5 Birincikânun SON POSTA Fin harbi ne bir gezinti ve ne de bir yıldırım harbi olmıyacak... şerefini kaybedemez., bü söz Fin Hu ve kahramanı Mannerheim'in - Sür. Fakat artık eminim ki bütün Fin sü- z Yları, Fin askeri ve nihayet Fin mille- li böyle düşünüyor ve böyle hissedi - i Sünkü böyle olmasaydı o küçücük andiya ne koca Rusya ile harbi göze hee Ye ne de birkaç misli kuvvetlere “lan şimdiki şiddetli mukavemeti rdi. le - Rus harbinin beşinci günü de geç İskat Pinlândiya ayaktadır. Beş harb tir 48 mütaarrızın kazandığı da hiç - apt Sovyetler erkünıharbiyesinin wa bakılırsa beş günde alınabilen Meyler Fin körfezinde Suursari, Lavan - &ibi küçük ve hâli birkaç Fin ada m tisile Finlerin hududlardan müda- leri çe zilerine çekilirken tahliye ettik - irkaç kilometrelik arazidir. e Rus raporuna göre, Ladoga gö - şimallerinde en çok ilerlemiş olan ağ ta ancak 45 Km. lik bir mesafe ir. Görülüyor ki Sovyet kara pe İhsunum beş muharebe gününde yapa- asıl Fin müdafaa mevzilerinin ile- haşrde Finlerin bıraktıkları arazide gidişi üzerinde hiç bir tesiri ol - yan, biraz ilerlemeden ibarettir. Ve bu Ne ilerlemeler bile geriye adım a- Şekilen Pin ardaılarının şiddetli 8, makaslama ateşleri, araziye ve ü - l Ara ustalıkla yerleştirdikleri Jâğım <| SN tank tuzakları dalayısile Sovyet - ri pahalıya malolmaktadır. kardeşlerimizin berzahta, Ladoga Simalinde ve nihayet şimal Beyaz by, BİZİ sahilindeki Petsamo Jimanı Sesinde gösterdikleri mukavemetler Mengi eler harb hareketleri pek ya - ta, | Onlar bir Türk gibi harb ediyor. a geçen liman kasabasını yeniden taa, çin Rusların üç gündür yaptıkları ve Murmansktan deniz yelile maleri mühim. yeni kuvvetler para iştir. Çünkü burası dün akşama ka yerin elinde kalmıştı; belki de hâ- e, Finlândiyanın şimal ucun - VE bunun tekrar ziyaı Finlândiya - tn pi Umumi mukavemeti üzerinde en be- Bir hı Zararı olmuyacaktır. Böyle iken kü, , © Fin mukavemetinin ne sarsıl - $ey olduğunu görüyoruz. Ben tmem ki Fin sevk ve ideresi, vak - © Tahietanda olduğu gibi, t41 hedefle- Ban için mühim kuvvetler israf bi, - Hayır Mannerheim gibi mücerreb e bunu yapmaz. Bu sebeble Pet- Pelerin Fin mukavemetini mahalli kuv Müka, Ve Müsellâh hafkın dilirane Vertetine haml ve atfedebiliriz. aza Finlerin hâlen asıl mevzi - alı Arazisinde harb ettiklerini ba - tak Ti Bu mevziin hududun an. * 40 kilometre garbında bulun- teli, Mi topların en az 10 kilomet - te Buy araziye hükmedeceklerine gö- a, * burada henüz 20 kilometre , Yememişler demektir. Pi vice olarak şu meydana çıkiyor ki May sevk ve idaresile Finer ve Peteği, p > kıymeti pek yüksektir. El mağ, mİ ve milif mevcudiyetle - Yay İle mefküresi Fin ordusunu Malki iİlmez bir hale getirmektedir. Mahi, > UCek bombalarile tahrib olu- ede, E82el Fin şehirleri, fabrika ve inn Yenı ieseseleri yangın bamba. ik olabilir; fakat görülüyor l isa" Finlândiya orduları başkıumandan: Fin milli kahramanı Mareşal Mannerheim ve iki Fin ordusunun ve Fin halkının ma. neviyatı böyle şeylerle sarsılabilecek Herholde Finlândiya harbi ne bir #6. zinti ve ne de bir yıldırım harbi olm: - yacaktır. Pinler neticede mağlüb da ok salar bu harb çok kanlı ve oldukça im- *idadh olacaktır. Bu sebeble bu harbin neticelerini, ve inkişaf ihtimallerini şim diden kestirmek kabil olamaz. Eğer bu harb müzminleşirse çok maküs neti- celer de verebilir. Elhâsıl Fin - Rus barbinin nasi bir mecra #labileceğini anlamak için beklemek icab ediyor ve İskandinavya Üzerinden Finlâhdiyaya gelebilecek yardımların derecesini öğ- rTenmek iktiza ediyor. Yin hükümetinin Milletler Cemiye. #ne müracaati daha çok siyasidir. Bu, De Finlândiyanın mukavemetli ve ne de şimdilik Rus taarruz ve istilâ plâ. İNGL — m YAZAN an, Emekli general H. Emir Erkilet “Son Posta,,nın askeri muharriri #Finlândiya her şeyi kaybedebilir, yek | mi 5 Yehlüsselburğ Krasnoi&-Şelo hangi pratik bir tesir| » Fakat bülün dünyanın | £ Ve kalblerini kazan-| değildir; hatta çoktur Her okulda pasi korunma tzerübesi yapılacak Bir müddettenberi şehrimizdeki okul - larda pasif korunma işi etrafında yapıl -| makta olan hazırlıklar ikmal edilmiş! Bütün okul idareleri pasif korunma hu -| susunda aldıkları tedbirleri bir raporla maarif idaresine bildirmişlerdir. İ Maarif müdürlüğü okullara bir tamim göndererek her okulda muâyyen bir gün- de talebelere haber verilmeden pasif ko-; runma tecrübesi yapılmasını istemiştir, | Okullarda bir ay içinde evvelce tale - belere haber verilmeden hava tehlikesi işareli verilecek, bütün talebe ve öğret - | menler iş ve vazifelerini oldükları gibi| bırakacak ve sınıfları tahliye ederek in- tizamla sığınaklara gireceklerdir. Bu sı - rada, her mektebde teşekkül eden pasif korunma ekipleri icâb eden techizatla #naliyete geçeceklerdir. Talebeler tehlikenin bittiği bildirilin - ciye kadar sığmaklarda kalacak ve sonra normal faaliyetlerine başlıyacaklardır. Okul idareleri talebelere birer giz mas- kesi temin etmelerini bildirmiştir. Okullarda mümune siperleri yapılması lişi de alâkadarlar tarafından tetkik edil. İmektedir. Ancak birçok okulların bah - İçeleri küçük ve gayri müsaid bulundu - gundan, talimate uygun siper inşası müm kün görülememektedir. Yanlış kitab komisyonu bir haftalık mesaj raporunu hazırladı Lise ve orta okullarda okutulan ede- biyat ve türkçe kitablerını tetkik et - inekle olan korfilayon, dün de öğleden sonra İstanbul Kız Lisesinde edebiyat muallimi Süleyman Şevketin riyasetin. de toplanmıştır. Dünkü toplantda ko- İmisyon azaları kendilerine verilen ki- tablarda tesbit ettikleri hataları komis yona bildirmişler vo son bir haftalık çalışmalar hakkında Maarif Vekâleti - ne gönderilmek üzere bir rapor hazır- tamışlardır. İbi koşturmak için Fair Kip | GENE İHTİKÂR ————————— üğazaye givem mağaza tezgâhtarlara sordu: — Bugün gazete okudunuz mu? sahibi, | Mağaza &ahibi bir sual win — Sovyet - Fin harbi devam ediyor! mu? — Devam ediyor. — Malların etiketlerini değiştirin. atlar yüzde yüz artırılacak. Tezgâhtariardın biri merak etmişti: — Öyle olsun amma patron, Sovyet - Fin harbi ile bizim sattığımız mallârm bir münasebeti yok ki, yüzde yüz arlırı- İ yoruz. z di ge — Var yok, orasını bilmem. Mademid| 47; faza kazanmanın ismini ihtikâr Moya j Mağuza sahibi düşündü: — Vitrindeki eşyanın Üzerine «yarın bir misli daha pahah» yanlı etiketler | koysam satış acaba ne kadar artar?.. * Kasadar gazete okuyordu. Kasanın yas nında oturan patronuna döndü: — Patron gazete yazıyor, Şimal deni- zinde bir gemi daha batmış, Patron kasadara çıkıştı: — Bunu bana söyliyeceğine, oyuncak dairesinin tezgâhtarına söyle de, oyun- cak gemilerin flatlarını artırsın. * Muhtekirler srasında; —Bu güzeteciler de çok garib insan- barbediyorlar. Biz de fiatları yüzde yüz | Duslâr. artırmalıyız, işte bu kadar. x Muhtekir ellerini uğuşturdu: — Leh - Alman harbinden bir apartı- man sahibi oldum. Sovyet - Fin harbin « den de ikinci bir apartıman sahibi olur- sam.. yaşadık. * Diyojen elinde feneri mağaza mağazi dolaşıyordu, görenler sordular: — Elinde fener ne arıyorsun Diyojen? Cevab verdi: — İnsaf arıyorum. FK Dimel lili | Bunlar biliyor mu idiniz? | Akran balonundaki postahane Akran (kabili E Eski termomet # sevk o balonunda.. 7g a relerin bir 7/ bir pota İSİ / piya Laymg NX | Sim boruda üfle, vardı. Posta gişe - me suretile yapıl - si ©— yolculardan muş ufak kabar - gö mektub oslmakta caklarla o derecele ve gene mektub nirdi, Termomet - İ dağıtmakta o idi. renin kaç dereceyi > Mektublar balonda pullanır ve balonun hususi posta mühürile mühürlenirdi. * | gösterdiği, civa sü- icık noktalarından Eski termometreler tanunun, kabar - tayinle anlaşılırdı. 2 - hangisi: di Süvarileri kaplumbağaları ea nasıl koşturabilirier? | Saatte yüz kilometra Merkebier oha 2 | Kısa mesafede vuç gördükleri za» ira ley man peşinden ko - şarlar, bir merke « süvarisinin bir değ l nek üzerindeki ha- vucu merkebin gö sü önünde tutması kâfidir. Büyük kap -| lumbağaları da merkebler gibi koşlur - mak mümkündür. Kaplumbeğa süvarisi gözü önünde tularsa patatese yaklaşmak van derhal koşmağı başlar. sr ii Pamuk kumaş yasağı 1712 senesinde İngilterede pamuk ku- maştan elbise giymek menedilmiştı. Pa .'sına «Xi: (te yüz kilometre - van parslır. Saat- den fazla süratle koştuğu görülmüş tür. Fakat mesufe uzayınca sürati de azalır. * 1936 -daki Yugoslav pulları İbir sopa ucuzda patatesi kaplumbağanın! 1996 senesinde Yugoslavyada çıkarılan dört nevi puldan ikisinin yazıları slâvca ve ingilizce olarak bastırılmıştı. * Meçhul şua Röntgen şuama meçhul şua mana » şuaı denir. Çünkü meşhur muk giyenlerden para cezası alınıyordu.'alim Röntgen, röntgen şuamı keşfetti. Ve bilhassa bunları satan kumaşçılar, di erden alınan ceza pek fazla i İbizzet kendisi vermiştir. i zaman aslını bilmiyordu Bu ismi “Biimeseydiniz ne Olacaktı ?, İzmitten «M. N> imzasile aldığım mektubu aynen size de okutacağım. Diyor ki: Teyze, — Bundan sekiz sene evvel komşum olan genç, güzel, fakat haddinden fazla hoppa ve çapkın bir kızla sevişmiştim. Mecburen altı senedenberi ondan uzak bir vilâyette bulunduğumdan şimdiye kadar hiç kendisile alâkadar olmadı- ğım gibi aklıma bile gelmemişti. Fakat şimdi hayat bizim ailelerimizi birbi riyle karşılaştırdı. Her iki aile ârasın- da kızın ittifakla bara verilmesi kati şekilde kararlaştırıldı. Bu genç kızım - hayat arkadaşım o- lacak bayanın - ise benden sonra dört boş kişi ile ve bilhassa benim arkadaş- larımla mükemmelen seviştiğini bildi dim halde, onu eskisi gibi gene sevmeye başladım. Onun açık olarak bildiğim bu batası ileride tesis edece- ğimiz bir yuvaya perazit olür mu?. Çünkü o arkadaşlar benim canım gibi sevdiğim kimseler olduğundan ve ilerde de onlarla muhakkak surette karşılaşacağımdan, korktuğum için ne yapayım ve nası! hareket edeyim, yok» sa kızı almaktan vaz mı geçeyim, bu hususta beni tenvir etmenizi diler, sa- mimi selâmlarımı takdim ederim.» pi Bu delikanlıya iki börlü cevab veri lebilir; 1 — Her şeyi bu genç kızının «seye mek, faslmı hangi sizeya kadar ve ne şekilde tasrif etmiş olduğunu bilmaya bakar. Flört diye ingilizceden enik muza da pakledilen bir kelime vardır. * Ki bazilarınca «aşk mülötafaları» şek» / linde terelime ediliyor, eğer mesele bu noktada kalmış ise, benim gibi ak saç” klar tarafından olmasa bile, ekseriyet çe ehemmiyetsiz görülmektedir. 2 — Anlaşılıyor ki, hâdisenin eheme miyeti bu genç kızın başkaları ile de sevişmiş olmasının okuyucum tarafın» dan tesadüfen haber alınmış olmam noktası Üzerinde toplanmaktadır. O halde kendi kendimize sorabiliriz: Eğer okuyucum bahsettiği genç kız la mazisini öğrenmeden evlenmiş ol.” saydı mes'ud olmayacak mı idi? TEYZE