ON POSTA Alman - İngiliz deniz mücadelesi smmm YAZAN vw çi i Emekli ye —. general H. Emir Erkilet; yonrsanrsanenanar sene 0ssssanemma saanen “Son Posta,, nın askeri muharriri İngiliz donanmasının himayesinde kafile kolind: seyrüsefer eden ticaret gemileri İmanya le büyük garb devlet-/ponya - Sovyet Rusya, Almanya ve İtal-!de İngiliz ticaret filosunun tonajı 178 Yeri arasında muharebe başladı-| ya arasinda taksim olunarak yalunz bun-| milyon iken 1939 harbi başınıda İngilte- ği zaman Büyük Britanya oblukasının mazari olarak kabil olduğunu yazmıştık. Çünkü uçakçılıktaki büyük terakkiler neticesi olarak ada olmanın verdiği, de, Yerine Fransayı ikame etmek hayli müm.-j kısa Akdeniz yolu bir gün emin bir tic niz hakimiyetine müstenid, mahbfuziyet artık kalmamıştır. Bundan başka denizalu gemilerinin günlerce ve haftalarca, hem de engin büyük denizlerde kendi başlarına doja- şabilmeleri ve suyun yüzüne çıkmağa lü- sum görmeden taarruza muktedir olma- ları neticesi olarak ta büyük deniz üstü harb gemilerile denizlere mutlak surette bâkim olmak artık bahis mevzuu de gildir, Bir memleket ne kadar çok zırhlı, kru- lar tarafından hükmolunacaklır, renin ticaret filosi ancak 13 milyon ton Bu hayel silsilesi içinde küçük bir ta-|idi. Bugün bu tonaj, batırılmalar dolayı- dilât yapmak ta kabildir; meselâ İtalya!sile azalmış ve azalmaktadır. Babu: kün ve hattâ askeri siyoset icabı daha|ret güzergihi olmak halinden çıkarsa doğrudur. Bunu da izeh edelim: Zoten)| Yani İngiliz gemileri İngilterenin muh-| Almanyada, dünyanın asıl belkemiğini) tac olduğu maddeleri ancak Afrikanın iteşkil eden ve Pasifik Okyanusundan At-| cenubunu dolaşarak getirmek mecburi-yük bir hayvanın las Okyanusuna kadar uzayan Japonya, | yetinde kalırlarsa o zaman İngiliz tica- Sovyet Rusya, Almanya ve Fransa ara-|ret gemi tonajının kifayesizliğinden kor- sında bir dörtler ittifakı kürmak ve dün-| kulabilir. İşte İngiliz milli müdafaa na- yayı bunlar arasında taksim etmek yo-İzım Lord Chatfieldin 17 Şubatta Kardif- lunda epey taammüm etmiş ve fikir ve)|te söylediği nutukla işaret etmek istediği hayallere yerleşmiş bir akide vardır. Bu-| muhtemel tehlike budur: «Eğer A'man- na göre Berlin « Roma mihveri muvak-|ya Atlantik yollarımıza Graf Admiral kat olup ileride tahakkuk edecek olan| Şpee gibi gemiler sevkelmeğe, maynior Vezör ve muhrib sahibi olursa olsun yal. | Berlin - Paris mihveri kuruluncaya ka-| koymağa veya bu yollara hava taarruz-| mız bunlarla denizlerde mutlak bir haki- miyet ve emniyet tesis edemez. Çünkü denizaltı gemilerle uçağa malik bir ha- Sum bu denizlerin emniyetini bozabilir. İngiltere, mahsulâtı ne halkının iaşe- sine ve ne de sanayiinin İsteklerine yet- miyen bir adadır, Halkın iaşesine lüzum- hu olan maddelerin ve sanayiin muhtaç olduğu yünün 96 80 nini, kurşunun “© 8 ünü, çinkonun “e 95 ini, demirin & M0 unu ve pamuk, petrol, kauçuk, bakır we manganezin $ç 100 nü dışarıdan ya- mecburdur. Bu sebeble İngiltere için de- Bize hâkim olmak hayati bir meseledir. Çünkü aşikâr olarak görülür ki İngilte Si muhtaç olduğu iaşe maddelerile sana- recede getirtemediği takdirde hem aç| vapuru batırmağa çalışıyor, kalır ve hem de #anayii felce uğrayabilir. Bundan da Almanyanın bugün bütün) sonuna kadar batırılan İngiliz ve bitaraf ngilterenin müva-! ticaret gemilerinin sayısı 409 ve tonaj) gemilerle veya uçakla taarruz muhal de- kuvvet ve enerjisini İ, redatma aleddevam hücuma yk sis ettiği kolayca anlaşılır, öl İdar devam edecektir. Çünkü' Almanya, |larınıda bulunmaya ve gemilerimizin Wi- nın Akdenize inmesi ve Süveyş ve Mı.) manlarımıza gelmelerine mâni olmaya BEŞE ON VAR minönündeki saat tıkır tıkır iş- Yiyordu. Saat bu, işler ya. İki gün evvel sabah vakti geçiyordum, baktım... Beşe on var: Durmuştu. Saat bu, durur ya. Dün sabah, dün öğle vakti, dün akşam ayni yerden geçtim: — Saat bu, iki gün geçer de tamir &- dilmez mi? Dedim ve gene kendim cevab verdim: — İstanbul bu, tamir edilmez yal * Coğrafya dersinde muallim talebeden birine sordu: — Memleketler arasında saat “farkı var midir? — Vardır bay öğretmen, — Bir misal söyle, — Sabahleyin gelirken gördüm bay öğretmen, Eminönünde saaf beşe on var- ken, Karaköydeki sekiz buçuk oluyor, * Evli erkek evinden çıkarken karısına tembih etti; — Tam saat beşe on kala Eminönü tramvay durak mahallinde beni bekle. — Peki kocacığım. Erkek beşe on kala Eminönüne geldi. Saatler geçti, nihayet karısı göründü: — Geç mi kaldım? — Hayır karıcığım, tam vöktinde gel- din. 'Mahud saati gösterdi: — İşte bak beşe on var. — O saat durmuş olmasın. * yeceğimi de bildiğim için, bugün beşe on kala burada seninle buluşmak istedim, * — Eminönünden Karaköye kaç daki. kada geçilir. — Ben geçtim. Tam iki saat sürdü. — İki saat mi? — Evet, Eminönünde saate baktım, İbeşe on vardı. Karaköyde saate baktım, yediye on vardı. * Genç âşık Eminönünde tramvay bek» liyordu. Tramvay epey geç geldi. Genç âşık mütemadiyen saate baktı. Saat hep İbeşe on vardı. Genç âşık içini çekti: — Keşki, sevgilimin odasındaki $sa$ $e bunun gibi olsaydı, dedi. * Yabancı seyyah Eminönünde saate baktı: — Beşe on var. Kendi saatine baktı: — On bir buçuk. Defterine not etti: «Türkiyede elin, meydanlardaki umu. mi saatler alaturka ayar edilir.» . * Beşe on kala durmuş saatin de hakkı müdafaası vardır, hele dinliyelim: —— Yenicami muvakkithanesinin saat leri aylardanberi duruyorlar. Benim üç gün durup dinlenmek hakkım değil mif İsmet aklalidi Son dakika: (Bu son dakika, beşe on kala durmuş saatten gayri saatlere göredir.) Çok geç vakit, beşe on kala durmuş - — Onun durmuş olduğunu esasen! saatin camına bir kâğıd yapıştırıldığınt dünden biliyordum. Ömrümde bir kere| gördüm. Bu kâğıd, beşe on kala duran senin söz verdiğin saatte söz verdiğin | saatin daha uzun müddet beşe on kala yerde bülunduğunu baska türlü göremi-|duracağına bir işarettir. in. İ Üç sene evvel açılan ya'an klübü Bu klüb bun - dan üç sene ev - vel Amerikada &- Eski devirlerden kalma ayak izleri Çok eski devir- lerde yaşıyan bü - — çılmıştır. o Klübe b ayak izleri alim - > aza olmek için — ler tarafından keş akla © gelmiyecek 5 y bir yalan icad etmek ve klüb azasına bu- 2 vE nu beğendirmek şarttır. Klüb azası bir - sirküler çıkartıp birçok yerlere gönder - töprak üzerinde bulunan bu izler Ame -| miştir. Sirkülerde klübe girmek şartı ya rikadadır. Uzun devirlerden kaldığı hal-|zılıdır. Klübe müracaat mektubları o ka- de bilâhare üzerlerinin açılması üzerine|dar çok gelmiştir ki, bunların tasnifi mü- ,, him bir iş olmuş ve mektubla müracaat bozulmamalarını temin için izler etrafı İkizi hiç birine klübe kabul edildik- na duvar çevrilerek mabafazası temin €-|lerine veya edilmediklerine dair mektub sırda İngiltereye tevarüs etmesi İlzım-| muvaffak olursa o zaman cidden tehli-| gymiştir. dır. Bu hal büyük bir İtalyanın mevcu-| keye düşeriz.» diyetile tevafuk edemez. Onun için İtal) Görülüyor ki Lorr Chatfield de nazari ya Apenin yarımadasına münhasır kal-| olarak Almanyanın İngilizleri teklikeve malıdır ve Fransa İtlyaya feda edilme-| düşürmesi imkânını esas itibarile kabul melidir. Bilâkis bu Atlas Okyanusu dev-| ediyor. Fakat bu imkân İngilterenin ye- leti İta'yaya karşı himaye edilerek ve)ni gemi yapamaması, mayn tarlalarını hududları ile tamamiyeti garanti edil-| temiz'iyememesi ve nihayet Alman de- mekle beraber Şimalf Afrikadaki yerle-| nizaltı ve denizüstü gemilerine ve hava ri ona bırakılarak vesayet ve ittifaka a-| ucaklarına kârşı tamamile âciz Oolması hmabilir, gibi bir takım şartlara bağlıdır ki bunlar İşte bunun içindir ki Almanya şimgi.| varid değildir. Bundan başka İngiliz a- lik bütün hava ve denizeltı kuvvetlerile | Mmirallığı ticnret gemilerini bir araya ve bazı deniz üstü harb gemilerile yalnız | topliyarak İngiliz harb gemfleri himaye- İngiltereye vuruyor ve İngiltereye yiye.| sinde büyük deniz kervanları halinde lâzım olan ham maddeleri kâfi de.|cek, mal, maden ve petrol getiren her| sevketmekte olduğu için ithalât ve ihre- cat mümkün mertebe az arızalarla yapı- Alman raporlarına göre Kânunusani| labilmektedir. Gerçi bu deniz kervanlarma denizaltı miktarı da 1,5 milyondur. Bundan başka | ğildir; fakat pek güç ve pek az muvaf- Almanlar mezkür tarihe kadar, 687,891 | fakiyetlidir. Çünkü kafileler harb gemi- Nazari olarak İngiltere abluka edilir İton tutarındaki 354 gemiyi muayene için | lerile korunmuş oldukları gibi ticaret ge- ve bu suret'e açlığa ve felce maruz bıra.| Alman limanlarına sevkettik! kılırsa mezbuhane bir sulh ak bur olur, Fransa Yapamıyacağından dünyalar Alman) i tine meş-|riyorlar, Bu rakamların tamamile haki- yalnız başına bir şey) kate uyup uymadıkları keyfiyeti ancak|yeni ticaret gemisi yapmak ve hariçten ara Jikinet derecede bir meseledir; çünkü e-|nakliyat için gemi satın almakla bera- 'erini bildi-|mileri de silâhlanmıştır. Elmasıl İngiltere bugün bir taraftan kahır. Tabiatile İtalya için de gün doğar, |sas olan Şey, İngilterenin yalnızı babirı-|ber, mevcud ticaret gemilerini, bir yan- Çünkü ancak bu takdirde dan ve Cebelüttarıkla Süveyş İngilizlerden alınabilir. İtalya, Libyayı Habeşistana bitiştirecek araziyi de almak isteyecektir, Balkahlar, Yakın- doğu ve Hindistan da Almanya - Sovyet Rusya - İtalya arasında taksim oluna) tere