SON POSTA Halk manzarası Yazan: Oclave Mirbeau Nesi arifesi iği, Barünün kurşun me) ve evlerle bahçelerin karin örtü istiyen şairlerin şürleri ve taş romamlarının tasvirleri hilâfına olarak, meak ve neş'eli bir güneş vardı. evleri ve çebreleri yaldızlıyan ve, denize karı, gesinü yerinin sıraları üslünde| oturmuş ufacık ibtiyarlarım sarlını ok .| sayan bir güneş, C. şehrinin sokakları! akla dvlu idi ve pezinenler, orada, sa.) oimi gruplar halinde, en güzel ve en! gülünç Pazar elbiselerile süslenmis, ağir! ağır dolaşıyorlardı... Atelyeler tai et, mis, dükkünler parliyordu.. hava, her laraflan, portakal ve silâlı tahla koku- arı sürüklüyordu... Duha renkli çiçekirr, daha sıhle olmalar, daha nadir İsili | getir lar, daha haşmetli donatılmış came | kânlar, ber samandan daha fazla deb,| dcbe, parlaklık, mexibikle, çeşli çeşid araları uyandırıyor, tekrarlıyordu. Bu seye değildi - çünkü neşe balk ara , sında, bilhassa şenlik yapan halk ara. sında yoktur , bilâkis ba, ciddi ve işine gömülü, âdeta esrarlı bir şeydi. Bunun wsniz ifadesi, dantel çelenkleri, ipek de, kumalar, yarıl par mücerher kutuları, göherleme mimarileri ve pek kıymeti surette süslü, venk renk yapraklar ve pellelerden bir yalak üstünde bir rahibe edasile rahavetkâranı yatmış, (Yağlı, nü münde duran gözlerde farkediliyerüu. Çek arif, çok güzel bir kadın, bir gekerel dükkünin önünür arabasından indi, Şehrin yabancım, fakat ene şeh, rin pek iyi tanıdığı bir kadındı, çünkü C... nin ikliminden ve sakin hayatından, Parisin gürültülü ve çamurin kışlarile kendisine reddettiği bir sıhhat araanığa geliyordu Zengin ve cümerddi ve hiş gösteriş yapmadan bir köşkün sahibesi Adl, Bu köşkün bahçeleri meşhurdu ve fakirler, felâket saatlerinde, buraya ge, Hp iyi surette karşılandıkları için kadan seviyorlar, yahud daha doğrusu, lüksü ve mesileketie harcadığı paralar yüzün. den ona hürmet ediyerlardı.. Fakat o, herkesinkine bensemiyen iiyadlarmdan dolayı halkı ilgilendiriyorda. Son dercer burğuva olun bu küçük yele, o, ye vir Türkçeye çeviren: Halid Fahri Ozansoy ferdilik, başkaları için değil, kendisi için! hepsi, birleşmiş ve kardeşçe bir ağızla huykondılar: — Mıruz nerede? bir yaşamak endizesi çeliriyorüü. Bütün bunlar, eski hurafelerin mükmü geçmiş an'anelerin içinde kaaasubla sıkıp kül. ms olan yerilleri heyecana düşürüyor. du. Hem sonra bir Yahudi İle evli de, kül mi idi? Kuadm, şimdiden balkla dolu olan dükkâna çinli, Çok meşhur olan bu dükkünm sahibi, burada, en garib mo, bayyile mnhsullerini üstüslüne yığmak- ia idi: şekerden sahmeler, bombondan aşıkane fıkralar, meyva sekerlemele - rinden korkunç askeri hiküyeler. teşhir edilen bölün guribelerin hedefi ii... Bu, raya, bir tiyatro, bir panorama seyrine #bi geliyorlardı. Halk, devamlı su. rekiç bu meşherin önünde duruyor, her gün, burada, yan kaldırımının bü kısmı, Bi doldurarak ve burayı boşaltmak için Bir polis memurunun bütüm gayretlerine rağmen gidip gelişi güçleştirerek birbiri, mi takfb ediyordu, Dirdenbire, umumun dldenisinliğinden istliade ederek ve a- rabanın yastıkları üstünde ihtimali mA, damm unutmaş olduğu cirafı altın çer. geveli küçük bir kadife çanta görüne Mişerek, acınacak bir mahlük, sayıf, de- Tisi sapsarı; param parça elbiseli bir me, vi milenei, bu çantayı almak için bir hareket yaptı. Fakat tam bu sireda Gönmliş olan arabacı uzun bir çığlık ko, yardı: — Hırsız var!. Hırsız var. Camsekünin önünde kendinden geçmiş olan baik, bu çığlik üzlünc derhal dön- dü... Ansmn bütüm çebreler takallin et. miş, gözlerde vahşi bir şaşkınlık ve âdela bir dehşet parlamıştı... Halk; — Ne var. Ne var?., Diye nludu, Arobâci, karkunç, ağ girkimleşmiş. terartadı; — Rırax vari, Hirsiz vari. Birisi, yanıruğunu göstererek sordu: — Hangi Diren? Toslaparlak olan rörleri kin ve korku Made eden bir başkası: — Tirss nerdis? Dedi, — Polin komle! Tam da bu aralık, polis komiseri, ak lesile beraber sokakta dolaşyorün. Bir kalabalık, uzatılmış yumruklar, takallüs eim'y eehreler görerek fırlaanşlı. — Ne var*. — Oslmış!.. Çakmışi, — Kim çalmış? — Hirsiz yahi — Nerede 0? — İşlet. İşte! — Ne çalmış Halk bilmiyordu, Arabadı gayet ve karla, isah etdi: — Madamın çanlasını çaldı" Ve gene kırbacmın ucu İle, bu kadar gürülüllen müteesir olarak, mahcup mahcub arabanın bir köşesine girlenen küçük çanlayı gösterdi... Aânlet adamı: — 01 OL, şok ağır, dedi, menfur bir iş!. Haydi enseleyin şanı seleyin.. Hapisei, — Mapise!, evet. evel! haplsr!, Maik intikam sevinei ile coşarak elle, Mini gerpli. Bu anda, şık kadın dükkândan gk. yorüu, Bu çürülğ ve heyecandan hayret ve endişeye düşerek durdu, Bunun »e- bebini sordu. Kendisini alkışladılar. İ havaya kalkan bastenların tstünde za. fer isareti olarak birkaç şapka raksekli, — Yakaladılar onu!.. Yaknaladılar! Madam; — Kimi yakaladılar? Diye sordu. — Hursum!,, Kursa, — Hietmi, yahut, hırsimi, Fakat komiser, şapkası elimde, baş - metle ilerliyordu, Yerlere kadar eğilerek: — Evet, madam!, dedi, Hamdoliun yakalandı. şehrin şerefi mamına:, Madam, çitlikçe hayrei çoğalarak tek Tarladı: — Kimi yakaladılar? — Hirarit,, — Hangi hır? — Eveti,, ereki, — Sizi temin ederim ki, orumsını çe, kerek!., — Bravo. bravo... Ve molam, e saman, arabasında kö- yük. çantayı, ve, omuzuna dürüşt bir Böiis eli yapışmış olan zayıf vüdü €i, leneiyi gördü. Komiser: — Mapise!., Erarini verdi, evwet!, Hapisel, Vurun te. — Saçlarımı koparın! — Derisni,, — Çenesini um, Madam ber seyi anlansıstı. Dedi M: — Afedersiniz, komiser elendi. Ba, pek akır bir iş değit. ahemmiyeti yek. Mitemki çanla silmedir, art bu sa, vallı adamı hapise gölürmemizi taleb ei. miyoram! Halk murldanmağa başladı, Şuradan burudan: — Oh oh! lar.. Ah sh! lar! İşitildi, Kimse: — Hakimi yok, madam. diye bildirdi. Bir misal lâtem,. Şehrin şerefi çin. — Şehrin şerefi mevminbahs değil mieyö.. Ben sarar görmedim. Hiç (bir şikâyetie bulunmuyorum. Sizden bu a, das bırakmanın taleb ediyorum. Komiser inad etti: — Kanım, madam. şehir.. hürmet. adslet adamı ve şehrin sakinlerinden ol. imüan bastbile benim vazifen... — Bırakın bu adamı. Malk arasında bomurdanma çoğaldı. İ Önce mütehayrir.. sonra biddelii.. sonra Könle dolu mazarlar.ona çevrilği., Kadın | bunları görmedi. Kulağa fena çarpan, hakareti birkaç söz çınladı. O, bunları işltemedi.. Sabırsızlıkla, hâkim bir sesle emerek: — Bu adamı bırakmanın istiyorum. İsiiyorum bunu. Bu detn maksadım anlatabildim mi? Bu, halk arasında bir İntilâk Dilencinin üstünde toplanmış olan hiğ,| Mart 29 Sonra, öllencinin bırakılmasını bekli, old. verek. yuhmlar arasında hilasiz kald, Dilenelnin yüzü kan içinde idi. sa- dct ve hakaret, bu defa kadının üstüne | kalanın bir darafı tamameile yolunmuş, gevrildi.. Pis hakaretler yuzuh kesbelli, iğrenç ehdidler terennüm etti, Kadın,| kanı sokağı yovarlanmışlı.. tu. başı çırçıplaktı, şapkası, zavallı gap, Bacakları birkaç saniye, bütün vücadenun sanki| üstünde trlir türiyerek uzaklaşiı. bu mütehevvir halk tarafından taarruza) (İşte yalmı o saman, madam, bülün uğraması gihi çirkin bir veye kallan ,| vücelu tiriye ttriye arabaya bindi. — Camlanızı çalan hırs... Bu İsi| mağa meobur kaldı, - — Orospu? — Aşirle: — Kaldırın şunu! — Gebersin Yahudiler! Kadın; Bu esnada halkın yuhaları arkasından yükseliyordu. Çünkü bir kadının ufacık parmakları onların pençelerinden ve dişlerinden bir parça insan eti kurtar maaşda. Halid Fahri Oransay Türkiye Cümhuriyeti ZiRAAT BANKASI Kuruluş tarihi: 1588 Sermayesi: 100.000.000 Türk Lirası Şube ve ajans adedi: 265 Zirai ve sari ber nevi banka muameleleri PARA BIR » 500 » » 250 » 100 » 50 » 40 » 20 » RiKTİRENLERE 28.800 LİRA iKRAMİYE VERİYOR Ziraat Bankasında kumbaralı ve Ibbarsz tasarruf hesablarında ea aa 50 Irası bulunanları senede 4 defa çekilecek kur'a ie aşağıdaki plâna göre ikramiye dağıtılacaktır. 4 Aded 1000 Liralık 4,000 Lira 2,000 1,000 4,000 5,000 4,800 3,200 Mesablarındaki Oparalar bir sene İçinde 50 liradan aşağı düşmiyenlere ikramiye çıktığı takdirde & 20 farlaslle verilecektir. Kuralar sence 4 defa, 1i Mart, Li Haziran, 1i Eyidi, 1İ Birinci kânun tarihlerinde çekilecektir.