Hergün İngillereyi İngiltere Yapan büyük kuvvet Ekrem Uşaklıgil — Hind harel * eden Mathama G pik M ilk tecrübelerini Afrikada yaptı ve bir memleketi sarsmakta silâhtan da mü. esıta olan aföletin kuvvetir essir bi evvelâ yolunu © arayan. z bitirmiş bir nda kendi anlatir: — gün bir ş diğerine k yalnız ©- z yolcu - renkli etmez, oto i. ) l vaz tobüs vardı. Fakat yoldle yanvana büs de F » rağmen Oto I ların hidd ede müdahalede bulu tar şeklindeydi. Sonrs Ç i tehdidi tokat, tokatı da yumruk etti, takib Gandi ağlıvordu. Bununla beraber tahkire ve acıva lâkevd, iki elile etra- fına yapışarak davandı. Vakit de ge - cikivordu ve otobüs Gandi ile bir hareket etti: — «Yıllarca sonra vatanımda milli hareketi tanzim ederken gençliği bi hâdisesini hatırladım — ve silâh: mukavemetin ne büyük bir kuvvet ol- duğunu düşündüm > * Mil Hind Enneresi bir zamandan - beri toplantı halindedir ve konsrenin cam, ruhu her vakit olduğu “bi gene bu Gandi'dir. istektiği de tem bir istik- lâlir. Bumu bizzat Rövter sisnsından öğreniyoruz ve bilivoruz ki, kongrenin son toplantısında Gandi — «Hükümete verdiğimiz şartlar &a bul edilmezse ve bu vazivette sivil ita- atsizlik karar: yeniden verilirse üzeri. me hiç bir mes'uliyet alamam» demiş- tir. Gandiden sonra söz alan Mehvu Fan di ise: «Hindistan için tem bir istiklâl isti- yen ve Hindistanın Britanya emberya- İzmi ile hemdhenk olmadığın: bildi - ren bir karar sureti almmasını konrre- den istemiş ve bu istek büyük bir ek - seriyetle tasvib olunmuştur.» ” Hiristeni kendi islerine bırakarak hefsi İnsiltereve dönelim: Birkaç hafta evvel bir İngiliz narırı bir. propaganda mutku <övlüyordu. Ha- zır bulunanlardan biri nazerın sözünü keserek: , — Sulh isteriz, diye bağırdı. Bu fer- yada birkaç ses daha istirak etti. Nu - tuk münakasah bir konferans değildi. Müdahalede bulunanları sükünu boz - dukları icin polis dısarı çıkardı ve on —- Jarın hakkında yapılan muamele bü dı. şar cıks-ilmaktan ibaret kaldı. Hidiseyi müteak'b nazır sözüne de- vam etmeden önce şu cümleyi söyle - di: — Bu adamlar sükümü bozdukları Için dısarı crkarılmıslar ve sörbest b rakılmıslardır. Fakat siz, bu hâdise Al- mahyada cereyan etmiş olsavde mü - Aindliyi veya zenciyi almazdı. | | Manen ve maddeten çok fevkimizde gördüğümüz bir adama bizi bağlıyan onun küçük bir tebessümüdü ondan soğutan da ondan gördüğümüz sert bir muun hud bir nezaketsizliktir. Hergün bir fıkra Neye gülüyorsunuz ? Şairin yettiği odaya gece bir hırsız girmişti, hırsız duvardaki dolabı üç- mış karıştırıyor, bir şeyler eriyordu. Şair uyanmıştı. Hırsı gördü, kahka- hayla gülmeye başladı. Hırsız, başını i yatakta yatan şaire çevirdi; İngiliz Başvekilinin 71 serelih hayalı Neye gülüyorsunuz? Şair cevab verdi: — Benim gündüz aydınlıkın ara- yıp bulamadığım şeyleri, senin gece Karanlıkte aromana gil kiydrüm. N Londrada cephe.gerisi ma'ülleri çoğalıyor! İngiliz başvekili Çemberlajnin son İgünlerde 71 yaşına bastığın biliyorsu- İnuz. Hususi hayatını tetkik eden başve-! kilin, daha ziyade tavuğa, av etlerine ve zerzevata düşkün olduğunu, nutuk vere- İceği zamanlar maden suyu içtiğini, ye mekte konuşurken, iyi bir püro slgara- | sını tercih ettiğini, nutuk vermediği #-| ralarda viskisi az, sodası çök bir parça| alko! aldığını, sabahları karisile parkta gn ve erkeklerinin, gözler; simsiyah ve- bir gezintiden ve mezun günlerinde ba- ya şiş bir ha'de etrafta görümmeleri na- Tık avlamaktan başka hiçbir spor yapma- | zarı dikkati erlbetmekte ve bunun ka - dığını, hep esiri tarz ve resmi şekilde #İ-| yanlıkta sokağa çıkan bu İngiliz vatan - yindiğini, kırık yaka kullanmayı sevdi- daşlarmın, bir telefon veya havagazl di - ğini tesbit eylemişlerdir. Burada kendi-| reğine çarparak, cephe gerisi malülleri İngilterede ve bilhassa Londrada, ha-| va uzlarına karşı alınan tedbirler -| den biri de, geceleri bütün şehri ziiri| karanlıkta bırakmaktır. Bu yüzden bir » İçok kuzuların önüne geçmek hususunda icab edenler yapılmakla bereber, gene de bazı feci kaza ve komik hâdiselerin önüne geçilememektedir. Ekseriya gündüzleri birçok İngiliz ka- iri eder, kendinize bağlamak istediğiniz adarmın evvelâ kissi- ne müracaat ediniz, mantığı sonra hâazırlarsıniz. —— —— — , & Mantık ve his e Sözün kısası Besim Ömer Akalın E Ekrr” Tsi Ankarâyi z* . 'dan birine ras. Öldüğünü haz.r eş taniş; O da wi gitti??: EN, öyle yakılı Taş onun o gün içine doğan bu w kabil doğli ihtimal verinezi vere © |di. Olula temiz ve berrak bir yez gönü gibi geçmiş ömürlerin endişesiz hayatiyeli sesi. Miri imi varlığım Türk İni d AE, İnedir bilmemişti. Hayatını okumak, yazmak, ve delâlet etiği inan yavruları mn inzişatları. m, tekimüllerini uzaktan takib etmekle dol. durmaştu Herkes iç azdığı hekim kitablarındaki kiymetli öğüdlere kendi de riayet &derdi. Bu sayededir ki son demine kadar ayüzal adan» slam m — O kafanın içi de dışı Madam!, Cevabını vermiş ve büyük profesörün imi i hüviyetini o kadına izah etmiştim. Otelde odalarımız karşı karşıya idi Sa. bahları gayet erken kalkar, bilgi ve tecrü İbesine sığınan hastaların ndadl: a ko. şardı. Ru yorucu çalışmadan bekledi, e. İgâne mtükâfatın bir vicdan hazrından iba. Londranın İzet olduğunu pek yakından bilirim, | ji Vetakârlığı da mt ve insaniyeti kadardı, Pingpong şampiyonu | nasi sere geven ve sizmden ukte olduğum ağır bir hastalıktan gözü. iğwn zaman bu çok muhterem - baba dostunu başucumda buldum. Siyah takkesi başında, koltuğun üzerinde, gecelemişti O da gitti!. Ve onunla beraber ilim vik rının, hakiki dostluğun, içtimai ofendiliğin, temis ve dürüst ihtiyarlığın son mümessil . Jerinden birinin de kaybını, içim yana yana hissediyorum. Allah gani gani rahmet eylesin! E Elsiz Tali Sarhoş bir adam , gece yarısı karısını yaraladı Beşiktaşta Yemlik sokağında $ numa ralı evde oturan ve inşaat işlerinde ça ışan Kirkor itiyad edindiği gibi evvelki gece de sabaha karşı sarhoş bir halde e- vine gelmiştir. Kocasını geç vakte kadar bekliyen ve bu yüzden geceyi uykusuz yeçiren Sira- noş sarhoş kocasına kapıyı açmakla be- raber büyük bir asâbiyetle: «— Bir daha böyle sabaha karş. sar- hoş bir vaziyette eve gelirsen sana ka- kadar güzdğir, Londranın pingpong şampiyonu yaşlarında bir tüccar kızıdır. Tieret ne-| zaretinde memur olan Vera, pingpongu| sirf vakit geçirmek üzere öğrenmiş; her| şeyden evvel işinin ehli olmaya çalışmış, vazifesinde de kademe kademe yüksel- dikten sonra pingponga bir müddet ça-| PIYı açmamız 18 Diye bağırmıştır. Esasen çök sarhoş bir halde bulunan | Kirkor karısının bü ihtarım onu içeriye ışmış ve İngiliz kadınları arasında şam-| piyon olmuştur. sini 1920 senesindeki halile görüyorsu-| arasına girdikleri anlaşılmaktadır. nuz. i —— Dünüjânin en büğük yazı mak'nesi leketin bir milli kongre yapmasına mü) sande ediyor, fazla olarak bu kongre -| nin İstiklâl İstediği haberini kendi a. jans: ile dünyaya yayıyor. Bir papazın sulh için dua etmesine uzaktan bakı - Nevyork sergisinde teşhir edilmiş olan dünyanın en büyük yazı makinesi bir A- sebbibleri hakkında ne yapılırdı, düşünebilirsiniz.» onu İvor. bir başka papazın uzlaşma talebi ile imza toplumasına lâkayd o kahvor. * Matbuat ise tamamen serbesttir. Gaze- İngilterede gene bu son haftalar i .|te düşündüğünü düşündüğü, duyduğu çinde tanınmıs bir papaz sulh için dua gibi yazıyor. fikrini cümleler arasında okudu. bir baska papaz hemen bir an - (saklamaya çalışmadan . söylüyor. Va - Yaşma vapılman talebi ile imza topla-|tandaş sulh zamanında olduğu gibi mava koyuldu ve nihayet muhlelif ga-|hark zatnanında da hürdür. Kavliyatta zete yahımi mecmunalarda bir uzlaşma - kalmak şartile Ya çalışılması ile buna tamamen zıd o-|, İndillereyi İngiltere . yapan . büyük larak daha şiddetli bir harbe girişil . kuvvet işte harb zamanında dahi fah- mesi hakkında muhtelif neşriyat gö - did lanım:yan bu geniş hürriyetsever- rüldü, Tiği, tesamuhudur. Bu hürriyetsever - Şimdi artık düşünebiliriz: lik sayesindedir ki, İngilterede her ferd İngiltere, impekatorluğunun en bü. (düsüncesini söyler, muhatabının fikri- yök harbimi İSTER Bir arkadaş anlattı: — Bir eckaktan geçiyordum, karşıma tı, baktım, bu, bir ilk mekteb binasıdır, IN mağlübiyet halinde ise ikinci sımf bir devlet halinde kalacak. me meti meydandadır. Fakat ne görüyo - 7 k İngiltöre kendisinden #yrilmak ts - teyen başlıca hayat kaynağı bir mam - İSTER tazam bir bina, hoşuma gitti. Bir bilene sordum: «Yapılalı (5 yl oldun cevabını verdi. Evet, beş yıl olmuştu. Fakat evet, iNAN, merikan gazetesi tarafından satın a'ın -|16 Ncı oğlunu doğurmuştur. Allah daha mıştır. Bu yazı makinesinin sikleti 14jziyade etsin! tondur, elektrikle müteharriktir, harfleri 8 santim cesametindedir. Hususi bir ter - perdesine aksettirilmektedir. Bu tak - makineyi satın alan gazete, bunu son ha vadisleri aokaktaki okuyucularına bildir- mek üzere kullanmaktadır. önir ve İngiltere gideceği yolu henen dalma halkınm büyük ekseriye- tinin muvafakati ile seçer. Muvaffaki- yetinin sırrı buradadır. Ekrem Usaklıril AN, İSTER bu güzel binayı yapmışız, o çocuğa zevk verecek ferah bir mekteb temin etmişiz. Fakat beş yıldanberi bu mektebin etrafına duvar çekmeyi, bahçesini tanzim etmeyi umutmu- şuz, belki 50 bin lira harcetmişiz, fakat bu 50 bin liranın büyük bir bina çik- bi , güzel, mun- üzerine bir 500 lira bırakmışız. İSTER İG.Rogers kocasından anrı'dı tibat sayesinde yazılan yazı bir sinema! dirde yazılar beş misli büyümektedir. Bu | Lews Ayresden mahkeme kârarile ay - 76 na çocuğunu itmekle ve küfürle cevablandırmış, bu doğüran kadın seler de Siranoş Kirkora ayni terzda mü Bir kadın tek Başına on altı çocuk do-|kabelede bulunmuştur. Eurabilir mi? Bu öldden münakaşaya de-| (Karı koca arusında başlıyan bu müte- ger bir meseledir, Fakat İngiliz gazete -|kabil küfür ve dövüş faslı bir müddet lerinde yazıldığına göre Romada İtalyan devâm etmiş, bu esnada Kirkor bıçağını profesörlerinden Konstantini'nin karısı| çekerek karısına saplamıştır. Siranoş, feryad ederek kanlar içinde taşlığa yıkılmış, gürültüye koşan mahak le halkının müdahalesile bıçak Kirkorun elinden alınarak keyfiyet zabıtaya bildi. Holivad film yıldızlarından. Ginger eymen, narak Seyi Si Rogers, gene film artisti olan kocası Gelen murlar, iki yerinden yarah rlmıştır. olan Siranoşu Beyoğlu hastanesine kak Ginger Rogers, kocasının kendisini dırmışlar, sarhoş a da kw dört senedenberi terketmiş olduğunu ve | DUDİ tekibata başlamışlardır. evinden kovduğunu, yapacak bir şey ka'-| madığı için de evden çıkıp gittiğini, bu TAK V l M yüzden sinir “hastalığına uğradığını, m — Lews Ayresin, kendi san'atını, giyinişini dotslarını, bir kelime ile her şeyini ten- kid eylediğini iddia etmiştir. İNANMA! daha eklemekten çekinmişiz, işi yarım iNANMA!