$ON POSTA ENİZ VE DENIZCİLİK J Ailuka ve deniz hökimiyeti YAZAN Fransız amirali Docteur Şimdi Atlas denizi nde korsan gemisi vazifesini gören Almanları Doyçland saffıharb gemisi Birçok insanlar, müttefiklerin deni? lerde Almanyaya karşı kahir bir faj yete malik bulundukları halde, şim “ye kadar 200,000 tondan fazla gemi kaybeylemiş olmaların# şaşmaktadır- lar. Muharibler. harbin neticesini kuv - vetlerinin müthiş çarpışmaları ile elde eylemek arzusunu beslemiş olsalardı 'bu kahir falkiyetten bahsedilehilirdi. Bunun ise ne ksrada, ne deni h rda temin edilemiyece; ifade eylemek zaiddir. Deniz kuvvetleri için şimdi mevzüu bahsolar. deniz yollarını koruma ha bidir. Bu harb, müttefiklerin gemiler mi korumak. düşmanın gemilerini mâhveylemek, ortadan kaldırmak, dü manı besliyebilerek bitaraf gemileri kontrol evlemekten ibarettir. Kısa süren bir sürpriz; harbin bida. yetinde (Almanya tahtelbahirlerinin muvaffakiyetlerine istinad ediyordu . Henüz Ağustosun 25 inde idik.. Alman- ya; tahtelbahirleri ile deniz yollarını kesmiş bulunuyor idi Bu hal herkesi hayrete düşürmüş idi. Fakat bu hayret uzun sürmedi. Çürkü Almanlar, bu tehdidi asgeri hade indirecek vesaite melik bulun» duğumuzdan bihgber idiler... mdiye ie Alman tahtelbahirle. rılmıştır. iliyeklebellarmmn hemen her tarafta d maktadır. cesedleri erden çıkârıl- bu mahruti uçurumda başımı taşlara çar- parak, lime lime bir vücudle süratten havaya ıslık çaldırarak düşüyordum. du. Gözlerimi yum - dum; açtığım zaman ke i cadded buldum. Şapkam orada kalmıştı; almi dönmedim ve o akşam trene atlayınca vagon restoranda biraz nefes alabilmek imkânma kavuştum. Lizbet Zaydeli genç zabit vekilile öpü- şürken görmüştüm... Bütün bunları bana hatırlatacak, yöras| k: kalbime hançer saplıyacak ne vardı | Yerhunde Sevgi?. Şimdiye kadar seni sevmiyordum; sen- den nefret ediyordum; tiksiniyor, iğre - niyor, öğürüyordum; fakat düşmanın de. ğildim. Bundan sonra düşmanın da olacağım... * — İki lira vereceksin Haşmet", Ne parası bayım?.. — Yarın akşamki toplantı parası... / / Öğretmen arkadaş'ardan Faruk Kâra- yel yarın akşâmki ziyafetin tertib ve zimlne memur edilmişti. Yılbaşı gecesini kutliyacaktık. | Şarab, alay, türkü, dans... Felekten gene bir gece çalacağız.. yaşadık... Kendi kendime işi resmiyete döktüm: Siyah çeket, reyye pantolon, rugan is -| karpin, beyaz gömlek, beyaz çiçekli si » yah kravat. saat tam 19 da kültür direk . İngiliz filomnun en kuvvetli zırhilılarından Revenge kubulmıyacağını, buz: ahvalde tah - lerin muvaffak olmıyacaklarını ifade eylemez. Ceb zarhlıları törünün evindeyim. Benden evvel ge - lenler masayı mükemmelen tanzim Gt - mişler, Maşallah; bay direkt bile, tör başlamış İBeni görür, görmez elindeki şarab kade- hiri kaldırarak: — Bak Haşmet Güneş; de rsben tahürâ, derler. Şu k deki nesne, çiğnenerek yenmez; yudum içilir... l , buna «$e-| dehin için - yudum, | Cevab verdim: | Aman bay direktör; bizim bildiği - rab denilen. mariletin yalnız Kı -| zartması olur. Masanin üstü soğuk mezelerle ve mey-| la dolu,. Söğüş dil. but, rek, muhtelif sucuklar, portakal, el fındık, fıstık... Bu kadar nevaleyi biz mi) yiyeceğiz?. Adam başına üç kilo yiyecek hazırlanmış. Arkadaşlar, bayanlarile birlikte, val avuk, birer | İzaffer olabilec cgret gemisinin Deutschland zırhlısı tarsfından yökalandığını ve mezkör zıhlının ayni zamanda müteaddid İn- milerini batırmış olduğunu rad- gazetelerden haber aldık. «Ceb zırhlıları» tesmiye » umumiyenin tasvibi ile mu- ni SÖY Şu halde efkârı umu: ri, düşmanı tenvir etmek tehlikesine maruz b ra - kılmıvacak hadler dahilinde tenvir et- mek icab eder. 1914 senesinde Hatırlarda olsa gerek... 