Hergün Fransanın yanlış Çıkan hesabı Ekrem Uşaklıgil P sristen hareket eden sonuncu tren- olan bir ie İsviçreye dönmeye | miuvaffak içreli bir İsviçre gazetesine şun- ları söylüyor: — «Demiryolunun iki tarafı nihayetsiz | bir muhacir kafilesile doluydu, tren üç 4m- aitlik bir yol aldıktan sonra bile bu muha- cir kafilesi sonsuz bir şerid halinde devam ediyordu.» Biz muhacetetin ce kadar acı olduğunu biliriz. Anadan dedeye, dededen babaya, babadan oğula intikal ederek her nesilde bir defa tazelenen hikâyeler'elân içimizde yaşar, bazı safhalarını bizzat gördük, son- arının içinde yaşadık. Menderes ovaların» da mezarsz kalan aziz ölülerin son sözleri şahsan daima kulağımızdadır, hissedilebile- cek elemin ne derece derin olabileceğini takdir ederiz, ve bir insan sıfatile matemin önünde hürmetle eğiliriz, bununla beraber tahmin ediyoruz ki, Fransanın iki tarafı kavak veya söğüd nğaçlarile süslü sonsuz şoseleri üzerinde hedefsiz Ve perisan | sü- rüklenen muhacir kafilelerini gökte uçan Alman tayyarelerinin attıkları © bombalar dan, geride gittikçe yaklaşan zırhlı kıt'ala- rn savurdukları güllelerden, arkalarında bıraktıkları yıkık yuvalardan daha'çok mü- teellim eden bir nokta vardır, 6 da aldan- muş olmanın verdiği elemdir. * Fransız milleti bu harbi hiçbir “zaman btemedi. İstemeye istemeye yaptıyın kolay olacağına, zayiatı? geçeceğine inandığı isin yapti luharebenin ilk günlerini hatırlayınız: Alman ordusunun mevcudn azami 120 fır- kaydı. Bu miktarın 90 mını Lehistana gön- dermişti. Zigfrid hattını nihavet 30 fırka ile tutuyordu. Vakıâ Zigfrid fennin en sen bulduğu vasıtalarla techiz edilmişti, fakat asgari 120 fırkalık Fransız kuvveti bire karşı dört faikiyetle. İşte Alman ordusunun Majinoya karşı yaptığı taarruzun neticesi de gösteriyor ki, muvaffakiyetli bir tecrii- girişebilir de. Yalnız Fransız ordusu istan seferi; devam ettiği öç hafta zarfında, sonra da Lehistandan dönen Al man ordusunun yeni toplantısını temine harcadığı emekler zarfında hiç kımıldan- madı. Sadece iki müstahkem hat arasında kalan boş sahaya birkaç pistar sürmekle ik- tifa etti ve Alman ordusu biraz canlılık gös- terir göstermez o, öncüleri de geri çekti. O rada Fransız baskumandanı general Gamlenin gazetelera vermiş olduğu beya- natı hatırlayınız: 1914 ü tekrar etmiyoruz. Lüzumsuz bir siper parçası için binletce kurban vermek devri geçmistir. demisti. Gene © günlerde başvekil M. Daladyenin meclis kürsüsünde yaptığı hasbıhali düşününüz: Fransız ordusunun şu kadar ay içinde ancak bin bu kadar zayiat verdiği. İngilte- renin ise 2 bin bu kadar kurbanı zayiat ile ilk noktayı İşgal etti bahsi üzerinde) uzum uzadıya durmuştur. Türkçe gazetelere geçmedi. Belki Fran- wxz gazetelerini okuyanların gözlerine de ilişmedi. Fransız ordusunun iki müstahkem hat arasında sürdüğü öncüleri geri çekti ! ire inkılâb etmeleri mü; İ © Büzan öyle Kötü Mususiyetler olur ki, zamanla iyi haslet- vardır, 130 milyon lira Değerinde Bir yüzücü kız Avrupada ve A- (| merikada pek bü - yük muvsifaki - yetlet kazanmış o- lan Wiliy den Ow- den adındaki gü - zel Felemenkli kız Amerikada yapr lacak olan Tmüsa- bakalarda bülun- mak ve bunlara iştirak eylemek ü- zere Amerikaya gitmiştir. Amerikada bu Felemenkli kıza tam 130,000,000 Türk liras: kıymet takdir e - dilmektedir. Tahtelârz bir vil'â Tanınmış Alman mimarlarından Otto von Kursling, Bade dükalığı — dahilinde Kork şehrinde, tayyare hücumlarindan korünmak için mükemmel tahtelârz bir vi nşa eylemiştir. «Vilâ von Kursling adını taşımakta olan bu tahtelârz bina er-ince konforu havi bulunmaktadır. Yirmi odası vardır, yer altında 30 ile 45 metre arasında insa edilmistir. Yirmi odanın teferrüatı şü: Dört büyük oda, dört banyo odası, on iki yatak odası... Bu daireler hep yeni bir tarzda elek- trik lâmbalarile tenvir edilmektedir. Bu lâmbalar güneş ışığı vermektedir. Dışa- günlerde Fransada küçük fnkat çok karak- teristik bir hâdise oldu ve Paris gazeteleri- nin bazılarında, nasılan sansürün gözünden kacarak iki üç satır içinde yazıldı. Marsilyada Marsilya nIsylarından nin bu geri çekilme ameliyesi esnasında bi yüz zayiat verdiği savi olmustu, Büyük a- sahiyet uyanmıstı, balk belediyeden anla- mak istiyordu. Tatmin edilmesine lüzum görüldü, havir, çok değildir. Verilen zayiat birkan ölü ile birkaç yaralıya münhasırdır denildi. 25 yıl gerci insan hayatında çok uzun bir devredir. Fakat en kiymetli çocukların dan birini veya bir kaçını harbde kaybeden © bir ailenin kederini tamamen unutmasına il etmez. © Bimilyen Fransız evi 1914 te 1.500.000 ökü verdi, umumi nüfus basına matem nis beti beşte birdir. Fransız milleti yeni bir felâketle istemedi. Millet iste- mediği içindir ki, hükümet te harbi zayint- sz yapmak istedi. 10 ay müddetle Fransiz gazetelerinden bizim gazetelerimize geçen mütaleaları ha- iz? En büyük, en keskin silâh ablukadır, Al- #manya aç kalacak ve içinden çürüyerek si- Mihlarımı bırakmaya mecbur olacaktır, di- yorlardı. Bir zaman geldi ki, ablukanın tesiri hak- kında şüphe uyandı, o zaman da ilk gün- denberi beslenip büyütülen ümidin kemale gelip gelmediği düşünüldü: Franz başvekili M. Daladyenin Fran- sx meclisinde, İngiltere bahriye nazirı Mi ter Çörçilin Avam Kamarasında yekdiğe- arkasından söylemiş olduklan nutukları hatırlayınız, bizim gazetelerimize de hemen hemen aynen geçti: Küçük devletlerin hep birden Almanya aleyhine kıyam etmelerini istiyorlardı. * İsviçrede bir gazele çıkar ki, dili fransız- cadır, hissi de tamamen Fransizdır. Beş altı ay evvel bu gazetenin başmu- hatriri Parise gitmişti. Dönünce intıbalarını kaydetti, o zaman bir yazımda bir iki sa- ip işaret etmiştim, takriben şöyle diyor. Blk muharebeye atıldığı zaman bü- 4. nda olup biteni görebilmek için mimar odalara muhtelif priskoplar vazeylemiş- tir. Bu priskoplar çok güzel şeylerdir. Havalama tertibatı da çok mükemmel dir. Bunun için maderlerdeki tertibat kullanılmıştır. Yataklar duvarların çok muhkem & yukları içine ve beton olarak inşa edil- mişlerdir. Yukarı çıkmak ve aşağı inmek için de- mir merEven kul'anılmaktadır. Masn, iskemle hep betondandır. Hıfzısıhha kaldelerine rityeten sun güneş ışığı verilmektedir. Yerler pembr ve #ârı renkte çiniler ile kaplanmıştır. Su dezenfekte edilmektedir. Bu bina 160,000 Türk lirasına malolmuştur. ——— ——— ni sanıyordu, mukaddes bir cihada “giriş miş olduğu zannmdaydı, bugün aldandığı- ni görmüştür, Derin bir hayal sukutu için- dedir, ömün acısını tatmaktadır. Tekrar ediyorum: Fransız milleti harbi istemedi ve srf kolay olacağını, zaylataz seçeceğini sandığı için yaptı. Bununla be- vaber kahramanca çarpıstı, şerefle dolu 6- lan tarihine yeni sayfalar ilâve ederek dö- vügtü; bu bakımdan her vakit herkesin hürmetine lâyıktır. Bununla beraber muha. kemede ve hesabda aldanmanın acısmı w- un müddet muhafaza edecektir. Ekrem Usskhgil İSTER Gazetelerimizden biri: — «Fransanın başına gelen feliketin sobebleri aranırsa bir değil, birçok hatalar olabilir ve bu hatalar içinde Fran- sızlara olduğu kadar İngilizlere aid şeyler de bulunabilir, fakat bugün her iki memleket ve milletin hayat ve mukad- deratları öyle bir devrede bulunuyor ki artık Fransa harbin- deki mağlübiyetin sebeblerini eskeri veya idari bakımından INAN, İSTER INAN, Asıl tehlike Geçen harbin zafer alayları Paris caddelerinde akarken başta Versay kahramanı koca kaplan Klemanso oi. duğu halde Fransanın koyu demok- ratlarını bir endişe sarmıştı, Bu en- dişe su hdi: — Acaba muyaffer ordu okuman, danları kılıçlarının hakkını bir de siyasi sahnede arayacak, demokrasiyi yılap diktatörlük ilân edecekler miy- dr? Büyük inkılâbın kanlı hatıraları a. rasmda bu telâşa hak verdirecek hâ- diseler vardı. Napolyon, mütevazı bir halâskâr pibi memleket uğuruna as. keri yafeer elde etmekle kalmamış, yavaş yavaş ani darbelerle siyasi ota. Filesini temin etmiş, kohsüi, eümhur - relsi derken imapraterluğunu HâN © divermişti. İşte Fransız diplomatkamnı ürkü. ten hatıra bu idi. Hüdiseler gösterdi ki Marn kahra, hanları kılıçlarım potitikaiya sokmu. yacak kadar vatanperverdirler, Fran. sız demok*asisi için artık tehlike yok- tu. Bilerek, bilmiyerek © gösterdikleri bu feragate mükifat olarak emeli kumandanlar akademilere ara secildi. ler. Baslarındaki askeri şeref hâleleri ilmi, edebi kıymetlerie tetviç edildi ve demokrasi devam etti. 1918 de başına bi: diktatör gelme. sinden çıcıklanan Fransa- burün ha, sına geçirecek adam bulmak için di. diniyor. O zaman Fransanın muzaffer baslarından biri korkulan bu hamleyi yapmış o'saydı belki bugünkü akıhet bas göstermezdi. Çünkü milli gayeler için kullanılan ferdi ibtitasların şu farileti vardır ki kütleye hükmeden baş bir idealin timsali olmasa bile biç olmazsa bir varlığın istinadı ve mu. hafızı olabilir. Tank önündeki boz, runluk tefvike değildir. Pukat mili bünyede baş gösterecek inhilâi kor. kunçtur. e Parisin istilâsından Evvel çıkan Şapka modası Parisin istilâ - sından evvel şap - kacılar bu gördü- Zünüz hasır ve çi- çekli şapkayı or - taya çıkarmışlar - dı. Çok rağbet bu: Jan bu şapka aca - ba şimdi giyile-- eek mi, bilmeyiz. Alman radyosunda çalınan çanların manası nedir ? Berlin Tütlyosunda bax akşamları in- gilizce neşriyat bâşlamazdan evvel s:ra- sına göre iki, üç, dört, beş defa çan çö İlanmakta olduğu malümdur. Bu çanların manası şudur: Londrada bütün dünyaca İtmeşhur bir bahri sigorta kumpanyasi kumpanya borsa gibi bir şeydir. Bütün dünya vapurları burada kayıdı bulür maktadırlar. Harbden evvel dünyanin herhangi bir tarafında ve Liyodsa kayıd- İh bulunan ve bulunmuıyan bir vapurun garkı haberi alinir elinmaz bunu kum panya mensublarına ve halka ilân eyle- mek üzere çan çalınırdı, Harb başladık- tan bir müddet sonra bu çan çalmak âde- 4 kaldırılmıştır. Bunn haber alan Alman- lar şimdi her vapuru batırdıklarını iddia ey'edikleri zaman, tıpkı Lloydsun çanı gibi ve ayni tarzda ve batırdıkları vapu- run adedine göre çan çalmaktadırlar. Memleketlere göre ilân tarzları İlân şekil ve tarzları memleketlere gö- vardır. Buna Lloyds denilmektedir. Bu)» Sözün kısası Kösele buhranı E. Ekram Talu İY) erüimendie başbaşa, Beyoğlunune giti tikçe tenhalaşan büyük gazino» larından birinin pencere önünde oturuyor- duk, Derdimend birdenbire, damdan düşer 8 — Ortalıkta bir de kösele buhranı baş Jamış.. dedi, Şaşkın .nazarlarımda bir istifham manas si sezen dostum söze devam etti: — Zannettiğin gibi değil; böyle bir buhe ran bizi fena halde mi eder. Bu, ka- İlay ve takunya çivisine benzemez. Benim gibi, yaya yürümesini sevip te bir çift âyak- kabıyı üç ayda eskitenlerin işi dem İ Sen bunun belki de farkında değilsi hud ki farkında olduğun halde ehemmiy. vermiyorsun. Lâkin, vaktile sizin gazetede Size zarar: dokunmadıkça ufektefek kusura göz yumu- “bulunmuş olan meshur muktesidlerimizden bir zat hangi mesafeler dahilinde ve hangi yollarda tramvayı tabana veyahud tabani tramvaya tercih eylemek lâzım geleceğini inceden inceye hesab etmişti. Onun tetkik. lerine nazaran asfalt parkeden ziyade ta- ban aşındırır, fakat parke kadar topuğa za- rat vermezmiş.. Yani?. Ne gibi bir neticeye varma İstiyorsun? — Demek isterim ki kundura ve kösele meselesi hayati bir meseledir, — Kabul ediyorum. Sonra? — Sonrasi şüs Hani'ya sen, gazetedeki sütunünda ikide birde israfın aleyhinde bus ilunuyor, halkı tasarrufa teşvik (o ediyorsun /ya? İ — Evet. Şimdi de, kundura giymeyin, yalınayak gezin mi diyeyim? Hayır? Fakat... — Fakat, ne? — Şu geçen bayanın iskarpinine bak meselâl Altında hiç yoksa sekiz kat taban köselesi var. Moda denilen zalim, kadın iskarpinlerini gitgide dalgıç kunduralarına döndürdü. Kim bilir hanig yerden yapılı, must bacak haspanın uydurduğu bu moda aldı, yürüdü. Apartıman yapamıyan biça- reler heveslerini ve hınçlarını kunduradan ahyorlar. İste kösele buhranının bence en 2 smillerinden biri ba, — Onlar kösele değil o Derdimendi mantar. Asla) Kadın kısmı mantara basmaz, bastırır. Sen benim dediğime bak, — İlâhi Derdimend! Lâkırdı kıtlığında, bak nasıl sözü ayağa düşürdün! Böyle mevzuları nereden de bulup çıkafirsın? Yoksa, harb heyecanı zihnine mi vurdu? İ Ew Csm Calis asararasasasasansasensararase mesane eren ea eee Çinliler bir şehir istirdad ettiler Chungking 20 (A.A.) — Çin ajansı bik diriyer: İki gün devam eden kanlı muhareböler- den sonra, Çin kıtaatı, İchang şehrini istir- dad etmiştir. Düşman, ayni gün öğleden sonra bir mukabil taarruz teşebbüsünde bu lundu. El'an şehrin şarkında o muharebeler devam etmektedir. Sehrin dış mahallelerin. de Çinliler 1.800 düşman cesedi görmnüş- Olgunluk imtihanlarına yarın başlanacak Lise bitirme imtihanlarında muvaffak o larak yüksek tahsile devam etinek istiyen- lerin devlet olgunluk imtihanlarına yarm re değişmektedir. Bugün Hindi Çini'nin | başlanacaktır. en mühim şehirlerinde görülen flânlar- eman ossanananasness0imammasaszummanaassmsanenmanın | dar bazılarını bildireceğiz. TAKVİM İSTER Bir tuhafiye mağazası ilânı: «Giriniz... Satıcı kızlarımız kumru gis bi güzeldirler, sizleri herhalde O hoşnud «Dişinizi çekerken adeta iyi bir pasta yerken duyduğunuz zevki duyacaksınız.» Bir pastahane ilânı: «Mağarammza girmeniz bize - yağmür- recektir.> “Bir çiçekçi ilânı: «Çiçeklerim güzel bir genç kızın kalbi İlkadır tazedir.» Bir kırtasiyeci ilânı: «Küğndlarım fil derisi kadar sağlam- dır» INANMA'! araştırınak çok manasız olur. Bu işi ilim adamlarına, daha EŞTER doğru tarihe bırakmaktan başka çare yoktur» diyor. Haklı- dır. Bununla beraber biz ilim adamlarının da, tarihin de bu ba- histe Yazla zorlukla karşılaşacakları, birçok hatalar üzerinde duracakları fikrinde değiliz. Bu vaziyeti doğuran bir sebeb vardır, O da Almanyanın kudreti ve kabiliyeti hak- kında yanlış ma'ümat almış olmaktan ibarettir. Biz bunun böyle olduğuna İnanıyoruz, fakat ey okuyucu sen; tek INANMA! Yarın ilk olarak türkçe kompozisyon im- tihanı yapılacaktır. Yeni imtihan talimatnamesine göre, ge- çen yıllar hem yazılı, hem sözlü surette yapılmakta olan olgunluk imtihanlar bu se- ne yalnız yazılı olarak yapılacak ve imti « hanlarda © numara alabilecek kadar sual « kre cevab veren talebe muvaffak olmuş sayılacaktır. Maarif Vekâleti gerek edebiyat ve gerek se fen kollarında her ders grupunun-mti » han suallerini ayrı ayrı tesbit etmiş ve o « kullara göndermşitir. Suallerin zarfları im- tihan günü talebe huzurunda — açılacaktır. İmtibanlar İstanbul erkek, & Galatasaray; tene Kabataş, Haydarpaşa, Fren- köy ve İstanbul kız liselerinde yapılacak - tır, Maarif Vekâleti umumi işler. im- tihanları siki bir surette kontrol edecek « Eski imtihan talimatnamesine göre imti- hana giren ve bu devreye kalan talebeler de eski talimat hükümlerine göre olgunluk imtihanı geçireceklerdir. Bu yıl Haziran devresinde İlise bitirme imtihanlarında muvaffakiyet derecesi çok az olduğundan, olgunluk imtihanlarına pek az talebe girebilmektedir. Olgunluk imtihanları dört ders grupum dan yapılacak ve 28 Haziranda bitmiş ola» caktır. Maarif Vekâleti lise edebiyat kolundan | mezun olanların:yüksek tahsile devam et « tikleri takdirde Üniversitenin ancak bu şı belerine, fen kolundan meztin ol rn da fen şubelerine alınması etrafında tetkiklet yapmaktadır. Bu hususta kat'i karar verik dikten sonra fen kolundan mezun olanlar Üniversite edebiyat şubelerine, o edebiyati kolundan mezun olanlar da fen şubelerine e a