6 Ağustos 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
riar ağası elindeki (o sürahiyi r üzerine bitaknış, diliketli atli diniyordu. Bu deftendar kimdi? konağını ne diye zaptet -İ müşlerdi? Deli Mustafa ağa dedik. leri adam neye «defter» tutturu - yordu? Padişah fermanı olmadan bir kunak zaptetmek mümkün o «| labilir miyd:? Arab Patrona Ha. lilin yüzüne gülümsye gülümsiye bakıp yavaşça sordu: — Şevketlü padışahımız bir ko - nağın zaplımnı mı ferman eylemiş ddi ağa efendimiz? Halil alay etti: — Beli, bundan ferman eylemiş| idik! Kızlar ağası susup başını eğdi. Patrona, gelen nelerlere Kapıâltı - na soktukları defterdar, getirme - derini emretti, Kullukçular, bunma seriklı, gamur kürklü ve çember" sakallı birini Patronanın karşıma a adam kızlar 3. nez siritarak temennalar etti, Pafrona gül memek için dudaklarını *sırıp kaş; Yarını zorla çattı: — Arab oğluna sonra yalakin - nürsuz yaklaşın imdi, Kürklü adam sapsarı kesilerek! Halilin oturduğu hasıra doğru ilerledi. Patrona sordu: — Adın ne senin? : Ali Bey derler ağa hazretleri Bunda «hazretleri: yok. Ya, sen defterdar mısın? Beli sultanım, «sıkkı evvel defterdarıy — Kaç e #8 bi yıldanberü deiterdarlık e- derüz. — Ya, âkdemce ne idin? Admım Ali olduğunu söyliyen adam yutkundu: — Babüssaade idik,. Patrona Halil az düşündükten ecmra başını kaldırdı: defterdarlık ağası (yazıcısı — Ol vakit «hanın hamamın: var mı idi? Defterdar cevab vermeyince tilâleiler reisi gürle — Bre cevab ver, Saraçhaneba şındaki «bavulu konak; senin midir? — Beli efendim, bizimdir. h. Bahçesindeki havuz başında çif.; te aslanlar ağzından gümrah su ge. Kir imiş, ya bu konağı nevakit yap tırmış idin? Ali Efendi gözlerini kaldırıp va- ğız yüzlü adam'n yüzüne bakama - dan cevab verdi: — Bildir (1) yaptırmış idik. — Ya, skçeyi anandan bubandan miras mı bulmuş idin? — Kendümyüzün idı sultanım. Palma Hali yanında uran Muslu ile kahveci Aliye dönüp ku. laklarına bir şeyler (fisild sonra iki yen. aralarında € we dudakarı titriyen Ali Beye ba ti: — Defterdarlar miriden akçe sir kat edetier mi? — Gel doğr bağışlarım: M | Al: Beyin durumunu beğenmediği için hızla kalk&:, Patrona Halifin öbümde verden (emennalar savur. dü: : hümayuna dönelim Hall defterdarı bırskıp kiler ağasına döndü Beşir ağa geri ç Patrona yüksek sesle — Şerbeti unutmam, sü kü ş ketlü padişaha, allınlı fr red eylen; For ağa saraya zın bıçak aç. geçirmeden Sul. huzuruna çıktı, «Esmeydanın - ek ümudile Beşir ağayı bekliyordu. Kızlar ağası döndüğü zaman mıyordu. Vakit tan Mahmudun Genç padişah da dan» uygun bir haber alabi uJ Geçen sene, 1 Arabi ordu: — Nasıl, kürk ve akçeleri ka. bul eyledi mi? ” Kızlar âğas: bitkin daydı, dizleri üzerine çökmemek çin ayakta zor tutunabil'yondu: — Heyhat padişahım, ne kürkü| ne dahi akçeyi 31 eyleme » p ağza alınmaz kelâm tefevvüh eyleroekte idil Dedi, genç padişehin ayakları - na kapandı, Birmci Mehmud geri geri çekil. di: — Ya, ns der idi Kızlar ağası ellerini oğuşturma. | ğa basladı: — Halktan tekâlif alıp böylece görür görmez acele acele Arp "hıçkıra ayaklarına bir dat — Benim mehabetlü İde sultan sfendimize şerbeti dahi gönderdi! kira padişahım! #apaklandı: €fendim,i Tohusa! İ pe Bu ş ekli bur arasında bile duduklarında. onun ismi vardı. Saadet Hanım da, Füsun da uşlardı. Fakat #kleri erkeğin hâyatı mevzuubahs ol izhar ede- cek, bu yüzl ğilerdi. Bu Xa nünde bir <hiç'» ol İıya akimiyeti ö. klarını an. reel Hanım odadan çıkmış. fi. K salonda bir aşa. Bı, bir yukarı, dudaklarını diş. lyerek del, yordu. Karısını karşısı nda görünce ürk. si: — Bir şey mi var? şey soracağım. Se. i au — Evet, kocası bugün öğleden evvel bana uğramışn. Yarın da .