: bana bam iki kâse, çorbaj se lüyarsun. Haydi bakalım sl g8 rn da git başınm ça , 2 Ayağite İndirdi: rayı diyorum, ne duruyorsun Hasan fırçayı, boyaları akk, BüyÜK Yolunu fwttu. Sokaxlar O an, mü böyle kalabalıktı, yoksa HA, Si mi öye geldii Kaklırımdan kal. Dn geçmek bir isti, Hızı yürüye ferkon kocaman frsanların ba. e arasında kıybonyor, ezilmek lah, or kyordu. Gözü hep ayaklarda 4.9 doğrusu ayakkablarda idi, Ba, Pabuç arıyordu. Zaten isl&- S8, bu blkbirini zip bakar sürür.) U koskoca adamların yüzlerini ezdi, O; bir başka Alemin, ço. Ar dünyasının vainicik insamıydı.JAh dünyada X ayak onu zel dünyasından (şeye Bürüree pu Mi arkasna hafif bir a, Öğle geçmiş, karnı bir değil ZER kereler gi çalişir Daba kı. almişt, * Vakit öğleyi de geçmiş, akşıma yak aşmıştı. Kani bulmalı da pabu. bayımalı yarabbi? Bazan ken. dini unutuyor, koçu caddenin insan dalgasına karışıp gidiyor, gidiyor, 'sonra bu kadar çok insandan, bu ka- dar çok araba, ötomobii sesinden sersendemiş, önüne gelen yan soka. i i i . Orada geçenler sey. İni ru. Bütün bunlar Hasan gözü-/ 89 ee Mi e İl, “8D kapayıncnya kadar, Hasan |rekleşiyor. kafası dinleniyor, £ S8 «bole şükür, işle bir boyana-|bu sefer de karnım doyurmak ümidi bı» diyemeden oluyeri .'zuyıflıyordu. ki Hisanın fırçayı kutulara çıkardığı sese dönüp bakımı. «Hak... Tamam ben de bo. &rişorum.. demiyorlar. 'Tektük Sel ârıyan boyasız ayağa rastid, deği. O zaman da nereden b PL farkedemediği kora Koca otlardan biri önünü kesiyor, bö- iş ak pabuca ki ele sarılıp Ür. # ileri ger oynatmıya başlâyı — SON En sonra gene caddeye çıktı. Kü. çöcük boyuna bosuna sğamayacık tularının kapağına el bile sürmemişti.'büyük bir sabir ve awmle «başının ilçhedk olmak ne fena/çaresine bakma» ya karar verdi. Bü. insanlara karış.| yük meağastlardan (birinin önünden zl al Acele girip çıkanların a. "P bu acayib büyükler dünyası- dn ebet bir kolayını bulur, © geçiyordu. RE İndes tek bik lokmasını KAPAN USİR| rasında mamisa bir duranına tasta. dı. Tesadüf bul... Adamın ayakkabı. ları ds cilâ'acımamıştı. Masancik içi holpıyarak koşu, Hele şükür, bu sefer eski boyacılar; kutusundan fer- layiveren bokkabar gibi, köşe bu. coktan çikip kısmetini elinden kip. mamığardı. Fuçasına sardı. Se. vinçten etleri tireye titreye kutula. rını açtı. İleri, geri, sağa sola... Pir.! ç8 işledikçe işledi, minlefk sol el fir.) ça vurueuklarının arasnda üyakka.: bıların burnuma okşar gibi ci do kundurdu. Ve nihaşet doruk pabuç. lar pırıl pir) olunca, Hasanın İk e. seri ayna gibi yüzüne gülünce yor.' gön ürgif doğruldu. Başını kaldırdı. İlk emeğin mükâfatını alacak, İlk kazancın tadımı tadacaklı, Bir de ne görsün? Meğer bu ayakkabılar; mağazanın önüne konulmuş bir mankenin değil mi 2014? Dudakları bözüldü, Ancak bir ço. tuk tebessümü yaraşıcak küçücük ağı bir büyür İnsan yesiie o aşağı doğru gerildi. Çenesi titredi. Hasan ağlıyordu. Oracıkta, mağazanın eşi. inde, iskarpinleri pırıl piril yanan imenğenin ayaklarının «tbinde.. *Tpkı ürkek biz kedi gibi kıvrılmış “ee Bu gönyaşları, en ta'lı ço. cuk Bülyalarına hakkı olan ufacık bir imzanın yüzüne yediği hakkat tukadının ağısından geliyordu. Gene gelip geçiyor'ardı. Hem de Şok, pek çokları. Dönüp bir tanesi o. #un ona bakmıyordu. Puakak #ulâr kararırken Oİki uzun gölge belirdi. Yaklaştı. Rölip Hasana baktılar, Bir şeyler söylediler. Hasan ne dediklerini mniyamadı. de ceblerini yokladılar ve onun minicik kucağına birkaç beyaz para attılar. Çöcuk afu'ladı. Şaskın şaşkın baktı. Acaba bunlar Kaş kuruştu? Bir mi? Üç mü? Isğa talu, evrip çevirdi. Ve sonra hatırladı. Bunlar Dir çey, rekli, Babasnda da görmüştü, On kuruş... Ne çok para... Elinde fırça Boya, kalktı, yürüdü. İçt gene açlıktan erHiyordu amma başının içinde tatlı hülyalar uyan, muştı, Bu kadur para İle neler ya. wimaadı! Doğru o, vitrinlerinde tür. M2 türlü yemeklerin imsana göz etli. ği lokantalardan birine gidecek Garsonlar onu görünce: «Ben hir. met edeceğim» diye birbirlerile yarış edecekler. Tıpkı sabahlanberi kemi. nin böyük boyaclarla yaptığı gibi... Hasan kornını doyuracak. Ne yiye. eek? Eli nohud.. O nohudu me w8, ver! Ya sonra? Hayali weak istikbale uzandı: Son, ra büytyscek. Adam olacak. Yar ba, basi gibi bir aparlıman kapıcı... Kim bilir belki de daha büyük bir apartmanın... Onun da kendi gibi bir çoruğu olesak. Altı yaşım bitirir. İken çağırıp eline bir fırça, birkaç ta boya tutuşturacak: — Yumuresk, diyerek, sen bana günde tam İki kâse çordaya malolu. , Haydi bakalım, artık büyü. dün. Git te başının çaresine bek Yarı uğurlamak, yarıda cesaret vermek için, onun günieik arkasına bahiçe bir tekme vuracak DM LE POSTA Eylül 4 İstanbul Belediyesi İlânları Zühtüpaşa, Tuğlacıbaşı, Göztepe, Merdiwenköyü, Yenisahra, Su e, EKowyatağı, Bostancı, İç Erenköy ve Bakkaj) Emi ihtiva lik Gi ihdas edilen Erenköy belediye tahakkuk ve tahsi) şubeleri Erenköyün, de nahiye müdürlüğü binası ciyarında Tellikavak sokağında 8/1 Nolu binada faaliyete başlamıştır. Bu mahallâtta bulunan mükelleflerin be- lediye tahsil şübeleri tarafından tahsil edilmekte bulman Yergi ve re - #imler ve muâmelit hakkında mezkür tahakkuk ve tahsil şubesine mü. racaatları tüzumu Hân olunur. (1206) İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel İşletmeleri Umum Müdürlüğünden 1 — Beyamd meydanında takriben 9000 metre o mürabbas asfalt şose (Töpeku sistemi) inşaatı işi pazarlık suretile hale edilecektir. 2 — Mühasmmen bedel metre murabba 451 kuruştan 3888) .. liradır 3 — Muvakkat teminat 2916 Jiradır. 4 — 12/9/9810 Cumn günü saat 15 de Metro Hanında $ inci katla tap. lanacak komisyonda yapılacaktır. 5 — Pazarlık, bu işe talip olanların Metro Hanım 4 üncü katında Je, yasım müdürlüğünden parasiz olarak veriznekte olan şartüameyi Alarak mezkür gün ve saatte muvakkat teminat ve kanuni ves kalarle komisyonda hazir bulunmaları, (7132) Mahmud Saim Iaşlarafı sayfa 3/2 de) akım. Hep beraber yukarı çıztık. Ha. Taret te o kadar basmış ki, masanın Üstünde güzel bir sürahi var, Şuradan bir bardak su içeyim dedim. Suyu da içemedim, tam bardağı ağzıma doğru kaldırdım. Kapı vuruldu: — Buyurun. Kapı açıldı. İki polis mesmuru!, Betim benzim ktü gib! oldu! — Ne var? dedim. — Hepiniz beraber Galatasaray mer. kesme gideceğiz! — Koden?, olduk, bu otel bir (randevu) yeri ha. Tmi alınış, Daha aşağıda birçok xadm. lar, erkekler var, Tüm cim yok, buyurun efendim ka- rakola!, Ağım açık katmıştı, Suyu ön içeme. dim, Bardağı tekrar sürahinin yanına bıraktım. "Talihi nasasım yaya ben otomobile Olâvani sokağında Paris otelinin ys dinci Katına kadar beraber gelmişiz. Orada da ben; ensemden yakalamış! — Evet dedim; Mun elm yok, buyu. p- — LArkası vari Mahmud Saim Altındağ “my 5 ; Gönül işleri JBaş tarafı sazla 5/1 dediri Beverek evlenmek, akran arasinda evlenmek, maddi vaziyeti temin ederek evlenmek, ince ruhlu olmak, dalma gi. yim ihmelinden kaçınmak. Okuyucumun bir müla'eam il: b2 saali daha var: — Evli erkekler arasında bekâriğı tercih edenlerin bulunduğuna 'nani « nm, İakat ayni swreite evil kadınlar arasında ebefi olarak bekir kalmayı tercih edenlerin bulunduklarını da «& kabu: ediniz. Bu noztada mutabıkız, sual şudur: — Geçenlerde kendisi için hasta » meye düşen bir erkeğin sual'ns ervah olarak evveli kend ailesi düşünme » simi tavsiye ediyordunuz Acaba bu kadın bu erkeği ne vakit tah.cuştır? Mektub hatırımdadır, cevabım verebi. Birim: — Tanışma bir mağarada ve yeni #8. munlarda olmuştur. TEYZE Zayi — Rskişehre tâbi Mhaiç ka -