Gaz TEE Yazan : İsmail Habib Onu ilk defa, Kastamonudan Anka. raya geldiğim zaman, 1922 Martının birinci günü, Büyük Millet Meclisi kür. süsünde, en mühim tarihi nutukların. dan birini söylerken görmüştüm. Bir Mart o zamanlar mali senemizin başı idi. O gün geçen bir yılın muhasebesi ile gelecek yılın tasavvurları anlatılır. dı. Başında koyu sincabi renkli bir kal rtında hâki renkli bir avcı elbi. ünde bir tutam kâğıd; ıklık tık. hm İnsanla dolu salonun mat ışıklı ha. vası içinde mat bir sesle ve sesine göz- lerinin mavi çakışlarını da ekliy konuşuyor. Bu sesin hem motö freni var. Hamle yapmayı da, durmayı da bilen bir ses. *; > Oru o gün, ne yakın ne uzak, bir sa. Tonluk mesafeden görüyordum. Kendi. sini çok yakından görmekliğ dan birkaç hafta tesadüfen gene Meclis binasında oldu. Bir iki arkadaşla Meclisten çıkıyorduk. Birdenbire mer. diven önünde Onun otomobili durdu. Arabanın tozundan belli cep! mektedir. Otomobil basamı şevik çizmelerile zembereklem sabivet içinde çıkarken; devet yük kalpağının altında daha küçük rüneceğine, tunç sertliğile çıkkın elma. cık kemikleri ve gözlerinin iki ucuna birer alev katrası gibi çökmüş kan kır. mızılığile büsbütün heybetlemiş yüzü. nü bize döndürerek, keskin bir selâmla, önümüzden bir kılıç gibi geçip gitti * Onunla mülâkalım ve Onu Çankaya kâşkündeki ziyaretim ayni zamanlar, 1922 'Temmuzunun ikinci Pazar günü nasib oluyor. Aman yarabbi, ayakta, eli elimde, « tam üçte söz vermiştim amma zannederim biraz beklettim» di. yen; üstünde çok zarif bir gri kostüm, tertemiz ve arkaya taranmış saçlarının yumuşak bir altın haddeden geçmiş pı- rıltısı, alnının arkaya mütemayil geniş açıklığı altında insana selâmetli birer koy parçası hissini veren gözlerinin ışık dolu gülerliği; ve hepsinden şaşılacak kuytu bir memleket gazetesi rine, bir iki saat başbasa va - Yiğünü hatırlatmıyacak ve unutturacak kadar kıymet verir görünüşü; aman ya rabbi, bu kadar kibar e sahibi bu mu 0? Dışarıda, kaşlı Tü ve büyük kalpağı kemiklerini bir tunç gibi insanın yanindan keskin bi? kılıç gibi geçen adam O mu) bu?.. * ! e Peşini 1922. Cuma günü: Sal. «Teşk lâ en| İeri, salonun karşısındaki büyükçe o-| dada saltanatın lâğvına dair kanun maddesini müzskere ediyorlar. İçeri - den gürültülü sesler gelmektedir. Sa. atler geçiyor, akşam oluyor, gece bası. yor, müzakerenin bittiği yok. Merak - tan çatlıvacağız. Duramadım, ben de Üç encümenin azaları (ie oda tıkaba- sa dolu. Birçok meb'uslar ayakta istifle- me duruyor. Bir takım meb'uslar ma saların üstünde dikilmiş, bir takımı da pencerelerin içinde oturmaktadır. Du. varın dibinden öklüm büklüm ilerli yorum. Öte köşede duran Kılıç Ali gü Terek bona «Nasıl girdin» diyor. «Ga. zetecivim, görülün çıkarılıncaya kadar gördüklerim de kârdır» diyorum. «Öy. le ise gel seni yamacımda saklıyayım» diyor. Ooh, şu encümenler dışındaki bütün meb'uslar bile bu tarihi sahneyi göremedikleri halde ben görüyordm. Ne iyi etmiş de girmişim. Ortadaki genişçe masanın etrafında, müzakerevi yapan ezalar sırlanmış. im de, on.|3 sivrilterek | şimşekleme gözlerile | ğüm yeni Hariciye Vekili İsmet Paşa masanın yakınındadır.Çekiç gibi bir du ruşu Var. Müzakere çok gürültülü ve çok hara- retU; Saltanatla hilâfet birbirinden ay- rılır mı? Kitab ne diyor, şeriat ne di - yor, kavuklar mağrur; kavuklar. halli yalnız kendilerine aid bir meseleyi ele zatıyorlar; ayetler, hadisler; heyecan. dan masaya yumruk vuruşlar. Birden Gazi ayağa kalktı, belli artık İsabrı tükenmiş, bir masa üstüne çıkıp İbombalama bir tonla konuşmıya basla. dı: Buraya meselenin esasını hâlletmek , diyor, o halledilmiş, hane » için toplan, bitmiştir. Saltanat hâkimiyeti; dan onu kuvvetle almıştı, şim eline aldı. yere bırakılamaz. Sizler fifl halindeki bu hakikatin sadece formülünü bula - caksınız. yoksa... Evet yoksa, son iki üç kelime, odanın ı göklerden inme mukadderat dolduran, tabiat kuvvetleri gibi ö- e geçilmez bir heybetle, zelzele gi ki üç kelime: — «Yoksa bunu anlamıyanların kafsları kesilir!» Deminki mağrur kavuklar şimdi pes i; kanlar vücudün iç tarafına aklanmız olacak, benizlerde kan vok. Riyasetteki hoca Müfid efendi telâşla kekeliyor: «Mademki esas mesele halle. dilmiş, öyleyse hemen maddelerin mü. zakeresine gecelim.» Saklanan kanlar yerlerine geldi. Havada yıldırımlı Li boradan sonraki sükünet var. Sanki hiç bir şey olmamış. Hoca Müfid efendi maddeler! okuyor. Artık kelimeler ü- zerinde son münakaşalar yapılmakta - dir: İsmet Paşa birinci maddedeki «Sal - tanal tarihe müntakildir» cümlesi den evvel «ebediyen» kelimesin! nulmasını teklif etti lerde ilerisi için bir ümid kalmasın. Ka bul, kabul: Saltanat ebediyen ik Sonra gene İsmet Paşa «Hilâfet Türk devletine ve hanedanı âli dir.» diye baslıyan ikinci maddenin İp- tidasından «Türk devletine» kelimele. ririn çıkarılmasını teklif etti. Bundaki ik açıktı. Hilâfet 'Türk devletine ki a halifede de devletlik kalmış ola- tak. Birinci madde ile kalkan saltanatı “kinci madde fle sinsi si: İsmet Paşanın müdahalesi o hortlak e- Vi, görünmez bir kılıç ucile dürtmüş ibi, kaldırıverdi. Saatlerdir, saatlerdir bitmiyen şu iki maddelik kanun lâyihası böyle çarça « buk bitirildikten sonra Erzurum meb'u- su boca Nusret efendi Gaziden Topka- Mülmddeis » içi lınıp slın. İmadlı #mi sordu. Sahi o mesele ne ols- İcak? Hocalar Peygambere &id bazı eş- İyağein ibaret olup Yavuzun halifeliğin. denberi « Hırkai Saadet » dairesinde bulunan «Emanatı Mukadde - «Emanatı mahfu İse» vi düşünüyorlar. Halbuki o sarayda bundan başka dün. ya değer bir hazine var: Mücevherler. der. sikkelerden, tahtlardan, birçok murassa esyadan mürekkeb hazine ki hepsi san'atin, hünerin, ve asırların © linden geçerek bünyelerindeki mücev- retile yeryüzünün en eşsiz bir serveti oldu. Saltanatın kaldırılacağını -gören son sultan, ya bu hazineyi bir İngiliz rhlısına yüklelerek kaçıp gidiverir - se?... Bu endişe iki gündür sa dırılacağını İşm bir burgu gibi uyup durmaktadır. (Hoca Nusretin sualinden sonra hepimiz kulak kesilerek Gezive bakıyoruz. Aya. #a kalktı. Ağır, tok, ve kat'i söylüyor: Böyle bir endişeye asla mahal yoktur, İstanbuldaki teşkilâtırmza icab eden bütün emirler verilmiş. Eğer İstersek tanatın kal. almışlar. çekiyorlar, kabartıyorlar, w.| Jet o hâkimiyöti kendi kuvvetile kendi| Artık o hâkimiyet hiç bir| İF İşan bir tavırla dünya milletlerinin gözü Osmana âid| herlik kıymetini kat kat arttırmak su.! bilen bütüm zihinleri kız.| SON POSTA (Baştarafı 1 inci sayfada) yollarında devam edecektir, Onu, bepi - niz biliyorsunuz. <Her geçen tümhuriyet yılının milteri- lerdenberi devam edip gelen nı tebarüz ettirdiği öyle hâdi şılaşıyoruz ki burada birkaç Jonu hatırlatmakla iktifa edeceğim. İmtihanlar Son bir sene içinde, Türk milletinm ge-| çirdiği büyük imtihanları bir kere hi ayınız. Vakarla, sükünla, tarihine y erle kar - sözle ünde cereyan eden bu imtihanlar ken- disinin yer yüzünün medeni, dinamik mil letlerinden biri olduğunu bir kere daha isbat etti, Bu imtihanları geçirirken, Türk mille-| tinin gösterdiği heyi il birlik ve| en doğru yolda sükünetle ve vakarla rümesi, bugün olduğu gibi istikbalde de iftiharla anılacak bir vâkıadır. Aziz vatandaşlarım, ününden ve vetli, hakkına güv yaşıyan, ne harici ve ne de dahi tırabt olmıyan bahtiyar bir mitlet oldu - Rumuzu düşünerek 16 ncı cümhuriyet yıl-! dönümünü n ederim. Bizi, bu arzettiğim şerait da bu neş'eli güne ulaştıran Milk Dee Reisicümhurumuz"İsmet İnönüne ve şükranlar 16 ncı yıldönümü bayramının İlân ederim. Şehrimizde bayram Dün öğleden itibaren 16 ncı yıl mem- leketin her tarafında olduğu gibi İstan - bulda da içten gele sevinç ve coşkun tezahüratla kutlulanmaktadır. Şehir baş- tan başa donanmış ve muhtelif yerlere) muazzam taklar inşa edilmiş olarak bay- rama girmiştir. Bilhassa havanın müsajd (oluşu bütün İstanbul halkını sokaklı lara) dökmüş, caddelerin kalabalığı o gecenin! çok ileri saatlerine kadar devam etitiştir. Geceleyin İstanbul bir şehri âyin man- zarası arzediyordu. Her taraf elektrik ve projektör ziyaları altında gündüzü andır- maktaydı. B. id ve Taksim meydanla- adığmı bir anda ters dönerek, 2ihinlerden a « tıldı. Hem saltanat kalkmış, hem ha - zina kalmıştır. Hepimiz odadan ikiz - Ti bir sevincin yürek şişinen ferahlığı i le çıkarken ben ayrıca böyle tarihi bir sahnenin beşaretlerine şahid olmak gi- Çoğu sarıklı. Zaten riyaseti bile hoca |bütün hazineyi bir'saat içinde en emin|5i bir talihe mazhariyetimden dolayı Müfld efendi yapıyor. Gazi “masadan biraz açıkta oturmuş. İlk defa gördü - bir yere kaldırabileceğiz. Onh..: Zihinleri tırmalayan burgu kendi keridimi tebrik ediyordum. — (Atatürk İçin) isimli eserinden — irında o kadar kalabalık tekâsüf etmişti serler her sene biraz daha büyüyecek, o! ki, mahşerden bir nümüne demek müba-| könomi ve arttırma cemiyeti, inkılâblar seyirlerini almış ve değişmez Jâğa olmaz. Buralardan otomobiller, a -| birliği, esnaf cemiyetleri.. rabalar, tramvaylar müşkülâtla geçebili- yorlardı. Halk kürsülerinde ve Halkevlerinde mulan balk kürsülerinde halk hatibleri, *İkürsülerin etra kuşatan kalab balk kütlelerine heyecanlı konferanslar vermişlerdir. Bu faaliyet yeç vakte ka- dar devam etmiştir. Gece 9 da'Sultanahmed meydanına ku “İrulan sahnede Eminönü Halkevi san'at - kârları Faruk Nafizin «Ateş» piyesini tem sil etmişler, prgjektör ziyalar altında oynanan bu piyesi binlerce halk alâka ile seyretmiştir. Ayni temsil bu akşam da tekrarlanacaktır. Bugünkü merasim Bu sabah ta halk erkenden sokaklara dökülerek resmi geçid sahasını doldur - mağa başlamıştır. Alayın geçeceği güzer- İgâhon binlerce halkla kaplanmıştır. Her- aman orduyu görmek, alkışla - n Beyazıddan itibaren Taksime cadde üzerinde bir yer bulmağa uğ- İraşıyordu. Saat 9.30 dan itibaren merasime dahil yette toplanmıştır. Sırasile İs- tanbulda bulunan meb'uslar, İstanbul k0- İl mutanı General Hâlis Bıvıktay, gene: ler, kara, deniz, hava, üst sübayları, H. P. milfettişi Tevfik Fikret Sılay Parti idare heyeti azaları, Üniversite reks ve İsörü Cemil Bilsel ve Fakülte dekanları jİstanbulda bulunan Vekâle “işleri, Vekâletlere bağlı müesseseler mü etler mület - dürleri, vilâyet erkânı, cümhuriyet müd- delumumisi Hikmet Onat ve teşrifata da- hil hâkimler, belediye erkânı, Ticaret ve Sanayi odası, borsa heyet ve komiserleri, matbuat, spor teşkilâtı ve bankalar; ha- yır cemiyetleri mümessilleri, imtiyazlı şirketler müdürleri, vali ve belediye reisi Lütf: Kırdarı tebrik etmişlerdir. 10,30 dan itibaren de vali toplu olan konsolosların tebriklerini kabul etmeğe başlamıştır, Resmi kabulü müteakib vali yanında C. H. P. müfettişi Tevfik Fikret| Sılay olduğu halde Beysda gidilecek ve| 11 i beş geçe resmi geçid başlamış bulu - nacaktır. Resmizeçid Resmi geçid alayı şu şekilde teşekkül etmiştir; Muhtelif birlikler halinde asker, ye - dek sübay, askeri mektebler, itfaiye ban-| dosu, polis, itfaiye, Şehir bandosu, Üni- versite ve yüksek tahsil gençliği, izciler, liseler, #porculer, Kızılay, Yeşilay, Ço - cük Esirgeme Kurumu, Türk Hava Ku - Birinciteşrin 29 Cümhuriyet bayramı urdun her tarafında heyecanla kutlulanıyor İstanbulun dün geceki manzaralarından: Beyaıd meydanı Jsamu, Türkkuşu, Türk kültür, ulusal e « endüstri Geçid resmine iştirak eden gruplar Bes yad, Sultanahmed - Sirkeci - Köprü « Şişhane yokuşu - Tepebaşı - İstiklâl cad mizin hayatında, onun, bilinmiyen tar'h- faaliyet te bayramla berâber başlamış bu| delerihi takiben Taksime gidecekler, bus sil varlığı umuyordu. Şehrin muhtelif yerlerine ko-| rada yapılacak olan çelenk koyma töre“ İninde' hazır bulunacaklardır, Ordu kıt'a» nda bir daire teşkil g- nın 'Ti işaretini mütea“ kib hoparlörle âbideye çelenk konacağı bildirilecektir. Âbideye, vilâyet, komutanlık, Beledi» ye, C, H, P, ve Halkevleri namına Parti, Üniversite ve okulları namına Üniversi. te, resmi ve milli kurumlar, bankalar ve arzu eden teşekküller tarafından çelenle er konulacaktır. Çelenk koyma bittik « ten.sonra mızıka İstiklâl marşını çalacak İve bayrak çekilecektir. diikleri ziyaret merasim biter bitmez bir dlikleri ziya» ret edecektir. Ziyaret törenine Falih kay makamı riyaset edecektir. Bu törene İs « tanbul komutanlığını temisl etmek üzere n edilecek zevatls, umumi meclis a* zeları, C. H. P. azasından bir grup ve mahalli teşekküller mümessilleri iştirak edeceklerdir. Törende bir bölük askerle, itfaiye bandosu bulunacak, İstiklâl mar « şinı müteakib âbideye C. H. P, Halkew leri adıma çelenkler konacaktır. Öğleden sonra dün yazdığımız inşaatı biten yerlerin resmi küşadları icra edi « Jecektir. Fener alayları Gece şehrin muhtelif caddelerinden geçmek üzere fener alayları tertib olun « muştur. Gece Halkevlerinde müsamereler ve balolar verilecektir. Vali ve belediye rah si Lütfi Kırdar ve eşi tarafından bu ak şam Taksim gazinosunda bir bâlo hazır * lanmıştır. Beyoğlu Halkevinde Beyoğlu Halkevinden: Cümhuriyetin 16 net yaldö: nasebetile 29.10.939 Pazar İ cak merasim programı: «1 — 29.100939 Pazar A — İstikiği marşı: Ev korosu tara * fından, n $ inci | sayfada) Ebedi ve tarihi günümüzün 16 nci yıldönümünü coşkun bir heyecanla tes'id ederken onu yaratanın önün. de eğilir yaşatanmı iman dolu bir sevgi ile selâmlarız. Baytamın şen olsun büyük Türk sailleti. M. Nuri Çapa