UraMUZA iy, VAN, Y bir tür din İde ân 1 bir sürü tari » Rüçlüklere yı lerde kaldık yavaş azalmaya başla: .|den da si, dali, Sale Muayeneden e Baraları h iç ezilmiş olduklarını gör! şi PaYlaştılar, pi, & gi dolastıran xa anına ri Dağa başla. İşwnu da zavallıyı öbür aşmış değilim. Tw! Ker asker arkadaş. oi hareket e- e k emet ağıMık kuvvet. Yük bir gg, verilmişti. Olduk. ve » Bü kâfi gelmiyor. | sağanağı EN lar. İki, bir S4 Bünimeş bildi, Te etmenin, enlerin Yap günlerdeki mem) RİTE KUR zan: Japonların en büyük hikâyecisi Asiheyi Hino AN ni affediniz, affettiğinizi söyleyiniz, diye, Jiçini çeke çeke ağladı durdu. Fazlaca üs- z tüne düştüğümüzü görünce ağır ağır a - yağa kalktı: — Beni âffederseniz söylerim. dedi im, Kabul ettik. Onun üzerine çocuğun yü - Zaman, Allah. reğine su serpildi, ve anlattı: uş değili,, le — Ben büyük bir hata işledim. Siga - rasız duramam. Hepimiz “sigaralarımızı ortava koyduğumuz zaman, dayanama - idim, Birkaç tanesini sakladim fakat ar » kadaşlarımın kendi hisselerini bile pay - laştıklarını görünce vicdanım o muazzeb oldu. dedi, ğ Ve büyük bir günahtan kurtulmuş ol- : manın yarattığı bir manevi hazla yüzü 3 anarak cebinden © dört tane ezik, z tütünleri dökülmüş sigara (o çıkardı. Bu arkadaşı, diğer üç arkadaş daha takib et- ti. Gözlerinden yaşlar boşanarak özür - ler dileyip sakladıkları © üç beş sigarayı siğara mutemedine teslim ettiler, İlkönce homur homur © homurdunan arkadaşlar da, sigara stokunun çoğaldı - Bını pörünce kızgınlıklarım unuttular ve Bünahkârları sffettiler. Aradan çok geçmeden de, arka cephe- külliyetli miktarda sigara stoku gön Dna düçar) eridi. Bütün askerlere ihtiyaçlarından k bir gece müthiş|/02la dağıtıldı. Yeni sigaraların harmanı ave pahalı cinsten, ve fabrikadan he - ortala -| *z gelmiş olmakla beraber, o »slak si - VE taş di en kadar tad vermediğini srkadaş - Böçirince ardan duydum. Hakikaten de eskisi gibi emen “|sigara sigara üstüne fosurdatmiyorlardı. Bir gece, nöbetçi hattı istikametinden şünmüyorlardı. uvvetile karşılaş. il edilemiye. ğradık. Ge- « Erzak mey- elek bir nöbetçi elinde tüfeği ol - “ ğu yerde dikilmiş duruyor, ayakları - na »m si, ÜÇÜ bir on kişi, afyon tadan bir yordu. Çin askeri bizim nöbetçinin attı- BI ve başına isabet eden bir kurşunla öl MÜStÜ. Ağzında da daha hâlâ yanmakta olan bir sigara vardı. Neferin yüzüne bü »)tü. fakat ateşi derhal sönmedi. Nöhetçi durgun bir sesle: - Bir sigara almak için gelmiş olma- h, Keske ateş etmeseydim.. dedi, Nöbetçi hattın yakınlarında bir gölge : rmiüştü, Birkaç kereler ” « İle verm, Bövlelikie Uzun imkân; olundu, Bazı | gö; T İki sigar, dur!. emrini iş olduğu halde hiç bir cevab ala - de neferin ica.| 728, Ve bu gölgenin birden hareket dü, €tiğini görünce de silâh ateşlemişti. bütin davam | Saranın Yanan ucu, Çinliyi mükemmel © neferler J ir hedef yapmış, ve nöbetçimizin kur - ve sebebini |dermişti Çinlinin — dudaklarından yere bir tüfek sesi duyduk. O tarafa koştuk. #binde de ölü bir Çin askeri yatı -| karken sigara ağzından kaydı, yere düş-| sorduk. Nefer başını kaldırdı. Yalnız be-jJdüşes sigara âk Dir Gold Flake izmaritin- den başka bir şey değildi. Hâdiseyi derhal gözlerimizin önünde canlandırdık: Bize düşman vaziyetinde olan ve pek de uzakta bulunmıyan Çinliler de bizim gibi mahrumiyetler içinde (bulunmakta idiler. Anlaşılan bu biçare de sigarasız - bktan diğer arkadaşlarından fazla müz- tarih olmuştu. İhtimal ki. Çinliler bizim latbik ettiğimiz «müşterekülmenfaâs u - sulünü becerememişlerdi. Hattâ belki de siperlerde ilâçlık tek sigara kalmamış 0- tabilirdi. İzma kurban giden biçare (o Çinli asker, sigarasızlıktan bunaldığı, çıldıra - sak bir hele geldiği sırada anlaşılan mey danda kızıl bir nokta seçmiş, ve bunun yanan bir