Temmuz ' T“Sön Posta, nin lisan dersleri | HAZIRLAYANLAR: Prof. A. R. Thompson ve İrfan Konur ZA inci ders parım) fülinin üçüncü şahrs müf. Lesson Foriy - one N oriy Tedi müzekker olarak «he makes. Exercises Ofrom Lesson), yapar» ve müehnes olarak «she SON POSTA ii: | içki aleyhtarları (Baştarafı 5 inci sayfada) masrafı içkisi olmayan wileye nis. belle tam iki misli para barcet. meğe medburdur. Vücudunu (o tabribden o başka bu mali vaziyeti iemin edemiyen bir aile için bu #ptilâ aileyi tam gıda almaktan mahrum ederek © allenin hastalıklarla o yıkılmasına birinci sebeb ve âmil olur, bu ha. kiki bir esastır. Mali vaziyetleri düzgün olma. yıp ta alkol iptilâsna tutulmuş 0. lanlar kendi teessürlerini muvak. "kat umutmauş gibi saymak için hem kendileri aldanıyor ve hem de âi. levi ve içtimai elim neticeler tev- lid etmesi muhakkaktır. Forty: k makes» şeklini alır, Keza stakes| Netice: Kan zafiyeti ispirto ve Exercise: 1, fülinin üçüncü şalis o reüfredilalkol ihtiyacı olanlara doktorlar Boşlukların dolduruluşu: «#takes» tir. Gayri #uyasi olarakİmimasib miktarını reçete ile ver. 1. Boys who do much work have İttle time for play. 2. Ploughs do the work of spa. 3. Horses do work when they take a plough across a field. :4.'The straight lines across the fel are the lines of the plouyh $. The owner of the farm is Bigry because the men do not do Keir work well Exercise: Il. Til, never, while, when keli. in kullarıdışlarız Söme men do work with spades İN Yhese fields while other men & work wish ploagfs in ficlds, When we have rain it will eke the carth wet, Earth is soft # is wet. The men will go Wilh #he pioughs across the fields When the carih is soft and wet horses will g6 forward across e fields Araght, Ploughs mever #* tired. When the fields are Teâdiy the men and women will Put he secde in. The plants will a up til the warm Vocabalary: “Vw (kA) — inek 0 ven) — hattâ, at Çiler) — dür. İnOUMta iy (mAunten) — dağ Ni sır», silsile, ray ece (sli) — görmek, siwpe (slOup) — yamaç, satim Mail, sirekih (streç) — uzanıp giden, ı Mezarıma, mesafe, © view (vyU) — görüş, manzara. | Grammar: 1 — Fülleri Müzari üçüncü şa. Mas müfred. esi Gil Müfredi masdara bir <s> ilâvesile Erkek —26— Meşhur kadın ancısı (Meddah “m) evlenmişti, Devri Hamidi malüm: un iki şahid; bir okka şurup; “ua: Nikâh tamam!... Uk ta kolaydı. İki satır. Ne mektub; yahud tek bir ke 3 Dİ, Pakat, Meddah Kâzam, Napol ün (para) sözünü hayat düstu. #dldedenlerdendiz yi, Yun evlenmesi şöyle güzelce hatun kişila başgöz olvermek hi yağlı bir kapıya çatmak; a düşen kadım soyup $0- çevirmekti, apk kadın Ayşe sultanım) larından (Muallâ) isminde İ bir Çerkes kıztydı, Yağ azm kendisini buna (Kava. tütün tüccarı) diye tanıtmıştı. n kuru vâdlerle, Mualiâ. tü enine Zincirle bağlamıştı: ğa Kavaladaki çiftliklerini; bü- İn, arazilerini satacak, paralarını Ya Pula getirecek; Bebekte bir © enayi kotralar, arabalar, gü. hen eğlencelerle muhteşem bir yaşayacaklardı. a alanın da serveti vardı: Rİ. e, anda büyükçe bir evi; bir â, milsevherleri var. ia, Kim parmağile şöyle bir he- kr ie ie üç Gr Medi, konacağımı tahmin edi. while the men keep the) «do, «go» ve «have fiillerinin Ü- göncü şahıs müfredleri sıra ile «does - (daz)», «go0s - (gauz)> ve <has - (hez)> şeklindedir. | : Nothing: kadur gördük ki «ben. de şeker yok» &eimek için ingilizce «I do mot have any sugar» diyoruz. Ayni fikri dilin müsbet şekline bir melidir. İspirto ve içki de yalnız «zarelerde reçete ile satılmalıdır. Ben neş'e için az içki kullar. mağa alıştık diyenleri nüfus yani insan sayılarına nisbetle binde bir nisbetinde güç ve 2or kabul ede. rim, ——— e —— mo Hâvesile ifade edebiliriz: «ijtrces. (Uzanan kır düzl nde a have no sugar» gibi. Bunun gibi:|ğaçlar yoktur). When the eyes of (You have no time) — (Vaktiniz| the boy are shut, he seeş nothing. yok) demektir. (Gözleri kapalı olduğu vakit ço. Ayni kale nothing İkelimesi-| sk hiçbir şey görmez). ne de tatbik edili; Ri 1 de hot have sayfhing yerine) E*€r€ie?,,,. fülin müsbet şekline bir nothing) (İngilizcede öğrendiğiniz kaide. ilâvesile (1 have nolhing — Ben.ileri hatırınızda tutarak aşağıdaki | parçayı dikkatle okuyuuz ve pa. de hiçbir şey yokturj diyebiliriz. Text and Translation: İrantez içindeki kelimeleri düzel. Wp doğrularını koyarak metni iyi I see with mey eyes, A view is I what I see, This is a country vieW.| ve doğru bir ingilizce baline geti- | Tbe suni is over the top of a highiriniz: The boy (have) a seat ona ui branch of a tree (who) is on he tie top of te mountain bright. of a mountsin. (The boy ie ir O ll bas â seat on a branch of a tree dağ silsilesinin bir kısmıdır). It wbidh is on Lhe slope ol a monu. tas trees on its slope. It is far from| 8İN.İ e road where the boy Iz and he; The rays of the sun (is) very does not see the low trees. (O, ço. | karm/but the tree (make) a shade, cuğun bulunduğu yoldan uzaktır /The boy (are) almcst az the top ve o (çocuk) alçak ağaçları göre. of he tree and he (see) the tops mez). He does not even see Üelgf all ghe other mountains in the b tl anak lee) şi | canes. He (have) a good vie cf sess only 4 cover of dark green. '$ wide etreteh of Mat country "Te böy is on the Way to the hiy, widh (have) brown grass on © İ mountain, bet he will nöt get even The sun (make) #he grass brown. Tbe mounlain (have) other trees İto the foot of it belor sundown. k dağa giden yolda-İon it. The boy (eee) a cow under dır, fakat » güneş batmadan ODÜN| 4 veee, The Gow (have) fiirs on its eteklerine bile vara ayacak). hind. “be bay üeüi yal Between ağam and tie MoUn.| Güğrdy, They (comes) and teke jtainş isa w stretch o! couniry. alkan a It is guite flat and hss grass on N 'Phe animal on the grasi isa cow. İnt get down from the tree tin #e sun is low in te sky. e A cloud is across he sun, but a ray of sunliğht makes ihtiyacı!, Sanki onun her azası: Ya ez, ya ezerım... diye haykırı. yor, * Aradan iki üç sene geçmişti!.., Anadoluhisarında — oturuyorduk... Son vapur köprüden ekşemüstü - alatımka - saat 11 i kırk beş geçe avcısı İ (Şükran) on biri kırk beş geçe a Beykoza kadar sm bana bir vâdi vardr. l N mi Yâ?- | Amarloler selerini yapar; 34 mums. ralı (İhsan) da biri elli küçük kardeşi (Müyesseri) de bi-| Boşktaştan Yenimahslliye keder Rumeli seferini Şapardı. Saat on biri çeyrek geçiyordu. yarım saat vardı, (Karaköy fr. nında bir poğaça viyeyim) dedim. - yukarı çıktım... İki kadın bir ta. şırırdım. Pervane gibi etrafında) rafta; bir genç kız bir tarafta 0. dönerdim. turuyordu. Ben poğaçayı yerken, Açtığım. yazıhanelerde, matbo3-| kadınlar birbirlerine fısıldaştılar. larda muhakkak şu levha bulu-İ yerlerinden kalktılar... Benim murduz masama geldiler... Baktım: Biri Fakat Kadmlığın seriler desti şefkati.