Hergün Hazin bir bahar Yazan: Muhittin Birgen ahar, ilik nefeslerini, bugünler de Avrupanın her tarafında yer yer dolaştırmıya başladı. Bu ılık nefeste, tabiatin yaratmak aşkı ile titriyen ruhu- nu sezebiliriz;: Bütün uyuyan kalbleri canlandıran, bütün büzülmüş şeylere ye- niden feyiz veren nefes, ufuktan ufuğa akmıya başladığı ve dolaşmıya başladığı zaman, artık her şey bir hayat feyzi ile canlanır ve bütün tabiat, yaralamktan zevk alan bir ana gibi, şevk ve şetaretle çalkanır. Bu, tabiatin o bayramıdır ki en küçük cevherden en mütekâmil mahlüka kadar her şey ve herkes ona iştirak eder. "Tarih içinde ve öemiyetler hayatında her bayram değişmiştir ve her zaman değiş - miyesektir. Değişmiyecek ve bütün hil -| kati kendi kucağında ayni şevk ve neş'e| ile ebediyen toplıyacak olan tek bir bay-| ram varsa, o da tabiatin bü ezeli uyanış| bayramıdır. İnsanların asırlardanberi te- sis etmek istedikleri enternasyonal bay - ramı tabiat, kendisi ile birlikte ezelden halketmiş bulunuyor. Etrafa dağıttığı ni- metlerle fakri azaltan, yoksulluğu tehvin eden bu hayırkâr bayram, her sene bizi kendi kucağında toplar da, biz, sersem ve gafil insanlar. bunu pek ez hişsederiz. Ne yapalım, insanlık bu kadar gafil ve bu kadar biçaredir! iz * Baharın ılık nefesleri ufuktan uluka yayılıp giderken ve tabiat yeni bir ya - ratma hayatına doğru titriye titriye, uya- mırken tabiatin en akıllı mahlüku o'sn insanlar da bütün kuvvetli tesirlerile az veya çok, dünyanın bütün milletlerini a- Jâkadar eden bir harbin yedinci ayım ya- i şamıya başlamış bulunuyor. Acaba, bu “© güzel bahar, bu harb havası içinde daha kaç defa tekrar gelecek? Kaç defa in - sanlar, çiçeklerin kokularını barut Xo- kularile karışmış olarak duyacaklar? A- caba, bugün göğsünden nimot ve hayat ; k » ; i Gittiği yolu peşinden tayin ettiğini, ilk daikkada emin olduğunu, söyler. Hakikatte birçoğumu- zu sevk ve idare eden kendi azmimizden, den ziyade bâdiselerin yarattığı ber muvaffakiyette kendi kissemizi de yük eser başaran herkes muvaffakiyet zordur. Bununla bera- #ON POSTA Gören adamla görmeyi bilmiyen adam & kazandıktan Her insanın hayatında istifade edebileceği hâdise hiç de- Bilse iki üç defa geçmiş ve fırsat denilen kuş da onun önün- aldığı neticeden de o de en aşağı birkaç kendi irâdemiz- küçük görmiyelim. — rindedir. defa uçmuştur. Muvaffak olmıya değer adamla öeğmez adamı ayıran nokta bazılarının bâdiseyi ve talihi görmelerinde, arkasından koşup tutmalarında, bazı- larının ise fırsatla hidise önünden gözü kapalı geçmele - Vücu: eri ile çamaşır Kurntan hindiler Bazı Hind mu - tasavvıflarının zih- ni murakabe ile hararet o neşre - debildiklerinden bahsolunmakta - dır. Bu adaırlar, fışkırtacak olan bir tarla, yarm hangi tankın ağır tekerlekleri altında ezilecek? Daha böyle hatıra gelebilecek binlerce | gual vardır ki, bize va'nız, bu birinci harb | baharının ne kadar hüzün içinde geldi-| ğini hatırlatır. Bugün, bütün Avrupa kıt'a, ezeli tantanası ile kapılarımızın önüne gel - miş olan bahar karşısında, mephut bir haldedir. Kimsenin baham gördüğü yok- © tur. Çünkü, bir taraftan beharın bu gü - © — zel uyanışı bize güzel vâdlerle gelirken diğer taraftan da henüz başlamamış, fa- kat, şimdiye kadar hesaba gelmez tahri- bat yapmış olan bir harbin bir kırışma devresine girdiğini gösteren a'âmetlerle karşılaşıyoruz. Her iki cepheden de si - nirli ve hattâ hiddetli sesler yükseliyor. Teati edilen karşılıklı tehdidlere bakacak olursak, tabiatin yeni bir yaratma aşkı harekete geldiği bu mevsimde insan icadı olan harbin müthiş bir tahrib kuvvetile, etrafa saldırmıya hazırlandığına hükmet mek icab edecektir. Bereket versin ki, in- sanların sözlerine o kadar ehemmiyet vermemek lâzem geldiğini biliyiz ve ayni zamanda içimizde bitip tükenmek bilmi- yen bir teselli hazinesi vardır. Yarın insanlığına ne getireceğini bilmediğimiz. halde bugün kendi kendimizi avutacak şeyler bulmakta güçlük çekmeyiz Can- © Jandıran bahar ile öldüren harb arasında © kâh Ömide ve kâh korkuya düşerek yaşı- yan insan, yirminci asır medeniyeti de- diğimiz medeniyetin en bedbaht mâh'ü- kudur: Hayatının bütün saadeti, huzur ve sükün içinde geçirebildiği günlerden ibaret olduğu halde, ne dünden mem - nundur, ne bugünden hosnuddur, ne ya- rının ne getireceğini hattâ tahmin ede - biliriz! *. Harbin birinci baharı, meşkükiyet ve müphemiyet içinde geldi. Bütün millet - Jer, altı aylık bir siyasi keşmekeşten son- ra, bugün yalnız bir şeyi iyi biliyorlar: *Kuvvetli olmak. Ancsk kuvvetli ölmak sayesindedir ki, icab ettiği gün, her mil Jet kendi hakkını müdafaa edebilmenin Me na ve ilh..., bir takım mücerred kuvvet- Jere bırakıyor! © İnsanları en çok üzen ve hattâ harab © ©den bir şey varsa, o da, canlandıran © bir bahar içinde öldürücü bir harbin soğuk havalarda, sırtlarında yal - nız bir gömlek ol- duğu halde kar içerisinde yatabildik ri gibi, vücudlerinden neşrettikleri raretle ıslak çamaşırları da kurutur - Tarmvış. Bu suretle bir gecede 6 çamaşır ku-| rutabilen Hindli, bir «hararet mezhe- bis nin eşakirda i olabilirmiş. «Üstad» sıfatmı kazanmış olanlar bir gece- de 20 parça çamaşıra kadar kurutabi- Tiyorlarmış. Beton yeni bir icad değild'r! Bu harbde pek büyük bir Tol oyniyan beton yeni bir iend değildir, çok eski za- manlarda dahi istimal edilmekte idi. Beton Romalılarca malüm bir şeydi. 1743 senesinde Fransada Arlesde bir za- fer âbidesi yıktırılırken temellerden mi- teaddid beton blokları çıkarı'mışı. Yüz sene kadar sonra yapılan tahlilde bu blok Tarın betondan yapılmış olduğu anlaşıl - mıştır. Hergün bir fıkra Zamane çocuğu Beş kardeştiler, en küçükleri he - nüz #lk mektebin birinci sınıfında idi. Mektebden döndükleri zaman anne » leri her birine üzerlerine tereyağile reçel sürülmüş birer dilim ekmek vermişti. En küçük elindeki ekmeğe baktıktan sonra annesine; — Anne benim ekmeğim Avrupa- ya benziyor. Dedi. Annesi merak etmişti: — Avrupaya mı benziyor? — Evet anne, Avrupa dünyedeki deş kıf'anım en küçüğü imiş, bana verdiğin ekmek dilimi de diğer dört kardeşime verdiğin dilimlerin hep - sinden küçük. e aa | Yer yüzünün ilk kadın yo m teahhidi Dünyada müteahhidlik yapan kadın bir tanedir. O da yol mütcahhididir, İs- mi Mrs. Maude Staples olan ve Ameri - “kada Charleston'da bulunan bu kadın nwuazzam yol inşaatlarına girişmkete » dir, Amerikada pek büyük bir şöhrete maliktir. Yaptığı yollar sağlamlıkları ile şöhret bulmuştur. Mrs, Maude Staples yol inşaatı ile kal İmıyor. Ayni zamamda yolların inşasında kullanılması icab eden malzemenin ter- | Amerikada moda Olan “Elma falı, Amerikada sinema artistleri arasın- da rağbet kazanmış bir «elma İalıs çık mıştır. Yukarıki resimde, yeni yetişen yıldızlardan Rozmeri âö Komp tara - fından tecrübesi. yapılan bu fala «bak- mak» için, büyük bir kab içerisine su konuyor. Bu suyun içine de, her biri senenin bir ayını ifade etmek Üzere 12 tane elma atılıyor. Sonra bu elma- ları dişinizle yakalayıp çikarmağa ça- lışıyorsunmz. Eğer, muayyen bir müddet zarfın- da kabın içindeki bütün elmaları dişi- inizle çıkarabilirseniz. bütün senenizin önden güne artan tehdidi değildir. Yu. kibini tetkik eylemiş ve yeni bir for -|çok İyi geçeceğine inanmak lâzım ge- karıda bahsettiğimiz meşkikiyet. müp - ül bulmuştur. Yaptığı yollardan tec -'liyormuş! hemiyet, kararsızlık, insan ruhr üzer'n- rübe için mütemadiyen 48 saat ağır! de en ağır tesiri yapan şeylerdir. İnsan, şıya gelmekten korkmaz; elverir ki, ne 0- “acaksa onu bir an evvel bilsin, Bizim bütün tahammül sinirlerimizi parçalı - yan şey, yarının ne olacağını bir türlü c ir, Bunun için, şu daki - kada, bütün Avrupa nüfusu, baharın. bür| tün Avrupayı baştan başa harb öâteşine atacağını dahi kat'i olarak öğrense, gene ruhunda rahatlik hissedecektir. Halbuki, | <öpek haydudlara hücum etmiş ve ken-İğerlerine harbin birinci baftarım, avni müphem ve |dilerini kaçırmıştır. Köpeğin ve mağa -|nın derecesini anlamak üzere sekiz İtanklar geçirilmiş ve en ufak bir çökün- İhattâ, en ağır felâketlerle bile karşı kar-|tü yahud Arıza kaydedilmemiştir. İyi hizmetinden do'ayı mükâfat alan köpek Kanadada Momtreal şehrinde bir ge - ce müsellâh üç haydud bir mağazaya gi rip kasayı soymağa teşebbüs oetmişler, İfakat mağazada bulunan Düke adındaki Seksenlik âşıklar Amerikada (oOArizona (omuıntakasında Phenix şehrinde bundan yirmi gün ka- dar evvel şayanı dikkat bir izdivac me- rasimi tes'id eğilmiştir. Güveyi 80 yaşındadır. İsmi Andre Sa- lazardır. 79 yaşında olan gelin de Pauline Peaceseo ismini taşımaktadır. Bunlar bundan sekiz ay evvel yekdi- âşık olduklarını, fakat askları- meşkâk süküt içinde kaç baharın daha |Zanın sahibi vaziyeti polise, polis de şeh- beklediklerini bildirmişlerdir. takib edeceğini kestirrmemek, bugün için, sonu malüm olmıyan bir işkence - İden başka bir şey değildir. Hazin bahar ve zavallı insan! Mnhittin Birgen ISTER fiatı 95 liradır, ötekininki ise 135 lira. İSTER INAN, Beyoğlunun tanınmış mâğazalerindan birinin camekâ - anda Burbury's marka iki tane yağmurluk teşhir ediliyor, üzerlerine fliştirilmiş olan etiketlere bakarsanız birisinin iINAN, rin velisine haber vermiştir, Bunun üzerine New Jersey valisi M. Moore sadik köpek Duke şerefine husu- si bir yiyafet vermiştir. Köpeğe de mü - kemmel bir «ilikli kemik» verilmiş ve boynuna bir altın madalya asılmıştır. İSTER dan bir vağmurluk varamızla tamam 30 liraya alınmıştır. iSTER Arkadaşlarımızdan birisinin arkasmda da ayni marka - Sa'azar şimdiye kadar üç defa evlen- miştir. Üç karım dahi vefat eylemiş, 9 çocuğu olmuştur. Pauline fki defa evlenmiştir, kocaları ölmüştür. İki kocadan tam 17 çocuğu vardır. İNANMA! vardır, geçen sene Londradan ve bizim iNANMA! Sözün kısası Toprağımız Kuvvetimizdir E. Ekran Talu met Ziraa? Vekilimiz Bay Muhlis Erkmer'in sicak sesini geçen azşam radyoda diniyen Türk köylüsü üminerini ve sevincini herhalde arlıran bir öğü4 aldı, Cümhu'iyet zejim!, kuvvetini halktan a). dığım ve halkın, bilhassa köylünün refabıni gaye edindiğini fiilen göstermek için üşarın lağvından başlıyarak, bügüne okadar almış olduğu birçok tedbirlerle ziraat siyasetinin şuurluluğutu ve dürüsülüğünü isbat e, Şu birkaç yu içinde, Anadoluda, larla seyahat eimiş mes'ud semerelerini gözie görmüşlerdir. Bir taraflan çiftçiye gösterilen altka ve kolaylıklar, mahsulün sürümünü temin için alınan tedbirler, öbür ndan da yurdun her buciğım birbirin demiryolu Türk köğlüsüne, asırlar, hasretini çektiği nisbi bir refaha ulaştır Şimdi nisbi» diye tekyid © fah o Kayıddan âzade ola adı We, buz sebebi dahli herhangı bir tedbir noksanlığı değil, Günya ahvallide husule gelen vs vazeneyi bozan dar vaziyettir. Lükin biz bu vaziyetten gördüğümüz s4 rari telifi edecek ve hatta ondan İstifade €- decek mevkide bulunuyoruz. Kötü düşünenlerin sanlarına ve & İlerine rağmen bilaraflığımızı el'as İsa etmekteyiz ve başkaları tarafın J tecavüze uğramadıkça bu bitaraflıkt bat edeceğimize dair, birkaç ün: büyüklerimizin ağzından teminat Şu halde. istiyenler birbirlerile boğuşa Idursunlar, biz kendi işimize ve gücümüse İbakacağız. İşimize gücümüze bakmak, in. bii halimiz! muhafaza eylemek demez de, gildir. Hâdiseler dalma mub doğurur. Bügün muharib Avrupa mankinden ziyadı m maddeye muhiae , dır. Cepheye #evkolunan asker hep sapan başından ayrılmıştır. Bu itibarla, oralarda hassaten toprak mahsullerinden yana sikii tı çekilmektedir. Biz ki daha ziyade bir çil, şi m'letiz, onların o sıkıntılarını epeyc? kar. şılıyabhiriz, Buna mukubli onlardan da ken, ,di işimize yarıyacak birçok maddeler edi - niriz Bagüne kadar ucuza pahalıya sattı , ğıruz mal da ayrıca kiymetlenir. Memlekcte para girer, para da refah getirir, Bu basit hakikati Törk köylüsü, çorça ibux idrak ve takâlr edecek zekâ ve kabili , yettedir. Müberek toprağımız, bugün için, Jen mühim ikuvvetlerimizden biri oluştur, O kuvveti kullanmanın şimdi işte tam sıra. Cümhuziyet hükümetinin değerli Ziraat Vekili, köylü yurddaşlarına bu hususla ba, m yardım vâdlerinde de bulundu, Bu vâd. lerin herhalde yerine getirileceğinden süphe etimek, rejimden şüphe elinek demek olar. Başında Ismet İnönü gibi bir glilet babası, nır balunduğu bir hükümet dediğini elbet yapar. Köylümüz de bu kadar alâka v» yar. (dıma, kendisine yapılan davete icabetie ker, şük vermelidir. Vatanın kalkınmasına yardım etmek sırası burün köylünündür. Haydi, yurddaşlar! Fiklm seferberliği bağ Myor.. Snpan başına! mü, ! Aksaray Adliyesi çalışıyor Aksaray (Hususi) — Bir vilâyetten deha çok adli işi olan Aksarayın son istatistiklere göre bir yıllik faaliyeti şunlardır; Asliye hukuka bir senede 860 iş gel- miş. bundan 530 u karara bağlanarak 940 yılına 330 iş: sulh hukuka bir yıl İda 1495 iş gelmiş, bundan 867 adedi karara bağlanasak 940 yılına 623 iş; Asliye ceziya 734 iş gelmiş ve 517 si çıkarılarak 940 yılma 217 iş; Sulh ce « zaya bir yılda 3066 iş gelmiş ve bun « dam 294 ü karara bağlanarak 940 yılı. ns 472 iş devrolunmuştur. C. Müddetumumiliğine 499 ilâm gel miş, 484 ü infaz olunmuştur. Sorgu hâkimliğine bir yılda gelen iş 53 olup 940 yılına iki iş devredilmiştir. İcra dairesine bir yılda 2039 iş gel . İmiş ve 1184 adedi intaç olunarak 940 ri wilina 855 iş devredilmiştir. TAKVİM Resmi sas