10 Mart 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

10 Mart 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Memleket E'aberleri İzmirde Yılın fazla yağışlı geçmesi dolayısile sıtmaya :karşı tedbirler alınıyor İzmir (Hususi) — Bu sene bava ların mütemadi şekilde çok yağışlı geçmesi hasebile ırmakların ve derelerin tuğyanı ve bunların hu- #wle getirdikleri su birikintileri muhitiwizde geçen sene olduğu gi bi samanın fazlalığına sebebiyet vereceği derpiş olunarak vilâyet- çe şimdiden gereken tedbirlerin ittiharına başlanmıştır. Sıhhat va İçtimal Muavenet Müdürlüğü (fadesile vilâyetten ha airlanan ve mülhakat ile alâkadar dairelere gönderilen bir tamim - de sıtmaya kara bütün mevzuat hükümlerinin yalnız natari bir surette değil, filiyat ve tatbikata zamanında geçilmek suretile ve en başta gelen bir vazife faaliye- $ile başarılması ve tekmil mahzur ların şimdiden izalesine çalışılma w bildirilmiştir, Vilâyet makamı, Sıhhat Veki- letimden şimdiden kâfi miktarda © kirin ve diğer lüzumlu maddeler istemiştir. Vilâyet dahilindeki bü- tün belediyelerin ve köylerin büt- « gelerine sıtmaya karşı alınması Bize, gelen tedbirler karşılığı o - larak tahsisat koymaları temin & dilmiştir. Her mahallin mülkiye Amirleri bunun takibile mükellef tutulmuştur. r Yakında bütün kövlere, sıtma - yâ karşı ittihazı lâzım gelen ted - birler hakkında izahatlı bir tebliğ gönderilecektir, Alaşehir pazarının gizli değiştirilmedi gününe tahvil teklifini havi mahajli belediye özaları#tarafından hazırlanan bir mazbata vilâyetçe tetkik edilmiş, bunda isabet olmadığı neticesine varılmıştır. Bu mazbatayı esnsen A. İaşehir kaymakamı tasvib etmemiş ve bazı mahzurlar ileri sürmüştü, Hakikatte, Alaşehir gibi köyleri merkezden oldukça uzak bulunan bir şehirde pazarı bilhassa Cumarte- siye tesadüf ettirmek köylünün va- ziyetini sorluğa serkedebilirdi. Zira köylü alacağını, satacağını pazara rülecek işlerini de bugüne birakir. Cumartesi öğleden sonra resmi dai- relerin kapak bulunması köylüyü bu imkândan mahrum bırakacaktı, Bu itibarla gerek vilâyet ve gerekse kavmakamlık bu mazbatayı tarrib #trxmekle sok yerinde bir hareket. te bulunmuslardır. İzmit Halkevinin Kandıradaki temsili İzmit (Hususi) — İzmit Halke- vi temsil kolu bugün Kandıraya gi derek orada bulunan kahraman a8- © kerlerimize bir müsamere vermiştir. © Halkın da iştirak ettiği bu müsame- “ve çok güzel olmuştur, “GÖZ DOKTORU “m Nuri Fehmi Ayberk Haydarpaşa Nümune hastane. göz mütehassıs İstanbul Belediye karşısı, Sant İhsan Ediz de! SONP Bilecikte kadifecilik san'ati ihya Bir zamanlar en yükse! edilmelidir k mertebesini bulmuş olan bu san'at hergün biraz daha sönüyor ve ustalarını da yavaş yavaş kaybediyor Bilecik kadifeciliğinin eserlerinden biri Bilecik (Hususi) — Bir memle-| ketin veya bir kasabanın iktisadi yaşayışını bilmek ona göre tedbir- ler almak şüphesiz çok iyi ve gü- zel bir şeydir, İstiklâl Savaşından evvel Bile- cik iktimdi varlıkta Bursanın fev- kinde bulunmakta idi 1918: sene- sinde Bilecik mallarının da birin-| ci