İ Muallâ; biri Müyesser... eski Muallâ, eski Müyesser değil. Vücudu aşkı beşerda kan a7iı.İtamamile değişmişlerdi... Mus'lâ- yan yareler!|mın güzel gözlerinden ii damla Kağınlığın © güzel o sinesinde| yaş aktı: bir ömrün) — Ah... dedi. Bana me kadar Baharı, #ayfı, harifi, şıtası gül.|masihat ettiniz!... Fakat ne çare ier açar. ; o mev'ud (güller) ne. 'Tamamile “ mahvoluncaya kadar yi başkasına açar; sene.|yüzüme güldü... Aldandığımı an. lerce hayalimi, ömrümü vakfetti |ladığım gün; Esasen mahvolmüş. üm kadm; nihayet bir zalime etek |tum. Tekrar sultanm sarayına il < 2 dı... ticaya mecbur oldum. kaptırarak benden kaçardı Kadına, maziyi tekrarlamakta böyle oldu: Benlne fayda vardır?, We büt üyeser) de bela Müyesseri izaz| o Mantik, kalbe hâkim olabilir ettim; Meddah Közm Mual mi?, Bizim çi İririkt tecrübe i İ soydu. M görmüş adamlara olamıyor; genç iliklerine kadar #93 seki © Meddah Kâzımı çıldırasıya sevd Müyessrin bana yapmadığı sal madı. Buna: Hayst muadelest di- 5 yarlar.,, Değil: Kadnlığın. ezeliloturmuş; bir çocuğu olmuş, Sonra arzusu: Hırpalanmak ve Anadoluya gitmiş, Müyes. (Alüiyessar) daha büyük facla idi. Şirketihayr'yenin 57 numara | RADYO SALI 811941 730: Saat ayarı, 1.33: Hafif müsik (P1), 8.46: Ajans haberleri, 8: Senlo. Bik parçalar (PL), 830; Evin saati, 12.09: Saat ayarı, 12.33: Türkçe plâk. İar, 1245; Ajans haberleri, 13: Türkçe plâklar, 1315: Karışık müsik CP), 18: Saat ayar, 180: Radyo eslon orkesirası, 1830: Memleket poptası, 1840; Radyo #alon orkestrası, 10 : (Yuva saati), 1915: Radyo salon or- Kestrası, 1030: Saat ayari ve ajans haberleri, 1048: Fasfi sazı, 2015 Radyo gazttesi, 9945: oChopin'den milntehab parçalar (PX), 21: Ziraat takvim ve toprak mahsulleri borsası, 2110: Hal? Tasi şarkıları, 2130: Ko- nuşme, 2145. Klâsik program, 2230: Sant ayağı, ajans haberder, borsa, 7215: Cezbanâ (Pİ), DOMİNİGUZ — Himi Kilâbevinin «Fransımadan Tercümeler» umumi, başlığı altında neşredeçeldği eserler külliyatına dahi olmek Üzere «Eu - gine Fromentins in Dominlgve adlı eseri de mhiren A& Küm; Akyüzün kıymeti kalemle İsonımıza çevrü miş bulunmaktadır. 120 de doğan ive 1678 da ölen müsll'fin hesusiyeti İhem kedretli bir muharrir, bem de iyi br ressam olmasıdır. Bu eserini yirmi yıllık bir mesai biyatına bir şaheser hediye elmişlir. (340) sayfa, tutan bu kıymetli kita - bin fiatı 75, cildlisi 110 kuruştur. sinde bakkal Şabana haber vermele, rihi insaniyet namına rica ederim. Bergamada asker Bayındırk | Bürhanettin oğlu Yusuf Fildişi İstanbul borsası 114041 açılış , kapanış fiatları ÇEKLER Açılış ve kasa; Londra 1 Stern 524 New-York 100 Dolar 130.0250 Çenevte — 300 İsvi. Pr, o 296875 Madrid © 100 Peçela 128875 Yokohama 100 Yen “rokhalen 100 İzeeş Pi 314373 310050 seri çocuğile beraber bir paçavra gibi başından atmış, sokak snda bırakmışlı... Ağladılar.. İkisi de ağladı... Ben de müteessir oldum... Ben de ağladım, Onlar, talihlerine ağlıyorlardı. Ben