“Son Posta, nın Hikâyesi Yunan Yolcunun duası ; Sam. Yazan : Muazzez Tahsin Berkand lll Üç aydanberi evinden uzaklarda idi;l o — Öyle ise dur, varayım Emine kıza üç aydanberi dağ, tepe, bayır aşiYOr:İhaber vereyim. yabancı yerlerde, yabancı yüzler ara: Ve Emine sırmalı şalvam, kırmızı sında yaşıyor karşısında kendisihelterlikleri, iki yanından göğsüne düşen yakın bir ferd bulup iki çift tatlı İâflgitın suçtarile bir peri kızı kadar güzel edemiyordu. Gürbet canına tak etmiş” İkmine, ma özlerinde güneşler parlı" ü. Artık yüzü gülemiyor, gözleri €tra-| yarak ağır ağır yaklaştı. fına alâka ile bakamıyor. bulunduğu| Şimdi yolcu. kendi düğün alayını yerlerden uzakta. kendi köyünde, ken- twor, kendini düğün eğlencesin- di evinde yaşıyordu. O kadar ki. şimdi ördü. sabahlerı uyandığı vakit derhal anasıs| Tyavnllar çalıyor. zurnalar ötüyor, SPOR Kız liseleri arasında voleybol maçları Kiz Mseleri arasındaki voleybol maçlar: sonuna yaklaşmış bulunmaktadır. Maçları. pi bitirmiş olan Çaşıhca Tisei bütün rakib. lerini yendiğinden İstanbul kız liseleri vo - teybal şampiyonu olmuştur. Bugün diğer mü sabakalara saat 15 ten Hibaten Kız Meal , Jim mektebinde devam edilecektir. Bugün Cümburiyet . İsliklâl ile, İnönü . Boğaziçi De, Kiz Munilim mektebi de, Kan. alli de karşılaşacaklardır. Kis Masllim He Kandilli arasındaki mü . #abaka, her iki takımda da günel voleybol «Son Posta» um tarihi tefrikas: 168 BİNBİRDİREK BATAKHANESİ xaran: Reşad Ekrem Gevherli hanımın gözdesi Tayyarzadenin Obirez evvel çu», — Sahbe. meclis tedarik olunsun... buk içtiği divanhane kadar güzel, Diye emretti. Sahba dışarı çıktıktan döşenmiş olan bu salonda bir büyük ka-jâz sonra, iki cariye gelerek yere sirma pı önünde durdular. Kapının gümüş vejişlemeli bir sofra bezi yaydılar. Üstüne, sedef kakmalı kanadları, salon tarafına/altın bir sofra iskemlesi, iskemlenin Üze- açılmıştı. Onların yerinde sırma işlemeli öymyan elemanların bulunması yüzünden, ü zevkli ve heyecanlı bir karşılaşma halinde) bir ipek perde sallanıyordu. Kapının iki geçecektir. i yanımda iki Çerkes köle duruyordu; altın Kadıköy Halkevinin kır koşusu İrengindeki saçlarının üzerinde beyaz ku- p A | : z nın da © saatte uyanık olduğunu. ©VİN köyünün genç kızlarile delikanlıları el işlerle uğraştığını. hayvanlara yemlele vermişler, Ömerçilin evinin İleri- verdiğin! tasavvur ediyor, bekik tavan-İ sindeki meydenlıkta oynayıp zıplıyor- hı odada ihtiyar kadının gidip gelmesi-İtara.. Bu eğlencede bütün köy halkı ni, yerdeki döküma şilte üzerine oturup! vardı: valnız. Evet yalnız Kamburun nı kahve cezvesini mangala SÜr-İ ğu Hasım gelmemişti. Hiç Hasan Emi- 1, titrek elerile kahveyi fincana! neye bunca senedir göz koyduğu halde tan sonra bir dizini yükselle-İonun başkasile evlenmesine gönül hoş- doğrultarak sigarasır “İluğile razi olur muydu? Hayır. olamaz- masını görünün karşısına getiriyordu. İdi ve olmuyordu da... İşte evinin pen- Fekat zihni bir saniye ihtiyar ana-İceresinin arkasında durmuş, alnını sında kâldıktan sonra derhal uzaklaşı- | cama dayamış, simsiyah gözlerile Emi - yor, sanki hakikaten köyünde imiş ve|neye bakıyor. Cama dayanım burnu yürüyormuş gibi. çamurlu bir yoldan | yamvassı olmuş, yüzü (korkunç bir geçerek bir tarlaya. oradan da önünde'mana almışi Fakat, düğün Hasıtun inekler. keçiler otliyan kırmızı boy evinden çok uzakta olduğu halde nasıl bir eve varıyordu. Bu evde, başının iki oluvor da o, kendi evinden eğlenceyi yanından iki altın örgü sarkan mavi seyrediyordu! gözlü nişanlısı vardı. | — Haydi gidelim Emine. Anssile nişanlısının o hayalleri, üç| — Niçin Osman? Deha güneşin bat- aydanberi gurbette yaşıyan yolcuyu!masına çok zaman var. Biraz daha eğ- bütün gün takib etmiye, onu bir saniye |lenelim; bugün bizim günümüz. terke memiye başlamışlardı. — Evet amma yabancı gözlerin sana Bir seve, gene bütün gün yabancı|bövle baktığına dayanamıyorum ben. diyar' ida dolaşıp yabancı insanlarla| — Bana bakan de kim imiş? Ha Ha- konuştuktan sonra yabancı bir han oda-İsan mı? Dur ben şimdi onu buradan .sma sığındığı vakit, ihtiyar anasile seri |uzaklıştırmanın çaresini bulurum. saçlı nişanlısı gelip yanına oturdular. Zavalh gurbet yolcusu iki tarafını saran | bu ile sevgili hayalle konuşmak isted la oraden uzaklaşırken, Hasan da yassı burrunu Emine bir keklik gibi çevik adamiar- pencereden ouzaklaştırarak Kadıköy Halkevinin tertib ettiği kır ko . şusu 17 Mart Pazar sebatlı Kadıköyde yapı. lacaktır. Derece alanlara muhtelif mükâfet, lar verilecektir. Besiktaş Malkevinin kır koşusu Besiktaş Halkevi 17 Mart Pazar günü saat 13 te yapılmak üzere 3 bin metrelik bir Xir koşusu tertib etmiştir. Bu müsabakaya her atlet girebilecek ve beş kişiye mükâfat we. rilecektir. Yeniden ceratandırılan oyuncular Beden Terbiyesi İstanbal Bölgesi Başka: Undan: 1 — Asağıda adları, soy adları, kitleri ve bölge sicli savları yarı idmanclar iştirak ettikleri müsabakalardaki #wihareketlerin - det: tayin edilineiye kadar müsabakalara MW. tirakten menedilmislerdir. Topkapı xlübünden 1351 Yunus Özgür Anadolu klübünden 1887 Erebmend Kop. man. 2 — Feharpılman spor klübü azalarından 2143 bölge sleh sayılı Vedat Akllk istirak et. “#i bir mienbakada Hakeme hakaret ett - #inden delayı bölgemizee 13.3.1940 tarihin den Wibaren 1 ay müüdelle geçici müsabaka z 2 Ankara borsası Açılış Kapanış 1? Mart 90 fiatları den dolayı genel dlrektörlükten teeziye mdd, zu derisinden kalpaklar, sırtlarında da, al atlastan kaftan vardı. Kollar: sıvalı, ayakları çıplak idi, Tayyarzade ile Sah- ba, kendilerine iki adım kalınca, sırmalı ipek perdenin kanadlarını tutup kaldır - İdılar. Sahba önde, 'Tayyarzade srkada içe İri girdiler, Sahba, öne düşerken, Tayyor- zadenin kolunu hafifçe sıkmış, «hanım sultanın odasına geldik: demek istemiş t. Tayyarzade, Gevherli Esma Hanım sul- İtanıh kendisini huzuruna kabul. ettiği bü odada evvelâ hiç bir şey göremedi. Gözleri kamaştı. Sendelememek için, du- vara dayanmağa mecbur oldu. Duvarlar İve tavan sltın kaplıydı. Altın levhalar ü- zerine aynalar ve yer yer zümrüdler, ya» kutlar görnülmüştü. Tavanın ortasındaki küçük bir kubbeden, âltın zincirle, altın bir avize sallanıyordu. Mumlar, altından İgüllerin ve lâlelerin göbeklerine dikil - İnağının altından bir inci püskül sallanı - İ yordu. Yerde sırmalı ipek bir halı vardı. Salo- nun ortasında, frenk işi mineli bir ma - sa, Üzerinde, gene İrerk işi bir altın ma- İmiti, gül ve lâle şeklindeki her wum ça-| İrine de altın bir sini koydular, Sininin içine de, incili bir sofra örtüsü serdiler, (Sonra yirmi kadar cariye de tepsinin üs- İtünü, billür ve altın kaplar ıçınde hefaiş Jile denattılar. Cariyelerden bir kısmının ellerinde altın kadehler, kimisinin elinde deelmas traş şişeler vardı. Sofra başına, karşılık iki incili şilte konmuştu. Gevherli Esma Hanım sultanı altın tahtından sofra ba - İşine cariyeler kucakta indirip otunttular, Dedi ve gülümsiycrek ilâve etti: — Eş Tayyaroğlu elinle bana bir bâde kerem eyle de aşkına nüş eyliyeyim! Delikanh: — Emrin başüstüne sultanım efendim. Diyerek gümüş kollarını sıvadı, çari « iyelerden birinin doldurup verdiği altan bir şarab kâsesini Esma Hanıma sundu, İfhtiyar hanım sultan: — Aşkına Tayyaroğlu... Diyerek kâseyi dudaklarına götürür « ken Tayyarzade: — Afiyetler olsun sultanım... Dedi, Elindeki kâseyi içip boşalttıktan sonra sakiyelerden birine uzattı. Doldu- Tup Tayyarzadeye sundu: — Buyurun Tayyaroğlu, sen de benim elimden bir tane nüş eyle... onlara içinin acısını, hasret dolu sesile anlatmak istedi; f#kat dişarıdan gelen koşa koşa evinden çıkmış. ona yaklaş- muşta, Şimdi elele vermişler, meydan-| İsa saati duruyordu. Kapının tam karşı - sında da altın bir taht vardı. Gevherli Dedi. — Sahba, tiz sazendeler gelsin. Rek » kas Canmemişah ve Fitneşak ve Zalim» şih gelsin... Bugün civanım, şehbazım Tayyarzadem ile bir can sohbeti edeyim, ufak bir gürültü bu iki sevgili hayoli örküterek kaçırdı. O zaman yolcu, ellerini açarak, de- rin bir samimiyetle Allaha yalvardı: lıkta, davulun sesine uyarak oymuyor- ardı. Hasan biraz evvelki gibi somurt- kan değildi. bilâkis yüzünde büyük bir İ saadet ve neş'e vardı. Esma Hanım sultan bu tahtta oturuyor- du. Dizlerinde bir incili şal vardı, Tayyarzade, Sahbanın sesile kendisini iardra Nem York , Par 100 Fran i ” 2 — Yarabbi! Beni onlara ulaştır artık'| o Ortalıkta bir fısıltı oldu: Milan (1018 derhal tpo'adı: — İfelekten bir gün daha çalayım... İçinden koparak gelen bu duadan) — Biz yanılmışız. meğer Emine Ha-İğ Cenevre o 160 İsviç. FE. — Sultanım Tayyarsade köleni getir.| OGevherli hanımın işret eğlencesi, sant- Aınsterdam 199 Piorin dim. lerce, tâ geceye kadar sürmüşlü. Salonun sanla evleniyormuş. -- Biz bunun böyle olacağını çoktan biliyorduk. Osman kaç aydır ortalıkta yok. — O zavallı Emineye cihaz parası kazanmak için dağ, bayır dolaşıp çalı- yor. — Burada da Emine nişanlısını bek- lemeder Hasanla evleniyor. Dünya! bövledir işte,., Osman, göğsünü yırtan acı bir sesle: — Anam.. Eminem elden gidiyor. eyvah! diye haykırarak yerinden fırladı. sonra, yolcu, ban odam'ndaki yabancı kokulu yatağa uzandı. Maddeten ve| manen o kadar yorgundu ki gözlerini kapar ı derinliklere gömüldü, başka bir âleme daldı gitti. Simdi köyünde, anasının yanındı idi. Heybesinden çıkardığı renk renk, çeşi çeşid eşyayı önüne yığmıştı. — Bek anne, şu basmayı senin için aldım. Kendine bir entari yaparsın. — Aman oğul. onu ben ne vakit gi- yerim? İşten söz açtığım yok. — Benim düğünümde de giymez Büke Atins Sotya Nsdrid Buanpeğte Bökrej Holgrad Yokohama Biniholm Delikanlı koştu, hanım sultanm dizle-| avize'eri yakılmıştı, Fitneşah diye meş - rindeki incili şalın eteğini öptü ve hu -İhur olan köçek, nice hanımanlar söndür- zurunda dizğetü kah. İhtiyar hanım.lmüş bir ezgi idi. Saçları kızıl sarı, deri Hürel delikanlıyı, vahsi bir bakışla #ü -İçi Bakır kırmınsıydı. Yüz yapısında, en zerek; Jufak bir kusur yoktu. Kız gibi uzatılmığ — Gel bakalım Tayyaroğ'u.. hoş gel-|olan saçları lüle Hile kıvrılmış, omuzlar din.. otur biraz seninle konuşalım! nna ve arkasına dökülmüştü. Sırtında Dedi. Saba işaret etti, Tayyarzade,! gayet ince, işlemeli tülden bir kedm es. 100 Belg 100 Drahmml 100 Leva 100 Peçesa 100 Pengö 100 Ley 100 Dinar 100 Yen 200 İsveç Kr. Esham ve tahvilâi 1997 10.13 104 1.7 21.755 0.99 Rrgan! 1935 © 5 ikramiyeli Sıvas. Erzurum II Sıvas. Errurum kadife mindere diz çöktü: sımsıkı bir şal kuşak ile sardığı beli müs — Allaha emanet olun devletlü elen-| tesna, sanki çıplakmış gibi görünüyorduş dim... tül üzerine işlenmiş altın ve gümüş sır- 10.4 , Mİ-İ © Yorgan yere düşmüş. yastığının Gs-|| green V pi Hanım sultan titrek elini delikanlının! madan karanfiller, güller, #ünbüller, ba — Hele dur bakalım, sıra ona gelsin tü t7İON Sirsiklam olmuştu. Zavalh || merkez Bankası peşin 1135 yüzüne uzattı. Tayyarzadeyi çenesindenİbukır renk'i rakkas vücedünün etrafın gurbet yolcusu. yaralanmış bir hayvan tatup okşadı: de, altın ve gitmüş kelebekler gibi vçu- ey eke etrafına baktı: Yabanc! — Ey Tayyaroğlu, dedi, halkın dilin- | şuyordu. Emine için her şey hazır dur an odasında yapayalnızdı. Göğün - | gönderdiği mendili çıkararak göz yaş-İde Toyyarzade diye nam vermişsiniz, ben| | Sukba kalfa yetiştirmesi bir cariye, oi la p4 mar e den taşan hıçkırıkları ellerile bastıra- (Jarını sildi ve daha fazla hasrete taham- |senin çoktan arzumu çekerdim.. seni dahi | Fitneşahın nefis bir saz ile oynadığı frenk görmüyor musun? İşte gelinin pk KOD mül edemiyeceğini anlıyarak hemen |buldurmak için sipariş eylemiştim.. şimdi oyununa yan gözle bakarak, içi turfanda konulacak hotoz, işte Başının al na) © — Çok şükür. rüya imiş... Akşanıkilesvabların giydi. heybesini yerleştir. görürüm ki kendi ayacıklarınla gelmiş - İmeyvalarla doldurulmuş bir billür tabak bele alnına takılacak alt dizisi sü.. İhasretli duadan sonra başımın içi kar.İdi ve şafak ağarırken han odasından |sin. Va'lah 'beni hoşmud eylemişsindir| getirdi Gevberli Esma Hanım içinden — Bunları nereden buldun İtem e A a Şe olaki dilber oğlancık.. bir elma alıp Tayyarzadeye verdi: — Nereden bulacağım! Üç aydır benii etmeseydim. ., Hayırdır inşa -| Yolcu, eler dağları. bayırları ar-| * Tayyarzade, hanım sultanın elini hilm| — Ey Tâyşaroğlü ömründe böyle bir di , ... kada bırakarak #öyünün yolunu tut-| metle öptü. Gevherli Esma Hanım Sah -İrnecliste bulunduğun var mıydı? gurbette gezip tozduğum âz mı? Cebinden Eminesinin bir hafta evvel İmuştu. baya döndü: İ (Arkasi vor) de.. — Sırası geldi anacığım; heybemde Annemle beraber gidiyoruz. Esasen a “Son Posta,, nın tefrikası - 40 Ben mestilâyukal kendi âlemimde do - senden olmıyan çocuğu da beraber götü- Jaşırken kim bilir nasıl kepaze olmaş - &5 m . Aİ .. 5 > y ihirli göz konuşuyor! rüyoruz. Müflis bir adam içi; X ein tum?, Maamafih bu birkaç aylık rezilâne azan: Zeynal Besim Sun der sefalet içinde gençliğimi çürütemem, hayattan utanarak şimdi nedamet hisse- M aryora» diyor değilim. Vicdanımı tazyik eden ci Anneme gidemezdim; dayımın yanına|bir simsara talimat vermekle meşguldü: |enaleyh seni buraya alamam, Peram yok sığman bu zavallı kadım evden kovan! — Bu parti hurdalarla beraber geçen-! ki sermaye vereyim... hattâ ağlamadım m e: aym Dae het, memleket ve millet hizmeti bahsin. met ne varsa hepsini beraberine almıştı de, terazihin hasenat kefesine beş gram- Son ümid olarak pul koleksiyonumun iç birl alek, dahi koyamadım giöişimiie; mahfuz bulunduğu dolaba kaştum; borm- Dün akşamdanberi açım. Ne cebimde boştu. İlki otomobilin birisi bana aiddi; lam e mke de e satılabilecek salak. kendisine aid olan Aklıma eb arkadaşlarım -'lerde elimize su boruların ! i istediğini derim ala -| xebiliyetie bir şey olmadığı için içeme © gas aaaryoma Men kmamış, götür, Gan mmihebmdiz Talâi çeldi Talât beniİmaliyiz. >. * e mi yenen gö peni Yudum; |dim de. Bü sebeble yaru yerinde bir &- müştü. Evde kalanlar, nakli kabil olm - ia kabiliyette bir adamdı. Vak -| Diyor, iş ortağı olduğu hal ve tavrın! — Talât; dediin, ben senin mahiyetini dm halinde kendimi, vicdanım huzü yan şeylerdi. -. Wilâyetinde taakhüd ettiğim yo -İdan belli Yakudi de: göyet iyi bilirim. Benim bu bilgimi sen|runa çıkararak, muhakeme ettim. Vie - Ertesi sabah onları satarak başımın|lun koniroliine o memur edilmişti. Yo -İ — Birak bayım şimdi onları.. ben sa-|de gayet iyi bilirsin. Maamafih zararı | Ganimin verdiği hüküm şudur. çaresine bakmak Kararile karyolama u - han muvakkat kabulü yapıldı. Talât bileİna, çok değil, iki hafta sonra daha fazla | yok; ileride elbette tekrar konuşuruz. Bu-| Bilümum seyyiattan beraet!.. zandım. Sabahın saat ikisine kadar ıztı -| bile, işimi kolaylaştırdı. Fakat vali, bü -İmenfaat temin etmezsem © zaman söyle! İnu bir tarafa yaz; belki lâzım olur... Bir yabancı ile evlenerek Türk kanmı rab içinde kıvrandım; nihayet sızmış, |tün besablarımızı altüst ederek, yolu ye-| Cevabını veriyordu. Talâtın burda de-| Selim vermeden yazihaneden çıktım. | tağşiş ve tahlite teşebbüsten dolayı mil. kalmışım. İniden başkasına kontrol ettirmiş ve aldı- |mir işlerile uğraştığını anlamakta gecik- Artık yapılacak iş kalmamıştı. Hemen |ebbed Kürek. Ke vuran hizmetçinin sesile($ si EE Üzerine Talâti. amelenin İmedim. ilk önüme çıkan meyhaneye daldım. İç-|. Bu teşebbüsten fiili bir netice çıl uyandığım zaman icra memurlarile kar-| önün ükemmelen ıslatmıştı, Maa -| Talât beni uzun uzadıya dinledikten)'tim, içtim, içtim ve bir daha hiç ayılma-'ması idamdan kurtarıyor. Ya mz i yatağımla mn da ben minnet altmda kalmamış, Ta-|sonra: dım. in emil ina dejenere bir de ne ne varsa hepsini haczederek kal -İ|lâtin gönlünü almakta ikta tereddüde düş -| — Azizim; dedi, sana yardım etmek! Sokaklarda sefil, perişan, sarhoş do -| Türkü atsaydım ölümüm muhakkak, dırdılar, memiştim. Birbirimizi tanırdık; ahlâk iti-İbenim için bir vazifed'r, Fakat ne yapa-|laşırken herkesin bana baktığını, şu mek-| Şimdi, giri, gelelim bay müddel « Ve ben müstahak akıbetimle başbaşa |barile de hemen, hemen farkımız yoktu. İbilirim meselâ?, Hakkında iflâs kararı | tubu başlayıncıya kadar hiç aklıma ge -İumumi!. kaldırımlara düştüm! Yazıhanesine girdiğim zaman Yahudi |çıkmadıysa bile çıkmak üzeredir, bina -|tirmemiştim. Fakat şimdi düşünüyorum: (Arkası ver) İhanım sultanın ayağı dibine konmuş İF yabı vardı. Öyle ki, bakır renkli vücuğü, J / j / N 4