KİA Nk Nİ Bek SON POSTA Yunan ordusu g ep ağ Al Mburgta siviller ğınaklar ediliyor KALA» — Allehan- Berlinden aldığı bir) inanlar Hamburg- kerabalara mik i İngiliz - İspanyol Görüşmeleri Madrid, 6 (A.A.) — İngiliz bü- İyi el Honre dün ha- sciye nazın E, Sunner ile sörür) müş maklar inşa etmeği derpiş etmkele- Lordlar ve Avam Kamaraları gizli celse aktettiler Londra, 6 (A.A.) — Kı 1 4 Futbolümüz profesyonelliğe doğru gidiyor Yazan: Ömer Besim i o Dünyanın her köşesinde olduğu gibi bizde de futbol büyük alâka hez sporların başmda mümtaz bir mevkie sahibdir. Her ne ki | Beden Terbiyesi Urmum Müdürlüğü futbolü, mecburi sporlar sınıfından aymıp, ihliyari sporlar cetveline da- | ja İha etmişse de bu nihayet resmi bir karardan ibarettir. Senenin her gü- nü fFutboklen bahseder ve onun ca- zib Me bir türlü uzak ka- Hakikat böyle olduğu halde fut-| bole istediğimiz nizamı bir türlü veremedik ve veremiyoruz. İhtiyari spor olarak ele el klüpleri | futbol mevzuu, teşkilâtı, ve bütün bir efkân umumiyeyi ber-| İxün ortaya atılan yeni kararlar, ye- ini nizamlar yüzünden meşgul eder, durur. Neticede futbol de bu keşmekeş! di yüzünden bir türlü inkişaf edemez. Akletizmin en parlak ifadesi olan | şelik ölçü ve kronometre futbolde bir sol oynamadığı için dünü, bugün İe mukayese imkünim bulamadığı! azdan bu sahadaki. vaziyetimizin İpe halde olduğunu bilmiyoruz. Fakat ve muhakkak olan bir har İkikat var: Futbol, pek şümellü bir İşekilde yayılmasına mukabil bugün İiyiden iyiye düşmüştür. Burada sirahyacağımız pek çok sebeblerden bir danesini izah bizi! İ kemiren hastalığın nerede olduğu- nu anlatmağa yeter bir noktadır, En aşağı on beş sene evvel ku- İlaklarımıza geldiği zaman tüyle İmizi ürperten o «profesyonellik» in İbogün alabildiğine & kafalarımızda, | muhitte, bülüsa her yerde baş gös- termesi, günün mevzuu olması fut- bolün bugünkü acıklı halini meyda- na getirmi, Bisde profesyonelli- Zin zamanın ihtiyaçlarından doğdu- ğunu iddia edenlerle hemfikir de- Vaktile haftanın üç günü Robert Koleç sırtlarına antrenman yapma» ğa giderken ibtiyaç bugünden ne daha azdı, ne de farkh idi iz mpi lüğün apor mevzuundan kabetidir ki oyuncuyu klül e a gırmak, bu maksada erişebilmek is| çin de şu veya bu miktar para ile! tatmin etmek, üstelik bunu da gizli yapmak sinsi profesyonelliği do-! ğurdu. Son yapılar talimatname de prolesyonelliğe doğru atılan adım- ları söratlendirmiş oldu. Büyük itina ve tetkiklerden son- va bir sene ceza müddeti bekleme- ğe mecbur olan Futbolcü yeni tali- maitmmne kayıdlarından istifade © derek şimdi bir hafta içinde sene- lerce taşıdığı Yengi değiştiriverecek «Parayı veren düdüğü o çalarle tam © profesyonelliğin ifadesidir. Klüpler antrenman roasraflarına karşılık olarak oyunculara yardım ediyorlarmış. Şimdi teşkil» ta yeni bir talimatname ile futbeleüys ayn bir şekilde yardımı göze akl O halde profesvonelliğe doğru atı» lan bu adımlar bır gün mutlaka bir noktada buluşacaklardır. Bu mevsim yapılmakta olan fut- İbol maçlarında büyük sürprizlere! intizar edebiliriz Evinde gizli fahuş Şişlide üziiyek abidesi esddesinde olaran tanınmış randevuculardan Ay! genin son günlerde evinde gizli fuhuş yaptırdığı zabıtaca tesbit edilerek ev- velki gün burada (Ani bir araştıran yapılmıştır. Bu taharriyat neticesin - de evde müteaddid kadın o ve erkek bulunduğundan, Ayşe hakkındaki ev. rak adliyeye verilmiştir Tramvaydan düşen çocuk Kuzguncukla oturan 15 yaşlarında Abdullah adında bir çocuk dün vat - man Ahmedin idaresindeki traravay- Ya Harbiyeden geçerken, mürazene - ni kaybederek eaddeye düşmüş, vü. cudünün müteaddıd yerlerinden ağır! surette yaralanmıştır. Eazazede baygın bir balde Beyoğlu) Bervet adında 9 yaşlarında bir çocuk, dün bir ayakkabı tamir etürmek Öze. ir Kn Merakh geldi: — Seninle şuradan buradan ko- muşmak istiyorum, Dedi, evab verdim; — Herkes gibi konuşacaksın de- öl mi? — Nasıl herkes gibi... Herkesten herkese fark vardır.. — Herkesten herkese vardır? — Konuşmak bahsinde evet. Beyoğlundakiler de berkes, İstan - buldakiler de herkes amma Beyoğ-| İu herkesleri başka türlü konuşur - lar. İ — Şimdi ben merak ettim Me- rakı Beyoğlu herkesleri nasl ko - Buşurlar? — Türkçeden başka lisanla, Ben onlar gibi konuşmuyacağım, | — Peki masıl konuşacaksan öyle | konuş. — Merak ediyordum. — Gene merak? — Ne yapayım can çıkmayınca huy çıkmazmış... Ne diyordum, li- fimar ntturacakın. otobüsler fark mı | dakikalarca durup yolcu beklerler; fakat bir yolcu inecek ola, mevkii- İdığım kondöktöre sorsa bir alay lât işitir. — Müzmin bir derd. — Ben de bu müzmin derdle karşlaştıkça bu derd müzmin ol - duğu gibi sari midir; diye de merak ederdim. «— Müzmin olduğunu biliyorum amma, sari olup olmadığını bilmi - İ yorum. — Sariymiş... — Ya sariyımiş demek? — Evet, geçen gün Beşiktaşla Harbiye arasında işliyen | tramvay| idaresi otol nden birine bin » miştim. Kucağında çocuğu olan bir bayan, otobüsün (o Teşvikiyedeki mevkinde durmasını o kondöktöre söyledi. Fakat kondöktör oralı ol madı, Otobüs mevkiini geçtikten sonra bayan, otobüsün niçin durma- dığını sorduğu zaman; kondöktör, sanki suçu yetişmiyormuş gibi, güç- Yü de oldu. «Haber verseydiniz. dedi; ba - yan, azmimiz haber vermiş oldu - SİRAYET ğunu söyledi. Fakat kondöktör & la Iâf dinliyemiyeceğini ihsas edeni bir tavır aldı ve otobüs yoluna desi vam etti, — — Olabilir, dedim, kondöktği içinde bulunduğu nakil göz gezdirmiştir. Kendi kendine; Demşitir. Öteki ötebönler Dasıl; -İkondöktör arzu etmeden durmazsa İ bunlar da durmamalıdır. — Ya bu hastalık tramvaylar da sirnyet ederse. İ | an çıktın. Tramvaya bindim Karaköyde inecektim. Tramvay Kas İraköy durağını yaklaşırken kon < İdöktör zili bir kere çaldı: — Ne yapıyorsun, dedim, ins fl ceği Sesimi, işittiği halde işitmemez * likten geldi. Tekrarladım. yapıyorsun Bay kondök- tör, şu zili iki defn çek ineceğim... — Bayım burada inilmez, wtas- yonu geçtik. — Peki amma, sen zili istasyonu gelmeden çektin, ve benim o 7a'8 man söylediğimi iştmemezliktes geldin. Cevab vermedi. Ön tarafa doğrü yürüdü: — Sanki etrafına O bakmıyor; tramvay tıklım. klun, Karnköyde dutayım da orada bekliyenler deli tramvaya girmiye ii kalkunla, İe konuş atra Otobüslerdeki o hastalığın sirayetinden korkmak. | adım tramvayla ta pek haklı imiş Bu sefer ta merak ettim: — Ya bu hastalık Boğaziçi veli Denizyollanmın yakın sahillere iş * İlettiği vapurlara da sirayet ederse halimiz nice olur? Kadiköye gidecekken, Büyüka » dayı boylamak, Beşiktaşa niyet et mişken, Kavakta karaya çıkmak hiçde hoş bir şey olmuyacak, .Jwmet < '( Bunları biliyor mu idiniz ? 7 Filerde koku almak hissi İ Filede koku almak bisi pek; kuvvetlidir. Bil; hassa genç yaş - ta iken bu his diker bütün hayvanlardan üs tündür, Genç biz fil uzak bir me- safede bulunan, bir yerli ile, Av- rupadan gelmiş kimsenin kokulannı birbirinden tef- rik edebilir. Kargaların mezarı Kargalar mah sulâta zarar ve İsen o mahlüklar- dır. Harbden ev vel Frama zi - raat enstitüle - rinde yapılan tet kikat neticesin - de bir karganın mahsulâta bir sene zarfında yaptığı sara: bizim paramızla üç lira ola - Amerikada yıldırım İ Amerika İ da vasati olarak her sene iki bin kişiye o yıldırım isabet etmek - bunlardan Kirpikler ne kadar yaşar ? Kirpikler ak sık dökülür ve yerine (o yenileri çıkar, Bir kir. piğin ömrü va- olarak beş edi VE Pullarda en güzl yeri Hemen hemen bütün devletlerin bazı Sn pulları üzerinde, elle ya- ği pılmış portreler mevcud- dur. Amerikada bir pul duğu tesbit edilmiştir. Birinciliği zanan üzerinde kraliçe Viktoryanın i Bahamas pulu Beğenmek kâfi değildir «Or. 2 Sale Ra mutabıkım. yem e değildir kerlekle yürümez. Sizde b ise Topkapılı okuyucuma: Fikrimi değiştirmedim, 45 ini ge- gen, hem de bir hayli geçen adam için aşk kitabi nihayet bir masaldır. o O kitaba kendi elinizle satır ilâve edemezsiniz. Bütün hakkınız baş - kalarının yazdıklarım o okumaktan barettir. * Beyandda Bayan oM.» &: Bu, baştan inme ağ hikâyesidir. Bana öyle bir derdden bahsediyor- sunuz ki, dermanı doğru yolda bu- lunhmaz. Çaresiz, şimdikini bıraka « , bir diğerinden iındad anıya * cokmmz. Ayni zamanda da hekiki aziyetinizi tamir edeceksiniz.