kime ağladım? Vek geçmişi,.. Vapuru de geçmek, oradan bir bırişka arabâ. İse Anadoluhisarına gitmek icab ediyorda!, i kadar oturduk, Hayli derdleştik. “Refah, kuranların dün hazin hi larında batan «Refah merasimle andık yi — > bulunanlar çelengi denize " Dünkü harin ihtijalde atmağa götürüyorlar 23 Haziran gecesi, Mersin açık -|ölülere karşi son ihtiram resmi ifa vapurunda edilmiş ve bu esnada çalınan ma - sehid düşen kahraman askerlerimi-|tem marşile hazirun ağır adımlarla zin ruhların! taziz maksadile dün)deniz kenanna yaklaşmışlardır. Ba sabah Kasımpaşada Deniz Kuman-İcmada bir bahriye mülfrezesi tara, danlığı önünde büyük bir fhtifalİfindan havaya silâh atilirken ba ya Merasimde ljzarlanan çelenkler denize birakıl — Kumandanı General İshak Avni, neral Ziya, Merkez Kumandanı Ge. meral Fevzi Akıncılar, Deniz Ku - mandanile, Emniyet Salühattin Korkud, deniz, kara ve hava sübayları, Mintaka Liman Re- isi, Devlet Denizyolları mümessili Merasime saat 10.30 da başlan. miştir. Sahada yer alan kıtaat teftiş e- dikmiş ve müteakiben Deniz ban - İstiklâl hü le di ra marşanı müteak'ıb meydanda hazır. “İlanan kürsüye deniz erbaşlarından Fazil Derman gelerek çok alkışla. nan heyecanlı bir nutuk söylemiş ki: rikabil büyük yaranın tam on dör. düncü günündeyiz. Kalblerimizi ya- kan bu büyük ıztırabı hiçbir zaman umutıniyacağız. Bu iztirab bizimle beraberdir. Kalblerimizden bir da- kika çıkmıyacak olan bü actnin ha. tıramnı kıyamete kadar yaşataca - in.» Bu heyecank hitabeden sonra deniz o üstleğmenlerinden Sermed Kiper de çok müessir bir hitabede bulunur. Desiz sübayimiz ez- cümle şunları söylemiştir; «Şanlı tarihimizde bugün kalb- lerimizi yakan bu yara kadar elim facialar eksik olmamistir. Fakat biz bunlara tahammül etmesini ve bu yaraları unutmamağı çok Syi biliriz. Hitabenin sonunda üstteğmen Semmed Kiper bu vâğife esnasında şehid düşen eziz Türk çocukları $- Bu derece rikkati kalbe malik bir di?... Nutkum tutulmuştu... Daha rTünce, ani bir şekilde sarıldı. Büsbütün (şaşırmıştı... Yanaklarımdlan Öptü... Tekrar kaçırmıştım. Sandalla Üseümara| tekrar öptü... Sonra beni bıraktı. — Bugünlük bu kadar kâfi... dedi. Sizin kadınlara karşı bü de- rece alâka ve şefkatiniz kalbimi size esir etti... Yatın sabah bura. Bana bir (adves) verdiler... E-İdn buluşuruz... Allahtısmarladık.. mi sıkarak çıkıp gittiler. Gelecek :İKâreküye geldim. Daha vapurujhafta (o adreste) buluşacaktık...İğyidim Merdivenlerden bir Garson geldi. Poğaçaların parası-| ibi indi. Gözden nı verdim. Ben de gitmek üzere ayağa kalktım. Karşıki masada demindenberi oturan genç kız da ayağa kalktı. Oradâ ondan ve benden başka küme yokdu, Bana duğru geldi: — Affedersiniz beyefendi, de. di, gerçi biraz abrs amma, .şu ha. yamlarla bütün o konuştuklurunız işitüm... Bilseniz size ne kadar öcıdım... Siz; ne Kadar saf, ne te. miz yürekli'bir insansınız!.., Anl buki! (anların ağlayışları cali", Ben şaşırmıştım. Genç kizin ki kalbimi o adama kaptırmıştım.