İstihlâk teşkilâtı Muhittin Birgen ttihad ve Terakkiye sid hatıra- larımı yazarken de biraz bahset. miştim; buşün bir kere daha tazele- mek istiyorum Bir numarık Cihan Harbi, bizi tecrübesiz ve teşkilâtsız yakalamıştı. O zamanki Türkiye, istihsal bakı- mından bugünkü Türkiyeye nisbet. le çok geri idi, Her sey ve hattâ gi- da maddelerinin mühim bir kısmını harieden getirmeğe mecburduk, Bil hassa, İstanbul, bütün tarihinde duğu gibi, baricden ithal edemediği gün aç kalmaya mahküm bir şehir- di. Bunun için, harb ayları başlar başlamaz. İstenbulda da her şey tü- kenme yolunu tattu. O devirde mik li nakil vastalarımız da beyünkü ile kıyas edilemiyesek derecede za- yıl olduğundan, İstanbulun iaçeri çok büyük bir gaile halini almest. Bu gaile ile mücadele için törlü tözlü tedbirlere baş vuruldu. Bu mü- pöğe arasındı i rakki teşekkülünün oyandığı bir rol vardır ki tem manasila erijinal ve bilhassa bugün hatırlanmaya lâyıktır. Bu rol, ne büyük bir bilgi nin, ne ds büyük bir 'htwas ve tec rübenin eseri olarak © oynanmıştır. Sadece, halkşı ve işçi bir zihniyetin tecrübeler arasında va iptidai fikir. lerle keşfettiği ve tzerinde ampirik wewllerle yürüdüğü bir yoldur. İs tanbul heyetinin hasnda, balk i- sinden çıkmış ve isin bize uyması değil, bizim ise uymamız icab etti- ğini anlıyan birkaç kisi buler w. Runlar, İstanbulda iktisadi ha yatın tanzimi işini belediye zabıta- #nin kontsol ve müdahalesile € esmaf ile yapılacak bir anlarma vo-| |. Kİ etemin etmek daha doğru ole- cağı fikrinde bulundular. Yani, es- raf onların sözünde bir düşman de- il bir vardemet idi, Pu, o zamanki hareketi hdır: diğer bir tarafı da tevri iktendiyatım tanzim için mat. Teka hulkın Avrupadaki ta-zda teş kil$elanması lâzım geldiğine kanaat gerrilmik almasıdır. Rü iki esaslı noktadan hareket İstanbul heyeti, aldığı müsaade Üzerine bir ticari harekete girinti, İz- tanbulun ekmek isini idare elti ve hu sırada bir para kazandı. Bu pa- vav kazananlar, onda kendilerinin hakları olmadığım bildikleri | gibi, esasen kazanc is takih ettikleri ga da baska hir seydi: Parayı mi bir teskilitlarımı hareketinin temeli olarak kullanmak istivarlardı. Para- yı vakfettiler ve Kara Kemsl de veli oldu, Tafsilârtan vazgeçerek kısa söy- Fyefm: Bu para sayesizde vöcüde gelen tesek riva sirketi idi, Kantar malları Üze- rinde büyük bir toptancı olarak ça- Men ba sirket, önce etrafına bak- kulları topları va onlan, muuvyen sartlarla, ihrikâra mâni olacak tarz- da cahatırdı. Fakat, hu KAR olmadı- $ı icin 917 de Avrunada olduğu gi- bi hir isiblâk konperatitciliti teş. kilin vücuda getirmeğn karar ver- ri ve harekete gecti, Kantariye şi keti bu kooperatiflerin temeli yani #Tovtancın mağazası vazi- fesini görecekti * Bu teşebbüs, bir nevi yukandan aşağı koops:ati! hareketidir. Fakat, yukandaki para devletia veya be- İsdiyenin purası olmadığı için, ha- reketin müteşebbisleri onu, > agağı- dan yukan toplanmış olan bir ser-| maye gibi kullanabileceklerdi. İşin orijinal, enteresan, ve ap bilâha- apığım tecrübeler üzel tarafı da be idi. Eğer VİF de) bütün İttihad ve Terakkiyi ve mera leketi yıkan sanğiöbiyer bu başlen- mış mühim işi de tahrih etmemiş olayadı, bugün bizim de mükemmel bir isihlâk o teşk'lâtme bulunur, ilkeler; Eaopoçaikiliği Bim mis ve tecrübe etmiş olurdu esef, memleket gibi, bu teşebbüs te o zaman talihsiz çıktı ve © ze mandanberi de Yeniden bu yolda! bir teşebbüs cıkmadı. (Devamı 4 üncü sayfada) erden biri de Kanta-| en| üzerindeki (o bi SON POSTA Resimli Makale: Bir adamı umumi toplantı yerlerinden birinde kavga etmiş olmaktan mamun olarak mahkemeye gelirmişlerdi. Hâkim ondan bu işi niçin yaptı, Zını soruyordu; Adam düşündü, taşındı, sonra: — Bana öyle geldi ki, bu tanımadıtım adam karşı masadan mütema. Giyen bana bakmakin meşguldü, nihayet kızdım, sinir galebe etti, diye cevab verdi. Hakikatte bu adam büyüdüğü halde çocuk kalmış bir adamdı. Ağızlarının tadını bilenlerin cemiyeti dağıldı |, Bö memle- rde o ayni veya ayni isme sahib in sanlar rasında her nedense bir bağlılık tesisi te- sebbüsüne geçik Fransada iktısadi güçlükler Jel — YAZAN —— Y #4 —— zevke | Hasan Âli Ediz p 3 İngiliz ordulannın £ Afrikadeki miştir. Bu seret ) ” erane yürüyüşlerini istisna e ie mahiyeti ok (A dersek, bugünkü harbin en dikkate dukça tuhaf cemiyetler, klöpler te- lâyık, en mühim meselelerinden bi- gekkül etmiştir. Meselâ Londrada, Yi, hattâ en mühimmi, Francanın iharb vaziyetinden dolayı faaliyeti | vaziyetidir. nihayet bulan bir cemiyet vardı ki! Son bir iki ay içinde Fransada i bunun azam kâmilen oğızlarının ta- | cereyan eden, ve hâlâ da cereyan dını seven kifnselerden mürekkeb | etmekte olan hâdiseler, «Fransız bulunuyordu. Bu klübe girmek için | meselesi min, bu harbin düğüm behemehal muayyen bir içtimat se-| noktalarından. birini teşkil edeceği veriyor, viye sahibi olmak şartt.. Ayrıca, her | Bugün Fransanın büyük bir te- azanın behemehal kendi elile (ve! yemek veya bir soz icad eylemesi, br. Memleketinin üçte ikisi düşman şarttı, Cemiyete girmek istiyen nam-| işgali altında bulunan, ilarecilerin-! zed, cemiyet mümessillerinin huzu-| den bir kısmının Almanlarla her runda bu yemek veya sosu bizzat| mansda kı bir iş birliğine taraftar hazırlayıp pişirmekle mükellef tu-| olan Fransa, şu veya bu şekilde ve- tuluyor ve bu yemek. verilen bir| receği bir kararla harbin mukadde- ziyafette azanm tasvibins o arzolu-| Yalı üzerinde oldukça mühim tesir. nuyor, beğenildiği takdirde muzy-| ler yapabi bir vaziyettedir. yen bir isim alıyor, namzed d- ce-| o Vaziyeti kısıca hülâsm edelim: mivete girmis bulunuyordu Fakat | Almaya, İngiliz bava kuvvetleri ü- yiyecek maddelerinin iyen | İ zerinde kat'i bir hâkimiyet ve be temin edemiyeceğtini, dola; harbin müzmin bir mahyiet aldı nladıktan sonra, kendisile iş bir- yapmak hususunda OFransayi tazvik etmeğe başladı. Şimdilik dünya matbuatına wiş birliğiv namı altında akseden bu mesle, Fran- sızların, açıkça Almanlarla birleşe- rek, İngiltereye karşı harbe iştirak etmesinden başka bir mana ifade et- memektedir. Başka bir tâbirle, Almanya, har- bi muvaffakiyetle bitirebilmek için, Fransız Filosundan, Fransız hava İka, bilhama Franszla- rm Afrikadaki müstemlekelerinden istifade temek arrasundadır. Fran- sa ise, yegâne istinadgâh. olan hava ve deniz Filosunu, imparatorluğunu | fedu ettiği dakika, mutlak olarak Almanların esareti altına gireceğini hesabladığından bu meselede, bü- tün eneriisile ayak o diremektedir. Çünkü Fransa bugünkü vaziyette .| kaldığı wwüddetçe, varın ne şekilde Fakat bunun yanlışlığı ve dünyada-| olursa olsun, aktedilecek olan sulh ki büyük adanın Borneo olma-| konferansında sesini dahı baska yap Madagaskar olduğu anlaşılmış-| türlü isittirebileceğini pekâlâ Obik| tır. Fransaya miri bulunan bu ada/ mektedir. 617 bin kilometre murahbaıd | Borneo ise “54 bin kilometre mu-| dadır. Almanlar, bu sahada, Fran-| rabbasdır. Büyük Britanya adasının| sayı kızdınıp, İngilizlerin kucağına umumi mesahası iw 230 bin kilo-| atmamak için, Fransanm üçte ikisini metre murabbamdan ii ibarettir. ellerinde bulundurmalarına rağmen, tehdide tâbi tutulduğu böyle virde, ibtiyacdan çok başka lara hitab eden böyle bir mehfelin yaşamasına imkân olamazdı. Bu se- bekledir ki bu cemiyet azası nihal bir sofra bamoda cemiyetlerinin ha- yatına son verdiler ve yeni di husul bulmasına intiznren Hün ka pısna kocaman bir kilidi astılar, * Dünyanın en büyük adası Dünyanın en büyük adasının Borneo olduğu an söylenirdi. Küre yük © adnla mesahnları olarak yapılma - mış olduğu için bu İSTER iNAN, Üç sene mi oldu, dört sene mi, pek hatırımızda değil. Fakat Romadan çekimiş bir telgraf görmüştük ki, bu dakikada dahi gözlerimizin önünde Bibidir. İtalya Afrikada bir asfalt yol yapmıştı, Tunus hududundan başlıyor, Miur hududuna kadar uzanıyordu. İtalya hükümet reis bütün füonun iştirâkile Akdenizde yapilan muaa, sam bir deniz manevrasında hazır bulunduktan sonra çok kalabalık bir maiyetle Trablusa geçerek bu yolu resmen oçmuya gikdi. Trahlusta yaşıyan büyük bir kabul resmi hazırlamışlardı, buna Arabları da şürük etürmişierdi. Müska, geçid resmi, gürültü, kıyı. met, mutuk.. Bu arada güya Arablar namına Sinyor Museoinye bir kılıç verddi; ISTER iNAN, s Çocuk kalan büyükler s Çocukta dimağ henüz inkişmi etmemiştir. Muhakeme kabiliyeti yoktur, Hareketlerine hâkim olan sadece istek, sinir ve parlayıp sönen aleşlir. İnsan olgunlaştıkça dimağ inkişaf oder, muhakeme kabiliyetini kazanır, hareket te sğüur alir bir patlama olmaktan çıkarak oşuursun kuvveti, ne dayanır. Siniri le hareket eden bir adam gr me ki kafası çocuk kalmış en faza reğbet gören bir meki bisiklettir e rak konuşmak lüzumunu o bisset-! re Aksi takdirde, Fransa- pi imparatorluk kuvvetlerinin ba- İsında bulman general Veygand i- çin, elindeki kuvvetlerle İngilizlere iltihak etmek ve yeniden mücade- leye atılmak izden bile değildir. Acaba Fransa, önünde sonunda Almanların tazyikin> boyun eğerek Almanlara «iş birliğin yapacak m- dır? Bu işde Fransanın nasıl bir ha- reket battı takib edeceğini kestire- tindeyiz!, Fransanın. iptidni mad- delerinden mühim bir kısmını, yi- yecek ve yakacağının, gene mühim İngiliz müstemlekelerinden tedarik ettiğini hesaba katacak 0 nun bugünkü iktmadi vaziyeti üze- rinde wzm niçin bn kadar mühim olduğu kendi kendine mey- İdana çıkar. * Fransa, Almanya ve İtalya ile bir mütareke aktederek fiilen harbe ni- İ hayet verdiğindenberi, aradan do- İ kuz ay geçmiş bulunmaktadır. Fa- kat buna rağmen, Fransanın birçok fabrikaları halen muattal bir halde- dir. Çünkü bu fabrikaların muhtac olduğu iptidai maddeleri temin et- mek buzusunda çok esaslı güçlük- lerle karsılaşılmaktadır. Meselâ: Fransız mensucat fabri- kalarının muhtaç pamuğun ancak 9 25 Fransiz müstemlekele- rinden. geri kalan “© 75 i ise, -İledilmektedir. Su” halde, kendi karihası mahsulü olarak bir) reddüd içinde çırpındığı muhakkak. (> bir dikkatle ve aşağıdan al sün ise denizlerde mevcud abluka yüzümden, Fransa, değil İngiliz müstemlekelerile o Arnerikadan, fa- kat kendi kolonilerinden bile hiçbir sey ithal edememektedir. Fransada iptidai madde stokla tinin bulunduğu da iddia edilemez. Çünkü bu stoklarm hepsi harb ce- masında yanmış ve yakılmış, Bi-| naensleyh bugün Fransa bu sahada, sadope ana vatan sanayiine istinad! etmek mecburiyetindedir. Halbuki ana vatanda az çok işe yarayan ip- tidai maddeler de, Almanyaya nak» bu sonun cu zayıf memba da Fransa için ku- rumuş telâkki edilmelidir. Fransa, memleketteki sanayi ve zirai buhranı önlemek mülâhazasile, bir kısmını, dışarıdan, Arnerika ile | sanayi canlandırmak için de 500 miyon frank tahsin etmek lüzumunu hisset- ti. Fakat bu paralar, Fransa sanayii de Fransa zirsatinin karşılaştıkları mini halletmekten pek uzak- ye mevcud iptidai mad-| de kıtlığını nazarı itibara alan Vişi hükümeti, Fransa dahilinde yeni lerin kifayets.! iğ yüzünden bugün Fransadaki mznsucat fabrikaların, harbden önceki: nazaran. ancak 55 30 w fanliyet halindedir. Fransa sanayiinin bu vaziyeti, memlekette geniş bir işsizlik doğur- maş bulunuyor. Visi hükümeti, iş Simdi Fransa papel salhasın- | giliz möstemlekeleri ile o Amerika-! sizliğe karsı bir tedbir olmak üzere, ISTER ISTER dan ithal edilmekte idi. Ayni sekil-| memlekette mafin işlerini canlandır. de Fransa diğer iptidni maddeleri-| mağa karar vermiş, ve bu iş için nin de mühim bir kısmını denizaşırı | bütçeye 25 n'jar frank tahsix et- İmemleketlerden getirebiliyordu. Bu-| miştir, Tanrirı edilen programa ma- iINANMA! — Sen İslâmın kılıcısın, denildi, oda kendisin; İslâmin kuce olmak, tan başka dostu olarak da ilân citi, İşte o, Romadan gelen telgrafta bütün bunlar daha birçok ta talsi . la anlatılıyordu. Aradan geçen zaman Üç, yahud dört senedir ve bugün İngüz ordusu Bingasidedir, kısa bir zaman sanra belki Trablustn o bulunacaktır, Sem de İtalyanın milyonlar dökerek yaplırttığı asfalt yoldan geçmek, ondan istifade etmek şartle. Bazı bakikatler vardır ki «üvvet, genişkk, neee bakımından huyali. dir geçerler. Bugünün vasiyeli birslir. İtalyanlar bu vaziyeti deği üş,dört sene, üç dört ayevvel rüyalarında görmüş olsa. m pimi Kâbus sanırlardı, biz buna inanıyoruz, faket ey INANMA! j lal İ rasındaki işsizlik, Sözün kısası | Kahvelerde Oyun yasağı E. Ekrem Tatu A nadolunun filâinca kaza - sındaki hususi muhabir ga- zetesine bildiriyor: Yeni kayma « kam veya belediye reisi, kakvelerde tavla, dama, iskambil gibi oyunla - rm oynanmasını yasak Bu kabil oyun) all ae takdir ede « rek bu suretle önemli icraata te - vessül eden “ayın kaymakam veya belediye zcisinin (o bir de vesikalık İfotoğrafile umaan beraber; gelen bu havadisi, zazetsnin o memleket wn memuru erler si günkü nüsnanm göze çarpacak bir yerine koyar ve büyücek harf - lerle bir de başlık tertib ettirip hâ- disenin kahramarını halkin takdi - rine arzeder, | Çk bakışta bu icrant gerçekten mühim gibi görünür. Kahvelerin ek seriya tenbel yatağ: olluğuna, tav ln, iskambil oyunlarının insanları kumara alıştırdığını, bazın kavga- ya dövüşe sebebiyet verdiğine dair söylenen süzlerie, dolaşan rivayet - Yerle kulaklarımız dolmuştur. Ken- i le yerlere mecbur kalmadıkça, gitmekten çekiniriz. Fakat biz büvük şehirlerde otu- ran insanlarız. Bizim de, eğlence - nin bolluğu ve tenevvüü bakımın - dan Allahın bahtiyar © kullarından sayılamıyacağımız bedihi oOolmakla beraber, gene çok şükür vakit ge - girecek bir kaç sinemamız, bir iki tiyatrormuz, tapon da olm bir klü- bümüz bulunur. Ya, bütün eğlen » Gesi ufacik kasabanın tek kahvesi » ne, orada eski püskü Oküğndimin dört kol altmışaltı'ye, yağlı pullar ve yamru yemru zerlarla bir iki tavla partisine maksur ve münha - sır kalan biçare onlardan da mah - rum edilirse ne yaptın? Yurdu, benim gibi geniş ölçüde dolaşmış olanlar, çek yerlerde, akşam çalışma saatinin biteminden, yemek vaktina.. ve yemekten kalk- tıktan sonra yatma vaktine Okadar bir türlü gi bilmiyen zamanın fecaalini, sinirler üzerindeki daya - nılmaz tesirini pek iyi bilirler Oyunları menetmek, o kahveleri İkapatmak.. şüphsiz iyi bir hare - İkettir. Lâkin onların yerine başka bir şey ikame etmek şartile! Eğ - temek, yemek içmek, uyumak beşeri, mühim bir ihtiyaçtır. »n bunalan, evdeki dırdırdan bu - nalan, düşünceden bunalan bir a dam yorgunluğuna, sikintisma, ü züntüsüne bir fasıla vermek, oya - anmak, unutmak ister, Bunun yo - lunu bulamazsa işte ssl o Ozaman kötülüğe sapar, kendim içkiye, ku- mara, uyuşturucu maddelere kap » birr, Ufak kasabalarımızn birço- ğunda mahalle kahvesi bir vaha, bir halâs bucağıdır. Bu hakikati takdir eden partimiz Halkevlerini bu hayati ihtiyacı kar- şılamak üzere açmış ve mümkün ol duğu kadar o çoğaltmıştır. o Ancak yurdumuz geniştir ve girme leri teşkilât henüz her tarafa yayıl mıştır. Her kaza ve nattâ nahiye merkezinin bir Halkevin- nail ol - duğu gün kahvelerin kapanmasın - da oyunların yasak edilmesinde i- | sabet gören, herkesten önce ben 6- lacağım. Fakat şimdi, herhangi bir gaze « tenin memleket sayfasında o böyle m İ bir icraat haberini okuduğam ze - İman o zavallı bucağın verli ahali - İ sinden olmadığıma bin şükür edi - yorum. C. Ölem “Cali zaran bu işler 5 senede bitecektir. Hükümet şimdiden 450 milyon franlık bir kredi açmış bulunuyor. Vişi hükümeli, gene işsizliğe kar- şı bir tedbir olmak üzere kocalı ka- dınların hükümet cihazlarında, w- mumi müesseselerde, şimendifer gi- bi nakil vasıtalarında çalışmalarını meneden ayn bir kanun neştetmek lüzumunu da hissetmiştir. Kocalar şu veya İm sebeb dolayısile çalışma kabiliyetini kaybetmiş kadınlar bu kanunun sümulü haricinde almış” lardır. Bundan manda, İ Eylül/ 4938 tarihinden sona, iş bulmak için şehre gelmiş köylüler, şayed iş tut- muşlarsa © işlerinden (o çıkarılarak, köylerine inde edilmektedir. Geçen Dünya Harbinden sonra Fransaya gelsek Fransız tabiyetini iler de işsizler İliste- sinden çi ak hudud harici e- dilmektedir. İ Deniz nakliyatını hemen tamar men durmuk hüsebile gemiciler e- bilhassa göze ba- tacak bir hal almıştır. o Seferberlik münasebetile silâh altına alman ge miciler, terhidlermden sonra, zent eski gennlerinde çalışmak mecbur” yeti karşısında bırakılmışlardır. Ee- nebi gemiciler, kâmilen işlerinden 6 ne sayfada) çıkanimışlırdır. «Devamı