21 Kasım 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

21 Kasım 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LASKERLİK BAHİSLERİ J Harblerde orduların iaşes I i | meselesinin oynadığı rol ulda çıkan almanca Tür - Post gazetesinde geçenle Yazı gördüm, Başlığı takri - i kari den mii » idi. Pek tabi el ula okudum ve düşündüm ki bu- İli Ayazma mevzu edineyim. Çün- İl gz ordusunun meden müva bk Oüğunun bir sirrmi gösteriyordu. Mayayı azıya, göre, Alman Meiyakyetlerinin mez ann f isşesi için lâzım olan her iğ pan damia ve her yerde ta - bilmesidir. «Eğer o daya - iz #inek, karışık © konserveler, spin, Sdilmiş sebzeler, vitamin - İyi AN ve hayvan yem konserve- be ği, Yerde a, wa idis ve bunlar orduyu Al, dım adım takib etmese Mövagşıman okıtalarnın © büyük wp, ekiyetleri mümkün olamaz m İçin muayyen bir sisteme askeri » mika İlşe ambarlarından muhte- hel “iş urulmuş o müteaddid ia; ün 6 geniş Alman askeri bil » büyü ik Fransa savaşı esnasın ine için 5000 yük oto - Almanlar tarafından kul pp, man askeri muvaffakiyetle - iy Baki sebeblerini anlamak için eta, Madi başka inse Stomobilleri o mu Bü yordu ki, kı'alarda he a» ürek Pişirmek imkânı hi “ a aşçılanna sah» z Pişirmeği öğretmek tarafa yemek pişirme öğ- vetleri gönderilmişti. * düşiyan trenlere de birer ARonile, uzun tren yolcu - kes : leri ve im- t, lezzetli yemek ve- İç , Sin talimli aşçılar ve me- #9 fik oluhuyardu. Ayni ze- e ve Asyonlardat askere sıcak kin, sicak “yemek tevzi etmek ten hazırlamak için Kızıl - Diğ, eti ile anlaşılmıştı» v4 1Org etten Almanyada kuru eş an imşesir adlı bir ce i *rin seferde ihşe tarz ve Möinge trakkisine çalışmaktadır. yle şt #vni zamanda halkın ia- ay mesaide de bulun- in le Vi voksulluk ve sefalet içinde kpek, rdu manen ve madde - 74 dr iyi hazırlanmış ve tec- iş 7 olursa olsun ondan bü- “e büyük bir hayır be * mü icinel ve umumi izi Üzere, ordunun *r türlü ikmal işlerine bi- *ptde ehemmiyet verdikle- ân harbiyelerile levazım W muazzam ve esaslı işi kk pe yp öbendin kudretile kura - Aşil — İntizamile işletecek tn key tredinler, Şönil hal Acı tecrübeler Na Nİ k itibrile bizlerin bu dedi bir ehemmiyet ver- eden fedakârlıkları gekinmemekliğimiz 8 emetlerde hareket edeme *| min hareket caddesi üzerin -| retle dol - k bu ş İ | orduların ihtiyaçlarına gö-|Bir Alman seyyar mutfağı faaliyette | “M1 şe “ğer hergün memleket da- | icab eder ve bunun böyle olduğuna| ne askerin aç kalınası ve bakılama-| şüphe yoktur. Hatıramızı 28 yıl evvelki Balkan harbine kadar geriye vurursak gö - İe idame edilemezdi. El-| yürüz ki, sark Osmanlı ordusunun di zatında İ2 şer bin kisiden mü - 22 inciteşrin Kırkkilise - Edirne meydan muharebesini kaybetmesi törlü sebeblerinin başında aske- pe nin NÜN olam hatırlamak, bü -/rin harbde inşesi için hiç bir terti - Jurlardı. bat alınmamış olması gelir. Bu mey- dan muharebesinde 22 Birinciteşrin İ günü Bulgarların yalnız 4 piyade ve bir süvari tümenine taarruz için şark ordusunun tamam İ3 piyade ve bir süvari tümeni ileri hareket et- İ törülmişti. Bu suretle piyadece, top « çuca ve sövarice sayı tefevvükü biz de idi, Meydan muharebesi devam İ ettikçe de birim tnraftan hergün ta- İze kuvvetler gelerek muharebeye gi- rebileceklerdi. Elhasıl tâbiye vazi - rk ordusuna müssid idi. Fakat i ndenberi zaten imşesiz Oolan Tevkifhanede yapılan ani araşlırma Evvelki gün İstanbul ceza ve tev- kif evinde yapılan ari bir arama €s- nasında buzı mahkümların üzerin - den bir takım uygunsuz ve bapis - haneye girmesi memnu eşya ile bir- likte bir miktar eroin zahur etmiş- tir. Yapılan daimi aramalara rağ - men &nk mahkömların bu çekilde kaçamak yapabilmeleri ve bunları saklıyabilmeleri alâkadarları icab eden tedbirleri almıya sevketmiş - tir. Esasen tevkifhanede son za - malarda mevkuf ve mahküm a - dedi. artrı bulunduğundan, a2 mahkömlardan bir kısmı dün Üs - pakledilmiş - küdar hapishanesine lerdir, Romanyadan kâfi miktarda petrol gelecek Romanyada petrol temini için te - maslarda bulunan petrol Limited şir. keti müdürü Sedad o Ziyanm, önü - mündeki Sah günü şehrimize avdet e. deceği haber alınmıştır. Bu temaslar neticesinde Romanya - İdan kâfi miktarda petrol bermin edile. bileceği anlaşılmaktadır. Aşkla O Oynanmaz! Nakleden iin gelmiyor? “e Kim bilir, m yanındadır simdi, © başbaşa mes'ud oluyor *. 0 da annesinin bir t Şan ayrılmak üzeredi ege Uzaklarda olacağız. len sonra genç kır ye- Bnnesine (o yaklaştı. nlanmıstı, e ulâde bir seyahat ya» #1 Trenler, vapurlar, 0- | Hattâ belki teyr * Yükseklerde, gökler bı nir, tevkalâde bir zevk! bilir enini keserek havular- Bali, kalmak, başınızın NE » ayaklarınızın ak) Maazzez Tahs'n Berkand nizleri hissetmek ve bu büyük he- yecanı Selimle bermber duymak! A- çaba o da bunları hissediyor mu anne) | Şüphesiz... ruhlu bir gönçtür — Sen ne iyi bir kaynanasın! Her zaman damadının tarafını ili zam ediyormun. Halbuki o bazan pek fena bir adam... — Ya sen? — Ban her zaman fenayım: bu- ra etrafımdakiler alıştılar artık Fakat o insan Üzmesini benden iyi biliyor. Bak hâlâ gelmedi. Öne bu- sün satın aldığım seyleri ve gelen hediyeleri gösterecektim. Onu bek- İerken bari kutulan buraya getire. Selim çok ince NAZAN Emekli General H. Emir Erkilet «Son Posta» nın askeri muharriri serim ererrerrersesrmearnemeen senses erene «asker 22 Birinciteşrin sabahı yemek yemeden hareket etmişti; bütün gün zahmetli bir yürüyüşe ve muharebe temaslarına rağmen dahi akşam, ge ne ona bir şey verilememişti, Ekse - isi üzerindeki peksimedi de çoktan yemişti. Bu sebeble karanlık basar - ken aç nefercikler de, biraz yiyecek bulmak ihtiyaç ve zaruretile cepheyi terke ve gerideki köylerde birikme- ğe başlamışlardı. İşte 22 Birineitep İrin 1912 Karkkilise - Edi | dan muharebesini, Osmanlı impara- İ torlağu bu süretle kaybetmişti, daha nice muharebeler ve ülkeler kaybettik, Meselâ geçen Büyük Harbde Kaf « kas cephesi denilen şimal doğu cep- helerimizdeki rie'ar ve mağlübiyet - lerin baş sebebi askerin aç ve sefil kalmasında aramak pek doğru olur. Çünkü açlık orduyu aleddevam has- talık, ölüm ve firar zayintina uğrat-| Filistin cephesindeki ordula - bozgunluklarının anasını ge- İnşesizlik yüzünden rimizın ic İması teşkil eder. Cünkü açlık yö -| zünden asker cepheyi bırakıp mem- leketine kaçıyordu. Bu suretle, had- İrekkeb olmaları icab eden piyade İtömenleri bin beser yüz kisiye in - İmişlerdi. Bu derecede zayıflıyan Hö- menler de şüphe yok ki, mağlüb ©- z İstiklâl mubarebesinde iaşe işleri! mumiyetle iyi tanzim elunabildi -| i ğinden orduda hastalık, ölüm ve fi-| İrar vak'afarı asgari hadlere inmiş ve bu yüzden muzaffer olunmuştu. Bu İpek muhtasar malömat ve t İbarbde, bilhasem bareket ve barblerinde ordunun inşesi işinin büyük ehemmiyetini gösterir. Sefer- İber bir ordunun harbde ve bilhassa İ hareket halinde insesi, harış zamanı kıslalarda il et eden kıtaların iş- İşesinden tamamile başka türlü gark Jar dahilinde esreyan eder ve biatile çok daha güç ve muğlâktır, Siyah kâğıd ihtikârının ilk nümünesi Kabatı IZ sayılı evde otu İdün etnniyet müdürlüğüne müra -| l t i eaat ederek ısıl keleme talimatnamsei mucibince, ©- vine siyah kâğıd perde almak üzere müracaat ettiği bir satıcının kendi » sinden beher kâğıd için 7 kuruş i- tediğini ve bu satışta ihtikâr oldu- ğunu söylemiştir. Bu iddia ve müracaat kurşsında kem komitesi geçenlerd Ari- | arasında bir tasnif vi derhal harekete geçen zab: fin kâğıd satın almak istediği sey - yar satıcıyı bulmuş, bu adam da sözü geçen köğdları oTahtakalede, musevi bir töccardan toptan hona - bile tanesini 6 kuruştan aldığım be- yan etmiştir. Seyyar satıcının gösterdiği ad - rese gidilerek bu tüccar o bulunmuş ve keyfiyet kendisinden sorulmuş- tur. Bu tüccar 17 Haziranda İtalya - dan kırk balye getirdiği bu kâğd- ları dört kurusa malettiğ'ni söyli - İyerek yaptığı satısın normal fiatla|- olduğunu iddin etmiştir. Zabıta, bu husustaki tetkiklerine ehemmiyetle devam etmektedir. Genç kız, annesinin (cevabini beklemeden koşa koşa odasına gül israftan paketleri çıkarıyor, taraftan da, açık kapının arka- #indan annesile konuşmakta devam ediyordu. — Her şeyden evvel senin hedi- yeni, şu muhteşem seyahat çanta-İr sını çıkanyorum. Selim kim bilir ne idenin yolladık! esini. Kâfir kızlı muza gidecek hediyeyi ne iyi keş- fetmişler! Artik anneleri memnun etmek için durmadan resim çeker yollarız. Hulkinin gönderdiği saat İle mükemmel bir biblo... Ya terzi- İden gelen şu nefis manto ile şapka-| ya ne buyuruyorsunuz? Eserpım bu takıma pek yaraşacak... manlarda yeşil renge bayılıyorum. | Galiba ümid teni de ondan... l İste simdi mi elime aldım. Minimini bir Rrovning tabancam,.. Sen ne dersen de, Se- lim ikimizin de yanımıza birer ta- banca almamızı İstiyor, ne olur ne kan şu serbest profesyonel güreş yin, onlar da organiza manın çıkar tek bir yolu Memleketin neresinde “olursa olsun profesyonel güreş islerini h'ç tered- düde düşmeden, şunun bunun gö- gelen pehlivanların di mukabil haklarını verip ortada ka- maçları seyrettim. hakemin halkın gürültüsü maçı düdükle değil, koşa koşa sahadan çıkıp - yan ha - kemlere değil - kenarda duranlara -İzim bir kabahat addedilmektedir. klanı Kürerkna ve mas |vami öneduktân enne, fetbal çayı ati gelmedi bir oyuncağı | leme Nesrin. bir nişanlı İ âsık olursa olsun, izzetinefis sahibi bir adamdır. olınaz. seyahatte İnsanın kendini | m. SPO Sporumuzda iki mühim derd Profesyonel güreşler ve hakem derdi Artık hakikaten ipliği pazara çi- i—- lerine bir şekil bulmak lâzımdır. > Bir iki organizatör namdar peh - Bivanlar arasmda güya bir müsa - baka tertib ederler. Afişlere, el ilân- İnrma şu veya bu şekilde yapılan bir takım reklâmlara bakarak kal - kıp gidersi: Efendim yağmur yağdı böyle ol- du der gibi, ahastalandılar, sen da- kikada telgraf aldık, gelemiyecek «| ler! Zahmetinize teşekkür size başka pehlivanlar onları seyredersiniz!..» ederiz, hazırladık, Hoppala!. İşini & bıra- kıp: «Şu babadan miras, güreşi gö- reyimi» diyorsunuz ve böyle garib bir hâdise ile karşı karşıya kalıyor- sunuz. Bu artık bir değil, yüz değil, bin eğil... Zaten mahiyeti malâm olan ku İşten gel de biraz daha soğuma, Bu hikâyenin bir tarafı , Şu halde şimdi bir de Organizatörlerle Ynlar da pehlivanlardan rden İki tarafı dn böylece dinle onra şa hakikatle karşı karsva ka İryoruz. $u halde, güreşe karsı #2v- gi ve merakı olduğu len seyircileri kabahatli bulmak 1â- in stada ge - m değil mi? Artık tahammülü asan bu curcu- vardır: öndeki yasa bakmadan doğrudan! | doğraya Halkevlerine bırakmalıdır. üstüste leri tere Er meydanında altalta, cak kâr da Kızılayın kamizna ya- ırmahdır. Bu işin başka çıkar yolunu gör - müyoruz, Hakem derdi Dahilde ve hariçte birçok futbol Hiç bir yerde üzerine elile kestiğini, ma girmeden kenardan düdük ça- larak haftaym olduğunu ilân etti - ğini ne duydum, ne gördüm. Bu haftnki Galatasaray - Vefa I maçının ilk devresi bu garib şekilde İ bitti Futbol federasyonu yüksek ha - 1 — Beynelmilel hakemlerimiz. 2 — Birinci sınıf hakemler, 3 — İkinci srnıf hakemler. 4 — Namzedler, Milli hakemlerimizin hatıraları - vesinin üzerinden henüz kırk sekiz saat bile geçmedi. İkinci sınıf namzedlere artık ve sözümüz yok- Hakem işlerinin ve hakem der. | icinden cıkaca- ? Doğrusu merak edilecek bir tir. Ürer Resin olması icab ettiğini ileri sürüyor, — Fakat tabancayı kullanma; bilmedikten sonra ne işe yarar? ilmedikten sonra mı? Sen öyle zannet benim korkak anneci- ğim, kızın çoktan bunu talim etti Hem kimden biliyor musun? Bizzat Anlaşılan — Selimin işanhsında, İniyeti bozuk, beni vahşi hayvanların sına götürecek. Fakat ne işitiyorum? Odamın sa- onu çalıyor anne; Selim niçin abu? surat etmekte devam «- Hâl diyor galiba. — Gülünç bir şey bu..: Sebebini mutlaka anlamalıyım. Kıpnın i adımlarla telefo: doğru. yürüdüğünü gören Mediha Son ze-|hanım telâşlandı. — Rica ederim, bu sabahki gibi irlenip münasebetsiz sözler söy- ne kadar Malüm., malöm dinlereyiorsun — Hiç söz kı izi dirle- | görüşüyoruz İle bir ceken da bankadan alıverenm, | e hakemler b. Meraklı geldi: — Ziyaretleri sıklaştırdın raklı, — Merak ettim, ziyaretlerim yü- İzünden rahatsız mı oluyorsun? — Böyle bir şey demedim. — Benim bir mütekeid dostum var, Birkaç aydanberi görememiş- tim... — Birkaç aydanberi göremem! İn, ne olduğunu merak ettin, pi pandıras buraya geldin... Gazeteye «Gaib aranıyorr başlıklı bir ilân vereceksin. Bunun için de benim tavassutumu istiyorsun değil mi? — Ben meraklıyım amma, sen de sabırsızsın, lâfı yanda kesme de tamamlıyayım. — Tamamla bakalım. Bir mü- tekaid dostun dı. Birkaç aydan-| beri görememiştin. — Evet, geçen gün köprü üstün- de tesadüf ettim, — Gözün aydın... «Geçen gün tesadüf edince merakın zail olmuş- tar, — Merakım zail olmadı, bilâkis arttı, — Ya, hasta mıymış? — Hayır canım, şuradan bura dan konustek, Bir mütekaid neler-| den bahseder kit... — Nelerden hahsedecek?.. Bah- çeve pırasa ektiğinden, mahallesine uygunsuz kimseler taşınmış o oldu- fundan, daha sayayım mı? — Bunlardan daha mühimmi var... Üç aylıklar, — Fvet, unutmuştum. İ — Üç aylıklardan bahsetti, He- Me - dedi. — Bankadan mı alacakmız? — Emlâk Bankasına kırdırmıştı Meral ettim. — Neye merak ettir mil “nda narava İl tur. Emlâk Bankası da cür“ bir faiz Maaş kırdıranlar — Öyle amma benim bu mütes kaid dostum bundan belki dört belki beş, belki altı... Kâfi... Altıdan sonra yedi, yediden sonra sekiz, sekizden #08 ra dokuz... Rakamlar birbiri ardın ca siralanı Sen sabırsızlandıkça ben mes vaktan çatlıyacağım... İşte bu dos tum; belki altı, belki yedi sene ey- vel, üç aylığı miktarında paraya ib- tiyacı olunca cüzdanı elinde banka ya gitmiş, üç aylığını kırdırmıştı. — Sonradan ödemiştir. — İşte bünu merak ettim ya, ö- dememiş, o zaman bu zaman, her üç ayda bir maaşını bankadan ali- yormus Yani ber liğini dine g den mvnmele yaptırıyor, faizini ves riyormne. 2 — Bu senin mütekeid dostun hes sabını bilmiyen bir kimse olan ge rek, — Olabilir amma, benim mütes kaid dostum, bu tarzda mans alan yeyöne insan değil, İstanbulda bus İsnan mütekaidlerin, dulların, ye İtimlerin sayısı eğer on binse dokuz bin dokuz yüzü benim © mütekid dostlumla ayni halde imişler, Mes rak ettim, — Gene merak?... — Nasıl merak etmem... Hay di bunlar hesablarını o bilmiyorlar, diyelim, bu bankayı idare edenler onlera kolaylık o göstermeli değil mi? Her üç aydan Üç ava faiz alır ken, resülmalden de yüzd üç, beş bir miktar kesip onları borçtan kur tarsalar olmaz mı? rfid rmürlerinde bir kere, bir üç aylıklarını #yans olarak almıs olan mütekaidler, dul! timler ölün- ğ ceye kadar faiz mi ödiyecekler? mukabilinde bu isi yapıyor. TT Bunları biliyo Hükümdara arkasını çevirip çalgı çalanla, Fransa müs - temlekele- rinden Nigeria- nin sultanı, ye - mek yerken mw- siki dinlemek » ten hoşlanır. Ye meği tek başına ği yer, Çalarlar e ve şarkı osöyliyenler ona ar - kalarını dönmüş bir vaziyette otu- rarlat. Çünkü sultan yemek yerken ona bakmak ük cezayı müstel - # Kız'ar erkeklerden çabuk | yüzmek öğrenirler Amerikada, plâj ve yüzme vuzları şirke- in neşrettiği istatistikte, İxenç © kızların, * genç erkeklere nisbetle yarı zamanda yüzmek öğ- tendikleri yazılıdır. a Bir kahve kaşığ'ında kaç tam'a su vardır? Bir kahve ka- sığının kaç dam- İn su istiab etti- Bini tahmin © dersiniz?.. Siz düşünmeden biz söy- Tiyelim. Orta boyda kahve kaşığı o- tuz iki damla su istinb eder. ni? Selim bey orada yok mu? E- misiniz? Nesrin hanım konusu- sor. Evet. Selim beyin nerede oldu- unu lütfen hanimefendiden soru- yuz, bekliyorum. AAbizenin ağzımı elile kapayarak zenç b annesiz bitab etti: — Onun evde olduğuna eminim. Dadısının sesindeki tereddüd bunu isbata kâfi idi. Mutlaka Selim tem- bih etmiştir. Fakat cevab gecikiyor, telefon salonun yanındaki koridor- da olduğu halde beni bekletiyorlar — Sinirlenme Nesrin: Selim bey belki yola çıkmıştır. Halide hanım da odanna çekilmiştir. — Bunların hepsi sizin tahminle- riniz. Ben kat'i bir haber istiyorum. Asabileşmeğe hakkım var anne, görmüyor musunuz kaç dakikadan- beri bekliyorum. Allo! Evet, Selim beyin eve geldiğini görmemiştiniz öyle mi? Ziyamı yok. Simdi kendi- sine telefoni 'İmesini rica ediniz. Nasıl, misafiri mi var? Rahalmiz e- demez misiniz). Kendisine Nesrin hanımın mühim bir sey icin kendi. alkriidikndein gul müdür? Arlamıs | bi Tlemet İu'üri rmu idiniz ? | M stakbel “Uzun boy, şamp'ya.u Amerikalı Rober Waldov on yedi yaşında iken boyu iki buçuk Ometve idi. Deoktorler Ro- berin daha uzaya- cağını ve boyunun asgari iki ometre seksen santim olacağını söylemek tedirler, Boyu gayri tabii olan bu çocuk birçok doktorlar tarafından omua- yene edilmiştir. e Doktorlar onun tamüsuhba ve pek zeki o ölduğunu söylemektedirler. Uzun o boylular zeki olmaz derler amma, boy uzun luğumun haddi tecavüz edenler için bu düşünce, varid olmasa gerek, » Patates hilesi Aberden ismin- ir Amerikalı kalınca, para kazanmak için ga zetelere şöyle bir ilân vw or: «Bana en iri pa- tates gönderene 100 dolar verece- ğim.» İlân gazetelerde çıktıktan bir hafta sonra Aberden vâdettiği mü- kâfatı en büyük patatesi göndermiş olana veriyor. Fakat bu işde asıl kendisi kazanmış oluyor. Çünkü gönderilen yüz binlerce patatesi satıyor. yorum. Çabuk kendi haber ve- rin, eğer telefona gelmezse hemen bir otemobile atlayıp oraya gidece- Zim. . — Ne oluyorsun Nesrin? Selim bey belki de pek meşguldür, yarın görüşürsünüz. — Rica ederim anne, bir muam- ma şekline giren bu meseleyi anla mağa kalkışma! Eğer Selim on da- kikaya kadar buraya gelmezse ben gideceğim. Artık bu dargınlık #ona ermelidir, içim sıkılıyor. Ma- demki sen beni haksız buluyorsun o halde bu isranma, barışmak İste- diğime şaşmamalısın. — Alle, evet benim. ne oldu sana Selim? o Mektubumu alınadın mı? O halde niçin gelme- din? Sesin bir acayib çıkıyor. Dar- gın mısın? Seni bekliyorum, hemen gel... Hayır mı? O halde ben gele- yim. İstemiyor musun? İçimi sıki- yprsun Selim, doğru dürüst konuş” sara, muammadan, esrarensiz ta- vırlardan hoslanmadığımı bilirsin... Çok sükür karar verebildir. Bekli- yorum. Arkası rar)

Bu sayıdan diğer sayfalar: