31 Ocak 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

31 Ocak 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Alarm rel İlham ettiği Düşünceler Muhiltin Birgen ylardanberi sesini duyma » dığımız düdük, dün, saat on sularında, İstanbulun havasını, yak. laşan bir tehlike haberile titrettiği zaman evde, İsviçre gazetelerini o- kuyordum. Bu sirada sokakta bu » lunmamak, şüphesiz iyi bir talibtir. | Nazari tehlikeyi, evde, rah ça gan zete okuyarak geçirmek, sokakta| bulunp da sokulacak bir delik ara. mıya çalışmaktan elbet daha ha » yırlıdır. Tehlike işaretini takib eden hir- kaç dakika içinde, gözlerimin gör - mediği sokak hareketini, kulakla - rımla takib ettim di kepenki gürültüsünü, y sesle birbirlerine akıl öğreten birkaç kişinin, heyecanlı sözlerini dinle - dikten sonra, birde: muhit, de- rin bir sükünü gömü Şehrin en hareketli bir merkezinde olduğum halde, etrafta her seyin, bir anda, derin bir süküna görmülüşü ile anlı yordum ki İstanbul halkı, bu ma. nevrayı muvaffakiyetle yapıyor, © Zaman, ben de ilerlemiş gece wü - künu içinde, elimdeki gazeteyi bı - yakarak, düşünceye daldım. Gazetelerde, bir zamandanberi, Türk halkına salârm», yahud «a - lertu diye yeni ve münasebetsiz bir kelime öğreten bu tehlike düdüğü, simdi, artık tarihini unuttuğumuz bir devirde, hergün İstanbul halkına saati haber verirdi. O düdüğün se. sile, bir kısım insanlar saatlerine ba- karlar, bir kısmı islerini bırakırlar, bamıları, o günün geriye kalan sant- İerinde yapacakları şeyleri tekrar bir gözden geçirirlerdi. Bu ses, bir iş sesi, bir sulh sesi, bir medeniyet ö i üyen bir hayatın, sakin ye muttarid nabazanı, bu sesin du- yulmasile bir dakika için, hususi bir kesafet kesheder, herkesin dikkati uyanır, hareketi yeni bir dalgadan İstanbul, bir lâhza için. de, hep birden sarsılır ve tekrar işe başlardı. Dünkü düdük başka türlü bir düdüktü: Bir anda hayatı dur - duran, insanları mukadderatın, rast- gele etrafa saçtığı tehlikeler içinde İbi heleca- y bir selh, iş, © , medeniyet düdüğü değil bir harb, bir durma, bir tahrib düdüğül * Birkaç dakika içinde bütün İs - tanbulu derin kucağına alan gece süküneti içinde, ş#mıdi, zaman za - man tayyarn motörlerinin sesleri işi- tiliyor. Demek dolaşıyorlar? Bom- i İmiyor; belki, yalnız ke. gif için gelmişlerdir; belki de, şuraya buraya bombalar da atılmıştır? Bu motör sesleri, herkesi bir sığınağa sokulmıya sevkediyor. Sığınak. Fakat, doğrusunu söy - lemek lüzim gelirse, buyün, yegâne emin sığınak, talih, kader, yahud da Allahtır! Bu harb patlamazdan evvel, tayyarelerm £ yapabilecekleri fomalıkları düşünen insanlar tara - © fından icad edilen sğnak fikri. dö- ne dolara, halen, şarkta o bi © maruf olan bu manevi manayı ifade eden bir kelime oldu. Artık sığmak. lann o kadar mühim maneları kal - madı. Övle bombalar kullanılıyor karsı hiç bir kat'i korun- nas yoktur. Hattâ, son za- da selenierin o anlattıklarına göre, büyük ve hakiki hava taar - ruzlarıma uğramıya alışmış olan şe- hirlerde. halk, nibavet sığınakları iltifat bilk etmez olmuştur. Berlin- de de, Hamburgda da, Londrada da, yavas yavaş mütevekkil şarklı - »in manevi sığınak duygusu inkişaf ediyor, ve, bir zamandanberi, in . sanların tehlike halinde yatakların - dan çıkmadıkları bile görülüyor ! mus! Bu, cerarete olduğu kadar haya Odin uruzladığına, dünyanın tadı kbi- madığına. yaşamanın bir yükten - ibaret telâkki edildiğine de alâmet olan bir hâdisedir. Evvelce, tehlike işmretini duvdukları zaman, heye - canla siğmağa kosunlarn kafaların- da, eğer halen talih ve sığınak mef- humları #wni mahiv. almasa, bu, İnsani denilen mahlikon her şeve © kolavca alıştığını da gösteren bir © delildir. İnsan rehunu, daima ümid ve teselli içinde okşayan selh ile, bizi her zaman hayat tehlikesi kar- şında bulunduran harb arasında, © yalmız birinden diğerine intikal cs - nasında bir geçidi veya geçiş (geçi- im değili) farkı varı upk'cak sm. dan soğuk suya gecerken olduğu gibi: Bir lâhza bir titreme, bir kinme, bir «WU sayhasr, ondan sonra alışma ve soğuk suyun ka pinizi harekete getiren tesirinden memnun olma duygusu! m garib bir mahlâk ve hayat Jda tuhaf bir şeydir! * Dünya öyle oldu ki, bu tuhaf hayatı feylesolca yaşamaktan daha (Devamı 8 inci inci sayfada) Bazılarının gara gübir münebbihe, nde bir o ipileştiniciye sıta da sun'idir. a Zn mey mii İnsanların geceleri karanlıkta görmeleri temin edilecekmiş Birleşik Amerikada Vaşingtonda | üniversiteye bağlı kliniklerden biri. İ nin doktoru, bü- İtün o Amerikan İ ab âlemini he - İ yecana düşüren İ bir keşifte bu » İ Tanmuştur. İs mi henüz bildi- İ rilmiyen bu dok İtor o insanların | geceleri karam | hkta görmeleri ni temin etmek üzere imiş. Doktor insan beyninde bulunan İbir guddeyi inkişaf ettirmek sure « tile bu neticeyi elde eylemek niye- tinde imiş, Doktor bu harikulâde keşfini tamamlamak üzere faaliyet. te bulunmaktadır. Bakalım kediler «ibi insanlar da bir gün geceleri gö- rebilecekler mi? İtalyan akademisi büyük bir lügat neşretmiye başladı İtalyan akademisinin hususi bir şubesi tarafından hazırlanmakta o. lan İtalyan İüga- tnin ilk cildinin yakında İntişar edeceği o haber verilmektedir. Her biri bin sayfadan ibaret beş cild neşre - dilecektir. İtalyan aka - demisinin husu. si şubesi bu Higati beş senede bazır- lamıştır. Bu müddet bir rekor teşkil etmektedir. Çünkü Almanların mes hur İigati olan «Devteches Wörter- buch» tam yüz senede ikmal edil. miştir. İngilizlerin «New English Dictio. nory ol Oxford» lügeti de elli sene- de itmam edilmişir! İtalyanların bundan evvelki ve Academia della Crusod tarafından neşredilen Kigati ancak 90 senede ve P harfine kı yapılmış idil İspanyollar iki büyik radyo istasyonu yapıyorlar İspanya hükümeti, iki büyük rad- yo istasyonu tesis etmeğe karar ver- miştir. Bu istas yonlar, Madrid- Valânsiya yolu Bzerinde yapıl - mağa O baslan - musti. N ından biri 120 kiloeyele üzerinden orta dalşa, diğeri de 40 kilocyele üzerinden kısa dalga neşriyatı ya pacaktır. I bu ba' caktır. Sira il çıkıp çıkımıyacağındadır. Geçenlerde bir yerde görmüştük: Kehistan bududlarnı — aştıkları da taarruza geçkleri güne kadar, IŞ TE mhheti o zamanlarında hastalık ihtiyaçları vardır. Hakikatte Si.ER — Muharebe nerede ve ne vakit bitece Bu suali gezetelerimizden birinde göt kurcalıyan Ük gazeteci değldir, bepimir ayrı ayrı tahminlere girişeceğiz, fikirlerimizi söy - Eyeceğiz. Meselenin esası tahminlerden herhangi birinin hakikate uygun SON POSTA Resimli Makale: çalışmak için, kahve zamanlarında da ilâç ber iki si. şek « va, B ugünkü: harbin en Kuvveti #lâhi tayyaredir. Hemen he. men bütün askeri mütehassıslar, bu. günkü harbde roj oynuyan, harbin ne. ticesini tayin edecek olan silâhin tay, İyare olduğunu söylemekte mütiefik. türler. Tayyarenin başlıca iptüni maddesi «hafif madenler» ismini alan elümin - yon ve mağnezyomdur. Tayyarele « rin büyük bir kısmı, «sert alümin - yomı denilen madenden yapılır. Tay, yarenin kanadları, gövdesi, velhasıl molörden maada olan ekaroseris ki. İmı, baştanbaşa (o alüminyorndur. Bu vaziyet, baühassa bugünkü harb şera, inde alüminyomun rolünü ve kıy - metini fevkalâde artırmaktadır. Aüminyomun elli yıllık tarihçesi Son eli yil içnde en çok kullanı . lan, en geniş ve en mütenevvi bir tat- madenlerden biri, #lüminyomdur. Bugün bütün dünya. da en fazla istihiâk edilen madenle inde alümüniyom, beşineliği alır. Bo İgün aliminyom o kadar vasi bir ta! İbik sahası bulmuştur ki, onu hemen hemen her evde, her mutfakta bul - mak ve görmek mümkündür. Pakat 1852 yılında vaziyet hiç de böyle değildi. Çünkü 1852 yılında alü, minyom o kadar güç ve o kadar az is. bhsal ediliyordu, ki kücunu (Oâncak 1100 dolara satım almak mümkün dü. Çok ve ucuz aliminyom (istihsal, ancak 186 yılında, yani, bundan 55 yu önce mümkün olabilmiştir. 1805 yılının Şubatında, Çariz Martin Hol ie 22 yaşında bir Amerikalı, ük olarak elektrolitik usulle alü - minyom istihsalini keşfetti. Bu keşfi mülsakib iki ay sonra, o bundan İŞ haber; olmıyan, hemen hemen ay: yaşla Pol Eri isminde bir Fransız dı ayni wsvile, yani ham alümülyom ma denini elektrik cereranile (tahil ve tasfiye etmek usulle tesadüfen alü . minyore istihsakne o muvaffak oldu. Genç Pranaız büsbütün başka bir şey elde etmeğe çalışırken bu usulle ali. #iriyom istihsalne muvaffak olmuş. ti. Halbuki Hell, bilerek ve şuurlu 0. israk yıllaren wenz âlüminyom istih. sline çalışmış, ve bile bile bu usule varmıştı. Holi, daha 19 yaşımda bir telebe &- ken, profesörü Olletto'nun derslerin -. den üham alarak elekirk ( eereyanı vasıtasle ucuz alüminyom islihssl et menin mümkün alabileceği kanaatine gelmişti. Hali, Üç sene hiç durmadan. önce. kolej liboratuarında, Sonraları ısusi olucak çalıştı, Alüminyom is. sahada muvaffakiyetaizlğe uğrama lari, ve ancak pek pahalıya mal olan kimyevi wswllerle cüz'i mktarda adi. minyom istihsal edebümeleri, Hol'ü şerre kadar yıldırmağı. Alüminyom, tabatta pek mebel . dür, ve hemen hemen bir çok maden cevherlerimin terkibinde oksd hal - Par MM <A EŞE ŞE gk YAK EŞ A iNAN, in e Tahminlere girişen meslekdaş Tbette sonuncusu da olmıya , Emeğini esirgemiyen bir gazeleci kolleksiyonu açmış, Alman orduların günden Garb cephesine dönerek orada R INAN, — Sun'i vasılalar.. 2 En iyi münebbih tabittın kendisinde olduğu gibi, en iyi ilâç da gene ta. batın kendi kuvretlerindedir. Pek muztar kalmadıkça, mutlak bir 74 ret görmedikçe tabiatı islah etmek için sun'i vasıtalara müracaat etmek. ten çekinmeliyiz. sanayide ük tatbikatı, & çaydanlıklar oldu. Çok geçmeden bir çok mutisk levazımatı alüminyomdan yapıldı. Amerikada aliminyom hec şeyden ziyade nakil vamtalarnda kulaml maktadır. Amerikada istihsal (edilen alüminyomun © 38 ; naki vasıtala - rında kullanılmaktadır. Amerikada binek otomobülermin bir kısın, yük otomobillerinin hemen hemen ekte rsi, alüminyondan yapılır. çünkü 2. lümünyom hafif olduğ için bu sayede olomebi ve kamyonların kendi ağır. rol uklarım azaltmak suretile sör'aileri- ni artırmak inümkür olasümekte - —— YAZAN —— ir. İ Şimdi alüminyorm trenlerde de kul. Hasan Âli Ediz lanılmaktadır. Şimendiferlerin sör'a. tini artırmak bahis o mevsua Olduğu saman ük hatıra gelen şey, bür de bulunur. Fakat en çok bulunduğu | aiüminyomdan yapmak. olmu maden Boksit'tir. Lükin alümınyomun | yar son yıllarda alüminyonua kıyme, bundan tecrid ve istihsal | bir COK gin; ve ghemmiyeğini artıran en MÜ - güçlükleri muck olmakta idi. İhan keyfiyet, bunun tayyare tekni 1825 yılında Danimarka kimyager. nde ve tayyarelerde kullanışıdır. lerinden Ersted, — alliminyomun “klor z Ml > pala ;Alüminyomun şimdiki rolü ve potas halitalarmı izabe etmek su- y Geçenlerde Ameriknda çok dikkate e, mahiyeti rreçmul vir maden keşfetti. Bu, alim di, Kesir elemi seden iki yl sonra Alman âhmlerin | deĞ'T bir m imi ei den Pridzik Veler, Ezsted'im usallnü aatn, elinde bulunduran cAlimin. İyem kumpanyası» adlı büyük bir A. aynen tatbik etmesine rağmen, alü minyom elde etmeğe muvaifak ola ini alüminy dröstü © vardir. Mahkeme, bu tröstü, 'mtiyazlı ve ra. madı, Pukat-buna karşılık, başka bir urul tatbik etmek suretle alüminya, Kıs, yazyetnden istifade ederek 8 lümünyom iztihsalâtını azaltmakla i. Bugünkü harkbde alüminyom . un oynadığı mu yeniten «keşfsetdi, | Pransız âkmlerinden Hanri Sen -! 'Kler Devl, daha badka bir wulle, da, | ha çok miktarda alüminyom isühsa- line muvaffak oldu; ve bu bulduğu! ham etmişti. Mahkeme müddeamu - misin iddiasına göre iröslün bu Ya, ziyeti, memleketie tayyare istihselâ - ISTER eni 1805 yılı Par sergisinde tep |tni otltmağa matuf bir harekettir. bir etti. Napolyon TE alüminyomla |, Makale 50 gaye ve eşime . alâkadar oldu ve bu hafif madenin, z en a yakma Peki ekilir) MAS İçin me miktar ulüminyoma ih. ör X GERiMETDİ hr vardır? Mahkeme müddelumi. Gi Bilmez İlmeni misinin yaptığı hessblara O nazaran ş * Martin tpindi bombardı . Bint, maden nl ga ze MA am edilmesi dolayısüe de pek pahalıya ie ll mal olması, onu bu armılarından vaz. İzan sen a e eçirtt. Maamafib Napolyon mera bin ton alüminyoma ihtiyaç © vardır im elbiselerinin düğmelerini AlÜMİN- İ aiduki, buna karşılık bu İröstün mami ör pm lama (1909 yılmdaki alilminyom östhsalâtı! kendisini tatmin etti. : ni . 168 bin tam; 1940 yılındaki Utihsalâti! Holi, önceleri, hamızı karbon VAM-lya ancak 190 bin tondu tasile aliminyomun oksidini veerld 66- |” mrösğ Sö Anak sl azniyon hamam 0 isen etm Mane Yan gündü. Fakat buna muvaffak olama. | nediğini; çünkü 80 bin tayyareden yınca diğer çarelere baş vurdu. Hasili| hepsinin bombardıman tayyeresi ol. kelâm, Holl usun #ceritbölerdezi sonra İmıyacağını söylemiş. maamafın, 1942 sektrik usulünü keşfetti Manmafib, yılında, bu istinsal (o temposle, aü .| bu usul sayesinde alüminyom. istih - minyom istihsalinde bir noksanlık ©. salini keşfetiiklen sonra da, İki sene)abileceğini de ilâve etmiz. müddetle hiç bir sanayiciyi keşfle a.! Amerikadaki bu muhakeme, afümin! lâkadar edemedi. İyomun bugünkü harb sanayiinde oy. . Hakikaten bu keyfiyet biraz grrib-'padığı muazzam rolü tebarüz ettir - di Çünkü alümdydın, bir çok bakım.İmesi bakımından fevkalâde entere . lardan barikülüde mükemmel evsafı |sandır. İbsizdi: Hafiftir, hararek ve elektiri “ tereyanını nakletmeğe müzaidair, çö.| Alüminyom ve tayyare rünüşü güzeldir, diğer madenlerden sarayii İdaha güç tahammuz eder. Yumuşak Yı Bugünkü tayyazelerin en esasl ip- dal maddesi aliminyomdur. Alü . luğu için her şekle kolaylıkla gire, büir Nihayet — aliminyormum ds hakikilminyomlu mağnezyom, «hafif ma mahiyeti anlaşılmağı başlandı. Alü-İdenler» nam: altında bugünkü bava, minyom istihsali de alâkadar bir çoklemik sanaysn'n temel direğin; (o teşkil! tröstler teşekkül etti. | Alürminyormun'etmektedirler. Amerika tayyare ll iNANMA! Gaeetelerde çıkan haber ve başhkların birer hülâsalarını sltalta diz. miş, ; Zevkle, ibretle, hayretle mümkün deği. Meslekdaşımız kendi kendine: Muhârebe nerede ve ne vakit bitecek? diye soradursun, bin bir çe. şid tahminlere girişedursun, şahsan bis muharebenin nerede ve ne vakit bileceğini bu dünya yüzünde hiç kimsenin katiyetle bilmediğine, ölemi . yeceğine inanıyorum, fakat ey okuyucu sen: INANMA! okumamak, okuduktan şonra da düşünmemek Ikincikânun 31 — na Sözün kısası Kıssadan hisse E. Ekrem Tau ay, Allah iyilik versin! Nere, den aklıma geldi? Tam kırk yillik hikâye. Rehmet5 Muhsin as- Yatırdı: O derirlerde, mahud aşiret syan larından biri olmuş. Epey geniş ölçü. de bir isyan. Devlet alelâde vesaitle garçabuk bastırmış, Badireden yaza, yı nasılsa kurtaran birini sorguya çekmişler... Söyle bakalım, nasıl oldu? Herif, ayağında beyaz, bol paçalı bir don, üstünde rengârenk bir göm. lek, başında binbir püsküllü bir çev, re sarılı keçe külâh, tafsilâi vermiş? — Bay. beyzade, yeğen. kırmam sühabları.. üç min gişi toplandıh, vardıb, yayıldıh ovaya. Hemimü gi lâhlı, hemimx külâhlı. Derken bah, garşıdan, dört kötü atlı Ormanlı gösükti. şUlan, garışah!, dedik; rıştıh. Slâhların yalpırtısi.. mız rın şalpirtisi.. tozu dumana, neye gağ, İth. ortalık mayna oldi. Bahtıh: biz, den beş yüz yiğit getmiş. dört kölü İsti: Osmanlı duz Genem: «Gurışahi» dedik. garıştah.. Silâhların, vs.. vs. Bahtıh: bizden min gil daha getmiş.. dört kölü atlı Os, imani: duriyi. #Ulel dedik, bu ne biyle? Defa ga- Tışah!» Garıştıh, vs. vs. Bahtıh: Bir ben galmışım, bir de emim oğlu Ha, 80. Dört kötü atlı Osmanlı dury! Olacak iş deği: Bizi dutmasınlar diye, ben vardım orda otlayan bir eşeğin nitına sohuldum. Emin oğl getti, değirmenin suyuna prdi. Dört kötü atlı Osmanlıdan biri gel, di, mene sordi: — Vie, sen kimsen? — Ben bu öşyesin sıpasiyem, — Ule bu eşşek gançıh deği — Anam öldü. babam ilen geziremi Osmazli meni bırahti, get Hasoya, ona sordi: — Sen kimsen? Ben bu değirmenin gurbesiyem. — Ule, öt — Giriminşol. Gariminçol Girinin- ç0!. * Yukarıki fıkrayı şimdi neden ba , ga za, |tırladığımı buldum. Afrika ve Arna, vadluzta cereyan eden m retelere ii resmi tebiğleri siz de okuyor ve dostlarımızın ellerine geçen sera adedine dikkat ediyorsamz fıkranın ed sz de takdir edeceksi, izdir. € VE ledi Cil 4 İzaran, metör hariç, bir tayyateyi ter, kib eden madeni aksamın “© 69 u 8- lümünyomdur. Gene ayni o hesabiara hasarın tayyare motörlerindeki alğ. iminyom. misbeti: © 226; mağnezyomi nisbeli: “© 70 Alüminyom yalnız tüyyarelerde kul Jarılmakla kahmıyor; umumiyetle de- İniz üstü ve denizaltı harb filalarında da geniş ölçülerde / bir tatbik sahasi buluyor. Sonra, alüminyomun kulla, nıldığı mühim yerlerden biri de, zerh. 4 otomobiller, askeri kümyonlar, ve umumiyetle binek otomobilleridir. Bütün bunlardan başka alimin yom, tayyare bombalarının da ayrıl. maz bir parçasıdır. Bütün (o bunlari nazarı itibara aldığımız takdirde a « Miminyomun bugünkü o harblerde've harb sanayinde oynadığı rol kendi kendine meydana çıkar, Yazımızm baş iarafında izah etti #“ ğmiz ünere, alüminyom. elektrik © « nerlisinin yardımile kütleyi olarak i&- tihsal edilmektedir. Binaenaleyh bir memlekette kütleyi Oolarak Oalü, minyem ishsal o edebimek © içini her şeyden önce o memlekette, geniğ ölçülerde inkişaf etmişbir elektrik sanayine ihtiyaç göstermektedir. Yü Bi, alüminyom. fçin, bir memleketi sadece Boksit bulunması; omağnes e yöm için de mağnezit ve dolomit bu hmması küfi değildir. Bu iptidai mad, delerle birlikte, inkişaf etmiş bir elek

Bu sayıdan diğer sayfalar: