5 SON POSTA Niemleket Haberleri ' Yeni Erzincan ın kurulacağı yer teshit ediliyor Palk ta yeni şehrin şimalde istasyon mıntıkasında tesisi için hükümete müracaat etti, Erzincanda zirai ve iktisadi hayat canlınmağa başladı Erzincanın bugünkü gö rünüşünden bir parça Erzincan (Hususi) — Zelzele sahasın- © da tetkikatta bulunan heyet Erzincan! “şehrinin kurulacağı yeri tesbit etmiştir. Heyet azalarından bir kısmı yeni şehrin merkeze on iki kilometre mesafede ve es © ki Erzincanın garbında Kemah şosesi ci-| — Yarındaki Tahsollu Yerastiki köyünde | © kurulmasını tesbit etmiş. Fatin hoca ise| gehrin şimalinde istasyon o civarında ve i Ağadır köyü sahasına doğru yayılması - nı istemiştir. Bu hususta tanzim edilen © esbabı mucibeli raporlar Vekâlete sunul- © muştur. Şu hale nazaran yeni Erzinca - nin ya «Tahsollu Yerastiki» yani Bey -! © tahtının şimalindeki sırtlarda, veyahud | “da istasyonun şimalinde Trabzon şösesi » civarındaki düzlükte inşası tekarrür et - miştir. Bu iki mevkiden hangisinin daha muvafık olacağı Ankaranın kararına bağ “dır. Haber alındığına göre yeni Erzin- canın şehrin şimalindeki istasyon mın - fakasında kurulması hususunda halklan ekâlete birçok müracaatlar vaki ol- ruştur, Ekim zamanı olmak dolayısile diğer » vilâyetlerde iskân edilmiş olan (olâket - “ sedelerden çiftçiler günden güne gel - “mekte ve Erzincan nüfusu çoğulmakta - 'dır. Gelen yurddaşlarımıza hüküme* ta- o#alından Karsdan mübayaa edilmiş olan üzlerden dağıtılmaktadır. Şu son gün- © lerde yeni gelen çiftçilere 86 çift öküz daha verilmiştir. Zeriyata verilen ehem “miyet yüzler gü'dürücü bir haldedir Bu ir her yıldan daha verimli bir mahsule cak olan köylünün yüzü şimdiden gülmektedir. Bahtsız memleketin günden güne, çeh resi değişmektedir. İlk zamanlarda 2ci - zeleden sinirleri bozulan halk bugün her sahada çalışmalarını arttırmıştır. Tica - hayatı canlanmış, pazarlar kurulmuş- ir. Herkes birer baraka yaparsk kendi- ne muvakkat birer mesken kurmakta- , Esasen bir yemiş memleketi olan an köylerinde bağ ve bahçeler su- ve her türlü sebzeler ekilmek- det m a a © Aymi yüksek &krin cazibesile ansızın bir lerinden bu bakişta hiçbir ihtiraz yoktu. Süküt içinde bir bakıştı bu... ikisi de biraz şaşkın, biraz helecanlı . Sarhoş kafa iie bütün bu mese - tezadları bir türlü birbirinden ayır mıyorlardı: mümkün nedir, efsanevi ir? Muhayyel neresi, hakikate ben- neresi? Hangi cihet tahakkuk edebi- 1, hangisi bunun fevkindedir? © — Eminim, bu teşebbüse ulâkadar ol- mak sizi eğlendirir. öyle değil mi? me- “#hiyi takib etmek, bütün bu işin vücud “buluşunu görmek?... — Bunun beni eğlendireceğini düşün- İe hakkımda hakarette bulunuyorsu- | aziz Petrof'um. Ben bundan çok i& ar duyarım ve şüphesiz hayatımda bu C.H. P. Reisi Kızılay Cemiyeti Rıza Altınok Reisi Dr. Fani Erzincanda mahalli teşekküller de ye- niden kurulmağa başlamıştır. Zelzele do layısile bir çok azaları ölmüş ve bir kıs mı da diğer vilâyetlere gitmiş olan Cüm- büriyet Halk Partisi vilâyet idare heyeti yeniden teşekkül etmiştir. Bu kabilden ölmak üzere Ticaret Odam da kurulmuş- tur. Geçenlerde yapılan ve valinin de iğ- tirsk ettiği bir kongrede Kızılay Kuru- mu da yeni Idare heyetini seçmiştir. Ge- ne bu suretle azaları dağılmış olan vil&- yet umumi meclisi de valinin daveti Ü- zerine diğer vilâyetlerde bulunan ve sağ kalan azalarının toplanmasile açıl - mış, memleketin faydalı işleri üzerinde kararlarını vermişlerdir. Belediye meo- lisi henüz toplanamamıştır. Belediye en- cümeni belediye reisinin riyasetinde top- lanmakta ise de varidatı olmadığı için bir iş görememektedir. Belediye geliri olarak yalnız oktruva rüşumundan âli - nan hisseden başka gelir yoktur. Buda ancak halihazır kadroya maaş vermeğe bile kâfi gelmemektedir. Belediye me - murları maaşlarını bile muntazam ala - mamaktadırlar, Halkevi çalışmaları için hazırlıklar yapılmaktadır. Halkevinin da Hılmış olan her şubelerinin teşkili için seçimler başlamıştır. Bu işler de başla vali olmak üzere Cümhuriyet Halk Par- tisi vilâyet İdare heyeti relsi Rıza Altın- 'okun büyük çalışmaları görülmektedir. «Son Postavnın edebi tefrikası: 38 ADAM ederim. Göreceksiniz ki onlar da fena İş-İrafınızı çeviren bu kadar sadık, bu kadar | ler değilmiş. Edirne Ha kevirde i gürbüz çocuk imüsakakası yapıldı Edirne (Hususi) — Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından bugün Halkevinde bir gürbüz çocuk müsabakası yapılmış - tır, Birden beş yaşına kadar olan çocuk - nanlar şun'ardır. Bir yaşında olanlardan Yüksel birinci, Ziya Cengiz ikinci, Şükriye Türk üçüncülüğü, iki yaşındakilerden birinci- Tınaz üçüncü, üç yaşında olanlardan bi- rinciliği Cemal Devevi, ikinciliği Güner Aysel, üçün: ü Utku İlban, dört şındakilerden liği Sahir Kur ikinciliği Oya Şıpka, üçüncülüğü Murat Cengiz, beş yaşında olan çocuklardan da birinciliği Hayri Özsepeci, ikinciliği de Şahin Ergun kazanmışlar ve kurumca taltif olunmuşlardır. Balıkesirde güreş grup birincilikleri yapılacak Balıkesir (Husust) — Türkiye güreş grup birincilikleri Mayısın dördüncü gü- nÜ yapılacağından Federasyonca grup merkezi olarak ayrılan sekiz vilâyet içi- ne Balikesir de dahil edilmiş ve bu, alâ- kadarlara bildirilmiştir. Buna göre İz - miz, Aydın, Manisa ve Denizliden gelecek güreşçilerle Balrkesirde ilk defa olarak grup birincilikleri müsabakaları yapıla - caktır. Bunun için şimdiden tertibat a - lınmağa başlanmıştır. Bigadiç yenidan kaza merkezi oluyor Bigadiçin yakında eskisi gibi kaza merkezi haline getirileceği ve zelzele neticesi harab olan kaza merkezlerinden birinin oraya naklolunacağı haber alın - mıştır. Bursa çiftçilerine mısır tohumu veri"'yı” Bursa (Hususi) — Yeşilköyden vilâ « yet ziraat müdürlüğü tarafından iyi ve muhtelif cins mısır tohumları getirilerek bir kısım çifiçilere tevzi edilmiştir. Han- gi cins daha ziyade matlüba muvafık 0- Tursa daha ziyade getirtilerek diğer