bunların caktır, O vakit, Japonya ile tam bir su-| koyamazsa mesele müşkül bir hale girer, relle uyuşmak kabi! olacağı için artık s1- Korsika, İlan İngiliz gemilerinin değil, ayni za-|dan harb gemileri refakatinde kafile ha- Fransızlar-| manda İngiltere itha'âtında kullanılıp ta/ linde sevketmek ve diğer cihetten mayn ve Aden|batırılan veya şimdi korkularından se -| toplamak veya Alman denizltilarını ba- üstelik, | ferlerini tatil etmiş olan bitaraf gem!le-|tırmakla muhafazaya çalışıyor. Ayni za rinin de yerlerini dolduracak kadar yeni! manda İngiltere büyük bir hava ordusu gemi yapıp yapamadığıdır. Eğer Alwan-| vücude getirmektedir ki bunun da ada lar bir taraftan gemi batırılır, ve İngil -| Ce beraber denizleri de korumağa yara- yerine üleddevam ogemi|Yacağı muhakkaktır. İngilterenin başına bütün bü zorluk. Malümdur kl İngiltere adasında nüfus |ları getiren şey, Alman denizaltılarından ra Amerikayı mağlüb elmeğe gelecektir,! Büyük Harhden sonra arttığı halde bul ve uçaklarından ziyade onun Baltık de- Bunun için de Almanya bütün kuvvetileladaya ihalât yapan İngiliz ticaret filo-İnizine hâkim olamamasıdır. Almanya Japonyaya yardım edecek ve dünya Ja-| su da azalmıştı. Şöyle ki 194 bidayetin- (Devamı 8 inci sayfada) gitmemiştir. Cevablarım Bayan M.T. Cebeciyei Kızım, Aksi bir tesadüf eseri, mektubun ©- ime çok geç geldi Büyük müşküller karşısında kaldığın zaman yazdıkları- nı okudum. Her halde hayatında şim - di bir değişiklik vardır. Bana gene bir mektubla bugünkü vaziyeti bildir. meni rica edeceğim, Sana karşı kusur- Yu addedilirim. Affet kızım. * Bay Tekin, İsmin Tekin amma, o bana anlattı - ğın mesele pek tekin değildir. Vazgeç sen daha iyi edersin. * Bayan (M. F.N): Sizin mevzuubahs ettiğiniz mesele başkaları tarafından da sorulmuştur. Onlara verdiğim cevab tarzında bir ce. vab vereceğim. Bu vaziyetlerde kadın kıskançlığı- nı belli ederse hata etmiş olur. Bilâkiş sakin hareket etmeli, kıskançlık kav « galarına son vermelidir. Kıskançlık ne kadar hak ve tabil ise, kıskançlığı mey Cuna vurmak da o kadar yersiz ve * 'M. N. V. rümuzile mektub yazan o kuyucum, Henüz yeni evlenmiştir. Ka rısı gençtir. Bu kadınla evlenmesini bilhassa okuyucumun annesi arzu etk miştir. Fakat evlendiklerinin henüz ikinci ayı okuyucumun karısile annesi «rasında geçimsizlik tahaddüs etmiş kaynana gelin kavgaları baş göster - miştir. Bütün bunları ben tabil karşılıyo - rum. Gelin ve kaynana geçimsizliği maatteessüf bütün dünyada vakidir. Bundan ötesi de var. Okuyucumı karısile, annesinin kav. ga ettiklerini öğrendiği zaman on'anı dinliyor. Haklıyı haksızı tefrik ediyor. muş. İşte bu gayet fena, ve bilhassa kavgaların temsdisine sebeb olan da budur. Okuyucum, annesini ve karısı- nı muhakeme etmekle yanlış bir hattı hareket takib ediyor. Böyle şey yapıl maz, her iki tarafı, bilhassa beraber- lerken biç dinlemesin. Yalnız oldukla- rı zaman da fazla tefcrrüatla alâka - dar olmadan, haklısın veya hakazsın bükmünü vermeden, ânnesine de, ka- rısma da İyi geçinmeleri lâzım gel - diğini ihtar değil, rica yollu söy'iye- cektir. TEYZE