Tİ Besarabya, Bukovina, Transilvanya, Dobruca Yazan: Muhittin Birgen ir tarihin vücude getirdiği Rumenlik yardır, bir de siyasetin Kurduğu Romanya. Tarihin vücude getirdiği Rumen - Miğin esası, Roma imparatorluğunun, Slav akınlarına karşı koymak üzere Tuna ile Prüt arasına döktüğü Latinlerdir. Asırlar Arasında bu geniş muhacir kütleleri bu sz - hada muhtelif milletlerle karışarak bir ha. omur vücude getirdi. Rümenler, biraz Slav, Miraz Macar, biraz Grek, biraz k, Diraz Yatar ve bir miktar da Latin olan tarihi bir Kalfladır. Bu halita, ancak pek yakın bir ta, inte siyüsi bir iadeye sahib oldu. Garibi şu. ür ki ilk Ramanyay: vücure getizen sebeb, ümenliğin nihayet mili bir sima le bir | üstlü! olmas arsı değildir. Ro - Kimanya, Balkanlara İnmek istiyen pansla. Miyizmin hulül ve nüfuz hamlelerile onun o - ifaya girmesine razi olmıyan yangerin. min mukavemetlerile İfade edilen bir müca. İidelenin mahsulüdür. Çarlık Rusyası Roman ya mevzuunu işledise bununla takib ettiği (gaye, Osmanlı İmparatorluğunun elindeki bü köprü başını tutmak ve oradan Balkan. İiMra inmekti. Avusturya . Macaristan Ro. Bianyayı tuttu ise maksadı Rusyanın akma, na mâni olmaktı. Romanya, bu ft müca. 8 arasında meydana geldi ve son yirmi sene içinde birdenbire büyüdü. Büyüyüs de şöyle oldu: Balran muharebe. finde arkasını Avusturya - Macariatana da. Dobrucadan parça aldı; Cihan Har. merkeri devletlere karsı gittiği için mağlüb olmasına rağmen neticede tarafından mükâfata mazhar oldu. (Ve bütün Transilvanya ile Bukavinayı altı Ra inhilâlini gördüğü zaman da Be. İşenl etti. Fakat, bu büyüyüs, Ru. kendi dahili kuvvetinin tedrici dir nseseri değil, Avrupanın muayyen * yirmi sene içinde Romanya karasına ifh.bir irredantirmin dikildiğini gör. fi Rusyanın, ekserivetle halkı Uzran- Besarabfa hakkındaki iddiası, di. tarın Dobruca davaları. üçüncümü rlarm 'Transilvanva davalarıdır. Besarabyayı Romanyaya bırıkır Brdt. Çünkü, Besarabyada nüfne iti Ni da hakkı vardır. Bundan başka, bakımından zengin ve tarih bakı. Üstünde Rusyanın çok emeği olar bir ipa gelince, onlar icin Transtivan- Bilhassa bazı merkezleri Macarhön Rf inkişaf ocaklarını teskil etmek gibi yardır. Mühim bir tim Tran. , de Rumen nüfssm O Maenr öm faiktir. Pakat, bütün Xültür Mde © Macarlasmıs deği, en eski Miğin ana unsurları yasar. Bundan do. ki Macarlar, diğer bütün davaların. zecebiliyorlar. Fakat bir kisim Üstlindeki iddialarını bir türlü rdı, ma gelince, bu körük memleke. ü büvük değildir. Dobruradan &te. elinden alırmış olan kücük bir © Fakat, iktımdi kıymeti büyük e ERüCük paren. Bulgaristan gibi kücük Meke Telin bövük bir sevdir. Bunun :. Hiirirtan da, Dobruca davasından br Ha, bu Üc taraflı irredantizmi era. Kah bir tarafa dayandı. KAN öbür ta. İİ, Basan bu İstikameti, bazan Dir istikameti tuttu Avrunadı, Mİ takib eden sivasi sistem va. a Bi müddetee Romanvanın bu siya, DM de yürürü Fakat. bu aivosi siztem yık. Pera? siyast"bir kombinezandan iba bü böyük Romanyanın da artık Yarar letinndeâht kalmamıstı dan baslısan «eskiyi fade, 8 bu sartların mahsulüdür. Be süp. bugün değti, bir müddet son . tasavvur ettiği Avrunay izim plân tatbik edileb'leceks» İaücilr da mevdana ekacaklır Plevne hiç olmazsa kul birer e #rasında Dizin dikkat et - gelen &n mühim nokta sudur: muwahedelerle teşekktii ede, ?, muayyen bir toprak #ze , kadar sağlam bir kültürle lanmış olan nüfus kütlele - İdi” Fekat Bunlar 6 nevi yü. Minraklardır ki bürinki -meda. ni anlatmış, onun itine gir - en #enici ve yaratıcı faaliyetine Bülimsun. Ancak bövle bir Pi saflam ve devamlı Bir devlete ve e esas Wibarile değişmez bır Bu nevi milletlerdendir: (a - #aamndeki ilerleme tam - Üüvvetle devam etmek garti fi AM Bisan çekirge mücadelesi » Kâsanın buzı köy- MİR zarar veren çekirgeler tü. n derhal bunların im. Siyer ve ai mh m hiç olmazsa Rumenlik kadar Ukran.| #enedenberi mütemadiven bo -| del Yaptığı iyiliğin o karşılığını İ kaya Ofsiz getirmesi için para hibine benzer. bekliyen yakitan adam, sermaye sa - Elinden gelen ber yardımı yap, mümkin olduğu kadar ge- niş bulun, fakat mukabele beklemekten çekin; bayatının en büyük hayal sukutuna uğrarın, Nevyork sergisi ! Sergi ikinci defa Nasıl açıldı? Nevyork (Hususi) — Newyork sergisi geçenlerde tektar açıldı. Bu mahiyette bir serginin açıldığı günde halkın sevinç teza- hüratı göstermesi pek tabiidir, bütün sergi binaları bayraklarla donanmış, her köşe - den mumiki sesleri geliyor, etraftaki bah - çeler de çeşidi çeşid bahar çiçeklerile süs - lenmis, Bava gayet İâtf bir bahar güneşi ile yer yüzünü okşadığı bu müstesna günde bakikaten Nevyork sergisine gelenler, pek sevinç içinde idiler, hattâ o kadar sevinç ki sergiyi ziyarete gelenlerin yakasına «hoş İeklinizie rozetini takan inci gibi güzel k İarı öpmeğe kalkan birçok gençlerin cesa - gretini teşvik eden birçok emareler bile mev euddu. Bu sene Nevyork sergisini idare edenler İsergi içinde biraz fazla Iâübalilik havası yar ralmak istiyorlar, daha doğrusu geçen se - neki resmiyet yüzünden kaçırdıkları müş - terileri bu sene de kaçırmak istemiyorlar, Halkı sergiye cezbetmek için tertib edilen birçok çayanı dikkat usuller var Fakat bunların en iyisi «her gece bir yeni otemo- bil kazanmak» vecizesidir. Ve her gece be- davadan yeni bir Ford, Chevrolet veya Piymouth kazanan talihli insanlar var, Ge- çen Pazar günü 12 yaşpnda bir kızcağız yepyeni ve 4 kapık'bir Cbâvtolet kazandı. Bu otomobilleri kazanmak için alâkadar o- Janlara adi bir kauçuk anahtar veriliyor, bu anahtarla bir (treasure chest - hazine san- dığı) açılıyı sandık içindeki birçok sa- nı anahtarlar var ki talihli olan kimse bura da saklı olan altın anahtarı alıyor ve bu - İnunla o gece verilecek otomobilin kapı dal İtin kilidi açp mükâfatını hemen çi- İkarıp götürüyor. Sergiyn, yalnız otomebil kazanmak emelile her gece binlerce insan gelip talihini denemektedir. Sergide bu se- ne bazı ecnebi paviyonlarının yerleri bı duruyor, bunlar arasında maslesef Türki- İyemizin de yeri boştur. Bununla beraber muharebe İöklâlini kaybetmiş olan milletle, yonlar: açıktır, bunlar arasnda Lehistan, Çekorlovakya, Norveç, Danimarka, Bel içika, Lüksemburg, ve Holanda bulunmak - tadır. Bu memleketler sivasi vaziyetlerinin vahametine rağmen sergiye iştirak etmek hususunda büyük fedakârlıklar göstermiş - lerdir. Sergideki yerlerini muhafaza etine- leri propagandacılık noktai nazarından e- hemmiyetlidir. General Motors'un sergideki «Fatura - ma» sahnesi bu sene de pek kalabalık olu yor. Geçen sene burasım 17.000,000 insan ziyaret etmişti, Futurama Amerikanın bum- dan 20 sene sonra terakki sahasında ala - İSTER diler: biz de Alman otoriteleri ile temasa gırı bulunduk.» demiş. idaresini bir başka kumandana bırakara) Belçikadan ayrıldı sini radyolardan dinledik: İSTER HADiSELER iNAN, Ajans telgrafları Mösyö Pierlot'nun bir hitabesini getir - — «Milletin müttefikan verdiği vazifeyi yaparak, mütte- fiklerin yaninda harbe devam etmek üzer? Fransaya geç - miştik, Harb talih: bize yâr olmadı, Fransız ordusu yenildi, Mieyö Pierlot Belçika hükümetinin Buşvekitıydi. Muha- rebe Belçikada tehlikeli bir şekil alınca orduya fiilen ku - yeanda etmekte olan krala müracaat etti, Kralı giltöreye geşmiye ikna etmiye çalıştı, halbukı kral son da - Kikaya kadar ordunun akibetini paylaşmak fikrindeydi. Baş» vekil arzusunu kabul ettiremeyince arkadaşlarını Xahramanca harbeden bu bir avuçluk kuvvetin hikâye - Muhasara edilmişti, âteş yağmuru altında kalmıştı. yüz INAN, E — ARKASINDAN 2 İhtiyarım Evet, ihtiyanm: Yaş ilerliyor ve beden yıp- raniyor. o Nerede ©, Lorostan Tirana, son - ra Tirandan Pirlepe - ye kadar yaya yürüyen genç? Makedonyida çeteler arkasında dağlara tırmanan, -açıklarda yatan. dövüşe çarpışa|se aldanmamalıdır. Yer yüzünde öyle ye: ovalarda koşan dinç zabit? Ben bu muy -İseyler, öyle yeni haller ki ten dum? Gece yanlarından #unra bir ideal peşinde ısuz sokaklarda dolaşan cebi rö-| isı velverli korkak ve cesur cüce ben miydim ? İhtiyazım: Artık koşamıyorum, yorula - mıyorum, bedeni bir geyret sarfedemiyo - rum. Kalbim çatlıyacak, ödüm patliyacak diye korkuyorum. Hayat o kadar tarh ki, onu muhataraya koyabileceğimi ummuyo- Tum, İhtiyarım: Bedenim katı; artık eğilip bü- külmüyer; artık yeni bir tavra intibak ede- miyor. Hezale uğramağa başlıyan bedeni kuv- vetimi, kafamın kudretile telâfi etmek is- tedim, beynimi işlettim; hâlâ işletiyorum. Gene idenlim me onun için çalışıyo- rum. Fakat gönlümün heyecanına bedeni enin dayanmmıyacağını hissediyorum. Çünkü iltiyatımArtık'benden ne Havır beklenebilir? Tecrübelerim mi var? Güle- sim bu tecrübelere, Onlar, katılaşmış, a - daptasyon kabiliyetini kaybetmiş şeylerdir. Onlara güvenmek budalalığını da mı ya - payım? : «Gürkü büram dile bir ihtiyar sözü - ü özü dinlemiyen uluya uluya yol- da kalırmışı da öyle «Ne can iledir. ne mal iledir - beyim ululuk kemal iledir» Ne kemali bu? Yaş kemale gelince, insan daha durgun oluyor; yani dinamizmi aza - hiyor, tükeniyor. Halbuki hayat dinamizim- dir, Ben artık yaşamıyorum, Fransızların de- diği gibi Vözâter ediyorum. Çünkü (htiya- nm, benden belki güzel Skirler sâdır olur; o fikirlerin tatbiki belki fayda verir; fakat ne de olsa, o fikirli yeni şartlara intibakı iyi neticeler verir mi? Bunda şüphelişim. Harb istemiyorum; çünkü korkuyorum; bü zelil hayatın bir bomba altında ebedi - yete köçeceğinden korkuyorum. Bir hash cağı vaziyeti tahmini bir şekilde gösteren pek meraklı bir sahnedir. Serginin eğlence kısmında bu sene fazla olarak 6000 kişilik yeni bir tiyatro bulu - nayor. Burada günde beş defa «American Jabileen, ismi altında Amerika tarihine aid bir sahne gösterilmektedir. Burası da ek- seriyetle pek kalabalık olmaktadır. Serginin açıldığı gön eğlence kısmında gezerken uzaktan bir Türk bayrağı gördüm, merak edip binaya yaklaştığım zaman, haytet ve biddetimi mmeib olan bir manzara karsı - sında kaldım. Türk bayrağını taşıyan bina- ISTER disile ğirlikte m rini görüyordu. Kral bu vazi mek teşebbüsünde randı: ordunun k Fransa veya İn - ibiz de Du topladı. | masa razi Başvekil sayar İSTER emare YAZAN erer i Kâzem Mami Duru Üreererrereseerneessereserasammaman saanen bin kurbanı vermişti. Her dakika biraz daha eriyordu, ken - yonluk muhacir kitlelerinin de eridikle - yette mütareke istedi, ordusunu teslim etti. Hâdisen:n ertesi günü Müs; merkezrlen harb meydanında kalan kral için! — Hain, dıve bağırdı. Bizim gazetelerimiz de, pek acele verilen bu hükmü pek nde buldular. Yalnız İngiliz Başvekili ihtiyâtkâr dav - — Hüküm vermeden evvel aleaya İşte şimdi, Mösyö Pierlot Alkan otoriteleri ile temasa girmiye çalışıyor. Alman olurlar rm, bizzat mı? Bilinemez. Muhakkak olan bir nokta varsa o dü Belçika kralının Belçikaya &id olan vaziyeti her- keston ivi görmüş olduğudur. Biz buna o vakit olduğu gibi bugün de inanmıyoruz, fakat ey okuyucu sen: olsa, tayyareler başı - mun üzerinden vızıldı- yarak geçse, ilk önce benim paniğe tutulu - cüğımm ihtimal veri — Nerede o. İyorum. Tarih bir tekerrürmüş. Masali Görünü- oluyor ki benim geşmiş tecrübelerimin mantıkı ona çare bu- wmyor; çünkü (tecrübelerinin mantıki, kökleşmiş itiyadlarin o mantıkıdır. Ben bu mantıkımla bu şaşırtan yeniliklere adapte olamıyorum. Vatanımın, milletimin bugünkü, yarınki mukadderatını düşündükçe, bu mukadde - rat içinde bana düşen rolün ne olacağını soruyorum. Bu salim, açık ovadaki ferya- dın aksi sadasız kalması gibi cevabsız ka - İiyor. Çünkü, ihtiyarım: çünkü kafam tec- rübelerimin mantıkile o kadar dolu ki ye- nilikleri kavryamıyorum. Ben, kendim için hiç bir şey ummuyo - rum. Bütün ümidim, on yedi yaşındaki oğ- lumda. O, benden habersiz paraşüt kule - sinden athyor; benden habersiz tayyazelere biniyor. Poliepmun devâm bir müşterisi - dir; attığını deviriyor, zamanm, istediği ye- niliklere kolayca adapte oluveriyor. Gençler tecrübesizlermiş; kusur işlerler- miş ateşleri, onları aceleci yaparmış. Sü- kün; temkin, muhakeme lizmmmış! Ne boş sözler. Bir genç, sırasında daha çok sakin, daha çok temkinli, daha derin mühake - melidir. Benim kızdığım manasız şeyi oğ - lurn daha iyi görüyor ve ben kızarken o gü- lüyor. O, kararında daha isabetli; çünkü tecrübesi yeni, katılaşmamiış. Kendimi zem, oğlumu medih mi ediyo - rum: bur olur iş mi? Hayır, kasdım ne me- dihtir, ne zem! Hakikati olduğu gibi ifade etmeğe çalışıyorum. Kendimi ben yaştaki- lerin, oğlumu da bugünkü genclerin misali olarak göstermek istiyorurg. Çünkü endişe- leniyorum ; yurdumun, milletimin yanını için endişeleniyorum. Bedenim yıpranın da anlıyorum ki ruhum gençtir ve'ancak genç- lerle beraberdir. Kalbim onlar içim çarpı - yor ve ümidim onları bağlanıyor. Kâzım Nami Duru nın üstünde (Crimson Tower - Kanlı kule) yazılı ve bunun altında da ezulüm, şehvet, gadir, nefret, hunharlık» kelimelerini havi büyük plâkalar asılmış, binanın içinde yarı karanlık odalarda kadın boğan insanlar, kafa, kulak kesen cellâdlar, İspanya engi - zisyon devrine aid sahneler var, Artık bir dakika daha kaybetmeden derhal bu ye - rin sahibini çağırıp: — Binanın üstündeki Türk bayrağını bu işlerle ne alkan var, derhal | bayrağı indireceksin w dedim; Herif: (Devamı 4 sayfada) iNANMA! Pierloz Fransada yaptığı bekliyelim, düşünelim, dedi, iştirâk ettik. otoriteleri Mösyö Pierlot ile te - Belçika kralı Pierlot'yu elân iNANMA! Sözün kısası Patlıcana dair E Ekrsm Talu cr kadife vobasile, güzel bir Hier kı. zihin yanağını andıran yumuşaklığila patlıcan yaz sebzelerinin şuhudir. Her güzelde Bir kusur bulmıya o yelleneh zemmamlar onun fazla yağ isühlâk ettirdi. diğini, bu süretie masraflı bir nesne olduğu, İn, Mızartılirken taredaki zeytin yağını par Satarak nice yangın çıkardığını, hanüman söndürdüğünü, İstanbul tarihindeki büyük yangınlardan, çoğunun onun yüzünden çık « de, bol harçlı, eşi, sait yoktur. Midye içi kıvamında pişmiş pÜâ. 7 cennetim taam İistesine girmiye Tâytktir, Külde pişirilip ezmek suretile yapılan ve İ“Eerze) adini.t esli, biberli, aşına, galâtâ. zeytin tanelerile bezenmiş 32 ların melikesi dense sezadir. Her yerenek geye bi» kulp İutan hekimle. rin pathean Balkında ağız açmadıklırına bilmem dikkat e 1? Bn, onların da patlıcana herkes gibi meftün olduklarından, ve «halka verir talkını, kendi yutar galkimiş dedirtmelk İştemediklerinden ileri gelir. Pathear Türküm an'anelerine dahild'r. Ps- kiden ortalıkta böyle çalgılı gazino, çürbüş, Mi piij bolluğu yokken, dedelermiz, nineler, miz, tatil günlerini bostanlarda, Körularda, var başlarında yemek yemekle geçiri“lerdi. Patlican, Bn #lemlerde en mühim yeri tu - tardı. Yaş evden yapma dalma halinde götü. rülür, yahud ki mahallinde pişirilen haz tür. Jüsüne dahif olasdu. Çimenlerin üstüne ku. rulan sofrada İse *z tabak «Herzes şarttı. Yukarda saydığım yemeklerinden manada, kendini biler esk! ev kadını patlıcandan fur. su kurar, hattâ reçel de yapardı. Patlıcan yaz mevsiminin en büyük niraet. lerinden sayılır. çıkması, hallarması sabir» sızlıkin beklenirdi O vakitler, böyle zayıflama kürleri bi. mem ne pevhizleri, rejimleri yek. ağının ta, dın: bilen, canın bolaman geldiğine kâni olan vardı. Şimdi bakıyorum: Mübarek, sofralardan tedricen uzaklaştımlıyor. Zavallı, anlaşınyer k&, xemmamlar bunda 8a galebe çalıyorlar. Mayonezli, alâmeri! takozu hezmeden midelere o pamuk gibi, #lik gibi patlıcan ağır geliyormuş! Baliyıki o ne lesindir. ne kadar hafitiri. Ve bilhassa ne yengin sebzedir! Erbab'nın kavlince otuz ii *ir'ü vemeği yapılabilen mallıcanın. kadini şuradan anlayın ki, der. “ikta, lâlordı mevzm hile oluyor. ei semi ME alan Piyangodan 200.000 dolar kazanan kadının hikâyesi Amerikanın en büyük şehirlerinden Birinde oturan M, Rait adında bir âdam bir piyango bileti almış, bunu karısına gösterdikten sonra bileti ceketinin cebi- ne koymuştur. Aradan birkaç hafta ge- çince adam birdenbire ölmü ayış 15te çekilen keşidede Wi Bilete 209.000 do'ar- hk Büyük ikramiye isabet etmiştir. Ka- dın sevi der çılgına dönmüş, fakat bir türlü bileti bulamamıştır. Nihayet biletin kocasının ceketinin cebındea olduğunu hatırlamış. adamcağız ise ayni elbise ile defnedildiğinden < belediyeye müracaat etmiş, naşın çıkarılmasını ve ceketin #- hnmasıni istemiştir. Müracnatı 1s'af edi. len kadın da bi'ete kavuşmuştur, Canlı pusla Amerikânın en büyük (şehirlerinden biri olan Şikagnda, King Smith ardında şayan: hayret bir adam: vardır. Bu adı- mâ «canl: puslas lâkabı verilmiştir. King Sasih nerede bulunur ise bulun- sun. derhal şerk, garb, şimal, cenubü Gözleri sıkı sıkıya bağlandığı takdirde bile bu noktaları kolaylıkla bulabilmek» tedir. Geceleri zifiti karanlıklar içinde dahi ayni veçhile hareket edebilmekte- dir. Âlimler bu adamdeki şayanı hayret hassaları tahlil ile meşguldürler, TAKVMİ