SON P © A As Yazan: Andre Dahi Tercüme eden: İsmet Hulüsi (Bayan, bay, ve öğretmen oto-| ( (Hakikat şudur: Bayan vitesle.) ben bir insan kadar sıkıcı ne olur #oebildeler. Bay direksiyonun ba-|ri iyi idare ediyor.) pi şında, bayan geride sırasını bek-| Bay — Dikkat! ler) Bayan — Neye? ö mw — Dikkat! Tefujul Bay — Sağdan gelen taksiye! Bayan — Arkamda kımıldanıp dö dile. Bayan — Ben de gördüm. düruyordun. Hele imtihan olalım. Bay — (Dişlerini sıkarak) Re.) o (Görmediği besbelli idi. birden.İSen mi biliyorsun, ben mi? fuju döneceğim. Âlâ! Vitesi değiş-| bire frene basılır. Otomobili dur- Büy — Haksızsın. Bir kere mâ- tiririm. Koli işaret — veririm.) muştur.) , kine sksamını biliyorum. Söğuk. Körüy rai Bay — (İntikam alıyor) Ne gü-! kanlıyım. Beni daima böyle saç. (Dediği tarzda hareket eder.) z0i duruş. Ne hafif, hiç sarımadan!|malarla rahatsiz edeceksen, oto. Müthiş bir gıcırtı duyulur) Frene bir böceğe basar gibi bası-İ mobil almaktan vazgeçerim. Öğretmen — Debreaja yapsa.| yorsun! Bu böyle giderse bizim a.| | (İmtihanın yapıldığı yola gel- Bini rabamız iki ay dayanm; Sen) mişlerdir. Yirmi kadar namzed Bayan — Daha debreaj o yap-Jaraba kullanmıyocsun, ivor-| bekliyordur. Çantalı iri bir sdam mayı bilmiyor. İmtihanı da yarım Bay — Ben bir şey demiyor. dum ki, MA tana Ata | a EZ sun. görünüyor. Titremek namzedlere Bayan — Dikkat! diye bağ'rın-|değil, imtihan edecek mümeyyize OSTA Eski kitabı kapayınız Ankarada oturan Bay «P, D.» şöyle diyor: — 7 yıl evvel bir genç kızla ta- nışmışlım, dürüştlüğünü ve temiz. liğini pek yakından tetkik etmiş. tim, onu kendims eş yapmak arzu- suna düşmüştüm, birden işlerim bozuldu, memleketimi terketmek mecburiyetinde kaldım, sradan u. zun yıllar geçti, işlerim düzeldi, refaha erdim ve tesadüfen o genç kız karşıma çıktı, şimdi bir genç kadındır, kocasının o hareketleri Pr bedbahtt:r. Derhal hatı. rımdan geçti, onu kocasından ay- ; rılmaya, benimle birleşmeye teş. rada Ahmed Sezai Beşkurd: vik etsem.. diye düşündüm. «— İçki kaldırılmalı m? Ha- Ankarada oturan Bay P, D. nin | Yır. Aklı başında bir insan için iç- yanıldığını görüyorum, Kendisi.|ki; fenalık yolunun başlangıcı de. hin 7 yıl evvel sevmiş olduğu gençİğil, bilâkis sıhhati yerinde olan kız ebedi şekilde hayatın tarihine| herkesin muhtaç olduğu neş'enin, gömülmüştür, bir daha dirilmiye-İeğlencenin, zevkin anahtarıdır. cektir. Bugün karşısına çıkan genç Amma içxisiz eğlenilmez, zevke. kadın o ismi taşıyabilir, ona ben-İ dilmez, neş'elenilemez mi? Evet içkisiz de bütün bunlar olur Fa- kat ber İnsan için değil, İnsan var- e “İçkiyi kaldırmak, faydasız bir teşebbüstür |,, © Ankara Kavaklıd:re Tu- nalı Hilmi caddesi 16 numa Say'a 5 İçki yasak edilmeli mi? Cevab gönderme müddeti bitiyor İİT YE “Bu muzır nesneyi süratle ortadan kaldırmalıyız !,, © Mersin Suğuksu cuddesi 192 numarada Selim Tanrr verdi; «— İçkinin kaldırılması, yur- idumuzun oselâmeti bakımından İhayırlı olacaktır. Şümvilit bir tek. Kik yapacıx olursak şu neticeye varınz ki; bugün hapishaneleri dolduranlar, belli başlı dört mese. lenin kurbarıdırlar. İçki, zaruret, kadın ve hurs... İçki bence, bütün musibet ve felâketlerin (başında gelir. Kad'n temayülünü arttıran, zaruretler doğuran ve nihayet dır, her zarıan şendir. Yüzünden hırsları maftası) “körükleyen odur. ÜN rlelağ öünülmüşt Akselâiö. | ca beni korkuttum. Sen kullanı». | düşer) i gi ve dok . “Muaddid kırka çi-)ken ben bir şey demiyorum. Ra. OMümeyyiz — Bir bayan var, 7iY8bilir, onun bir ikinci nüshası iy unuklu. - Miuade kaale, ondan haşlıyaım: Yürütünüz. . |olabilir, fakat hakikatle büsbütün Öğretmen'«—- © kadar hızlı de-İ Öğretmen — Marşa getirin. Ü-| Bayan — Benzm musluğu açık; bafka bir mevcudiyettir, #k. Fren yapın. Durdurun. Kolu | çüncü -vilestesiniz. m:, kapalı mu bakarım. Fren kolu.,| Aldandığınız ikinci noktaya ge. si çekin, size yüz defa söyledim. Bayan — Emin ymisiniz?. Mümeyyiz — “Tekrarlamayın,| ince: Bunu kadının bedbahtlığı ie Bay — Bir türlü beceremiye.| Öğretmen — İkineiye gir hak'n, yapın. pi ya hükümde gö- luyor. Dün| Bayan — İşte bu güç. İkinci..! Oo (Bayan direksiyona r, Bi.|röyorum. İstinad ettiğiniz. delil, m a Am iye ve sola; oldu. İdam vit saki, Benek bana verdiğiniz tafsilâta bakarak bir sat gerasiyeyle vitesi değiş-| geri tirdim. Piyanonun pedallarile de talim yaptım. Burada, karışıyor. Öğretmen — (Daha kabiliyet- sizleri de üştür) Hayır hayır, iyi gidiyor. Hareket edelim. o | (Başlangıç nikemmel, her ü. çünün de başları ileri gider.) tmen — Üçüncü için çek © erken! Debreaj yapın. Fekat siz İren yapıyorsunuz. » İ © Bayan — Beni dinleyin bay öğ- Tetmen , eğer bir parça srabanız! düşünüyorsanız dersi burada ke. sin. Bizim hoppa bey her şey PAZ layacak, Ni Beni râhat bırak buda- Öğretmen — Sağda yaya kaldı- rımına otuz santim aralıkla dürâ- caksınız, Bay — Şimdi aklımda, kolu çe- keceğim. İ 9 (Pek erken hatırladı, otomobil tam yolun ortasında durdu.) Bir bisikleti — Bababi, kaldı- rımda boş yer bıraktın. Bay — Ne dersiniz, imtihanda kazanır mıyım? — Evet, fakat pe mamalısınız. Ben imtihan edeceğ tanıyorum. Sizden geriye hareket istiyecektir. A Bay — (Son sanli gelmiş gibi) K Emin misiniz? z Bayan — Merak etmeyin o'ür. Sıra sizde bayan. (Bayan direksiyona geçer, beY geride alaya hazırlanmıştır.) i Öğretmen — Siz aksi cihete gi- deceksiniz. Acele etmeden dönü- nüz, Birinelde kalm. İyi! Bayan — Benim şemsiyeye t ES... ih ze wi —3— — Kuzum şa delikanli da kim! Süt dökmüş kedi gibi oturuyor. tak- dim edin beni şuna dedi; tanişti- İar. Salonun en güzel, en cazib, bü- tün delikanlılerin peşinde koştuğu İzi, yanına oturunca Sedad sarhoş! olmuştu. Kokusu, kiyafeti, cazibesi, n ile Nevin bir dakikada! dekkanlıyı yere vurmuştu. Nevin dansı unutmuş, dostlarını unutmuş, | dakikalarca onunla konuşmuştu. AY) Mİrken aralarında bir dostluk tecs- Süz etmişti. Nevin minimini elini Se- in avucundan çekmeden: — Görüşelim, demişti. eğer be- Bimle arkadaşlık etmek (isterseniz Sok memnun olacağım. çi | lerken hiç ötesi yol Sedadin kalbe Saracak. Kendisini | e, sanmıştı. ünlerce ku rüyanın tatlı sar- Basbuğu içinde kaldı, Buhuştular, #enç kız ona sapaimiyetinden şüpbe , miyen bir yakinlik gösteriyor - Kaç geceler, sabahlara kadar, ihtirası i dik. söylüyorum ki, zahiridir, kadının (Çatırtı, çelik bütün kuvvetile! işeklen bedbaht görünmekte olma- protesto ederi, üçürcü hararetli, dördüncü İdinlemez.) Bay — Ben it'yorum, Daha tedbirli hareket ermiş olurum. Se. nin yanında ben, bizzat Rolls. Rayce gibi idare etmekteyim. Baysn — (Hiddetli) Sen nasıl gürüküler yaptığının farkını var. mıyordun galiba, Neredeyse halk şehri tahliye edeceklerdi Bayan — Affedersiniz. (İlerler). Mümeyyiz — Gazetecinin oidu. ğu yerde durunuz, geri geriye sağdaki soksğn sapın, Tramvayın yanından nasıl geçersiniz? Bayan — (Kendinden emin) Öğretmen — İsterseniz. biraz| Ray sağda ise soldan, soldaysa da geri gidelim. Çönkü vakit kal-| sağdan. Tevakkuf — mahallerinde madı. İmtihan saati geliyor. Deb-| yavaşlarım. re4j yapın... İvi... Dosdoğru. Se-| O Mümeyyiz — İyi, şimdi geriye. Ba, sağa, Siz Sola çeviriyorsunuz.! “fFtön kolunun Yerini bulması Dir. Üiçin oldukça zamağ geçer. Guzete- (Dur, demesine lürüm O yoktü. ci korkmuş kaçmışlır. Durdurur). Çünkü otomöbil arkasını bir ağa.! OMümeyyiz — Neye durdunuz? ca yaslamış, durmuştu.) Bayan — (Şeytani bir baluşla) Bayan — Eay nasılsa bir Şey) Bir çocuk arabasına yol vermek söylemedi, hayret, içi Bay — Ben ne söyliyeyim?!...| (o (Ferah ferah iki yüz :netre u- Söylemek zakta hakikaten.bir çocuk arabası, görünüyor.) artık ağaca düşer, bay sana üz defa, sağa, dedi. Sen gene sola gittin. Mümeyyiz — İşte müssadeniz, Bayan — Raştan, ikiniz de İnin.!;ki ay dostlarımızı otomobille gez. (Bir kere saba tekrarlatmadı-| miye götürmameniz, onların men- lar. Bayan tecrübe etti. Otomobil | faatleri icabındandır. insanı heyezana düşüren zikzak. Bayan — Teşekkür ederim. Jar yapı, Bu kadarı da fena 38-) (Bir gül gihi kızarmıştır, fakat yılmazdı.) otomobil kullanmak müsaadesini Bisikletli — (Bu seler de #ksi'de almıştır, istikametten geliyordur). Bunlar o Mümeyyiz — Sıra sizde bayım, bayağı katil. | hareket. durum. Bir başka otomo- Öğretmen — İpıtihan saati gel. bille karşılaşırsanız ne yaparsı- di. Her ikiniz de arkaya binin, ben!rız? Dönün, geriye. yola sapın. kullanırım. Teşekkür ederim. Otomobil kul (Yol boyunca): lanmanıza müsaade ettik, İyi kir Bay — Beni ağacın içine Lka-İsigorta kumpanyasına sigorta ol- caktın. manız menfaatiniz icabıdır. Bayan — Beni üfkelendimme-| (İmtihan devam eder, bay ve seydin, seni temin ederim, senden| bayan ayrılırlar.) iyi kullanıyorum. Biteviye söyle.' Bayan — İyi oldu. İhtiyara da GÖNÜLLÜ i öz FAHİŞELER Coşkun BiDRkeNK azam pmu aI görmüştü, bir genç kızın romantiklgeçen her günü muztarib dünyasın- şefkatile alâka wi göstermişi:? Eğei dan çalınmiş tatlı bir gün telâkki bu böyle ise onu görmemeği tercih lederek, bu münasebeti sürükliye ederdi. Fakat Nevin hiç de böylelcekti. Düzünüyordu: Nevin de ok bir şey ihsas etmemişti. Aralarluda!masa, onunla şu rakamlar arasında hiç bir maddi fark olmiyan insan-'ezilen kalasın ümüdeiz k: De larin müsavi şartları içinde arkadaş; (ile oyalıyacık, günler nasil geçe - lik ediyorlardı cek? Sedad Nevini çilginca seviyors| , Bu rüyadan uyanmanin rsukari bu münasebete arkadaş-|der oduğuna teslim ederek, gözle veriyordu. Delikanh, genç | Tini, uvanıncaya kadar yurmmakta kizin alâkasına birkaç defa hiszet-|devam! İşi: Sedadin kararı... tirmeden sondaj ( yapımıştı. Onda) Bebekte tramvaydan indiği va - sevgiye benzer âlömetler yoktu, Fa-|kit, buluşmalarına daha yarım saat kal genç erkek - genç kiz arkadaş İvardı. Güzei, ıbk bir bahar günüy- lığı nihayet soluğu sevgide alir. İşidü. Deniz kenarına doğru yürüdü “Son Poste,.nın | edebi romank , bu raddeyz geldiği zaman arkadaş |Boğgz önünde, yeşil yastıklar ara- ” ösavatı birden İnna uzancız mavi elbiseli hasikur Bim br en Mide bi çe ilke laa itiraf ediyordu ki, Nevine hiç) Biraz avvel geçmiş bir veputun e m Tâyık değildi. Araların İdeniz ortasında biraktığı beyaz iz, daki farklar bir iki değil, ortadanİsanki elbisedya yırtmacıyıı. kaldınılamışacak kader çoktu. His | Karşi sahilin yemyeni tepeler İerini frenismek, sevgisine pranga/me, denizin, bir sahilinde bitiyor - Sormak, kalbini öradesile parçal? - İrmaş hissi verdiği koyu ufuklara, arak, ondar uzaklaşmak, umut lekesiz gökyüzüne, dalgalar üstüm yarak tadan silinmek istedi Buna|de polka oyniyan sandallara uzun N ki ad bu yoktnliğı, bu alakayı tahı ma eki ic uykusuz kaldı. Onu | n, çileden çikaran bir nokta Yardi: N | Sak hirka e siyer be demedi. Çünkü Ne /uzun baktı. Ciğetlerini ( dolduran ieyobbür Dİ dünyasında aydın |lemiz hava, onu aman endişeler lik bir serabdi. bile, onun hayali, onun bile İdem düşüncelerden de siyiriyördu. yp erk era orka ka vaz vi Mümeyy'2 — El freniniz kapalı,|#ıpa rağmen hakikatte de böyle olup olmadığını. bilemezsiniz. u- nutmayınız ki bir genç kadın kız. lığını verdiği erkeği nadir istisna- larla her vakit sever, ölünceye kadar kalbinde yaşatır, hatti o. nun yüzünden bedbaht olduğu za. manlarda dahi, Sonra bükmünüzde aldanma. mış olsanız bile size bir yuva yı- kıcılığım yakışmaz görürüm. Bu yava bügün şen 'dimayabilir, için. dekileri mes'td etmevebilir. fakat yarın değişmiyeceğini hiç bile- mezsiniz, Bütün bunlerın harieimde hiç —enmemiş, bekâr bir erkeksiniz. Nasibiniz hiç evlenmemiş bekâr bir kız olmak gerektir Dul Yarim emen bir “erkeğin #er selefi ölmüş ise mes'ud ol. duğu görülmüstür, fakat ölmemiş ir erkeğin yerine geçer, o yatak. ta saadet * belması enderdir. "üphe yok, eğer hız adamı değilse, şüphe yok menfaat peşinde koşu. yorsa kaide haricinde kalabilir Hülâsa çocuğum, 'mazinin “kita. b'nı kapayarak gözlerini danın. mamış, görülmemiş, yeni bir ufka sevirmelisin,. TEYZE ————————— düştük, Bay — Esni otobüsün önünden döndürdü. Çok heyecanlı idi, Bayan — Bakayım &iğıdına, aliyyölâlâ mı, yoksa vasat mı? Bay — Hele ben seninkine ba- kayım, Güzel bir gen; belkviyordu. Bu genç kiz gelecek, elini sıkacak, be- raber dolaşncakiar, ona bir seyler söyliyecel.. kendim derdlerini dük- mek, koruş..ak, biraz olsun «muz lara çullananları unutmak fırsa - tw bulacak bütün burlir, yahud bu kadarcık şey ona dörtbaşı ma- mur bir sasdetin zevkini, iç ruhat- ğını fazlasile veriyordu. Fakat bu muhayyelede tasarlanan saadet te pek uzun öwürlü olmadı. Gene kı- birini, kiyst ini, Nevin ile olan mü- nasebetinin mukadder akibetini, ya- rin gede başlıyacak olan zevksiz, taharmülis.sa işini, evi, Sw kardeşimi düsündü Bir saatlik saa- dele ne kadar da çok iztirab teka- bül ediyordu. Ellerini arkasında bağladı. Pi; ünde buluşacakları yere doğru yürüdü — Nevin seni seviyorum! Diye mirildaniyordu, Bu inin) - danış, bir kadeh omüskir olup ba-| (Arkası sayfa 7 sütun 6 da) tebessüm eksix olmaz. Yine insan vardır ki na İçki koymadan ne eğlenebilir, ne zevkedebilir. Ciddi, daima ciddidir, İşte ben Jığına. müpteli bir insana derdi. nin devası olan içkiyi - daha doğ- rusu onun ilâcın . niçin verme. meli?... Niçin onu zevkinden, eğ- lencesinden mahrum: yahud gizli içmeğe, kaçakçılık etmeğe mecbur etmeli İçki insanları fenalığa sevke- dermiş! Ne münasebet, Fenalık onların kendilerinde zaten mev. üddür, Senelerdönberi her #k şam birkaç kadeh içerim, * Daha kimseyi incittiğimi, ufak bir fena. hk yaptığımı hatırlamıyorum.» © Karcmon okuyucuları mızdan 5. T.B. «— Biz nedens> sarhoşları tak- bih eder, sarhoşluğu telin eyle. riz. Bence, sarhokluk, şuurun al tına inen kabiliyetlerin, istekle. rin, daha doğrusu şahsiyetin: bir hareket ve faalyet halinde doğu- şudur. Sarhoşluk. ruhumuzda kayna. yan âlemin apaçık bir tezahürü. dür ve bu ilbarlasda sarhaşta, kin de, sevgi de büyüktür. San'atın, telexkürün anası olan Yunan eniyeti, şarabla o mer. tebeyi buldu. Şark, en büyük #e sefesini, tasavvufu «bâde. üzerine kurdu. Bugünün güzide muhitleri; w nutulan neşeyi içkinin şuh varlı- ğında arayıp buluyor. İçkiyi kaldırmak, faydasız bir teşebbüstür, Başımıza de ka- hık in mi Yarim sözt geçti Neva meydanda dolu deli oldu. Yoksa gelmiyecek mi? Bu *emsix münasebeti kesmiye mi karar verdi? Sakın", yok. gölleri Hayır, bayır böyle olamazdı. Bu| Nevinlerin gün buluşmağı kendisi israrla iste- memiş sai idi? Bu muzır ve geyri ahlâki nes- neyi âsla tereddüd etmeden ve süratle ortadan kaldırmamız W- başka içki nedir bilmem, buna rağmen işretin şiddetle aleyhin. deyim. Çünkü içki yüzünden ken. di veya başkasının hayatına, ma- Ima, canına ziyan vermemiş İn. sanlar pet azdır. Her ne şekilde olursa olsun, hapishanelerde ya- tan mahkömuarın yüzde ellisi içki yüzündendir. Ahbablarımdan biri vereceği ziyafet sofrasına beni de davet etmişti. Sofrada içki bulu. nursa bu ziyeletten beni ei görmesini rica ettim, ısrar İk gitmek mecburiyetinde oka'dım. Hoş bir muhabbetle başlanılan bu sofra az Kalsin bir cinayetle neti- celenecekti. Davetblerden birisi diğerile bilmem neden dargınlar- mış, barışmışlar, güle güle yedi. ler, içtiler, Bu sele mazdien ko. nuşmağa başladılar. . Nihayet iş büyüdü, iça'min tesirile birisi bı. çağına, diğeri masada duran bin. lik şişeye sarıldı, İçlerinde kafası dumansız tek kişi ben obulunu. yordum. Mütecavizin elinden bi. çağı, diğerinden şişeyi aldım, Bir cinayete meyden vermeksizin her- kesi buradan uzaklaştırdım. On- dan sonra İşretli sofra değil hattâ gazinoların önünden dahi geç. mekten çekiniyorum, İçkiden son. ra neticenin bu olacağını bilmi. yen kimse pek azdır, buna rağ- men memleketimizde (kökleşmiş olan bu ipiilânın tamamen veya kısmen olsun ortajan kaldırılaca. ğına kani değilims — Gelmiyecek Da — Gelemiyecek, misafirler var, Sizi itiyor, Durakladı: — Beni mi istiyor? — Evet, kuvurm bak'nisin ben girlemiyorum. Sen al, gel, dedi... İşte bunu yapamazdı. Bu kılıkla evine gitmek! İmkânsz.. dilerine selâmlarımı söyleyin. Boş- Gözleri yolda heyecanla bekli -'ka zaman görüşürüz. yor... Bir aıpırdı, ber sevincinden ürpertiyor. Fakat çık - mirildarıd'. buğün gütmezsem İe- na olacağım... Gecikme bir saate yaklaşiyor — Artık gelmez!! Hükmünü verdi. Yürümiye ba- zrlandı.Hangi köşkte, yahud yali- zılarını uvuştnuyordu. — Nevin seni seviyorum, Fakat be cüret, bunu da biliyorum! İki cümleyi genç kıza tekrarlı - mıya karar verdi. açıklığile halini, vaziyetini. kederi-| mi genç kiza anlatmak. dizlerinde birini arıyor... Sedadi gördü amma, | or, fakat| ehemmiyet vermedi. Fakat ondan doya doyı ağlamak Her zaman bütün İnir. Lâkin bu doğru değil. hizini da oturduğunu bilse önünden ge - secek.. fakat Nevin hangi evde: sormak, öğrenmek mümkün. a içi kadar yerde herkes birbirini gi kılıklı bir kiz, etrafını bakarak buna bır türlü muktedir olamıyor-| başka kimseyi de bulamayınca sor- du, du: 'Belki de bu firastb Nevin vöimE yordu ona... —Sedad bey siz misiniz? Kalbi duracaktı, heydcahla keke- Genç kı; öyle şakrak, öyle şehllediz du ki, yanında ağlamağı istiyor, fa- kat ancak gülebiliyordu, On dikika geçti, — Evet. evet benim... — Küçük hanım beni gönderdi. Telâşla sordü: Hizmetçi hayret etti; — Niçin gelmiyorsunuz? kalabalıktan skilrim kızım! — Küçük hanım muhakkak bek lediğini. alıp gelmemi tembih etti. Üzülecek.. fakat hem sizi kalabali- ön sokmiyacak... ben sizi arka ka- pidan bahçeye alacağım, Kameri yede bekliyeceksiniz... Kimse görmiyeceğine göre bun- da bir mahzur yoktu. Lâkin arka kapıdan bahçeye girmek, görül - mek, biraz... Nevinlerin vaziyetlerini bilmi - yordu. Ne olursa olsun zalen Ne - vini görmeden de gidemezdi. Yö - İrüdüler, hizmetçi kiz yanı sex iler- İiyen delikanlıya dudaklarını bü - ikerek, yan yan bakiyor, içinden: | — Küçük hanim bu kıliksiz a İdamı ne yapacak? Acaba bu sençle dalga geçecek kadar midesizleşti « mi: diyordu. Yalnız bu adamin çek ciddi ve sevimli bir yü siyah; o parlak; dalgahi saçları vardi. (Arkası var) yg e may ia Yem Diğ 4 g is # | |