ekin- cilere dağılacaktır. | Havran Pa mut könrüsü yıkıldı Havran (Hususi) — Havrana sekiz ki- lometre mesafede olan ve Palamutdere - si üzerinde bulunan meşhur «Palamut köprüsü. geçenk!i seylâbda tamemen yı- kılmıştır. Bu beton köprünün yıkılmasile | Biga - Edremid #eferleri inkıtaa uğramış gibidir. Şimdilik aktarma suretile nakli- yat yapılmakta ise de bu şekil çok yoru- cu ve masraflıdır, Havrana gelen hamal Jar, yirmi beş kuruşa arka İle adam ta - şmakta ve fakat derenin ortaına gelin- ce bir istemektedir. ——— — —— Ticaret Odası oReisliğine İhsan Pekin ve Kızılay Relsliğine de hükümet dokto- ru Fazıl Erciyaş yeniden seçilmişlerdir. Vilâyet Umum! Meclisinde yapılan 'kin- ci rels vekilliği seçiminde de Rıza Alfın- ok ittifakla rey almıştır. NANM TERCÜME denenmiş arkadaşlarınız varken bu şere- ar arasında yapılan müsabakada kaza «| Akar; liği Filiz Özel, Ülkü Atalkın ikinci, Akkül | «Son Posta» nın tarihi tefrikasr 40 Gümüş sa On köle boş yere kurtulmaya çalışan delikanlıyı kıskıvrak yakalıyarak merdi- venden indirdile Sofada demindenberi bir heykel veya sadece bir cesed gibi bu hâdiseyi seyre- İden genç kızla, ihtiyar bir adam kalmıştı. Köşkün kırk yıllık bekçisi olan bu ih- tiyar, Zelihanın elinğen tutarak; — Üzülmeyin hanımım - dedi - pede- riniz derhal odanıza çekilmenizi emretti, Feci bir şekilde kendine gelen genç ! | u, kız biran duvara tutunarsk düşünmek, bir karar verinek istedi. Gözü y rıldayan hançere İlişti. Birden fena bir fikre kapılarak bir can kurtaran gibi hançeri kaptı, Gümüş saplı bir hançerdi bu!. Gümüş kabzanın bir tarafında besme- le diğer ti nda da etrafı süslenmiş şu kakma yazı vardı: sElmelikülmansur Nurettin Ali Ay- bey» rde pa- * Sabah güneşi sene bütün şevkle dai- mi vazifesine başlarken, yeşil gözlü kız hâlâ yatağının üzerinde bir mumya gibi İrenksiz ve halsiz oturuyordu. Bakışla- İrındaki durgunluk ve hayret ifadesi hâlâ geceki şaşkınlıktan kurtulmadığını gös- İteriyordu. Malik olduğu irs#de ve itimadı nefsin, bugüne kadar gördüğü ve geçirdiği tee- rübelerin ket kat fevkinds bir sadme İle karşılaşmış ve ilk defa zekâsının ac zini hissederek derin bir hali hayraniye "düşmüştü. Gecedenberi köşkte büyük bir favliyet olduğunu, bir araba ile birkaç atlının gelip gittiğim seziyor, fakat olan biten hakkında ne bir melümat, ne de bir fikir edinemiyordü. O hâdiseden sonra ne kimse onu aramış, re de © dışarı çık- mıştı. İlk defa olmak Üzere Emir Aldet- tinden dehşetle korktuğunu hlasediyor- du. Kendine bu kadar yüz veren bu mer- İhametli ve yüksek insanın iyiliklerine İ karşı büyük bir nankörlük yapmış, onun gösterdiği büyük itimad: - eve yabancı bir genç almak gibi - en haysiyet kırıcı bir şekilde istismar etmişti. Çok iyi kalb- İl ve yumuşak bir insan olan Aldettin namus işlerinde fevkalâde mutaassıb ve merha den umulmayacak derecede İşedldel. Ona ne yüzle bakacaktı şimdi? Düşünceleri biraz intizema girerken kapı açıMı. Onun işlerine bakan kız bir bardak şütle içeri girdi. Zeliha birden çılgın gibi beslemenin üzerine atıldı: — Haberin var mi Leylâ, onu ne yap- tılar? Şirin kız inci dişlerini göstererek gül dü: — Serbest bıraktılar. — Serbest mi dedin? — Evet, Aşağı mabzene kaparışlardı. Efendimiz yanına girdi. Bilmem na ko- muştular. Biraz sonra bir araba ile birkaç atlı geldi. Alıp götürdüli — Bu kadar mı? — Evet, bildiğim bu kadar. Zelika vurulmuş gibi yatağına İwpan- dı. Gecedenberi boğazında tıkanan hiç- AYAN EDEN. HALİT FAHRİ OZANSOY Yazan: Jorj Delaki — Hayhay.. pek şahane içkil mel Yuzma: Hasan Adnan Giz plı hançer kırıklar kabuğu çizilmiş bir yara gibi bo- şanmıştı, * İri yarı sekiz köleydi bu. Zavallı ger ci ite kaka merdivenden indirdiler. Sene lerdenberi yiyip, içip yan gelen köşk muhafızları şi ellerine düşen bü na- dir-vak'a ile metli efendilerine sada- | katlerini isbat etmek istiyorlardı. Tekini alt kattaki hırdavat dolu mah- zenlerden birine attıktan sonra. muhafız- ların başı gecedenberi büyük bir sinir İ buhranı geçiren Emir Aldettine müjde - İledi | — En İretleri, “a tık O kadar itimad ettiği kızının yük İbatasindan muztarib olduğu kadar, vâ - İdisenin &öleler taralından duyulrwma da fena halde içerliyen ihtiyar ruk | larını sıkıp gürledi: | — 3ana bir meş'ale ile kamçımı getir | Bu densizin cezasını bizzat kendim ver » İ mek istiyorum. Kölenin derhal yetiştirdiği o kamço kavrayarak mahzene indi. Meş'aleler tu» tan kâhya kapının demir s#ürgüsünü çe- kerek açınca yüzlerine ratib bir küf ko - kusu çarptı. İçeri girdiler. Soluk alevli meş'ale büyük mahzeni güçlükle aydınlatıyordu. Tekin kapının dibinde ellerini göğsü ne kavuşturmuş dimdik duruyordu. Alâ, ettin kamçısını kin ve hiddet içinde « likanlının yüzüne indirdi, — Rezil ahlâksız. Tekin elini yüzüne kapayarak bira - dım geri sıçradı İhtiyar Emir kâhyasına: — Meş'a'eyi ileri tut! iye baykırdır Şu cebin alçağın kim olduğunu görmek İstiyorum. Kâhya mahzenin gerisine doğru kaç - mak isteyen Tekini bir çelmede yere yu- yarlıyarak meşaleyi kanayan yüzüne doğru tuttu, Hiddetle delikanlının gırtlağına sarıl- Jpak istiyen Alâettin birden mücize gör müş bir arab bedevisi gibi derin bir ini- ti ile dizleri üzerine düştü. — Dahilek ya Mülkülmansur!. (Arkası ver) sanusanananu sarsan sanan senn sana sa sa0m000n panama an h.uharrir Kemalettin Şükrü vefat etti Matbuatsa muhtelif oyazlarile tanınmış gazeteci arkadaşlarımızdan Kemalettin Gök. rü tedavi edilmekte olduğu Gureba hama» nesinde hayata gözlerini yummuştur. Genş yaşta ölümü arkadaşları ve kendisini tanı. yanlar arasında teessürle karşılanan Keme. lettin Şükrü son zamanlarda İzmirde mün. teşir «Yeni Asır. arkadaşımızın yası işleri müdürlüğünü yapıyordu. İzmirde hastalan, miş ve bir hafta evvel bedavi edilmek üzere İstanbula getirilmişti. Cenazesi dün kaldırılmış ve Merkesefendi kabristanına defnedilmiştir. Koderdide alla, İslina taziyet beyan ederiz. Allah rahmet eye İlesin. verine getirildi Emir k #udu aşağıki mahzene k kimseye her cihet! gösterip uzun uzun ve İnceden inceye İzahat verecek. — Bu adamı pek kolay bulamıyacak - sınız, mösyö 18 baron! — Hayır, mösyö lö kont! ben, kendi mülâhazamla, sivil tayyarecilikte çalı - ganlar arasında böyle bir sergüzeşte sti - lacak oldukça babayiğit bir kaçık bula - bileceğimizi düşünmüştüm. Ve bu, pek müstacel bir mesele. Çünkü bu adamın da işleri takib etmesi, nazariyesini kuv- vetlendirmesi, makinenin ılığını callığı - — Tahmin ederim, değil mi ki sadece |fi bana vermek isteyişinize sebeb nedir? aya bir gülle yollamak zevki için 2 mii Bunu anlamak isterdim. t yarhir bir konturat imzalıyorsunur! Baron. jestinde ve sesinde şefkatli ve — İtiraf edin ki enteresan gey. Gele-| hüzünlü bir itabla; im teklifime. Bu işde mümessilim, man-| — Jak, diye sözünü kesti, bunu bena daterim olarak bir kimseye ıhtıyacım) SİZ mi sö; yorsunuz? Demek hiçbir şey Baron, yudumunu tatmak için bir âh), bilmesi ve inşa edilirken onu iyice ta- “ Müzi | İmeması lâzım... Ha, nasıl, bunun ne çekil İ — Şimdi işin en güç tarafı, aletin İçi” alacağını şöyle uzaktan tasavvur ediyor- İne binip hayatını tehlikeye koyacak ada- sunuz ya! mı bulmakta. İ Jak, mavi meşinden bir klüp koltuğu- Jak, dudaklarının ucundan, garib su- na, ayaklarını üstüste atarak hülyah su- Ez Fena değildir. ce heyecanlı bir sefere şahid olaca- var; emniyetli, sır tutabilir ve teşebbii. | anlamamışsınız? Hayır; bana yardını 6- yette şüpheye delâlet eden bir ıslık Sİ rette gömülmüş, sahiden «bunu uzaktan “hami hiç ummuyordum! > — Hakikaten heyecanlı! Bu. tam keli-! ! Heyecanlı! Ey, işte size de bir tek. ! bulunmaktan zevk duyacağım. An- ye ya, bu meselede ismimi du- “#urmuk tasasında değilim. Esasen hiçbir İmde ismimi ortaya sürmem, Ve... gü- nün birinde sizi işlerimden de haberdar N sün ehemmiyetini müdrik bir kimseye, decek olan sizsiniz, başka biç kimse de- Hah sizde bu vasıfları tamamen buldus|8iL.. hele sırf alışkanlık yüzünden şu gum için bahtiyarım ve eğer hoşunuza nefret bile ederek ve asla alâka duymı- giderse... yarak yanımda sürüklediğim kuklalar- — Doğrusu ya, azizim Petrof, hakkım-)dan hiç biri değil... O halde, mademki da gösterdiğiniz bu itimaddan dolayı si- kabul ediyorsunuz. işte artık daha müs- za teşekiciir etmek bana düşer. Hani ade- ' terihlin oldum. Bicaz daha armanyak içer ta şaşırdım. Bilmem ki senelerdenberi ot- siniz değil mi? kardı. İ — Hiç şüphesiz öylel Bernar kendisini tehlikeye atmak istiyordu. Fakat kendi. | isine burun İmkânsız olduğunu anlattın. | Bensen, konturatımda şu şart var; aletin içine binecek olan kimse başmühendis | İş, Rozelin'in hatırası ve şerefi Bernar'dan başkası olacak ve bilhassa 0- başarılacaktı! nu ben seçeceğim. Aleti ipşa eden de bu tasavvur ediyordus... Ve ( aylardanberi ö kadar ıssız ve o kadar gamlı geçen ha- yat birdenbire renk. alâka ve yüksek bir tad alıyordu. değil mi ki bu muazzam namına (Arkan var)