dereceyi kazandığı — kayıdlarla sabittir, Bu itibarla Bilecikte her şey yetiştiği gibi istihsal edilen! her şey iyi bir sekle sokularak derece kazanmakta idi. Her vesile; düştükce hatırlattığımız gibi, şim- diki Bilecikliler eski vaziyetini aldırmak için çok gayret sarfet - mişlerse de osermayedarların Ax| olması ve bunlardan da istifade edilmemesi yüzünden Bilecik in - kişafta çok geri kalmıştır. Bütün yamaçları. bağlarla dolu olduğu halde ne bir şarap fabrika- sı, Karasu, Sakarya havzaları seb- ze kaynağı olduğu halde ne bir konserve fabrikası, külliyetli mik- tarda ipek kozası elde edildiği halde ne bir ipek fabrikası ve sasıl mevzuumuzu teşkil eden- ne de bir kadife tezgâhı olmayışı ikti - sadi vaziyeti itibarile çok acı bir vaziyet arzetmektedir. o Bilecikte Harbi Uumumiden evvel ipekten mamül kadife dokunurdu. Bu vi- lâyet merkezinin külliyetli: mik. | tarda gelirini teşkil ederdi. | Bu tezgâhlar buşün neden işle- iyor? Ve bunların çalışması için neden çareler aranmiyor? Bilecik kadifesi eki bir şöhrete malik ol- makla beraber san'at itibarile de değerlidir. Bu kadifelerden bilhas- *a zamanımıza uygun oda takım- ları ev döşemeleri ve her şey va- pılır, Bugün kıymetli ve tarihi kadife tezgâhlarını şaved İşletmeyi bir! kac sene dah iheal edecek olur-! sak ustalarının azaldığından dola- yı bu güzel san'at sönecektir. Bu! yüzden hiç olmâzsa kiymetli san ati half olan kadi'feciliği canlan- dırmak ve faaliyete geçirmek icabi eder. Bu hususta ilk defa bu tez-| gühları ustaları tesbit ötmek tezgüh adedini fazlalaştır - mak, belediye, hususi muhasebe bütçelerine muayyen (tahsisat soymak, esaslı bir bina işgal et - nek ve burada muntazam üçretli, çıraklar yetiştinmek (suretile bu elektrikle tenvir edilmiş olmasay-'dalanmağı Yazan: Valentin Williams Stephen önden yürüyordu ve dar) (o Bahçede çemenlerden müteşek- keçi yolu, gölün üzerine doğru u.| kil bir mustatilin ortasında (taştan anan ve bügün artık bir harabe haline gelmiş bulunan bir tahtabo-| menlerin etrafını saran yolun ke.| görünüyordu. Yi şuh yaninda devam ediyordu, bü tahtaboşun altnda bir demir par- maklik vardı şatonun muhtelif pencereleri açılan bir bahçe görünüyordu. Stephen durdu, geri döndü ve parmağımın ucile oraya gidip gelen “bir takım gölgeleri tanımıştı. Kuru bir sesle; — İşte Sherlock Holmes av pe- gönde, dedi. Garrison bu lâtfeye gülmedi ve, vi ikisi de sessizce bahçeye | gir. buradan, üzerine | gösterdi. Phi-| lippe. Bergin iri vücudunu bemen| 2 li mamul bir güneş saati vamı, ç« pan oymalı bir tahta parmaklıkla çevrilmişti. Eskiden çok iye y. bu parmaklık bugün harab bir hal- de idi: gül ağacları bu parmaklığa d twaşlardı. Bir başka yol evin duvarına müvazi olarak uzanıyordu ve bunun arkasında da, taş pencere İsateklerine kadar devam eden me şemen tarhları bulunuyordu. ört parça çemen tarhı vardı ve bunların üzerine da dör pencere a- çılıyordu. Pencerelerden ikini kapa h idi, yalnız kuleye en yakın olanı açıktı ve buradan e büyük bir! tahba karyola bulu: bir oda gö“! rünüyordu. Bu pencerenin önünde! ölmüş olan - kıymetli kadifecilik san'atimi odirilimiş oluruz. Bir müddet devam edecek bu faaliyet zamanla halkın arasına yayılacak ve boş duran kadın ve erkekleri- mize bir kazanç memba: temin edilmiş olacaktır. Man'sanın Muradiye camii tamir ettiriliyor Manisa (Hususi) — Mimar Sina- nm en son eseri olan Manisa Mura. diye camii emanet suretile tamir et- tirilmiye başlanmıştır. Hondekte tütün mahsulü Hendek (Hususi) — Hendek inhisarlar idaresi ambarları açılmış ve balk tütünlerini ambarlara nakle başlamışlardır. Henüz piyasa açıl - maamaştır. Bu sene Hendeğin tütünleri çok tile ileride gaz bulun mıyacağını zannet - meleri yüzünden bu - rada mevcud bütün gaz stokları satılmış ve âdeta bir buhran belirmişti, Bunun farkına v ran belediye, gaz riktirmek istiyen a- çılegözleri bu imkân- dan mahrum bıraka - cak tedbirler aldığı için şimdi bütün kas sabada buhrandan &- bu tedbirden pek memnun olmuştur. Şimdi hemen her bukkalda ve her tacirde mebzul miktarda gaz bu- lunmakta ve herkesin ihtiyacına göre satış yapılmaktadır. Havran kalabalık bir nahiye olduğu ve yalnız merkezinde 5 binden fazla nüfusu bulunduğu için buranın gaz sarfiyatı oldukça dolgun bir rakam tutuyor. Kasaba merkezi kısa boylu ve şişman bir adam du.| rayordu. Vörity bu odanın vikontun odası olduğunu tahmin etti, İ Şato sahibi güneş saatinin yanın- i İda kızı Flora ile birlikte ayakta du-; Stephene baktığını ruyordu; ve onların da da hürmetkir bir tavırla ihtiyar Dun. can vardı. Her üçü de yavaş yavaş yürüyen Berg'e bakıyorlardı, Berg başı öne doğru eğilmiş, şatoya doğ- ru yaklaşan yolun üzerinde idi; va- riyeti bütün dikkatila tetkik ediyor ağı Pierre, onun yanında yürüyor, arkasında da bi ve Boldini, şeflerinin ha. rekelini fevkalâde biiyük bir dik- katle takib ediyorlardı Vörity bahçedeki bi küçük yolların, tepki sahildekine benzer parlak, beyaz kumlarla örtülü oldu- ğunu gördü ve bu kumun, Stevhen ile ihtiyar hizmetci Durcan'in ayak. kabılarında görmüş olduğu kumla- rim ayni olduğunu anladı. Dün & ki yağmura rağmen keçi yolu kup- kuru idi ve yürüdükleri zaman A. yaklarının slundaki kumlar çitirdi- yol Berg onları işitti ve bire geri döndü. OSTA Dilekler İhtiyaçlar Yozgad halkının beledi- yesinden bekledikleri iyi karar Yozgad (Iısusl) — Öğrendi. gime göre burada halktan bir çok kimseler bele4iyeye mürs - caat ederek $35 senesindenberi tahali yapılmamış 5 senelik tan. sifat ve tenviraş bakayalarınn bir taksite alınması yolunda kendilerine bir ihbar yapıldığı. mi bildirmişler, belediye Teisliği- tün nazarı dikkatini çekmişier. dir. Birçok mükelleflerin iddin- sına göre şimdiye kadar yapıla. mıyan bu tahsilâtın hepsinin bir araya (o “çelirimesi kendilerini müşkül vaziyete sokacaktır. Be- lediyenin bu yolda kolaylaştırıcı bir karar vermesi beklenmekte. dir, * Sabanca-Arifiye arasında binlerce fidan tahrib ediliyor Adapazarından yanılıyor: Sa- banca ile Arifiye arasında Meşe. lik koru Giyarında binlerce taze fidan çok bakımaız bir haldedir. Köylüler bü fidanları serbestçe kesmekte, yakacak odun ve git olarak kullanmtakadırlar, Doğ- rusunu söylemek lâzım (gelirse bu hâdise, yürekler acı bir va, Hiyettir, bir an evvel ÖNÜNE geç mek, bu servet kaynaklarının tahrib olunmasına mâni olmak lâzımdır. Dün sabaha karşı İzmitte bir evle bir dükkân yandı İzmit (Hususi) — Dün gece sm baha karşı Hacıkızır muhallesinde seki müteknidlerden Sami Balkana | aid evden yangın çıkmış, İtfaiye ile beraber kâğıd Fabrikası itfniyesi ve polis müftereleri de yangın sön- dürmiye çalışmışlardır. Hâdise mı halline Vali, Komutan, Emniyet Mü dürü, Belediye Reisi de gelmişler. dir. Ateş, evin yanındaki kunduracı Ali Vasfiye nid dükkün da yaktık” tan sonra söndürülmüştür. Havran elektrik santrali dı bu rakam daha yüksek olabi'- Mirdi. Havranın elektriği birçok şehir- lerimizin bile kavuşamadığı mü- kenmmel teşkilât ve tesisata mali tir. Cereyan da ucuz satıldığı için halk yavaş yavaş gaz lâmbası ye- rine elektrik almakta ve medeni - yetin bu son sistem ışığından fay- başlamaktadır. Derin bir sessizlik oldu. Torray gözlerini başka tarafa çevirdi, fakat Philippe, Flora'nın, sanki kendisin. den bir şey bekliyormuş gibi Berg hiçbir merasim gözetmeden Garrisona mütecaviz bir sesle şun- ları söylemeğe başladı: — Dün akşam, gezmeğe çıktığı- nız zaman nereye gittiniz? diye ho- murdandı, Amerikalı geri döndü ve denize doğru uzanan tahtaboşu göstererek söükünetle cevab verdi: — İşte şu küçük çardağa kadar yürüdüm, dedi, — Şatodan hangi kapıdan dışa. nı çıktınız? — Size bunu söylemiştim, büyük kapıdan. akib etmiş olduğunuz yolu| bana gösteriniz. Garrison omuzlarını kaldırdı: — Bu, benim için kolay olma- yacak: gece hava zifiri karanlıktı. — İsterseniz gösterebilirsiniz; bu, sirin elinizdedir. Siz büyük kapıdan birden. | çıktığımızı söylüyorsunuz: oram şatonun öbür tarafında, Baştarafı 2 net sayfada) miş olsaydı! timal ki, bugün eh- ileştirilmiş!, seve seve besle: ğimiz birçok yabani kuşları bi yecek, tanımayacakrık. Mademki kanaryaların ve diğer İ bir takım kuşların böyle kafeste ye- nra bu şikâ, tştirilmeleri mümkü, ğ hayvanlar hiç te hallerinden İ yetçi görünmezler; şu halde neden | daha başka kuşları da ayni şekilde beslemeyelim?. Bazılarımız garib bir fikre sap- lanmış bulunuyorlar, diyorlar ki: Papağan, kanarya gibi okökleri dışarıda olan hayvanları, (kafeste tutalım da kendi kuşlarımızı serbest bırakalım. Bu, biç te doğru bir man- tik değil, yalnız bir nokta var. Bun. | kı dan birkaç sene evvel, İngilterede neşredilen bir kanunla, «İngiliz» ya. ni yerli kuşların satılması menedil: «Gayri kanunu sayıldı. Bu yerinde bir karardı. Çünkü bu suretle, kuru- nun yanında yaşın da yanması gibi, bir takım çok faydalı ve güzel kuş. larımızın da toptan tutulmasının ö- nüne geçildi; ve mademki bu gibile- rin satılmasinia imkânı yoktu. Bina. enaleyh da bulunamayacak! Biz de böylelikle kafeste kuş yetiş- #rme işini ancax dış ülkelerden te- darik edeceğimiz bol çeşidli kuşlara inhisar ettirecektik. eslerden maada kuşhaneler veya kuş kümes. leri nasıl olmalıdır? Tabiatile, ceşid çeşid. büyük kü- çük, da harisi kömesler var. Ka-| naatimce kümeslerin en güzeli açık havada bahçedeki iki kısımı mü, rekkeb olanlarıdır. Kısımlardan bi- .İrağmen yapacağınız herhangi Mart 10 | Hayvanlar âleminde | in üstü » kuşları havadan koru, mak için - kapalıdır. Sundurmaya benzer. diğeri de etrafi ve üstü tel. lerle örtülmüş açık bir sahadan iba- rettir, Kuşlar, bilhassa yabancı ül- keden getirili; te ehlileştirilen kuş. İlar sundutmaya girip, tüner, açik ta, rafta da istedikleri gibi uçar, hava- lanır ve sskerler, Londralı bir kuş meraklısı evinin geniş bahçesinde vücuda getirdiği böyle muazzam bir kuşhane ile, ye. tiştirdiği ve ürettiği kuşların yuva kurmalarını, yavrulamalarını, bu J)mradaki faaliyetlerini noktası noktu. sna ve en ince teferrüatma kadar müşahede vs tetkik etmiştir. Hiç şüphe yoktur ki, her kuş meraklısı, uşhanesini bu büyüklükte © yapa maz, Buna ne kesesi, ne de yeri im. kân vermez. Fakat, bütün bunlara bir kuş kümesi, içerisine girip te bası- mzi vurmayacak kadar yüksek ve yem verirken kuşları ürkütmeyecek kadar geniş olmalıdır. Yabancı ülkelerden gelen kuşlar meak ve soğukinn pek öyle müte- esir olmaz, ekserisi her mevsimi a. çık havada geçirirler. Kümeslerde en dikkat edilecek nokta; fsre ve ya sansarlara yol alacak delik deşi- tin bulunmamasıdır. A'tsi tukdirde, bir sabah, üzerlerine o titrediğiniz kuşların yerlerinde yeller © estiğini veya boğarlanmış bir halde yerde yattıklarını ve bu suretle de emeklerinizin boşa gittiğini gi sünüz. Bu bahse tekrar döneceğim, Nak'eren: İbrahim Hovi Günün adamları (Baştarafı 2 nel sayfada) 303.400 dolar, yanı 400.488 Türk lirası maaş alıyordu, Bir aylığa bu veçhile 33.373 Türk Jiranm bul makta idi, Şimdiki vazifesinden senede an. cak «bir» dolar ücret alacaktır. Knudsen © Birleşik (o Amerikada «scri' halinde çalışma mütehassısr- | dır.» 2 — Hillman: Hilkman Litvanyalı bir Yahudidir. Birleşik Amerika; hicret eylediği sırada cebinde bir ek meteliği yoktu, öir kelime ingi lizce bilmiyordu, Bir terzinin yanına çırak olarak yazılmış ve burada kesicilik öğren miştir. Bu ânyede hayatını kazanma ğa başlamıştır. Fevkalâde çalışkan bir adam olan Hillman işini gitgide ilerletmiş we her tarafa kendini ta. matmıştır, Bir müddet sonra elbiseciler sen- dikasını vücuda getirmiştir. Gene bir müddet sonra en faal, en canlı, en müterekki bir amele teşekkülünün ve birliğinin ikinci re- isi okmuştur. Mumaileyh hararetli bir surette çalışmış ve Birleşik Amerikanın bu. günkü en mühim (şahsiyetlerinden biri olmuştur. Kendisi Ruzvelk (© taraftarıdır. John Lewis Ruzvekt | taraftarlığını terkederek Wilkieye müzaheret ey- lemeğe başlar başlamaz kendisinden ayrılmıştır. 3 — Knox: Knox, Birleşik Ame- rikanin en muhafazakâr bir şehri o. lan Bostonda doğmuştur. Yüzde yüz Amerikalıdır. Bugün 66 yaşın-. dadır. Meşhur Amerika - İspanya harbi sırasında Teodor Rooseveltin süvari alayında askerlik etmiştir. Bu harbden sonra gazetecilik yapmağa başlarmıatır. Gazetecilikte bilhassa röportajlarda temayüz ey. lemiştir. Misisipinin küçük gazetelerinde çalıştıktan sonra Chicagoya gitmi ve orada büyük bir gazetenin mü- dürlüğünü yapmıştır. Çalışma tarzı bütün dikkat na- rlarmı üzerine çekmiş ve az son, ra çok meşhur Hearst matbuat te- sekkülünün basına geçmistir. Birçok Berg. Boldiniye dönerek sözleri , ne devam ettir — Nick, size söylediklerimi yap- mağa başlayınız ve onunla anlaşı, nız, dedi. e iR evet der gibi başını sak ladı ve binanın içine doğru kaybol d iu, Berg, kısa boylu adama dönerek: — Mareou dedi, olduğunuz yer» de kalınız ve Nickten başkasını di. şari bırakmayınız. Ve Mansarda dönerek devam Carlos, siz de bizimle beraber geliniz; haydi, Garrison gidelim! Stephen ağır ağır bir siyara yak- mıştı. Tabakasını hemen kapadı ye ehemmiyet vermiyerek cevab verdi: — Tahmin sdiyorum ki bana ba- zi emirler vermek o tasavvurundası- nız? dedi Perg ileri doğru yürüdü ve yum. ruğunu delikanlının burnuna indire- rek homurdandı: — Fazla dırlanma dedi. Stephenin geriye doğru çekilmesi ve yumruğunun sıkılması anide ol- muştu, fakat lâzım gelen yevmi siyasi | gazeteleri, | sinema, İspor, moda, seyahat | mecmularını idare eylemeğe muvaffak olmustur. 1936 senesinde rsisicümhur mua» vinliğine cümhuriyetçiler tarafından Damzed gösterilmiştir. 1938 senesinde © Reiricümhur | Ruzveltin iktisadi programı aleyhin- İde çok şiddetli bir kitab neşreyle- İ miştir. Bu kitab, Birleşik Oo Amerikada nek büyük bir rağbet kazanmıştır. Aleyhinde mühim bir kitab neşrey- lemiş olmasına rağmen Ruzvelt ona çok mühim bir nezaret o vermekten bir an bile çekinmemi bir hayli yaşlı olmasına hin bir vazifenin başına buhunuyor, 4 — Stimson: Stimson dörtler a- Fasında mevki alan yene avukat tar. Avukat olmama râğmen fazla konuşmaz, Yalnızlıktan o hoslanır. 73 yaşında bir ihtiyardır, fakat dinç ve çok azimkâr bir ihtiyar... Cömhurreisi Taft ve pene Cüm. hurreisi Caolidge'in idareleri za” manlarmda harbiye o mistesarlığı, Filipin adaları umumi valiliği visit. Wi mühim vazifeler basma getiril mistir. 190 ve 1932 seneleriniz. top- lanmış olan muhtelif silâhler: birak- ma “konferanslarında © Amerikan murahhas heye'lerine riyaset m ge mistir. DOYÇE ORİENT BANK Dresdner Bank Şubesi Merter: Berlin Türkiye şubeleri: * Galata . İstanbul . İzmir Deposu: İst, Tütün Gümrüğü k Her türlü banka işi rekete geçememişti ve yumruğu yer yemez çemenlerin üzerine boylu bo. yunca düşmüştü. Bir mçrayışta kalk- ti ve Pierre'in, burnuna dayamış ol- duğu tabancasile karşı karşıya geldi. Herif bir anda tabancanın emniyeti- ni açanıştı. £ Vörity onları arasına sıçradı ve: — Na yapıyorsun Steve! diye haykırarak dostunun koluna yapıştı. Garrison onu çeri doğru itti, fa. at müsbet cevab verdi: — Peki, peki. Yüzünün rengi uçmuştu. yni anda Florm ona yaklaştı ve kesik bir sesle ona sordu! — Siz henüz bütün binayı gez“ mediniz, değil mi? dedi. Bizim bu- ında heykellerimizden bazıları Yu- panistandan © getirilmiştir, Bunları dedelerinden biti almıştı, o Onlana arasında bir Apollon heykeli vardır ki misafirlerimize göstermekten çok memnun oluruz, , (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: