7 - SON POSTA d © .. 9 e Azim, cür'et, irade Tereddüd harbde meş'um bir şeydir, başlıca tesiri vakit kaybettirmektir Uy ç ruhi hâlet vardır ki bunlar ensr- iyi husule getirirler. Emerjisiz di - Binik hareketler ve savleiler, birden par m Ve pek çabuk sönen saman alevleri enzerler, Keza enerjisiz dehayı, MO - ü Yakılnamış uçağa benzetmek kabildir. İ inik Medet zenci Di e enses sem İLİN lar, he kadar mükemmel (ve uçmağa!nin bir ayağı olan Gerson çayının ima » Müntaid olsalar da uçamazlar. Enerji ma -|linde bir kasabadır. Burada bir Osmanl e olduğu gibi insanlarda ve millet - kumandan taslağı, Hahz paşa Mehmed A- lerde muharrik kuvvettir veyahud hare -İli paşanın oğlu İbrahim paşanın kumanda kaynağıdır. ettiği bir Mesr ordusuna karşı mağlüb ve erjinin nksi ataletrir ve bunun ©P| perişan olmuştu. Neden? Çünkü Hafız pa- Meş'um tezahürü tereddüddür. Harbde j€-'şa cahil tereddüdlerin- yol vermiş, emrin. Bİ ve enerji tereddidie karşılaşırsa mü -İdeki Türk ordusunu Gerson çayının şimal tereddid taraf için yalnız felâket mukad-| sahilinde atalettn bırakmış ve bundan is - Emekli g:neral H. Emir Erkilet “ Son Posta ,, nın askeri muharriri Emin Eş M e olur, Büyük Frederik ve Napolyon deha ile İşisi Mısır ordusunun Gerson çayını, son iki | mansabına doğru bir 'yerder, geçerek Ha- #neriiyi birleştiren ve bu sayede tifade etmeyi bilen İbrahim paşanın ener - Fırat Benn en büyük askeri zaferlerini kazan -İfi, paşanın ordusunun sol yan ve gerile - Muş olan en büyük başbuğlardandır. On - | ine taarruz etrnesins imkân vermişti. |b - icni ve e tiştirdiler ve büyük savaşlar kazandılar. Büyük Napolyonun jeni ve enerjisi 1805 Melerinde, Ulum'da (1) Avusturya generali İnck'ı, ordusile beraber, cenah v6 ETİ -| vir Napolyonun esir etmişti. iki sa - sinden sararak mağlüb ve Mack sağ cenahını Tunanın her biline hâkim olsa Ulm kalesine, cephesini de bizzat Tunüya dayamış, mükemmel mü dala şartları altnda. Napolyonun garbdan telmesini bekliyordu. Napolyonun — jeniri Sna, general Msck'a karşı takib edilmesi gelen cür'etli plân: gösterdi, ener - İsi de bu plânı bütün güçlük ve tehlike - ine rağmen tatbika imkân verdi, Na - Polyon General Mack'ın cephesinin ileri - sini koruyan #mrp, ve yoluz' Karaorman |lammış, ve Hafiz paşayı harekâte getirmek | jilerile kudretli ordular Ye- | rahim paşanın enerjisi müsellemdi; o fakat zafer için onun enerjisini ikmal etmesi 1â- zum gelen jeni, yanında bulundurduğu bir mütehassıs müşavirden geliyordu, Yu müşa Misi isgal ettiği zaman - dan kalma Seves adlı bir Fransız zabitiy- .İdi. Bu mühtedi İbrahim paşanın karargâ - hında Süleyman paşa ad ve ünvanils er - kânıharb reisliği yapıyordu. Fakat tesadüfe bakınız ki Hafız paşa - nın karargâhind? da 1865 ve 1870.71 harblerinin Alman askeri dahisi büyük Moltke bizzat müsaviz olarak bulunuyor - du. Moltke her şeyi vaktile görmüş ve lâ- rım olanı Hafız paşaya söylemis, tekrar - bölgesinden geçerek Avusturya ordusuna |İSİn yalvarmış ve çurpınmış fakat Moltke - ana Gzerinden yani cepheden tsârruz e - |Bin elinde fili bir iktidar bulunmadığı derek yerde, Siraz dan Rayn nehrini & Mainz arasin « üyük bir cephe ile ge an ve Hafız paşanın bir inad kayam < belinde tekallüs eden cehalet, taassub va tereddü- irttiği ordusunu Ulm kalesinin £ şimaline |dünü yenmek kabil olmadığından Osmün- doğru yürütmüş ve bu kaleyi şimalden do- | lılar Nezip muharebesini kaybettiler, İbrahim paşanın enerjisi Süleyımanmki- | nazaran yahudi halk nüfusu nisbetinin yüz asarak ve ordusuna sağa yani cenub do- | germe YAZAN semen sebebi İbrahim paşada mevcud olan aklı selimden Hafiz paşada eser yoktu. "Tereddüd harbds çok fena ve en meş - um bir şeydir; en başlıca tesiri vakit kay- bettirmektir. Bu vakti kazanmakla da düş- man muzaffer olur. Bu mütalcaları bugünkü Fransa şimal doğu meydan muharebesine sakil ve tat - bik etmek istersek görürüz ki Aiman tara- bidir. Bu - müttefiklerin ancak birleşmiş bir jeni ve enerji ile muvaffakiyetle harb ede- bilecekleri aşikârdır. Müttefiklerin bugün fında jeni ve enerji birleşmiş na karşı, , bulundukları çok tehlikeli muharebe vazi- yetinde onlar için tereddüdder daha meş- um hiç bir şey olamaz. H. E. Erkilet Mısır Başvekili teskin edici beyanatta bulundu Kahire 20 (A.A) — Başvekil Mahir paşa, beynelmilel vaziyeti müzakere et - mek Üzere yapılan nazırlar heyeti toplan- tısından sonra, sen günlerde dolaşan bed - binâne şaylalıra karşı efkân umumiyeyi teskin edici beyanatta bulunmustur. Başvekil, ezcümle, Mısırın garb hudu - dunda bir hidise cereyan ettiği haberini kat'i surette tekzib etmiş ve müteyakkız bulunan hükümetin memleketin selâmeti #- gin icab eden tedbirleri almakta olduğuna dair teminat vermiştir. Slovakyada Yahudiler aleyhine yeni bir emirname Budapeşte 26 (A.A.) — Havas muha birinin Slovâk bududundan © öğrendiğine göre, Slovakyn hükümeti, yahudiler aley - hinde yeni bir emimama meşreimistir. Bu emirnameye göre, mühtelif mesleklerde ça bşan yahudilerin nisbeti, 941 senesi mi - hayetinden evvel, Slovak umumi nüfusuna İu ve cen ba büyük Obi k 'urarak İle izdivaç edebilmiş fakat Hafız paşa|de onunn tekabül eden bir nisbete indiril - il > een Moltkeyi anlamaktan (pek #cizdi. Bunun'İmiş olacaktır. «Son Posta» nın edebi tefrikası: 24 unayı, Ulm'un doğusundan cenuba doğ TU geçmiş ve badehu garba dönerek Ge - neral Mack'ı ordusil: birlikte Ülm'de esir #tmişti; hem de ehemmiyeti bir telefat Vermeden. Burada general Mack'in felâketine se - olan, ne askeri bilgisizliği ve ns de or- durunun zayıf olması idi. Bilâkis o bütün iye ve sevkülceyş kaidelerini biliyordu. Ve ordusu da kâfi bir adedde idi. Onun VE ordusunun Ulm'de esir olmalarını intaç *den yerâne sebeb onun tereddüdü idi. O İyonun bütün ordusile Ulm'un şima - lini dolaşmağn başladığını “AĞI iki şey vardı: Ya Ulm'un içinden ge Serek Napolyonun sağ yanına taarruz “- Mek veyahud Napolyonu daha geride kar #lamak için Ulm'u bırakıp çekilmek idiz at Mack ne onu ve ne de bunu yaptı Ve bilâkis Ulm'de yakalanıp ordusile bir - likte sanılarak esir edilinceye kadar atlet Ve tereddüdde kaldı. Askeri tarihte mic: misaller vardır ki, biri mrf tereddüd ve atalet yüzünden imiş muharebesinin Yeya mahv ve inkiraz bulmuş zavallı bir devletin bir hikâyesidir Fransa 1670-7) de Alman - Fransız muharebesinde, Fransız Sularının başkumandanları ve Fransız İmparatorile birlikte ayrı, ayrı Metz kale - “ide ve Sedanda esir edilmeleri sırf te #ddüdün jeni ve enerji ile basa çıkama - Masından ileri gelmiştir. Bu harbde Al - Man umumi karargahında Prusya krah > Min otoritesi, büyük Moltkenin askeri de - bası ve Bismarkın çelik iradesi «ekanimi *elise» halinde birlererek harbi olgun bir İdrakle sevk ve idare ederken Fransız or dularına bir imparator taslağı gin üçüncü polyonun jenisine enerjisi kumanda et- Meğe çahşıyordu. Osmanlı tarihinia tanzimat devresine »- Md tereddi sayfalarını karıştıriniz, bunun ranlıklarında bir Nezip muharebesi gö - ki bu, hem bir facia ve hem bir ; insanı acı acı güldüren bir dram. Nezip, Bireciğin batısında Fırat nehri - (1) Uim Münihin takriben 120 Kilometre : pe batısında Tuna nehri fzerinde bir ka- Bu sebebden, Saffet hanım gitmek için ayağa kalkınca, kısık bir sesle ve mahcubiyetine atfedilebilecek bi men aliği lolde bir kadinla elendi ip air enliri Hire Hikisülmiş ve keniisnlesdık için koşa koşa İstanbula inmiştim. Simdi müsterih olarak tekrar köşeme çekiliyo- i Senin © yüzünden, Tam, Seni gördüm. olduğumu anladım. Keşki anmeciğin sağ Olaydı da onunla da görüşeydin. Halükin Handan filhakika seneler- denberi nişanlı gibi idiler amma bu pro- eyi daha ziyade ikisinin babası yapmış” İ'Sen ötedenberi Handanı pek sev- mezdim. #eni görünce hemen "lük, gelir gelmez bana haber verir ve uk sik Yakacığa gelirsiniz değil mi Yam? Şimdilik Allaha somarladık, — Güle güle Sa otomebilini . Cihangirdeki yay alındaki hususi garaja bı- pi kilidledikten sonra Zeyneb bürün görün ağırlığının — omuzlarından Satılık tramvay şirketi Gazetede okudum: «Borcunu ödeyememiş olan Üsküdar tram. vay şirketinin nesi var, nesi yoksa satılığa çıkarılacakmış. Şimdiden sonra züppeyle, zengini birbirin. nuşurken lâf arasında; — Tramvay aldım. Diyecekler de... Eskici bağıracak: — Eskiler alıyorum. "Üsküdar tramvay şirketi binasının camı açılacak: — Tramvay da Ma Kiracı er sahibine çıkışabilecek: — Fazla uzun etme, kafam kızarsa evinden çikar, bir tramvay arabası satın alır, içinde otururum. tramvaylardaki vatmanın bulunduğu ayıran perdeyi beğenmiş; atkı olarak nacakmış, bir tane ondan alacağım. Maji İdum da oynamak için yatmanın çaldığı şanj den ay'ramıyacağız, Çünkü her ikisi de x>-) istedi. Kaç para ediyorsa hesablayın, verey yim. Onları da bir paket yapın alıp götürdü yim, * Kadiköyden tramvaya bindim, Yanıma bi, ri oturdu. Çok müteessir olduğu yüzünde belli idi; ben: — Acaba hastası mi ver? Yakın akraba g sından biri mi öldü? Diye düştinürken, kondöktör gelmişti. — Bilet. Dedi. Müteessir adam cevab verdi: — Paso. Teessürünün sebebini anlamıştım, * — Kınının Üsküdar tramvay şirketi mo « Tramvay şirketine e ei edecek müş.İmurlarından birle nişanlamışlınız? teriye soracaklar; — Siz ne istiyorsunuz? — Ber kendim için bir şey İstemiyorum. Wallde Bostancı Kadıkiy arasinda işliyen — Öyleydi amma nişanı bozduk. İki gün sonra bir arabacıya işa, ei İitüsi ea m a a m GONUL İSLERİZİ Fena bir vaziyet İstanbulda Bayan «Â. Z.2 ye: kalırsa inşallah bu cümleyi bep yü sonr — Siz bana bir gönül macerasından değil, |kullanırız. Sualinizin cevabına gelince: cehaletin doğurduğu kötü bir vaziyetten bahsediyorsunuz. Soğukkanlılıkia düşünü .