2 Sayfa SON FOSTA - 4 Hazirsn 5 “ Kışla ve fabrika Yazan: Muhittin Birgen B w defaki harb, yepyeni çehresile bütün memleketler, fakat, bilhas- sa bunların teknik bakımından geri kal - miş olanları için ortaya çok mühim bir me- sele koyuyor: Mill müdajanda Fabrikanın oynadığı mühim rol, İki gün evvel yazdığım bir makalede, dünyanın büyük bir inkilâba doğru gitti - ğinden bahsederken, belki de yarın kışla ile fabrikanın elele vereceklerini söylemiş- tim. Bu iki müessesenin sadece elele ver - melerinden bahsetmek, bu fikri noskan o- larak ifade eylemektir. Hakikatte, kışla ile fabrika arasında şimdiden tesssüs etmiş 0- lan münasebet, daha büründen, “elele vermeks tabirinin ifade etiği tesanüdden ve çok daha girifttir, Bun - meseleyi biraz daha kurcala - mak istedim. Bugünkü harbde insanlar, arık birbir -|. lerinin karşılanna kahraman bir yürek, yas len bir kılıç, keskin bir süngü ve iyi nişancı halinde çıkmıyorlar. Havalarda kanatla -| narak, yerde ifrit tmsali ile bile iyi tesvir edilemiyecek tankların içine girerek harbe- den bir insanlık devrindeyiz. Bu tayyare-| leri kendileri yapamıyanlar, bu tankları! kendi fabrikalarında beri usulile inşa ede - miyenler için varlık ve istiklâl müdafaası imkânsiz olmasa bile çok çetin bir mahi - yet almıştır. Hattâ, bu çetinlik, paraları bol olup da bu nevi malzemeyi başkalarından elanlar için dahi variddir. Eski bir Türk sözü selden gelen övün olmaz: o da “vaktinde bulunmaz!» bunun için, yakın bir istikbalde, milletler bu meseleyi helletme- nin çarelerini arıyacaklardır. * , Benim yazılarımı takib edenler bilirler ki tekrar Yazmıya başladığım son dört se- ne içinde, dönüp dolaşıp daima temas et- tğim bir bahis vardı: Memlekette motörün tamim etmesi işi. Hududları içinde çok, pek çok miktarda Omotör o işlemiyen bir memlekâtin medeni bir hayat yaşamasma imkân kalmamış olduğunu söylerken daima | bunun ayni zamanda bir silli müdafaa me- selesi teşkil ettiğini de ilâve ederdim. #Mo- töre ve motörlü vasıtaya sade sahib olmak kâfi değildir; motörü tarımak ve ODU sEv- mek te lâzımdır» derdim. Motörü sevmek, onun kanşık bünyesini tanımak, onun der. dinden anlamak, gıdasını temin etmek, bu- günkü medeniyet seması a) bi olmak için artık her milletin iyi anlaması ve tam ifa etmesi lâzım gelen bir zarüret olmuştur. Bugünkü harb, bunu güstetiyor ve Habeş harbinin İtalya tarafından neden dolayı kolay kazanılmış bulunduğunu şim- di daha iyi anlıyoruz. Şimdi daha iyi görüyern:z ki mese! de bir metör meselesi değildir. #anayi bahsi bütün heybeti milletlerin bu harb ile dört açılmış olan gözleri önüne serilmiş bulunuyor. Cümhuriyeş devrinde! n kıymet ve ehemmi- i anlıyabiliriz. Simdi) İyi görüyoruz ki, ihtiyaçlara nazaran elimizde bulunan sanayi, hiç denilebilecek kadar az ve ehemmiyetsizdir. Bu is uğu- runda yeniden milyonlar ve gayretler sarf etmeğe mecburuz, Bunları yapmıyacak o- İursak, aradan bir yirmi sene dahâ geçtiği takdirde, Avrupa . medeniyetinden - eğer © zamana kadar medeni bir Avrupadan bahsedilebilirset « çok geri kalmış buluna- cağız. * Çok yakin bir istikbal için milli müdafaa politikannda yepyeni bir zihniyet (o doğa- caktır. Bu zihniyet, bötün milli devletler. de mevcud olan askerlik mükellefiyetini, ayni zamanda bir sanayi mükellefiyeti ile birlikte anlıyacak ve bu iki isi telif çarele rini arayıp bulacaktır. Meselâ, kışla talim ve terbiyesini ortadan bilsbütün kaldırıp bunun yerine fabrikayı ayni zamanda as- keri talim ve terbiyenin de ocağı haline getirmeği düşünmek. artık, garib garib şey- lerle zihin yormak diye telâkki edilemez. Çünkü, askerf talim ve terbiyenin dünkü esası bir takımı kitle hareketleri yapmak. tan, yahud bazı aletleri kullanmayı öğren- mekten ibaret olduğu halde bugün, bir as- kerin ayni zamanda bir teknisyen olması icab ediyor. Hangi orduda teknisven daha çok. daha kuvvetli ise harb onun için daha kolay bir iş olacağını bugünkü hâdiseler a- rasında çok güzel görüyoruz. Tank veya tayyare sabibi olmak, bunları bol bol sa- tin derecede zengin bulunmak kâfi değildir. Bu nazik aletleri bem asker, hem teknisyen olarak muvaffakiyetle kullanma- yı bilmek te lâzımdır. . Milli bir takım fabrikaların bunların işlemelerini tesri edecek ve hattâ kolaylaştıracaktır. Meselâ, askerlik mükel- İefiyeti içine girmiş olan memleket delikan- Mlarını kışlalara tophyacak yerde bunlar fabrikalara amele olarak sevketmek ve muhtelif sanayi şubelerinde dolaştıra de- lastıra bunlara teknik bilgilerle ünsiyet im- kânım vermek fikri, çok yakında hayata geçeceğini bekliyebileceğimiz seylerden bi- ri olacaktır. Askeri disiplin meselesi kışla- da temin edilir bir şey olsun da fabrikada niçin olmasın? Fabrikada askeri mükellefiyet ile çalış- maya mecbur olan insanların re ta bil olan az yevmiye, ayni zamanda fabrika ma” “»tlerinin de düşmesini ve Binaenaleyh sanayide mı mA artına- 7 i. ir! yada Dünya böyük bir tiyatro sahnesine benzer, milletler sale nun seyircilerini teşkil ederler. E Sonu gelmiyen trajedi — — Alman paraşütçülerini Gözliyen İngiliz kızları İngilterede, ha- vadan gelebilecek herhangi bir tehli- keye karşı alınan tedbirler arasında, bisikletçilerden de istifade etmek ih- mal olunmamıştır. Muhtelif o bisiklet klüplerinin kadın azası, sabahları işe gitmeden, akşam- yır dolaşarak, düşman gözetlemektedirler. Resimde, bu gönülü kizlardan birisini görüyorsunuz. Başka bir kadına bakmadığı için kocasından boşanmak istiyen kadın Bir İnyiliz kadını gayet garib bir iddia İle mahkemeye müracaat ederek kocasın- dan boşanmak için dava açmıştır. Dün- İnanılmıyacak Okadar otuhaf insanların (bulunacağını pek açık bir surette gösteren bu höâdisenin kahramanı o'an kadın, kocasının - gayri tabii bir insan olduğunu, zira yolda gi- derken, pencerede otururken, gözlerini yerden kaldırmadığını ve işin vühim ci- heti, beska hi kadına o bakmadığını, bu ise kendisinin kadınlık haysivetine dokunduğunu iddia etmistir. Mahkeme henüz kararını vermemi İngiltere kralı son natkunu nasıl hazırladı? İngiltere krah, radyoda neşrettiği son nulkunu hazırlamak için iki gün çalış maş, söyliyeceği günün arifesinde dört defa değiştirmiş ve radyoya gitmeden bir kaç saat evvel de son tashihini yapmıstır. Kral bu nutku sakit, bir radyo sesi verici aletinin önünde iki kere yüksek sesle tekrar ettikteri sonra Tadyo idarehânesine gitmiş ve bütün dünya tarafından dinle- nen mesajını okumuştur. Bu vesile fe, meydana bir hakikat daha çıkmış, kralın dilindeki eski rekâketin kalmadığı anlâ- şılmıştır. sını mucib olmiyacak mıdır? * Bahsin teferrüatı uzundur. Fakat, bu ka- dar esası anlatmaya kâfidir. Hattâ, öyle zannediyorum ki bu fikrin tatbikatına bü günden geçebiliriz. Kömür havzasındaki mecburi hizmet usulü ile bu usul arasında bir prensin *-—erliği zalen teesüs te et miş değil midir? Muhittin İSTER İN İzmit fabrikasının istihsal ettiği kâğd miktarı memleketin istihlâk ettiği miktarın altında kalıyor, kâğıd için sıkıntıda- yız. Hariçlen getirmek ise zor, çok zor, Bemen hemen imkân haricinde, o balde ne yapmalı? Bir meslektaş düşünmüş, iyi bir çare keşfetmiş, takriben şöyle diyor: — İzmit fabrikasının yaptığı kâğıdın karton halinde İnhisar İdaresi satın alır ve siza INAN, İSTER Sabahtan sabaha Türkün ileri karakolu Büyük tehlikelerin imtihanmı ver - miş Türk milleti hâdiseleri derin bir emniyelle kontrol ediyor. İstilâinin ne olduğunu ve istiklâlin nasıl kazani dığı bilmiyen Türk var mı? Onun İ, çim kark sekiz saat içinde bir devleti silip süpüren hâdiseler! bay'et et » meden takih ediyoruz. Havadan inen birkaç parasütçü önünde silâhını tes, Hm ediverem üç yüz bin mevendin Molanda ordusunu sinemalarda sey — reltiğimiz muhayyel devletlerin süslü âskerlerine Benzetiyöruz. En #nde bir tahminle bu şekil bir tecavüz bie ya, pesa dağda kaval çalan çobanlar ta - rafından imha edilir. © Sayın Başvekilin Türk asalet ve ee. saretine güvenerek bahsettiği vatan emniyetinin ilk karakolu budur, mi, letin ruhundaki melanet ve şeenattir. İçeride ve dışarıda Türkün bu kudre, tini bir daha tecrübe etmek isteyen - ler hareketlerinde serbesttirler, Bir barut fıçısı ateşten uzak kaldıkça teh, like değildir. Fakat ateşi ona yaklaş tiranlar için mukadder âkibet hiç de- gişmez. Türkiye işte bu vaziyettedir. Uzak'ardaki ateş günün birinde Tunadan bu yana aşabilir. Tuna ya - Kalarındaki milletler garb kıyıların daki küçük milletler © gibi besirrin değillerdir. Boğuşmasım çek iyi b. Hirler. Türkiyeye gelince en tedariksiz devrinde en mükemmel techizatiı ar- duları halaç pamuğu gibi nasıl attı - ğını eihm öğrenmiştir. Ne taraftan gelirse gelsin Türk vatanma ve Türk emniyetine cl uzatacak bedisahilara karşı on sekiz milyon Türk yekpare bir çelik kale halindedir. Bu kalenin siklet ma-kezi büyük Türk ordusu ise ileri karakolları da Türkün aldanmı. yan gözü ve dönmiyen yüzüdür. ue Purhan Cahid TAKVİM AN, İSTER Karısının sesi Yüzünden boşanmağa Kaikan adam Nevyork hukuk mahkemelerinden birinde geçen sy şayanı dikkat bir dava rüyet edil «Vilyam Du son» adında bir a- dam mahkemeye müracoat oederek karısından boşanmak arzusunda bulun- duğunu bildirmiştir. Sebeb olarak ta ka- rısnın sesini İleri sürmektedir. Sekiz se- ne evvel bülbül gibi bir sese malik bu. lunan karısı birdenbire sesini kaybetmiz, bu ise adamcağızm sevgisini birdenbire söndürmüş. Kâlın ve yırtık sesli bir kadın ile ge- Gnemiyeceğini söyliyen Vilyam Demsan İmutlaka ayrılmak arzusundadır. Hukuk mahkemesi meşhur boğaz wü- arının bu babdaki fikirlerine haftasında verilecektir. Bu dava Ne İyorkta bir hayli merak uyandırmıştır. İngiltere ana kraliçesi 73 yaşında | İngiltere ana kraliçesi Mari 73 üncü yaşım idrak etmiş ve bu doğum yılım. Londradan uzakta bir köydeki küçücük köşkünde gayet basit bir şekilde ve mera- simsiz olarak tes'id etmiştir. Burada kra- içe Mariye gayet mütevazı bir maiyet er- kânı refakat etmektedir. Kraliçe, günlük harb haberlerini muntazaman okumakta, köyün kilisesinde dua etmekte ve köylü- Terin harb tedbirlerile pek yakından elâ. kadar olmakatdır. Pariste Vagner münakaşası Pariste mühim bir musiki münakaşası vukubulmaktadır. Geçenlerde bir konser ” İheyeti Alman bestekâri Vagner'in eser - lerini çaldırmıştır. Halk ses çıkarmadan dinlemiştir. Fakat iş matbunta akseyle - wiş ve oldukça hararetli o münakaşaları mucib olmuştur. Bir kısım halk ve müzik münekkidle - ri Almanyanın Fransa ile hali harbde bulunması dolayısile Pariste bir Alman 'bestekârının eserlerinin çalmamıyacağı - nı iddia eylemektedirler. İİİ Buma karşı başka bir grup halk ve mü- 'nekkidler bir bestekârm eserinin o beste- baiz olduğunu, bu zamanda Almnaların İlda bazı Fransız eserlerini çalmakta te - reddüd göstermediklerini ileri sürmek - İNANMA! yapar. Bu sigara kutusunun ömrü nihayet on iki satir, için- deki bitince yırtılıp atılır, O Balde mubarobenin devamı müddetine münhasır olmak şartile İnhisar İdaresi sigarala- rını kutusuz olurak açık satmalıdır. bu sayede hem kendisi para iktisadı yapmış olur, hem de memleket kâğıd sıkıntı- swdan kısmen olsun kurtulur.» en büyük kısmın a kutusu IŞTER Bız bu meslektaşın ileri sürdüğü fikrin tetkike değer ol- dağuna ımandık, fakat ey okuyucu sen: iNANMA! acaat eylemiştir. Karar Temmuzun fiskeri vaziyet (Baştarafı 1 inci sayfada) Almanlar, 1914-18 harbinde nail ola- madıkları emellerine bu harbin o başında mazhar oldular. Geçen Büyük Harbde, on- ların İngiltereye en ziyade yakın olarak devamlı işgal edebildikleri sahil noktası, Belçikanın Şimal denizi kıyısında, Ostende idi; şimdi ise, Almanlar bütün Pas de Ca» İnis cenub sahillerile O beraber Somme'un Manş denizine döküldüğü Abbeville önle- rine kadarki Manş yıkılarını ellerine geçire diler, Fransiz ordusunun büyük kısım Majino ile Manş denizi arasında bir takım yeni ve- ya eski tahkimatın himaye ettiği Aime ve Somme gibi nehirlerin ve bunlarla Oise a- rasındaki bazı müdafaaya elverişli kanallar nn arkasında hazırlanmış bekliyor. OAl İmanların bu orduyu birakarak Pas de Ca- Mais boğazından şimale geçeceklerini, bere- ket versin, kimse iddia etmiyor. O halde Alman ordularının çoğunun çevrildiği istikamet şimdi cenubdur. Demek oluyor ki Holanda ve Belcika ordularile bunların yardımına koşan İngiliz ve Fran- mz ordularının mağlâb edilmeleri ve Ho- landa, Belçika ve şimal doğu Fransazın iş- galleri harbi neticelendirebilecek Biahiyet- te hareketler deği Almanlar asıl buns dan sonra büyük bir iş görmek, yani Fran- siz ordularının büyük kısmını mağlöb et- mek mecburiyetindedirler. Bu, muhal ok wasa da, herhalde çok çetin bir meseledir; bahusus üç haftadan fazla bir zamandan« beri harbeden, kanayan, yorulan ve tubia- le malzeme kaybeden bir ordu ile, o « Almanların Fransız ordusunu mağlüb ve İPransayı ismal ettiklerini bir an için kabul Jetsek dahi harb bitmiyecektir; ondan sonra manlar İngiltere adasına ordular cıkara. İrak İngilizlerle, bizzat kendi adalarında uğ, İrasmak mecburiyetinde kalacaklardır. Aksi İtakdirde İngiltere mağtib edilmez. O halde Barb daha çok urryabilecek ve bu uzama €$, nasında beklenmedik hâdiseler vükubulabi. leretitr, Görülüyor ki iş, göründüğü kadar, basit bir askeri harekât meselesj değildir. Ya İlalva müdahale ederse?! Bu devletin harbe müdahalesi, yukarda serdettiğimiz en fenm ibtimeli daha fena kilabilecek değil , dir; fakat Amerikanın harbe girişmek mey. İlni fevkalâde tahrik edebileceği için beki de mâttefikler İehine olucaktır. Çürkü A, merikanın müttelklere fiilen ve bir m fik olarak müzahareti İtalyanın Almenyaya HAP yardımına çok Öst gelir. Amerikanın en büeük ve en ehemmiyetli gazeteleri daha #lmdiden Amerikanın bitarıfbktan e'karağ hafb harici durumuna girdiğini yazıyorlar. Evvelki gön Pranmda Pars, dün mukabele kesdile, Almanyada Rhor İhavzası “ie Münih ve Prankfw şe, hirleri Ove galiba, (omükabelenin o biz mukabelesi olarak, gene Pransada Have bombalandı. Mer iki taraf tablatile yal nız askeri hedefleri bombalndıklarını idin ediyorlar ve edeceki eter büyük şe. hirlerin bombardımanları böyleer (o deram edesek olursa Benler harab olmakla beraber sivil halkın aleddevam kurban vermelerine h'ebir protesto ve hiçbir iddia mâni o'mıya. cottir. H.H. Eriet Tramvaylarıa 10 para darlığı hissediliyor 'Tramvaylarda birinci mevki uzun mesa- fe biletlerine yapılan 10 para zamdan «ons ra dün de 5 kuruş 20 para olan birinci mevki kısa mesafe biletlerine 10 para zam yapılmıştır. Bu zamlar dolayısile tramvaylarda 10 paralık tedarikinde sıkıntı çekilmeğe baş- lanmıştır. Bir müddet evvel Darbhanede başlanan 10 paralıkların basılması işine devam olun. maktadır. 160 milyon olarak basılacak o- lan bu 10 parslıkların 20 milyondan faz- lası basılmış, stok yapılmıştır. Bu on para- lıkların piyasaya çıkarılması için o Maliye Vekâletinden emir beklenmektedir. Diğer taraftan bozukluk (o tederikinin güçlükleri dolayısile birinci mevki uzak ci mevki'kısa mıntaka bilet ücretinin de 6 kuruşa çıkarılması için hükümete müracaaf edildiği haber verilmektedir. “İ8 yaşında bir çocuğa tecavüz eden Şehremininde Tepebağında 1? sayıda o. İturan İsanın oğlu 8 yaşlarındaki Ahmed, dün 6 civarda bir arsada yaralı ve baygın .. halde bulunmuştur. Keyfiyetten haberdar edilen zabıtanın yap ağı tahkikat neticesinde Topkapıda Sisa , yda oturan Hal'â tarafından tecavüse uğ- radığı anlaşılmış ve çocuk tedavi edilmek Ü- vere Şiş hastanesine kaldırılmıştır. Mütacaviz Halld yakalanmıştır. Bir adam elinden düşen av tüfeğile öldü Yediktlede Bayrampaşada 22 sayılı bos. tan sahibi Davud, dün elimde av tüfeği ol» duğu halde bostandn dolaşırken, silâh elin. den yere düşerek ateş almıştır. Çıkan #açmalar Dâvudun başına isabet etmiş, beynini parçalıyarak ölümüne sebeb olmuştar.