23 Ocak 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

23 Ocak 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kooperatifçiliğine niçin Lüzum vardır ? Yazan: Muhitlin Birgen 5 K ooperatifçilik içtimai iktısadiyatın mühim bir şubesidir. İlk teessü- sündenberi bir asırlık zaman geçmiş olan bu içtimai icada başlı başına, müstakil bir ilim şubesi olarak bakanlara göre, bu sistem, dünyaya nihai cemiyet sulhünü' Retirecek ve hatta enternasyonal sulh ve! refahı kat'i surette birleştirecek bir kuv- vettir, İ Bu, nazari bir görüş ve doğruluğunu veya iğriliğini ameli suretle kontrol imkâm bulunmıyan bir felsefedir. Fakat, | bu nazari görüşün yanında gayet objek- $il bir vakıâ vardır: Kooperatiiçilik, yüz senedenberi yalnız inkişaf etmiş ve yal- niz Heri gitmiştir. İnsanlık, ce yatın yaşamaya başladığı zam hiçbir mezheb, hiçbi bütün bir ve hem re lemiş olsun. Hatta, çok dikkate lâyık hâ- diselerden biri ak kaydedebiliriz: Buşlirı itibarile kooperatifçi i Mifi olan ve onda kendi'eri için en büyük düşmanlığın en sağlam unsurlarını gören | zle sencplere Me küçük bir iğbirarı vardı. vi issetmemişlerdir, eselâ, Rus- —i ynen yazmıyacağınız yadaki bolşevik'ik tecrübesi, bidevette içti a â 4 «proleteryayı uyuşturan» bu sistemin kö.) vit» istiyors pire . künü kazımak ve kooperatifçileri bolşe-| | G7eteci şu cevabı verdi: Vikler için en büyük düşman olarak takib eylemek usulile işe başlamış olduğu hal de bilâhsre, Rusya da niş mikyasta yeniden bir kooperatif hereketi vücude gelirmeğe mecbur olmuştur. Niçin? Çün- kü, kooperatif, o kadar güzel bir icaddır| ki onun cemiyet hayatına temin eylediği büyük ve hesabsız faydaları inkâr etmek için bolşevik olmak değil, kör olmak bile kâfi gelemez! Benim nazariyat sahasında olduğu ka- dar ameliyat ve tatbikst suhusında cok Eski İngiiz İleri götürdüğüm etüd ve tecrübelerden Başvekilinin sonra, her şeyi elimle tutarcasına güre-! rek hüsil ettiğim kanaate göre, içtima! bir) //4V4//akiyeti hilkat olan insanlık, bütün hayatında, Içtimat bir iyilik weti olarak kooperatif derecesinde mütevazı, iddiasız, fakat, sağlam ve her şeye rağmen ileri giden bir lead daha vücude getirmiş değildir. * Konperatiteiliğin ana nayariyesine gö- re onun asıl temeli, hakiki ruhu müsteh- likler arasındaki te ü ilsde eden ve onu teşkilâtlandıran Kooperatif şeklidir. Bizim ötedenberi «istihlâk kooperatifi |toplamıştır. dive ifade etmeğe alıştığımız, fakat daha — doğru bir ifade ile «müstehlikler kobpe-|di gözile gördüğü ve kendi elile tuttuğu ratifi, dememiz icab eden bu kooperatif zamandır ki işlerin içyüzünü anlar ve ona #ekli, Türkiyede herüz tanınmış değildir. | köre tedbirler alır. ğ 917-SIR de İstanbulda. İttihad ve Terak-| , Teşkilâtın en büyük hizmeti de bura- kinin İstanbul teşkilâtı vastasile kurul-j$82 başlar, Müstehlikin piyasaya bu hu- muş olar teşkilât şebekesi, verlesmeğe va Jül, onun arkasından belediyenin ve kit bulmaksızın, mütareke İle birlikte) devletinde hulülüdemektir. Bugünkü çöktü gitti. Bundan sonra yapılmış olan | vaziyette belediye, piyasayı memur veya bazı terribe'erden hicbiri, istihlâk keo.