İzira aklı fikri çocuğunda kalacaktır. müz: Anlattığınız kadın ihtiyar olabilir. Genç|dinize de dul olsa bile çocukauz bir görünebilir, iyi veya fena telâkki edilebilir,|bulunuz. #nkat ne olursa olsun adamin nikâhlı karı. sadır. Siz gençelnir, güzelsiniz, iyi muamele görüyorsunuz, tatlı süz de işitiyorsunuz, fa- kal hakikatte mevkiiniz nikâhlı kadına zorla| çarem «Kadını kocası İle barıştırmaya (Obakınl, ende * Bay B.D, ye: — «Bu vaziyetie talik istemekten başka, diyorsunuz. Affedersinia, kalmadı, kabul ettirilmiş bir metres, yahud da ara|daha evvel barışmayı düşünmeyi unutmuşa İsira çenesi okşanan bir hizmetci kiz mevkii, İdir. Bu vaziyette ne yapabilirsiniz, bilmem. Çıkar yölu da göremiyorum. * Bir Sivri Elf meselesi Lileburgazdan şöyle bir mektub aldım: «Biz A ve Ö iki Sivri elifli genç, Çorludan mektub göndermiş olân Üç Sivri RUN genç oz talibiz. Adresimizi de yolluyoruz» Bu mektubu yazanların arzularına uyarak bir müddet saklıyacağım. * Bdremidâs bay «A, C> ye: kam e yazılmış olsaydi bir hataya hamle decektim. Şimdi yanlışlığa gelmiş diyorum. Zira Son Posta on beş değil, on yildanberi çıkıyor. muharebe gürlütülerinden : meydan Nahieden: Muazzez Tahsin Berkand kalktığını duyarak Tahat bir nefes aldı, Hele Saffet hanımın karşısında geçen saatler içini büsbütün sıkmış, asabını bozmuştu. Artık oynadığı ko: w Dutmak, tabüliğini almak istiyordu. Fa- kat birdenbire (karşısında mühim bir mesele canlandı: Şimdi nereye gidecek ti? Bu saatten sonm isine bir yer aramasına imkân yoktu. Tek başıma bir otele gitmektense bu geceyi daha Sul. tanahmeddeki evde geçirmek münasib olurdu. Naciye evde olmadığını göre 'dadısına, kocasının birdenbire bir tek graf alarak bir gün için Ankaraya git- meğe mecbur kaldığını ve yalnız başına oturmayıp oraya gelmeği tercih ettiğini söyler, onu kandırabilirdi.. Fakat iş tahmin ettiği gibi olmadı. Yirmi senelik ömrünl geçirdiği eve ayak basar basmaz ilk gördüğü kimse Naciye oldu. Bir bahane ile mektebden izin alıp gelmişti. Zeynebi görünce kıskanç kız müstehzi bir tavırla: — Buyurusuz gelinhanım dedi. Bu sözler, Zeynebin sabehtanberi müthiş bir surette gerilen sini lerini bös- bütün bozduğu halde metanetini muha- faza etmeğe çalışarak sükünetle: — Nikâh dairesine niçin i edi. a mi? Bana yabanc: olan bir kimsenin nikâhında bulunmağa mecbur değildim de ondan... — Ya! Demek birkaç gün içinde bir- birimize büsbütün yabancı olduk öyle i? gi Tabii... Maamalih senin bu evlen- mek masalının da ema yane İnanacağım geliyor. ne- rede? Sonra, mademki nikâhlanmıştın artık burada işin ne? — Ben elin olmadım ki tel duvak takayım. Nikâh dairesine ciddi bir elbise ile gidilir... Buraya niçin geldiğimi s0- ruyorsun. Pak sade: Odamda birkaç parça eşyam var, onları ve elbiselerimi ahp gideceğim. — Kocan nerede? — Evimize aid bazı hazırlıkları bi- tirmek için benden ayrıldı. Evlenmeğe pek acele karar verdiğimiz için bütün hazırlıklarımız ikmal edilememişti. — Yukardan ne alacaksın? Burada senin artık bir hakkın olmadığını bili yosun, — Kanun nazarında senin kadar be- nim de hakkım var Naciye; fakat ben seninle miras kavga yapmak istemiye- cek kadar rahan senden çok daha yük- sek bir kız olduğum için her şeyi sana bırakıp gideceğim. Ancak, gözümü aç- tığım dakikadan itibaren kendilerini a- nam ve babam bildiğim ve ölünceye ka- dar hürmet edeceğim iki insandan bana kalan bazı hatıralar vardır ki onları kim- seye bırakamâm. İşte onları alıp götür- meğe geldim. Bu sözlerden sonra sinirli adımlarla yürüyerek merdivenleri çıktı. Artık hiç bir şey düşünmek istemiyor, bir şey gö- remiyor, telâşlı ellerile ufaktefek eşyası- ni toplıyarak çantalara yerleştiriyordu. Bir çeyrek sant sonra ayağıya indiği zaman sofada dadısmdan baska kimse yoktu. İhtiyar kadıncağız, hıçkırıklarla tıkanan bir sesle: — Vah kızım, vah Zeynebciğim di- yerek boynuna sarıldı. Fakat Zeyneb © dakikada bütün insanlara karşı kalbin- de o derece derin bir nefret hissediyor- du ki ona bile tatlı birkaç kelime söyli- yecek kuvveti bulamadan sadece: — Dadı, çantalarımı yukarıda, odam- da bıraktım. Onları nereye gönderece- ğini ben sana haber veririm... Deyip dışarı fırladı, Şimdi gene sok: idi ve yalnızdı. Ağır ağır ve öfkesini içine gömmeğe ça- İsşarak parka doğru yirümeğe başladı. Nereye gidecekti? Bütün ömrü müş- fik bir aile kucağında geçen her genç kız gibi o da tek başına İânlettayin bir otel odasma gitmekten çekiniyor, bu oteller- de kendisine sorulacak #uallerden kor- kuyordu. ri (Arkası var) bensiyorsunuz. Hakikatte, bana anlattığınız geküde ka, bahatll sizsiniz, hiç değilse sinirli bir kadına, sinirli dakikasında mukabele ettiğiniz için, Tavsiyem: Derhal kayınpedernizi bulunuz, vaziyeti anlatınız, tavassulunu isleyiniz, hava yumu, şasın, sonta karının görmeye çalışınız, elle nizde iyi bir hediye, dudaklarınızda müna. sib bir tarziye olarak. * Üç Ateşböceğine: Biliyorum, bana darılacaksınız, amma be söyliyeyim, mektubunuzun kâğıdına, terden kesilmiş şekline, ade tarzına bakın. ca sizi bir genç kadın için esas olması icab eden titizlikten, itinadan uzak buldum v$ hemen kocanızın da haklı olup olmadığınğ düşündüm. İşte sizi bekletmeden cevabımı veriyorum. TEYZE Şi Bunları. biliyor mu Ü. idiniz? . İyi o'mak için kemer altından geçen kadınlar Britanyada, Tre gierde'de Sen. Yi- vin mezam Var - dır. Bu mezarın ortasında bir insa- vıp yüzükoyun ge- çebileceği o yük - " #eklikte bir kemer vardır. köylü kadınlar, bu Dasdier öl takdirde hastalıklarının iyi olacağına & nanmaktadırlar. Hergün yüzlerce köylü kadın kemerden geçmektedirler. * Görlinmeyen hararet perdesi Amerikada otomobil fabri - kalarında otomobiller, Zin - cir usulle monte edilir, Yani #tomobil daima ilerliyen bir mesnsd üzerine konulur. Ve sıralanmış ameleden her (biri otomobil önüne geldiği zaman kendilerinin taka « cakları parçayı takarlar. Otomobiller pik hayet her şeyi tamam olarak bir kapıdan fabrika haricine çıkarlar, Otomobilter birbirini takib ettikleri & çin bu kapılar daima açık bulunurlar, Kiş mevsimlerinde kapıya yakın çalışan #melelerin elleri donmakta ve çalışama, makta idiler. Bir mühendis bu mahzurğ da görünmiyen hararet perdesile — izale etmiştir. Görünmiyen hararet perdesj kapının alt tarafıma konulan bir cihazin, verdiği hararetin, kapının üst eldarları » na kadar yükselmesi ve dışarıdan gele « cek soğuk havaya müni olmasıdır. Gö « rünmiyen perde dışında hararet sıfır ole duğu halde perde içinde kaloriferlerle w sınmış bir mahal harareti mevcuddur. ”