| yüzüne bakıyordum. O daha yek.!gekli, Saatim yok... İlaşı ve devam ettir — Onlarla beraber ağladınız| Bu ne yufka yüreklilikti. Gözyaş.! larımz benim kaibime aku, İşimi! bıraktım, Size bir söz bil. ; inek için bekledim... Eğer onlar sizden evvel gitmemiş olsalardı; yahud beraber çıkmış olsaydınız, | vallahi sizi gittiğiniz yere kadar arkanızdan takib edecektim ve si. 7 «yarn sabah fırında omuhak. kak buluşalım» diyeceldim. miş bir melek mi idi? Şimdiye ka. beden karşıma O çıkmamıştı”. dar Yalnız bir «güle. güle.» diye. peri kayboldu. Git Ne olduğumu. neye uğradı. Masada duran ti... Zimi şaşırmıştar. İstanbul Mintaka Kumandanı Ge- Müdür vekili ve kalabalik bir halk kütlesi hazır çin hazırınu bir dakika ellküta da- imiş ve hazin merasime bu suretle nihayet verilmiştir. Sarıyerdeki merasim Demiz faciası münasebetile Sari. yerde de-bir ihtifal yapılmıştır. Sa. riyerde iskele civarinda yapılan merasimde nutuklar söylenmiş, a. ziz şehidlerin hatıraları tebeil edil. miş ve denize çelenkler atılmiştir. 1, içki taraftarları (Baştarafı 5 inci sayfada) rmdan üzüm bağlarını söküp rine tesbih tohumu mu ekmek ib ederi Daha öldürücü, hanüimanlar söndürücü siyahlı. beyozh ve ip- tilâyı da geçen bir buhranla sak gm halinde olan bu mütenevvi hakiki zehirler ortadan kaldırılma lıdır. Ondan sonra içkinin . o da yalnız içmesini bilmiyenlere tak. did edilmek suretile tedbir alm. ması çok Yerinde olur, Şairlerimiz: İç bâde, güzel sep varise oku şuurun, Dünya varimiş ya yokimiş ne umur, dedikleri halde: İç rakam, adem öldür zevki kanla tamem &t, Gir kodese sonrc da sehpaya Yürü me umurun, dememişler. GÖZ DOKTORU — Fırında,.. dedim, Karaköy. orta-|kız, bana bir piyango değil miy-|de fırında. — İşte orada soyulmuyauz yanma yaklaştı, Döndü arkasına) Meselâ menjivenden inerken sizi baktı. Hiç kimse olmadığım gö.İbirisi göğüzlemedi mi, sıkıştırma. boynuma | âı me?. — Hayır! Nas! oldu bilwem... Genç ız gözümün önüne geldi. Onun beni derağuş cdişi. — Yalnız. tanımadığım bir genç kız... Orada geçen bir vak'a. dan dolayı. bana sarıldı!. Dedim. Komiser gülmeğe baş ladı!. Yanındaki defteri karışar. dı Küçük bir resim çıkardı; bir bardak suyu içtim. Oturdum, | <£ dedim. Biraz kendime geldim... — Allah... Allah... dedim. Bizi dinlemiş... Buna acımış,.. Ne müşfik... Ne pırlanta gbi bir kab. Yarabbi şiendiye kadar ne. den böyle bir melek karma çi. Vakit hayli geçmişti... Fındık. dan bir sandala bindim. Denizin ortasında saate bakmak aklıma Yeleğimin düğmeleri çözülmüş. Alkın saztim kösteğile beraber alınmıştı Elimi cüzdana attım. Cüzdan yok. . Bir yarikesici beni soymuş. Fakat ne. rede?, Tramwvi binmedim. So. kak tenha idi. Bereket versin san. dâlerya verecek kadar cebimde bozuk para kalnns. Sandaldan çikınea o Üsküdar merkezine gitim. Komiser Beni dinledi. «Vapura, tramvaya bin. ya maruz kalmıştı: Bir doktorla Aman yarabbi! Bu gökten in.|medim> deyince; — En son cüzdanınızı “Derede çıkardınız... diye sordu. Kömiser bu defa kahkaha gülmeğe başladı: — Fındık Fatma!. dedi. O mg Yek değil, şeytan! — Fındik Fabra mi, — Eveti... Erkekleri derağuş e. derek bu usulle soyan meşhüf yankesici kadın... Erkek avcısı... — Şimdi merkezlere yazarız... Onu buharlar... — İsminiz?... Davacımmız değil mi?... — Hayır... dedim. — Hayır mı?, — Yazma komiser bey, dedim, davacı değilim. . dım bana acıdığını gördüm. İki dakika beri teselli etti. Bu şefkat İyalan da oler.,. Hayatımda böyle istiyorum... Mahmud Saim Alındağ (Arkası var) © © ile Hayatta; bir ka. |