Askeri vaziyet (Baştarafı 1 inci sayfada) Arnavodlukta Elen kıt'alarını bu derece yavaş ve teenni Ür harekete Mecbur eden, İtalyan kılalarının Muvaffakiyetdi sebat, müdafaa veya Mukabili taarruzlarından #iyade, sarp Arnarudluk dağlarında hüküm süren Wddeti; kıştır. Bu kiş dolayısile güç- leşmesi pek tabii olan geri muvasa - ladır. Düşünmelidir ks, Elen orduru- Nun, bugün harbettiği sarp dağlarda, Köri Je murasalasını, patıkalarda nak. yat yapabilen, ancak mekkâre bey. #rlerle katırlar temin etmektedir. Bunların e her defasında yiyecek ve Atacak iibarile ne kadar ar şeyler Ettirecekleri ve delayısle bız bir ie. Ti harekete ne kadar az müsaade ©- decekleri malümdur. Baz bunları düşünerek Görice düş- Hikten sonra Yunan ordusu kuman- danlığının bu bölgedeki fazla kuvvet. İeri tedricen cenuba kaydıracağı # Midin) beslemiştik. Çünkü Arnavada İuğun eenub semtlerinde mamuriyet Disbeten daha fazla ve dolayısıle im. 4€ daha kolaydır; hem de İtalyanlar, Sahil boyunca tazyik ve rie'at ettirdi mekle, gittikçe sahilden içeriye &U - labdeceklerdi.. Ehâsl denilebilir ki, Arnavudlukta hüküm süren şiddeti kışa ve geri de muvasalanım çetinliği- DE rağmen, vaziyet Elen ordusunun lehinde olmakta berdevamdır. Nite - kim Himara gibi Avlonyanın çenubun da ehemmiyetli bir iskele bugün bek.| Yendi üzere Bilenlerin eline düşmüş. Wir. Yakında düşmeleri beklenen Te-| Pedelen ve Klisuram'n Yunanlılar) tarafından zaptedilmeleri halinde i€| Yüziyet İtalyanların aleybine yeniden 8 daha yiyade dönmüş olacaktır. Lbyada Bardiya müstahkem lima. hını büyük bir hızla muhasara ede. Yek onun Tobrak'la kara muvasalası. Bi kesmeğe muvaffak olan İngiliz mo. İri ve zırhlı kıt'aları şimdi, kale. Bin muhasarasını arkadan gelmekle “ları İngiliz imparatorluk piyadelerine| terkederek Tobruk istikametini gözet. ek ve şurada burada adacıklar inde sarmış oldukları İtalyan kıt'a! Ye mevkilerini düşürmek için serbest 19 bulunuyorlar. Buna mukabil Grariani'nin ne yap. ğını çu anda tamamile bilemiyoruz. rdiya mevkinin muvakkat muka - Vemet ve müdafaasinın kazandığı! Dek kıymeti; günlerden bilistifade 0- Mim şimdi Trablusgarb eyaletinde ne ar kabili istifade askeri kuvvetleri Yaran, cümlesini Tobruk'ta toplama. MW ve sonra, buradan Bardiya'yı mu-| bumradan kurtarmak maksada do. aya yürümesi lzımdı. Fakat bunun ylece yapıldığına ve hatti yapıla. hakına dair şimdilik hiçbir haber ve '©bir alâmet yoktur. © halde İngiliz Munr ordusma dü. Sen vazife, bütün kuvvetlerini Bardi. Ya'da toplamak ve burasmı süratle Şkattan sonra Tobruk üzerine yürü. ektir. #öer Orsriani, Bardiya'nın #ikutundan evvel, bu mevkü kurtar. Müğa matuf, bir Geri harekette bu. İnacak olursa o zaman da İngiliz or. sunun bu mevki muhasaraya Ge. m etmekle beraber, İtalyan taarru. a Bardiya'nın şimel batısında bir ide mükabele etmesi ve hattâ Mukabil taarruza geçmesi icab eder, Hülâsa, Libyada İngiliz ordasunun eti iyldir. Ver şimdilik onun gay- i, bütün kuvvetlerini Bardiya ö. a toplamak, bu mevki iskat e. *ek Tobruk'a karşı yeni bir hare. çin mükemmel bir deriz, hava Kara üsrü eke etmektir. Bundan sonra günün en mühim bir esi olarak Almanların ne yap. Mw m # g w # ö g v g w , z —ı— Kahveden dokuza doğru çık! ni köşedeki elektrik limbasının Ö: ne çekti Pardesimün Kanadlarını fetimi gözden geçirdi: — Olmamış be eiğerim, dedi. Kas. «sözlük. çıkarabilir misin? — Çikarırım! — Çok ahbab gözükmeliyiz Senin çin Suriyeden geldi diyeceğim. —Oluri Koluma girdi. Meşhur gece hırsız. le yola düzüldük. Bir müddet cadde- den yürümek icab ediyor. Dönüp dö- hüp bakanlar oluyor, yahud öyle geli. yor bana.. Köşedeki polis, dik dik bak- ta. Adımlarımızı sıklaştırdık. Bir sorgu hiç de işimize gelmemdi Hem de bir çuval İnsiti berbad edebilirdik. Birçok karanlık sokaklar geçtik, iki kalı harab bir evin önünde: Gece hırsızının evinde.. — Bizim kümes burası, dedi. — Aa Her basamağı yeni hanendeler gibi acayib öter çıkaran zifiri merdi - venlerden kibri çakarak üst kata tarmandık, — Şimdi yalnızım, bizim karı içer - — İçeride ne demek? — Kodeste demek istiyorum. — Kabahat mi yaptı? — Düpedüz enayilık yaptı, zerinde eroin buldular; tıklılar içeri. sofada şişesi kırık bir idare lâmbasını yaktı, ber taraf toz toprak, örümcek içinde. pis bir koku gensimi yakıyor. Mavi renkli duvarlarda gölgelerimiz birer King.Kong kadar. önüme koyduğu bir kat eski, Avrupa haritasına dön. müş kortümü giymek hiç de işime gel- medi, söyledim. daha dikkatle süzdü: daha mı kirli?. — Evet, beyaz tarafı çabuk kirletir; ters çevirdim. — © tarafını giy o halde... — Olur. Yardım etti, Pardesönün «ğer ta. rafım çevirdik. — Bakal traşı olmadığına iyi ettin, Odayı gözden geçiriyorum. Alman. ların servet addedebiecekleri, demir enkası halinde bir karyola, iki san - dalya, bir de tek ayaklı orla masası. pencerelerde kâğıd perdeler, Çıkıyoruz. Ufaktan başlıyalım, sabahçı kahvewne gidelim. Gene birçok ka - ranlık, çamurlu sokaklar. nihayet sokağa cıliz yığı süzülen bir kahvenin önündeyiz. Şimdi, perdesini muvakkaten kapa. dığım sahneye tekrar dönelim. Yazı. ii Almanların İtalyanlara yar hususunda neler düşündükleri eder. Almanlar şüphesiz, İtal. # İz bususta bir hazırlık ola. Hr” E £, - # umumi vasiyetie üleyhine bazı terakkiler ve de. YerN beraber, asi! mücadelenin İn. Me Almanya arasında olduğu alıdır. Harbi bitirecek o. ; (4 il ancak, rin silâhi elden birak. bitebilir. Bunun içinse da. man vardır. İngilizlerin ba Yi p /; 1941 Sükdirde, z mt ayakta geçirebildik. onları artık hiçbir şey , | dönüyor, küçük bir kıpırdama, mi mın baş tarafında size anlatlığım bu rahvedir. Sarserilerla dolu bir sabahcı kahvasi İçeri giriyoruz. Bütün başlar geri nasıni sesemediğim acul birkaç hare. İlalya de Almanya araunda|Xet- bütün göder gözümün içinde...) miş ve Beyand - Koska yolundaki in. Bu tetkik bende çabuk bitiyor, hepsi Nakleden — Odanm manzarası (değişti Kendimi eski günlerde sanıyorum. Zavallı Nesrincik! örtüsünün ö husule gelirmesi pek Sabi| değiştiğini farkettin Selim can-! imkânaz siz bir halde oraya yığılmış (imiş, Nesrinin de esvabı kan içinde imiş. Öyle ki kraliçe bunu görünce ilki tiği- - Ne facia! Tam ga- zetelerin ilk sayfalarma iri harflerle yazılmağa değer bir vak'a de; > — Ne harikulâde bir romani Bir| zarfında tahammüle uğraşe-| gün gelip karı koca bu kazayı tath| muharebe ve mücadele gi daha birçok çetinlikler vardır.) tatk hatırıyacaklar ve bu odramın| artık sulhten başka bir arzum kal- onları birbirlerine daha çok yaklaş- tırmış olduğunu a: dar... Gö- Katil, hırsız, esrarkeş serseriler arasında neler gördüm ? Röpa açarak baştan aşağı kılığımı, kıya — ket falan iyi amma, pardesin tcmik, İ elbiseler de göze batacak. Seni benim | odaya götüreyim, benim eskilerden gi- İ yin. Mizum olursa şu çerçeveni de Başını kaşıdı. Üstümü başım bir | — Pardesün iki taraflı, iş tarafı| © Aşkla SON POSTA Haşeral yuvalarında 3 gün rtajı yapan : Nusret Safa Coşkun istihamlı nazarlarını rehberime diki yorlar. Gözlerinden okuyorum: — Bu getirdiğin sdam kim? O kalabalığı yararak ilerliyor, ben de onu tak ediyorum. Bes sada yok, berkes bize bakıyor, oturuyoruz. Birim girişimizle rahatları kaçmışa benziyordu. Benziyordu da denmez, İbunu açıkça, asık suratları ve homur. danışlarile ihsas ediyorlardı. Bir tane. si, rehberimin kulağına eğildi: — Bu hirboyu nereden buldun be?. Hırbo di ben. Tercüme edeyim:| Argo Ksanında türlü mânalara gelir.) en hafifi enayi demektir. Bana bu 1. tifatı (0) savurana verilen cevabı dü duydum: erden evvelâ yavaştan başlıyan bir — Bizdendir! m kavga safcasına dökülü. Öteki serseri, çopur yöründe Kal -İverdi Taraflar kahveci ile, iki serseri bur ortasında yırtık iki deliğe benzi. idi. Rehberimin bana anlattığına göre, yen gözlerini derire devire, bana tek. bir gece evvel serserderden birinin pa. rar baktı. Sonra kulağının arkasında.'rr kesesi kaybolmuş, o, kahvede dü - Ki sigarayı dudaklarına iliştirerek sr-İşürdüğünü iddia ediyormuş, kahveği tanı çevirdi. İde, para kesesini diğerinin elinde gör. — Bu mdam neye kızdi böyle? düğünü pöylemiş, Paran (o kaybolan Berseri arkadaşım güllü: kahveciye bağırıyordu: — Rahatı kaçtı, üstelik şüphelendi! — Yalan atma ulan. biz birbinmi. zin parasına «l wsatmayız. Ben her zaman böyle yapıyorsun. Namuslu herif bulduğu parayı sahibine verir. elâlemin üstüne ifüra atmaz. (Arkası var) Nusret Safa Coşkun — Dedim ya, şüpheleniyor. Yühakika kopuğun şüphesini izale etmek Bulgarstanın harbe girmiye - ceğini temin etmesi derecesinde geç ve güç oldu. Yaraş yavaş kahve eski tabli haline| avdet, ediyordu. Yanımdaki, pabuç - larını masanın Üstüne koymuş, çip. lak bacaklı genç serseri, arka cebin. den çıkardığı irice bir şişeyi, çekme - den evvel bana da ikram etmek ne. zakelini (1) gösterdi. Teşekkür etm, omuzunu sikeliyerek ağzına dayadı. Gürültülü bir serseri kavgası Nasıl oldu bümiyorum? İki masa ! | — Niçin rahatı kaçtı? — Çekecekti de... — Ne çekecekti? — Allah ne verdi ise... — Çeksin canım bize me? 6 ay sonra İstanbula 30 otobüs gelebilecek Tramvay idaresi, serbest dövizle Amerikadan getirtilecek © otobüsler lun asfalta çevrilmesi için etüdler! hakkında alâkadarlarla temaslarda yaptırmaktadır. Bu yolun asfalta! bulunmaktadır. Şimdilik beheri 20- çevrilme işi iki mevsimde ikmal €-| 25 bin hira kıymetinde 30 tune oto- dilecektir. Bir mevsimde yolun tah-| büs ımarlanacaktır. Bu otobüsler, tezzemini yapılacak bir mevsimde | mukavele tarihinden itbaren üç dört de asfalt işi bitirilecektir. ay içinde teslim edilmiş olacaktır. : z Mukavelelerin imzasına sid muha- Valinin dünkü tetkikleri || p.,, ve temasların da iki ay kadar Vali ve Belediye Reisi Lütfi Kırdar| göreceği tahmin edilmektedir. dün Msırçarşısını gezerek, buranın min edilmektedi istimlikine aid vaziyetleri tetkik ot - miştir. Vak, istimlâk muamelesi bit. rilmiyen kısımların da derhal ikma. ini ve en kısa bir zamanda istimlâke başlanılmasını alâkadarlara emrel - miştir. Vali müteakıben, İnkiâb Müzesine giderek Namık Kemale aid sergiyi gez Harbiye - Şişli yolu asfalta çevrilecek Vali ve belediye reisi Lütfi Kır- dar Harbiye ile Şişli arasındaki yo - Ma'buat umum müdürü Dün şehrimize gelen matbunt u- mum rmödürü Selim Sarper, berabe- rinde müşavir Saib İski de emniyet müdürlüğün. müdür Muzaffer Akalını ziyaret et- mii Umum müdür, şehrimizde “İ yakm yerinde serettin Hocanın sinde bir dü; mahalle- varmış, h eski ne gitmiş. Kapı açılmış, yamalı cüb- Beli hocayı görenler; — Senin burada ne işin İ defol. | , Diyerek kovmuşlar. Hoca evine dönmüş, yamalı cübbesini çıkarmış. | Yeni kürkünü giymiş, tekrar düğün evine gitmiş, kapıyı açanlar: Buyurunuz Hocafendi, geldiniz, safalar getirdiniz... İtifatile hocayı eve almışlar, ye- kanı kata çıkarmışlar. Baş köşeye geçirmişler, Biraz sonra ortaya sofra konulmuş; en evvel Hocaya yer göstermişler: var, * Bu fıkrayı bana bir hâdise hatır- lattız Dün bir caddede j Karndan yürüyordum. ir cenaze geliyordu, belli Vahşi hayvanların en tehlikalisi Aslan ve kap- andan daha, vahşi, daha teh- likeli addedilen hayvan Afrika- ' ! İ da bulunan su mandalarıdır. # İlk beynelmilel sergi Beynelmilel ilk sergi 1851 sene- sinde, Londrada yalnız demir ve kristalden yapılmış olan, Kristak palasta açılmıştır. * İk elektrikli tren İlk elektrikli SE, orilemz neinde OAÂme rikada yapılmış- tı. Santte iki vüz kilometre mesafe katediyordu. Fakat tecribesi asna- sında bozulmuştu. Bu yüzden bıra kıldı. Seneler sonra ray üstünde en scri nakil vasıtası olarak yeniden ortaya çıktı, 4 Dünyadaki en büyük çan Dünyw daki en büyük çan, Nevyork ta Riversid ki- sesinin çan kulesinde ası - lıdır. Kırk ton sikletindedir. * Amerikaya en yakın Avrupa şatosu emmi m bulunsa şato, Portekizdeki mejbur Peva fi birkaç gün kaldıktan sonra Anka - raya dö; — Olduğunu farzet. Evet, mi şanhn çok hastn olur ve öleceğini hissederek seninle evlenmek isterse #satı gözden geçirmiştir. ! ed Nesrimin hareketini doğru o bulmu- yorsun, — Onun yaptığını,o Nesi için muvafık görüyorum. ki ne kadar müşkül bir vaziyet gısında kalırsa kalsın kendisini tarmanın çaresini bulur. Ben ken- Muazzez Tahs'n Berkand | — Adeti kıskanıyorsun Meziyet İsen de galiba böyle bir roman kab- İramanı olmağa özeniyorsun. Pek 01 sy öyle güzelsin | dimden bahsediyorum. Ölmek üze- ki bir gün başından re olan bir adama ömrümü bağlıya- İ mesi ihtimali var, rak daha evlenmeden dul kalmağa — Allah göstermesin. istemem. | ve onun hatırasil: yaşamağa katla- — Niçin? nacağımda şüpheliyim. — Çünkü aşk yüzünden ıztırab! o — Hakikaten Nesrin hiçbir sey- çekmek istemiyorum. Ben daha zi-|den korkmuyor, her vaziyete kargı yade sakin ve rahat bir ömür geçir- | kı i mekten hoşlanırım. O kadar çok) & — İşte onu bunun için seviyor ve ördüm ki| takdir ediyorum. O bir kuvvettir. İ Bense zayıf bir kadınım. O yanın- dakileri himaye edecek kadar İra- deli ve kudretlidir, bense hema madı. Şimdi Nesrin besi işitse mut- kendisinde olmıyan şeylere tar kurs) yorum. Ona başka noktalardan ben- karşı bir cazibe duyarmış. — Beni ona bağlıyan his başka- dır. Ben on yaşında iken o on ikiye gelmiş yetişkin bir kızdı. Onu o ka- dar çok beğeniyorum ki daimi o: taklid ettin, ona benzemeğe uğraş tım. — Sen ondan çok daha güzel — Merici güzellikten bahsetmi- zemek istiyordum. Pen de onun gi-| bi bir artist olmak hevesinde idim.| — Sen de oldukça iyi keman ça- liyorsun. — Oldukça iyi... O, fevkalâde iyi piyano çalıyor; kompozisyonlar yapıyor. — Onu kıskandın mr? — Eğer omu bu kadar sevme-| seydim belki de kıskanırdım amma | seneler geçtikçe Nestinin (hallerini taklid etmenin boş olduğunu, onun kendisine mahsus bir şahsiyeti bu- İunduğunu anladığım için ona ka z 7 a j (rami Kap | Çelenge selâm P)ğu anlaşılan üstleri başları pejmü safa| ( Bunları biliyor mu idiniz ?” Ti ki fakir bir adamın cenazesiydiii Çünkü dört hamaldan başka taşıyaj İ yoktu ve cenazenin yakınları olduğ de iki erkek te boyunlar İler, tabutun peşisıra y Catdeden geçenler çoktu. Fal duran oldu, ne de başını çevirip kan. 1 yürümüştüm. Caddeds bir kaynaştı Belki elli adım, belki yüz ma, bir gayri tabii hal gözüme ilişti / Yürüyenler durmşular, başlarındağığ şapkalarını çıkarmışlardı. durdum. Herkesin baktığı tarafa buktum. Si Bir cenaze otomobili yaklasyordu! Önde beş on çelenk vardı. Taksile cenâze otomobilinin peşinde bir kat Dar beykil etmişti — Şapkanı çıkarsana! Beni ikaz ediyorlardı. Başımda sapkamı çıkardım. Kadın erkek, kücük büyük cadi deden geçenler hepimiz cenazeği Bümesiis vollnlemuştık. Cİamst lela Fransada ne vakit soğanl yemek yediler On beşinci Lüinin kayın- babası ilk de- fa Fransada lerine eden insan - dır. O devir den sonra lenler de vardır, * Kelebekler nasıl netes alırlar? Bahar gün- lerinin çiçek- © ten çiçeğe u - çan en güzel süsleri, kele- bekler, ka - rınlarının al » tında bulu - 4 nan deliklerden nefes almaktadırlar! > Atmaca da faydalıdır Kuşlar, za- rarlı böcek - leri yok ettik- leri için çek faydak hay - vanlar» nn arasında hiç te iyi tanınmamış olan atmacal bile, tarla farelerini kapması yüzünüğ den çiftçilere büyük yardımı daki i Ge le ektiğini görmüyor musun? — Hakikaten fevkalâde bir kış dır. — Evet, dediğim gibi nev'i şi sına mahsus bir insan, — Nikâhında bulunmağı ne ki dar isterdimi Doktoinz ek & geçirebileceğini tı yorlarmış. Halbuki o hem o gesi geçirdi, hem de üstünden bir hal da geçti. Artık tehlikeyi ati diyorlar. Bu sabah hastaneye gi m, yukarı çıkmağa cesaret eder den hastabakıcıya Selim beyin nı olduğunu sordum: Çok iyidir. bi kaç gün sonra çıkacak, dedi. | — Nesrin onu alıp götörmekliği ne kadar mes'ud olacak! ” Nereye götüretekmiş? — Balayı seyabati hazırlan: mış mıydı? ; — Evet amma şimdilik bu kadalli uzak yerlere gitmiy. sizdir. Halide hanımın dan olan bir hanım anneme doktu Yarın buna müsaade etmiyecekl Böyle büyük bir hasti J di