sigara olduğu neticesine var - mıştı. İlkönce, bu sigarayı bir Japon âs- kerinin içtiğini sanmış, bu takdirde sö - nüp yanması b ettiğini hatırlamış, fa- ket, bu gördüğü kızıl noktanın sabit bir hâlde kaldığına dikket etmişti. Üstelik bir Japon askerinin, böyle bir düşman siperi tarafından görülebilecek bir şekilde sigera içemiyeceğini kat'i su- rette düşünmüştü. İşi sağiama bağlamak için mevziinden sürünerek çıkmış, binbir dikkatle meydandan geçerek o kızıl nok- tanın bulunduğu yere kadar yaklaşmış, ve tehmininde aldânmadığını, ve bunun yere atılmış bir sigara olduğunu anla » mıştı. Fakat, mesafeyi yanlış hesabla - mıştı, Sigara, daha fazla Japon mevzii « nin vakininde bulunmakta idi. Bununla beraber, sigaradan bir nefescik olsun çe- kebilmek arzu ve ihtirasile, sağını solu- nu unutan Çinli asker, bir hamlede iz” maritin bulunduğu yere (o yaklaşmış, ve am elini uzatacağı sırada bizim nöbetçi kendisini görmüştü. Onun — Dur!, diye İ gürlemesile de şaşırmış. ne yaptığın dü- şönmeden daha hâlâ yanmakta olân iz - yhariti dudaklarının arasına kıstırıver - mişti, Sigaranın eteşi Çinliyi ele vermiş, bizim nöbetçi de ustaca hedef alarak za- vallıyı vurmuştu. * Yerüeki izmaritin, ağır ağır kararıp da sönen ateşine uzun uzun baktıktan ve siperlerimize döndükten yarım saat son- ra, arkadaşlardan bir sigara İstediğimi, boğulurcasına öksürmeme, dumarlarının boğazımı yakmasına rağmen sonuna ka- dar içtiğimi hatırlıyorum. Bununla be - dünyaya gön -İraber gene de tütüne alışmış değilim. Çeviren: İbrahim Hoyi Sayfa 7 İngilterenin bugünkü 6 büyük kumandanı İngiliz kara, deniz ve hava kuvvetlerini idare edenlerin hayatları Polonyada harbin birinci perdesi kapan - dıktan sonra gözler garba çevrildi. Ren ova- larında Alman orduları ile Fransız ve İngilis orduları arasında hergün büyük bir çarpış- İma bekleniyor. İngiltere ise kuvvetlerini Fransaya çıkar - mağa devam ediyor. Bu kuvvetlerin başında bulunan kuman - danlar, bütün dünya pfkfri (o umumiyesinin İ dikkatini çeken şakstyetlerdir. Aşağıdaki ya- İda İngilterenin kara, deniz ve hava kuv - vetleri kumandanlarınız kimler oldv',unu 0- kuyacaksınız. SİR DUDLEY POUND «Bahriye birinel lerdüe İngütere Bahriye birinci Lordu ve flo bü - yük Amirali olar Sir Dudley Pound, bugün| müşterek İngiliz-Kransız bahri kuvvetlerine kumanda etmektedir. Uzun boylu, zayıf, mavi gözlü, seri ve çe- vik tavırlı olan'bu kumandan tam manasile İn denizelsinin timsalidir. 1914 - 198 Umumi Harbinde vazife başın- da idi Bilhassa meşhür Julland harbinde çok yararlık göstermişti. O vakit o Colossys gemisinin kumandanı bulunuyordu | Bugün legal eylerekte olduğu mevkle © -| rişmeden evvel Sir Duüley Pound İngiltere- nin Akdeniz filosunun ( başkumandanlığını yapıyordu Çok büyük bir av meraklısıdır, mahir bir nişanemdır. Akdeniz kıyılarında bulunan av hayvanları hakkinda çok kıymetli bir an - #iklopedi vücude getirmiştir. Akdeniz sahil. lerinde ve bu sahillerin bulunduğu memle - | ketlerde ava çıksosk olan büyük (avcıların her biri muhakkak bu İngiliz deniz demi - nın arslklopedisinden bir tane edinirler. AMİRAL FORBES İngiliz ana filosu haşkumandanı İngilterenin ana filosu (Home Ficct) baş- kumandanı Amiral Forbes yüzü gülmez, â - şlüyişten kaçar vir İskoçyalıdır. Çok değerli bir topçu teknisyenidir. Henüs 22 yaşında bulunduğu sırada bah - riye topçuluğunda şöhrel kazanmış ve O va- kit İngütere donaninasının en değerli Ami- rellerinden biri olan De Robârek tarafından takdir görmüştür. Müteaddid defalar bu a- miralin maiyetinde vazife görmüştür. Umum! Harbde Gueen Elizabeth Deldno - tunun Ikinel süvarısi bulunuyordu. Çanak - kale muharebesine iştirak eylemiştir. Amiral Jellicoe'nin kumandası sltında bi» «İngilterenin yeni Kiçneriz takabıns taşıyan General İronsid hoşlanmadığı gibi elrafındakilerin dahi ken» di tabiatinde olmasına çok dikkat eder. 1914-1618 karbinde kaymakam rütbesini ka ix olan Lord Gert Iki defa yaralanmıştır. Bel. çika harb meydanır.da bir müfresenin başın- da hücuma kalkmış, bir Alman tankını zap- ta muvaffak olmuştu. Bu sırada bir obüs parçası ile yaralanmış, herb meydanından uzaklaşmak istemerliği için de bir sedye &- zerinde kumandasına devam eylemişti. Amiral Dudley Pound ve hava komutanı Cyril Nevall rfnci topçu zabitliği yapmıştır. > Bu s'fatla «Jutlandı muharebasina iştirak eyl. “ir. 1917 senesi Teşrinisanisinde Heligolusd de niz muharebesinda Horşe Fleet gemilerinden bir kruvasörün kunandanı bulunuyordu. 1918 senesinde de İngilizlere (o tesilm olan ve Scapa Flow'a götürülen Alman donanma- sını teslim alışı LORD GORT Lord Gort, İngiliz ordusunun şimdiye ka- dar sahib bulunduğu en genç başkumandan- dır. Bugün 53 yaşındadır. (Kendisinden yaşlı! bulunan $2 generalin kiğemlerini bastırmış- tar. İ kont Gor'un br yaşta başkumandanlı-| Ba getirtmesi Londra klüblerinde © büyük| münakaşaları mucib olmuştu. Bu münakaşalardan birinde hazır bulu - muş olan general fan Hamilton onu kuy - vetle müdafan eylemiş, demiştir Ki: «— Nihayet bir askerin yüksek kumanda heyetine tayin edildiğine şahid oldum. Bun- dan böyle artık sırtımız hiç yere gelmez! © gençtir, fakat tam bir askerdir. Çekirdekten yetişmedir. Lord Oo-t'u münakaşalarla kü- gülteceğinize yükseltseniz daha iv edersi - BiZ» Bu meşhur genersili sözleri icab eden te- siri yapmıştır. Bugün Lord Gori bütün İngilizler tara - fından bakkile serilmektedir. Çok sade, kibar bir generaldir. Alâyişten GENERAL SİR EDMOND İRONSİDE Ona «İngüterenı yeni Kiçneri» denli « mektedir. İngilterede kendisine karşı büyü bir itimad beslenmektedir İronsidin boyu 190 dır, çok geniş omuzlu” dur, âdeta biz pehlivana benzer, Orduda lâ - kabı «Big Bil. dir. Çok zeki, çok tok sözlü, çok atılgandır. İn- giltere harbiye nezareti ona en mühim İş - leri tevdi eylemiş ve mumaileyh hepsini de muvaffakiyetle başarmıştır. 99 uncu Kanada fırkasıma kumanda etmiş- tin 1914-1918 Umumi Harbinin sonlarına doğru Malyetinde bulunan askerleri o derece ye- tiştirmişti ki bunlar için şu cümle sarfeğili- yordu: «09 uncu fırkanın askerleri önlerine gelen her şeyi devirirler.. Onlar için hiç bir mâna zoevcud değildir...» 30 yaşında General İronside şimali Rus » yada bulunan İngiliz kıtaatının kumandan» lığını deruhde eyiemişti. 1938 senesinde Cabelüttarık kumandanı ol. du. Bundan sonra dış memleketlerde bulu- nan İngiliz kıtastının teşmüfettişliğine geti- rbai, Bugün 59 yaşındadır. Fransaya gelen İn - ghiz ordularının kumandanıdır. İyi birer - künıhartdir, Sekiz lisan bilir. Alman erkâni- harbiyel umumiyesinin harb prensiplerini tamamile benimsemiştir. Leh ordusu erkâm ile müdavelel efkârda bulunmak üzere Alman Leh harbinden evvel Lehistana gönderilmişti SİR JOHN DİLL sAldershot kumandanı» Aldershot karargâle kumandanlığı İngi- tere ordusunun en mühim mevkilerinden bi- ridir. İngiliz ordusunun söbayları hep Al - dershotta yetişirler Bugün bu mevkil işgal eyiiyen o General John Dil çok yüksek bir sevküleeysçidir. Uzun boylu, sayıf mavı gödü, tem bir İr - Yandalıdır. Çok mütehammli bir ahlAka maliktir. General Dil mesleğine 1801 senesinde ce- mubi Afrika muharebesinde başlamıştır. Harbi Umuminin baslangı a yüzbaşı idi, Bu harbin nihazetinde İngiliz umumi ka- rargâhında erkânıbarb rabiti oldu. Mütenkiben fevkalâde iktidarı sayesinde Alderahot askeri mektebi ve karargâhı mü - dörlüğüne getirildi. 1990 senesinde erkânı « harb binbaşısı, 1934 senesinde askeri hare - kât müdürü oldu. O sene Filistindek! hare- kâtı Idare etmek Üzere oraya gönderildi. Fi- (Devamı 11 inci sayfada)