Ez SAN'ATE DAİR Nazım Hikmet ikün olamayan bu güzide Şa-| - 'afeir bi iü anasile bir şair, ve san irl attk telek, çurada buradalar. San'ati çeşidi çeşid gekiller im Bu manzume hep börle devam ediyor. Hareketle dolu bir akış! Kafiyeler de ne güzel. Belli ki şai -İkafiyelerin Itfunu inkâr edenler. den değildir. Ağır, bağır, sonra ba. m rma, irse, hakkında bir hüküm verehi. r kadar eserlerile de tanıya.J'aT2İ8 yakından anlamak mümkün o'du.| Bu kitab bana nasıl geld: onu bil miyorum, herhalde bir tesadüf! nammına müracaat eder; fakat bu.! nu da öyle meharetle kullanır Klas onları bulmasaydı biz kondu olack... Fükat bu tersdiife teşek|020 Viz ürkmez... iğimizden bulmuş olacaktık. kür borçluyum, o sayededir ki şa) İşte ba tarzının bir iki nümmne.İderece tabiii... vi anlamağa başladım, ve anladık.|si: Bu, şairin san'atinin . tâbir c: ça, fikirlerinde tevsikuf etmiye. ise « mdhaniki bir tarafıdır, O her; rek, ancak san'ati ve şi'ri baku İznman bu nevi'den fazla yenilikler, mından kendisile meşmui oldum. i ki Hr atın Sırtından inip, siüyet neşidesine de tercüman minin babesile büyük babama ir. ap labilen komancılar kabilinden, Ubatını gösteren terkibi de bunul bir ata Bu bir başka bahistir. Nazım, Dajgah bir denizde inip larla yetişmiştir. İbir kuyuya dalan bir kova gibi i Tahsilini nerede yapmıştır? Lâİnerken şahlanan bir ala binen ka.| yikile öğrenemedim, galiba ilkön.İyik, bu mazmn hareketile gözü.| ce denize'liğe heves emiş, sönrelmüzün önüne geliyor. Bu, hiç şüp. Moskovada yülsek tahsil yapmış!he yok, bir san'at eseridir. Yenili. Nasl bir rüzgürla Rusyaya sav.iğinden i rulmuş? Orada ne tahsil etti, bunu! Diğer bir nümune, çıkan. de de görüyoruz'ki, ne zaman arzu ederse, o tarzın da en gürel nü. münelerini vermeğe kadirdir. En ziyade beni müteessir edeni bir parçası: «Yaralı hayalet» Oldu. Bunun muhtelif sebebleri olmalı, Bu manzumesinde şair de bir zaman müfid olamayacak fikir. umlarını taşıyarak avdet Sonra düşmanın hain kundaklari., le yanan, kül olan Aydını gördüm. O bahtıkare şehir ki ben de oraya allika taşırdım, orada kaç kere bü. yük kız kardeşimde Omisafir oi! (Devamı 5 inci sayfada) rum ki o fikirlerin neticesi şa "Türk edebiyatına pek çok eserle! aldayymuş — olmakla! bile ileride rastlayacakları gelebilecek şeylere Karşı alıştırıl. kardeşiz, kız kardeşim benden bü.| Kemdiir yük, bu sene ilkmektebi de daha çok küçük, henüz y müyor. Yürümüyor, dedim den yürümüyer, Minimin: civciv | deşim kuyruğunu çekecektir. Şim. yumurtadan de, benim kardeşim insan olsun da dünyaya geleli, sekiz ay geçsin de| yemiş almadılar. ŞAklma geldi. i(tm. Ablem... Bir akşam mekteb-| bir kanarya var, Yazin sıcakta kim. getirebilirsiniz, Parçaları doğu bir. iş MET Ma | Monolog: Yazan: Halid Ziya Uşaklıgil Sasi İf sminin, meslekinin, eserinin ek. |meş'um. bir mahiyet sima. (Sen kendi sesinle kül olucmun e9' 5 a AK ka va üremani Alıştırmak lâzım | mecemiz i tanımak — farsatını, İde Süöşmeden hükmolunur ki © tam) İ KE İnsanların, hattâ hayvanlarınlna şirmdiden alışmış olması lâzım. akla| Bir gün bu düşünceyle kediyi ya. kaladım, Kuyruğuna bir ip bağla- olmaları da iiizamdır, elzemdir. |dım ve ipi tavandan sarkan le Bakın size anlatayım: Biz üçllün ucuna astım. Kedi mâiyavladı. kurtarmak istedi. Babam N bitirdi. | sesini duymuş, odaya geldi. Kediyi ka; Jo halde görünce “kaşlarını çattı: Ne oluyor, utanmıyor musun? "ç baba, kediyi © ali na geldi. Galiba 0 tembelliğin.İrum. Günün birinde ne lek ba )rtanca benim, küçük ye Kara kediyi beş parça yapmiş. lar. Fakat siz bu beş parçayi birleş. Grip yeni baştan kara kediyi vücuda çikâr çıkmaz, yürürididen alışsın da canı yanmasin. Azarlandım, üstelik bir halta yürüyemesin bu olacak şey) Amma ben kolay kolay fikrim. den cayar mıyım? rdum; Jâf karıştı.l Bu kışın sonuna doğru idi, ba. İç kardeşiz demiş.|har olacak, yaz gelecekâi. Bizim mi? Durun, ne di den dönüyordu. Benim de aklima) bilir ne hale gelecek, fanilâsı yok)leştirip kara kediyi meydana geti. geldi, Şimdi saçları kıvrılmamış,İiki çıkartalım da birez rahatlasın. | rireeniz, bir kâğıda yapıştrip bize yüzünde boya yok. Fukat ileride| Alıştırmak lâzımdı. Bir gün sicağa| gönderin boyanacak, Küçükten alıştırılmasıl alışsın diye kafesile sobanın üstü. lâzım ki, sonradan yadırgamasın.| ne koydum. Bu sefer de ablam Hemen bir şişe kırmızı mürekkeb) gördü O da beni hep döver, Kafe. aldım. Kapıdan girer girmez yü.İsi sobanın üstünden aldı. Dayağı züne döktüm. Şaşırdı. Bağırdı: da yedim. — Ne oluyorsun, bu yaptığın) Benim bir büyük amcam var. nedir? Pos bıyıklı bir adam, eve gelince — Sana iyilik ediyorum (abla,| beni öper, bıyıkları da yüzüme ba. dedim, büyüdüğün zaman, yözüne|up canımı yakar. Gene bize gele. renk renk boyalar (sürecek değillceğini duymuştum. Herhalde kar. misin, şimdiden alış. ; Ben sanki ona fenalık etmişim)evvelden alışması bi beni bir temiz dövmez mi?. | fırçasını aldım, Birkaç defa karde. Dövdü amma aldırmadım, f#k.İşimin yüzüne sürdüm. Ağlamaya rimden kolay kolay cayar mıyım) bağladı. Annem koştu geldi, — Ne yapıyorsun? im bir kedimiz var. Ben artık Doğm yapanlardan birinciye: Büyük bir Atatürk tablosu, İkinciye: Bir aylik Son Posta abonesi, Üçüncüye: Bir düzine kurşun ka. lem, diğer 35 kişiye ayrı ayrı güzel, ikte hediyeler verilecektir. — Amcam öpecektir de ona a kü. | ıştırıyorum. ü — Birak o fırçayı elinden... in bu.) Bir patırtı, bir gürülüü, beni yal esasesress | nız bir odaya kapadılar, Tam üç A a Bulmacamız Me Di Bugün 5 inci sayfamızdadır iyüğüm çekmiyorum. Fakat bü; ük kardesim biraz Görüyorsunuz ya... Bizim evde. kilerin hiç biri benim fikirlerimi takdir edemiyorlar,