İgelecek, ne olacak Mendilile gözlerini cevab verdi: — Hep onu sayıkl'yor. kurulıyara! Sultan Mahmud gözlerini açtı: — Lohusa şerbeti mi? — Beli padişsiim, «Veysel ça. vuş nam İâinin oğlancığı dünyaya İgeldiğ'ni: söylerler idi, Padişah öfkelendi — Bre bu ne demek di Sultan Mahmud ses çıkarmadı, geniş oda içinde iri adımlaris gi. Gip gelmeğe başladı; Eğer klar ağası doğra iso çük yakımda arasın ıyurdu. Bu adamlar ne (istiyorlardı? İbrahim Paşa ve ket. İhüdası ile damadı b Sultan Ahmed tahtındı olduğu halde hâlâ Etmeydanında. İki büyük toplantı ve kaynaşmaya nihayet verilmemiş olmasının ma. nssı ne olabilirdi? İşte tecrübesiz Birdenbire birçok şeylere imti » kal edivermişti: — Zavallı çocuk!... Bilmem, çök korkuyorum. Aklıma öyle fena ihtimaller ge . Byor ki... Gelsin görsün bir defa, — Bu tehlikel: biç hareket ol.İ maz mı Meserret”,.. — Niçin? — Ya kocas Hakkın var! Sustular, * Hanım, avucumun için. de mendilini eziyor, asabi hareket. lerle, parmaklarını sikiyordu, N nin yanında... şİnet bulur. Hem sen de bir parça metin olmalısın. Hemen bu sayık. Jamayı, son bir arzu zannetmeme. isin! — Ol bilmiyorum, çök kor. ve çok genç padişahın akıl erdire- mediği nokta da burada kararıyor. du. (Arkan var) kuyorum! Sabahleyin doktor «kalb zayıf!» dedi, Ya mukavemet ede MEC... ık | daşım; o benim hi Endişeli, muzt pencerenin önüne doğru yürüdü, Yağmur bü. tün şiddetile yağıyor, iri damlalar İ camları dövüyor, hırçın bir rüz. rilâ şakaklarını sıkarak: — Or, diye, haykırdı. Ni ka. ranlik bu oda?,.. Büsbütün Kas. vet veriyor. Karısı bir sinir tduhram ge - şirmek üzere olduğunu anlamıştı Hizmetçiye seslendikten sonra ka- rısım şefkatle kucaklıyarak kol - tuğa oturttu. — Her şeyden evvel sakin ol - malısın Meserret! Ben senden da. jha az muztarib değilim. Fakat has zim a derecede soğukkanlı ©-| mamız, diri kalmamız lâzım, mara hıçkıra ağlıyordu ka - — Gü kaybetmekten çok kor- kuyorum... Ben onun İçin bir an- ne, bir abla, bir arkadaş, bir sır - için herşey... Bir i kabiclvuku bana korkunç ih tmalle fısıldıyor. Oh, bu yağ - mur! o Asabım çek (bozuk. Liflin. şimdi düşünülerek ben değilim. Semahate mutlaka haber vermeli- yiz. Kocası, kollarını o kavuşturmuş. karşısında ayakta duruyordu; — Peki, fakat mahzurunu dü » anla doğruldu: — Böyle bir vaziyette hiç bir şey düşünülmez. Onu istiyor, onu faydası ölmek Raj yapa. bm derken göz çıkarmıyalım ka - -İricağem. — Çıldıracağım. Bana öğret kuzum! Onu buray mek arzusu bir fikri sabit ha line de beynime saplandı, Ser na niçin haber ve bizi müaheze edebili Eiikek, daha şayrlu olarak va - ziyeti muhakeme edebiliyordu. Rw, çapraşık bir mesele Ka. İtamıza iyi hakabilmemiz için, bi -|. Sirdaki es rin bir âş duklarını Sisas etmişti, bari Si bir za.) gir patcurları tartaklıyordu. Elle.İdi daha şümullü ne de acıyordu hareket etmek Jâz: köşke mutlaka ; Şayod kocası da beraber işler sarpa saracaktı, Vedad, s8 Jamakta devam ederse, bir al faci asına meydan ver il mıydı? Ne yapmak lâzım geldiğini dü şünüyor, bir neti ticeye vars, du. Bütün hayatında yı muş madi bir j işlerinde rol oynaması ne müş kül! Vedada karşı olan karısının ıztırabı, kafasının «stop! demesine rağmen, hassasiyete kedi, iyor, slâkasız kalamıyordu, li rızam için bir şey söy” Je... Bu süküt öü ürüyor beni... Karısının ihtarile kendine geldi! — Düşünüyorum. Tereddüdü ardamalısın! Oni i kül mevkilere Tüm. Şayed biçi İursa, Vedağ t yüz yüze bakamazlar, Düşün ki zamân (birbirlerini görmek 'mkâ mını dâ kaybetmiş olurlar, — Mesenret aolam telefon sevgi etsni Hanıma telefon edebilir? Bu basit çareyi düşünememiş lerdi. — Bak karıcığım. Füsun bizdefi; akıllı çıktı; bu olabilir. J Meserret Hanım, birçok $€ intikal eden bir kadın hassasi; ile, şefkat ve minnet dolu gözleriği genç kıza baktı, (Arkası var)
