KADIN) SON POSTA CİKTISADİ TETKİKLER J “Yeni dünya harbi başladığından- beri Çin - Japon harbi ikinci plâna atıldı. Uzakşark cephelerinde bi, ci derecede ehemmiyeti haiz hare- N vukubulmadıkça, gazetelerimiz, bazan günlerce, bunlardan bir tek kelime ile bile bahsetmez oldular. Son günlerde ajansların Uzakşar- ka aid verdiği haberlerin içinde bil bassa iki tanesi birçok bakımlardan fevkalâde ehemmiyeti haizdirler, Bunlardan biri, Japonların oyuncağı ve Çin halkının menfuru olan Van: TinVayın idaresinde olmak üzete Japonların işgali altındaki Çin mın- v rında Ny pe «Çin im, uriyetin ne aiddir, ri ise, Çin- ülerin yeniden kazandıkları bü; zafere dair olan haberdir. ay içinde bütün Çini istilâ e- deceklerini uman ve hesablarını bu- na göre tanzim eden Japonlar, ta - rihin kaydetmediği büyük bir hı sukutuna uğradılar.. Üç ayda biti leceği umulan Çin harbi, aradan üç buçuk sene geçtiği halde, elân bit memiş bulunuyor; ne zaman bite - seğine dair ortada en ufak bir ema- te de yok. Japonlar, yuvarlak bir hesabla 1,5 milyon ölüye ve mil - yarlarca yen paraya an bunların yün sl ve bi bizde daha pek yeni... Yaparsanız deyin örgüdür. Bonradan barbi, her ne olürsa ol #u veya bu şekilde bitirmek lüzumunu hisse- diyorlar. Bu lüzum başlıca iki mü - him sebebden ileri gelmektedi 1) Serbest kalmak suretil dünya harbinde daha fazl oynıyabilmek. 2) Sıkışık iktisadi ve mali vazi- yetleri dolayısile daha büyük felâ- ketlere uğramadan işin içinden #y- kabarık puvanlar ve orta Yer-| rılmak. Penkli birer çiçek işlenecek ay. İttkle © düğmelerie de Tiklenecek. ik Yeri kroşe sik iğnesile kenarla. | Yumurta kılıfları takımımızm nasıl şık görün. İŞ açmasını istiyorsak, Yafa - Yünden ibarettir. Kanarya sa- vi (resimde gördüğünüz şe - ik iğne bir daire örülür, Bunun Ufacık bir daire eklenir. Kü. Yünden civcivin başı olacak. kİ7lk daire de vöcudü.. Bu vi PE H A Ata koyu renk yünden bir ga- Ayaklar takılır. Ve ayni böyük. Öle şekide örülmüş ikinci bir Ür dan birbirlerine di- iniz bu yün dairenin alt va - Nr Kilif buradan yu- lay, vene geçirilir. Tepsi or. Şii vakit yumurtalıkların üz. i, Pier yumurta yerine koyu. sarı koyu sarı ayaklı birer civciv utDar. Bu; göze hoş göründüğü Yumurtaların uzun müddet G1. da temin eder. E Her kadın bilmelidir Yemeğin uzun müddet 80- lemesi isteniyorsa ten- Şeki gazete kâğrdlerile dolu bir sandığa, ne şekilde o- I) İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, hatti Amerikanın o Avrupa harbile meşgul olduğu şe devirler, Japonyanın Uzakşarktz alabildiğine at oynatabileceği ele geçmez fırsat j devirleridir. İşte, bir türlü bitmek bil miyen Cin harbi, Japonyayı Avru- pa harbinde bir rol almaktan mah- rum etmektedir. Binaenaleyh Ja - ponya Çin harbine bir nihayet ve - verek, yeni dünya harbinin sonunda, sahiblerle beraber miras taksimine istirak edebilmek için hem serbest, hem de kuvvetli bulunmağa mec - burdur. Fakat Japonya Çin isinde o kadar ileri gitmiş, öyle bir çıkmaza girmiştir oki, Omaddi, manevi birçok şeyler kaybetmeden bu maceradan sıyrılmak imkân- İarmı bir türlü Ogörememekte- dir. Cin - Japon harbinde inisiyatif, artık Japonların elinden cıkmış, Çin İilerin eline geçmistir. Şimdi artık Japonlar Çin harbini kendi istedik- leri zamanda değil. fakat Cinin ar- zu ettiği ve muvafık gördüğü za - manda bitirmek mevkiine düşmüş- lerdir. Bazı o mütalealara bir dama taşı gibi ortaya sü- rülen Van-Tin-Vay, Japonlar için bir paratoner vazifesini görmeğe memurdur. Çini er. geç, hem de feci) için bir mağlübiyet neticesinde terkede- çeklerini hesablıyan Japonlar, hiç olmazsa kendilerine düşman bir hü- kümet bırakmamız olmak için, ken- di adamları telâkki ettikleri Van- Tin-Veyi iş basma getirmek, bu su retla işin içinden çıkmak istemiş - lerdir. Fakat Japonların bu plânlarında | içi muvaffak olacakları çok şüphelidir. Cünkü Van-Tin-Vey, gerek Kay-Sekin temsil ettiği milli Çin hü. 'kümetince, gerekse bütün Çin bal - kınca Japonların bir adamı olarak telâkki edilmektedir. Binaenaleyh 'an-Tin-Vey, Cinde yeni bir cüm - hüviyet kurmakla iş bitmis olmıya- enk Çinlilerin nlara karşi olan milli kurtuluş savası gene decektir. 2) Birçok müşahedelere nazaran öç buçuk yıldanberi devam e den Cin - Japon harbi, zaten çürük göre İşte evam € ii Ti Oynanmaz! rek e içene kı dava açmaktan vaz ümid etmeyin. Vazgec- dursun, onun beraet et- kr vermemek için bü- TU ka adar hiç ses çikarma- Ni zalimlesen bu kadın ii evecan ve korku Hadim: en Medi vü | b ? — Hiç ümidim yok. — Rica ederim hanmefendi, dakika beni dinleyiniz. Evet hakkı- nız var, kızım hareketinin cezasını! bulmalıdır; fakat siz» mukaddesa- tım namına yemin ediyorum ki Nes. rin nişanlısının sözlerinden mütees- ir olarak Kendini öldürmek istemiş- &, Selim de onu bundan menede » yim derken yaralandı. Kızımı siz de benim kadar tanırsınız; onun, za- bıta romanlarında görülen kadınlar sibi, bir nevmidi dakikasında kar - sısındaki sevgilisine tabanca çeke - cek yaradılışta olmadığını biliyor. Uzakşarkın son hâdiseleri ne mana ifade ederler? YAZAN | Hasan Âli Ediz İdilen 20 milyar yen, Japon hazi nesini tamtakır bir hale getirmiş! Japonyanın 1936 yılnda 273 milyon dolar tutarında olan ihtiyat altın akçesi, 1938 yılının ort; doğru 97 milyon altın dolara dar düşmüştü. Bugünse Japonya - mm yedek tek bir altını kalmadığını kabul etmek lâzımd Çin harbi dolayısile fevkalâde bo- zulan Japon iktısadiys4 nın dış pazarlara olan tabiiyetini ve bağlılığını bir kat daha arttırmıştır. vi Smear bir harbin devam ettirile esi İçin mevcudiyeti za. rari Gi 21 çeşid iptidat madde - den, bugün Japonyada hemen he- men hiç birisi mevcud değildir ve - yahud mevcud bulunanlar da, pon ihtiyacatıntn ancak “5 5 ini ka; sılıyabilecek bir haldedirler. Meselâ Japonyada bulunan kauçuk, alo - minyom, nikel, kurşun, kalay, pet- rol, fasfor, civa, yün, pamuk gibi maddeler, Japon ihtiyacatmın an » önk ©© 10-25 ini ka: bilecek bir vaziyettedirler. Japonya, herbden önce ancak kömlr, bakir, krom ve mika madenleri cihetinden kendi ihtiyacatını harice muhtaç olmak » sızm 96 80-100 nisbetinde karslı. vabilirdi. Halbuki üç buçuk yıldan- beri devam etmekte olan Çin har- bi, Japonların bu maddelere olan ihtiyaemi arttırdığı için, artık bun- lar da kifayet etmemeğe basladı. Japonya, yukanda saydığımız bu iptidai maddeleri, münhasıran A - merika, İngiltere ve Fransaya pâzsr ve müstemlekelerden tedarik etmekte idi. Meselâ Japonya, yıllık 6.5-7 milyon ton tutarında olan pet- rol ihtiyacının 96 60-70 ni Amerika. dan; 96 20 sini Felemenk Hindiste- umdan; 96 10-14 mikdarını da Bü yük Britanya Khal etmekte idi. Diğer taraftan de- seklindeki iptidai maddeleri de, u- mumiyetle Amerikadan ithal etmek- te idi. Japonyanın dış pazarlara ne reg bağlı olduğunu anlatabilmek e 1,905,000 ton; 1938 yılın- da 1,382.000 ton demir ithal et- mek mecburiyetinde Jmistı, Ja - ponya yalnız demir için 1938 yılın» da Amerikaya 18 milyon dolar öde- mek mecburiyetinde kaldığı halde, 1939 yılının İl ayında gene demir ilyon dolar ödemek mec- buriyetinde kalmıştı. Japoüyanın bütün ağır sanayii, harb levazımı yapmağa tahsis edil - diği için bu son bir iki yıl içinde Ja- pon ihracatı da hissedilir derecede azalmıştı. Bu vaziyet karsısında Ja- ponya, yaptığı Fazlı alât kapa - tabilmek için bizzarure altın ihti - yalını sarfetmek lüzumunu hisset - miştir. Daimi bir açık arzeden böyle bir dış öcaret müvazenesi il nihaye devam edemez!. Kaldı ki! son zamanlarda Japonya, istediği iptidai maddelerin birçoğunu rik edememek vaziyetine de düş - müş b Harb ie do - la görüyor musunuz? — Size söyledim, çene tekrar e- diyorum, Kazsnın nasıl olduğu ben- ce şayanı ehemmiyet değildir. Oğ-| lum sizin kızınız yüzünden can ve- riyor, işte ben yalnız bunu biliyor, mu anlıyorum. Oğlum ölüyor, Bu i kelimenin ifnde eti dehşeti tasavvur ediyor musunuz? o Galiba şimdi de siz benim sözlerimin ma - İ nasinı anlıyamıyorsunuz. Mediha Hanım önüne bakıp ce- vab vermedi. Yalvaracak kuvveti kalmamıştı. Diğer taraftan, Halide Hanımın bağırmak, itham etmek, inin ateşini dökmek acım his“ settiği meydanda idi. Vak'ayı ha - ber aldığı dakikadanberi zavallı »- na, bir esker metanetils bütün va- ziyete hâkim olmuş, soğukkanik - ği ve cesaretini kaybetmem aid | Çin, müstemlekelerinden | mir, nikel ve buna benzer maden'ile maddelerin ihracatını daha harb başlar başlamaz menetmişlerdi. Di- ğer taraftan Amerika da; Japonya ile olan ticâret mukavelesini feshe- derek Japonyaya olan ihracatını as- gari bir hadde indirmiş ve Japon ik- tüsadiyatına esaslı bir darbe indir -| te Japonyayı ber ne pahüsina olursa olsun Çin harbine bir nihayet vermeğe sevkeden ikinci mühim a- mil de budur. * Japonyanın gittikçe artmakta o-| men heci zâfna karşı Çindeki milli luş hareketi, her geçen gün bn zi kendini toplamakta Fia kuvvetlenmektedir. Japonlar üç suk senelik azami ie rağ” men bugün İl milyon 600 bin kile- metre mural tutan muazzam Çin şülkesinin ancak 96 22 sini zaptetmiş bulunuyorlar. Japonların ayni nis - bet dahilinde ilerlediklerini kabul ettiğimiz takdirde, geri kalan Çin ülkesini zaptetmeleri için daha 14 lele etmeleri lâzem gel - . Bunun çıkar bir yol ol - madığını, herkesten önce Juponlar kavramış bulunuyorlar... Bogün 470 milvon farzedilen Çin nüfusunun 96 57.5 uğu, milli Cin hükümetinin hududları içindedir. İJapon işgali altındaki araziden ka- çan ve mikdarları 15-20 milyonu tutan muhacirler, bu yekâna dahil değildir. Mili Çin hükümetinin elinde bu- man Çin ülkesi, iktisadi bakım - dan mühim bir manzara arzetmek -! tedir, Meselâ bütün Çinde istihsal e- dilen pirincin 95 763 ü; arpanın! M 65.5 uğu; patatesin 96 57,8 zi mili Çin hodudiarı dahilinde kal - maktadır. Bahusus bu son 1939. 1940 yılı, Çin için bir bereket yılı olmuş, ve zirai mahsüller bütün tah- minlerin fevkinde bir verimlilik ar- zetmisti. Milli Çin hükümetine sid top - vaklar, tabil servet kaynakları ba- kımından da fevkalâde zengindir. Meselâ: Cinda elde edilen bakırın © 717 si: kalay ve kursunun 95 99,9 ru: nikelin © 86.4 dü: altının © 48 zi; manganezin © 98,1 i ser- best Çin ülkesinde istihsal edilmek- tedir. Son zamanlarda Sovyetler Bir - iğinin, Amerikanın ve İngilterenin) olan iktisadi, mali, hattâ as - keri yardımlarını arttı Çin hükümetinin vaziyet kumdan kuvvetlendirmiş bulunu - Japonların bütün Cin © tini felce uğrattıkları hakkınd dialara rağmen, Çinlile e ve ba hükümetinin Sov - icin esasen Sovyet ir ticaretlerine herhangi bir mâni de mutasavver değildir. Çinin mühim sanayi mıntakal Japon işgali altında kalan hava de bulunmakla beraber, larda, harb şersitine rağmen, milli arazisi dahilinde ge- Mili Çin hükümetinin her bakım-| dan kendini topladığı, son günlerde Japbnlara indirdiği esaslı ve mühim darbeden de kolavca — anlaşılabilir. Çinlilerin Hindi Çini ile olan irti - 9 İn lar orta çağda icad (İZ genis bir kara li i kitler batlarını kesmeğe matuf son Japon taarruzu, Çinlilerin müthiş bir mu- kavemetile o karmlaşarak (o akamete ruzu durdurmakla da kalmıyarak, yaptıkları mukabil tasvruzlarlı 0 bin kisilik bir Japon ordusunu pe - risan ederek 20 binden fazla Japon İdürmüşlerdir. in m” - Çinlilere her) milli Çin hareketini takviye eden mü (Devamı 6 ncı sayfada) fakat, acısını dökmeğe başlıyan - Aralık kapıdan bastabakıcının söz- haşin bir sesle devam etti: — Susuyorsunuz öyle mi? Kızı- nızın sebeb olduğu facianın dehşe- tini anlamağa başladınız — sanırım. Artık, Nesrin Hanımın, oğlumu hayatmı söndürdükten sonra eli, kolunu sallıyarak serbestçe orta ta dolaşacağını, annesinin yanında mes'vd bir ömür sürmeğe devam deceğini ümid edemezsini, diye kadar olduğu gili, gülüp eğle- pecek, gezip tozacak, bütün arzu larmı yerine getirecek, mes'ud kah- kahalarile evi dolduracak ve bu ta rafta ben. artık ebediyen Ve güldüğünü işitmiyeceğim. Onun bime ferah veren neş'eli kohkahası İsönecek, o bir avuç toprak de güzel yüzü ebediyen solacak.. Hayır efendim hayır, buna çim» wi. İkân yek. Siz sunuz. Bu facia, bir kazadan başka | Oğlunu yaralıyan kızın o annesimin| olduğunu, bül karaımnda birdeni ik ee delik. San kn | ee ge bie teceğı yak faile, ib irepen Evlen » ilk senesinden bed- Hâdiseler | Karşısında FIRSATCU şte bir dükkân; giriyorsunuz... Mendil alacağmızı farzedeli — Ben mendil istiyorum. Diyorsunuz... Tezgâhtar isteksiz isteksiz raflara bakıyor. Bir kutu çi- karıyor, Kutuyu açıyor: — Buyurun, a Kutudaki mendillere bakıyorsu - muz, hiç iyi şeyler değil... Ben iyice mendil isterdim. Tezgihtar sevab veriyor; — Bizde bunlar var.. mk İükkün denek — ükkân del tansa, şim- bu-| dilik fena da ola bir iki tame al - mak arzusile, mendillere bir kere daha Ve — -ağım amma, iyi değil. Bu esnada dükkân e sahibi ol - duğu hal ve tavrından anlaşılan biri size doğru brikaç adım atıyor. — Mendil mi arıyordunuz bay? Belki iltimas edip, bir sakladığı iyi cins mendillerden ve- iel düşüncesile ondan tarafa dönüyorsunuz. — Mendil alacaktım bunları gözüm tutmadı. Kutuyu tezgühtan alıyor, evirip çeviriyor. — Bunları çıkarmışlar ha.. Na - sılsa olmuş. En iyi mendil bayım.. Alhrsanız alırsınız.. Bir daha bu da yok. — Bir daha buda yok mu? — Ne gezer, bu son parti, bun- m sonra patiskaları bastırıp men- dil diye satacağız... Siz bilirsiniz, almazsanız benim için daha iyi, — Bunları da almazsam bir da- ha mendil bulamıyacağım. in düşünüyor ve kutudaki mendillerin hepsini söylediği finta kala vve İİB MİD Zer amma, Fakat şunu da düşünmek lâzm « dır ki... O bir fırsatçudur, Firsatça 5 ağzile konuşarak sizi aldatmşıtır, Cep feneri alacağınızı farzedelim. Bir dükkâna giriyorsunuz. Ben cep feneri istiyorum ame ma, ince pillilerden ölme Kalın « ların cepte taşınması güç, — Burada her istediğiniz var bas yım.. Büyük ince pilli fener..> Hem de ucuz; komple seksen kuruş. Bir an tereddüd ediyorsunuz. b ela Bunların pilleri bulunmuyor, rlar, — Ne münasebet ba ii İanmaz oluy mu? yen — Sizde var demek. — Çok, istediğiniz kadar. Yarat © çıkıyor. 7 tarafta! üç dört gün yeter. Yarın piller ge- lecek. Geçerken uğrar alırsınız. Seksen kuruşu sayıp feneri alı - yorsunuz. Ertesi gün ayni dükkâna uğrıyors sunuz... Dün sizden ince pilli bir cep ti feneri almıstım. Pillerin bugün ge © leceğini söylemiştiniz... — EE bayım, fakat kabahati bizde değil, çıkmadı. Yarın uğraym. Yarınları yarmlar takib ediyor. < Fakat mahud dükkânda ince Feneri alırken şunu düşünmeniz Yazımdı: O bir fırsatçu idi. Feneri aldatmıştı. Yl A wlizsi zi EE Bunları biliyor mu idiniz ? 7 a Sahan Kapağı ne zaman icad edildi Kapalı sahan - edilmiştir... O za - mana kadar açık o- larak kullamlan sa- hanlarm kapatıl - ması sebebi, yemek dolu sahanların taşınırken içlerine zehir konulmasından korktukların- Hindde yılandan nasıl | korunurlar? - Hindi tanda zehirli , İyılanlara çek tesadüf edis lir. Hindi & lerin © zehirli yılanlardan korunmak tavsiyeleri yılan gören sanki hiç bir şey olmamış tarzında tabif bir halde durmasıdır. Böyle olunca yılan insana saldırmaz ve 'Telâşa mahal | yok.. Bir genç kız, bayan «F.F» bir va-| nişanlanmak üzere olduğu| İ gençten ayrılmış, şimdi ondan şikâ- yetçi, bunu uzun uzadıya an- İatıyor, fakat ben buraya yal r iki cümlesini alacağım: — «Hangi tamdığımla karşılaş- sa hep benden bahsediyor, huysuz- luğumdan, tötizlEğimden, geçimsiz! ğimden vak'alar anlatıyormuş. mun nasl önüne geçebilirim? » Genç kız bir nişanlı gözile baktı- uğramıştır. Çinliler, sadece bu taar-| ğı erkekten ayrıldığı için müteessir | değildi olabilir, fakat şayet ona karşı için- de elân ufak tefek bir his besliyorsa, önun bu tarzda hareketinden dolayı şikâyet etmekte haklı değildir. landuğunuz — birisinin aleyhinizde sarfettiği bir cümleyi isitmis oldu - ğunuzu farzediniz. Hastalık derece- hennem hayatına, sırf oğlumdan üvey ana eline bırakmamak | basının bütün işkenceletine katlan- dım. Hayatımda bir gün gülmedim, bir gün mesud olmadım. Bütün ü- midim Selimde idi, Herkes benim bu azaba kocamın parası için kat - landığımı zannediyordu; fakat ben oğlumu göğrümün üzerinden ayır - bütün dedikodulara ku- laklarımı tıkadım ve babasınn ö- lümünden sonra da Selime onu hür- metle yâdetmeği öğrettim. Hiç kim- se, hattâ oğlum bile benim bed - bahtlığımın derecesini bilmedi, fe- dakârliğımi ölçmedi. seve seve yapmıştım. Mes'ud İ zevce değildim amma mes'ud bir bana vetisiyordu. Simdi her sey bitti, o alçak kiz oğlumu 5 Halide Hanım kendinden geç - miş bir halde idi. Gözlerinden yaş- lar akıyor, dudakları titriyordu, Sor sözleri ii feryad gibi yürekler par- > Betini finimi Söresmek isli 5 * 0 Ben bunları hakkak omuz silkmekten ibarettir, beş dakika sonra da un nuz, bu hâdiseyi bir başkasına Jatmak, şik mızdan bile geçmez. Buna mukabil ayni hareketin sevdiğiniz bir dost - tan geldiğini farzediniz, omüteessir olursunuz, ilk fırsatta bundan bah- setmek ihtiyacını duyarsınız. Bu, tabii bir kanundur. Ve hüle- mediyorum ki, genç kız gibi genç erkek te maziye karsı o tahassürsüz idir. Bu takdirde mesele om İtndaki anlaşamamazlığı kaldırmıya | kar. Bir dost evinde bulusamaz mp sınız ve nişanı değil, nikâhı taçil e demez misiniz? Evet, bunun için acı bir bikâ © yeydi, demek lâzım. Zayıf olmanın, diniz. karımdan çekiliniz, artık sizi görmek istemiyorum, çabuk bu o « dadan çıkınız. Öfke ile kapıyı scmıştı; Mediha Hanım bir tek kelime söylemeden dışarı çıktı. Hiç bir sözün bu bi - çare anayı teskin edemiyeceğini an Tamıştı. Her türlü tsrar beyhade idi, Düşmemek için trabrana davana » rak merdivenleri ağır ağır indi, et » e bakınadan hastaneden çikti. Gördüğü manzara, isittiği sözler müthisti. Bir insan bu kadar ıztırab cekebilir miydi? Simdi eve dönmek, Nesrinle yüz Yüze gelmek, Halide Hanımın sözlerini ona tekrar et mek lâzımdı. Gitmeden evvel ki « zma bütün hakikati | söyliyeceğine dair yemin etmişti. Genç kızın her bilmesi münasih olacaktı, Vi ziyeti olduğu gibi takdir edince da» ha cesur ve daha sakin olacağı süp- besi; Havatı ve serefli tehlikede bulunuyordu, Nesrin bunları müda- fasya meçburdu, ağ ii Mi satarken fırsatçu ağzile konuşup sis ii T bulmak bir türlü mümkün dme diği 3 il