Hergün Resimli Makale: Bay Ruzveltin nutku Muhittin Birgen EB len sonra dünya tarihini yazacak olanlar, “bugünkü | arbden: bahsederken, Bay Ruzvel- tin evvelki gün irnd ettiği natku,| sade bu harb için değil, belki del bütün dünya tarihi için yeni olan bir devrin açılıma merasiminde söyle - nilniş bir Butuk şeklinde telâkki ey. İiyeceklerdir. Bay Ruzvelt, bu nutuklağ Ame - rikada terasil ettiği büyük bir kütle namına, Almanya ve arkadaşlarına | reğinen hüsumetini ilân ediyor. Bu taşrda bir husumet ilânı ile hazb ilâ. ni arasında hiç bir fark bulunma «| infilak hâdisesi tahıkikatına | devam ediliyor — Her şeyde bir sra s | tahkikat âisinde tetkiklerimize end bir taraftan, infi lanamlarin o sıhhi günden güne düzi diğı iddin edilemez; fakat, ayni za-' münda bu farkın ölçülür, veznedile. bilir bir fark olacağın iddia etmek de mümkün olmasa gerektir. İşin ha. kökati şudur ki, resmi Amerika, ve onün arkasında bulonan kuvvetli bir. kütle, üçler paktına karşı kat'i surette cephe almış ve harekete kar zar vermiştir. Bugün, Mihverle İn. giltere arasındaki harb bir malzeme harbi olduğunu göre Amerika, şim. dilik asker yerine malzeme gönde- iyor; yarın, asker için bir hareket ağını farzettiğimiz za- man, Amerika asker göndermekte dahi tereddüd edecek değildir. Har. be girmiş veyâ girmemiş olsan, bu. gün girmediyse yarın veya öbür gün ün bunların ehemmiyeti ya bir kelime farkından, yahud da bir zaman ölçüsü meselesinden ibs- retlir. Hakikatte Amerika harbi » is. terseniz, daha doğru kelimesile, hu- #ümeti - şimdiden ilân etmiş bulu - nuyor, “* Amerikanın bu neticeye doğru gittiği ve daha da gideceği çok » tanberi malöm idi. Bu sütunlarda birçok defa teşrih etmis olduğumuz bir fikri, Bay Ruzveltin bütün nut. kunun en mühim noktası olarak, bir de onun sözleri arasında tekrar e » dilmiş görüyorum: Amerika devle- inin şefi, Avrupadaki mücadeleyi, eski muharebelerde olduğu gibi, biz mesi davası gibi basit bir mesele ha. linde mütalea etmiyor. Hayır, orta- daki dava, artık bir toprak davası değildir; bir hududu bozup yerine başka bir hudud yapmak, bu harbin vâml olmak istediği hedef değildir. Bahis bir rejim bahsidir; bundan ne bir santim eksik, ne de bir santim fazlal Cihan Harbi, bu davanın açıl » ması ile sona ermişti. Yeni harb davayı yeniden dünya sahnesine ge. tirmekle başladı. Bötün bu müca - dele, onun için bu kadar hirs ile ile ri götürülüyor. Bizim şu ihtiyar Sey. yarenin bir köşesinde ateş sönerken öbür köşesinde yeni bir ateş çıkması bundandır. Bu dava, gittikçe o ka- dar bariz bir mahiyet alıyor ve id. diacıların hırsları o kadar keskin « leşiyor ki bu işin ortasını bulmak kabil olmadığına inanmak kabhildir. Devletler harbinde değiliz; millet - ler mücadelesinde de değiliz: sa » dece ve açıkça bir rejimler çarpış - mas içinde bulunuyoruz. d Bence, Bay Ruzüeltin nutku, bil! hassa, hâdiselere bu hakiki çehre » t sini vermek, davanın bu feci ma. hiyetini büsbütün meydana koymak bakımından mühimdir, Dünya tarihi, bu nevi mücade - Jeleri, devir devir, her zaman tanı. dı. Hidise yeni değildir; onun bu - yün göz kımından büyük ve mühim görün - mesi, bir kere bizzat içinde yaşa » makta olmamızdan, sonra da sahne- nin genişlemiş ve bütün dünyaya şâ. mil olmuş bulunmasındandır. Yoksa Yahudilik, Hıristiyanlık, Roma ile Kartaca, İslâm ile Hıristiyan ara . sındaki o mücadeleler de hep ayni mahiyette şeylerdi. İnsanlar, onun adını bugün «rejim» koydular; bir zamanlar da «din» davası olarak mütalea ederlerdi. Eskiden bu nevi davaların sahneleri mahdud toprak kıt'alarına münhasır kalırken bu - gün, medeniyet bütün hududları ile bu davada alâkadar bir âlem olarak karşımıza çıkıyor. * Evet, Bay Ruzveltin nutku yeni bir devir açıyor ve ünkü müca. deleyi yeni bir sahaya doğru sev - kediyor. Bunun böyle olması tabii idi, Demokrasi denilen rejim, Paris kalesini kaybettikten, Londra ka - lesinin ağır bir taarruza uğradığını gördükten sonra kendisini mükad - derata tesli ek bir rejim de - iildi. Şimdi, müdafaarın anl mer - kezini, o Umumi Harb Karatgâhını, Amerikaya, Washington'a, daha doğrusu New.York'a naklediyor. Bundan böyle, demokrasi orduları- nin umumi kumandanı Bay Ruz - velitir. Harb devam edecek ve biz de yeni yeni ihtilâtlar göreceğiz! Muhittin Birgen | nüzde mutad mahiyet ba-| İ Eğlenmek herkesin hakkıdır, fakat ber hak bir emek mukabili e bir hudud Demir sanayiinde inkılâb: Demir tozu istihsali Yeni aydınlatıcı bombalar - Yeni tayyare zırhı - Şeker kamışından sun'i kauçuk imanlarını lotü baştan ayağa kadar ört -| kalâde ehemmi kesbettiği şujmektedir. Bu zırhın en büyük sıralarda, aydınlatıcı bombaların!faydası, pilotu arkadan yapılacak rolü de gittikçe artmaktadır. Bi-Jateşlerden muhafaza etmektedir. Bindiği üzes 3 mbardıman ... ..2 indi ee ei, Sener" Yenibir şeker iptidai maddesi için ya aydınla bombalar Malüm olduğu üzere şimdiye latmak, lar kullanmak mecburiyet dirler. Yangın bambaları r şeker başlıca iki maddeden aydınlatmak için bir hi ihsal edilmekte idi: Bunlardan| ramakla beraber, çabuk “jbiri şeker kamışı, diğeri de pan- len yangınlarda, bu rol azalmak- cnrdı. Fakat Amerikadan bildiril- tadır. İste bunun içindir ki, gece diğine göre Amerikalılar, şimdive bombarttımanlarında bilhassa sy-,kadar hatıra gelmiyen bir ücüncü dınlatıcı bombaların tekâmülüne;maddeden de çeker istihsaline pek fazla ehemmiyet verilmekte -jmuvaffak olmuşlardır. dir. Amerikahların şeker istihse Amerika havacılık mecmüsla <İlinde kullandıkları bu yeni İptidet rmın yazdığına nazsran'son zı -'madde Sorgo ismini taşıyan Hind manlarda Amerikada yeni tip bir'darısıdır. Bu nebat mısırı andır - aydınlatıcı bomba , maktadır. Amerikalılar o Sorçovu Amerika gâzetele yeni tip hayvan yiyeceği olarak geniş mik- asklınlatıcı bom büyük bir vasta anmakta idiler. Fakat i ? -bu mebatın saplarında çak miktar- adan bildirildiğine göre bu ye- Ja #Tikoz bulunuşu, Amerikalıları i tip aydınlatıcı bombalar pat. Sörgonun saplarından şeker İstih-) ladığı zaman 1 milyar mum kuv.isal edilebileceğine kanaatine ge-| İvetinde işık “vermektedirler, Bu |*İrMistir. kuvvetli ışık, geceleyin | fotoğraf) Ame : 4 Gü r ta eğici bir makine fle| çekilmesine de imkân vermekte -iT'm! i ; e) Gene Amerika mzibmatını sıkarak, 9670 şekeri ihtiva eden) ne nazara bu aydınla'Dir surup elde etmeğe muvaffak| »,. olmuslerdir. Bilâhare “bu surun) arallüb ederek kiristal (halinde seker elde edilmektedir. w bir 4 | Amerikada demir tozu 4 istihsalâtı eridi Amerikanın teknik ymecmuala- | yea ç rının yazdıklarını nazaran, Ame- Yeni bir tip tayyare Zir İrikada ilk defa olarak demir tozu | salâtına başlanmış bulun - Amerikadan bildirildiğine göre mektadır. Spreyg firması direktö- Amerikalılar, şimdiye kadar gö - rünün beyanatına nazaran Ame- rülmemiş yeni bir tayyare zırhi rika madencileri demir tozu İstih- yapmıya muvaffak olmuşlardır. sel etmek için senelerdenberi u NiyosJersideki firmalardan biri, raşmaktadırlar. Senelerdenb. Gece bomba hedefi yağa işe vi alılar bu nebatın sapla-) kilometre mu sahayı a alar Yinde bir tedirler bombalar 1 e cı ber bar gen latabilm Aydınlatıcı s5 t kân | renkli fotoğraf çekmiye im) Eğlenmeden evvel çakamayı, çalışırken de kazanmış tan sonra dâ kısmını ayırarak EZ Gi yük Fransız İNE kazandık» sarfetmi İnel edikleri i ve İngiliz edihleri (> (SÜLLİ PRÜDOM) Yazan : Halid Ziya Uşaklıgil Sığ veni O tarihte Parnası erene iştirak eden genç şairlerden çoğu hergün tabi” Alphonse Ürmetre nez. dinde toplanmağa başladılar ve bu süretle yeni şairler zümresi, Opar- nassien-ler teşekkül etmiş oldu. Bun. ların hemen hepsi gürültücü patırtı ci, Ve san'atın şekillerine, tarzlarına, | usulüne aid teferrünta fazla buğla.! narak bunların etrafında heyecan- larla dolu müoakaşalara girişen de- likanlılardı. Fitrati sekinele ve cid. diyete Oo münhemik olan o Sally Prudhomme ise gürin ami ruhuna, kendi hassasiyetile lübbüne münhe- mik olduğundan bu toplantılara pek müdavim, hele münakaşa mevzula. rına hiç mütemayil değildi. Onun başl başına, müstakil ve her türlü zürarelerden mücerred bir mevcu- diyeti vardı ki ilk O mecınuasından sonra, © le intişara başlıyan ve namile basan eserlerini mecmundan evvel şurada © burada basılmış mancumelerile o tamamile müstesna bir mahiyette tebarüz e- diyordu. — Bununla beraber Par. nassien-lerin bu mecmuasına da işti- rak. etmekten geri durmadı, Onun asıl san'atını cezbeden mevzu insan, hususile zamanın insanı idi; diğer refikleri sanihalarını uzak ve eski membalardan, kadim Yunanistan. dan, hattâ Hindistandan alırken © daha ziyade fenni ve felsefi bir me- İzak ile onlardan tamamile aynı w. fuklarda dolaşıyordu. Hattâ muasır. lan aramada pek büyük bir şöhret kazanmış olan Leconte de Lisle o- nun için: #Hiç şüphe yok, o bir şa. irdir, fakat bizim ocağımızdan de- ğildir» demişti. Onun veni zümre mensublarile | yegâne o müşubehet noktası san'atta tam bir güzellik, her türlü nakiseden âvi bir mükem- meliyet, tekâsül ve ihmalden müc- tenib bir itina atamasında idi. Onun hakkında Thâophile Gau- tler diyor ki: «En küçük manzume. leri bile bir başlangıca, bir ortaya, bir sona malik; bir maksada müte- veccih, sarih bir fikri müfid olmak üzere vücuda gelmiştir. Şairin ken- disi de «Şire dair vasiyetname» nam yazısında der ki: «Bugün irti. cal mümkün değildir. Ben «Kırk İ çiçeklik» manzumesini yazarken kâ- , müsbet! ğıdı çiziklerle doldurdum; duygu- zamanlarda | mun samimiyeti icasiledir ki onun tam sıhhatle ifadesine kadir olabil, bu yeni tip tayyare zırhı yapmak devam eden bu mesainin için Amerika hükümetinden 10 neticeleri aneak son milyon dolarlık bir sipariş almış-Jalınmış bulunuyor, tar. Spreygin beyanatma nazaran | mek için #nütemadi tashihler o yap- Amerika matbuatının yazdığı -İ«demir tozu: harikulâde kıymetli mağa mecbur oluyordum.» vazile ifasına o koşturmuşta. Sully Prudhomme-da Paris o mubasarasi esnasında asker oldu. Bu harbin il- ham ettiği manzumelerinden bir ka. sı ilkönce La Revue des deux mon- des-da intişar eimiş ve sonra «Harb intibaların namile bir O mecmuada toplanmıştır. İ 1872 de ikinci büyük şir mec. muasır intişar etti. «Yalnızlıklar, A-| zablar, İtalyaya dair taslaklar | mını taşıyan bu mecmua şair zamanın meşhur münekkidlerinden Andr& Lemoyns-e «O yalnız bir şair olmak sıfatını muhafaza et. mekle kalmaz, sazını harika nev'in.| den bir meharetle kulianan bir/ san'atikârdır. Parmakları son dere, ce sıhhat, isabet, ve, kudrete malik-| tir; öyle ki #snihanın azim dünya.! sında © parmaklar bütün mutlak bir hâkimiyede dolaşır» der, | Bu tarihten sonra, yüksek ve saf! bir membadan ilham alan şair pek ziyade beşeri ve insani bir rikkat ve hassasiyetle, gâh hayatın zirve- lerine çıkarak, gâh uçurumların de, rinliklerine inerek biribirini velyeden eserler neşretmiştir. Bu meyanda: aBeyhude sevgiler», «Adalet;, 6Sa- adet» mecmuları tezkâr olunmalı! dır. Bu manzumelerinde şair o za. mana kadar ifadesi mümkün olma- yacak farzedilen duygulara şiirin rahu tehziz eden hil'atini giydirmiş tir. Denebilir ki bu muvaffakiyeti memleketinin şiir tarihinde en ev vel ibraz eden odur. Şairin nazım hakkında fikirlerini icmel eden bir yazısını nakletmeğe çalışalım: Nazım san'ati «Nazmın maksadı yalnız samiayı! tatminden ibarst değildir; bu san'a- ta has olan gaye sâmiayı; tamamen hususi ve nesre ajd olandan büsbü. tün mütemayiz bir ahenk sayesinde en son imkân mertebesine varmış bir lisan vasıtasile taltif etmektir. Bu ahengin esas kaideleri kâmi- len wzvi mahiyettedir; öyle tabiat- İen mütevellid kaideler ki teganni denen şekle tahavvül edecek meret. te nağmat silsilesinin #uavenetine müftekir olmaksızın mu'ayyen bir tarab vasıtasile ve imkân nisbetinde musiki edası verilebilmek için mett- larca masraf ınesasiden doğan bir tekâmülle lisana hâkim olmuştr. «Nazım san'ati her zaman şiir ifadesine münhasır değildir. Nazım, pek mütenevvi" mevzulara tatbik e- dilerek pek güzel eserler vücuda ge. olarak tanılan Lei Paraşütçülerle mücadele tecrübeleri Evvelki gün Sari pasif mü V erde yapilan korunma ve peraşütetilerle dele tecrübesi hakkında seferberlik müdür! “İfından bir rapor hazırlanmalı dır. Bu rapor Vekâlete gönde cektir. Tecrübenin umum muvaifakiyetli geçtiği tesbit muştur. Seterber! müdürlüğü vilâye- tin d kazalarında da pargsüt- le tecrübe günlerini mücac m Bü tecrübeler General Besim Ömer için bir toplantı yapılacak Profesör General Besim Öme - rin ölümünün yildönümü mü sebetile v 'Tib Tarihi Enstitü - sünde bir toplantı: yapılacak, mer- humun hatırası taziz olunacaktır. Müteakiben Merkezefendi me: gidilerek m ne çelenkler konac Kikse bahçesinde bulunan cesed İsttiklâl caddesinde, Senantuvan kilisesi bahçesinde dün bir erkek cesedi bulunmuştur. Belinde teller bağlı bulunan ö - lünüm Lefter adında 30 yaşlarında biri olduğu anlaşılmıştır. Zabıta ta. safindan Sizılen Eki e 7 le, o civarda meczub bir adam erin eceli mev'u- dile mi öldüğü, yoksu herhangi bir cinayete mi kurban gittiği araşıml. maktadır, Ticaret birliklerinin faaliyeti Başvekil ve Ticaret Vekili ile te- maslarda bulunmak üzere şehrimiz. deki ithalât tacirlerile birlikte An - karaya gitmiş olan Birlikler umumi kâtibi Salih Ba ğlu dün şehri mize avdet etmiştir. Diğer taraftan birliklerin faali « yeti hakkında yazılan bazı neşti - İ yatı Vekâlet tekzib ederek bunların faaliyetlerinin faydayı “mmeib oldu. ğunu bildirmiştir. Birliklerin faali - İ yetinden alınan randıman dolay ! bunlar eskisi gibi mesailerine devam İ edeceklerdir. Haşlanan çocuk öldü Beyoğlunda, Kalyoncukulluğun » da Keçeci sokağında 3 numaralı ev de oturan Ömerin dört yaşlarındaki çocuğu Yüksel evvelki gün mangal. da kaynamakta olan yemek tenc İ resini üstüne devirmiş o vücudünün muhtelif yerlerinden o haşlanmıştır. Tedavi edilmek üzere Şişli hastane- sine kaldırılan Yüksel, bir müddet sonra aldığı yaraların tesirile öl « müştür, K etrafında zabıta ve adliye tahkikat yapmal Şüpheli bir ölüm Tophanede, Kâdirler yokuşunda 23 numaralı evde oturan Hasan ev. | velki gün odasında ölü olarak bu - lunmuştur. Belediye doktoru tarafından ce « sedi muayene edilen Hasanın ölümü na göre bu yeni tip tayyare zırhı bir maddedir. Çünkü bu tozu taz-| Bu zırh, oturmakta olan bir pilo- tun kalıbına göre yapılmıştır. Ve İkalâde kuymetli madde i (Devamı 6 ner sayfada) İSTER. INAN, Daha üç beş hafta evveline gelinceye kadar İtalyanlar Balkan va. ziyetinden bahsederlerken: — Yunanistana gelince o, pek yakında cezasını bulacaktır, di. yarlardı, hiç şüphesiz yakın bir zamanda yapmayı tasarladıkları ta. arrazu kası dardı. Yunan tebliğlerine taarruz yapılmıs, yedi tür, ; Bir ikincisi yapılacak mi, yapılmıyacak mı? bilmiyoruz, faket İngi. İz satvetiz önünde baş eğen İtalyanların, İngiliz kudretinin azametini nihayet itiraf eden İtalyanların küçük sandıkları Yunan kuvveti önün- de mağlüb olmay: nefsi irzetlerine yedirememeleri çok mümkündür. İkinci, hatta üçüncü bir taarruza dahi kalkışabilirler. Mümkündür, İSTER INAN, kılırsa İtalyanların 6 kadar güvendikleri bu kün sürmüş ve bir kan dalçası içinde sönmüş- — İSE RR 1870 hezimeti ve ondan tevellöd | karbonlu çelikten yapılmaktadır. İyik etmek suretile, bir Yığın fev-| eden musibet silsilesi bu edebi ha. tirmiştir.. Asıl sür sanihatı ise nadir istihsal | reketi durdurmuş ve yenç şairlerin! ve pel bir! hepsini şurada burada vatani Bu rivayete göre İtalyanın sabık bir ültimatom aimca derhal baş eğec: nün böyle olduğuna hükümetini de de bu iddiaya inandığı içindir ki, INANMA! yalnız biz bu dakikada ajansla gelen telgrafların üç beş ay önes kay - detmiş oldukları bir rivayeti hatırlayoruz. sabaha karşı Başvekili uykusundan uyandırtarak kendisine üç saatlik bir ültmatem vermişti, O vakit gelen rivayetlerde bu iddia tahakkuk etmediği için İtalya- nin sabık Atina elçisinin memleketine döner dönmez kaydediyorlardı. Doğru mü, değil mi, bilmiyoruz, fakat da, olmasa da İtalyanın talihinde Yunan i şüpheli görüldüğünden cesedi mor- k hususi mahiyettedir. (Devamı 4 üncü sayfada) Atina elçisi Yunanistanın şiddetli e samimiyetle inanmıştı, bu. inandırmıştı ve İtalya o bükümeti hapsedildiğini doğru olsa sergüzeştinin bir dönüm noktam teşkil etmiş olduğuna biz inanıyoruz, ey okuyucu sen: İNANMA!