12 Temmuz 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

12 Temmuz 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

manyanın esra harb makinesi Aİ Akalliyet mekteblerindeki muallimler Merakı geldi: — Havadisin mabadi de var... Munl — Gazetede okundun mu, dedi, şehri - j#mlerinin hakkını ödemiyen (o mekteblerin. yapacakları aşağı yukarı bellidir. Fakat 6-İmizdeki barı ekelliyet mekteblerinin türk-| yeni ders başında kapatmaları kararlaş- ğer galib gelen Hitler olursa, onun se ya- M pacağını ancak © vakit göreceğiz! Çünkü | 90 muallimlerine dört aydır maaş verilmi- | tırılmış. eesnssesssnasenn YAZAN semmnmmumananman Emekli general is BE ceği 1 ki Hitlerin, hakikaten yoktan mükemmel — tesih o ve leri be k üzere yetiştirilmiş kıt'a- urulmaz zırhlı tümenleri tan, Norveç, Holanda, Bel - yet Fransa bunlara karşı dur- larım bulamadıkları on - ilk darbede kırldılar, bozuk düştüler; memleketleri de iy ere bahis mevzuudur. veli ir ada olmasında ve üs- —i bir donanmaya Wi İşte kuvvetli bir donan- Hz e Hitler şimdi İngiltereye tasr- vel ye e istiyor. Napolyon da, ondan ev- sonra birçok fatihler de şimdi Hit- le istediği şeye vaktile yelten veyakd akat ya hiç teşebi etmemişler Nop, mevaffak olamamışlardı de bir yandiya prensi Vilhelm, İngiltere - ederek iplik veraset Kavgasidan istifade 66 yılında, İngilterenin cenubun- detine kumsalını ordusunu dökmi won kralı Harald'a g re gz lişti. Benun üzerine bütün İngilte. Birmi, gevanda Normanlan» işgali altını denbari 1,08 © zamandun, yeni 874 sene Mama a Ws bir müstevli ayak - 3 çünkü buvası İngilterenin hı > d 1 er Maç a ne Hitler, şimdi böyle bir İ vi İngiltereye mek 2 etmek ve onu mağlâb ve işgal et- Mimaz nindedir. Bu sebeble herkesin bü menu teşehibilse esrarlı bir mahiyet ver- bira Şimdiye kadar yuhal addolunan yar iğ, enine yardım edebilecek es - Yanl | v6 vasıtalara hnyaflerde can ve ei verilmesi pek taki Sa eği e karşı sahili dövebilecek ii 12 r Kanalın cemub sahiline di - ; unların himayesinde, ordusunu İn- 19) #eçireceğini söylüyor, kimi de bel. ediz ba başka icadlar olacağını tahayyül “yor. Fakat bu en büyük toplarla, bir ti, Şok kuvvetli dı Bu tir demet margriti müblel? Biçim GE. tüler için kullanabiliesiniz. Koru buketler iz | caktır sahib mi 1 bunca zıd menfaatle: sihi H. Emir Erkilet i , «Son Postas nin askeri muharrir! İnik bir hava armadası vardır. Ve o bununla Manş denizinin havasında hakimiyet tesis sitiklen sonra küçük ve orta cesamette bin- lerle bot (motörlü, seri mavna ve kayık - lar) ordusunu bindirerek karşıya geçire - ik çaplı toplarla da hakimiyeti tesisine ça - kşılacaktır; belki de başka şeyler de ola - fakat Hitlerin İngiltereye karşı baş- hca silâhi binlerle uçak, binlerle motözbot, binlerle paraşütçü, hirçak hava piyade kıt'a ve nihayet binlerle tanktan ibaret olacaktır. Bunların tam bir intizam ve tam bir beraberlikle işlemesi onun önüne güç çıkılır büyük ve esrarlı kuvvetini teşkil e- diyor. Fakat biz bunlardan bahsetmek östemi- yorduk. Günkü Hitlerin asil esrar | harb inmesi bunlar olmayıp İtalya, Rusya ve Japonyayı çeviren siyaset | zannivelâsidır. Bugünkü harbin baş aktörü Almanya ise, İyardımcı san'atkârları şüphe yok ki, ad: geçen bu üç böyük devlettir. Hitlerin hep © irli siyaşet marivelâsile telif olunur; ih o, fikir we plânlarını ancak vakti geldikçe parça parça ortaya atan bir adamdır, ve böyle bir adamın ne yapacağı evvelden belli olmaz. Fakat ne olursa olsun pek gizlenemi - yen bir hakikat vardır ki, o da dörtlü iti - lâfın muvakkat oluşudur. Hakiki ve de - varlı mihver Tekyo - Berlin - Roma mih- veri olarak görünüyor. Bu takdirde Sovyet Rusya ne olacaktır). Bunu düşünmek şüp- hesiz bizzat Sovyetler Birliğine aiddir. Fa- kat gözden kaçmıyan bazı alâmetler var- dır ki bunlar Sovyet Rusyanın hakiki dost- İarını şimdiden tanımasını icab ettirmek- tedir, Bir yaşında bir yavru 4 üncü kat penceresin- den düşerek parçalandı Dün akşam Kumkapıda feci bir kaza ok muştur. Saat 20.30 da Kumkapı Nişancası yokuşunda 27 numarada oturan belediye odacısı Osmanın bir yaşındaki oğlu Metin 4 üncü kat penceresi önünde oynarken bi denbire sokağa uçmuş, ve kaldınma düşe- rek hurdahaş olmuştur. vru . burdahaş “İbir halde Hâseki hastanesine kaldırılmışsa e Hitlerin esrarlı harb makinesi Bu- . Baş rol daima Almanyadadır. Di ise, zo) sırası geldikçe sahneye çı - karlar, Meselâ İtalya bilfiil harbe girinciye kadar birçok roller aldı ve yaptı. Onun şim| diki rolü İngiltereye karşı harhde Alman - yaya bilhassa deniz ve hava kuvvetlerile adadır ve | yardım etmek ve Akdenizde mümkün deyletinkine üstün bir de|tebe fazla İngiliz kuvveti tutmaktır, kat İtalyanın vaziyeti tavazzuh edinciye ka dar, hattâ onun mü:tefiklerle birlikte AL manya aleyhine harbedeceğinden bahso - Tundy ve sunuldu. Onun gibi, Sovyet Rusyanin da vaziyeti ve dörtlü itilâf dahilindeki rolü, elbet, bir gün anlaşılacaktır. Ancak bu takdirde bu rol ne olaenktır? Yahud böyle bir hal ha- kikutte var midir veya olücak omdır? Bit tabi bilemiyorüz ve bu sebeble gin bü- n bunlar esrarlı bir perde ile örtülüdür- er. Kezalik Japonyanın gerek Rusya ve ge- rek Almanya ile irtibat ve münasebetleri de karanlıklar ve şüpheler içinde cereyan etmekte ve bütün bu münasebetlerin nâ da biraz sonra omda can vermistir. “Romanyaya ihraç edilecek tiftik ve i oyapaklar hakkında mukavele imzalandı Rumenlerle ihraç edilecek tiftik ve yapak. ar hakkındaki esas mukavele ün Rumen e Ziraat Bankası arasında immlan - yormuş. Cevab verdim: — Okudum. — Ba hal alikadarların nazarı dikkatini celbetmiş, — Tabii eder. — Merak ettim, bu halin alâkadarların nazarı dikkatlerini celbetmesi için dört ay geçmesi mi icab ederdi? — 201717) — Merak ettim, gene şükretmeli değil ya dört sene geçmesi icah etseydi). — 221222) — Merak ettim, Kendi müallimlerine maaş veriyorlar da, türkçe o muallimlerini mi ayırd ediyorlar, peden?., — 12777) — Mektebler kapanıa maaşını alını - yan muallimlerin ceplerine ne girer? — 0002 — Havadis bitmedi... Bu mekteblerğ idare edenler, telâşa düşmüşler, varidat te- ağ mini için mektebleri menfaâtine müsame- | reler verecekler, bu müsamerelerden top- lanan para ile muallimlers olan borçlanni ödiyeceklermiş. — uu - ği — Mera kettim. Türkiyede bulanan bir. mektebde esas ders türkçe değil midir? — 222777 — Merak ettim, türkçe muallimlerind maaş vermek için parsa ını toplanıyor? İimet H udlii İstek ile aşk arasında Bay «Z. İl» soruyor: — «Hatırlar musmız, iki ay evvel bir genç kız hakkında duyduğum sevgiden bakarak, vaziyetini nihayet bu ikinci dere ceye gelmiş farzedebilirim, bir merhale das ha atlamamasn için hiçbir sebeb yoktar İhracatçılar hazırladıkları yapak TE| bahsetmiştim. «Bu, bir sevgi değil, bir is-) fakat atlayıp atlamıyacağını bugün kendi- Üftikleri birlik vasmlamle Ziraat Bankusma Simi ileri yerken İİ Sile 1 tektir» demiştiniz. Hakikaten öyleydi, fa-Jsi dahi bilemez, onu zaman gösterecektir. edilecektir. Rumen heyetine f#tihak etmek üzere bu . günlerde bazı mütehassıs müşavirlerin gel - mesi beklenmektedir. Bunlar Ankamda di. ter bazı inaddeler, bilhasma pamuk, zeytin) ve teytinyağı hakkınöz görüşmeler yapıcak- ları Motör direksiyon kursu faaliyete | başlıyor Beyoğlu Hilkewnöen: Motör, direksiyon, seyrüsefer kursu 15 Temmuz 940 Pasartesi günü saat 1830 da Erimizin, Beyoğlund zımı Almanya olarak görülmektedir! Fa -İ Karman mağazası karşısında Nursiya soka. kat Almanya İngiltereye galebe çaldıktan | ğında Parti binasındaki temsil salonunda sonra bu münasebetler ne hal alacaktır; e-| faaliyete başlıyacaktır. Kayıdlarını yaptır ğer İngiltere neticede galib gelire onun Miş olanların teşrilerini rica ederiz «Son Posta» nın edebi tefrikası: 70 Genç kız dehşetle yerinden sığradı. Yanaklarından yaşlar yuvarlanıyordu. Karşısında Halüku gürünce iradesini kaybederek ona ellerini uzattı: — Halük, sizinle evlenmekte acele etmişim, buna Tüzum yokmuş... Ben kimsesiz bir kız değilmişim meğer! — Ne söylüyorsunuz? Sayıklıyor mu- sunuz Zeyneb? — Hayır, aklım başımda... soyum sopum belli... — Masal mı söylüyorsunuz Zeyneb? — O kadın.. Mehpare Hanım. me - ğer benim annem imiş! İlk itirafı yaptıktan sonra vahşi bir cesaretle ve bütün teferrüntile meseleyi anlattı, Halik sükünetle onu dinliyor, yalanı ve doğrayu ayırd ctmeğe çalışı - yordu. Genç kız yerinden kalkarak çek- mesini açtı, Darülâcezeden gelen mek - tubu çıkararak ona uzatıktan sonra bu satırların Halk üzerimde yapacağı tesiri anlamak için yanına oturarak gözlerini ona dikti. Genç adam hislerini belli etmeden sonuna kadar mektubu okudu, Kâğıdı katladı ve düşünceli bir tavırla: — Murtaza! kelimesini tekrarladı. Zeyneb heyecanla yerinden sıçradı, — Onu tanıyor musunuz? Bu isim si- ze yabancı değil mi? Halük derhal cevab vermedi, tered « düd ediyor, düşünüyordu. Nihayet onu daha fazla merakta bırakmamak için: — Hası.. dedi, Onu tanımıyorum. Yalnız bu isim bana yabancı gelmedi. Filhakika dünyada pek çok Murtaza var- dır amma, Ahmed, Mehmed, Hasan gi- bi bergüin rastlanan bir ad olmadığı için imanın zihninde yer ediyor; bana öyle geliyor k3. ba, isimle bir #dam tanima » Benim iki ay geçmiştir, elân içim- de kat işte aradan de canlı olarak bu his yaşamaktadır, mek ki aşka tahavvül etmiştir...» — Aldığım mektubu ve verdiğim ceva- bı hatırlamıyorum, fakat muadele gözüm- den binlerce defa geçmiş olan muadeledir, evet, gönül kitabında yazılı olan hemen ber his evvelâ bir istek halinde başlar, ba- zan şiddetlen sızların bir tâbiri vardır, «kadın. desimin içindedir» derler, o hali alır, fakat aşk de- recesine yükselmesi enderdir, mutlaka çok tanışmayı, anlaşmayı, konuşmayı takib e- der. Ben bu okuyucumun yazdığı mektuba İZDİVAÇ Nakleden; Maaztes Tahsin Berkand cak, hakikatin dehşeti karşısında tüyle- rim ürperdi. O kadının anacım olduğunu düşününce içime fenalıklar geliyor, ne kadar merhamet se hüsnü niyetle hare- ket etsem ona karşı içimde bir yakınlık duyamıyorum. Şimdi annemin bence 6- bediyen meçhul kalmasını ne kadar te- menni ettiğimi bilmezsin Hafük. Genç adam onun yanına oturmuş, ©- mun göz yaşlarİe sararın güzel yüzümü kendine çekerek teselliye uğrasıyordu. — Zavallı yavrtm benim? Bu raithiş anları yalnızca geçirmiş olmanızdan ne larınızda cereyan eden kanın asil bir ai- lenin veyahud halk tabakasından 'olan bir inanın kanı olmasına ne ehemmiye ti olar! Mademki »iz kendiniz ruhan bu kadar yüksek we asilsiniz! Bu sözler genç kıza hafif bir teselli verdi. Kocasna kamu kalbinde böyük bir minnettarlık duyarak göz yaşları »- rasında ona cevab verdi. — Hakkınız var Halök, fakat o ka- dına tahammül etmek bilseniz ne kadar güç! En alelâde bir insanm kızı olmakla wes'ud olurdum amma, onu masl bir kadın olduğunu <iz tasavvir edemezsi » niz. Onun ber kelimesi, her bakım, her tavrı sinirime dokunuyor, Ya babam! O da bir sarhos, bit serse- ri imiş, Sizce bunun da ehemmiyeti yok mu Halük? — Kar'iyen! Filhakika kayınvalidem- den ben de pek hoşlammadım ve sizin gökten birdenbire başınıza düşen bu am- heye winmamanizın sebeblerini anlıyo - ram. Lâkin bütün bunlar benim naza- rımda sizi değiştiremezler. Yoksa siz ©- na taklid etmeğe, ona benzemeğe mi uğ- raşacaksınız > Tabii hayır... Benim için siz her zaman asil ruhlu, dürüst, sevim- Mi ve munis Zeyneb olarak kalacaksınız ve buna pek memaunur... ğ ie başını kaldırarak c yüzünde bakışlar tamamile yok olmuştu. — Beni tekrar yanınızda hissetmek size bir kalb istirahati veriyor mu Zey - neb? — Evet Halük! Sizin yanınızda iken iztırab çekmenin bile büyük bir tesellisi var. Genç adam cevab vermeden karısı - nın omuzlarını kolile sardı, onu niha - yetsiz bir şefkatle kendine çekerek öyle- <e kaldı. Bir kelime söylemiyor, bir ha - reket etmiyordu. Zeyneb de bu vaziyette kendisini tah- tı emniyette hizsettiğinden yavaş yavaş göz yaşları durdu, hıçkırıkları seyrekleş- tı ve çekingen bir tevrla onun kolları 0- rasından sıyrıldı. - Teşekkör ederim Halik, bu gere bana cidden büyük bir yardım ettiniz. Kalbimin üzerinden ağır bir yük kalktı. Şimdi rahatça uyuyabilirim. Geceniz ha- yarlı olsun dostum, Küçük elini kocasma uzattı. Halök bu parmakları kendi eniş erkek elleri rasında bir iki saniye tuttuktan sonra ağır ağır dudaklarma götürdü. — Allah rahatlık versin Başını önüne larla odadan çikti. xu Ertesi sabah Halök Mehpare Hanım- la daha fazla tanışmak fırsatını buldu Şişman kadın erkenden, arkasında siyah stenden dar bir elbise, başında üstü pembe güllerle süslenmiş iri bir şapka, yanaklari kızıla boyanmış bir halde gel- di ve damadma karı fevkalâde hara - retli ve lâübali bir tavır takınarak ona binbir şey amlatmağa basladı. Halâke gelince, karımni hayretlere dü- yürecek kadar mütebessim bir yüzle ka- ynvalid. karsılamış ve onun her sözile alâkadar olmuştu. O kadar ki Mehpare Hanım, daha ilk günden d madıma kendisini sevdirdiğine ka'iyen Passion haline girer, Fran- | bir insan bulunsa derhal tavşana hücum Kendisine tek tavsiyem: Muhtemel bir namzed olarak kızın ailesi ile temasa geç- mesi, kızla konuşmayı alacağı neticeye ta- lik etmesi, herhalde dürüst olmasıdır. — Kayseride Bay «A. D. »yet İçü olsaydı sine ma yıldızlarının hepsi de birer melek sayi lırlardı. Fakat mademki istiyorsunuz, gön deriniz, göreyim, fakat ayni zamanda da müsaade ediniz: Sima tahlilinden anladığı iddiasında bulunan bir arkadaşım vardır, ona da göstererek müsaâdesini alayım. TEYZE Bunları biliyor mu idiniz ? . Eskimoda motörleşme Eskimoların oOfok derisinden çok ince kayıkları buz yığın - ları arasından süzü - lerek geçerlerdi. Bu kayıkarı küreklerle ilerleten ve istikametlerini tayin eden Eskimolular #ayıkçılıkta çok mahirdir « ler. Fakat son senelerde onlar da kayık - Jarını motörleştirmek hevesine kapılmış» — Fotoğraf eğer bir lardır. Şimdi bu kayıklarda motörler vap a dır. Eskimo kayıkçıları artık ecki hünet- lerini gösterememektedirler. * İp atlıyarak dans eden kız Filâdelfiyada bir genç Yaz. herkesin kolaylıkla yapama- dığı bir dansı gözleri bağlı ol- duğu halde yapmaktadır ve ayni zamanda da çaprast kok la ip atlamaktadır. Bu kadar zorluk içinde dansı, gözleri &- çık ve İp atlamadan yapan lardan daha güzel yapmak - tadır. * Sineklerden korunmak çaresi Sinek ve sivri - yi İİ sinekten korun - mak için en iyi çâ- re, odada bir tav- şan bulundurmak- 3 tur. Sinekler ve sivrisinekler tavşana kö nup ısırmayı insana konup ısırmaya tep cih ettiklerinden bir odada bir tayşan W #

Bu sayıdan diğer sayfalar: