22 Kasım 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— Hergün Hükümet tarafından Alınmış olan Tedbirler üvazene mihverini kaybe - den dünya, döne döne, bir doğru yuvarlanıp gidiyor. arinin ne olacağı malüm değildir. lâdiselerin inkişafı öyle bir istika- et aldı ki artık bunları herhangi bir ölçü ile ölçmek ve herhangi bir ariyeye sığdırmak kabil değil - ir. Sözün kıymeti yoktur; tahmin- rin, tasavvurlarm, faraziyelerin en Bağlamı bile bir saat içinde her türlü mnasın: kaybediyor. Dünyayı sa - m harb siniri günden güne gergin - iyor ve bu sinirin şuursuz hare- ketleri bütün enternasyonal hâdise- İTere hâkim buhmuyor. ü Bır misal olmak üzere, faraza, şu ele alalım: İulyı harbe i zaman, Bay Muıoofım yâkıek ve tantanalı bir ile Yunanistana vesaire vesai - karşı İtalyanın kötü bir niyeti lmadığını ilân etmisti. Fakat, bu tanalı vâd dahi taahhüdden bir aç ay ancak geçtiği bir zamamda, iç bir sebeb olmaksızın, İtalyanın 'unanistana taarruz ettiğini gör - ük. Demek, sözün hiç bir krymeti “yokmuş. Vâkıâ, İtalya, sözünden dö İnüşünü izah için sebebler gösterme- >mis değildir; fakat, bu sebebleri: Resimli Makale: laka mühim, hayati ve kudsi mahi « yette olmasına bakınız. Ondan sonra da bu cidali bütün teferriatma va - rıncaya kadar iyi bir metodla hazır. Jaymız. Bu takdirde — sizin için zafer muhakkaktır. Aksi halde mulletlerin hayatlarında olduğu gibi ferdlerin hayatında da izmihlâl mukadderdir. İnanmadığınız şeye girişmeyiniz. SŞehir Haberleri Dün, 12 ışıkları gizleme eşyası muhtekiri yakalandı İıtınbııl zabıtası, ıelırıı maskeleme istifade ederek luğumu bütün dünya He birlikte rat Bay Mussolini de pek iyi tak- lir eder. Fakat, iş £ kah İ tedariki h:m gelen maddeler üze- rinde ihtikâr yapmalarına meydan vermemek için tedbirler almış bu - küdisede sade sözün tımılınılıh ıbsını görmüyoruz. Bunun ya - nda, İtalyanın hesab tarafından B yanlış hareket ettiği ıor!lüyvr: raya bağlı Yunmanistanı baştan iş- 1 çtmisş olduğu takdirde dahi hıl- Emniyet müdürlüğü bir taraftan kendi teşkilâtile bu muhtelif mad - delerin satışı üzerindeki kontrol ve mürakabelerine resen devam eder - ken, diğer taraftan halkm ihbar ve şikâyetlerine de azami ehemmiyeti nn eline hiç bir şey geçmiş olm- cağı muhakkak bnlnndugıı halde memlekete yapılacak taarruzun jiltereye Akdenizde İtalyaya çok n bir takım üsler temin edece- t muhakkaktı. Hattâ, bu hesabı ya- lar, İtalyanın böyle bir taarruz gpmasmı hiç:- beklemiyorlardı. Hâ- idiseler gösterdi ki İtalya, harb si - iniri icinde, bu bazit hesabı da yap - amıştır. Ayni hareketin içinde göze çar - pan daha büyük bir hesab hatası da İtalyanın kendi kuvvetini tak - dirde pösterdiği suur noksanıdır. Bu- ön altı milyonluk bir milletin kü- ik ordusu karsısında ric'at eden talya, bu ağır akibetli şuur noksa - anın acılığını çok iyi — hissediyor. | Bay Mussolininin son nutku bu duy- Fımun çok açık ifadesidir. Görülüyor ki artık —dünya akıl, şuur, hesab ve müvazene dünyası olmaktan çıkmıştır; her şeye hâ - im olan sinir ve ihtirastır. * Böyle bir dünya içinde, Türkiye, kıl, hesab, müvazene ve şuura ita- t ezmelı!e ıııedım kıdır dıkkıt ve 5ster: r dün - anın ıçınde şuurlu hâdneleı bek - lemek çok safdilâne olur ve bu - Bkü düoya. Büdedlerini bu ba < medan mütalea etmek en tabit ve ruri bir yoldur. —— Böyle olunca, son günlerde hü - ümet tarafından alınmış olan ted- İbirleri anlamak daha kolay — olur. | Belki bu tedbirleri daha baskaları da takib edebilir. Bunları da iyi an- Jamak için, avni muhakeme yolunu takib etmek kâfi gelecektir. Alman tedbirler, Türkiyeyi her işeye, her nevi ım!vueneııı. şuur - Buz b Üa ati ig hazır tutmaktan ibarettir. Eğer Obu dünyada şuur ve hesab ve müva- zene denilen şeyler elân milletlerin iruhlarında hâkim bir halde bulun- (saydı Türkiyenin böyle tedbirler al- Masına ve daha yenilerini düşün - Mesine hıç ılmvaç kalmııdı Cfınku ga ağte çe YÜTT Dün de seyyar perde ve elektrik pili ihtikârı yapmağa kalkısan 12 kişi zabıta tarafından cürmü meş - hud halinde yakalanmışlardır. İçlerinde iki de tüccar bulunan bu adamların zincirleme suretile ih- tikâr yaptıkları tesbit olunmuştur. Yakalanan ve haklarında taki - bata başlanan muhtekirler şunlardır: Kurzguncukta 32 sayılı evde otu- ran Elyazar, Yenicamide Cilingir ıokıgndı 99 numuılı dükkânda dacı Muiz, C Asma - kandil sokağında 3 sayıda seyyar satıcı Hacik, Ortaköy saktnlerinden Albert. Havuzlu handa kâğad top - tancılığı yapan Nesim, Sirkecide F- büssuud caddesine 25 sayıda Vitali, Tepebasında Mekteb — sokağında Muiz, Galetada Necatibey cadde - sinde Nes'm, Galatada Sehsitvar so- kağında 39 sayıda Kalef, Tepeba - sında Yako, ve Fermeneciler cad - desinde Yorgi adındaki sahıslar. Zabıta bunlar hakkındaki tah - kikata ehemmiyetle devam etmek- tedir. 1 Kahraman askerlere kışlık hetiye Şehrimizde kahraman askerleri - mize kışlık hediye hazırlanması faa- Kyetine hararetle devam edilmek - tedir. Halkın faaliyetinden başka İs- tınbulun tınınmış tüccar ve ma - ları da Kızıl teberrüe baş bul ktadırlar. Dün 12 maruf tüccar Kızılaya 4250 çift yün çorab, 750 yün eldiven, 870 fanilâ teberrü etmişlerdir. Bunlardan Dilberzadeler 1000 yün çorab, 500 yün eldiven, 500 fa- milâ, Nedim Hamarat 250 yün ço - rab, Mihail Çıkvaşelli 1250 yün ço- rab, Celâl Kermen 625 yün çorab, Fahri Birol 625 yün çorab, Saim Baysan 250 yün çorab, Halil Kara- ca 250 yün çorab, 250 yün eldi - ven, Yorgi Erman 150 fanilâ, Ligor Dematidis 100 fanilâ, Macid Deren le muğlak —meselemiz de yoktur. © Su halde bizim kendi evimizde sa- kin sakin oturmamıza mâni bir se- Cibeb bulunmamak lâzım gelir. Hal- buki is böyle değil, dünya — ihtiras “içindedir ve bu ihtiras icinde şa - İsırmıs insanlar vardır. Bunlara kar- Öpt tedbirli olmazsak günün birinde dizlerimizi dövmekten kurtulama - yız. İste. son tedbirlerin manası bu - dur. Bunlar bizi harbe götürmek Şicin alınmıs tedbirler değildir; belki de harbi bizden uzaklaştırmıya ya- İ tyacak seylerdir. Biz harb peşinden kosan bir millet değiliz: fakat, har- bBin de bize yaklasmaması icin ted- Birli. azimli, disiplinli ve müttehid fbir millet olmak İâzım geldizini ç;l Öiyi biliriz. Bu tedbirler bu bilginin ve bu suurun ifadesidir. Bunun için, gecelerimizi karanlıkta — geçirmek, aha iyi günler görmek için zaruri olduğu zaman bu zarwreti çok gü - Ze anlar ve onu tam bir sükünet ve Aitimadla kabul ederiz. Mürakabe komisyonu ışık gizleme eşyasının kâr haddini tesbit etti Perde, istor ve alelümum ziya gizleme eşyası */, 15 ten fazla kârla satılamıyacak Manifatura eşyasında azami kâr haddi */, 25 olarak kararlaştırı di Fat Mürakabe Komisyonu, dün Va. rıca manifatura fiatlarını da tesbit iştir. Yünlü, par u, keten her Ni muavini Ahmed Kınığın riy toplanarak 15/11/940 tarih ve 2/14860 numaralı kararnameye göre, ışık giz- leme işlerinde kullanılacak perdelik, istor ve alelüâmum ziya geçmez renkli kumaşlarla ayni maksad ıçin kullanı- lacak olan kâğıd ve kartonların top- tan kâr haddini azami olarak © 7 ve perakende satışlarda da kâr haddini * 15 olarak tesbit etmiştir. Tayin e- dilen kâr haddi en asgari bir 4âr 0- lup bu gibi eşyanın fazla satılacağı nazarı itibara alınarak kararlaştırıl - muıştır. Komisyon, bugpn de toplana- rak kararnameye dahil olan fener, ceb lâmbası, ampul vesairenin fiat . İlarını tesbit edecektir. xomısyon dünkü toplantısında, ny_ Kahve ve sinemalarda bırçok talebe yakalandı Maarif Müdürlüğü, teşkilâtı ve za- bıta vasıtasile ders saatlerinde sine - ma, kahye ye gazinolara giden talebe- yi sıkı bir şekilde takib etmektedir. Dün de, şehrin muhtelif semtlerin. de sinema, kahvelerde ani kontrollar yapılmış, buralarda görülen bir kı - sım talebenin hüviyetleri tesbi: olun- muştur. Bu telebeler, okul ve disip- lin kurullarınca şiddetle cezalandırı . laceklardır. nevi mensucatın kâr haddi umumi ©- larak 6 25 olarak tesbit edilmiştir. Mürakabe Komisyonünca Hüks mağa- za olarak kabul ve tasdik edilen tica- rethanelerde bu malların azami kâr haddi 9, 50 dir. Bundan başka sattıkları mallarda ihtikâr yapan üç ticarethanenin sa - hibleri de Müddelumumiliğe — teslim edilmiştir. Bunlar Bakırköy İstanbul caddesinde bakkal Yordan, Kocamus- tafapaşada Berberşefik sokağında 7 numarada bakkal Mano Gaşçı, Nişan. taşında Valikonağı caddesinde 89 nu. marada oduncu ve kömürcü Mihal oğ- hu Yurda.ndn- İki sene sınıfta kalanların Maarif Vekilliği, alâkadarlara yeni bir emir göndererek, üstüste iki yil ayni sınıfta kalıp da üçüncü yıl gene hususi bir okula devam etmek isti - yenlerden askerlik çağına girmiş o - lanların talebelikten dolayı tecil e- dilemiy ştir. Vekillik, askerlik şubeleri tarafından taleb vâ- ki oldukça buna göre muamele yapil. masını emretmiştir. «Herkesin bir manisi vardır. Gazetelerin de var. Meselâ, «Son Posta» nin A muhabiri, ikide bir diline dolamıştır: — Hususi arabalara benzin verilmiyecek, hususi arabala - Tın benzini tahdid edilecek.. Ve.. nihayet, dün haber veri - yor: — Hususi arabalar seyrüse - ferden menedilecek! Nanemolla ile bu bahsi ko - nuşuyorduk da: — A.. iki gözüm hususi oto - mobili olanlar bunu — ekseriya keyif ve zevk için değil, bir ih- tiyaç için kullanırlar. Her halde daha «tahdid», «tahdidi tahdid» merhaleleri varken topu topu İSTER iİNAN iSTER İNANMA ! İki tiyatro artisti arasında müessif bir hâdise İki tiyatro san'atkâri arasında vu- kua gelen bir hâdise Beyoğlu Adliye- sine intikal etmiştir. Hâdise şudur: Raşid Rıza tiyatrosu arüstlerinden Hayatla san'atkâr Halide Pişkin ara- sında bir münakaşa iştir. Bunu - Sözün kısası Dünyada ne Akıllılar var! tTada sırada ve ekıerly—ğ E. Ekrem Talu A' yük teahhürlerle gelen * rupa gazeteleri, hele son da ele alınmaz oldu. İçlerinde "t' nacak bir makale bulunmadığ! ıî okunmağa birazıcık — değeri o__ harb havadisleri de en az on gör lük, bayatlamış, ehemmiyet V€ susiyetini kaybetmiş şeylerdir. — < Bundan dolayı, elime bu öt lerden biri geçti mi, ilânlara :h' gezdirmeyi metni okumaktan d ga faydah ve daha eğlenceli buluy rum, Geçenlerde, — İsviçrede, Aü dilile çıkan bir gazetede M' şöyle bir ilâna rastgeldim: bir «Kibar ve mazbut alılâl:îı“” bay, ahbab olmak ve mümkü __. bir arada oturmak üzere, ınıd den veyahud ki karaciğerinden hatsız bir zat ile tımşmak 8““1 | dadır. Bu şartları haiz kimsel n& lân . b posta k tubla müracaatları..» ’ Bıtdenhue bu ilân garibime Fi | . Ona hu mana veremedim. n lara müptelâ da kendine bir Üi ortağı mı arıyor? Olur al Ayni Tje de giriftar insanların bazan |" betl aradıkları bilâhare Halidenin eşi Vedad haber alınca hiddete kapılmış, doğruca Ha- yatın Taksimdeki evine gitmiştir. A- ralarında şiddetli bir kavxı çıkmış ve Vedad iddiaya göre o sırada yemek yemekle meşgul bulunan Hayatın Ö- nündeki sofra bıçağını kaparak, genç kad Ü etmiş ve f te bu- lunmuştur.— Bu sırada evde Hayatın elbiselerini diken terzi Janet araya girerek, Vedadın elindeki bıçağı al - miş ve her ikisini de teskin etmiştir. Vedad, Beyoglu 3 üncü sulh ceza mahk pil dur nda aleyhindeki ıddıayı reddetmiştir. An- cak, mahkeme neticede —suçu sabit bulmuş ve Vedadı 3 gün müddetle hapse mahküm ederek cezasını tecil etmiştir. 24 saatin kazaları ve yaralama vak'aları Nişantaşında oturan Sabihâa adında bir genç kiz, dün Harbiye caddesin - den geçerken, vatman Fuadın idare- sindeki 571 sayılı tramvayın çarpma. sle başından yaralanmıştir. Kazazede kız, tedavi altına alınmış, vatman yakalanmıştır. Hocapaşada oturan Murad adında biri de, dün Sirkeci caddesinden ge - çerken, Polonya sefaretine aid otomo- bilin sadmesine uğrıyarak vücudünün muhtelif yerlerinden ağır surette ya- N ralanmıştır. 1000-1500 arasındaki hususi ara- baya külliyen benzin verme - meyi hükümet düşünmez.> Yukarı aynen aldığımız yazı, sahibi yeni otomobil almış bir gazetede çıkmıştır. İşin tuhaf ta- rafı, yazıyı yazan da bizzat oto - mobilin sahibi olan zattır. «Son Postay ilk defa olarak, hususi o- g” bill .» ; (4 KN ğini bir buçuk ay evvel l:i;er verdi. Bu haber teeyyüd etmiş bulu nuyor. Husust arabaların mene - dil i bir gün lesidir. Bu - nâ rağmen yukarıdaki — yazının bize isnad ettiği maninin biz, bizden çok yazı muharririne aid olduğuna inamyoruz. Fakat ey o- İSTER İNAN iSTER İNANMA! kuyucu sen buna: €© Beyoğlunda oturan Mazhar'a- dında biri evvelki gece Çağlıyan ga - zinosunda otururken bir ara, cebin- hakikati, gün gibi gözlerime oldu.. kafama dazık dedi. Birbirlerinde hastalığın seyrini, lâtlarmı takib, muhtelif ilâçların sirini tetkik ederek teselli ve bulurlar, Lâkin birazıcık düşününce, Mide ve karaciğer hıtlll'j bilhassa aksi, titiz, — geçimsiz dit merdümgiriz olduklarını hınrl:f Sonra gene hatırladım ki, M bu harbde bitaraflığını W etmekle beraber, yiyecak m»v dan sıkıntıdadır; darlık çek dir. Ondı. kaç vakittir, ıekm u teyağ ve şeker gibi şeyler, çi veakn ile ve dirhem dirhem d;ğ y İrvor. Bunlar ise karaciğer vt hastalığı çekenlere muziır Ve saktır. " İşte, kibar (!) ve mazbut 'h'u; h (!) bay cenabları öyle birsin Tıyor ki, onunla ah'l'mbhg'ı ileriyt T4 türüp, seker, vağ ve ekmek V' larını biçimle elinden aldıktan "g ra, onlardan kendi sapsıglnm T Gördünüz mü açıkgözü? Meğer dünyada ne akynvı"' miş ta, biz bilmiyormuşuz! $ İhtikâr yapan 15 bakk" | Belediye İktısad Müdürlüğü V | tişleri dün Üsküdar mınta aık' yaptıkları bir teftişte, 15 hııkkf“w/_ at Mürakabe Kaomisyonu deki tabancasını kar ğü başla. ndıştir., Bu esnada tabanca birdenbire ateş almış, çıkan kurşun karşı masada oturmakta olan, Mehmed Fikret a - dında bir gence isabet ederek, kolun- dan yaralanmasına sebebiyet vermiş- tir. Yaralı tedavi altına alınmış, Maz. har yakalanarak hakkında takibata başlanmıştır. €© Feshane fabrikasında çalışan Cemille, ayni yerde amele Zülfikar dün bir iş meselesinden dolayı bir - birlerile kavga etmişler, bu esnada Cemil bıçakla Zülfikarı yücudünün muhtelif yerlerinden ağır surette ya- ralamıştır. Yaralı tedavi edilmek ü - zere Balat hastanesine xaldırılmış, ciğezini ve karaciğerciğezini ;Ş neleri meydana çıkardı! W | ymıyan fiatlarla satış ve şığ ettirsin. E. Elcem /Co” ihtikâr yaptıklarını tesbit etimi İhtikâr suçluları adliyeye teslif — miştir. - ; Hukukçuların çnYİ gj" 23 İkinciteşrin Cumartesi gül tanışma çayı yıpılıc:ıknr/.gaİ 'Mevladü şerif,, Esbak Asir Müutasarrıfı VE ya* mandanı merhum Rifat (PBP’ İ remi ve Toprak mahsulleri Of mum Müdür Muavini Şakir Rifâ rali ile Sazmaş Şirketi başmi” Hâmit Rifat Turalinin anneler' , tor Kemal — Somer ve Buür? Tanrıöverin — kayınvalideleri -Si «Bon Posta,nin edebi romanı; 9 Nesrin, sert bir hareketle tele - fonu kapadı. — Müstakbel damadın mül edilmez bir insan oldu anne. Düğünden birkaç gün evyel yeni yeni huylarını meydana çıkarıyor. Sesini işitsen şaşardın. Adetâ onu tanıyamadım. Ö ne soğukluk! Ne lâkaydhk! Mükemmel bir komedi oynuyor. Bir çeyrek sonra gelecek... Ön beş dakika bazan ne kadar uzun bir zaman oluyor değil mi anne? Sa- bırsızlığımı gidermek için ona karşı nasıl bir tavır takmacağımı karar- lJaştırayım barı. Sen ne dersin? Kav- grı mı ıdeyım, ynkıı yıımnpk bir taham- da hiçbir nm—lııllnhuıb-wn- Aşkla Oynonmoı! Nakleden: Muazzez Tahs'n Berkand Mediha hanım bir saniye düşün- dü, gözlerini hafifçe yumarak kızı- na baktı ve mana dolu bir sesle ce- vab verdi: — Ben senin yerinde olsam ona karşı bilâkis daha samimi davranır- dım. Hattâ... — Anladım anne, nerede ise Se- Hmin boynuna sarıl diyeceksin. Ha- yır şekerim, bu nasihat'ni maalesef kabul edemem. Gururumu - alçalt- mak için bir sebeb görmüyorum. Geçen. vak'a nedir? — Beyefendiye karşı biraz sert sözler söyledim. İste bu kadar. Bu meselevi bu kadar dallandırıp budaklandıracak sebeb görmüyorum, Selimin yaptığı uka- Kâlıktan lıuhı bir şey değil. Nesrin tahammül edilemiye- cek kadar mağrur ve hırçınsın yav- rum, nişanlınla hergün bir çıkarıyorsun. — Olabilir, fakat o bu meseleleri her zaman güler yüzle kabul edi- yordu. — Tahammülün de bir hududu var. Medıhı hanım İ:ızımn büsbütün sinirlendiğini ve i l olan dargınlık yüzünden kcndıne hâkim olamıyacak kadar muhakemesini kaybettiğini anladığından fazla ses çıkarmamağı münasib gördü. EFsa-| 4 sen Nesrin de münakaşayı uzatmak istemediğini anlatmak için odasına girmiş, piyanosunun başına — otur- mustu. Evvelâ yavaslan başlıyarak gitgide vahşileşen bir vals havası ortalığı doldurdu. Bu, Sopenin bir valsı idi ve genç kız. nisanlısile ara- larında geçea kavganın intikamını almak istiyormuş gibi sert ve sinircli darbelerle piyanoyu titretiyordu. .. Mediha banım, kızımnin asabiyes tile tezad teşkil eden bir sükünetle eline örgüsünü ahp masanm başma oturdu. Dudaklarında tatlı bir te- mesele * |sızlığı Mediha hanıma da 60 kazak, Nuri Teren 60 kazak te- carih yakalanarak hakkında takiba -| Na (hanım efendinin) bizim ki ne top ne | berrü Slerdik Ç / ta zz yi hakkında gözümüz yoktur. Kimse ni S bi şektie a ğ:rîı: Burh'a a __t.tmfn;l:n geçen bu ufaktefek — dargımlıkların onların aralarındaki aşkı söndürmek şöyle dursun, bilâkis körüklediğini biliyordu. Fakat, Nesrinin şimarık- lıklarını her zaman hoş gören Seli'a bu defa niçin ısrar ediyor, evlen- melerine birkaç gün kala neden meydana çıkıyordu? Dakikalar geçtikçe kızının sabır- ı sirayet etmege baulamışlı Artık Salimin ve sabahtanberi evin için- de esen bu fırtıranın sona ermesini istiyordu. Delikanlının bu defa her nedense meseleyi lüzumurndan faz- la bir ciddiyetle kabul ettiğini his- setmişti, Sokak kapısının kapandığını du- yar duymaz alelâcele yerinden fır- ladı, odasına girdi, iki nişanlmın birbirlerini — yalnızca * görmelerinin münasib olacağını düsşünüyordu. Bu gibi vaziyetlerde hariçten gelebile- cek iyi veya kötü bir müdahâlenin faydadan ziyade zararı dokunaca- böyle inadcı ve sinirli bir çehre ile|” Cumartesi günü saat on üçt? da Teşvikiye camisine olunur. Evlâdarı ve TAKVİMİ/| bessüm yıtdı. İki nişanlı ıvaındı ğı şüphesizdi. 4 Y İkinciteşrin gi Kumi goe 22 A!l’" ı İ.kuıî:;ılı Rosini sens ).ı" T 194) İpz | CUMA GUÜNEŞ sTo yevval v | 56 a| daA Öğzle krsc | Akışan L 9. |D. | 9 |D |V. K AO O — E,İ 21858 İdö) 18 | —

Bu sayıdan diğer sayfalar: