Yeni Avrupa, Nasıl Avrupa ? Yazan: Muhittin Birgen :x eni Avrupa nizamı diye Avrupaya verileceğinden çok bahsedilen ye- “ni nizam nedir? Yeni Avrupa nasıl bir Âv- Wi yupa olacaktır? Yahud, böyle bir Avrupa kurmayı tasavvur edenlerin kafalarında bu W Venki dünya parçasmna nasl bir hayat nizamı W “verilmesi mutasavverdir? Bu suallerle ifade edilen umumi merakı tatmin edebilmek için, elimizde hiç bir vu- zuh unsuru yoktur. Yeni Avrupanm çok #Wgüzel bir cernet olacağına dair çok şey işi- İtiyoruz. Fakat, din kitablarında bahsi ge -| Wiçen cennet hakkındaki bilgimiz ne kadar mevhum, ne kadar vuzuhsuz ise kurulması Me mutasavver olan bu yer yüzü cenneti hak- Mikındaki malümatımız da o kadar ele avuca isiğmaz, gözle görülmez ve akıl ile ölçüle - mez şeylerden ibaret buhumıyor. Ahirete Wisid işlerde bu vuzuhsuzluk olabilir. Öteki dünyanın cennetini ve ona aid şeyleri ber| Mdinin veya her mezhebin kitabi başka türlü W izah ederse buna bir şey diyemeyiz. Fak Wbu dünyanın Avrupa kıt'ası üzerinde ku- ” Orulacak cennetten bahsedildiği zaman onu ÜN tanımak ve bilmek istemekte çok hakli o - 4 olamaz. © «Yeni Avrupan bir realitedir. Nitekim İM eski Avrupa da bir renlite idi. Eski Avru- MW panın kusurlarını biliriz. Fakat, bunu bil - W mek, yeni Avrupanın meziyetlerini tanımak J öbriyacımızı izale edemez. Çünkü Avrupa #yer yüzünün bir parçasıdır ve bizimdir. O- ii 0 Golva kumandanı hasmını yenmişti, tazminat olarak muayyen miktarda al- tn istiyordu. Mağlâb ordunun kumen- danı şartı kabul etti, halktan mevcud al tınını topladı, büyük yer terazisinde tar- tarak teslim etmeye başladı. Bir taraf- tan da tozminatın çokluğundan şikâyet ediyordu, Golvalı kızdı, kılıcını çıkara- rak okkanın kefesine attı ve: — Veyl mağlöblara! diye bağırdı. Mağlüb düşmana şart kabul ettirmek kolaydır. Hüner onu galibe kendisine ebe di bir dest haline getirmek, minnettar yapmaktır, zira düşman çabuk edinilir, dost kazanmak zordur. - Sehir Haberli Yeni kurmay sübaylarımıza | "alk ekmeği yarım dün diplomaları verildi Harb Akademisi 1940 diploma dağıtma |mukayeselerini yapmıştır. Komutan nuku-| olacak ve daha fazla su katılacak töreni dün saat 14,45 de Yıldırda mekte - bin salonlarında yapılmıştır. Bu törende birçok generaller. yüksek rütbeli sübaylar, Trakya umumi mülettişi General Kâzım Dirik vesair askeri, mülki erkân hazır bu - Tunmuşlardır. Merasime, | İstiklâl maryile başlanmış, bunu müteakib mekteb komu - tanı Orgeneral | Âli Fund Erden ile Deniz Har Akademisi kurmay başkanı | Kemal Bozkurd birer birer bu sene mezun olan 32 bi İgenç kurmay sübaylarmıza diplomalarını lar. Çünkü, onlar bu Avrupayı bizim için #kuracaklardır. Bu Avrupayı, bütün Avru- hlarn beğenmeleri lâzımdır. Onlar plân- Mölunm bize beğendiremezlerse hiç bir sey Mİ yapamazlar. Avrupalıların beğenmiyecek - #“leri bir Avrupayı zorla kurmıya imkân ol Wan bile onu yaşatmanın çaresi yoktur. 5 Yeni Avrupa, eğer iyi bir Avrupa ola - Mcaksa, onun plânlannı derhal o Avrupaya MW göstermekte, mühendisler için bir zarar ta- 5 savvur edilemez. Böyle yapılmayıp da bu Wplânlar, Bektaşi sr gibi gizli tutulursa o Mizaman her milletin bu yeni Avrupaya şüp- Ühe ve endişe ile bakması hakk ohur. Avrapa milletleri yeni Avrupanın nasl Wbir Avrupa olacağını bilmedikçe ve bunun m ve telerrünti üzerinde serbest bir| münakaşaya davet edilmedikçe bu teşeb - Mbüsü tutmıyacaktır ve tutmasıakta haklı o- #jacaktır. Bu hakikati mühendislere açıkça haber verelim, çünkü; bu bir vazifedir. Muhi Çin Birgen Fiat Murakabe Komisyonu Fiat Murakabe Komisyonu cam, tel, tu - İvalet anbunu ve çay satış fatlarını tesbite #başlamıştır. Komisyon terzilerin de ellerinde bulunan fatura eşyası hakkında beyanname ver- #melerini karar altıma almıştır. TAKVİM Ilik bir sonbahar havası için güzel (O tabistle Okoyun Okoyu- yaşamak, yanında Saffet ha- gibi müşfik ve kibar tavırlı bir ha - mwmefendi ile neşeli ve mes'ud Halüku görmek, ve bilhassa, bilhassa, Mehpare 1“ hanımla Handandan uzakta, onların en- © trikaları haricinde bulunmak ona ömrü. de, m. mam © taya koyup karı koca kırlara çıkıyorlar, © otlerm üzerinde yiyorlar, ağaçların el - E ında uzanıp dinleniyorlardı. Bazan Saf- İÜ fet hanımı beraber ahp otomobille Pen- İİ diğe. Kartala iniyorlar, Kadıköy sine - İ malarından birine giriyorlar, akşam geç vakit avdet ediyorlardı, Üçü de mem - Tundular: Saffet hanım, kızı gibi sev - meğe başladığı gelininin oğlunu cidden mes'url ettiğini görerek... Zeyneb, ka - yınvalidesinde Saide hanımın meak şef- kantini, kocasında kendisine karşı nazik alükayı bulmak. Nakleden: Munztes 7-4 Rerkard dağıtmışlardır. Bilâhare mekteb komutanı Orgeneral Ali Fuad Erden, mezunlara hi - taben çok kıymetli bir nutuk O söylemiştir. Akademi komutanı bu nutkunda, yeni me- zunları tebrik ettikten sonra, bir kurmay sübayında bulunması lâzım gelen evsaf anlatmış, bugünkü harb san'at ve tekni - ine temas etmis. rmuhteli lerin canlı Odun, kömür ve et fiatları murakabe edilecek Bibank kış için şehrimizde şimdiye kadar 0 bin ton Sömikok ve Karabük koku stok etmiştir. Belediye odun kömürü ve odun ib- tiyacını tesbit etmeğe başlamış, kışın ihtikâ. ra mâni olmak İçin şimdiden tedbir alınmâ, sını kararlaştırmıştır. Odun kömürü ve © . mürakabesi altına alınacak ve muayyen bir fint üzerinden satılacaktır. Belediye odun ve) kömürden sonra et satışlarını da Flat Mi. Takabe Komisyonunun kontrolüne alınması yolunda tetkikler yapacaktır. > Güngören köyü cinayetinin faili tevkif edildi Pazar günü Topkapı haricinde Güngü-| ren köyünde işlenen cinayetin tahkikatına müddeiumumilikçe devam. edilmektedir. Cinayetin faili Arapkirli Hüseyin dün «öliyeye verilmiş ve 4 üncü sorgu hâkimi tarafından isticvab edildikten sonra, tevkif olunmuştur. Suçlu sorgusunda arkadaşı Ha- & ile boğuştuklarını, bu sırada Hacının dü- şüp öldüğünü, kendisinin bir şey yapmadı - İm söylemiştir. Filhakika, maktulün vefat sebebi henüz karanlık bulunmakta ve Hü seyinin de fiilinde kamd bulunup bulurma- dığı tahkikata mevzu teşkil etmektedir. Morgun vereceği rapor bu ciheti aydınla - tacaktır. Beyaz zehir kaçakçısı 7 sabıkalı yakalandı Zabıta dün şehrin muhtelif semtlerinde eroin ve esrar kaçakçılığı yapan yedi sabı- kalıyı yakalamıştır. Bunlardan Orhan Tahtakalede, Müjdad Unkapanında, Ragıb Üsküdarda, Yasar ve karsı Fethiye Feriköyünde, Mehmedle Ali de Beşiktaşta cürmü meşhud halinde tu » tulmuşlardır. Yaşarla, Fethiyenin evlerinde yapılan araştırma weticesinde mühim mik - tarda esrar bulunarak müsadere olunmuş- Halük da ömründe ilk defa bütün var- hığımı tatlı bir hülyanın kolları arasına * Bir gün öğleden sonm Halük yalnız başına gezmeğe gitmişti. Zeyneb eline bir kitab alıp balkondaki şezlonga zanmış, kendisini uyku ile uyanıklık rasındaki sevimli gevşekliğe terket İçeriden bir ayak sesi geldiğini | ha' meyal farketti, fakat gözlerini açmağa muvaffak olamıyordu. o Birdenbire is - minin sert sert oçağınldığını duyunca şimşek gibi yerinden fırladı. Seslenen kayınval N — Geliyorum. Ne var? Bir oldu? Saffet hanım, elinde bir mektubla, o- danın ortasında dimdik durmuştu. — Çabuk benim odama gel Zeyneb, sana söyliyeceklerim var. Genç kız, kalbi titriyerek kayınvali » desinin arkasından merdivenleri çıktı ve onun odamna girdi, m. şey mi nu şöyle bitirmiştir? «Arkadaşlar, o idenliniz şahıslanmıştır. Atatürk, İsmet İnönü, Mareşal.. Bu üç bü- yük insan üç büyük kurmay sübayıdır. Bu mektebde okumuşlardir. Atatürk. Tazim ve sevgin içimizde, öğütlerin hafızamızda, ta- rihin vicdanımızda olan çok sevgili Ata- türk, Sivil dehâsı, askeri dehânna, zekâ va » sıfları kalb ve ruh vamflarma, karakter ve moral vasıflarını müsavi olan Büyük İs - met İnönü, başbuğumuz, akidemiz, vicda- nımız olan sayın Mareşal, bu genç kurmay| nam3sedleri, kendilerinden neler istediğini- zi, ne beklediğinizi biliyorlar, yapacaklar- dır.» Nutuktan sonra davetliler büfede izaz e- ler, törene bu swtetle son verilmiştir. Rumen ve Sovyetlere sattığımız mallar Romanyaya sevkedilecek yapak ve tif - tiklerden 150 ton vapura yüklenmiştir. An- trepolarda 10 bin balye mal da sevke hazır bir vaziyettedir. Sovyetler tetkik ettikleri yapak ihraç İiplerini beğenmişlerdir. Arbitrajın Odesa di İdun fiatları, Fist Mürakabe Komisyonunun | veya İstanbulda yapılması ctraflında pren- sib ihtilâf mevecuddur. İn zlik amelesi mevcudu 250 ye düştü Belediye temizlik işleri omü İ temizlik amelesi kadromu bin iki yi ürlüğünün olduğu İhalde bu miktar bir türki dokuz yüzü aşa -| İ mamıştı, Sen bâdiselerden sonra kadro iki sim arasındaki tramvay caddesini yalnız 32 amele temizlemektedir. İster İnan, İster İnanma! Bir gazeteci derd yanıyordu şöy- le söyledi: Muharebenin başladığı gün de - pormuzda 20 bin liralık kâğıdımız vardı, miktarı tam 20 vaşandu. Bu- ene 20 bin Tirahk gondur. Anlaşılan devenin hörgücü küçülmekte, fakat fiatı değişmeden kalmaktadır. Bu, nasıl olar, deme - yiniz, bir aralık benim de aklım al - mamıştı; fakat bir defa depoya gi - İğ dip. bir defada hesaba bakınca pekâlâ mümkün olduğuna inandım, amma seni | İster İnan, İster İnanma! İhtiyar kadın, hiçbir o mukaddemeye lüzum görmiyerek derhel sordu: — Lütfen oğlumla niçin evlendiğini bana söyler misin? Zeynebin yüzü sapsarı olmuştu. — Bana bunu niçin soruyorsunuz? Ne var? — Hakikati öğrenmek istiyorum. Halinde o kadar müthiş ve âmirane bir tavır vardı ki genç kız manyatizma- lanmış gibi bilâihtiyar itiraf etti: — Ben aslı nesli meçhul bir kız gibi sokakta kalmıştım.. ona rasladım.. ev- lenmetmizi teklif etti, — Demek.. demek ki doğrudur! Onu sevdiğin için ve onu mes'ud etmek ga- yesile değil, kendi hayatını kurtarmak için evlendin hal Onu nasl aldattın? Dünyanın en mukaddes bir hissini nasıl ayaklar altına almağa muvaffak oldun? — Ben onu aldatmadım efendim. Her şeyi söyledim, O her şeyi biliyordu. — O halde onu sevmediğin doğru- dur. Onü sevmiyorsun... o Kulaklarıma inanamıyorum yarabbil — Evlendiğim zaman ona karşı bir aşk duymadığım doğrudur. — Yao salladı. — O da beni sevmiyordu. Aşksız bir Dost kazanmak zordur — yüz elliye kadar düşmüştür. Beyazıdla Tak-| Sözün kısası Denizi sevelim için mi, E Ekren Talu B oiirisi çocuğu olduğun nedendir? Denizi sonsuz bir mu « habbetle severim. Bazı günler kendi kendi- me kalıp da ömrümün muhasebesini yaptı- ğım zamanlar, en tatlı günlerimin, yalıda inü, hırçınlıklarını, nazlanmı ve cilvelerini, doymak ( bilmiyen İnazarlarımla takib eylediğim günler, gene en güzel gecelerimin de, rıhtıma vuran su - atın, bir ninni gibi tesir eden şapırblarile uykuya daldığım geceler olduğuna kanaat getiririm. Deniz, gurbette hasreti adamın içini ya- kan şeylerdendir. Deniz kıyısında uzun müddet yaşamış olanlar, ondan mahrem kaldıkları zaman kendilerini iki misli ga- rih hissederler. Dahile göç etmiş bir İzmir- linin, bir Antalyalının, bir İstanbullunun, bir Trabzonlunun sıla ihtiyacı başkaları - makinden daha tez ve daha şedid olur. Ne mutlu bize ki tâ Hopadan İskende » runa kadar, birbirinden güzel denizlere, sa- hillere malik bulunuyoruz! ği Böyle iken, meselâ İstanbullu hemşeri - z ; rime bakıyorum da, gönüllerinde denize Ğ e halk ekmeği hakkındaki tet -İkarşı tabii bir temayül taşımakla beraber, | , e ya Dün toprak mahsul *| onunla muhabbet ve ülfeti ilerletmiyorlar. ee eni yn beğleğ A -İlHani kayık gezmeleri? Yelken, balık imi yen girme: “e öğe ineüe verilir -İrakları? Yüzme eğlenceleri, mehtab safa- he reikmeğ çeker yi elli sert, ya el karam Mc ki e harcı de- dayı ihtiva (oetmektedir.İğil, Fakat orta balliler, yazın bilhansa, haf- Toprak mahsulleri ofisi müstahsilden aldr-| a tatillerini cırlak sazların karşısında, raki İğ: buğday fiatın bir miktar o yükselteceği| sofrasında geçirecekleri yerde denizih İçin değirmenlere şimdikinden daha pahal|ra van ke hk ve serik eğlenceli fintla buğday tevzi edecektir. Halbuki şim- e yere diki ekmek fatmı yükaitmemek gayesi gü, |pekâlâ hasredebilirler. Hele, binlerce Tiraj düldüğü için bir çaval undan elde edilen|yon model etomobiller isinde, ir ekmek miktarının çoğaltılmasna çalışıla - İla”) #averarak gezmeyi itiyad edinen zen- SE yle Kile baldan ele Lü mi al ginlerimizin neden birer kotcası; motörbo- de edilirken bu miktarın seksen iki kiloya |'v olmas? iblğına çalışılacak, bir çuval undan dok- san dört ekmek yapılırken doksan sekiz ekmek teminine gayret edilecektir. Bu sw- retle daha fazla kepeği ihtiva eden una da- ba çok su katılacaktır. Fakat bu ekmek iyi pişmiyeceği için belediye bundan sonra ya- rm kiloluk ekmek usulünü ihdas edecektir. Küçük haberler. Maarif Vekili — Şehrimizde bulunmakta olan Maarif Vekli Hasan Âli Yücel dün öğ. leden evrel Üniversileyi ziyaret ederek bir müddet mesgul olmuştur. Vekili Üniversite Rektör vekilinden ve profesörlerden izahat almıs, bileden sonra da maarif umumi mü. fettişlerile görüşmüştür. Yureslar elek — Bir müddet evvel me - #wnen memleketine gitetis olan Yugoslavya. Inn Ankara büyük elçizi Şumenkov'ç dün sa, bahiri Semvlen ekspresile şehrimize gelmiş . Yuşoslar elçisi buradan Ankaraya gide, eri kiloluk olacak Yeni çeşni daha fazla kepekli Deniz, hava ve güneş.. Bu üç seyin sıh- hat üzerindeki nafi tesirlerini, bilhassa nes- Nin gürbüzlüğü ve esenliğine hizmetini bil - miyen kalmadı. Bunları bir araya toplamak bahtiyarlığna eren güzel İstanbulun hem- gerilerini bu yaz akşamlarda bahçeli mevhaneleri, basık ve kuytu mesireleri dol- veruyo gördükçe duyduğum esef ve eza- yı tarif edemem. Hayat kaynağı olan denizi, (Boğazın, dünyada emsali bulunmıyan mavi ve hir. çın sularını sevelim. Onun kıyılarına can a- talım. Gemiyi duvarda, suyu hardakta gör - mek bizi artık tatmin etmemeli. Avuç içi dar bir gölün kenannda sun'i plâjler ewde getiren, orada kotra ve kayık yarış - lari tertib eden, yüzücülük öğrenen zavallı memleketler bulunduğunu lahın 3ize bu büyük vergisinin kadrini lelim. E. Elem Talu earet ataselerile ateşemiliterleri de dfin Mos. : 7 kovaya gitmek Üzere Yugoslavyadan şehri. Deri fabrikalarını soyan adam mize gelmislerdir. Gazlıçeşmedeki deri fabrikalarına dada - Univesite kampı — Üniversite birine dev resi talebesinin cadırlı askeri kampı dünden nan Talât Karakaş izminde bir sabıkalı, bu defa da Yorginin fabrikasından bir hayli itibaren Pendikte baslamıstır. Kamplara 2 deri çalmış, fakat yakalanmıştır. bin kadar talebe iştirak etmektedir. Suçlu, Sultanahmed 1 inci sulh ceza mah. İlk mekteb kamnları — Maarif Müdürlüğü tarafından kurulan ilk mekteb cocuk kamp, kemesindö sorguya çeklidikten sonra tevkif edilmiştir. Yarı dün Penetik, Erenköy, Kızıltoprak ve Meltenede açılmıstır. Ösretmen kamplarına da Heybelladada İ baslanmıstır. Çocuk kamnlarına 300 talebe,| geererreesssssarsamasamssnme yere versenaansorseeaernz öğretmen kamnına da öğretmen iştirek 2 etmiştir. Kamplar 1 ay devam edecektir. |! İlân Tarifemiz : Akdenizleki vapurlarımız — Akdenizdeki Ğ Tek sütün santimi i vapurlarımızdan Tan ve Metenin Barselon-|? : dan hareket ettikleri öğrenilmistir. Bu vs-İ3 Başlık maktu 500 kuruş | murlarımız yüklerinin hensini boşalttıkların.İS g ;..; sahife 400 » i dan buraya bos olârak gelmektedirler. Va .İi c ye : surlar Biehir yere uğramıyarak doğra lima (5 2 nci ife 250 <» i nımıza geleceklerdir. $ 3 üncü sahife 200 » i Buz fiatları — Bazı semtlerde buzun kiln,İ? # üncü » sunun 4 kuruşa. kadar satıldığı görülmüş,| İç » buzu kile ile 100 paradan yüksek fiata satan-!? Son » larin cezalandırılması belediye relsliğindenİ? ubelere bildirilmişti KN kit ikimiz de o kadar biçare, bela mecburiyı o kadar ümidsiz idik ki ne yaptığımızı | miyi bilmiyorduk. Yarabbi, bütün bunlar ne karışık şey- — Ürmidsiz mi? İkinizin neyiniz var- | lerdi ve nasıl bitecekti! Birdenbire Saffet hanım kendini ka- dı? ş napeye atarak ağlamağa başladı. Hıçkı- — Ben, annem ve babam bildiğim ? iki insanın bana yabancı olduklarını, s0- | tıklar arasında kesik kesik söylüyordu: — Ben sadece onun sen'ud olmasını yu sopu belirsiz bir ana ve babanın kızı olduğumu birdenbire öğrenerek müva- | istiyordum.. ne para, ne şan, ne şerefi zenemi, yaşamak kuvvetini kaybetmiş | Hayatta onun için hiç başka bir dileğim hissetmez tim; o da bir kadından biyanet gör | yoktu. Onu üzmemek, sıkmamak için düştü. ondan uzaklaştım, onu zörmemeğe razi — Handandan mı? oldum. Tek onun mes'ud olmas için... — Evet... Allah bu temennimi kabul etmedi. Ne talihsiz, başım. yarmaşl, ...LARERM VEE) Fiat Murakabe Komis- yonundan: 5 numaralı ilân 414940 tarihinde neşrolunan 4 numaralı Sânda her nevi manifatura stok mevendü - nün 15 Temmuza kadar bildirilmesi istenii. mişti, Bazı perakendecilerin kendilerini bu Wânla alâkadar görmedikleri anlaşıldığından terziler de dahil olmak üzere toptancı, yarı toptancı ve perakendeci büümum manifa. tura satanların ellerindeki malların mikia. inni ve pümunelerini gösteren birer beyan. name tanzim ederek 20 Temmuz Cumartesi İgününe kadar Mıntaka Tiçaret Müdürlüğüne Onu hâlâ seviyor muydu? Seviyordu amma İzzetinelsini vi- kaye için sevmiyor görünmek, ondan intika malmak istiyordu. — Bugün de Handanı sevmekte de- vam ediyor mu? — Bil. bilmiyorum. Bu cevabdan sonra genç kız ellerile yözünü kapadı. Ah, asıl büyük hakikati itiraf edebilse, bugün ona karşı kalbin- de yanan büyük aşk ateşini söylemeğe cesaret edebilse! Fakat bunu nasıl ya- pabilirdi! Ya Saffet hanım oğluna söy- lerse! Zaten Halök kendi vaziyetinin vermeleri izan tayzihan ân olunur. «6114» issses