4 Mart 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

4 Mart 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© karar almak ve kendimize ona göre © tekrar ettiğim bir fikir vardır & “le uzviyetinde, ih © de, icab ettiği zaman onun uğurun. “le müdaf. © malzeme kudreti olmazdan © sin ba iki kuvvetle birden müceh- Hİ epnihciladla Muhittin Birgen H arb bir buhrandır; bir sulh! müvazemesinin o bozulması! demek olan bir buhran, Bu buhran| âle birlikte müvazen: ve sükünet kuvvetlerile; harb ve fesad kuvvet leri arasmda açılan bir reketi başlar. Harb, tshrib ve fesad! unsurları, yıkmak, yakmak, ezmek için daima, hareket sahası iri isük ve zayıf poktalan arar: om İs» buldukça, oralara hücum eder, | işini göfmeğe çalışır. Tipkı,Tuzvi. yette olduğu gibi, harb âfeti de, be- | şeri bir kütlenin uzviyetini buhsana | uğrattığı zaman, yer yer, onun zayıf | taraflarını arar, bulur ve tahrib eder, Gene tıpki üzviyeits olduğu gibi | harb, onu doğuran mikrobun tahı ib) kuvveti kalmayıncaya kadar devam | “eder; bu devam müddeti canasada yer yer arttığı görülür ki dilinde de, siyaset dilinde » derler, Avrupa, başlı başına müstakil bir uğviyettir. Bugünkü ölçüde bir harb, bü kıt'anm bir tarafında patladık. tân sonra, artık onun bir nevi ihrilâr — —m SON P aaa -esimli Makale: ücedele ha- | Bki bir Yunan — Tembelik nedir? demişler Peylcsof gu cevabi vermiş: - Özle bir yokuştur k asan on. İ süratle aşağıya doğru yuvarlanmıya başlar, faj ylesofuna gormUğİNE? a bir adm Biti mi, baş döndürücü bir taraftan, üsf tarafa “lar yapması kadar tabii bir şey ola-; doğru bırmanmak hemen hemen iMğinsudır, insanın bir defa hatırına azdı. Nitekim, harb başladığı gün. denberi, bu sütunlarda arada sırada » bugün de hatırlayabiliriz: Bu ölçüde harbin nerede ve nasl baş. İndığını biliriz; fakat onun nerede ve nasil biteceğini bilmemize imkân yoktur. Yapacağımız şey, hâdiseleri görmek, onlar karşısında sükünetle istiksmet vermekten ibaret olur. * Harbin ilk safhasında ateş Avru- panın şarkında çıktı ve harb, bütün ihtilâtlarmı şarkta yaptı. Geçen ba- har, ihtilât sahası garb olmuştu. Bi e, hareket sahası cenub oldu; simdi de şark cenubunda ihtilât ha- reketleri baş gösterdi. Belki, bu sa. hadaki ihtilât genişler; belki de, bir 'denbire istikametim çevirerek başka tarafları, gider. Böyle buhran ve a- sabiyet zamanlarında bu «belki» ler hakkında hükümler vermek doğru olamaz. Henüz taarruz eden hücre. lerle müdafaa için çalişan hücreler arasında cereyan eden mücadele ne durmuş, na de iki taraftan birinde zöf alâmetleri belirmiştir. Her iki hücre de, aynen uzviyette olduğu gibi, en #iddetli bir mücadele içinde bulunuyor ve her iki hücrenin de kuvvetleri sağlamdır. Şu halde, ö- nümüzdeki haftalarda ve aylarda bu harbin şiddetinde daha büyük kesafetler görülmesi mümkündür. Hayale | kapılmıyarak, önümüzde mühim hâdiseler bulunduğunu bile. rek, geler vukuat karşısında, sağlam bir kafa ve sağlam bir sinirle, dim- dik durmaya ve Türk vatanının fe- dakâr bekçileri olmaya mecburuz. Bizi alâkadar eden yakın vukun. tm şöyle mi veya böyle mi olaca- ğım keşif için kendimizi üzmeye ve sinirlerimizi yormaya çalışmak sade faydasız değil, muzırdır. Avrupa hastadir; biz de onun irindeyiz; yük Avrupa uzviyeti içinde bir or gandan başka bir şey olmıyan bu Türkiyeyi, harbin ihülât unsurlarına karşı müdafaa etmek lâzımdır. Biz, bütün hâdüelere bu göziz bakma iyız ve bütün meseleleri bu bakım. dan mütalan etmeliyiz. * Gene uzviyette olduğu âfetine uğramış ol güne müdafaa silâhr, bünyenin sağ Tamlığı ve mukavsmet kabiliyetidir. Bunun için, Türkiyenin herhahgi bir ihtilâttan #asın olmasını istiyorsak her şeyden evvel onun mavevi kud- “ yetinin yükselmesini, daima yüksek ve sağlam durmasını istemeli ve bu. nun için çalışmalıyız. Pir vatan, sa- “da hayatımızı feda etmesini bilmek- edilmez; ondan daha evvel hepimizin birçok vazifemiz vardır ki bunların en mühimlerinden biri de manevi kuvvetlerimizi sağ- “lam tutmak ve birbirimizi bu ba. lumdan kuvvetlendirmesini bilmek- Bizzat, harb silâh ve malzeme, rraz bir kütle hareketi olmazdan wvvel bir ruh ve irade hareketidir. - Nitekim, müdafanda bir silâh ve evvel bir swh kudretidir. Bir railli bünye. ie2 olması, bugünkü hastayı teşkil eden enternasyonal uzviyet içinde, günlerde Hapimi zin iyi bilmesi geler şey Tüzem | egim nda cesuz ve azimkâr olm, İZ Meraklı şeyler rl Haşeratın kuvveti insanlarda olsaydı. 1500 metre atlayacak, kendi ağırlığımızın 20 misli yük te şıyacak, sesimizle evleri yıkacaktık. Dostum profesör M. i olâbora - tutar» İsmini verdiği odasında bulk dem. eLâborutuvar», ağzına kadar kitab deli idi Dostem, bir yığın kitab arasındi, yüzü koyun yere w- zanmış, esrarengiz bir takım tetki katla meşguldü, Beni görünce doğruldu, oturdu, wözl düzel ok - kalı bir sual sordu: — İnsanlazın kudretsizli; rendikten sonrâ büsbütün #eyvs ol. dum. Meselâ sizi alalım: Şu bildi - ömiz alelâde bir pireye nazaran siz nesiniz? Şaşırarak: — Ne demek istediğinizi anlıya . madım, dedim. Profesör, en hassas bir dokunulmuş bir insan edasile: — Fakat müsaade ediniz, dedi İki milimetrelik bir uzunluğa malik olan bir pire, tam bir buçuk metre atlıyabilir. Muazzam bir mesalede değil mi?.. Bir insanı da, vücuduna nazaran ayni kuvvette oadalelerle techiz ediniz, bilir misiniz ne kadar atlıyabilir?. Aşağı vukarı beş yüz metrelik bir mssafeyi. Fakat bu da bir şey mi?. Mayrböceğini alınız, Bu haşere, kendi man 14 misli bir ağırlığı kaldırabi Ayni nisbeti bir insana tatbik etsek, yani bir in - san da kendi ağırlığının 14 misli bir yük kaldırabilse, su içinde 800 kilo- İsk yük kaldırabilir, demektir, Bel, çikahı fizik âlimlerinden o Platonun yaptığı tetkikata mazâran bir an, kendi ağırlığının 20 misli yük taş - yabilir. Dünyanm en tanınmış at - İetlerii bir hiç gibi kalır. Öyle ya. hangi let kendi ağırlığının kaldırabilir? MHaşerat, ses adalelerinin kuvveti dolaysile çok korkunç bir ınahiyet ârzederler. Meselâ alelâde bir erer böreğinin sesi, geceleyin bir kilo - metrelik bir mesafeden duyulabil - mektedir. Altı bin cswcır böceği ağır lığında olan bir insan, ağırlığile mi tenasib bir sese malik olen, bövle bir insanın sesi altı bin kilomettelik Bir mesafeden diyulabilirdi. Yani, ba aziyette bir insanın sesi, Jetanbul dan Erzuruma duyulabi Sonra, gene bu nisbet dabiliadeki bir insa- nm sesi o kadar kuvvetli olurdu böyle bir insan akswrsa, sesinin si detinden oturd ev mutlaka yi kalır ve bu insan, evinin enkazı altın. da can verirdi. Cünkü böyle bir se- (evamı 6 mer sayfağa) yerine Te EE lm kahve satmakta olduklarını haber Bıuvakkat bir vaziyetin biraz yanl Muvakkat zira memlel hemen ötesine yığılmış binlerce çur 74 4 ittir Big en “İrin de hâmisi sayılın mz, bir arının yanında; 70 misk ağırhk! İlivetini istiheu Edebiyatı Cedidenin isimlerini yu -|dar uzun yülazdanberi uyuyan ve| yant heyeti dinlemeğe bile muvafa ler şehirde kahve sikmisinin başladığını a ileri girlerek hazı açıkgözlerin el altından kilosi 300 kuruşa İSTER gelmez, sonrü da böyle bir teşebbüse neresi yetişmez, EE OSTA s Tedavisi mümkü Tembellik evreli günlük vazilelerden birinin yapılmaması İle, nası, ilp başlar. Fakat bu :$ yirme dört #ast'zarlında bir afisif güne bira, artmıştır. Ertesi men hemen | gün Hr Remlede re olmyan hastalık ertöni bitirilmesi güç, bazılam iç de he kinsız ehar. Ve bir dola bu şekilde bir gün sonraya iş k- rakma usulü tecssüs edince artık yad şeklini alır, tembellik artık bap Tamaş, sayıl. Tembellik tedavi kabul etmez bir mak. hastalıktır, ona tutalmamışa bak. SOASİ e 2 Büyük Fi ransız ve İngiliz. edibleri © —I— Bundan evvel Fransada on do kuzuncu asrın vomantisme edebi devresinden iki sima hakkında ya . zılmış makalelere tabil bir zeyİ ol- mak üzere o devreyi takib eden par. nassien şairlerine geçmek üzere en Jevvel François Coppde-yi alıyorum. Bu parnassien (parnaciyen) tabi- rini izaha lüzum var: Parmasse eski Yunanistanda bir dağın mamadır ki bir tekim şeylerin mabudu ve güneş ilâhi addolunan ve bu meyanda güm Apollon le Muse (müzlerin) O makamı addolu- murdu. Jüpiter.in kızları olan ve dokuz kardeşten müteşekkil bir pe. ti zümresi teşkil eden Muse.ler ser- ire xiyaset eder diye Farzedil , İşte romantisme şairlerinin baya- le ve hisse fazla yer bırakan tarzla rını tadil etmek ve nazma daha zi - yade şekil itibarile e mükemmeliyet İ vermek gi İerile toplanan genç İ sairler kendilerine eski Yunanklarm Parname dağından ahnmış bir isim. İe parnassicn ünvanını taktılar, İlk çük zümre günden güne #tihak eden genç şairlerle yüzlerce yeni isimler kazanarak büyük bir cemiyet eken miy aldı ve © zamanım siir ha - yatma hâkim oldu. Eserlerini basin © zamanın en mühim tâbilerinden Alphonse Le . merre pek ae erasletle bu sair. lerin iştihanna hizmet etmiştir. Bu devre bizini gençlik zamanını sid hengâmma tesadüf etüğinden Ede biyatı Cedidenin şör mahsulleri de ezcümle Tevfik Fikretle Cenab Se-İ habüddin de omun tesirleri shında| kalmıştır. Eğer Franz edebiyatının muh - telif safhalarile Türk O edebiyetinin takib ettiği devreler arasında bir mukayese yapmak imi varsa de- vebilir ki Divan edebiyatına o karşı Namık Kemal, Abdülhak Hilmi, Recaizade hareketi Classigve. Tere | ba kurşr Chateaubriand, Lamartine ve! P“: Victor Hugo tarafından aşılan ha. rekete, Edebiyatı Cadirlenin raüen. hedesi de Tormantisme karşında vü” <ud bulan o parnassien benzetilebilir. Bu zümrenin esas vasfı mazmın yekle aid mükemme - etmekti demiştik. karıda kaydettiğimiz iki büyük şab-|$i rinden «onta buyün o an'aneyi en güzel şartlar dairesinde takib eden sir de, hiç süphe vok, Yahya Ke . R iNAN, yazıyorlar, hattâ veriyorlar. Bereket versin, bu, pek 4 olarak yapılmış bir tasviridir. Ketimizin hesabma hududumuzun ral kahve vardır. memleketimize iNAN, IŞTER İSTER | maldir. Bu son yıllarda kafiye ve vezin kayıdlarından kendilerini kur- tararak. şiir yazan genç neslin içinde| ciddi bir gir kabiliyetile & denler var, hattâ isimleri mühim bir yer tutanlar, bu tara mütekâsif bir) caktır ümidini terketmemelidir. * Ben elli yl evvela ric'at ederek paramien sirlerini tekrar yokla mak, onlarla beraber gençlik heye. canlermı tekrar yaşamak istedim. O zaman Alphonse Lemerre bunla - rın eserlerini cebde tasmabilecek bir kıtada pek. nefis kâğıd üzerine ve bir yazı ile basardı ve öç şmıyan bu küçük cild- ler altın para vedi franga satılırdı. Bugünün parasile ne eder, hisah et- meli, fakat ben kesemin kuvvetile o zaman bu para kıymeti arasında bir! | İhisab yapmağa lüzum görmez, bun- lardan birer ikişer toplar, kütübha. nemi doldururdum, Sade kitah do - lablarımı değil ruhumu, fikrimi de doldururdum., Bir aralık bu şairlerin o arasında halka en yakın olan Fıançolis Cop. nin büyük kıt” ve pek güzel! , resimlerle müzeyyen üç cildlik bir külliyatı neşrolundu, bunu da teda- rik etim. Bugün şu makaleleri yaz- hareketine | mak için bu üç böyük cildin karş -| ve hafi re'yle ekseriyet sındayım. Bu satırlar, onlar uzun uzun karıştırırken. aranra dahp o. kumakta gecike gecike bir ömür ka. #imdi gözlerimin önünde gençliği - min ihtinasları taze bir hayat ile sil — kinip dirilirken, yazılıyor. İl Sahifeleri çevirirken onlarda eskil François Coppöe (FRANSU'A KOPE) Yazan: Halid Ziya Uşaklıyil zamanın yadiçârlarını — buluyorum. Yapıakların atsiza dökülmüş ve dikiş yerlerine sıkışmış tütün külle- . Kim bilir o yaprakları okurken ne " dalganlıklar arasmda tütünümün küllerine bile dikkat edecek belde değilmişim. Bir yerde de Büyükçe ni b İekesi buldun oldukça sıksldım. bu güzel k sıl olmas; da böyle temizlenerniyec, bir surette (o kirletmişim. o Sebebini i kendime sorustururken bul . Bu, şairin manzum üzün bir hikâyesinin mlinderiç olduğu yap - raklardı; bu Biküiyeyi mensur ola - rak tercüme etmistim: Süt ninel., Şairden gene böyle manzum bir u- zum hikâye daha terceme etmiştim, adım batıralarımın — arasından, s4 dakikada bulup çıkaramıyorum; fa- kat iahattür ediyorum ki bunların ikisi de sonradan «Nakilı namı unda dört cilde toplanan kö hikâyeler | arsunda nesredilmi Onlar da, kim bilir, dolablarımn nasl el ulaşanıyacak bir hikab kö. de sıkışarak, bir günah sıkıl -| ganlığile, uyumaktadırlar. O zaman bu samimi, halka ve önee üç beş şsirle başlıyan bu kö -| toplulukla bir istikrar noktası bula -| halkla beraber bütün hassas kalb - İlere pek yakm olun bu şairi pası İ candan bir sevgi ile severdim. Öyle İ asmanlar olda ki bana tath yaşlar döktürdü. Bozün gene burasından okurken eski sevginin a- kislerini buldum, fakat heyhmt! Öm- rümün müthiş scbhrile gözlerimde artık yaş bulamıyarak, tekrar ağlı - yamadım, * Şairin hayatımı seri bir bakışla ic. mal edelim: 1842 de Pariste doğdu. Harbiye nezaretinde küçük .bir memur olan| babasmın son çucüğu idi. İlk çocuk“ | İluğunda o kadar Glız ve masiz idi| ki tahsilini ikmal edemedi. Maişet| pek daş olası ailesin yü hafif - İletebilmek için harbiye nezaretinde sevkiyat semmirbiğite' ulak bis maö$ kazanmağa basladı, 1872 de meclisi a'yan esine tayin. olundu. dal ,anta Thâütre Français hazinei kına geçti, Bu müestesede sah - neye konmak istenen esetler ilk önce en ileri gelen san'atkârlardan mü - teşekkil bir kırat heyetinde okunur kazanının kabul olunurdu. Bu sırada şairin Severe Torelli namında beş perdelik manzum bir faciası verdı. Banu kı- kat etmeyince şairin pek rencide 6- İlan izzeti nefsi kendisini vazilesin » İden istilaya sevketti, O zaman bu (Devamı 4 öncü sayfada) İNANMA! getirilmesi nihayet bir gün meselesidir, kim bilir helki de bu dakikada mleketimize d. bu kahvelerin mwühim bir kısmı me: le girmişlerdir Haberin yanlış kısmına gelince, sıkıntı yeni başlamadı, i aydanberi mevcuddur, Kilosu 300 kuruştan kahve satılmakta olduğu haberi ise bir hayli eskidir, zira el altinde veya el üstünde, Batı da ne kuşuna benzemsiştiz. ohersa olsun kahve bir zürnü üdünaka INANMA! İ ve korunma yerlerinin Jmının tatbik edilm. buna | guramndan Sığınak ve korunma yerleri konirol edilecek Vilâyet Seferberlik Müdürlüğü, | kaymakamlıklara bir tamim gönde rerek, 15 gün zarfimda mmtakalı. rında mevcud binalardaki (sığınak koztrolunu bitirmelerini istemiş ve bu Bhasusta ihmalı görülen mülk sahibleri bak- kında. pasif korunun kanmılı abkâ. bildirrantir. Haksız bir şikâyetin sebeb olduğu istifa Emaf cemiyetleri hastanesi, da- hiliye mütehazerı Sadrettin. istifa etmiştir. Bu istifanın İsiambel İokan- tacılar cemiyetinin geçenlerde aktet, imiş olduğu u i toplantıda üye İlerden birinin ortaya koymuş oldu. je bir meseleyle alâkası vardır. Ba mesele de, hastalardan birime iyi ba- kılmamış olduğu öddinsidir. Bu id- dia üzerine koayrenin hitamunr mü, İteakıb Tokantacılar cemiyet | dane i heyeti mamaf İokantacılırdan bazılar rnı yanlama »lazak hastaneye gidip tetkikatta bulunmulşardır, Bu tetki. kat onaunda hastanede şı maji yaa verilmiştir: «— Adı geçen hasta, hastaneye ikinci defa olasak gelmiştir. Bizinci- sinde tamemen. sifayab oleruştu. kat töbi olduğu hayat şartları mü. d değildi. Hastihk nüksetü, ve ikinci defa olarak hastaneye > geldi ve ilkine azer daha fena bit va- ziyelte geldi. Gene öyni iblimam. tedavi gördü, bu arada kendi bazı iğnelerin yapılması lâzıme kat bi iğneler ancak mutlak zamanı gelince yapılaBibıdi.. ekim, © za man hulüf edince yapıldı ve hasta- Bk hafifledi, şikâyet biz © iğnelerin daha evvel yapılabileceği zannından doğmuştur. Esasen tetkik heyetinin temasta bulunduğu diğer bütün has. tminr vaziyetlerinden memnuniyet Beyan etmişlerdir, bu arada adı geç- İmiş olan hasta da vardır. Esnaf hastanesinin doktorları pek cüz'i bir ücestle ğe edriyeleri dır, ancak doktor, ta bince eve giderek tedavide bulun- makla mükellef değildirler. Dektor Sadrettinin istifası, böyle ğ- tamamen bedava- bu istilu da gerek emaf cemiyetini, gerek hastane heyetini pek mütees sir etmiştir, dektordan istilsemi ge- ri alması isterik lecektir..., | İki muhtekir dün cezaya çarptırıldı Asliye 2 ne ceza mahkemesinde i görülmekte olan iki ibükâr davan İ neticeye varmıştır. Malımudpaşada züci mağar İ anı bulunan İdityar, fazla fistla sü- İ rahi sattığı Sğrenikniş, suç tesbit €. dilerek. kendisi mahkemeye sevke- dilmişti. Bu dava dün sona ererek, İditdarın milli korunma kanununa muhalif hareket ettiği delillerle sebit olmuştur. Mahkeme, marnsnun 25 İirn para cezası vermesinö ve dük. kânınm bir hafta müddetle seddine karar vermiştir. Keza fazla fintla pil satmaktan suçlu Yenipostane caddesinde pi Keork ta, Asliye 7 nci cezanın ka- rarile dün 25 Bra para cezasna mahküm edilmiştir. Ayrıca, dükkân da bir hafta müddetle kapatılıcak- tar, Bir ayda 56 ihtikâr hâdisesi Şubat ayı zarfında Müddelumum:. liğe intikal eden ihtikâr hâdiselerin - den 58 su mahkemeye sevkedilmişti Bunlardan 21 i ayni ay tarfında » İtimelenerei, karare reaptedümiştir DE ğerleri hâlen rüyet edilmektedir Altın yükseliyor Son üç gün içerisinde altın faln. rinda ehemmiyeti bir yükselme gö - rülmektedir. Bir hafta evvet 2535 1 ra olan alum bu hafta içerisinde 2340 lireya ve dünde 2386 Tiraya kadar Remi sane 1941

Bu sayıdan diğer sayfalar: