26 Aralık 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Askeri vaziyet (Baştarafı 1 inei sayfada) iliz başvekilinin, İtalyan mil - hitab etmek için, İtalyan or- i da müthiş silleler yediği ve in donanmsamın o Adriyatikte bir zamanı manalıdır. lininin büyük lâf ve vâdle - bakarak harb talihinin bu de - aksi gideceğini hiç düşünme - Ve beklememiş olan İtalyan ef- am Umumiyesi, elbette harbin Ar- 4 vdlukta, Akdenizde ve Afrika- 4, Y'dığı gok çetin durum karşızın- ie ün, açıkça değilse de, giz6 derin düşünmekte ve İta dan nasıl kutulabilece- teemmül etmektedir. ne m imali mağlübiyetlere ve felâketlere Yarak buralardan, hattâ bütün çok ve bu suretle imparatorluğu haşiye kaybetmek veyahud Al - İşe yardımına iftikar ederek onun Mağ, Snret ve himayesi altına gir za göstermek gibi iki müthiş içilen binin onu beklemekte iu söylemiş ve bunlardan kur mın veyahud müthiş felâkete hptenin arık onun vereceği ka - tâbi bulunduğunu bildirmşi Yok ki İngiliz başvekili, “3 - İre ile alyan milleti arasında, İk, ilânemı mucib olduğu kadar, İş vin devamını zaruri kılsbilen hiç hiz *ebeb olmadığını en güze! ve ve- İç, Pir surette isbat etmekten geri A maştar, hi yi zamanda Çörçil, İtalyanla senenin 16 Mayısında, yani; iş doğu Fransız cephesinin ya İli, 8 fakat Fransız ordularının he- İç Mağlüb ve imha edilmedik Ründe, harbe girmek temayü leri eri Mumoliniye göndermiş ol - barış hislerile dolu mektubile Mussoliniden aldığı sert cevabı ok ki şimdi pek müşkül an- uyasamakta ve kendisils beraber Partisi dehşetli buhranlar ge- şttedir diyanın, Tepedelenin ve Be- ay üsmeleri ve İtalyan donan - vera bu şekilde ve biç 'arentte o düçi olduğu biçiminde herhangi yeni bir Ve mağlöbiyete uğraması ha- iç İtalyanın içten kaynaşması ve Partisinin emri altında bulu -| Ordunun ve kralın idareyi ele ini mümkün kılabilecek| büyük ibtilâller ve deği -| iç ör vukubulması bugün yalniz ün değil, kuvvetle muhtemel Midolunuyor. İşte Çörçil İtal - Milletine böyle bir zamanda bi- Sineği lüzumlu görmüştür. in bu Barış hitabesi, üst - (Baştarafı 1 inci sayfada) x netayici huzurunuza gelir - dik ve tetkikinize arzettik. Mürakabe işi Müstakil grup namına kanun hakkında umumi mütalea dermeyan eden arkadasım Fuad Sirmenin, not- larmı İyi alabildimse, söyledikleri Tatbiktan mütevelid ne- ticeler, müsbet olmakla (beraber, tam değildir. İthalâtta müşkülâr ol- tam muvaffak olamamıstır. Müte - hassıslardan istifade edilmeli. carı ne tahzir etmeli, ne de teşvik eder vaziyette serbest bırak- nununun tatbikından mütevsl tavic müsbat, fakat hakikaten ve kâmil değildir. Olmadığının sali de bumün huzurunuza getird miz bir takım yeni tadillerdir. Bir defa memlekette yepveni bir uzuv olarak kurulan bu cihazın islsrken gösterdiği bir takım müsküler ol - du. Ahsmakta ferdler müskülü? çek ti. Alısmamak istiyenler buna karnı müşkülât wösterdi. Devlet tesi Tüzen olduğu kadar mücehhez ol - madığı için müskülsta uğradı O teskilâtı vücude şetirmek icin ea bk ve neticede bir takım tadilâtla huzurunuza bunu getirdik. İthalâtta müskülüt İihalâtta müşkülâr olmuştur. Bo- nu tavziha ihtiyaç görmem. Çünkü bu nihayet a! e, mevzii bir buh- ran değildir. d diğer bir öle - min buhranı değildi”. Bu, hemen çok yakınımızda, cereyan eden bir dolayısile hakikaten lit olmustur. Stok meselesi Halkın ihtiyaçları için stok me - selesi, eğer elde stok mevcud de - ğilse, dahilde stok olmamasından - dır. Hakikaten halkın ihtiyacı için ve hattâ ordunun ihtiyacını temine kâfi gelebilmek için bazen müşkülâ- ta uğradığımız zamanlar oldu. Bu stokları yapamadık. Fakat yapabil- mek için sizden lâzım geldiği kadar salâhiyet ve maddi yardım rica et - tik ve şimdi bunu verivorsvnuz. Fiat tesbiti Fiat tesbiti ve mürakabesi doğru- dan doğruya âdeta devlet teşkilâ - tina munzam bir is olarak kabul e- dildi. İlk teşkilât bu tarzda idi. Va- zifedar olan insanlara verildi. An- asıldı ki, bu tarzda yürüyerek fiat besi yapmak imkânı yoktur. Binnennleyh, fiat murakabesini baş h başına bir cihaz haline getirmek lazımdır. Bunu yaptıktan sonra fiat murakabesinin daha iyi olacağı kana. stine vasil olduk. Onun için bugünkü teşkilâtia bu şekle doğru yürüyece - giz. Evvelce de ilk olarak milli ko rTunma kanunu kabul edilirken sayın arkadaşımız Rana Tarbanm sormuş oldukları suale vermiş olduğum ce - vabda da demiştim ki, murakabe ka- nunu tatbikatında mütehassıslardan haddi âzamide istifade etmek bizim esasen şiarımızdır. Mütehassıslardan istifade edelim derken bittabi muh - telif şubelere taallük eden mütehes. sısları kasdediyoruz. Bunlardan ayrı i,layrı östifade etmek için gerek devlet daireleri gerek şahsan kendim elim den geldiği kadar çalışıyoruz. Bundan e-Jemin olabilirler, süphesiz Mussolini ile bir yapabileceğini düşünme- çünkü bövle bir şey mad- kün değildir: fakat onun Milletile nasıl bir barıs ne - . Fakat simdiden düsünü er İtalyanlar Mussolini- ini devirmek kudretini bir Alınan istilâ ve iş komak için, Yunanis - | serefli bir sulh aktede- luktaki orduyu, İtalya- edebilecekleri gibi Trnb - İN da k, İiiyan kuvvetlerinin çoğunu iş ekle bilirler. Hattâ di İtalya, bu takdirde, bi kendisile harbeden İngiliz İk ye kara ve hava orduları - İtalyada ve Brenner- —TiMOFUJ— (Abdest bozan) dediğimiz ba SON Milk korunma kanunu | Tüccar müşkülât göstererek bun . İları bulundukları ticaret o âleminden çekmek veya onları serbest birakmak büyük bir ihlikâra meydan V istemiyoruz. Nitekim bir çok ak müz kararlar da heyeti celilenizin ma- ilümudur. Tüccar Biz tüccarı millet hayatında lâm İbir unsür telâkki ediyoruz. Bn unsu. run kendi normal yaşamasını kendisi eğer takdir eder ve temin ederse, dev . İlelten ve hükümetten kendisine yar. dım gelir. Hem kendi, bem Türk va. tandaşı müstefii olur. Fakat tüccar bunu böyle telâkki etmezse, tamu - İmen içimizden çıkması olârım gelen İbir unsur olduğuna kanaat getirerek İona göre hareket etmek kararında - ©İyız. CBravo sesleri alkışlar.) Koordinasyon meselesi Koordinasyon meselesi, arkadaş - İlarım, hükümetimiz, tamamen yanı - dur. Arkadaşım Fuad Sirmen, bu me- selenin kâfi bir itiyad haline gelme . diğini beyan buyurdular, Bu K killerle Başvekil (arasında Belki devlet daireleri arasında ola! lir. Malümudliniz, dairelerin her bi İkendi hududu aalâhiyetleri dahilinde İcalışan bir takım müesseselerdir. Bun tı ların müşterek çalışması esastır. Bun da bir takım nuksanlar görülürse, e - mize geçtikçe tamamlamağaı çalışı. yoruz. Ümid ederim ki, bu muvakkat kanın mer'iyetten kalkacağı güzel zamanlar geldiği vakit, devlet dare. leri de birbirlerde çalışmayı öğren - miş ve buna alışmış olacaklardır. Alkışlar. PERŞEMBE 26/12'940 8: Saat ayarı, 8.03: Ajans haberleri, 8.18: Hafif müzik (PL), 845: Ev kadı. mı, 1230: Saat ayarı, 1233; Fasi hey. eti, 1250: Ajans haberleri, 1305: Fasıl heyeti, 13.20: Karışık müzik (Pl), 18: İSaat ayarı, 1843: Radyo caz orkes trasi, 1840: Radyo (incesab heyeti, 19.15: Fanlezi müzik, 19.90: Ajans ha. berleri, 1945: Kadınlar fasil heyeti, 20.15: Radyo gazetesi, 2045: Kabare müziği, 21: Dinleyici istekleri, 2130; Koruma, 7145: Radyo orkestrası, 2230 Saat ayar, ajans haberleri, (22.45 Dans müziği (PL). Ankara borsası 25/12/940 açılış ve kapanış fatları 54 132.20 297725 09915 146225 129375 31175 31.131 Londra 1 Steriin New-York 160 Dolar 100 İsviç. Pr, 100 Drahmi 100 Leva 109 Peçela Belgrad O 100 Dinar Yokohama 100 Yen rak kurtlarının devasıdır. Bunlar sığır etile yapılmış pastırma ve sucukları yiyenlerde hasıl olur. Uzunlukları dört metreden ön m yol açar. TİMOF letinin müsaadesi etreye kadar olur ki birçok tehli- UJ bu kurtların en birinci devası- ini haizdir. Her eczanede bulunur, n mızdadır. Ve koordinasyona uygun -' Yazan: Reşad Ekrem Bir yl O içinde, £ kocanın kansina, babanın çocuğuna, yavuk- lunun sevgilisine olan birçok tatk vâdleri, «panayıra!,> diye bu on beş güne bırakılırdı. Aydosta, panayır hazırlıkları bir ay evvelinden baş- lardı. Evvelâ, kasabanın kenarınd. ki çayırın etrafına, Aydoslular, salaş dükkânlar yaparlardı. Buraların panayırcılara kiraya verirlerdi. Ken- | nerlerle aydınlatırlardı. İlk günü ku- dileri de, mallarını ve mahsullerini | rulan şarab fıçıları, bir gündüz, bir satmak için aynca dükkünlar kurar-|de gece dolup botalırdı. Her asçı lardı. Bakırcılar, demirciler, silâhcı-| dükkânında en azdan üç dört şarab lar, çanak ve çömlekçiler, dokume- | fıçısı dizilir, bu içkili aşçı dükkünle- , saraçlar ve kunduracılar için | nnda, hiç olmazsa bir davul, bir > çarşılar kurulurdu. Bu sahış | lavta, bir muganni ile bir köçekten kebabı meşhurdu. Panayıra gelip te, en az bir gömleklik bez almad: kuzu kebabı yemeden dı. Aydoslular «bezimizi “almayıp, kebabımızı yemiyenlerin ya aklı yoktur, ya parasın derlerdi. yır, iki hafta, geceli gün düzlü devam ederdi. Geceleyin pi sayır alanı çepçevrs meşaleler, fe- i Parli viâyet i kongresi dün . sabah top'andı l Reşad Mimaroğlu açış nutkunu söy- İemiş ve çalışma raporunu okumuş- tur Reşad Mimaroğlu vutkunda şun- ları söylemiş — Aziz arkadaşlı İ Cümhuriyet Halk tanbul i kongr delege arkadaslarımızın siyetlerinde kendil timizin bütün partililerini sevgi ve yp ile selimlarım. Hür ve müs - takbel vatanm refah ve saadeti için ifa edilen hizme zi ederek hesab vermek için bu kutlu içtimada, bizim için şükran ve ağyar için de ika sadadinde | lan birkaç söz söylemekliğime mi sanrielerini rica ederim. Mübeccel cöümhuriyet Partisinin İs - açarken karmak istiyen İ propagandalar vapmak maksadile er taraftan esen gayri tabii havalar karsısında bu füyuzatın bir kısmını, belli baskılarını yâr ve ağyarın göz-| leri örtinden bir daha geçitmenin| manalı ve faydalı olacağına kani uyorum. 8 eri resi müteakiben 1922 yı - lındanberi şarilan büyi miştir. Reşad NX | fer inşaatını, yabanc eller elinde bulunan âmme müesseselerinin mil lileştirilm. Atatürkün ölümü ve Erzincan felâketi Karssında mille - bi ğü ve heye - ğ karşısında hü - kümetin isabetli tedbirlerini tebarüz ettirmiş, sözlerini söyle bitirmiştir. İml olduğumuz nimetleri velev hülâsaten olsun saymakla ifa ettiğimiz tabdisi nimet, ayni za - manda da ağvarı bize tecavüzden İtahzir sadedindeki (sözlerimizden| İpek güzel anlaşılır ki, Türk cüm - iyet idaresi başanları, Türk cüm- , yatan istik nin eserleridir. İstiklâl ve cümbhuri- yetimiz birbirine tör, onlar bir- dir inden ayrılmaz ve biz Türk ler her türlü tesirin ve telkinin üs- İtönde bir ve beraberiz. Haklarımızı korumağa ahdetmiş, bayatı istihker etmeği öğrenmiş ve bilmiş bir mil- İetiz. Milletin #zmini, iradesini, sevk ve idare edecek de başımızda tec- rübeli, keskin zekâk, yorulmaz ve memleketin huzur ve refahmdan baş ka bir şeyi düşünmez bir Milk İfimiz var, kendisine, güvendiğimiz bir de kahraman ordumuz var... Hepsi varolsun...» Parti idare heyeti reisi bundan sonra iki yıllık çalışma raporunu 0- kumuştur. İ Müteakiben, kongre reisi Refik Ahmed Sevengil, Ebedi Şef Ata - türkün hatırasını taziz için kongre azalannı 3 dakika ayakta sükütn davet etmiştir. Tazim (sükütundan sonra Milli Sef İsmet İnönü, Baş - vekil doktor Refik Saydam ve Par- ti Genel Sekreteri doktor Fikri Tu- zere tazim ve bağlılık telgrafları çe- kilmesi kararlaştırılmıştır. İdare heyetinin ibrası gelecek cel- seye bırakılmış ve tetkiki o hesab, bütçe projesini tetkik ve dilek en- cümenleri seçimi ya; kongre toplantısına nihayet © verilmi Kongre bugün öğleden sonra 14 de tekrar toplanacaktır. Encü dünden itibaren (| faaliyete 4 Doktor |. Zati Öget sa, Belediye karşısındaki muayene. hanesinde öğleden sonra hasta- | ram tını kabak eder, dar olurdu. Öğleden gece yarılarına kadar içki, yemek, cümbüş, eğlence, aşinafişna faslı başlardı. Aydan kız- ları, yavuklularından ey bancı delikanlılarla, bilhassa buldan gelen şehir oğlanlarile kaş göz çerezi yaparlardı. Aydomun yos- ma civanlarile yarar ötleri de, sevgili fi panayırlarına gelen yabancı kızların okoynunu, koltuğunu sıkıştırmak (o farsatlarını , panayır slarının tam yök bir ateş yakılır, kizlar ve oğlanlar yavuklu ve gibilerile teşin etrafında sabah- lara kadar raksederler: Evlenecek olan delikanlılar, kız bahlasile, panayırın ilk gecesi konu- yurdu. bir yıl içinde yalnız büyük paskalyada giydiği en temiz urubalarını giyer, ayağına yeni bir Anbar inşaatı Toprak Mahsulleri Ofisin- den: 1 — Akşehir ietasyerenin yapaluzak siber e JİRTE binasile sair işler açık pazarlık usulile götürü olarak eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 53747,50 elli üç bin yedi yüz kırk yedi lira elli kuruştur. 2 — Bu anbara muktazi yalnız 6 ve 8 m/m kutrunda olmak üzere 3.5 ton betonarme demiri İstanbul- da Beşiktaştaki depomuzdan bedeli mukabilin- de müteahhide verilecektir. 3 — Eksiltme 31.12.940 tarihinde saat 15 de Anka- rada Ofis binasında yapılacaktır. Eksiltme şartnamesile istenilen evrak ve temi- nat mektubu ayni saatte münakasa komisyonu- na verilecektir. 4 — Eksiltme evrakı 3 lira mukabilinde Ofis Umum müdürlüğünden alınabilir. 5 — Muvakkat teminat miktarı 3937,38 üç bin do- kuz yüz otuz yedi lira otuz sekiz kuruştur. 6 — İstekliler teklif evrakı meyanına eksiltmeye gi- rebilmek için ihale tarihinden nihayet bir gün evvel Ofisten alacakları ehliyet vesikasini koya- caklardır. (8857) (12068) Devlei demiryolları ve limanları işletmesi umum idaresi ilânları Muhammen bedeli (500) lira olan 10000 aded No. 1 1/2 ve 10000 aded No. 2 1/2 Cam küğıdı 2/1/5841 Perşembe günü sani (10,30) on buçukta Haydarpaşada Gar binası dahilindeki kumiayon tarafından aşık eksüi, me usulle satın alınacaktır. Bü işe girmek stiyenlerin 37 Nra 50 kuruşluk muvakkat teminat ve kanunun tayin etiği vesmikle birlikte eksülme günü saatine kadar komüs. yona vermeleri lâzımdır. Bu işe ald şartnameler komusyondan parasız olarak dağılılmaktadır.(01870) #* Muhammen bedeli 40237 lira olan 76 kalem muhtelif elektirik malzeme. & 2ALIMI Cuma günü saat 15 de kapal zarf usulü ile Ankarada İdare binasında satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin (3017,78) liralık muvakkat teminat fle kanu. hun tayin ettiği vesikaları ve tekliflerini ayni gün sant 14 de kadar Ko. misyon rekliğine vermeleri lâzımdır. Şartnameler (200) kuruşa Ankara ve Haydarpaşa veznelerinde esti. maktadır. (12022) BRİKET KÖMÜRÜ SATIŞ MERKEZİ: Ürün Ticaret Türk Limiled Şirketi Bahçekapı, Taş han - Asma kat, Telefon: 23758 Maliye Vekâletinden: Gümüş yüz kuruşlukların tedavülden kaldırılması hakkında ilân Gümüş yüz kuruşlukların yerine gümüş bir Jlrahklar darp ve piyasaya kârı miktarda çıkarılmış olduğundan gümüş yüz kuruşlukların 31/İkinci. kânun/194i taritinden sonra tedavülden kaldırılması kararlaştırılmıştır. Gümüş yüz kuruşluklar 1/Şubat/I$£I tarihinden itibaren artık tedavül etmiyecek ve ancak yalnız mal sandıklarile Cümhuriyet Merkez Bankası gubelerince Kabul edilebilecektir. Elinde gümüş yüz kuruşluk bulunanların bunları mal .sandıklarde Cümhuriyet Merkez Bankası şübelerine tebdil ettirmeleri ilân olunur. «10025. o «lüğld, RVİIN M ss İSVİÇRENİN PRESİZYON SAATİ | Başlıca Vilâyetlerde Acente Aranıyor. üne basıyor- du. Dilber yüzüne manalı renkler PERŞEMBE PAZARI YOĞURTÇU HAN 5 VNKALAR CAD 47 beklediğinden ötürü, o ana kadar|nisin kızı Afro, on döri kundura geçirri, kız babaesm arayıp bulduktan sonra, zi yarında ça- daima adile çağırdığı delikanlıya «oğlum!u diye hitab eder, damadı- nın götüreceği bir aşçı dükkânında davetlilerile beraber kuzu kebabının ökerlerdi, öyle ki, kız baba- olacak delikanlı tarafın- an kebab yemeğe ve şarab içmeğe törülürken, yolda rasladığı tan Damadı mın si, Aydos âdetlerinden idi. akşam da, kız babası oğlan tarafını çağırır, onlar da, yolda rasladıkları tanıdıklarını toplıyarak giderlerdi. İşte, bu ikinci ziyafette papaz dua eder. Sonra, d nh sevgilisini a- lr, evine götürür, zifaf odasına ka- panırdı. Bu odada, bir tek elma bu- İundurmak ta âdetleriydi, bu elma- nın yansın oğİ yansı kız yerdi. Fakat iki yıldanberi, eşsiz bir dil- ber yüzünden Aydosta düğün olmu- yordu. Bir goncanın yavaş yavas a- hitab) çılıp nadide ve muhteşem bir gül 0- Aydos pa- gelmiş; göğsünde genç kızlığın ne- fin ziynetlerinin ilk şekilleri belir” miti. Afro, bin içinde bir olan güzel lerdendi. Babası «İncir derdi Ana- #ı, hiçbir zaraan görmediği melek- löre benzetirdi. Delikanlılar için, Afro, adı üstünde, cenk mabudu ile evlenecek bir şehvet ve garam ma» budesi idi. Afro, daha yavuklu tutmamıştı. Ona, kasabada, belki yüz oğlan vur- yundu. Oğlanlar, sAfre belki be- nim kısmetimdirle diye öbür kız- lara, şöyle bir tatlı bakıp geçiyor” lardı. Möphem © gülümeüyerlardı. Kasabada, ihtiyarlar, imparatorun yakın akrabası olan Yani Kaloyani" nin kızını, çıkarıp ta bir bahçıvana, bir arabacıya, bir değirmenciye ver« miyeceğini söylüyorlardı. İstanbula gidip gelenlerden biri de, imparato- , Afroyu, oğlu vrens Dimitroyu de zivayetini