1914 harbi bidavetinde amiral Von Speenin ku - mandas' altında ve Seharnhorst ve (Gneisenau zırhlı kruvazörlerinden, ve hafif kruvazörlerden mürekkeb bulu - nan Alman donanması aylarca, mütte. » deniz nakliyatıhı tehdid altın- da bulundurmuş, Coronel adâlar: civ; rındö vukubulan muharebelerde İngi » 1 Cradock'un donanmasını ba. iin Kânunuevvel ayıne lice İngiltereden hareket eylemiş olan büvük İngiliz harb kruvazörleri onları Falkland” kıştırıp batırmış idi. Bu muharebi Emden hafif kru batırılmadan ikişer geliyorla kulağıma eğileri Bay direktörün İçeride dört mandolinle iki yitöra! var; diyor, misafirlerimiz çalacaklar.. — Kim bu misafirlerimiz?. — İzmirden on bir kişilik bir muallim grupu gezmeğe gelmiş; onları davet et - tik. Peki amma nerey: ız?. Biz yir- mi beş kişiden fazlayız. Misafirler de ge- lince zaten pek büyük olmıyan e girmemiz lâzım gelecek.. sat yirmi olmadan tekmilleştik. Fer- nde Sevgiye dikkat eltim: Allaha bin, şükür, benimle hile alâkadar olmuyor. Ziyafete kültür direktörünün nefis bi salonda nutkile başlardı, Kadehini doldurarak ve| kadehlerimizi doldurmamız lüzumunu bildirerek ayağa kalkan bay direktör: — Arkadaşlar; bayanlar, baylar! Dedi; bu akşam bizim eve şeref verdi ğinizden dolayı size hem retikam namı - > zl, iz Kl lk si ae İl Sc rden kurtulmuş clan |: LE. ZİR nisbetinde Karbolineum nahlâlü İyi evsafda ve çok miktarda meyva yetiştirmek için, bazıları yerin müsakl olmasile, havaların uygun (geçmesini rlar. Kanastlerince «iyi mah- sudece tabialın eseridir. Bu yolda insanın harcayacağı emekler hep boşü- nadır. Ne ağaçların dibini bellemek, ne delların: budamak, ne temizleyip onar. mak, Tanrının takdirine müessir ol - maz: O, ne dilerse, onu verir! Gerçi, Allahın dilediğini yapmağa muktedir olduğundan hiç birimizin yoksa da, bir çoğumuz tabiat iş ez bir düzende oldu, Asırlardanberi o mev simlerin geçişi; yağmur ve karın ya « ; ağaçların yeşerip büyümesi, şek - iç değiştirmemiştir. İnsan v her mahlük bir düzüye doğ müş, yaşamış ve sonra ölmüştür. Bun- inde ve sıhhatli yaşamaları ve ya hastalanıp yatmaları hep ayni te - sirlerle olmuştur. Her tohum; suyu, ha raret ve gıdayı bulunca bu şartların devamı takdirinde büyü ştan benzerini meydana ge Her ağaç; nemli bir toprağı, ; aksi » kuru - tirtwiştir. ılık bir havayı bulun şartlar baş gösterince sararmış muştur. hayat ezeli O halde Demek oluyor ki, bütü bir kanun ile mukayyeddir. İfaydasını kabul ederke! halesile verilecek bir sulamanın fayda- sını kabulde n tereddüd edelim? Su sayruş bi bizzat sula bah- vene; İy rım onaran & sın diye tarlasını iy çiftçi- ye, Tanrı w; bu hareketinin tabii eserini göstermiyeceğim.> dedij olmuş mudur? Binaenaleyh iyi mahsul almak bah » sinde işi sadece tabistın himmetine bı. rakmak, ve verirse almak, vermezse beklemek ekil kârı değildir. Bugünün adamına düşen; her şeyi tabiatın dile- ğine ve kendi iradesine uydurmaktır. Çok bereketli bir meyve yılında, sey relime yapmayıp da bunu Tanrıdon bekleyen bahçıvanın âkibeti pişman - kktan başka bir şey olamaz. Tarlasını bastırın delice için tohumu temizle mek, anız: erken bozmak (ih... gibi tedbirler dururken, havanın kurak geç- mesini temenni etmek safdilliktir. Bör- *&-böceğin sardığı bir bahçede, gere - ri yapmayıp da sonradan alara bakarak «Allah ver Allah aldıs diyen nama bu asırda acınılamaz. r kanun koymuş - ÖLDÜRM Yazan: Zeynel Besim Sun karısı /na, hem de kendi namıma teşekkür ede -| izim. Gerçi şu gördüği şarâb şişelerile mezelerin parasını müştereken ve müte- İsaviyen verdiniz amma ziyafet gene be - İnim sayılır; çünkü yarın bu evin temiz- lenmesi vardır. İsterseniz temizleme pa - rasını da elbirliğile temin edelim; |bender sakıt olsun. İzmirli missfirlerimize g: Ken - dilerinden hisse almadığımıza ayıb e Masmafih onların da, tabii, izzeti nefis ri vardır, İsterlerse ikişer lirayı hemen tediye buyursunlar; dilerlerse bize bu ak- şam para yerine müzik ziyafeti versin - iler. (Müzik isteriz Pekâlâ; rin nce: yle ols doyurmadığım hepihize hatırlatmak | borcumdur. Binaenaleyh. Bay direktörün karısı atıldı: — Aman artık traşı kes!.. — Yoo hanım!. Senede yirmi dört saat! Meyva ağaçlarının Kış temizliği Yazan: Tarımman hak i citeşrm RAAT | - Ağaçlar üzerindeki hastalık ve haşere tohumlarını yok etmek için bunların tomurcukların uyanmasından on beş gün önce yüzde 10-15 ile badana edilmesi lâzum gelir var iy et, ve aykırı gideni küsrandır. | Ağaçların kış temizliği), ters ina » bağlı olanların bahse değer tarak ların, din biridir. Ağaçların kış sonun © da bir temizliğe tâbi tutulmasını, © imizde nimeti yok bir kül rlar. Tanrının işine karışılmaz, sadece tevekkül ederler. Halbuki öyle bir ameliyenin tabiat kanunun kırı olmadığı ve bilâkis ona yö” ı dolayısile bize pek faydalı olduğü laşılmıştır. Kış temizliğinin fay o derece büyüktür ki, #ğaçların İyi çok mahsul vermesinde ilk - tesirin olduğunu söylemek kâfidir. Tecrübeler göstermiştir ki, ağaç” kurutan, meyvalarını döken veyâ ni talandıran, türlü | şekillerde ? tabrib eden; haslalık, börtü böcek * mantarların tohumları, yumurtaları #* şı hep ağaçların şurasında * burasını rler. Bahar geline yerlerde açılıp hahçeve » göre yaprakta; meyvü kökte; başa çıkılmaz Afetler o meyds” getirirler. Eğer kış sonunda, yani tomurcuk ” rın uyanm: on beş gün kata, ağı” ların h # bu zararlıların tobu ve yumurtalı 1 ilâçla badana edilirse bittabi bahar uyanıp zavar verecek bir şey de K az. Kalsa bile pek cüz'i olan bu VE. i raki tedbirlerle çarçabuk d yapmayıp.» hu yüz binlerce mikrob, & yumu renin meydana çikmasın! © iverek o zaman harekete geçilecek © rsa ne buşa çıkmak ucuza ve KOK imal olur, me de o zamanki - tedbiri 1 bir fayda hasıl olur. ei ti ların ağacı sardığı, yahud hastalı? meyvaları dökmeye (başladığı. X kurtların ağacı kemirmeğe başladı p - ralardeki tedbirler, zararı tamam yök edici değil, azaltıcı ve durd! dur rrshiyette olacaktır. Yani henüz gürü memiş bir elma kurtarılır amma: e rüyeni kurtarmanın imkân: olmaz İleri memleketlerde bahçeleri finn T işi olan bu «kış sonu temizli İpek fazla ehemmiyet verilir. Bunuf çin son zamanlarda en ziyade Kü”... nılan mualece, maden kömürünün vi artığı olan (Karbolineum) dur.Bu de i halindedir. Evvelce bi2€ e manyadan gelmekte iken, 933 den va İzmir Mücadele Enstitüsünün PİT, metile Türkivede de hazırlattı ri iş tır. İşte bu b ei un 56 (Detam al ine? N wi şamından 1 ıkânun akşamına hürriyetleri kendi ellerindedir. — Kim koymuş bu kanunu? © yy — Aristotalis koymuş. (Umuma ben) nerede kaldıktı arkadaşlar?* — Binâenaleyh de.. n leyh son si - şadığımız şu köhne eski yil mün e betsizin gidişile birkaç saat sonrü li ye sil ve necib çehresini gösterecek al çabti »i yılın gelişi şerefine hep «sleeeey.. hops la içelim. raf Hep bir ağızdan tempo ile bağır içtik: — Aleeey!.. Hop! 4 Kültür direktörü devam ediyor ye — Şarab neden yapılır: malâsv ai nereden bulunmuş?.. Rivayete bap ilk bulan İstafilağ isimli bir SOD e Yunancada üzüme istafilya der” ME ondanmış. İŞakabı da o keşfetDis” dersin bu İşe Haşmet Güneş? Üstadım; berce burlar Üzümü sikip suyunu içmek u9 tiçlen gelseydi üzümün adı üzü yacaktı, Anlıyamadım. deli — Dikkâ' rica ederi Üzümün masdarından.. üzüm wi pe düm demez miyiz”, Şu halde biz yi zan vayı üzümün, yani sıkmak şeri İmışız. Üzümü Türkler sıkınc? diye yabâncı olsun?, ir eisanei lü ise serbestiz. Evli erkeklerin 31 İlkkânun ak-! La