Hangi hareketlerin Başlangıcı ? Yazan: Falih Rıfkı Atay örçilin Avam Kamarasında söylemiş olduğu mutkun tam etmi ancak dün elimize geçti. Bu me- #in okunduğu zaman, ajans ve radyo bülâsalarından alınan ilk fikirler üze- rinde tekrar dermek Iâam geliyor. Deniz omuhwrebelerinin bildiğimiz tafstlâtını tekrar (etmeksizin, nutkun diğer kısımların gözden geçirelim: Mister Çörçilin izahatına göre, mütte- fikler, avlardaniberi, birçok ticaret ge- milerinm nakliye gemileri haline kai- lerek Baltık denizinde ve Elbe neh- ri ağzında toplerımakta olduğundan haberdar idiler. Fakat bu gemilerin ne zaman ve hangi memlekete tecavüz i çin kullanılacağını tahmin etmek müm kün değildi. Almanya, şakırtıcı riva - etler ve şayialar, fkide bir hedef de - iren tehdidlerle hakiki maksadını ma kadar sekismak san'atmı bili - yor. Holânda. Danimarka. Norveç ve İsveç hersi birbiri kadar tehlike altın- da idi. İlkbahar kur'ası Danimarka ile Norveçe isabet etti Nutkun bu kısmını. Norveç kıyıla - nns mayn koyma tedbirinin neden &- lındığımı izh eden fıkralar takib et - mektedir. Norveç kıyıları, 1914 har- seni binde dahi, kaçak Alman naktiyatı ile) gizM deniz hareketlerine yatak hizme- & sörmüstür. İnmilizler nihayet 1916 ıyıları maynlemişlerdi İnsiliz e bu harbin başlangıcından - beri. ayni tedbirin tatbik edilmek JA - nm geldiğinde ısrar etmiştir. Alman- yanm bu kulvardan istifade etmesinin önüne geçmek mutlaka lâzımdı: «Hit- er Nerveçi istilâ edip bize. bu 5: feri tamamen #bluka altına almak hak- kını vermekle büvük bir sirsteil hata- snra bulundu.» Cöretl, bu suretle Nor- veç kulvarının teski etmekte olduğu dalmt tehdidden kurtulmuş oldukla -| rını ilâve etmistir. Almanlar hemen bir avdanberi h zrlıklarını bitinmislerdi. Fakat mayr koyma ameliyesinden evvel harekete geçmizlerdir. Cörçil burada için dövüsen Norvec milletine temi vermektedir: Müttefikler bu muharib Ters ellerinden gelen yardım: yapacak- Tar ve onlar hak ve hürrivetlerini ks - zanmadan sulh akdetmiveceklerdir. Fıknat Norveç, bu kader şiddetle bits- raflığı aarılaen” verde, ergeç vöriya- cağı tehlikevi düşünerek daha başka türlü hareket etmeli ve müttefklere, kendisine ırmanında milessir yardım etmek imkânlarmı vermeli tdi. Bİ raflığa o kadar yavıstığı icindir ki Nor- veç şimdi #u ıshırabı çekiyor: «Gene bunun icindir ki biz de ona ancak mah- dud bir vardımda bulunabilivoruz.? Çörell'in nutkunda bu mahdud yar- öwrm nasıl genisletilmesi düşünüldü- pi hakkında izeh voktur. Bir askeri hareket tasavvur ediliyorsa bile. mil- MN müdefan kuvvetlerinin basında bu- lunan mes'ul hökümet adamının ağ - zından ifsaat beklemek tabif doğru deMidir. Yalnız Cörcil nutkunun son- lama doğru, kendi fikrince. ki buma miüsavirleri de istirak etmektedir. AL roanların «İskandinav devletlerini bi - taraflıktan çkarmak ve uzak - şimal harb sahası içine almakla ağır bir stra- tef batasındas bulunmus oldukları - n: söylemiş, bövlelikle müttefiklerin, Norveç koridorunu kanamak fırsatını elde etmiş olduklarını ilâve etmiştir. Çörçil'in nutkunun nihayetinde dik- katle okunması lâzım gelen bir cümle var: eHitlorin ve müşavirlerinin deniz politikasındaki bu cör'etleri, bana öy- e geliyor ki, karada cereyan edecek o- lan çok daha mühim vak'aların haşlan- gıcından baska bir şey değildir» Karadan maksad. garb cephesinden İbaşka neresi olabilir? Acaba Danimar- ika ve Norveç taarruzu. tâ kış ortala - rındanberi duymakta olduğumuz meş- ı bur #lkbahar hareketlerinin bir mu - i kaddemeasinden mi ibarettir? Harbin. Çörçitin *birile, bu «ilk hâd safhası» İskandinavyada ve ya dışin- da nasıl inkişsf edecektir? Bütün meç- huller, olduğu gibi ve oldukları yerde duruyor. Falih Rıfkı ATAY .İrek Hiyuz'dur. Bü- hürriyeti | ——ş—ğ—ğ—ğ—ğ—— m ————————— m veli Resimli Makale ; Evvelâ kazan, kazancını ne yapacağını sonra düşün i Ss — , Eski Fransız mareşallerinden TTurenne 1644 yılında Fri- bcürg harbinden evvel maiyeti erkânile konuşuyordu. Ona zaferden sonra tatbik edilecek projeyi anlatmya başladılar. Mareşal hepsini susturdu: Kazanalım, sonra. dedi ve hakikaten kazandıktan son- ra münakaşayu girişti. gelir. Hergün bir fıkra Sandalım var Bir içki aleyhdarı konferans veri - : yördu. Tayyare harblerine Girmek istiyen Çıcuk Sekiz yaşında - ki bu İngiliz ço - cuğurun adı De - en öyle arzu ederim ki, dedi, ne kadar rakı, ne kadar şarab, ne ka- dar bira mevcudsa hepsini toplamalı, fıçı fıçı denize atmalı, Dinliyenlerden Diri bağırdı: — Ben de aymi fikirdey'm. Konferans veren memnun olmuştu. — Sizin de içkiye karşı nefretiniz İ var değil mi? i — Hayır, sandalım var. e Çiklet yüzünden Amerika ile Meksikanın arası açılıyor! Çiklet dediğimiz asri sakız Ameriks- da pek büyük bir rağbete mazhar bulun- maktadır. Buna Amerikada chewing- gum denilmektedir. Bu çiklet (cactus chicle) denilen bir nevi nebattan çıkarı maktadır. Bu nebat da bilhassa Meksika da bulunmaktadır. Üç mühim Amerika firması Meksikada bulunan ve bu ne - batı yetiştirmekte olan vâsi arazi üze - rinde hak iddia eylemişlerdir. Meksika hükümeti Amerikan firmalarının hak - Jarını tanımamıştır. Bu yüzden Amerika Üzüm sıcak znemleketlerde yetişir. F8-| sı. Meksika arasındaki siyasi münascbat kat bugün, kısmen Kutub ikliminde olan müşkül devreler geçirmektedir. İzlânda adasında da üzüm yetiştirip şarap| Lİ çıkarıyorlar. Senelerdir. bu mıntakada| Patafes için propaganda tetkikat (o yapan İtalyanlar, İzlândamın| yapı'vor toprağını, volkanik münbit bir arazi © -| patatesin, Avrupada yalnız yardımcı lan İtalya toprağının ayni olduğunu #Ör- yemek olarak kullanılması İngiltere 3i - müşlerdir. İraat nezaretinin dikkatini eelbetmiş ve Ancak üzüm yetişmesi için lâzım olan 'patatesin yeni yeni şekillerde pişirilmesi harareti, husus! şekilde temin etmek pek (için propaganda başlamıştır. pahalıya oçıklığından onun da yolunu| Bu t'e memlekette patstes ziraati bulmuşlar, İzlindada pek bol olan sıcak! ve istihlâki teşvik edilmiş oluyor. su membalarından istifade etmeğe haş-! Şimdi patates, yalnız et yemeklerinin lamışlardır. yanına, gerek püre, gerek kızartma tar- Ve şimdi İzlândada, Fransa ve İtalya - iznda konmakla kahmıyor, muhtelif pata- li şi listelerine göre birçok yeni şekillerde pi- mekte ve tarihte ilk defa olarak İzlinda şiriliyor. adasında üzüm sanayii kurulmuş bulun-| O kadar ki palates. çay ziyafetlerinde maktadır. bile yer almağa başlamıştı tün İngiliz gazel teleri kendisinden j bahsediyor. Sebebi da, ya - şınsi bakmadan İn giliz hava kuvve- İğne iştirak ede / rek tayyarelerle harbe girmek istemi ir. Bu maksadla hava kuvvetleri ri- yaseline müracaette bulunmuştur. İ Kendisine cevab olshuk gönderilen mektuba, biraz Gnha sabretmesi. mek tebine devam eylemesi tavsiye olun - maktadır. Fakat Hiyuz geçenlerde sinemada İİnsiliz bahriye nazırı Çörçil'in resmini rmüş ve bunun üzerine Çörçil'e bir İmüracant mektubu yazmağa karar ver İ miştir. Kutub ikliminde olan İrlândada üzüm yetiştiriliyor ISTER INAN, İSTER Yekdiğerine md harb haberleri arasında hakikate biraz yaklaşabilmek için ötedenberi kullanılan beylik bir ka'de bulunduğunu söylemiştik: -— Her iki iddiayı da yarı yarıya tenzilâta tâbi tutunuz, geriye kalan kısımlarını karşılaştırınız, çıkacak neticeyi de kendi muhskemenizin süzgecinden geçiriniz, doğruya yak- laşırsınız, demiştik. Fakat şimdi anladık ki, bu beylik kaj- denin dahi tatbik edilemiyeceği yepyeni vaziyetler olabi- lirmiş. Bu vaziyetlerden bir nümune mi istiyorsunuz, söy- Tiyelim. hem var, hem.de İSTER INAN, iSTER 1 Hayal daima tatlıdır ve tatlı olduğu içindir ki, bizi dai- ma arkasından sürükler, ümidimizi, emelemizi ekseriya ta- hakkuk etmiş gibi görürüz, ve o vaziyete göre düşünmiye koyuluruz. Bunun ilk zarari bize vakit kaybettirmesi olur, bu zararın srkasından da hayal sukutunuu verdiği acılık SOZ ARASINDA Piposundan bir türlü Vaz geçmiyen Asırlık kadın Sara Heys adındaki bu İngiliz kadı- nı şimdi yüz yaşındadır. 40 yaşından- beri, içmeğe başladığı piposunu terk- etmemiştir. Bundan aldığı zevki soranlara: «Ben ce pipomu yemeklen daha mühimdir. Aç kalmağa razı olurum; tütünsüz kal- mağa ise eslal.> demektedir. General Frankonun verdiği zafer ziyafet! İspanyadaki zaferinin yıldönümünü kutlulayan general Franko, Madridde verdiği büyük ziyafete Alman ve İtalyan diplomatlarını davet etmişse de. İngiliz, Fransız diplomatlarını çağırmamıştır. Sebebi sorulduğu zaman, yalnız, ge- neral Frankonun muzaffer olmasına yar- dım edenlerin davet edildiği cevabı alın- mıştır. 37 yaşında büyük anne olan kadın Amerikada Providence şehrinde ikâ- met eylemekte olan Mis, Ella Chaffee a- dında bir kadın 3I yaşında büyük anne olmak rekorunu kazanmıştır. Bu kadın 14 yaşında evlenmiştir. On sekiz yaşına vardığı vakit beş çocuğu vardı. Ön yedi yaşında bulunan büyük kızı geçenlerde bir kız doğurmuştur. İNANMA! Müttefiklerin gördükleri ve söyledikleri vaziyete göre Almanya ile Norveç arasında muvasala tamamen kesilmiş- tir. Denizlerden bir kuş dahi uçamaz, halbuki Almanları bakarsanız Almanya ile Norveç arasında muvasala mevcud dur. asker nakliyatı muntazaman yapılraaktadır. Bu. öyle bir iddiadır ki yarısı alınıp, yarısı bırakılamaz, muvasala yok olamaz, binaenaleyh muharebenin eski beylik ölçüleri de yavaş yavaş kaybettirmiyeceğine: iNANMA! özün kısası | Elli yıl süren dava Kii E. Ekran Talı o$ sohbet oluşu, deryadiltiği, hu lüsu Kalbi kendisini ötedenberi tanıyanlara sevdirmiş olan «muhibban * ci> lâkabile maruf Bay Muhtar dostu * muzla gene onun akrabasından ve aynl evsafı haiz, meşhur «Bican Efendi» müb” dii san'atkâr Şadinin elh senedenberi sürmekte bulunan bir dava ile alâkadar olduklarını gazetelerde okudum. Elli yaıl!, Yarım asir!. Bu müddet zar fındu dünya kaç inklâb geçirdi? Kaç memleket doğup, gene kaç memleket has ritağan silindi? Hak mefhumu kaç turlü tefsire uğradı? Dünyaya kimler gelip dünyadan kimler gitti? Bu arada, hep ay” ni davanın peşinde, yılmadan, geçen zâ © imanın seyrinden ürkmeden, değişen he yetlerin, şahısların huzurunda b ) baştan davayı şerhede ede, her yı! bir çığ gibi büyüyen evrak tomarına ilâveler ya“ İpa yapa, bidayetten istinafa, istinaftan İtemyize, temyizden asliyeye. mahkeme İmahkeme dolaşarak, ehlihibreden ehli vukufa, ehlivukuftan avukata, avukattan İtapuya, tapudan hazineye, hazineden e* kafa koşmak az buz iradenin, azmin bö şaracağı iş değildir. Ah, o «hak» denilen mukâddes şey! İn sana neler yaptırmaz? Neler çektirmez? Hakkını arıyan kimse, onun peşinde mah- şere kadar sürüklenir, Hiç bir maşuk yoktur ki, âşıkına hak kadar eza ve eofâ etsin.. Onun kadar hercai ve âlüfte ol « ” Vaktile, rahmetli babam. bir mecell. kitabının başına: «Dünyada Zâti Haktan sonra en mukaddes şey Hakkı zattır. diye yazmıştı. Kudsiyeti bu mertebede olan bir şe * yin tecellisi için, elli yılı ihtimal azınsa- yanlar bile olur. Ancak, bu bahiste be * nim ölçüm beşerin ömrüdür. Yarım asır süren bu dava beni onun için ürkütüyor. İnsanlar. adaletle ataleti, benim indim de, hiç bir zaman birbirine kariştırmama- Udırlar. Herhangi bir hakkın elli yi muallâkta ka'ması zihni durduruyor. Gö nül adaleti beşeriyenin hükümlerinde da İha seri olmasını arzuluyor. Bu sözlerimden, bizim mahkemeleri * mizi tenkid manası anlaşılmasın. Bu va * ziyet dünyanin hemen her tarafında böy“ ledir, Ve bilirim ki, davaların uzama * sında, müsebbib mahkeme değil, ekseri ya larafeyndir, Bana bu satırları yazdırmakta #mil © Tan davanın iç yüzünü bilmiyorum. Han gi tarafın haklı olduğunu da mahkeme tayin edecektir. Lâkin onun bu kadar uzamış olmanına hayret ve esef ediyorum. Hakikatin mey” dana çıkmak için elli yıl beklemiyeceğine | kani olmuş bir faniyim. ol Hak, kıymetinden kaybetmemek için İğ çabuk tecelli etmelidir. | Çok naz âşık usandırır demişler. Bu hakikat, hak âşıkları için de varid dir. Olsam: Gali | smestaresassraskesenamtsenasesl İ Fransız Başvekilinin Çemberlayne bir mesajı Paris 14 (A.A.) — Paul Reynaudı İnciltere başvekili Çemberlayn'e aşa * ğıdaki mesajı göndermiştir: «Fransız milleti, düşmanı ciddi 78 yiata uğratmak suretile tarihine şam lı bir sayfa ilâve eden İngiliz donan * masma karşı İngiliz milletinin duydu” Euşükran ve takdir hislerine iştirak ©“ der. eren sananasmannan same TAKVİM