İZMİR HİKAYESİ: 2 Kızın büyüdükçe masil bir âfet Olacağı henüz on iki saşlarında » YAZANI: HALITZIYA DELİ ATO UŞAKLIĞIL a a a a la , iken belirmeğe taşarmstı. Onz her münasile güzel denemezdi bel. ki amma öyle kam sesk, öyle cara yakın bir sevimiilikle insenı ken. “disişb çekendi ki owun meclübu ol. münücün değildi. Buğda$ rengi teninin üzerinde hafif pem. 'be bir dalga uçürdı; kıvırcık; uzun Kumral kirpikleri civil civil ala. canlıklarla ışıldayan koyü &estane günlerini o gölgelendirir, gene o rerikte gür kaşları başlangıçların. da kıvrik Toplantılar yaparsk cele incele uçlarında büsbütün siv. bir ince fidan cünbüşle bir reks 'aton kavasımn Mmukağöimesine tutul «de ss kendisi zevk alarük coş Muşçasma bir yürüyüş ki gönen -Jtakça ooşardı. Hele İzmir kadın. pek az aşmaş olan körpe kızsonun i sürük pek müsaade edilmemii; fakat evin dışında, hele misafirliğe (gidilen kai a dar i Burluk kib edebilir miydi? Bu; iddia olamaz; fakat sesinde öyle bir tafelık, öyle ruhun derinlik erine işliyen bir tesir vardı ki Ginliyen hanımlar: «Haydi, Fato' Bir şarkı daha, diye âdeta vel Warırlardı. * En muvafiak Şeyler İzmir türküleri idi, Artik bunlarda bir kusur aramak nbesti, Pitri bir hicab ile biraz açıkça o. z aflarını mırıltılarla geçerek rı tâ içinden Tışkırıp Kabaran bir sevgi ile kendi sesinden, kendi söyleyişinden dinliyenlerden ziya. olduğu | hem İmam efendi deli Fatonun bu sösü larının ikide birde toplantılara, & lencelere vesile olmak Üzere bibe hora onu omuzlarından kam. rıyarak kendine çeker; göğsüne ba sar; iki parmağile dudaklarını bu. rarak: «İlasba kız! Sen bu sesi ne. a Hi vb Be nr Ö i, Fat abibe ha en eğin sevgisinden hem Toşlunır, onun güğsüne yaslanır; gözleri öpü'dükten sonra W fek bir ürperti ile ayrılmakta a. cele ederdi. Orun bu ürpertisi *'mam efendi tarafmdan ekeanırlken daha ziya. de sarahat kesbeğlerdi. İmam efen. di de onu yalnız buldukça Ckça . mak veşilelerini icad etmekten #* Üzerine düşünmeğe Tüzum görmüşlü İri #âlmazdı. Bu henüz On ikisini!? | altmıtsenelik donmuş karında taze bir alev mi tutuşturdu; blinemez, | ide birde bir bahane bularak O ds yanıklarına ufak şamarcıklar. Ta dokunur; yahud çenesini sıkar, .lpek kendisini zaptedemezse O iki ;| kollarını avuçlıyarak: «Kız; sen artık iyice büyüdün! derdi; bir gün ciddiyetini takınardk ona: «Fa to, sen pek açik açik geziyorsun; yeldirmenin eteklerini de iyice ka. Pamıyorsun. Senin göğsünün ka . barcikları dn farkolumuyor. Sana sokaklarda eğri bakanlar olur: de. mişti, Bu söz üzerine Fato bir kah. “kha savurarak: «Ben daha so rümürsem, o demişti; bımalırım: patlarım, Eğri bakanlar olursa ben onların gözlerini patlamasını da bilirim.» İmam efendi kozm bu son sözü üzerine düşünmeğe Yizum görmüş *ü, uzun 'bir zaman kızı ökşemek İzrsalım aramadı; fakat fırsat kendiliğinden xühur ederse, İtiraf etmelidir ki Pata bu ak, mişiik #öyer: bir tehlike sakıyan erkek nevinden saymıyordü; onun için imam tarafından ufak tefek oksanıslara bir «ehemmivet w— . miyordu; bunları hiçe sayıyordu. Meselâ mehallenin delikanlıları, © meyenda evlerinden yirmi oluz a. dım ötede büyük beyaz erin sah'iş nin rüştiyeden çıktıktan sonra bi. deyct mahkemesi zasıt kâtibliğin.. de mülâzemelle devam eden; her vakit pek iyi giyinen; gü zeliğile, © yakışıklığile © meşhur henüz on sekiz o yirmi yaş larında Salih Bey ona söz attıkça kızar, seri sert bakardı; hattâ bir kere: «Kendine gel, ben seni bir güzel pataklarım; yüzünü gözünü tırmık çinde bırakırım; © ü konağı mıdır; mahkeme midir; neresi İse işine de günlerce gidemez olursun. de . mişti, Onun delikanllar içinde tek bir, dostu vârdı: Befber Sülevmanm . Fakat o pek us. ve Fatoya karşı pek saygılı davranırdı; aralarında sadece bir arkadaşlık, yavaş yavaş nadir vesilelerle birlegniş bir ah. bablık vardı; o kadar... İkide binde, boş kaldıkca Salime kadın vahvd büyük kın Evine vu. kor! kata çıkarlar; ortahih süpü Tüp silerler; nadir vesilelerle de il vakit bulamarlarsı Fa - twvu gönderirlerdi. O, sen zaman. Tara birer bahane bulur; imam e. fendi yukarı Katta ise oraya çik - mamak için sebebler icad ederdi. Bo #tinab vezih bir mütalesdan değil; iskiçafa başlıyan kadınlık tevahhuşunun sinsi o tesirlerinden ileri gelme bir şeydi, Epeyce bir zaman böyle geçti, artik Fato on dördüne girmişti; o. nun alızdılığı günden güne artı - yorda; imam efendi de onu pek nadir görebildikçe eğri denemez. fakat bavpınlıklar geçiren tatlı bir nazarla bekar, fakat ses çıkarmaz. &. Nasılsa bir gün: «Fatol dedi. Senin güzel sesin sanâ Kur'an okutsam, makam öğretsem nası) our” Fâto: «Ben büsbütün okumaz de ilim, Amme; tebareke; kasseme; vemarinti idlerini İkiedim en ji buradan birçok âyetleri de gör gür kurum...» diye imamın bu teklifini a. © Bir #ralik rle Bekir kıza . muğa tutuldular; Emine meşguldü, Salime kâdın da büyük! de kizina yardım ediyordu; yukarı ka ta çıkamaz oldular, olundukça © da ipe un seriyordu, O zaman İzmirde âdet olduğu ü . zere imam efend! de Türk evle . rinde gündelikle yahud saafle hiz. met eden Yâhedi Kızlarını kullan meğa maobur oldu, bunlardan biri gider bir başkası gelir; yukarı katın Bu suretle aşağı büyük dir zahmetten oldular. ik ram RE maltcukib lendi, Salime kadı: eli tulmasın isini görürlerdi. n telâşa düştü. citi; mulfakta imam efendi işini bitirip ellerini yıkayarak kurula. nıp yukarı çıkmağa hazırlanırken ona rasladı ve Fatonun galiba set. maya tutulacağından behseiti, İmam efendi: «Sen onu yukarıya banâ gönder, bir nefes edeyim; bir şeyciği kalmaz!...s dedi, Onun ye fesinin tesiri meşhur kadın; bir köşeye büzülmüş; sleşin besirile dalgın otururken kızı kal. dırdı, yukarıya gönderdi. İcam köşe minderinde oturu » vordu: 4Gel kızım! bakayım; ne. yin var”» diye başladı, vanakla . rına; boynuna #ilerile o dokundu: | Mavlarım C4B96) meele şubeye mür, «Ateşler içinde a! dedi. Şöyle; diz gök de karşıma, Ahikimınca orzalandırılacığı, Devlet orman işletmesi Karabük revir âmirliğinden: Tahminen 2200 metre mikâb muhtelif cins maden direkle- rinin makil ve istif işi açık eksiltmesi | — Karabük devlet orman işlemesine bağı Büyükdüz bölgesinin Bekla beslan Karabük, Çakırören ve Gedez kamyon yolunun vewhtelif yahailerine makledilmiş ve edilecek olan sahminen 2206 #ki bin Tk yüz metre miklib ruh, telif cins anadan direklerinin Karabük İslasyen deposuna maki) ve is€f y İkinelteşrin 942 sonuna kadar tamamen ia edilmiş bulunmak şarlile bu 35 açık eksölimeye çikardmaştır. ? — Aşık eksilme 16 Temmuz 942 tarihine rastlayan Perşembe günü sant 14 de Karabük devlet orman işlcimesi revir imiYliği binasında toplanıcık olan komisyon huzurunda yapılacaktır. 3 — Birinel maddede yazılı şartlar öniresimde Wbu emvalin nakil ve isi? işlnin beher metre mikâbma mmuhnenmen bedel sekiz Bradır. 4 — Teminat zkçeni © 7.5 hesabile 1790 irade. 5 — Bu işe aid açık eksiltme şartnameleri Ankarada orman umum müdür. lüğü ile Zonguldak orman çevirge mildürlüğünde ve Karabük revir fenirliğinğe Our! diye düve etti, EL lerle kımn omuzlarından sığaşh - yârak kollarını oğaladı, bir yan. dan dku; 5 vaş yavaş için idi; Biyar da kıp kumızı ol . m ; gözlerini yumdu; okudukga Fatoya teklif | üflüyordu. Sonra birden Fatoym: «Yavrum, sen de benim ağmma olanca nefesinle hohla...» diye e mir verdi. Falo dudaklarını orun prma yaklağtırınca nasıl oldu; #4'yar; bir çılgınlık kasıngasma kupilarak ağzı ken duduklarıa yapıştı, son nefesini salverm'şçe - sine solndu. Tam ba dakikada Fa. *o birden patiran bir sçravısla a. vağa kalktı; #rfiyarı iki omuzun. kırdı. Ve koşa koşa meröivenleri ineken: — «Şu bunağa bir oyun ova. yayım ki ölünceye kadar umut , masın!...» diye merildam'vordu. (Arkasi var) R.Z. Usekhgil sererersere seansa nese rernsa sene rare | kerlik işleri | Davet Bakırköy As, 8. den: Ye. P. Tim. Ahmed oğlu Hüseyin eaati, aksi tallirde 1076 saylı kanun & — İsteklerin eksiltme günümde leminul skçelerile birlikle revir âmirii, Hine milsüsünü ölen Gm Gin dme yen.