z-. SAN'ATE DAİRE-- Cenab Şehâbüddi Yazan : Halid Ziya Uşaklıgil GC enab bizden, bir daha wwdet kayda tâbi' olmak İntemiyen serbem'sel bir alay hafinde giden tarabile etmemek üzere aysılalı sekiz fitrati giyinişpe de görenek denen beynimde bir vebvole çalikelanırken; di geçiyor; bugün hala onu, gerç bağla mukayyed değildi Renk, çe-hele amabçanin en beklenmiyen ka. İiğini dolduran yolculuklardan biri. şid. biçim bakimindan o günün şah limeleri, mütetabi" izafetlerin, vasfı ne çikmiş, umuknayan bir gündesi meyli ne telkin etmiş ise öyle gi. terkibilerin en garibleri birbirinin birdenbire kanşşmda yörünüvere - Yinmiş bulunurdu. Bu kendine mah üzerinden atliyarak türlü perende - 'cekmiş vehmini veten bir hisle birsus giyinişte hiç bir gösteriş, hiç bir'lerle sira sira gidip gözlerimi bu İçaHlet ümidine o kapılışlarım oler.görabet olmamakla beraber sahibi. endırirken ben asil “okunan şili İŞehre inerken, her vakit sağ tarafta min kendi zevkinden başka bir kal. ki eğbette pek güzeldi. nasl bula. oturduğum trenin penceresinden Ba deye münkad olmiya ahammili ©- bilirdim) Maamafih bunun pek gü. hususiyet zel olması izim yeleceğine kanaat İle. — Ne güzeli Ne güzeli. derdim, Her tesadüfe onun bir müktesi o benden bu takdir sayhasile, mem. nun, devam ederdi. Ben elbette ya. kirköy mevkifinin acele eden kal. demeyişini gösteren bir baliğ: arasinda no da geliyor mu bulunurdu. acaba?» diye bakinir, araştirirdim. Heyhat! O sol tarafımda Kartalte. bir tuhaf tebessümü. yakvd söyle. pe mezarlığının bir tarafinda, aile. necek şeyden doğan ve sinin mükellef olmasina itima eyle.müheyya iken kendi diği, mermer kabrinin içinde, ha. utanivermiğgesine hemen kesilive - yala birçok güzel şeyler birakmişren bir kahkaha başlangici olurdu. . : olmak İkrminanile, asude ve müste. Bunlardan şu dakika iki tanesini ta, Fekirmiyecektim. rih müsbbed bir uykudadir. hettür ediyeriza; İ Cenabla gene bir gün trende bu İşlerimiz bizi, muntazam ve mu- o Yakin dosdarimizden biri vardı tunca 9, oturur olunmaz, bu don. ayyen zaman artık birleştire -ki bol şilr söylerdi; ve bunlari pek 'umen İsmini (o söyliyerek sor. müyecek kadar ayirdiktan sonra bu- iyi söylerdi; İlkin o kadar bol söy. du: — Dün sana mi geldi? — Evet! hişmalarımiz tesadüfün kilüne kal.lerdi ki elinde her vakit deste deste dedim... Sadece: — Geçmiş olsunl, miş idi Ben Yeşilköyde o Bakirkö.uzun kâğ'dlar, yahud, şişman de;. dedi. İyünde otururduk, ve sanki aramız. terler bulunurdu. Bunları bize birak o Sanki bir soğuk alğ'nkığindan da evvelden karar altına o alinmişsaydı, şiir okumak lezzetini tattıra, bahsediyor gibiydi; o kadar tabii, mülâkat günleri ve saatleri mev -cak samticsde kersli kendimize göz.ve gülmiyerek hiç asil mânayi belir cud İmişçesine pencerenin oönündeden geçirmek ve ceste ceste zevkineten bir kelime İlivesine lüzum gör. kalabalığı yarmak istiyen gözlerime varmak Fiseatı bulunsaydı — elbettemiyerek sadece: — Geçmiş olsunl, onun simasi #lişirdi, onun da gözleri pek hoş olurdu; fakat hiç öyle değil diyordu; bunda hiç bir tuhaflık yok bir memnuniyet İem'asile işildeya. oylar! gelip işurmak ve ken-denebilirdi; fakat onu bu cümleyi uk beni görmüş bulunurda, Gelir,di okuyup dinletmek merakinda idi. söylerken görmeliydi. Bütün İnce karş.ma oturur ve ilk cümlesi hava. Nezleniz mi var, başiniz mi ağrı —istihzas'ni, o İki kelimenin içine ya müteallik olurdu. Sonra, ahval-yor; şöyle yan yatip uzanarak din. aiğdiriimek lâzım gelen manayi be. den, günün havadisinden, | ikimizilenmek ihtiyacında misiniz; bu su.Tirten gözlerinin ifadesini anlama, ilgilendiren ufak tefekten, biraz de-aller onu hiç ikgilendirmezdi. Yeti. liydi ki bunun tuhaflığı sezilebilsin. dikodudan konuştuktar sonra, ni.