| Zabıta göztle görür. Halbuki bu göz, yal peratifçiliğinin ruhuna tamamen muta.iniz şekil ve suret gören bir gözdür. İçeri ık olarak kurulmuş değildir. İzmirde|nüluz edemez ve esrarı anlıyamaz. İster rsilstahsiller satış koomeratiileri sahasın. | belediyenin, ister devletin olsun, memur» HE Gale ğımız sırada Ödemiste » yanımaj125, biülelere bir takım kanın. mizin, iiümez; bir tecröbe, ile iki gene zap |(A588 EYİ yalnız şekille uras. Se İM aeiieler vermiş olda halda Ol söemeeken Makara Kelek ee teskil daha (leri k esash biriy3sa denilen mücadele sahnesinde olup şebeke vende getirmede ve bun'ar ara-| iten seyleri rae m sında manevi ve mada! bir tesanid kur- bilfül alcı ve satıcı ek girme! Mik ie takin mehebler era: (lı Onlar bus yapmadim. la sında ve bu işlere tahsis edilin ork sahaf pine görürler, ne de devalarını bu- ve vardımaz “— . eneriller metkalcığından dolavı tükenen) © fetiblk kooperatiflerinin bu bakım- bilaare dallmıstır 19 Ve) dan her yerde temin ettikleri fayda © ka- Balbuki. bütün medent memleketler. | der büyüktür ki bunun buzünkü iktıssd de olduğu git, m iğ nizamında oynadığı fevkalâde mühim pek siddetvi bir fhlivan vardır. B DE : ta|kontrol ve nüzm, m emg li “Türkiyenin İstanbul: fr ap ihtivacı|leket, hiçbir cemiyet, kendisini müstağ- ire gibi büyük fetihlak im vesa-İni sayamaz. İstihlâk kooperatifleri teşki- al İG lee kezierinde her)lâtı olmıyan bir memlekette, ne beledi. 9ein en misel sartlarla ğin fistehlikler| yenin ve ne de devletin hayat ve maişet dan, tatmin edilmek zari SakıTMR-İ seviyelerini tanzim bakımından atacak adımda hissettiriyor Halk sip ber İları her adım hatalı olmaya vehküm, it- kâr denilen ve hakikatte 2 «ht-İtaz edecekleri her tedbirin maküs ne- se tarafından bilinmiyen ee #ldui: kim-İtice vermesi muhakkaktır. Bunun içindir Kârsi. an-İki, Türkiyenin istihlâk koomeratifeiliği edilel yerde n iradee| bakımından göze çarpan kat'i noksanını Gekeei lir ee Herie ye Nef zeman iein)ikmal edecek hareketin, bilhassa bugün- kü dün eüefvetinde TRENE a bü rudtr. İhtiirla mücadele feln almmın ve İngilterede erari hayırlar için rad - yoda verdiği nutuklarla en çok muvaf- fak olarak hasılat temin eden (zatın kim olduğu sraştırılmış, ve bunun es- ki İngiliz başvekili Lord Baldvin oldu- #u anlaşılmıstır. Fihskika Tord Bald- vin. radyodaki konferansı ile, denizci - İlerle ailelerine tam 78 bin İngiliz Hrası Türkiye Icin hiTrasın doğ-İcikmesi eaiz olamaz. Auhittin Bisan İSTER ii heme ve onu «Cek Dempsey» miydi, «Coni Torey> miydi, pek iyi ha- va Verite krlirde tırımızda külmadı, fakat Amerikanın ağır siklet boks şam- bunun hartetnde, karsı yapılacak birine: her mücadele, o fatları yükseltecektir. || Piyonlarından K , Tür istihlâk kooperatifi. gi sebeblerden dolayı şiddetli ' bir ihtiyaç vardır. X ” Fakat, bu sebebler arasmda bir tanesi wardır ki onun özerinde bilhassa durma- ya Hüzum görürüz. tetihlâk koopertatfleri teşkilâtı. müs 1 nan denilen fat mücadelesi Az pe gu cevabı vermişti; miş olursunuz, Bir teklikin. kı bir tacir gibi, hem toptancı Alman ordusu İkide bir Felemenk ve Belçika hududların- miz a Derakendeci «larak, bizzat gi- > ten gözü ve eli demektir. Müstehlik, koo- İSTER İNA N, inde bu fiatlar müca- savesi. Bilesi nesine bizzat girip her şeyi ken- “3 ğini Bir gazeteci bir devlet adamından az evvel söylemiş oldu- komünizm ve bolşevizm bile, kooperas-! ğu hutkun metnini istiyordu; devlet adamının gazeteciye — Uzun bir nutku tamamen okuyan az olur, aynen derci fayda vermez, en kuvvetli parçalarını seçip herkess okut- kü müstesna zamanlarda, daha ziyade ge INAN, — Müsavi kuvvette, yahud yakın kuvvette bir hasmı yenmek için en emin çarenin ne olduğunu sormuşlardı, o da — Rakibinizi kızdırmıya, sinirlendirmeye muvaffak olur- sanız küvvetini yarı yarıya indirmiş, galebeyi de temin et müddettenberi görülüyor ki, boks sahası, a ei vape a mmmamal ağ SON POSTA # Resimli Makale: Kısa söylemek, uzun söylemek meselesi.. & e Ders, konferans veya nutuk olarak bütün hayatımızda din- lemiş olduğunuz binlerce söylevi hatırlamaya çalışınız, ha- fızanızda canlı olarak bulabileceğiniz söylevlerin sayısı beşi, biliyorum, o halde onu, nihayet 20 yi geçmez, dikkat ediniz, batırlayabileceği- niz söylevler mutlaka üzerinizde çok tesir bırakmış olanlar- ergün bir fıkra Yeni ediblerle tanışmak istiyen Gayet çirkin bir kadın, tamdığı bir €dibi aramış bulmuştu: — Sizden bir şey rica etmeye ge dim! Dedi. Edib sordu: — Ne arzu ediyordunuz? — Beni, eski edibleri inkâr eden şu yenilerle tanıştırır musınız? Edib merak etmişti: — Tanışıp ta ne yapacaksınız? — Hakkımda ne güzel kadın deni mesini çok istiyorum. Onların güzel çirkin, çirkine güzel demek, herkes beğendiğini beğenmeyip, hiç kimse nin beğenmediğini beğenmek âdetle- simiş te.. e emk smmm En yüksek mahalde j A İntişar eden gazete Düryanm en yüksek bir yerinde bir) gazete intişar eylemektedir. Bu oyer| Tibet'tir. Başmukarriri ve tabii 3509 rakımlı bif tepede ikâmet eden bir Av- rupalı misyonerdir. Bu misyoner ma - kalelerini bizzat yazmakta, tertib ey - İlemekte basmaktadın Gazetenin tabı adedi yalnız 50 dir. Alıcılarının hepsi de «lama> denilen Tibet rühbanları - İdır. Esasen o mıntakada onlardan baş- İka okuma yazma bilen yoktur. İ Gazete Tamaların ellerine geçer peçmez bunlar müridlerini toplarlar, İonlara makaleleri okurlar. Bu yüzden gazetenin okuyucularının sayısı on bi- ni geçmek! ES da mevcud toplantıl. dönüp birkaç tehdid larında canlılık eser çekilerek bir müddet dır, çok tesir bırakmak için de en büyük ve en lüzumlu şart kısa olmasıdır. Dinlenilmek isterseniz maksadınızı vazıh ola- rak ifade ediniz, mümkün olduğu kadar da kısa söyleyiniz, en şiddetli parçayı en mühim kusme ayırınız. sSOZ ARASINDA 4 vana Yirmi sene sonra Yakalanan idam Mahkümu Finlândiya harbi garib hususiyetler arzeylemektedir. Anlatacağımız vak'a da bunlardan birini teşkil eder! 1918 senesinde Finlândiyaya (o kar- şı hareket eden Rus kıt'alarının başm- da Grirory Shelkin adında bir halk ko miseri bulunuyordu. Bin türlü zulmi- le tanman bu adam Finlândiyalılar ta- rafından yakalanarak idama mahküm edilmişti. Bilâhare idam cezası 15 sene kaebendliğe tahvil edilmişti, Adam hapse girdiğinden 3 ay sonra © firara muvaffak olmuştu. Bu sefer Finlândi- ya harbi başlayınca havaliyi iyi bildi - inden dolayı oraya sevkedilen Gri - İldory, Finlere esir düşmüş ve ( derhal eski hapisanesine iade edilmiştir. Kuyruğu makbul bir nevi koyan Kafkasyada yetiştirilen bir nevi koyun sırf kuyruğu için makbu! sayılır. Etin- den yalnız kavurma yapılır, kuyrukyağı ise, yağ piyasasında en yüksek fiatla sa- tılır, Bir yıldızın izdivacı! Holivud rejisörlerinden Walter Wan ger yıldızlardan Con Bennet'e telefo - nu #çarak şöyle dedi: — Eş. nasıl evlenelim mi dersin?. Cen cevab verdi; — Hay hay, Rejisör. genç yıldızı otomobiline da- vet etti, ve her ikisi de 700 kilometre. lik bir yol katederek Arironada Fö - niks'e gittiler. ve orada evlendiler. Cen Bennet meşhur Konstans Bette nin kız kardeşidir ve 29 yaşındadır. Şimdiye kadar iki defa evlenmiş, ve her Izdivacından da birer kızı olmuş - tur. İNANMA! arıni arttırıyor, sonra şimal devletlerine savuruyor, derker, Lüksemburg hudud- | gösteriyor ve nihsyet kabuğunun içine t sakin duruyor, Sinir barbi başlamıştır ve tabii bu vaziyette Alman manevrası devam ederken müt- tefikler de hareketsiz duracak değillerdir. Onlar da Alman- yucu sen: İSTER. | idil iyelik a yayı kızdıracak neşriyata veya işaata geçiyorlar. Böks müsabakala: yumruklaşmıya inler rında bu manevranin sonu gerçekten lâb eder, harb işinde fse ayni neticenin doğup doğmıyacağını bilen yoktur. Fakat kendi hesabımıza biz sürprizlere son gelmiş olduğuna inanmıyoruz, ey oku - NANMAT Sözün kısası Kurban bayramı ugünler Kurban bayramıdır. Bü- ' tün islâm âlemi namazda, yek « dil ve yekvücud olarak insanlığın necetı için candan ve gönülden dua etti, | <Essulhü seyyidülühkâmz düsturunu vazeden islâm felsefesidir. İslâm şuuru bu düstura sadıktır, O, her hangi bir te- cavüz karşısında bulunmadıkça insanlar arasında iyi geçimin istikrarı taraftarı « dır. Dünyanın bazı noktalarında parlıyan harb ateşinin elân yaptığı ve daha da ya pacağı tahribat, tab'an rahim olan Mu- hammed ümmetini bihuzur ediyor. Dökü- len kan nihayet insan kanı değil mi? Bu- na islâm kalbinin tahammülü yoktur. Onun içindir ki secdâi rahmana kapa» nan müminler bilâdi müs'imenin her türlü Matta masuniyetini Ulu Tanrıdan iniyaz ederken, alehtlâk beşeriyetin selâ- İmeti için de hallikı kâinata yalvarmayı anutmadılar. Göniündeki ulvi duygulara yurd sev - gisini de katan, ve bu sevgiyi hepsinden üstün tutmayı şiar edinen müslüman Türk bu scne de, kestiği kurbanın be - delini, yahud hiç değilse vostunu Heva Kurumuna armağan etmeği vazife bildi. Aziz yurdun müdafaası emrinde en ufsk bir yardımın ne kadar yerinde olduğunu ve bu ufak ufak yardımlar bir araya ga « Unce ne güzel ve özlü neticeler verece « gini hepimiz takdir ederiz. Bilhassa hava kuvvetimizin artması ve emsali arasında lâyık olduğu mevkle e- rişmesi her birimizin en his emelimizdir. Bu hususta hiç bir fedakârlıktan kaçın- mıyacağımızı fırsat düştükçe isbat ettik ve ediyoruz. Kestiğimiz ve keseceğimiz bir tek kurbanın manevi ecri ne kadar büyük olursa olsun, âmmenin canın! ko- İruyacak tedbirleri elbette o ecre tercih e- İdeceğiz. İlelebed devamını arzuladığımız sulhün istikrarı ordumuza, hava kuvvet- lerimize edeceğimiz yardımlarla kaimdir. Bugün, Türk vatandaş bu vazifesini görmüş ise, duyduğu vicdan hazzı onun en büyük, en kıymetli beyram hediyesi olmuştur. Bütün din kardeşlerimize bayramları - nın kutlu olmasını di'erken, Cenabıhak - tan da devlet ve milletimiz için kuvvet, nusret, huzur ve refah niyaz ederiz. E G lm alis Bir yenç eroinle zehirlenerek- öldü Samatyağda Sulumanastırda Pamukçu sokağında 2 numaralı evde oluran Meh- med Suad âdında bir genç evvelki gece ıbaha karşı son derece sarhoş olduğu İhalde eve gelmiş ve uyumak üzere Göz sına çekilmiştir. Dün geç vakte kadar Mehmed Suadın İodasından çıkmadığını gören ar öğ- İtunu uyandırmak üzere odasına girdiği zaman delikatlınm öldüğünü görmüştüm Bü vaziyet karşısında büyük bir tees- süre kapılan kadın, oğlunun bu ani ölü münden şüphelenerek hâditeden (polisi haberdar etmiştir. Bir müddet sonra cesed muayene edile miş, Suadın fazla miktarda ero; içmesi yüzünden zehirlenerek öldüğü taşı mıştır, Keyfiyet bir zabıt varakasile tes» bit edilerek, tahkikata başlanmıştır. Windsor Dükü Londrada Tondra 22 (A.A.) — Fransada Ge » heral olarak hizmet etmekte olan Düğ; dö Windsor dün akşam Londraya gel *| miştir. Zevcesi beraberinde değildir. emen vesair ka saa ANN

Bu sayıdan diğer sayfalar: