2 Sayfa SON POSTA Hergün Avrupadaki Diplomasi Faaliyetinin hedefi Nedir ? ha Yazan: Muhittin Birgen «£ Resimli Makale: E İspanyol sözleri — Açılmıyan kapı yoktur, anahtarmi bulmak şartile, ( fi 1 inci ) Bir rivayete göre, bu di k lar, gidip gelmeler, orada ve burada tekrar buluşmalar, hep Almanyanın, muhtelif menfaatleri telif bakımımndan uğradığı müşkülâ- tın eseridir. Diğer bir rivayete göre de, bu görüşmeler ve gidip gelme - ler, esaslı bir Avrupa nizamı vücu- de getirebilmek — için sarfedilmesi “Bükülmeyen kol yoktur, gayıf za. k şartile, VP LT F T D TT Z Sözün kısa'ğf Kasablar ve Fatura meselesi E. Ekrem Talü reffüü üzerine, fiali&” | rakabe komisyonu, badena Tj ha satışlarınde perakendeci lara toptancılar tarafından C, *ER n ve P L A ğ bu faturalar:, istiyen mi termelerini karar altına Kimsenin hatırı kalmasın bu tedbirde Ben kendi hW? tatbik kabiliyeti ve ciddiyet medim. Ve böyle tedbirler * olmaktan ziyade gülünç © zaruri olan dikkat ve ihti ta- bil bir neticesidir. Acaba bu iki ti- vayetin hangisi doğru? Sıkı bir ke- tumiyet içinde ve esrar perdesi ar - kasında cereyan — eden hâdiselerin hakikatını anlamak için yazı masası 5 TERLER İ y kta fayda yoktur. Kısa bir müddet daha sab- A VS | B Balrd, Ğ nnlıy.c. ö gız. Bu konuşmalar, müsbet bir ne- ticeye varacaksa bunu pek yakında göreceğiz. Eğer netice menfi ise o- nu da anlamakta gecikecek değiliz. Bugünkü diplomasi faaliyetinin neticeleri hakkında hüküm vermek için beklemek lüzüumunu kaydeder- ken birkaç müsbet fikir de kaydet- mek kabildir. Evvelâ, yarınki Avrup niza- | , SŞehir Haberleri evden, hizmetçiniz Kezi p daki kasaba, bir kiloluk Ş;W * bir dış kapak almağa gön 'İ W | niz. Eline verdiğiniz uhmıfgk nn y P A . C) L c Beşiktaşta bir morfin imalâthanesi meydana çıkarıldı Zabıta, evvelki gün Beşiktaşta tam teşkilâtlı bir morfin imalâtha - nesi meydana çıkararak sahiblerini yakalamıştır. Osman, Fethi ve Rıza adl üç eroin p ev- mi, devamlı bir nizam olabilmek i - çin Avrupadaki — hayati bir vakıa, yer yüzündeki hâkimiyeti de bir ha- kikat olan Anglo - Sakson varlığı- nin bü nizam ile olan alâkası kat'i surette taayyün etmiş bulunmalı - dır. Yani, yı’r'ıgilterenin bu işe ön - ayak —olanlar ile ya anlaş - ması ve sulh yapması, yahud da mağlüb edilmesi icab eder. Bunun beyaz zehir velki gün Vefada bir arsada morfin kullandıkları, kendilerini tarassud e- den zabıta memurları tarafından gö- rülerek her üçü de cürmü meşhud kekne ö İ i| Emniyet müdürlüğüne — getirilen müptelâları, burada suçlarını tamamen iktar ederek, u- zun zamandanberi morfin kullan - dıklarını ve bu morfinleri de Be - ae abi l dığı üddetç Av - piya - “Çaresi şiktaş B Salkhaddinl rupada esaslı hiç bir şey yapılmış ol-|nist Jozeften satın aldıklarını söy - miyacaktır. lemişlerdir. Saniyen, Avrupada yeni bir ni - Zzam tesisi için bt nizama Rusyanın mutlaka iştiraki icab eder. Rutya, bugünkü jeopolitik vaziyeti ile Av- rupa ve Asya nizamlarının haricin- de, başlı başına bir âlem olarak ya- şayamaz. Yarınki nizama © da işti- tak edecektir, yahud la müca- deleye mecbur kalacaktır. Salisen, Avrupada yeni bir nizam tesis edilmesi ve bunun hakikaten faydalı, devamlı bir nizam olabil - mesi için mühim şartlardan biri de hiç olmazsa ırkan, tarihen, jeopoli- tik bakımından müstakil olmağa lâ- yık milletlerin tam ve kat'i istiklâl- lerine hürmet edilmesi ve bütün mil Jetleri memnun — edecek bir takım prensipler konulması zaruridir. Bu- nun haricindeki nizam falan veya fi- lân milletin veya milletler grupu - nun nizamı olabilir? Fakat, hiç bir zaman Âvrupanım nizamı olamaz. e e Son diplomasi faaliyetini idare e- denler, zaruretlerin ifadesi olan bil- hassa bu üç unsuru kendi projeleri- le telif etmeğe mecburdurlar. Bun- dan dolayıdır. ki müzakereler ve münakaşalar uzayır gidiyor ve gene bundan dolayıdır ki müzakerelerin müsbet neticelerini görmedikçe bu faaliyetin müsmir olduğuna veya ©- Jabileceğine inanmak?? _tered_dı'id e- deriz. hittin Birgen Toprak altında kalan üç ameleden ancak biri kurtarılabi!'di Üsküdarda, Acıbademde kireç ocaklarında çalışan Mustafa, Harnza ve Şükrü adlarında üç amele evvel- ki akşam işlerile meşgul olurlarken, Bu ifadeler üzerine tetkikatımı ge- nişleten zabıta, evvelki gece geç vakit Salâhattinin Beşiktaşta, Di - kilitaştaki 118 sayılı evinde anf bir aştırma yapmış, burada — morfin imaline mahsus birçok tesisat ele geçirerek müsadere etmiştir. Bir müddet sonra Beyoğlunda yakalanan Salâhattinle, piyanist Jo- zefin üzerlerinde de 30 grama ya- kın morfin bulunmuştur. Uzun za - mandanberi morfin imalciliği yap - tıklarını itiraf eden suçlular asliye K S öi İ esşaR teslim edilmişlerdir. İlenci kocasını terk ettkten sonra hizmetci'ik yaptığı evi soyın (4 yaşındaki kadın Dün, Sultanahmed. birinci sulh ceza mahkemesine garib bir hırsızlık vak'ası intikal ederek duruşmasına başlanmıştır. Davanın suçlusu, 14 yaşlarında olmasına rağmen, iki defa başından nikâh geçen Fatma adında genç bir kadındır. Fatma ikinci kocasile evlendikten bir müddet sonra evini terkederek, Ayşe adında zengin bir kadının nez- dine kaçmış ve burada hizmetçilik yapmağa başlamıştır. * Fakat d hoşlandığı söykyen Fatma, hizmetçilik — ettği bu evde de rahat durmamış, hanımı Ayşenin mücevherlesini bir çantaya yerleştirerek alıp evden kaçmıştır. Nihayet dün zabıta — tarafından yakalanan Fatma, meşhud suçlar ka- tevfikan Sultanahmed bi - ocak birdenbire üzerlerine yıkıl üçü de taş ve toprak yığınları ara- sında kalmışlardır. Hâdiseyi müteakib etraftan yeti- gen diğer Jelerin ve — Üsküd itfaiyesinin bütün kurtarma tedbir - lerine rağmen kazazedelerden an - cak Şükrü sağ olarak toprak altın- dan çıkarılmış, Musatafa ile Hamza ölmüşlerdir. Kazanın tahkikatile Üsküdar müd deiumumiliği meşgul olmaktadır. TAKVİM İkinciteşrin. Kumi sane Arabi seaa u6 | GO |u lım:;tiı Resini tene K.ıTı ) 194 ) 4 ÇARŞAMBA LUNEŞ MOAK SDi Şevval İST5 v | & S | c0 Hai 20 141? Oğla | kindi PAkşam | — Yata 9. |0, (S. |o fs. (D İ .. V. V. |i losjıs (sa fıs | 4a | 18 | 24 rinci sulh ceza mahkemesine teslim edilmiştir. Fatmanın yaşı küçük olduğundan J : ianak ü y İstanbulda ışıkların söndürülmesine yarın akşam haşlanıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Y: tübaren sust bütün binalarda dış tenviratı ve bu meyanda vitrin tenviratı, cephe tenviratı ve bina numaraları ışıklan.. dırılmıyacaktır. Her ne şekilde olursa olsun harice ışık verecek her türlü vasıtalârın di- şarıda yakılması ve kullanılması mem nudur. Hususi ve umumi binalarda a d ve hu -| esseselerinde herhangi bir imal se- bebile hasıl olan ışıklar mümkün mertebe ışık huzmelerinin dışarıya geçmesine mâni olacak şekilde mas- kelenecektir. Nakil vasıtalarında esas itibarile bütün ışıklar söndürülecektir. Işık - sız kalmaları mümkün olmıyan na- kil vasıtalarının iç teaviratı, tam bir şekilde maskelenmesi temin e- dil. diği takdirde zayıf — voltlu tenviratın harice karşı Mümkün olmadığı takdirde zayıf volt luk mayvi ışıklar veren ampullar kül- lanılabilecektir. Işığın dışarıya aksedebileceği bü - tün pencereler, kapılar, cam taraslar, camekânlı koridorlar ve bunlar gibi bütün menfezler ve açıklıklar maske- lenecektir. Sokağa, bahçeye, avluya, hasılı dışarıya açılan kapılarda da 1- şık geçmez tertibler yapılacaktır. Çok gırılıp çıkılan umumi binalar, mağazalar, sinemalar, fabrikalar ve bunlara benzer binalarda iki kapının ayni zamanda açılmaması için bölme. de ya bir bekçi bulundurulacak veya- hud otomatik bir tertible bu iş temin Alevleri göze görünen, ışık gös - teren her nevi mutfak, fırın, 1sıtma cihazlarının bulundukları yerler, du- bisikletlerin dış ışıkları ve arka lâm- mavi ampul kullanılacaktır. Motörlü nakil vasıtalarının — ve baları kılıf ile, yahud koyu mavi kalın bir veya iki cam veyahud koyu mavi kalın kâğıd ile maskelenecektir. Maskelenmemiş fener veya arabalar kat'iyen kullanılmıyacaktır. Büyük sınat müesseseler, Ay - vansaray, Hasköy, Kasımpaşa un değirmenleri lüzumunda, kuvvei mu harrike olarak kullandıkları elek - triği, kendileri temin edebilmeleri için şimdiden fabrikalara yedek mo- törler koyacaklardır. Işıkların söndürülmesi hakkında- ki kararların tatbikini kaymakam - lar ve bütün zabıtai belediye me - murları kontrol edeceklerdir. Pasif korunma kanun, nizamna- me ve talimatnamelerinde bu hu - susta yazılı hususlara tiayet etmi - man çıkaran bacalar hiç bir — ışık huzmesinin dışarıya sızmıyacağı şe - kilde İ H k ve kele- | yenler hakk necektir. Havagazi ve maden dökümü fab rikalarında ve diğer sınai kimya mü- da 15 günden altı aya kadar hapis ve para cezası verile - cektir. Işıkların iyi maskelenip maske - Bir vakitler biz, İstanbulda kaç tane hususi otomobil bulun- duğunu resmi bir makamdan s0- rup öğrenmek istemiştik. Söy - lenmesinin hususi emir getirme- ğe bağlı olduğu cevabını almış - tık ve ısrar etmekten vazgeç - miştik. Nihayet dün bir gazetede çık- tı. Bu arkadaş bizden daha inad- çıkmış ve sorup öğrenmiş ki, Etnnbul denilen şu 800 bin nü - fuslu şehirde işleyen husust oto - mobillerin sayısı yalnız 600 ta - neden ibaretmiş. Hatırımıza geldi, düşündük ki, Amerika kıt'asında en çok oto - mobil kullanan bir Birleşik Cüm- huriyetler hükümetidir. Orada 5 - İSTER iNAN iSTER iNANMA ! K İSTER İNAN iSTER İNANMA! nüfusa bir otomobil isabet eder. Avrupada ise en fazla öotomebil k I. Ho F P : o- rada 25 kişinin bir otomobili var- dır. Bu takamı hatırladıktan son - ra zihnen küçük bir hesab yap - tık. Bugün koca İstanbul şehri - nin Mkeelik Bildıaee h“ı“ıî b bil kadar otomobil Amerikanın 3000 nüfuslu bir sayfiyesinde, Fransanım da 15.0U0 nilfuslu bir kasabasında bulunur. Şu halde ot bil d ve F | Haliç vapurları idaresi aleyhinde verilen rapor Haliç vapurları idaresinin vazi - yetini tetkik etmek üzere, bir müd- det evvel daimi encümenin kararile faaliyete geçen, belediye hesab iş - leri müdürü Muhtar Acar, hukuk iş- leri müdürü Hasan Ferid ve daimi iğ B1 Suphid müte- şekkil komisyon çalışmasını bitirmiş ve raporunu belediye reisliğine ver- miştir. Bu rapor daimi encümen tarafın- dan tetkik olunmuş ve Şehir Mec- lisine sevkolunmuştur. Komisyonun yaptığı tetkiklere göre, Haliç vapurları muvakkat idaresinin, bugünkü vaziyette “âm - me hizmetini lâyıkile ifa edeme - diği anlaşılmıştır. Belediye, 15 bin Hira yardım yap- tığı halde idare vaziyeti düzelteme- miştir. Şehir Meclisinin bu devre top - lantılarından birinde, Haliç vapur- larının vaziyeti ve komisyonun ha- zırladığı rapor tetkik olunacak ve evvelkixn Fattan çok fazla gören ziban kız, itiraz vakit, kasabın kendisine f"";'* | rTaz etmesini mi iıtîyech?. ' farzedelim istedi.. burnuna #7W herhangi bir yazılı kâğıddan K hkyacak?1 yü Hayat pahalılığı ile vallahilâzim, böyle olmaz. | muhitin, halkın seviyesini V€ * yetini nazarı itibara ılmM”__ pılan ve çoğu körkörüne F!iı 4 kallidliğinden ibaret buh!"k lerdir. Biz, garbda mu'vl-“âcıl ı bir takım nazariyatı bizde * 4 tıp kabili tatbik addı g müptelâyiz. Bu zâfın da daim? rını görmüşür ve görmeklfyb" 4 Prensipler her yerde tatbik olunamaz. Halkın *” ü örf ve âdetini gözetmek eti vardır. Fransada, Aht : îngı"heı'ede. İtalyada, evinin z rişini ekseriyetle hanım de ise, bu alısverisş, cahil, mt hizmetkârların elindedir: ise, şairin: «Ne verseler ana, şâkir-. salar Mazmununa Patronlarının nam ve n ki satın alırlarsa, satan estt LA li tüne havaledir. Bunu mürat' | k üye bu idarenin iyi bir şekilde işl ni temin edecek tedbirlerin alınma- sı görüşülecektir. lenmediği yarından itibaren tayya- relerle de havadan kontrol edilecek- | h tir. Yakıinda şehrimizde bütün tefer- rüatile gece ve gündüz müteaddid hava taarruzlarından korunma tec- rübeleri yapılacaktır. Bu tecrübe - lerde bütün pasif korunma teşkilâtı vazife görecektir, Bu tecrübeye aid hazırlıklar ik - mal edilmekte, şehrin muhtelif semt- lerine yeni canavar düdükleri ko- nulmaktadır. Diğer taraftan vilâyet İstanbulda mevcud eski yangın tulumbalarını k tamir ettirmektedir. Bu tulumbalardan 100 kadarı tamir e - dilerek köylere tevzi edilmiştir. Di- gerlerinin tamiri de yakında bite - cektir. Macaristan ve Almanyadan -.. gelen ithalât eşyası Dün Macaristandan Budapeşte va- purile lmanımıza mühim miktarda it. halât eşyası gelmiştir. Bu eşya meya- nında kinel fotoğraf kâğıdı, fotoğraf makine ve levazımı, 188,000 kilo ambalâj kâğıdı; elektrik bütün dünyada iptidat ihtiyaç - lar zömresinden — telâkki edilen mçsneden bizim kâfi derecede is- HĞ İ : , bakır levha, asit sülfürik, tıbbi müstahzarat, elektrik motörleri, dinamo ve saatleri, çiriş, madeni eşya, su türbünü, yağ tulumbası pepton, tifade lduğ # vi ecza vesaire bulunmaktadır. başka Al dan da, tub. bi ecza ve muhtelif boyalar gelmiş - tir. kimy Mund: «Bon Postaşnın edebi romanı: T ynanmaz ! Nakleden O halde gece saat dokuz- da gel... Bugün çarşıdan ak dığım güzel şeyleri ve gelen hedi- yeleri beraber seyrederiz. Bu gece yemeği annenle karşı karşıya yiye- ceğin anlaşılıyor, tarafımdan — ona de ki, şakadan anlamayan oğlunun kulaklarını çeksin.» Görüyorsun ya, yaptığım kabahati tashih — ettim. Memnun musun? —Şöyle böyle. — Pek müşkülpesendsin anne- Nesrin yerdeki yastıklardan biri- ni kanapenin yanına çekerek üstü- ğimizi yi-| ne du, kolunu h peye yaslad : Muazzez Tahs'n Berkand Mediha hanım onun nişanlısını bek- liyerek sabırsızlandığını anlıyor, o- nün müthiş bir vicdan azabı içinde çırpındığını görüyor, ses çıkarmı- yordu. Yemekten sonra salona geçtiler. İki kadın da birbirine karşı komedi oynamakta devam ediyorlar, üzün- tü ve telâşlarını belli etmemeğe ça- hışıyorlardı. ciğim. Haydi şimdi y yelim, Sofrada ana kız karşı karşıya o- turmuşlardı. Nesrin her ki gi- — Anneciğim, kuzum bana da senin sigaralarından bir tane ver, Hani, vere dedüiw.. Pa — Neyi unutmak istiyorsun Nes- rin? — Vaktin geçtiğini, saatin rak- lan küçük çocuklar gibi... tebaiyet ha 4 | | misy bilirler. Onun için, tatbik ka yi olmıyan kararlardan iıe._kâ#_ı nin göze batan bir takım ıh,çıb/ sıtalarının ortadan Rııl_; ğ immet buyurmalarını diliyoT Meselâ zabıtai belediye namesi, kasablann.let tart ba kâğıd kullanmalarını i miştir. O ise ki, sehrin en ff# gözönündeki kasabları, hâl k riye eti bu kâğıdIara sararak, gŞ makta olduklarını görmek f ’/ tevsüz ile mikroskopa hact Şi ) | Bu kâğıdın her tabakas! Ti yüz, yüz elli gram gelîr-_Y:â_ m | bu yüz elli gramlık firenhıı:;&â | tih suçun önüne geçilm ç dır. ; kadar ki onların tatbik © tarafına gitmek âmmenin E. Elcem maaşlardan kes teleri, belediye — tahsil hud ki bir kilo et alan bir bir ziyan olduğunu hesabi ! değildir. İşte, evvelâ bunu? t kâğıdın hariçten getirilmek, bulunmadığı bu sırada ga9 İktısad? nazariyat, hürmete şayan olan şey ha, önceden hazırlanmı: Aksi takdirde, işin amı nektai nazarmdan € olur. Asker ailelerine parası bu a) Muhtaç asker ailelerine * V mükellef tutulan vatan! gönderilmiştir. Resmi, . B G h lerde Sizden uzak kalacağım I bu dakikaları çok düşünüp arayaca- . ĞŞ AY N ie kasının her etinde in bir daha geri gelmemek üzere uçup gittiklerini, bu anları bir daha yaşa- yamıyacağ « Şu rTakkası sus- turmağa müsaade eder misin anne? Bu gece, zamanı durdurmak istiyo- rum, — Niçin kızım? — Bilmiyorum. Birdenbire içi- me bir korku düştü. — İstikbalden korkuyorum. Burada, senin yı d ğıma bulacak ve uzaklıkları aşarak birbi- rini arayacaktır. Başka türlü olma- sına imkân yoktur değil mi ninem? Niçin cevab vermiyorsun? Ağlıyor anne? Budal özlerimle seni ağlattım. Galiba Bethofenin müziğinin tesiri hâlâ devam ediyor. İşte sustum, şimdi neş'eli şeyler- den bahsedelim. Sinemada ne film ördün? Güldün mü yoksa ağladın bulundukça hiçbir felâketin, hiçbir fenalığın beni gelip bulamıyacağını zannediyor ve serbest — yaşadığım halde gene kendimi senin sıcak hi- mayen altında hissederek müsterih oluyordum. Hattâ günde birkaç da- kika büsbütün küçük bir kız gibi kendimi zayıf hissediyordum, — bu, gece yatmadan evvel seni öptüğüm zamanlardı. O anlarda kendimi, bü- tün günün patırtılarından ve — yor- ALAR , ö İ mı? Buna da cevab — vermiyorsun öyle mi? Anlaşıldı, gene çok hisst bir roman seyretmiş olacaksın. Hayır kızım, bilâkis manasız bir Amerikan filmi idi. — Öyle ise kaşlarım aç, neş'eli ol. Bak, basbaşa gecirdiğimiz bu sa- atler ne kadar güzel! Bundan isti- fade etmeliyiz. Artık dakikalar da geçmiyor, saati durdurdum. Hep ayni saniyeleri yasryoruz. Ne hari- rın İi kulâde bir sey değil mi? TEzee el CÜDK SÜLI v 4 VÇG ... —.. aylığı 100 Hirayı #eçen * çef ! lardan bu ay başından ll;lı’:' dım parası kesilmeğe ba$'' Beşiktaşta, Çırağan cad arsadaki kulübesinde — yatiP 45 yaşlarında Fikriye Bm”d:ı bir kadın, evvelki akşami ”. kadar şurada burada bif içtikten sonra koskoca Dif sile kulübesinin — bulunduğ” gelmiştir. ğ Fikriye son derece sar da rağmen bu bir şişe şarabi Üi kendini kaybederek arsadt başlamıştır. gi Bir aralık yüksek bir Öl ğ tüne çıkan Fikriye müvas©? lğy bederek 5 metre irtifadâl (j müştür. Bu sukut netle0' , 1 kırdan Fikriye ted”