şir ki sizi evinizde yalnızca bastir.Zaten o tuhaflıklarını öyle tabii bir hayet Sirkeciye kadar kalan vaktisin, ve hiç bir misra'ini birakmiya. eda ve ifade ile yapardı ki mizacini dolduracak bir ciddi mavzu' bul rak, bir saat mi sürecek, iki saat mibilmiyen, inceliklerinin mahiyetini muş olurduk. sürecek, kendi yorulmadan, fakat tecrübelerden geçirmiyen birisi bun Onu tetkik etmek için henği tara sizin yorulup yorulmadığınızı dü -lari anliyamazdı. O tuhaflık yapmı. ından almalı? Hayati o kadar dol. şinmeden, okur; okur; ve ara siraya, yünü bunu eğlendirecek şakla - ın, ömründe kalan izler o kadarufak bir meks içinde (nası! bul -banlıklar göstermiye tenezzül et - İolaşık ve karışık ki bu tetkike ne-dun?» diye fikrinizi sorardı. ksizin tuhaf olurdu. len haşlamak, nasil | yollardan Nasil buldum? Nasıl bulduğumu! ,eçmek, hatirasini İhya edebilecek ben bilinmiydim?Kafiyelerin birbiri işkenceden kendimi kurtardım, da. © neviden noktalarda o geçikmek'ne çarpan ziller!, boruları, davulları ha doğrusu muayyen O olmiyan bir icab edeceğinde mitehayyirim. kulaklarımda uğuldarken; vezni na attim. Ö zamanin tayini İste şu dakikadn onu trende kar. oradan oraya koşuşan, kâh inip kâhhakkini da kendime alikoydum. Ar mda oturuyor görüyorum. Hiç birçikaa, birbirini kakip iterek müsel tik senin geçirdiğin tecrübeye ne söylemek İâzlm gelseydi ondan da gili İmaştulk. O gün bana dedi ki: — Ben bull Zarmederim ki hiç bir zaman o miadı tayin etmedi. Bu neviden bir ikinci tuhaflığını! da İaydedeyim: Her ikimizin peki sevdiğimiz ve ziyadesile takdir et. tiğimiz bir dostumuz vardı ki muh. bebif sahalarda geniş vükuf'le mü, - Hergün görülen hikâyelerden biri Bayan T. M.i biraz m bir hayli maddi görmek isterdim, fa- kir genç kızların hastalığına “tu. tulmuş buluyorum. Aldığım mektubu bursya ây - ben geçirmekliğime Oimkin yok. Buna selâhiyet vermediğini kay. 'detmiş, fskaf hikâyenin her v kt, her yerde tekerrür edebil şeklini yazabilirim, Bayan «T. M> iyi bir ailen'n iyi tahsil görsiş, cidd) hir kındır, kusuru, eğer buna bi- kusur deni. lehilirse sadece fakirliğ'dir. Üç beş ay evvel bana yazmıştı, biraz müphem olarak O hatırımda kaldı: Hergün, yahud sık sık gitmek mecburiyetinde olduğu bir mües- sesede bir genç erkekle karşılaşı. yor, fazla aldka görüyor, bir müd. det sonra da aşk ilâni öle iltifat görüyor, fakat sergüzeştten çekin. gendir, anlatıyor, sanlatınca de müsmelenin biraz soğuduğunu his sediyor: Nisanlılıktan, nisan haya - (Devamı 3/2 de Bu i Bayı başina türlü türlü vak'alar gel İber: fazla olarak bütün ahbabinin battâ matbuatta yazi arkadaşlarinı! vak'a ferdasinda Cenabla buluş Ondan iben: — Şaribülleylü vennihar!. (ze! ee gündüz içer) diyecek oldum. hiç bekletmeden. araya bir nefe fasılasi bile koymadan benim cü lemi ekledi: Vess-ubhu-veşşam (sa. bah ve akşam) İlk bakişta bunda da bir tuhaflık, yok zannedilir. Tuhaflık onun söy- leyişinde, söylerken simasinin pek ma'süm, pek saf durgunluğunda idi. O kadar ki onu o gün © dakikadakil İhalile şimdi gene görüyorum, ş#imd İgene sanki kanşımda İmişçesine gü. İümseyorum. | “Son Posta,.nın bulmacası: 25-1» ) Bunlardan 30 tanesini hallederek bir aradn yollıvan her okuyucumuza bir hadiye takdim edeceğiz ğine Ta ma yg 1 — Vatamemızı gevreliyon üc de. nheen birisi (9). ? — İleli is). 3 — Bir dağın mi (G), Tersi Cenabi nas'i tan'dim? Benim şurada burada yanliş kay- dedilerek bazan beni daha genç, ba. zan daha yasli gösteren doğum ta. rihimin doğrusu 1868 oluşuna, o- nan da doğumu 1870 olusuna naza ran benden 7ki yaş küçüktü. Aymil İhemen hiç ayrilmad'ğn, o mukadde.ğ ratı birbirine bağlı ikiz gibi idığı Hüseyin Suadla ayni yaşta idi. İsr. Ne yazik ki o, kendisinden da. İha pak çok meerler beklenirken; he. İle yazmağa başladığı ve bir çok t tebbüler meticesile bir mühim kı mini bitirdiği Türkçe lügat kitabini, ikmal etmesine intizar o olunurke: 64 yaşında vefat ederek arkadaşın. dan ilk defa ayrılmış, beni de daha sonraya birekmiş oldu. Censb Manastirda 7 — Bir harfimizin okunuşu (2), özl 3 Habeş kumandanı (3), Talearri es, âlimin. (7). İn. — Orta had 16). 4 — Bağlama (4), Mesa'yet 9 — Saşlarımızla alâkalı bir emir 5 — Camdan mamal su kobi (4), Boy dekli (2), — 6 — San'atia bir kol (8), 10 — Atilgan (4). Parmak darbesi) | 7 — Nefi odalı (2), Yün ör doğmuş, ba. işimde im rüşdidi idim Lİ ay eişirenı ipli eri Tü: en çikdiktan sonra â€. Yukardan aşağı - «Ss geli ingiliz a, /keri tbbiyeye girmis ve oradan pek) ; .. Tarihi ve milli m sikendesi olur (2), Eski değil (4), 9 — Düşenmek (8), 10 — Togaddi et eseri (2), “ota (8), Soru çönla (2), gem; yapa şehadetname akmış idi. (Devara 4/2 de)