Dış tesirlere karşı bütün Balkanlılar için selâmet yolu “çen Mayıs ayında Balkan an- tantının nasıl hazırlanıp ku - Polduğunu gi — Yazlle hülâş LAN evvel ve etlerle Tay ne halde bulunduğunu a edip anlatmıştım. On. Sonra da muhtelif münase- olup bitenler hak- mıştım. Dün ettik ve hülâ. Balkanlıların Mba £ ne zaman bir felâket gelmiş. İran ek iç ve dış ihtiras ve nüfuz. zavallı topraklarda müsaid bir "eşv UÜ ? ; : gel ema Zemini o bulmasından ileri alkanlarda şu veya bu sert ve e ketlere, komşuların zararına bü- koy Ve kazanma ihtirasları baki kal. lay, li bütün Balkanları ve Balkanlı. tn ipi tek bir hakikatin, Balkanla. İhya z Belkanlılara aid olduğu ve © hadı Pane siyaset nüfuzlarına yer z V ai kutsiyeti Balkan b son bir imanla (o tanınmadıkça ia tarda ne tam bir İstiklâl ve ne de ”! sükün ve rahat sürülmesine ir- Metz Ktur. Balkanlıların. kendi selâ- geti, Tİ icabı, ber şeyden evvel kanaat gl ÖR icab eden şey kendi #rala. dan —. İPtiras ve anlaşamamazlıklar » kia $u ve kâh bu yabancı politi » Balı daima istifade ederek ve hattâ vala lar âyasında herne vakit bir $Mma İmkânı bulunduysa buna asla “dan vermiyerek Balkanlara hük - kleri ve böylece hükmetmekte de €decekleri » hakikatidir. Çünkü tleri ayırmadan onlara hükmet- çtür. m kanlıların birleşebildikleri | ve miaat, ihtiras ve maddi ve manevi Mg ezin birleştirebildikleri gün, a orda türlü emelleri olanların, bü- Böy Ümidleri tabiatile kesileceğinden, ve bir birleşmenin husul bulmama- bikgatön kuvyetlerile çalışmaları pek piç Fakat Balkanbların, menfant- wk ya ihsdda olduğu için onların yapa. re 1 da her türlü tefrikecı dış tesir. epi Xapılarım kapayarak dahili derd. Maki kendi aralarında hal yolunu tuf. Ba İm ve neticede elele vermekten settir. O halde bu itirazı kabul et ie Mantığın Balkanların tatbikat da bir türlü müsbet neticeler ver. Vi esirin sebebleri, Balkanlarda ya. Mi? Nüfuz ve tesirlerine âlet olen dev Ye €rİN hâlâ mevcudiyetinden o başka olabilir? de Balkan devletinin şu veya bu ol. yu söylemek ve nasıl kandırıcı bir 5 a o nüfuzun tehlikeli bir oyuncağı İnce Mu izah etmek neye yarar”. Ba- v1 5 bu çok kere yazilmiş ve tehlike Vundan evvel gösterilmistir. Bu » ge de ayni şeyleri tekrar o etmekle, *ici hastaya bir türlü almak isteme. © İlâçtan bahsetmekten farkh bir şey metil Yam küre Mek #dılmamış olur. Böyle hastalara #ü-|-( se, © mantıklı “lülıreılardam ziyade ri tedavi tarzlarının daha tesirli ola. 1 meydandadır. leala in da okuduğum, gazetenin Roma y, Pöbirinii telgrafla gönderdiği bir , “ olmuştur. Büna göre, İtalyan mat- dynda, Türk-İngilizFransız paktı “Yısile, cali bir sükün devresinden ra hasıl olan aksülümelin sebebi bu *Rİ diplomatik vesikamn Romada u- idir, bir nevi «Sulzans imiş. İşin Ke dar nda münakaşaya değer bir ci- A görmüyoruz; çünkü «suizan» veya “zanda bulunmak onların kendi bi. “öl bir işlir ve bu bizi fazla alâkadar "ez. Fakat İtalyanın bugün Balkan. a İnir olan fikirlerini gezeterme bil. bere çalışan muhabirin bu münase. *le tesbit ettiği İtalyan görüşleri biz- z ”i bugün, Balkanlar dolayısile bul ra sevkeden Şey Fransızca | İ eni YAZAN “Son Posta, nın askeri muharriri İ Emekli General H. Emir Erkilet! Son Balkan Antantı konseyi toplantısından (bir ler ve Balkanlılar için ibretli şeylerdir. Muhabir şöyle anlatıyor: Bir İngiliz gazetesi, yeni pakt müna- sebetile, «Türkiyenin bundan Sonra Balkanlarda daha fazla bir salâhiyetle mutavassıtlık rolünü ifa edeceğini » yazmış; Giornale d'İtalla da «Balkan - larda İtalyasız hiç bir şey yapılamıya- veğin cevabını vermiş. İtalya hükümeti, İn. gilere ve Fransanın Ankara paktı a - kabinde Balkanlarda, İtalyayı hariçte bırakan bir blok kurmağı istihdaf et. kutublarından birini teşkile başlamış- tı. Faşist İtalyanın nüfuzunu * inkişaf pi ve mevkiini kuvvetleştirip ge- nişletmive çalıştığı yer Balkanlar imiş. Balkânlar, Romanın gözünde, yalnız hir laşe maddeleri kaynağı, bir iktısadi İhinterland değil ayni zamanda Adriya- tik için bir himaye ve emniyet mınta « kası olmak dolayısile Faşist siyaseti bu alanda diplomatik, ekonomik ve hattâ küMürel faaliyetler inkişaf ettirmiş imiş. Fransa ve İngiltere, Almanyanın orta Avrupada üstüste indirdiği kuvvet dar. beleri üzerine, tecavüze karşı umumi bir mukavemet tesisine karar verdik - leri ve Türkiye ile bir anlaşmanın ilk temel taşlarını attıkları zaman, Alman- yaya «Çelik pakt» ile bağlı bulunan İ - talya, bir akıl ve mantığa müstenid ol. mıyarak, kendi mevkiini tehdid edilmiş hissetti. Bunun üzerine o kendini muhtemel bir tecavüze karşı korumak intiba kararında bulundu ve Arnavadluğu iş. gal etmek suretile Balkanlarda kuvvet. li bir köprübaşı: tesis eyledi. Muhabire göre, yeni Avrupa harbi patladığı zaman vaziyet böyle idi. Bun. dan sonraki İtalyanın aldığı tavır ve vaziyet malümdur ve muhabir bunlar hakkındaki intibalarını şöylece anlat- makta devam ediyor: Dünyanın bu kö. şesinde hertürlü ıztırab ve tahavvülleri bertaraf etmekte İtalyanın birinci de. recede menfaati vardır. Balkanlarda bir harb, doğuda, doğu Akdenizde de bir harb demektir ve böyle bir harb ne. ticesinde Roma, imparatorluk cihetile müşkül bir mevkide bulunabilir. Ne olursa olsun muhabire göre An - kava muahedesi Romada yeni şüpheler uyandırmıştır. . Burada, İngiltere ve Fransanın Türkiyeye Balkanlarda bir mutavassıt ve bir hâmi rolü tevdi et - meleri ihtimalinden korkuluyor. İtal. vanlar Ankara muahedesinin maddeleri arasında, Türkiyeyi, Balkan antantın. dan istifade ederek birinci derece bir rol oynamağa teşvik eden bir İngiliz - Fransız sisteminin mevcudiyetini sez » mek istiyorlar. Nihayet Roma da, İngi- liz.Fransız hareketi dolayısile Balkan halkından bir kısmının hislerinin de. mokrasi devletleri tarafına çevrilmesin. deh korkulmakta imiş... İlâh. İşte, Fransızca Lö Tan gazetesinin Roma muhabirinin İtalyann, yeni Ankara paktı dolayısile, çok dikkate ve işlemiye değer haber ve intıbaları bunlardır. Bunlar hakkındaki mütalea- lermıza gelince bunları yarma bırakı. yoruz. H. E. Erkilet yl ti j ila dei eğ ye Meclisi bu ay Içinde fevkalâde top - lantilar yaparak şehirde yapılmakta o - lan su tesisatı dolayısile bozulan lâğm ve su yollarının ıslahı. için Jâzım olan tahsisatın münakale yolile mümkün gö- rülemediğinden bütçede tadilât yapmak zarureti hâsıl olmuştur. Bununla bera - ber bu sene yapılacağı ilân olunan soğuk hava tesisatı ve buz imalithanesi dünya ahvali dolayısile £ yaptırılamadığından yirmi bin Mralık tahsisat lâğım yolları - ( Trabzonda belediye işleri 3 alba 15 EU A STAN mari Trabzon (Hususi) — Trabzor Beledi -Jna ve diğer madde ve fasıllardan alnan bir kısım tahsisat da eski su yollarına, u- mumf bahçelere © ve ifası lüzumlu olan hizmetlere aid maddelere ilâve olunmuş tur. Bundan maada şehir işleri üzerinde Bir takım görüşmeler yapan belediye meclisi bütçeyi tetkik edilmek üzere vi - Jâyete tevdi etmiştir. Bütçenin tesdi - &inden sonra şehrin lâğım ve su yolları» nin inşasına azami hız ve inkişaf verile - cektir, Birkaç A Binciteşrin SON POSTA Sayfa vecize K çiminden tutacaksın da ne çıkacak... Kendine güveniyorsan sırma saçlıyı, sırma saçından tut. * Dünya bir hazreti Süleymanâ kalma- mış amma, dünya yüzünde binlerce Sü- leyman yaşıyor. * Her horoz kendi çöplüğünde eşinmeye| ran olsaydı, dünyad ahiç harb olur muy- du?... . ii Ahlat şehirde yetişseydi onun da adını armud koyarlardı. * Bir arkadaşın aldatması bir kadının aldatmasından. çok acıklıdır. Çünkü bi- rinden dalma beklenir, ötekinden bek- Termez * Evli bir kadın, tahta çıkmış bir köle- den batka bir şey değildir. * Aşk fedakârlık ister, bilhassa izzeti- nefisten! * Yakalanmıyan hırsız oyakalanmadığı müddetçe namuslu yaşar. * Zekâsını göstermek için fırsat arayan- olmuyanlardır. * Sabır, sevincin anahtarıdır, * Dostlarını artırmayan, zaltmış demektir. - zekâsı dostlarını & * Bin dost çok azdır, bir düşman ço fazla, * Ümid, talihsizlerin tesellisidir. ve Bazan bir insanı atlatmak, deveyi hen dekten atlatmaklan güç olur, * Ekmeğini taştan çıkaranlar, acaba pey nirlerini de tahtadan çıkarabilirler mi? * Aydınlıkta alınıp, karanlıkta mal sinemadır. satılan * Korku da *klermiş, korkunur ; işi dağ bekçi * Kocakarı (o fırtınasından o korkmam İ genç kadının kopardığı fırtına daha ya İman oluyor. * Aşk bir maskedir, kimin yüzüne ge İçirirlerse abdal olur, * Enfiye de belki bir zevk vasıtasıdır burna çekmek zevksizliği olmasa! Tel İlilüsi | Bunları biliyor mu idiniz? | Kayakta sür'at Kayakçılar, ka - yakla kayarlar - ken fazla sür'atle ilerledikleri için ar kalarında bir ba - va boşluğu hasl Üz olur ki, bu hava boşluğu sür'ati bi- raz azaltır. Bu sür'at azalmasını önle - mek için bir kayakçı resimde görüldüğü şekilde arkâsma bir uzun (O mahrut tak - mıştır. * Böcekler nasıl koku alırlar? Böceklerde en kuvvetli his koku alma hisleridir, bazı böceklerin kokuyu, boy - nuzlarile aldıkları iddia edilirse de bu doğru değildir. Böceklerin bülün uzuv - larında koku alma hassası vardır. ye * Üç yüzlü minerva İtalyada Plişide Minervanın üç yüzlü bir heykeli vardır. Heykele ne taraftan bakılsa insanda heykelin cepheslle karşı karşıya bulunduğu zehabını hâsıl eder. ,GONÜL Kadın kabahatli Fahal acınacak Vaziyette «Teyzeciğim, Ne kadar bedbahtım bilseniz! mans tesirile başım döndü, kocam öğrendi, mahkeme kararile ây- rıldık. Felâketime sebeb olan erkek sözde bu hareketini famir edecekti, etmedi, gene metres hayatı yaşıyoruz, tabii es- ki dostlarımla alâkam kesildi, bir mah pus hayatı yaşamaya başladım, öezam. dı çekeceğim. Yalnız bir nokta var: Çocuğum babasında Kaldı, bana an Jaşmamız mucibince haftada yalnız bir defa ve iki saat için gönderiliyor. Bu İki saat zarfında evde birlikte yaşadı Zım erkeğin olmaması da şart. yazın bahçede buluşuyoruz, fakat önümüz kış, sonra bir nokta daha var: Eski ko- tanımıyo- cam evlendi, aldığı kadını rum, fakat çocuğum son gelişinde: — Eve hizmelçiden başka bir kadın geldi, artık benim annem o olacakmış. Sen ne vakit geleceksin? diye sordu, Ben mes'ud bir zevce, mes'ud bir apne idim. Bir gün karşıma bir erkek çıktı, sihir- baz kudretine malik bir erkek çıktı, biraz da cemiyet hayatıma alışmamış ol metresi oldum, gizli suç ne kadar gizli kalır, | Müthiş bir nişancı Bir bahis üzerine Amerikalı bir kovboy bizim on kuruşluğa kadar bir hedefi si lâhla 180 metreden birbiri ardma yedi de fa vurmuştur, Bu nişancı kovboyun adı İ. E. Wilburne'dir. * Avustralyalılar ağaca nasıl çıkarlar ? Avustralya yer Mleri çok yüksek ağaçlara kolaylık - la çıkarlar. Bun - lâr bir nevi ipi a - ğacın gövdesine sa rarlar ve ona tu » | tunarak tırmanır » Jar. Kendileri yük seldikçe ağacın gövdesine sardıkları ipi de yükseltirler. Ve böylece ağacın en yük sek dallarına kadar çıkabilirler. Çocuğun “önünde az kaldı ağlıyacak tım, çok fena bir vaziyetteyim, beni kurtaracak bir çare yok mudur öâca- ba” * Yukarıda okuduğnuz satırları bir kadın okuyucumun 4 büyük sayfa tu- tan mektubundan hülâsa ederek çı- kardım. Bu dört büyük sayfa tutan u- zun mektub gözümden iki defa geçti. İçinde bir tek yanlış kullanılmış keli- me, bir tek düşük cümle yoktu. İyi - tahsil görmüş, hassas ve içli bir kadm olduğunda eminim. Onun içindir ki kendisine daha fazla acıdım. Vaziyeti üzerinde daha fazla düşündüm, maa- lesef bir yol bulmak mümkün olmadı: 3 Birlikte yaşadığınız erkeğin ha- » beri olmadan eski kocanızla, kabilse çocuğun da hazır bulunduğu bir yerde » — konuşunuz, vaziyetinizi anlatınız, mer- hametini tahrike çalışınız, çocuk ara- Bazda canlı bir köprüdür, belki bir ne- » O tice çıkar diyeyim, fakat öbür kadının, bu vaziyette terkedilmesi icab eden öbür kadının ne kabahatı var? Bir sual daha düşünülebilir: — Kadının erkeği terketmesi şartile çocuğunu yanına alması noktası üze rinde sabık kocasile bir anlaşma yap- mak ta mümkün olamaz mı? TEYZE