14 Aralık 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

14 Aralık 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR LİKTISADİ TETKİKLER -J irleşik Oo Amerika, muh- Bundan başka Amrika maliye Fener - Beşiktaş maçı | hermal “bir fmliyetk” halin Amerikanın ki giri varki harlı masrafları | Hadisler Kapmlı | Işıklı gecelerde MB ir seee evvel her yer ka - ranlıktı, Sokak lâmbaları yanmıyor, evlerin simsiyah perde - lerinden ışık sızmıyordu. İnsan yü - rürken bastığı yeri göremezdi. Gece al lanıyor. Birleşik Amerika eder detmek salâhiyetini de almış bulu - büyük bir merak VE | hükümesnin 1940 yikmdeki büre muyor. Bu fevkalâde teslihat mas - i açığı, 1936 yılımı hesaba katmaz - yaflarınm bir kısmı bu emüdafan is- ehemmiyetle sak, son 10 yıl içindeki bütçe açık» tikrazı» ile kapatılmış olacaktır. A- i larının hepsinden fazladır. Bu açık merika maliye nezaretine 48 milyar bekleniyor her şeyden önce, bu son yıl içinde dolara kadar istikraz akdetmek s- Yazan: Ömer Besim İkinci devre Hg maçlarına yarın Ka- ve Şeref sahalarında başlana. Konuşma temposunu aşgın sesi lerde duyuluyordu. Seslerin. sahiblerini tefrik edebil iii miştim. Biri dişini karıştıran erkekçii öteki de yek nazarda kaynanası ols duğu anlaşılan yaşlıca bir kadın. Sesler gitgide yükseliyordu. Dalia fazla duramadım yürüdüm. — Eğer lir- Bir gece sonra her yer aydınlan-| Amerikada gittikçe artmakta olan lâhiyeti verilmiştir. Maliye nezareti | evden çıkmak bir eziyet sayi harb hazırlıklarının bir neticesidir. bu salâhiyetini lüzum hissettiği za-|di. Amerikanın bu son 10 yıl için - manlar istimal edecektir. di deki bütçe açıklarını şu suretle tes- Fransanın mağlübiyetinden ve ük devreyi en iyi şekilde bitiren Be- #ktaşla, onu takib eden Fenerbah- #hin yarın Şeref sahasında yapa - maş üzerinde ciddiyetle duru- tak bir oyundur. a ertaş bu maçı kaşandığı takdir. «e Nisdeki mühim oyunlarından birini Cak, ve bu suretle hedefine biraz Sha kolay ulaşma imkânlarını elde olacaktır. iktaş mağlâb olduğu takdirde a piyonluğu büyük mücadelelere Mbediyet verecek ayrı bir ehemmiyet ederektir. * takımın bu maça verdikleri e Yeli burada urun boylu izaha yoktur. Gayesi ayan beyan or. lan bu maçın zevk ve heyecan| ından yabana alilasak he bir yoktur, yk maçtan evvel Galatasa - İstanbulepor takımları karı - > Sahanın ilk oyunu Süleymaniye Vefa takımları arasındadır. ene parlıyan, fakat ge. Ya Mafia oddi bir mağlübiyet geçiren NIN bu maça da ehemmiyet ve - İNER Gabi. germe sahasında ik oyun Top. a Beyoğluspar arasındadır. devreyi berabere olürak bitiren NR takımın maçı oldukça entere - My oyundur. Daha siyade Bey - ig Porun ağır basması ütümali fas 1 itemm, Naa; Makim 3 | an #ahanin son oyunu Beykoz-Al. iy maçıdır. Hirçm bir oyuna X istidadı olan bu karşılaşma, na Ma m sıkı oyunlarından biridir. İşler arasındaki maçlara Ka. rük ve Anadoluhisarı sahala. devam edilecektir. Ömer Besim Bügün yapılacak mekteb maç'arı etlerarası We maçlarına bugün aa asında devam edilecektir. e maçı Boğaziçi le Hayriye rı saat 1330 da yapacaklar - ie maç Haydarpaşa ile Kaba - aga kımları sast 1445 to oynana - Galatasarayı Boduri vefat etti Ayasaray futbolcularından Bo. UN o sabah 630 da hastanede ve- ni eniştir. lığı teşhis edilemiyen Bodu - Nin Morga götürülmüştür. Mr 8on senelerin yetiştirdiği em. Di © futboleu idi. İ &por muhitinde büyük tees. Wandırmıştır. Natürk koşusu v ra 13 (AA) — Halkevi tara- Me edilen Atatürk koşusu eş 'Halkex, Beden Ter Si b davet edilmiştir. Si in 1940 Cuma günü ya. ki Direktörlüğünün yardı - nbul, Kocaeli, Bursa ve Kaka gireceklerin 20/12/1940 kadar Halkevine müracaatla Koşuya okullar da iştirak, vlâyetlerinden de dörder kaydetlirmeleri icab etmek - “m Postaynın edebi romanı: 30 bit edebiliriz. Milyon dolar O Yıl 1930/31 9oZ 1935/36 (1931/32 3.148 1936/37 1932/33 3,063 1937/38 1933/34 3,989 1938/39 1934/35 3,575 1939/40 4,033 Amerikanın son 10 yıl içindeki umumi bütçe açığı 3i milyar 300 milyon dolar tutmaktadır. Ameri - kanın 1930 yılındaki masraflarla 1940 yılındaki masraflarını muka - yese edecek olursak, 1940 yılında» ki masraflarının 1930 yılına naza - ran 96 175 fazla olduklarını görü - rüz. Çünkü 1930 yılındaki masraf- İarın mecmuu 3309 milyon dolar tuttuğu halde 1940 yılında 8424 milvon dolar tutmaktadır. 1940 yılındaki bu artışın baslica saikı, bilhassa Fransanın mmağlöbi - yetinden sonra, Amerikanın büyük bir süratle silâhlanmandır. Ameri - kanın 1939/40 yılmdaki millt mü- dafan böteesile 1940/41 yılında tahmin edilen milli müdafaa bütçesi milyon dolar hesabile şöyle bir manrara arzetmektedir. Yıl Deniz o Kara 1938/39 659 48! 1939/40 797 722 1,319 1940/41 988 852 1,840 Burada zikredilen masraflar, büt- genin amilli müdafaa» faslını teşkil eden masraflardir. Bunun haricin - ide, meselâ 1938/39 yılında, bütçe- nin «milli müdafaa» fashna dahil olmadığı halde, gene milli müda - faaya müteallik isler için 169 mil yon dolar sarfedilmistir. 1939/40 yılında da, ayni şekilde bütçenin «milli müdafaa» faslına girmediği İhalde hakikatte gene milli müda - İfan işleri için sarfedilen paranın İ mecmuu 260 milyon dolar tutmak - tadır. 1940/41 yılı bütçesinde bu çesid masraflar 273 milyon dolam baliğ bulunmaktadır. Amerikada 1931 yıkndan 1941 yılma kadar olmak üzere son İl yıl zarfında silâhlanma için yapılan İ masraflar 96 176 nisbetinde bir ar- iş kaydetmiştir. Bunu şu rakam - lardan anlamak mümkündü. Yi OSüMas. Yi SiMas 1990/31 ©STMLD. 1996/97 Bes 1991/32 ©GMLP. 1997/58 980 1931/33 6S3MLP, 1038/39 1,140 1933/34 404MLP. 1930/40 1519 1934/38 GGSML.P. 1940/41 1,840 1436/36 S8OMLP. Daha 1940 yılının başlangıçların- da Amerikanın bahriye nezareti, harb filosunu $6 25 nisbetinde art - tırmağa karar vermiş bulunuyordu. Fakat bu karar Amerika bahriye me hafilinee tasvib edilmemişti 1940 yılının İl İkincikânununda Amerika meclisinin bahriye encümeninde A- miral Stark bu 96 25 artışın kâfi ol madığını ileri sürmüştü. o Amiralin kansatince Uzakşarkta Okyanusta Amerika ile Japonya fi- loları icab eden farkı mu- hafaza edebilmek için Amerika fi- losunum 96 25 den fazla arttırılması lâzımdı. Amiral Strak © zamanlar encümende ileri sürdüğü birçok fi - ler arasında 10 bin tondan bü - Milyon dolar 4,763 2811 1450 3,601 Mecmuu 1,140 ortaya atmıştı. Cünkü, İngiltere ve Tanonya ile birlikte Amerikayı da 10 bin tondan büyük kruvazör inşa- smdan meneden deniz oanlasması tam bu seralarda bozulmuş bulunu- yordu. Simdi Amerikanın deniz tezgâh- © Aşkla Oynanmaz! elin evvelki Ni pğlesleri yavaş ya an irlemişe de mk sk NE Açıp kapıya bakmasından, li kadarını sabırsızlıkla bek - yerd Nihayet ko - ürültü oldu, has- ikin geldiğini bildirdi. GE ka, kitinin bulunmanın Mz NG be - biraz de etmediği için Hali- hemşireye: karda durunuz, Hulki » bir şey istersek çağın - Yi arruru böyle de- adasının yaklaştığını gö - sine elile kapıyı işaret İiialnız kalmak istediğini an - | — Bir seye ihtiyacın olursa ne yaparsın çocuğum: ben şurada size arkamı döner ötururum, sizi rahat- etmem. Hulki, arkadaşınm kendisine gizli bir şey söylemek istediğini anlamış- tı, ısrar etti. — Hanımefendi, ben yanında ol duktan sonra Selim yalnız sayılmaz. ve Büyük| yük kruvazörlerin inşası fikrini de! ! Nakleden: Muazzez Tahsin Berkand |... — YAZAN | Hasan Âli Ediz | larile tayyare fabrikaları sadece A- merika ve İngiltere için çalışmak « tadırlar.. Bütün dünyaya tayyare, 0- tomobil ve harb levazımı satan A - merikanın şimdi bütün bu satışları durdurarak bunları kendine ve İn -| giltereye inhisar ettirmesi, her ba - kımdan fevkalâde dikkate şayan bir hâdisedir. Amerika o cümhurreisi Ruzvelt, milli müdafaaya aid yeni ve mun - zam tahsisat almak için müteaddid defalar kongreye baş vurmus, ve her defasında bu istenilen tahsisa! almağa muvaffak olrmustur. retle 1940/41 wl millf mü biitcesi irim tahmini olarak edilen 1,840 milyon dolar sitökçe kabarmış ve neticede 6 milyar 202 milyon dolar gibi muazzam bir ye- küna baliğ olmustur. Bunu rakamlarla şöylece tesbit e- delim: 1940/41 yılı için kabul edilen deniz ve kara milli müdafaa bütçesi İ milyar 840 milyon dolardı. Ayni yılın Mart ayı için munzam olarak istenilen milli müdafaa tahsisatı 230 milyon dolar; Mayıs ayının ilk ya- on için istenilen munzam para, 1,182 milyon dolar: Mayıs ayının son yanıs: için istenilen munzam tah- sisat 1,250 milyon dolar, 22 Hazi- Tanda istenilen tahsisat 1,700 mil yon dolardır. Bu imikdar cem'an 6202 milyon dolara baliğ olmakta- dır. Munzam olarak bütçeye ithal e- dilen bu parslar, Panama kanalının wlah ve takviyesi, paraşütçülere kar w mücadele teşkilât ve vesniti ih zarı gibi dolayısile milli müdafa: bütçesile alâkadar omasraflardır. Ruzvelt ayrıca, fevkalâde vakayide kullanılmak üzere | riyaketicümhur emrinde bulunmak üzere 100 mil - yon dolarlık bir tahsisat daha ka - bul ettirmşi bulunuyor. inhizammdan sonra müdafaa tahsisatlarına ilâve olarak münhasıran tank ve tayyare ima - 25 tank ve tayyare imalâtından başka, ber ihtimale kars harb sanayiinde kullanılmağa yarar iptidai madde stokları yapmak için de sarfedile - cektf, Hâsılı kelâm Amerikanın ş#imdi- e 1940/41 yılı için ka - ilvar 202 milyon do - larlık milli müdafaa tahsisatı tari - hin görmediği ve kaydetmediği mu- azzam bir yekündur. Şimdiye ka - dar hiç bir derlet sulh devresinde böyle büyük bir m bütçesi Burada hatira öyle bir sual gel- taektedir: Acaba Amerika böyle büyük bir parayı nereden tedarik &- decektir?. Bu masrafları ne ile kar- i slyacaktır? Amerika hükümeti hu masrafları kapatmak için muhtelif tedbirle bas vurmaktadır: Bunlardan bir ta- İ nesi yüksek sermayelere vazedile - esk olan vüksek ve müterakki ver- gilerdir. Yani bu paranın bir kismi, Amerika milvarderlerinin ve mil - vonetlerinin hamiyet keselerine mü- racnat edilmek suretile temin edi - İeraktir, pek gönlü olmadığı her halinden belli oluyordu. Hulkiyi bir işaretle yanına çağırdı. ,, Olum, Selimin hali pek fena. n n ufak bir heyecan omü öldürebi Ona söyliyeceğiniz sözü tartarak söyleyin... — Peki efendim. — Bir türlü dışarıya çıkamıyo - m. Sanıyorum ki ben uzaklaşmı - ğın dakika o can verecektir. Bu se- bebden bir saniye bile yanından #y- sılmak istemiyorum. yet sizin tasavvur ettiğiniz okadar korkunç değildir. Biraz evvel yukarı çıkarken doktora rastladım, hasta- nm ümidsiz olmadığını bana tekrar Bir sey isterse derhal size haber ve-| etti. teceğime emin olunuz. Müsaade e- demeniz onunla bir iki dakika yal- niz kalalım. — Peki oğlum, mademki istiyor- sunuz öyle olsun, amma sakın onu fazla konusturup yormayın, dok - torun buna müsaadesi yoktur. Merak etmeyiniz efendim. Halide Hanımın odadan çıkı — İnsallah Ümid etmek... Bu söz Hi ni cileden ckarrmvordu. Niçin bütün doktorlar, hastabakicılar ya- lan söylemekte birbirlerile sözler mislerdi?> Dündenberi müthiş baki- kati ondan şizlemekte hiçin ısrar 6- diyorlardı? O oğlunun öleceğini bi- du. Hiç bir debilir e) İnel Bu su-' Halide; Fransız filosunun kadro harici çı - kışmdan sonra hükümeti, İngiliz filosunu takviye etmek ve Uzakşarkta Fransiz filo - sundan tahassül eden boşlukları ka- patmak üzere kendi filosunu sürat- le çoğaltmak ve genişletmek kara - nn da vermiştir. Bugün Amerika harb o filosunun mecmu tonah 1.257,000 tondur. Programa da - hil edilen bahri insaatın hitamından İsonra ise Amerika filosu 2.124,000 tona baliğ olacaktır. Yani, hemen hemen bir misline yakın bir artış. İ Amerikanın bu muazzam ve misli görülmemis hazırlıklr, o her halde tesadöfi değildir. Bötün bun- anım da kıa bir zaman © girmesi ihtimalini far yettirebilerek dikkate şayan bir ta- kım tezahürlerdir. Hasan Âli Ediz Bir zabıta vak'asının içyüzü İstanbul valiliğinden dün şu tezke- reyi aldık: Güzelenizin 15/11/940 tarih ve 3700 sayılı nüshasının ikinci sayfasının i- kinci sütununda Bir karı koca yolda üç şahsın tecavüzüne uğradılar) Laş. LUğı alında çıkan yanda Fatihte Sul. tan mahallesinde oturan Bekir karı. sile birlikte Kaısümrüklen geçerken tanımadığı üç şahsm takib ve teca. vüzüne uğradıkları tarsındaki yazı üzerine yaptırılan tahkikatta hâdise. nin bu şekilde olmayıp Bekir adında birisinin sarhoş olarak geceleyin Ha - sanım evi penceresi önünde küfür et. #ğini gören komşuları tarafından w- maklaştırılmış ve sabahleyin o civar. da Şevkinin kahvesi önünden geç - mekle olan Bekir Hasanın kahvede oturduğunu görerek tekrar küfür et. miş olduğundan aralarında çıkan mü nuzaa neticesinde Hasan Bekiri o üç yerinden yaralamış, yakalanan suçlu Hasanın müddelumumüiğe teslim ©. dümiş olduğu anlaşılmıştır. Keyfiyo. tn tashihini rica ederim, Macaristana gidecek heyetimiz Tıcari temaslarda bulunmak Üzere Macaristana gidecek Dr. Bedri "Tahir Şamrnın riyasetindeki heyetimisn ö- nümüzdeki Salı günü hareket edeceği öğrenilmiştir. Yapılacak” konuşmalarda Macaris. tandan bihassa manifatura eşyasle #wraat makineleri getirilmesi mesele. leri mevsuubahs olacaktır. Bu mad. delere mukabil Macaristana bilümum bam maddelerle kuru yemiş ve o bir miktar yaprak tütün verilecektir. Dünkü ihracatımız Dün 110 bin biralık ihracat yapıl - mıştır. İhracatımızın mühim bir kıs. mını muhtelif memleketisre gönderi len tuzlu balık teşkil etmiştir. Ayrıca diğer memleketlere gönderden mad - deler arasında bilhassa İsveşe gönde. rilen cıva ile Amerikaya gönderlen İmavi haşhaş vardır. Son bir hafta zarfında yapılan ih- racat gerek gönderilen maddelerin fazlalığı ve gerekse “tutarı itiberile büyük bir ehemmiyet kesbetmektedir. tamız aynı tempo ile devam et. tiği takdirde bir aylık ihracatımızın yekünu 15 milyon liraya baliğ olacak. tr. İhracatın artmış olması piyasada da memnuniyetle o karşılanmaktadır. Buna #ebeb olarak harieden yapilan tnleblerin fazlalığı gösterilebilir. Biraz evvel bu eri ıztırab çe- ken ve ondan merhamet diliyen di- ğer bir anaya karşı o kadar zalim olan Halide Hanım şimdi kapıya dayanmış, oğlunun odasından gele- cek en küçük bir gürültüyü işitmek için bütün varlığını kulaklarına top- lamiştı. Maddi yorgunluğunu hiase- demiyor, oturmak ihtiyacını duy' - muyor ve onu çağıracakları anı, tek- yar oğlunun başucundaki iskemleye oturâcağı dakikayı sabırsızlıkla bek- liyordu. Sessizlik onu korkutuyor, bunda bir felâket kokusu hissedi - yordu. İ Acaba Selim arkadaşına na söy- İlüyordu? Bu sözlerin pek uzun ol- ması ihtimali yoktu; çünkü onun İ hayatımı en küçük teferrüntina ka - dar anmesi biliyordu ve onun son ne- fesinde bir dostuna tevdi edeceği mühim bir sırn olmadığına emindi attâ Nesrinle başlıyan arkadaşlı; İnın mahiyetini bile Selimden evvel; Halide Hanım keşfetmiş ve bunun| Meziyet ve Sacideye karşı duyduğu Birleşik Amerkika | dı. Sokak lâmbaları yanmış, evler - den simsiyah perdeler çıkarılmıştı. İnsan rahat rahat gezip dolaşabilir di. Gece evde duramadan. Sokağa fırladım. — Oh ne iyi! Diyecektim. Ayağım bir çarptı: — Bu kaldırımları da bir türlü yapamadılar Birkaç adım attım. Işıklı bir pen- cere gözüme ilişti, Gayri ihtiyari o taşa tarafa baktım. Evin içi görünüyorda. Pijamalı bir erkek pencere önüne oturmuş çakıştırıyordu. Karşısında her halde kanm olacak, saçı başı dağınık bir kadın vardı. Pijamalı erkek, saçı başı da- ğinık kadın seyretmek de hiç hoş bir şey ol or. Başımı çevirip yürüdüm. İşte ışık- hı bir pencere dahi Hem de alt kat... Odanın içini görmem için a- yaklarımın burnunda yükselmeme bile ihtiyaç yok. — Hele bir göreyim. Baktım ve gördüm... Odanın ortasında üzerinde tencere duran bir yemek masası vardı. Bir kenar da bir çocuk oturağa oturmuştu. merak edip birkaç dakika daha orasi da dursaydım, saç saça, baş başa kavgayı da sesli film seyreder gibi seyredecektim. dı. Bir gece evvel bu işi yapamaz « lardı ya... Başımdan aşağı bir tencere sü i döküldü. Kokladım, neyse pis kok- © muyordu. Koşar adımlarla oradan da uzak laştım. Uzaktan güzel endamlı bir genç kadın geliyordu. — Kim bilir, yüzü de ne kadar güzeldir. Diye düşündüm, Kadın yaklaştı, © daha yaklastı. daha yaklaştı, Bir mağaza camekânından akseden bol ışıkta yüzünü görmüştüm. Aman ne indi. Umacı denilen şeyi görmes amma her halde o bu kadın dan daha güzel olacaktı. i Daha fazla dolaşamadım. Bir kar 88 ranlık tramvaya bindim, evime döne © düm. İşik yasağının kaldırıldığına kens di hesabıma hiç de memnun olmas gi miştam. e Lİ L Bunları biliyor mu idiniz ? 7 Hafıza kuvvet rekoru kimlerde ? Tirol dağla - nnda yaşıyan - ların hafıza kuv» vetleri Avropa sında in kıt'a - bulunan kavimler ohal - kının hafıza kuv vetlerine o nis - betle üstündür. Yüz yaşına kadar yaşıyanlar yaşına kadar O yaşiyan- İlanın ne kadar olduğunu be - sablıyan bir A - merikah istatis - İtikçi © bunların ancak yüz binde bir oldukları ne- tcesine varmıştır. Yüz GÖNÜL İŞLE Acaba ne düşünüyor? Bir erkek okuyucum, Bay D. K. evvelâ bir münasebetsizlik, sonra da bir acemilik yapınış. Kurnaz hırsız minareyi çalma - dan önce kılıfını hazırlar, deriz. Bu erkek okuyucum karısına iha- net etmek münasebetsizliğini yapmış amma, suçunu saklamek dirayetini göstermeyi unutmuş, mesele duyul- muş, karısının kulağına da gitmiş. Bu nokta muhakkak, fakat oku- yucumun tabiri ile agarabetev ba- kınız, hâdise kadın üzerinde hiç bir tesir yapmamış, kadın işi bilme - mezlikten gelmektedir. Ve şimdi okuyucum merek içinde, benden soruyor: — Niçin? Sakın ihanete ihanet- le mukabele etmeyi düşünmekte ol- mann? Bu bir erkek için gerçekten korku İncak noktadır. Bu ailenin içtimat se- viyesini bilmiyorum. Bu sebeble sua le cevab vermek mümkün değildir; İnkat ne de olsa kararın şu veya bu İ nihayet bir izdivaçla neticelenece - ğini anlamıştı. Nesrin... Biraz evvel Selim. bir nefes kadar hafif ve bitkin bir sesile onu çağırmıştı. — Anne, Hulki gelsin... Nesrin. Hulki geldi. Acaba Nearini da mi xörmek istiyordu? Böyle olsa söy- lemez miydi? Ne olursa olsun, onun | hâlâ kendisini yaralıyan ve basta - nelere sürükliyen © kızı hatırladığı ve düşündüğü oaşikârdi. Halbuki, daha yirmi dört saat evvel onu ar- tık. sevmediğini, onun simarıklıkla- mına, acnyibliklerine tahammil ede- miyeceğini tekrarlıyan o değil miy- di? Hatti, düğünü tehir etmeğe rar verdiğini de söylememiş miy - di? Bu kararı ilk haber aldığı zün| 5 Halide Hanım itiraz etmiş, oğlunu bu fikrinden çevirmek için çok ça - lışmış, onun biraz hüsnü niyet gös- termekle Nesrinin huylarını değiş - trmeğe muvaffak olacağını söyle -| i miş, birbirlerini seven iki genç için bu gibi basit anlasamamazlıkların €-| hemmiyeti olmadığını ve Bunların e yy a şekilde tecellisi Obir temperement, bir karakter mesele; Nazar o larak kadın bir knunun iki şekilde tetbik edilemiyeceğini iddia edebi lir, bak noktasından olduğu gibi his noktasından haklı görülebilir, Filiyatta muhakkak ki, kaide w nutulacak, ayni cürümden dolayı erkekte hafifletici sebeb aranırken, kadın mutlaka mahküm edilecek, kendisinde mislile mukabele hakki nın bulunmadığı söylenecektir. Kadın, belki bu kaideyi çok iyi bildiğinden, bazan da zayıf oldu « gundan, yüzde doksan, yahud vüz- de doksan dokuz baş eğer, bazan küçük bir söz isyanını omüteakib hazmeder. Geriye kalan yüzde on, yahud yüzde bir intikam almak sev- dasındadır, ve tekrar edeyim, bu da bir temperement meselesidir. ; Temenni edelim İâ, karınız ek « © seriyet içinde bulunsun. TEYZE kusurlar addedilemiyeceğini söyle- mişti, Ancak, Nesrinin hareketleri yü « zünden üzüldüğünü ilk söylediği günden sonra Selim çok mağmum ve meyus bir tavır aldığı için oğ » lunun muztarib olmasına tahammül edemediğinden yavaş yavaş bu gi- mark kıza düşman olmağa başla » mis, Selimin kat'i surette nişanlısın» dan ayrılmağa karar verdiğini söy lediği gün, artık itiraz etmemiş, hat tâ bunda istical göstermesini bile tavsiye etmişti. Dün akşam ona şöy- le demişti: — Mademki Nesrin israr ediyor, mutlaka senden izahat İstiyor, 9 halde bilâtereddüd kendisine dü > Rününüzü tehir etmek arzusunda ols duğunu söyliyebilirsin. Bu sözler 6 a hazırlam olar, in bu yüzden mrab çekmeni istemiyorum. Mademki 6- unla mes'ud olamıyacağını zana diyorsun - ki ben buna eminim: 8 kız seni bahtiyar edemez - o halde ü e ne lüzum var, Bir pencere açıldı, dışarı ışık sz» SEHİM

Bu sayıdan diğer sayfalar: