25 Kasım 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

el e lan DA G S Guee e Ha n a S 2 Sayfa 8S0N POSTA Hergün Fransız realizmi Yazan: Muhittin üıeıı P mheıabım çık i, hattâ hıhıyı bilen Fransızlar reılııt insanlar - dır. Rom-ymhnçokohbh ıurlu ile resimle, şürle vıkn geçn - E Gambettanın sözleri £ sormuşlardı: — Buünu her vakit düşüneceği nmmçuıı—ıuı—mg:n: ceğim, demişti. Kaybettiği * meyi az severler, Bu evvelki hata ve galfletlerini bir ta - rafa bırakacak olursak, Fransızların ötedenberi siyasetle de tTealizm yap madıklarını pek iddia edemeyiz. Bu hakikatın tarih içindeki tecellilerini izah etmek uzun sürer; hal içindeki tezahürü üstünde bir lâhza durabili- riz. * Uğradığı büyük — mağlübiyeti, Fransanın bu kadar kolay bir muta- vaatla kabul ettiğini görmek pek çok kimseyi hayrete — düşürmüştür. Fransayı iyi tanımıyan pek çok in - sanlar vardır ki şimdiye kadar Fran sada neden dolayı büyük — ihülâller çıkmamış olmasını kendi kendileri- mütarekedenberi Fransada cereyan eden hâdiselere bakılacak olursa bundn hıyrct edilecek bır sey bu - örülür. S kısaca ıöyhyehm. Hâlen, Fransa bu harbin netice- Bi bakımından en iyi mevkide bu - lunan bir memlekettir. Fransız milleti namma yapılmak- ta olan siyaset, bir değil, iki tane - dir: Biri Londrada yapılyor, diğeri Pariste! Eğer neticede, ere ga Hb ise, yeni Fransayı, oradaki SİYâ- | |erin set nkm kmızıktn' O uhmıı kuracağı F çok farklı olacağını mnvvur etme- ğe mahal olmadığına göre Fransa | harbden kurtulmuş olarak — çıkar. Harbi, İngilterenin kaybettiğini far- ıetupmıı zaman da, mağlüb Fran- sa için onunla bıflikte mağlübiyeti kabul kti bir şey yoktur. Yahud, yıpıoık tek bir şey vardır ki, henüz İngilterenin | sapsağlam durduğu — bir zamanda AL a ile sulh y ki Ben öyle nnnedıyomm, battâ diyor deği Peer'yür de vazıhan görüyörüm — ki Fransız milleti, bugünkü siyaseti bu realist : ruh içinde görüyor ve Fransayı bu! harbden asgari bir zararla, ancak bu suretle kurtarmayı — düşünüyor. Hâlen, Fransa, zafer veya mağlübi- yet oyununda, şansını rulet tablo - sunun hem kırmızısına, hem de si- yahına koymuştur. Dönmekte olan harb fırıldağı durduğu zaman, ister kırmızıda, ister tiyahta karar ver - sin, Fransa, bu işin içinden ıgul zararla kurtulmak noktasında şim diden müsterihtir. Hele, ltalyamn Yunanistan karşısında buyuk bir mağlübiyete uğradığı şu günlerde, kim bilir, bay Laval Paris ile Vichy arasında mekik dokurken, seyahat- lerini ne kadar keyifle yapıyor! O, bugün için en müsaid bir sulh ya - pacaktır. Günün fırsatlarımı kaçır - mamağa çalışıyor! Fakat, yarın ÂAl- manya mağlüb olursa bu sulhüm ne mânası kalır? O zamanki sulhü de de Gaül yapar! * Bütün Fransa tarihi, daima, biri kontinantal, diğeri emperial olan bu iki taraflı siyâsetin, — cilvelerile doludur. Fransa siyaseti, kendi ce - binde, daima, bu iki taraflı oyunu muvaffakiyetle oynamağa kadir iki çeşid ekip taşımıştır. Bugün, mağ - lübiyetin acılarından sonra, her iki ekip, bilhassa bu defa çok müsaid görünen şartlar içinde, ayni neticeyi almak üzere, ayni z a, bhem Londrada, hem de Pariste — çalış - makla meşguldürler. Bu öyle bir siyaset — realizmidir ki, Fransız milleti, şuurlu veya şu - ursuz, sadece bir tabii sevk ile onu asırlardan beri tatbik eder. önün-! yeni kayıblarla kümdur, fakat eski kayibları üzerin. de mütemadiyen feryad eden milet inde m tehlikelerle karşılaşmamayı te - min etmek meharetidir. da ne gibi hattı hareket tutacağımı İ Sözün kısas! Ciğere dair E. Ekrem 'Tüfü A vnı:nquınm / meşhur kavukluıu geçen tekerlemesinde hasmının yemekten bahsetti de ıH# halk dilinde şu ciğer W kadar da müstameldir! J (| Şehir Haberleri Yeşilaycıların dünkü (0 cu yıl kongreleri Yeşilay gençlik şubesinin onuncu yıl kongresi dün öğleden evvel sa - at |10 da Eminönü Halkevinin yeni salonunda toplanmıştır. Yeşilaya mensub bir çok gençle- nn hazır bulunduğu kongre, genç - lerin hep bir ağızdan söyledikleri İstiklâl marşile açılmıştır. Müteakiben Yeşilay gençlik şu - besi başkanı Profesör Doktor Fah- irettin Kerim açış nutkunu söyle - miş ve dünyanın bu buhranlı zama- nında alkolizmin oynadığı rolleri a- c misallerile & Profesör Fahrettin Kerim nutkun- da Yeşilay mefküresinin bir fantezi olmayıp memleketin nüfus, milli | müdafaa ve gençlik meselesi oldu - ğunu söylemiştir. Açış nutkundan sonra riyaset di- vanı intihabı yapılmış, umumi kâtib Maskelenmemiş olarak sokaklara konan 50 lâmba bu gece 7 de söndürülecek (Baştarafı 1 inci sayfada) kika geç kalkacaktır. Haydarpaşa - Resmt dairelerin sabahları saat'dan da sabahları saat B.10 da ha - 8,30 dn muınye başlnmusı kararı ü- zerine üi e sabahları ted risata saat 9 yerine 8.30 da - * 1 reket eden vapur 7.55 de, Büyüka- dadan 7.40 da kalkan —vapur da 7.10 da kaldırılacaktır, ması muvafık görülmüştür,. Mekteblerin mesai saati hakkın - da Maarif Vekâleti tetkikler yap - maktadır. Yakında bütün okullar i- çin yeni bir evkat cedveli tatbik o- lunacaktır. Dairelerin erken mesaiye başla - yıp erken tatil edilmesi münasebe - tile vapur seferlerinde bugünden iti- baren tadilât yapılacaktır. Köprü - den saat 16.30 da Haydarpaşa ve kmil Adalara kalkan vapur 15 da ve vezne raporları ok . Ra- R Ü e de nâ saat 9 dan 14 e kadar açık 'bu - lunduracaklardır. Diğer taraftan Emniyet Müdür - lüğü şehrin umumi inzibat işleri et - Tafında icab eden bütün tedbirleri almaktadır. Mahalle — bekçilerine gündüzleri vazife verilmemesi kat'i surette alakndaılara tebliğ olun - İalemın el deki hır(t Âsker ailelerine nakdi yardıma başlanıyor Muhtaç asker aielerine —yapılacak yardım hazırlıkları birkaç güne ka- dar ikmal edilecek ve önümüzdeki Bi- rincikânun ayı başından itibargn a5- ker ailelerine nakdi yardıma başla - nacaktır. Her kaza ve nahiye mınta- kasında yardıma muhtaç asker aile- lerinin müktarı tesbit olunmuş ve bun- lara a$d Jüzumlu tahkikat bitirilmiş - tir. Şimdiye kadar yapılan müracaat. lara göre şehrimiz belediye hududla. rı dahilinde yardıma muhtaç asker ailelerinin yekünu 3000 i geçmektedir. Bu allelere ayda azam! 30 lirayı geç- memek üzere, büyük nüfuslar için 5, 10 yaşından aşağı çocuklar için 2,5 lira verilecektir. Asker ailelerine yardımla mükellef tandaşlardan bu aym ba- muştur. G el sızlık vak'alarından h&aa mes - ul tutulacaklardır. şından itibaren yardım parası kesil. mesine bışınmm Resmi daire; porlar âzalar tarafından kıbul e- ; dilmiş ve Milli Şefimiz İnönü ile di- iğer büyüklerimize tazim telgrafları İçekilmesi hakkındaki teklif alkışlar- la ıım'b olunmuştur. « Kf Bu sonra âzal dîleklen dinlenmiş ve yeni idare |heyeti seçimi yapılmıştır. Seçim so- nunda yeni idare heyetine Tarık Dal, Suphi Aydıner, Orhan Boz - kurt, N. Galant, Fehmi Atanç, Şe - rif' Oktürk, Efide Türkmen, Mah - mud Özlü, Kemal Uçgan, Ahmed Yurdlu, Enver Eke, mürakibliklere de İhsan Undeğer, Mustafa Ulukut, Abdullah Nurata intihab olunmuş- lardır. Fatiht> gizli bir mezbaha Zabıta dün Fatihte Ç bad b 90 yaşında bir adam tramvaydan düşüp yaralandı 90 yaşında Hüseyin isminde bir adam evvelki gece karanlıkta tram- vaydan atlamak — isterken, düşmüş we başından ' ağırca yaralanmıştır. Hüseyin, tedavi altına alınmış - tır. Dün 20 şoför cezalandırıldı Şehrin muhtelif semtlerirnde dün belediye nizamnamesine aykırı hare- ket eden 20 şoför yakalanmış, muh- telif belediye cezalarına çarptırılmış. tır. Fabrikalarımızda pasif korunma tedbirleri Şehrimizdeki — fabrikalar ve işci| * müesseselerinde almacak pasif ko - Tunma tedbirleri a görüş - mek üzere bugün Eminönü Halke - vinde bir toplantı yapılacaktır. Bu toplantıda bütün ticaret mü- esseseleri sahibleri, fabrikatörler ha zır bulunacak, Seferberlik Müdürü pasif korunma işleri etrafında iza - hat verecektir. Fabrika ve müesseselerde, işcile- Tin geceleri evlerine gidip geleme - meleri ihtimaline karşı istirahat yer- leri hazırlanacaktır. meydana çıkarmıştır. Burada (l numaralı hanede oturan Salih oglu Halilin evini gizli bir mezbaha ha - line getirdiği haber alınmış ve ya - P> arama sonunda mutfakta ke - a iş 3 koyun, ele geçirilmiştir. Evin —ahırında da 8 canlı koyun de 3 keçi ve 1 kuzu bulumnmuştur. Zabıta et kaçakçısı Halil yaka - hıyarak, hakkında kanunt takibata başlamıştır. Bir kamiyonun lâstiğini çalmağa kalkan çocuk 14 yaşında Baha isminde bir çocuk Bakırköy yolunda duran bir kamyo. nun lâstiğini çalarken yakalanmış ve dün adliyeye verilmiştir. Küçük hırsız Sultanahmed 1 inci sulh ceza mahkemesinde yapılan ha- fi duruşması sonunda 3 &y müddetle — bapse mahküm edilmiş ve tevkif o - Hamsi sokağında gizli bir mezbaha| #” Karanlıkta otobüs, yahud tram- vay beklemenin de kendisine mah- suns bir zeyki varmış, yeni anlaşıl - 25 kilo parça el.% maya başladı. makineler, basküller, âlât ve edevat | Kalabalık bir grupun — içindesiriz. Kaç kişi var ve kimlerden müteşek- Kâl belli değil, herkes söylüyor, an- latıyor, gülüyor veya ağlıyor, fakat kâmdir bu sözün, hikâyenin, kah - kahanın yahud hiddetin sahibi ? Orası meçhul. Siz her gece bir veya birkaç hikâye veya fikra dinlediği. nize bâkınız. Biz bu yeni vaziyetin ilk tecrübesini dün gece yaptık. Çok kalabalık bir grupun içinde iki kişi konuşuyordu, birisi şöyle dedi: — Bu dakikada en çok istediğim nedir biliyor musun? — 'Tahmin ederim, seni evine ka. dar götürecek bir otomobi. k ci İSTER iNAN iSTER iNANMA | İSTER İNAN 1iISTER İNANMA! Bilemedin, farzediyorum ki, tramvay gelmedi, yürümiye başla. dım, derken ayağım bir nesneye çarptı, eğilip aldım, bu, bir paket banknottur. Arkadaşı güldü: — Benim istediğim ise bu dakikada uyuyup beş sene sonra uyanarak bir kahve ve bir sigara ile beş senelik tarihi ve yeni coğrafyayı okumak.. Tramvayı nafile yere bekliyenler arasından bir ses yükzeldi: — Eylââ, darılma amıma sen anne- nin açıkgöz çocuğu imlişsin, hem heş sene sonra sağ kalacaksın, hem kö- şende istirahatle okumıya imkân bu- lacaksın, aradığın büyük ikramiye. dir, arkadaşın ise alık... Bu muhavereyi biz dün gece Emin. önünde aynen dinledik. Fakat sen: / N İbelediye bütçesinden ve mü aylık kazancı 100 Hrayı geçen memurları- nın listelerini belediye muhasebe mü- dürlüğüne göndermislerdir. Kara idare heyetleri de mıntakala. rında aylık kazancı (500) Krayı ge - çen vatandaşları tesbit et ve bunları karzançarma göre senede (100) liradan aşağı ve (500) Hradan yukarı olmamak üzere, yardım para- &r vermekle mükellef tutmuşlardır. Şehrimizde asker ailelerine yapıla - cak yardım teşkilâtının muatazam bir şekilde tedviri ve yardım tahsilâ . tanın zamanında yapılmasını temin maksadile, belediye Ttahsil şubeleri kadrosuna 80 tahsildar ilâvesi hak « kında, Şehir Meclisi tarafından ve - vilen karar Dahiliye Vekâletince tas - dik olunmuştur. Bu tahsildarların Hazirana kadar olan Mmaaşları — için 15 bin Hralık bir tahsisat ayrılmıştır. İki ortak kadın birbirlerini dövdüler Fatihde Çinili hamam odaların - da oturan Cum'a isminde birinin bi- rinci karısı Naciye ile ikinci karısı Döndü rekabet yüzünden kavga et- mişlerdir. kavga sırasında Dön- dü eline geçirdiği bir sopa ile orta- Zını evire çevire dövmüş ve başın - dan yaralamıştır. Hâdise, zabıtaya intikal ederek, tahkikata — başlan - mıştır. |u: Ciğerlerim kapuyor.. İştiyak bahsinde: Filân n akciğeri görünür.. —- Nüvaziştet A benim ciğtf 'Jj evlâdım!. Benim canım, Ci&&|N Nim istihzakâr: Öyiej'v zannetti idin, ciğerimin köşet ,İ Hakaretin, istihkarın son besi: Ciğeri beş para etinez Arsızlığı tarif için: Kedi bakar gibi bakıyor.. Erişilemiyen saadete güyt gonmenleı- hakkında: Kedi mediği ciğere mundar der!. Sıkı fıkı dostluğa t cıgcr lnızu sarması.. v.kîı% liyor sanıyorum. Külhanbeyi tehdidi: cıgerlenııı söker, kıtır. kıtif C'gu kelimesine birçok # rimizde de raslarız: «Kadifeden kesesi, Uzaktan gelir sesi, İçmiş içmiş geliyor. Ciğerimin köşesi!.» Türk mutfağında, gene nemli bir mevkii vardır: yahnisi, tavası, ııkırnllı püryanı olur. übarek fukarlı yemegıdu Y piyazla bir tabak babı mükemmel yasak sav$ Ciğerin tarihe de adı Evliya Çelebi, «Ciğerdelen? mı ballandıra ballandıra bitiremez. Eskiden, omuzlarında. bir bez parçasile örtülm len uzun sırıklar, o da da takım tnkım ı:ıızerıer Arnavudlar gezerdi. Ta gırlen yedi mahallenin aç zini gördükçe, tatmin şiddetli bir arzunun tahammülsüz bir işkence lebileceğini takdir nden:l'“" | rim pâre püre olurdu. Evet. Neden, bilmem? bif | lik, Arnavudlara hâs olan YA | retti. Çiğini onlar satar, AŞ gene onlar satardı. Bu, © b&ğ lüm ve müsellem idi ki: nde fıt ıî& .'5—3 &'—*& " —a&&f '&î&ğ ile Arnavudluk, avam rinden ayırd edilmez iki &! bullanılırdı. Böyle bazı va'kıniı'ldnfı V“Jğ'. | sa oluyor. Herhalde, .ı!'f | ciğer arasında her!ınnzv nasebet olacak ki,, bırklc keye ayak basın tatunanlar ta atıp tutmalarına bile C tırmaktan kendilerin: »İrkü | Tn Ekrelle | "’ ' vrrreRErEREEERArEKACAAMMA K BALLLET T Bulgar politikası, , (Baş tarafı 1 mcı bugün seferber bir hald ’/ yani Bulgar kıt'aları ,,faw cuduna iblâz edılrneml#"' bu seferberliğin mî:d’ zarfında yani sürat i sı yolunda birçok M'M: pıldığı ve tedbirlerin lh ü olunabilir. Bunlar ]'ıırlclf' diğer komşuları cihetinde&f Dünkü Konvansiyonelle İnglterenin Sofya ataşemiliteri dün sabahki Konvansiyonel trenile şehri. mize gelmiştir. Dünkü Konvansiyonel. le 35 kişikk bir Leh mülteci kafilesi de şehrimize gelmiştir. taarruza ugumaymkli“'“; olmalarıdır. Filvaki mnub lesini: İunındenbe” ile hiçbir — ihtilâfları bışka Romanya üçler l“'."ı’ıl tir. Yugoslavyadan | ni Almanyanın gmn altınt harb halinde bulunall j İ dan Bulgınlnı hiçbir 4 | miyeceği aşikârdır. Nlhıyd_ hiçbir kimsenin yer Vi'nı | | | YAŞĞI | lar bugün iş ve güçleti 1 sa ziraatle mqguıdurıd' BM | bebi, gerek bizden yıD’ | ı «Son Postaşnın edebi romanı: 12 Oy Mediha sükünet verdi. Bir gün evvel nişanlısına kar- $1 o kadar muhabbet gösteren Seli- min bu ateşli sese, bu derin yalvarı- şa kayıdaız kalmasına imkân yoktu. karar verdiği sn Selim, | - hâlâ kaşların çatık, görlerin bulut- gücendirmek için ne yaptım? Ne söyledim? — Bu münakaşaya nihayet ve- Beyof'u HALK sineması Bugünden itib SeANE di ilk matine l1 de de 8 de başlar. RAŞİD BIZA Tiyatrosu PİŞKİN beraber Bu akşam Beyoğlu HALK sinemasında O GECE Dram 3 perde * TAKVİM İkincitqrm Kuml Arahi e b0 Bi İkinsiteşrin | Resmi sosa | — Kaşım v 194) 13 PAZARTESİ XS ' Sevval — rada kızının sesini işitti. . | D. S. | v. ST wermiyorsun e| 25 (:lş |ei e| 1 12 | 29 Ullu... Seni bu derece Öğle | kindi | Akşarı | — tata Ça W D. : ” Te Ve reİıN — Aşkla £ nanmaz Bu emnıyd.le Medıha hanım tekrar , SUŞ A M Nakleden: Muazzexz Tahsin Berkand Nesrinin sesi o kadar müşfikti ki| otur, sana bugün gelen hediyeleri göstereyim. — Hayır, ben unutamam. Size söylediğim sözlerin tamamile dü-| şüncelerimi ifade ettiğine emin ol- manızı istiyorum. — ©O halde? — © halde, düğünü tehir etmek mecburiyeti aşikârdır. — Size bir tek sual daha soraca- ğım Selim, son bir sual; fakat cevab vemeden iyice düşününüz; çünkü sözlerinizin, tasavvurunuzdan daha büyük bir ehemmiyeti vardır. — Sizi dinliyorum. — — Düğünün tehiri ayrılığa ha - Selimin tereddüd ettiği muhak - kak... Mediha hanım titriyerek bu cevabı bekliyor — ve kalbi belki de kızının kalbi kadar heyecanla çar - pıyor. Nesrin ısrar ediyor, acayib ve acı sesi odanın sükütunu parçalıyor. — Korkak olmayınız Selim, söz-| | lerinizi tartmadan doğruyu söyleyi- niz, — Susuvorsunuz. Demek cesare- tiniz yok. le ise sualime — cevab veriniz: Ayrılmak mı istiyorsunuz? — Evet. — Evet. Bu kelimeyi telâlfuz e- decek cesareti buldunuz. Şimdi ça- buk buradan gidiniz, yüzünüzü gör- mek istemiyorum artık. Maalesef sizden nefret edemiyorum, bunu is- tediğim halde birdenbire yapamı - yorum. Biraz evvel size söylediğim sözleri hatırlayımız Selim, tıııu ya- şay Beni terk evvel ne yapacağımı ıoılı:nnde görü - nüz! Ayni saniyede kulakları parça - hyan bir tarraka duyuldu ve Medi- ha hanım ıoılen knrkudın büyü - müş bir halde kızı hü - da gözü olmadığı onun bütün muharebe tedafüidir. Onun için teı!üııt ve askeri *“kwı da cum etti. Divan üzerine iki vücud serilmiş, Nesrinin açık tenk esvabı kanla bu- Mediha h titrek e- leri evvelâ kızının vücudünü yok - ladı. Onun yüzünü görmek, vücu - düne dok k, yarayı k is- tiyordu. — Kaızım, yavrum, nerenden vuruldun? Fakat Nesrin annesini — şiddetle itti: — Kendimi öldürmemi isteme - di; demek ki beni hâlâ seviyor fa- kat © yaralandı... Çabuk bir doktor çağır anne.,. Selim, sevgilim, sesi - mi işiliyor, —beni tanıyorsun değil mi? Gözlerini aç, Allah rızası için bir defa bana bak, hına cevıb ver. ni larmı ta! büyük masraflara ve zalmasına sebeb olacak "v ferberliğe lüzum zo% sadlarımı sabırla ve M Va tini gütmekle elde F yor ve bu yolu tü Dobruca meselesinde ’b Bulgmstuı'm B:ık'“ Haa tonrrblarında K, niştir ve adetâ l.'ndl!'ı”v4 lelir. Fakat bunun k;';h d nın Yugoslavyaya VE A nistana arkadan taarrız Iıd zannetmemelidir. Çünkt: (Ktt çe den evvel, Balkanlardt A & meydan vermemek içiN, nın buna mü le & nolunur. Elhasıl Bülg gi $ manyaya neler satma âzım ite satacak ve belki de Mihver elhasıl Alman politik

Bu sayıdan diğer sayfalar: