Hergün Peynire dair Müz Muhit BİRGEN ça Ti eğerse peynir fiatları üze. inde de ihtikâr varmış Ben bu hâdiseyi son zamanlarda ga- zetelerde yapılan neşriyattan anlı- yorum. Peynir üzerinde ihtikâr na- #ıl yapılabilir? Bu, benim küçük ak. mm güçlükle kavrayabileceği bir igdir. Memleketin bir tarafında süt ziyan olup giderken İstanbulda pey- nir ihtikâr var denildiği zaman ben böyle iddiaya bir türlü inanamam. Fakat, gazetelerdeki heşriyata bakı arsa peynir ihtikârı, bir takım muh- tekirlerin peynirleri toplayıp bir ye. 7e (buzhanelere) hapsetmeleri ve #onra da piyasaya pazça parça çıka- np fiatları yükselmeleri suretile ya- palıyormuş. Ben öyle zannediyorum ki, bu bahsi bu tarzda mütalea etmek yan- hş olur, Peynir, üzerinde ihtikâr ya, pılabilir bir madde değildir. Bun- İarın buzhanelerde «hapsu edilme- İeri ize peynir fiatlarının yükseltil- mesini değil, daimi bir içinde tutulmasını intaç eder. Eski zamanların piyasalarını hatırhıyan. ler bilirler ki peynir fiatları süt mev- simlerine göre büyük farklar yapar- dı. Sötün bol olduğu zamanlarda peynir ucuzlar, süt azaldığı zaman- arda da pahalanırdı. Halbuki, buz. haneler vücude geldiği zamandan. beri peynirin yaz ve kış fiatları ara- sındaki farklar daha &z oluyor. Ek- seriyetle bu farklar da buzhane masrafları ve sermaye (faizlerile izah edilebilir şeylerdir. Hakikatte, peynir üzerinde iyi kârlar temin eden Edirne tüccarları | vardır. Bu tüccarların kimler olduk. İarını ve nasıl çalıştıklarnı bilmez değiliz. Fakat, ne yapalın, bizim işlerimiz böyle kurulmuştur. Tüccar- İar peynirleri vcuz toplarlar; ancak, bu ucuz toplamanım usulleri büsbü- tün başkadır. Eğer peynir işinde çok kazanç varsa, bu, buzbaneler- de hapsedilen peynirlerin piyasaya arzında değil, köylü elinden sütün veya peynirin toplanışındadır. Üs tarafı, normaldir. Bundan beş ay evvel 50 kuruşa satılan Opeynirin şimdi elli beş kuruşa satılmasında hiçbir ihtikâr olamaz. Çünkü, bu işi yapan tek tüccar değildir; tüc. carlar arasındaki rekabet, piyasanın arz ve taleb hareketleri bu farkı yapmayı her zaman için normal şe- kilde izaha kâfi unsurlardır. * Evet, peynir fiatları üzerinde ih- tikâr yapılamaz. Fakat, vardır» diye işe idari bir müdahale el koydu mu, © zaman, piyasa der hal kendiliğinden gayri tabii bir hal alır ve son zamanlarda olduğu gibi müvazene | wihtikâr | h Kırmızı bir yüz, güçlü kuvvetli bir taze bir bina bizi ilk bakışta yarıltabı sağlamlığı, eşyada İyliğe hükmederi tarmammışızdır. Görünüşle iktifa etmi Söz Arasında Şarkı söylediği her dakika için bir oto- | Anlatacağımız vak'a hakikattir. | Geçen Künunmevvelde Birleşik A - merikada Det - roit © şehrinde geçmiştir. Stokholm o. İ porasnın en bü- yük ve tanınmış mugânni- lerinden biri o - Inn Youssi Bicer İ ing şimdi Birleşki Amerikada tur - nede bulunmaktadır. İlk verdiği konser fevkalâde bir rağbet kazan- mıştır. Bu rağbet © dereceyi bul - muştur ki Amerikanın birinci dere cedeki birçok tiyatro kumpanyaları ve radyo istasyonları derhal Yousai Bioerlingi angaje etmek için faali yete geçmişlerdir. San'atkârın karşılaşmış olduğu en şayanı dikkat teklif meşhur fab- rikatör ve milyoner Hanri Ford ta- yalından yapılmıştır. Hanri Ford İsveç mugannisine bir haber gön - anın işçileri için yirmi dakikalık bir konser vermesini rica eylemiş peynir bazı yerlerde bulunmaz ve) di birçok yerlerde de, müşterinin muva fakati ile, altmış kuruşa satılmaya başlar. Demek oluyor ki, peynir fi- atlarındaki yüksekliği yapan #ey, biç değilse Dianbel için, bizzat bu ihtikâr id. getirdiği Buna şunu da ilâ zamanlarda Edirnede peynir istihlâ- ki, gayet tabii sebeblere çok art- miştir. Nerede bir wmâddenin istih. lâki artarsn fistının da artması 2a- Tari olur. Aksi takdirde bu madde piyasaya çıkmaz, başka yerlere ka- gar. Denilebilir ki belediye ve zabı- ta onu kaçırmamanın yolunu bul. sun. Hayır, bulamaz. Bu kuvvet, ne kadar ısrar ederse peynir de o ka- der ortadan kaybolur ve etrafa da- #zlir. İktisadın kanunları tabiat ka- nunları kadar kuvvetli ve hâkimdir. Onlara karşı swf idari ve inzibati usellerle mücadelenin imkânı yek. var, Ne peynir tüccarıyım, ne de pey- nir tüçcannın avukatıyım. İstiyorum ki, biz bu iktısed işlerini başka bir gözle görüp başka, bir yoldan mü- talen edelim. Bu bahse de onun için temas ettim. Memlekette peyniri uweuzlatmak istersek, bu isi yalnız Trakyanın sü- tünden beklememek lâzım geldiğini anlamalıyız. o Anadolunun O birçok yerlerinde süt israf edilen bir mad. dedir. Bu sütlerin, iyi peynir yapıl masmı temin etmek en mühim bir o milli ikhsad meselesidir. Fiatları, © eki onul, idari müdahalelerle d şürmeğe çalışacağımız yerde peynir istihsalini artırmağı o düşünmeliyiz. Bilfarz, şu misal: Son harb o başla- mazdan evvelki senelerde Manisa havalisinde külli miktarda süt top. “lanır. bunlardan krem istihsal | ve Yunanistana ihraç edilirdi. Bu usul, sütün israfı demektir; eğer, Garbi “Anadoluda süt işimizi süt koopera- tifleri vastasile teşkilârlandırabilsek hem köylü büyük istifadeler temin “eder, hem memleketie temiz tere- © yağı bollanır, hem de bilhassa fuka- za için cok ucuz pe) yapılmsat temin ec Fakat, biz işi bu taraf. © tan tutmayı düşünmeyiz. Fiatı ideri| “ bir komisyona havale ederiz, o da bize bu neticeyi verir! * İşte sire diğer bir misal: Uzun- (Devamı $ sayfada) teklifin ademi kabulü (tak kendisine 10.000 İsveç kuronu he, diye edeceğini bildirmişt ıling yirmi dakikalık konser için yirmi otomobil o almağı kabul etmiştir. Bir Eskimo köpeğinin kıymeti 12.000 lira Birleşik A - merika bütün | kuvveti ile silâh- İllanmaktadır. A. merikanın o yeni İmüdafaa plân mın mühim esas- larından biri A laskada (o kara, deniz üslerinin teşkilidir. Malüm olduğu üzere, Alaska A- merika kıt'asının şimalinde bulun « maktadır. Orası hep kar ve buzlar içindedir. Alaskanın yegâne nakil vasıtası köpekler tarafından çeki - len kızaklardan ibarettir. Alaskada karargâh kuracak olan Amerikan kıtaatına her şeyden evvel lâzi lacak şey oranın yerli köpekleridir. o mobil alan muganniye dererek Detroitte bulunan fabrika.| vücud, yahud da yeni boyanmış tap. ilir. İnsanda sıhhate, kuvvete, binada iz. Hakikatte vaziyetin içyürünü arsş- “edir. Tarh Kaş Sosyoloji bakımından insan cemi - yetinin tekâmül merhalelerini tetkik ettiğimiz zaman (yaşadığımız asrın solidarite devri Giye -adlandığını gö rüyaruz. Binaenaleyh bu devirde ya- laşma, hakka bütün bunların fevkinde içtimai to . (iranee gibi vasıfların hâkim olma - 51, ideni bir cemiyette bu saydıkları. min ferdlerin şahsipetinde otomatık İbir halde kökleşmesi, yerleşmesi lâ - sımdır. Duyan ve duyduğunu tefek, kür Ye irade kndretlerile icra saha » «na koymak mevkinde bulunan in. san oğlü bazan bütün bekâmij kai. delerini çiğniyerek mensub olduğu co miyetin huzurunu — ihlâl ediyor. Bir kısım ferdler nasi zaman zaman i. esdi 28f ve dalâlellerine kurban ola. ak ihtirasın zebunu oluyor, mensub oldukları muhiti içkima) âhengini bo zuyorlarsa, basan dx içtimai toplu . Tuklar ayni ihtirasın esiri olarak mi. letler arasında âhenk ve anlaşma . yı ihlâl ediyorlar. İşte harb böyle bir dalâletin mahasvlüdür. fodat prensipinin beşerin esas karak- terimi teşkil ettiğini idda edenler bel, İ lar. Bu yönden Xu tümai v derler. Harb içtimai ve tabii bir zaruret midir? Bu Dkirde bulunan mü bir kısımlarının kanaatlerine naza ran harb insan yaradılışında bir ne. vi sevkitabüdir, ihtiyaçtır. Evet ipti . dal insan yaşamak için çok zalim şeraitle mücadele mecburiyetinde kal mıştır, Fakat Obu hiç bir vakit onun karakterinde bir taarruz hissini mündemiç olduğuna delâlet et mez. Bilâkis yaşamak grzesini hay vanları sviamak suretde tatmin öd ik insan cemiyetinde hallâ hi ilk devir hayatında yaşayan kabile lerde gördüğümüz karşılıklı yardım bi cemiyet için iç, tabi bir zaruret telâkki e - resek mahiyette o değidir. Su halde mütekâmil insan kendi beka ve yar, hiğını temin için yekdiğerini ifna za, ruretinde değüdir. Şimdiye kadar hiç ağbet gör - memiş olan bu köpeklerin piyasası İ birdenbire yükselmiştir. Bu yükse, İ iş akıllara hayret verecek derece - İ dedir. Könünuevvel 1940 sonunda bir Eskimo köpeğinin kıymeti para. mızla 12.000 Türk lirasını bulmuş idi. Bu para ilc Amerikada iyi bir tayyare bile satın alınabilir. Birleşik Amerikanın askeri me - köpeğinin kıymet inden çok yüksektir. larına devam edilmektedir. külât çekmediğini söyledi: — Bizim bakkal beyaz peyniri bulunmadı. ISTE İSTER Bir mecliste beyaz peynir tedarikinde görülen zorluklardan bah esdiliyordu. Hazır bulunanlardan biri kendisinin hiç bir zaman müş- Harbe teksddüm eden de idi; dünya iması (Okarşısında huzursuzluğun Ove bihaase fkti. İsadi krizin meydana © gelmemesi için ingiltere gibi bazı memleketlerde do, İğum tahdidi davası ortaya konul - muşlu. Bir kim insanlar ev ev do. laşarak kadınlarm doğurmaması için seneler. nüfusunun çoğal, herhanei hafili indinde Alaskada bir Eskimo (para pul istemeksiin, kolaylıklar gös, (sehid) formülü her halde birjteriyor, vasıtalar dağıt:yorlardı. Fa .|küdretimisin paralosıdır. Bu parola . bombardıman |kat bütün bu fikirlere hayat müca -'nın yüksek sembolü olan sancağımı.| delesi ve bilhassa kuvvetin © galebesi Bu köpeklerin fiatlarımı fevka İprensibi bühasın hayat sahası davası imanının ne hamaseiler İâde artışına rağmen satın alınma -İzâlede etti. Yirmi beş yıllık nisbi bir Çanakkale ve Sakaryada ne şanlı ha- sükün ve sulh devresinden sonra ye, iNAN, ne zaman istediysem verdi, Para- sini da hep mutad fiat üzerinden aldı, hiç bir zaman zam talebinde Dinleyenler güldüler ve şöyle söylediler: R İNAN, lonlar Yaşamak için! ki bit bu hükümde haksız buluyor -| hisleri bı tarzda dilşünenlere hak ve,| bir! Ne Ee İSTEK Görünüşe hiçbir saman inanmayınız. Allanmamak, yanılmamak, sonra Pisrmnm Ole sında dahi runus ve görünenin iç E SINir YAZAN Prof. Doktor Fahrettin Kerim Gökay hiden bir dünya harbi de karşılaşmış bulunuyoruz. Muhakkak olan bir gey varsa barbi tyaç olarak telâk, Ki edenler dahi aldamırlar. — Çünkü du kendi milletleri tarafından dahi bütün bir hayat sahası davasi. şayan insanlar arasında serbest te .'na rağmen ölmek ve öldürmek iht £ekkür, içtemai taamav, karşılıklı ar.|yacının şumullü bir şekdde fikirlerde hürmet ve riayet ve) yerleşmediği bilmiyor değillerdir. Bun İdan dolayıdır &i bu defaki harb geç. mişlere nisbetle husüsiyetler göster - di. 1914 dünya harbinden alınan mi. sallerden istifade edilerek silâh pat , lamadan ülkeler istilâsının dahu ko. İlay olneağı düşünülerek her ikta - rafta propaganda ve telkine | fi yer ayrıldı. Sinir harbi Harbin adına sinir muharebesi de- mid. Sinirleri yıpratmak, kaleyi çinden fethetmek için akla © gelmez vasıtalara müruceat edidi, Yıldırım harbi, gaz harbi tübirlerinin yamba şında ginir harbi büyük © bir göbret İkazandı. Bunun için ben burada &. nir kndretinin harbdeki rolü Üzerinde İdurmak #stiyorum. Harbde sinir me. lesi, biri cephe, diğeri esphe gerisi İnoktasından tetkik edilmelidir. Ayni İsamanda harbden doğ ir has - lalıklarının tedavi ve korunma yol İları araşlarımalıdır. Buda pro . fünksi ve şafi gözden görülmeli. Her imillelin en xiyade ehemmiyet verdiği İhig şüphesiz milli ordusunun #nir ve irade kuvvetinin üstümlüğüdür. İra - desi kuvvetli, maneviyalı yüksek or. duların nelere kadir olduğunu yâşa- dığımız 16 aylık bu harb bir çok pı İlak misallerile | bize isbat etmiştir. Dünyanın en mükemmel vasıtalarde techiz edüseler dahi iman ve mana. viyat bakımından zayıf olanların hiç bir şeye yaramadıklarını — hâdiseler bize bir defa daha canlı (obir torsda göstermiştir. Manevi kudretimizin parolası Bundan dolayıdır ki Umumi Harb. de Amerika Avrupa cephesine gön - derdiği askerleri sinir hekimlerine mu ayene ettirerek yollamış, o psikopat, İdejenere adı verdiğimiz bonguncula , İrın ordu saflarında yer almamaları. na bilbassa dikkat etmişür. Bunun neticesi olarak bütün harb müdde - tince Birleşik Devletler hükümeti er. leri arasında hiç bir firar vak'ası gö, imemiş, bir boks veya ruby ma çma gider gibi neş'e ile cepheye gi iş ve ayni hevesle dolaşmış, vazi — feleri tamamlanınca keyif ve hazla vatanlarına, dönmüşlerdir. Mimi or . dumuzun £ psikolojisinde (ya gazi ya bilirsiniz ki manevi zın altında Mehmedeiğin (sarsilmaz yarattığı i (Devamı 6 wcı sayfada) mak istiyorsanız göze çarpar gib: görünen hakikatler karşı » | ir defa olsun kendi kendinize «Acâba öyle mi?» sunlini 80. daima kârlı çıkarsınız. Fen Âleminde Matbaacılıkta bir inkılâb Ancak hususi âletlerle Nevyorkur tanınmış otâbilerinden kab #anayimi, Iitabeğ- nğı tamamde değişürecek mahiyelie bir icadda bulunmuştur. Albert Bo .| İni'nin icadı sayesinde büyük kütüb. banelerin bölün muhteviyatı her» hangi bir şahsın evinde bulunable - cektir. İ Bu icada, microprint adı verilmiş tür, Albert Boni'nin icadı matbaacılıkta çok büyük bir ileri adımdır. Bunun esası slelâde bir kâğıdın üzerine fev. kalâde küçük harflerle basmayı min etmektir. Bu icadın mikroskopik hiçbir alfikası yoktur Albert Boni ayni zamanda bu ya- nları süratle ve yorgunluksuz oku - yabilmek için bir nevi âlet de icad et- miştir. Bir microprint sayfası çok küçük yönlerce mustatdi ihüya eden bir isayfadır. Her bir muslatil bir kelime değil, büdiğimiz bir kitabım tam bir İsayfasıdır! Mieroprint bu sayfaların, dan dört adedi kalın bir kitabin mün dericatı demektir. Bu sayfalardan dört yüz adedi hatırı sayılır bir kü Hübhaneye muadildir. Bu sayfalardan müteşekkil elli old, umumi kütübbe nelerden birinin tam muhteviyatıdır. Microprint'i okumak için icad edilen makine bir yazı makinesine çok ben. zemektedir. Bu makinenin ismi «Re dex» dir. X Makinenin içine bir mleroprint say. fası sokulduktan sonra içindeki lâm. ba yakılmaktadır. Lâimbanın yak maile beraber küçük kıt'ada bir el ranın üzerinde ziyadar bir mustaij görülmektedir. Ufak bir kol vasıtasi, le makine ayarlanmaktadır. Ayar ta, mam olünea yazı okunmaktadır. Her bir sayfa okunduktan sonra bir di . ğer Me; vasıtasile sayfa değişti mektedir, Şimdilik Tendex'in maliyet fiatı 150 fotoğrafla malât sayeninde makinenin maliyes fiatını indirebileceğini ümid eylemek. tedir. Rendex'e malik olanlar miroprint üzerine basılmış bir kitabı nirbeteh ucuz bir Hata satın alabilecekler - dir, Mucid Albest Boni'nin bildirdiğine nazaran 27000 sayfalık bir ensiklo - INANMA! — Mademki ötedenberi müşterisi olduğun bir bakkalı, öyle hareket edecekti, fakat hiç şüphen olmasin, elbette t farkını ya verdiği diğer maddelerin üzerine zammetmiş, yahud da tartı hilesine baş - vurmak suretile çıkarmıştır. İstanbulda beyaz peyniri kolaylıkla ve es. ki fiat üzerinden bukamıyanlar sadece görmeyi, anlamayı ve tartmayı bilenlerdir. INANMA!T Meydana çıkan Hakikat E. Ekrem Talu ındı, hele! İstanbul Tram, İ vay İdaresinin uzun boylu ve iweeden ince yapmış olduğu deneme ve tetkik sonunda ortaya şöyle Dir hakikat çıkmış: İstanbul bayanları Salı ve Çarşamba günleri meğer 40 - kağs çıkmazlar, tramvay hasılatı da İona göre o günler hissolunacak dere, cede asalırmiş! Sayın bayanlarla muhterem ha - nımefendilerin Tramvay İdaresinin bütçesi üzerinde bu derece müessir olmalarını hayretle küydettiklen son. ra kendilerinin Salı ve Çarşamba gün- lerine karşı niçin böyle adavet besle, diklerinin sebeblerini kendi kendime saha çalıştım. Salı, İstanbulun feth günü olduğu için Bizanslılarca menhus addedildi. İğini ve bu kanaatin zamanla bizde de nahak yere kökleştiğini ötedenberi bi. liriz. Sebit ve Hamis , Cumartesi ve Perşembe - günlerinin en uğurlu gün, ler olduğunu rivayet eden İslâmiyet de o batıl kanaati azçok takviye eyle. Jmiştlr. İstanbulun kenar maballele , İzinde: «Balı sallanır!, idiasde o gün İş tutmamak pek eski bir an'anenin icabıdır. Bunların hepsini hesaba katmakla beraber kadınlarımızın Sa, i günü sokağa çıkmak hususundaki beennilerine, imsaklerine bir türlü Akıl erdiremedim. Ayıb deği a! Çarşambaya gelmce, ona büsbütün akıl erdiremiyorum. Zira kadın psi - kolajistni azçok bilmek iddiasındayım. Ve bence, herhangi bir kadının iki gün üstüse evde kapanmasına, sey- ransır, hele «çançana sız iki gün ge, çirmesine ihtimal yoktur. Haydi, Sa. ıyı netameli sayıyor. Ya ertesi Çar. şamba gününü, Vâkti. arabi ayın son Çarşambasına atalarımız şetmet Ab fetmişlerdir. Lâkin bu ancak otuz günde bir gelir. Öbür Çarşambalarn ne kabahati var? Ben bilâkis Çarşambanm gayet saf, sakin ve hattâ azçok kerameti bi gün olduğuna inanıyorum. Malü Hiçbir in mahiyeti önceden bii. nemezken, Perşembenin gelişi Çar mbadan belki olur, meşhurdur. Sonra Çarşambâda, bizden önceki. ier herhalde uğur dememiş olacaklar ki İstanbulun koca bir semtine «Çer, şamba) adımı vermişlerdir. Nihayet bu mülâhazalar karşısında Jen son şu hükmi vermek mecburiye. İtinde kalıyorum: Sayın bayanlarımıa © gün ortalıkta görünmekle kendile - rine (Çarşamba kürıs) dedirtmekten çekiniyorlar galiba?! E. Eken Calu Vapurdan denize düştü Dün Haydarpaşadan Köprüye gel mekte olan Pendik vapuru yolcula rından gümrük memuru Nevgad, va. pur Selimiye önlerinden geçerken mü vazenasini kaybederek denize düş müştür. Kazayı müteakıb vapur durmuş, boğulmak üzere olan Nevzad kurta. İ rulmuştar. ———— -— pedi miroprintle ancak orta bi İükte bir roman şeklinde olacaktır. Alberti Boni'nin icadı bir hayal e, İseri sayılmamalıdır. Bu adam şimdi. İden tam bin sded klâsik eserin tabt. na başlamıştır. Bunlarm fat yirmi romanın Satın aynidir, Microprinile Readex mabaacılik, İta bir inkilâb vücude getirecek vas, talardır. Bu makineler ber keseye uy- gum olacaktır. Dört milyon cidden mürekkeb bu- İlunan Nevyork kütübhanesi bu yeni icad sayesinde on metre uzunluğun. da ve yedi metre genişliğinde br ma, İhale sığabilecektir. Albert Bani matbaacı olmadığı gi hi mühendis de değildir. Zekâsı ve refsine olan sarsılmaz ifimadı saye. sinde bu makineyi icad eylemiştir. Bunu ancak beş senede Yücüde ge , #örebilmiştir. o.r TAKVİM Arabi sene 1461 Resmi sene 1941 Kasım