22 Ağustos 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Edirnede © Buz fabrikası tesisatı için yeni münakasa açılıyor Trakya (Hususi) — Edirme Be- iyesinin tesisini o kararlaştırdığı| mezbaha, soğuk baya deposu ile buz fabrikasının bir senedir ikmali müm kün olmamıştır. Filhakika bina ok - ğamındaki inşant ve tadilât işini ü - Zerine alan müteahhid taahhüdünü Yerine getirmiş ise de Fabrikaya &id Bi makine ve alâtı verecek ve te: Zek bir türlü taabhüdünü ifa etme - miş ve bu yüzden tesisatın mukave- lede tayin kılınan müddet zarfında meydana getirilmesi mümkün ola - mamıştır. Belediye işin ehemmiyeti dolayı- sile müteahhidi bir çok defalar sı - kıştırmış ise de hiç bir netice elde ğrenildiğine © göre işin sürüncemeden kurtarılması ve tı satın yapılması hususunun tesrii için yeniden münakasa © açılmak üzere, Belediye ile müteahhid arasındaki muvakkat mukavelenin feshi ciheti- © “ne gidilmiştir. Bir meb'usumuz Bursada fakir çocukları sünnet ettirdi Bursa (Hususi) — Meb'usumuz Muhittin Baha Pare, Havuzlu park- ta 28 fakir çocuk sünnet ettirmişti Maiyetinde çalışan bir amele aile nin çocuğunu sünnet ettirmeğe te -| şebbüs etmiş daha bazı fakir kom -| yuları da müracaatta o bulunmuşlar,| bu suretle çocuk adedi yirmi sekizi! bulmuş ve geçinişlir. Bundan dolayı! Muhittin Baha ikinci bir sünnet da-| ba tertib edecektir. Dün sünnet edilen çocuklar meb-| usumuz tarafından o giydirilmiş ve| Havuzlu parkta muhteşem bir gün geçirilmiştir. İstanbuldan celbedilen | ar tarafından © hokkabaz, aragöz, kukla oyunları, gölde da - Vul zurna ile Kâğidhane | safaları, orta oyunları gösterilmiş, gece geç vakte kadar çocuklar eğlendirilmiş- © tir. Havuzlu park müdürü bay İs - M znailin de hayli yardımları olmustur. Yapılacak diğer sünnette pehlivan güreşleri de olacak, Dinarlı Mehme- din güreşe iştiraki temin edilecek - tir. Halk Bankası Denizlide bir şube açtı Denizli (Hususi) — Halk ban- © kas Denizli şubesi törenle açılmış- tir. Törende Vali Parti, Belediye erkânı ve tüccar, birlikler, esnaf, halk bulunmuştur. Halk bankası mümessiliyle Parti Reisi tarafından nötuklar söylen - miştir. Kordelâ o Vali Osman Nuri Tekeli tarafından kesilerek o banka müameleye açılmıştır. Şehrimiz esnaf kooperatifi tara - fından bankaya 2000 lira tevdintin bulunulmuştur. »«Merhaba» lar ile bütün kahve halkı ile tekrar selâmlaştıktan son- Ta, kahve, şerbet, meyva ve bakla” ya ikramları başladı. KIZILELMA SARAYI Budinin âyan oğulları ile Ester-| gön gazilerinin kanları, birbirlerine! pek çabuk isınmistı. Serhad. palan- ga, cenk, akın, esir, dövüş, merdlik, şehbazlık, gazilik, şehidlik derken, delikanlılar, sözü, Sevirip o çevirip Çengi ve köçeğe, saz ve söze, sâki ve şerbete getirivermizlerdi. Sami Çelebioğlu Narin Ahmed İM Budinin sayılı hovarda ve sayılı zenginlerinden idi. Altinlarını an- cak kürek ile sayabilen bir babanın biricik oğlu, biricik v: idi, Saz ve söz bilir yiğitti. Yerine göre yum- Tüğuna ve kılıcına da güvenebilen| ikanlıydı: SON Hatay endüstrisi Zeytincilik ve kozacılık her yıl biraz daha inkişaf ediyor, balıkçılığın inkişafı için bir konserve fabrikasına şiddetle ihtiyaç var Antakyadan güzel bir & Antakya (Hususi) — Hatay endüs. trişinin belkemiğini sabun ve kogaci, lık teşkil eylediği cihetle mıntakada geytin, ve dut ağaçlarının ziyadeleş. mesine, daha ilk devirlerde (husus! bir ehemmiyet verilmiştir. Şüphesizki, bunda toprak ve iklim vaz'yetlerinin de tesir ve dahli vardır. Bogün Ha .| tayda 1.120000 zeytin ağacı mevcud olup randımanın düşük ve asit mik- tarının yüksek olmasına rağmen 56. nede 12.000 ton zeytin tanesi ve bun. dan 3.500 ton zeytin yağı, 1.200 ton sabun istihsal edilmekledir. Zeytin tâsirine mahsus olmak üzere 200 ka, dar prese mevcudsa da zeytin ve pri. na yağları ile sabun imal edecek mo. der bir fabrika açıldığı takdirde hem kalite, hem de randıman bakı. mından büyük farklar kaydedileceği tabiidir. İpek kazacılığına gelince: Umumi Harbden önce vasati oltrak gerede bir milyon kilo yaş kora elde edilirken bu miktar şimdi 250000 kiloya düş, müştür. Fiatların mütemadi svrette tenezziilü ve sun'i ipeğe karşı göste. tilen rağbet halkı dutlukları bozmıya ve bunların yerine mevva bahçeleri meydana o getirmiye © sevketmiştir. Maamafih, Hatayın anavatana ka - vuşmasındanberi fiallarda mahsus derecede tereffüler kaydedildiği ci - betle bozulan dutluklar yeniden te, cssüs etmiyo başlamış ve 940 rekoltesi memnuniyete şayan bir artış arzet- miştir. Senede 2000.00 kilo koza işli. yebilecek “yüz mancınıklı bir flatür İnbrikası tesisi halinde Hatay ipek. giliğinin (o harb oOönünden oOdaha mes'ud ve daha muhteşem bir dev devreye girereğini tereddüdsüz kahal etmek lâzmgelir. Balıkçılık mühim bir ihraç ve gelir membaıdır. İskenderun Süveydiye a - rasında avlanan ve Pilistin ve Suriye. ye ihraç olunan vöz binlerce kilo ba. lıktan büyük istifndeler temin edilir. di. İskenderunde kurulacak bir kon. serve fabrikası sayesinde körfezin barbunya ve Ayvasin sardalyalarını piyasalara sürmek kabul olacaktır. beğine san sarı altıncıklar Yüpiştı rıp yüz aklığı ederiz... Çengi köçek meclisimiz emindir. Diye ilâve etti. Budinli, Memi Zaim oğlu Ali Zaim adındaki âyan oğlu: landık, Zaziler! Biz sizden pek hoş ir aydan bırakmayız. Yarınki gün ve gece benim misaf rimsiz... Kral bağı korusundaki ılıcada çengi ve köçek fı cambaz seyri etsek gereki k ve m, Pakat, Hatay balıkçılığının e mühim kısınını tatlı su balıkçılığı ve bunun da başlıca cinsini yılan balığı teşkil etmektedir. Hâlen 150.000 kilo radds. #ihde olan istihsalâtı av şekilleri islah ve Amuk kenarında bir fümeri tesisa.. tı yapılmak suretile yükseltmek peki. lâ kabildir. Dokumacılık, el teşgâhlarına isti! nad ve inhisar etmekle beraber Hata yın çok eski ve en kârlı bir endüstri şubesidir. Mamulâtın kaşbıonları: Ser. gilerde büyük bir takdir kazanan ga- yet zarif yön perdelikler, yastık Üst, leri, sırmalı atalar, elbiselikler, peş. kir, masa ve yatak örtüleri ve hamam takımları ile irilim, kıl çuval, tösir torbaları ve dövme yün keçelerdir. Hâlen 82 tezgih (fasliyette olup bu topgihlarda çalışanların sayısı da 160 « baliğ olmaktadır. Mobilya ve doğrama işleri Hatayda büyük bir inkişaf göstermektedir. Muhtelif sergilerde teşhir ediler çe şidli takımlar ve hassaten kabartma tezyinat masa ve sehpalar büyük büyük bir rağbetle karşılanmış ve yüksek fiatla birçok #iparişler alin . mıştır. Vücuda getirilen mefruşatın zarafet ve metaneti, Estanbul ve İz. mir mamulâtına dahi rekabet edebi. lecek mükemmeliyettadir. Bingölde zelze'e felâketzedelerina yeni yardım Bingöl (Hususi) — Zelzeleden ev . leri yıkılan köylü vatandaşlara mer, keslen gönderilen o «2575: lira tevsi edilmiştir. Adapazarında bir genç elektrik çarpmasından öldü Adapazarı Semerciler mahallesinde o kunduracı Cemilin oğlu 17 yaşında Fethi çalış, tığı bir evde seyyar bir kablodaki elektrik cereyanına kapılarak ölmüş. tür, oğlancık söyle o kâhyaya | meclisi- mizde kuş sütü ve bülbül dili eksik olmasın... Göreyim seni Hoprat oğlancık!ı, Hoprat köle Narin Ahmedin a- yağını öperek: — Vallah billâh uçarım ağacı .lğıml... Dedi ve ok gibi fırladı. Bu rada Miho Sipahi oğlu aya- ğa kalkarak: POSTA (Hususi) — Şehrimizin | li Şikâyetler İhtiyaclar Bingöl vilâyet ve kazala- rında hükümet tabibi yok Bingölden yazılıyor: «Bin göl vilâyet merkezi dahil ol - mak üzete Bingöle bağlı dört kaza merkezinde de hükümet doktoru yoktur. Evlenmek istiyen vatandaş kaza merkezlerinden ve uzak köylerden günlerce işinden ay» rılarak muayene için merkeze sıhhat müdürlüğüne gelmekte- dir, Bu yüzden bir çok evlen - meler yapılamadığı için gayri meşru birleşmelere sebebiyet veriliyor. Vi daşların dek - torsuzluk yüzünden muayene ve tedavi görmediği gibi şüp- heli ölüleri de uzun müddet - ten sonra sıhhat müdürünün baftalarca merkezden ayr gitmesile veyahud da besadi fün lâtlile civar vilâyetlere ge- gecek doktorlara adli muaye- neler yapurılmaktadır. Nüfusu zaltma (siyaseti yukarıda anlattığım şekil ile ta- ban tabana zıddır.» Manisada kahve kıtlığı Manisadan yazılıyor: «Burada kahve kıtlığı hü - küm sürmektedir. Bakkallar kahveyi tamamen mostrala - rından kaldırmış bulunuyor - lar. Ancak tanıdıklara o veya fazla fiat verenlere satılmak - tadır. Belediyenin tedbir alma- sı beklenir.» General Kâzım Dirik tetkik seyahatinden döndü Edirne (Hususi) — Bölge da - hilinde yeni bir tetkik ve teftiş se- yahatine çıktığını bildirdiğim umu- mi müfettiş General K. Dirik Edir- neye avdet etmiştir. U, Müfettişimizin bu seyahati U- İzunköprü ve Keşan havalisile Geli- boluya kadar devam etmiş, hummalı bir faaliyetle ilerlemekte olan yol inşaatı işlerini görmüştü Bursada sokağa atılmış bir çocuk daha bulundu Bursa, (Hususi) — Cuma gü- nü sabah mat $ de Mürek- kepçi mahallesi Karalkış sokağında meçhul bir şahıs tarafından yanında süt şişesi olduğu o halde 40 günlük bir erkek çocuğu bırakılmıstır, Bir müddet sonra çocuğun fer - yadını işiten ayni sokakta 10 No. lu evde oturan bayan Hayriye çocuğu alarak keyfiyeti zabıtaya haber ver- » Çocuk. helen Hayriyenin e - ifndesine nazaran, o bundan 6 sene evvel gene bir erkek çocuğu bırakıl miş ve kendisi tarafından alınarak büyütülmüştür. Yazan | Dediler, Kahveden, ayni merasimle, ihti- yadların elleri o öpülerek oçıkıldı. Merdivenin alt başında yemeni, pa- buç, serhadli çizmesi ve çonk giy” mek epeyce uzun kürdü, o Yandım Ali, ayaklarına ve bacaklarına ipek- li şallarını kendi elile sardı, bir Mi cer kölanin uzattığı kaplan (derisi İçarığıni geçirdikten 'svnra da” çarık sırımlarını, şalın üzerine ( serhadli (Baş tarafı 5 inci sayfada) leri, yağları, çatalları, kaşıkları dik- katle gözden geçirdi. Yalnız bar - dakların konulduğu yer matluba muvafık değildi. Lokantacıya bu nokta ihtar edildi. İşin tuhafı, ben not aldıkça, be- lediye memuru zannedildiğim için, ceza yazıyorum, zannediyo: zallümü bale başlıyorlardı. Daha ge- ribi ötede beride tanıdıklara rasge- liyoruz, yeni vazifemi tebrik edi yorlar. Bunun en enteresanı bir bak» kal dükkânında oldu. Kontol ediyorduk. Tezgöhin ar- kasından çıkan bakkal bir aralık yanıma geldi, usulca: — Aşkolsun zatınıza derim, Co kun Bey, dedi.. daha bızdık yaş - tan tanırım zatınızı. Belediye me - muru olur olmaz hıp deyi bizim dükkâna geleorsun. Dikkatli bakınca tanıdım. o Çok eskiden bizim köşede dükkânı var- derd anlatıncıya kadar akla ka- rayı seçtim. Sıra büyük bir gazinonun tef- tişine gelmişti. Kahveler, şekerler, şuruplar temiz ve temiz yerdeydi yoktu, kahvecinin de üstü başı pek temiz sayılmazdı. Bir ihtarda, v& - rayıp, istenilen şekilde görmek kay- dile, buraya sarkıttık. Bir mezeci patlıcan meydanda bırakmıştı. Camekâna koymasını söyledik. Zira üzerine ayn ayn Heinkel tipi bombardıman tayyaresine benzer sinekler konu - yordu. Sokağa kova kova pis su dö- Bir haftalık radyo PERŞEMBE 22/8/1940 130: Program, ve memleket sat ayarı, 735: Müzik: (PL) 8: Ajans ha. berleri, 8.10: Ev kadını, 820 . 899 Müzik: (Pİ) 1230: Program ve mem- Yket saat ayarı, 1235: Müzik: Müşce- rek şarkı ve semailer. (1250: Ajans haberleri. 13.05: Müsik: Saz Eserleri 1320 . 14: Müzik; Piano ve Org e dans parçaları (PL) 18: Program, ve memleket saat ayarı 1805: Müzik: Oğa müziği (PL) 1840: Müzik: Rad. yo Caz Orkestrası (İbrahim Czgür i- daresinde) 1040: Müsik; Fasıl Hey- eti, 1945: Memleket sant ayarı, ve A- Jens haberleri. 20: Müzik, 2030: Ko. nuşma. 2048: Müzik: Dinleyici dilek, Jedi, 2115: Konuşma (Sihha; saati.) 150: Konuşma (Radyo (gazetesi) 2145: Müzik: Büvük Bestekirlar se - risi - No. 4: List. 2230: Memleket saat ayarı, Ajans (o haberler!, Ziraat, Esham » Tahvilât, Kambiyo - Nukud Borsası (Fiat) 2245: Müzik: Caz band (P1) 73.25 . 2330: Yarınki prog ram, ve kapanış. CUMA 23/8/1940 120: Program, ve memleket Aaat ayazı. 7.35: Müzik: (PL) 8: Ajans ba. berleri. 8.10: Ev kadını. 8.20 . 830: Müzik: (PL) 1230: Program, ve mem leket saat ayari, 1238: Müzik. 1250: Ajans — haberleri. 1305: O Müzik. 13.20 - 14: Müzik: Karışık program (P1) 18: Program, ve memleket saat ayar!, 1805: Müzik: Muhtelif mem lekotlerin Halk havaları (PL) 1830: Müzik: Anadolu halk havaları, 1650: Müzik: Radyo «Swing» Trio'su. 1945: Müzik. 1945: Memlekef dolmasını saab ayası, : Reşad Ekrem İşekerek seyrediyorlar, & lerle göz göze gelince, gülü siye rek selâmlaşıyordu. Esnaf çırakla; rna gelince, bazan dalarak, bu $i- lâhşorlar kafilesinin peşine | takıla- rak ve bir müddet yürüyorlar, ba- zılarının kafasına, hemen ertesi gün, anasını, babasını, ustasını, “kallfasını bırakarak, yalın ayak Obaşı kabak Budinden Estergona kaçmak, bir nı oğlanı olmak için Estergonlu bir ga- — Bre Budinli âyan oğulları... İ usulünde ksodi elile dolayıp obağ-İzinii ayaklarına kapanmak karan yerleşiyordu. a amma, garsonların beyaz önlükleri| Belediyemizin esnafla temizlik mücadelesi ken bir birahaneye ceza yazdık. Me- sırçarşısı kapısında bir attara açık- ta bırakuğı sinameki, hatmi, papat- ya çiçeğini kapalı bir yere koymasını tavsiye ettik, Balıkpazarma gelmiş bulunuyorduk. Büyük bir yağ mağazasına eir - dik, Doktor Reşad, yağları birer bi- ter muayene etti, İki çeşid yağ na - zarı dikkatini çekti. Bunlardan 125 şer gram nümünelik alındı. Zabital belediye memuru iki nümuneyi de Birini doktor, diğerini mal sahibi imza etti, Ne olur, ne olmaz, belki adam bu benim ma - kım değil, diyebilirdi. Alınan yağ tümüneleri tahlilhaneye gönderil « mek üzere hadem. boyalı mı, bir türlü hatırlıyamıyor Eminönü meydanında simideiler bizimle saklambaç oynamağa baş - lamıstılar, Doktor Reşad: — Kaç defn diyordu, bunlara a - çıkta satmamaları, enmekânin için de bırakmaları için ihtar ettik, inm- dna camekânin üzerine koyuyorlar. Kaç kere mallarını imha ettik, ge - ne bildiklerini yapınaktan şaşnutyor- lar. Şu toza bakınız, açıkta kalan simitten bayır mi kalır? Bu dolaşış benim için pek fay - dahı oldu. Fakat zararını da söyle- meliyim. Şimdi ne zaman daima yolumun üzerinde olun Sirkecideki dükkânların önünden geçsem, es - naf benden pirelenecek. Nusret Safa Coşkun programının sonu Ajans haberleri, 20: Müzik: Fasıl Hey eti, 2030: Konuşma, (2050: Müzik, 2115: Konuşma (o (İktismd saati) 2130: Konuşma ( (Radyo gazetesi) 2145: Müzik: Radyo Salon Orkestm. si, 220): Memleket saat ayarı, Alans haberleri, Ziraat, Esham - Tahvilâk, Kambiyo , Nukuğ Borsan (Fiat) 2245: Müzik; Cazband (Pİ) 255- 2330: Yarınki program ve kapanış. CUMARTESİ 24/8/1940 7.30: Program, ve memleket saat a, yarı, 735: Müzik: (PL) 3: Ajans ha. berleri. o 8.10: Ey kadını. 89-18 Müzik: 1330: Program, ve memle . kel saat ayarı, 1830: o Müzik: Plâk neşriyatı. 1350: Ajans haberleri. 1405: Müzik: Plâk naşriyatının de - vamı. 1420: Müzik: Bando plâkları. 15 , 1530: Müzik: Cazband (PL) 18: Program, ve memleket (saat ayarı 1805: Müzik: Arjantin Tangolarn (PL) 1830: Müzik: (o Bahar sesleri - Sirauss (Pİ) 1845: Müzik: ORadyo Caz Orkestrası. 19.15: Müzik. 1945: Memleket saat ayarı, ve Ajans ha — berleri. 20: Müzik. 2030: Konuşma (Günün meselelri ) 20.50: Müzik: Fa. sl Heyeti. 2115: Müzik: Siret Tay - fur . Havaiyen Gitar Soloları, 2120: Konuşma (Radyo (gazetesi) 2145: Radyo Salon Orkestrası, 2230: Mem. leket anat ayarı, Ajans haberleri, Zi. raat, Esham , Tahvilât, Kambiyo . Nukud Borsan (Fiat) 2250: Mürik: Radyo Salon Orkesirasının o devamı (Yalnız uzun dalga ile) 2250: Ko - nuşma (Ecnebi Dillerde - Yalnız Kı. sa , Dalga postasile) 2310: Müzik: Carband (P1) 23.25 . 2330: Yarınki program, ve kapanış. tir, nesimi suphu insana can buğiş- lar, bütün halkı devedişi buğday ekmeği yer, ılıcalar da pâk ve paki- ze olur, bundan ötürü çarşımız dük- kânları ciğerküşe dilberlerle | dolü- dur... Bunun üzerine Gül Mehmed ga- zi durdu ve arkasına dönerek: — Bre benim Mehmedeik.. sazı Diye bağırdı. At oğlanı, sırtında taşıdığı ağasının sazını Gül Mehmed gaziye uzattı, Estergonlu, Rumeli şairlerinden Edirneli Nazminin biraz İâübali, şakacı, fakat cidden zarif bir gazelinden ü; beyit okudu: Gönlüm eğlensün der isen her güzel olana bak, İmdi şu güzel kıza bak, şu güzel oğlama bak, Gönlün isterse ki çök çok güzel ter göresin, Şehriçin gez sağlı sollu durma ber dükkâna bak, Estergonlu karın- Dedi. Bu ikinci daveti de, biribi- Bre bu kahvehanede oturduk kal-/ladı. | Serhadli karınd. mızı Kıs! Budinin baklavaları Löal dudağınılan ayrı gözlerin meşhurdu. BW laşlarım... Bugün bu gece benim)ri arkasından, Budinin Karun malı-|dık.. Karakuş kanadlı gazilerle samur a ÜN nisafirimsiz. dedi, bu gece ılenda |na sahib hanedanzadelerinden Sipa- | zlelna rarayımıza götürelim.. an-İkalpaklar, kopçalı çakşırlar, güderi| Budinin en meşhur baklavacısı Beh- den Nazminin, | Sebgi ve köçek meclisi kurmak ge-|hi Macar oğlunun, Yuvan oğlunun,|dan Yeşildireğe Narinin — davetine Macar çakşırları, atlas bağır yelek-İlül usta idi. altınış kat yufkadan| Kan yaşıyle döne döne dökülen rektir... Ebru Bey oğlunun, Gazi Zaim oğlus| varırız. leri, mrmalı filarlar giymiş Budünin yaptığı baklavalar, ağızda kav gibi mercana bak! Yandım Ali: nun, Miho sipahi oğlunun Budinin| Dedi. Budinli delikanlılar: İâyan oğulları, çarsı içinde salına sa-|dağılır, erirdi. Tam Behlöl ustanın) o Dükkânı kapısının önünde duran ılıcalarında takib — Bu Miho Sipahi oğlu doğrullna, şakalaşn gülüşe, .yüksek sesle |dükkâni önünde idi ki, âyan kahve-| Behlül usta atıldı... söyler... Bre kalk bre Kizilel-| konuşarak yürürlerken iki | siralı) hanesinden çıkalıberi etrafın dik. — Bre meded gaziler! Vallah dükkânlar halkı, ustasile, çıtaklari-)katle gözden geçiren Karazöz Bey, |billâh kendimi çiğnetip geçirtmei- Sultan|le. müsterilerile kaldınmlara dökü-| gözlerini Budin #yanzadelerinin yüz-|buyurun baklava cenginel., © Benim Narin Ahmed Bey ka-! şöhreti cihanı tutmuş Min dasım.. vallah biz de Rudin şek-|çengi köçek ülemi davetleri bazlarının ılıca safasın ve çengi kö-/etti. İitek meclisin görmek ister idik.. bre Narin “Ahmed Bey Muslu Beşe. findasım beyim meclisinize | val-İnin kınalı oğlaucıklarından birini Süleyman Gazi battırı gösterelim... |lüyordu. İhtiyarlar: lerinde dolaştırarak: Diye bağır i billâh sklet olmayız. can soh-| çağırdı: — Tüfek ve ok ve yay ve kılçi — Allah nazardan saklasın. yü-| — Bre âyan oğulları... Bu sizin) — Vallah biz bu cenkter | yüz Betleri bilir Aşıkanı sadıkan garibi O— Bre Hoprat oğlancık... Bre|hazineletimizi gösterelim. İzümüzün akı yiğitler. şehbaz dilâ-| Budin çarşınız. esnaf güzelleri ile|çevirmeyiz... — Kıyıdan kıyıdan siper kazıp büznüllük donanmış bir hüsün pazanıdır!.. Dedi, Sipahi Macar oğlu güldüİcevizli göbek kale: — Beli öyledir beyim; dedi. Bu-| fethederize. — Neft ve katran ve zift hazi-| verlerdir mayallahl,. nelerimizi gösterelim e dun ediyordu. Esma yiğit Veli da kırkanarak, bu tiz bizim saraya uç... Bre kâhyaya söyle bu ni serhadli gaziler mi- #erhadli yiğitleriz! Dedi. Sarı Balaban di ,
