SİNEMA Holivudun vahşiruhlu san'atkârı: G. Brent Sinema payitahtında ona “ Vahşi adam ,, lâkabını takmışlardır. Çünkü George Brent yalnız yaşamaktan, yalnız gezmekten çok hoşlanır George Brent son filmlerinden birinde Anita Luise ile bir arada Amerika sinema san'atkârları içinde İyi bir mevki işgal etmekte olan George Erent Holtvudun «en vahşi adamı. lâkabını tag - maktadır. dır. Az, fakat iyi dostlar... O, kendisine vah- gi denmesine mukabil şöyle bir müdafan ya- par: — Benim vahşi olduğumu, kimse (e ge - çinmediğimi, kimseden hoşlanmadığımı İle- ri sürüyorlar. Bu sıfatı bana niçin verdik - derini biliyor musunuz? Çünkü ben hayatımı başından sonuna ka. dar önüne gelen adama anlatmıyorum.. Kimseye iHimadım yoktur. Hayatımın bana ald olduğunu düşünmek te hakkımdır.» George Brent film çevirmeden boş kalır kalmaz, ilk işi hemen kırlara oçıkmaktır. Bem baş kırlara... Herkesten çok uzak kıp- Yara... Öyle kırlara &i sabahtan akşamn ka- dar gezildiği takâird: bile bir insana rast gelinmesin... San'atkâr yorgunluklarım, (didinmelerini ne kazanıyor? Bon günlerde şene küçük san'atkir Şir. Jeyden bahsedilmeğe başlandı Onunecn yaşı- na basan bu değerli sun'atkârın kıymeti hak- kında Amerikan mermüalarından — birinde çıkan yazıya göre mensub bulunduğu flm kumpanyas ona esiklets inin gltın olarak on mislini takdir eylemiştir. Bir senede yap- makta olduğu üç film kumpanyaya 6,000,000 dolar safi para getirmektedir. Kazandığı paraya gelince, Şirley mübalâ- Bnsız senede safi olarak 500.000 dolar kazanc temin eder. Fakat unutmamak lâzımdır ki Amerikan maliyesi vergi vesair rüsum olarak bu paranm hemen hemen yüzde yetmiş se- kizini almaktadır. Kendisine ancak 100000 dolar kaltyor demektir. Küçük Şirley son derecede tasarrufa ra. yet eder. Annesi ona hattağı 5 dolar harçlık verir. Bn $ doları sarfevlemediğinden maada onu küçük kumbarasma atmaktadır. talığını arttıracaktır. Karancı muntazaman bankaya tevdi edi)- mektedir. Bu parayı ancak sinn! rüşte vâsıl olduğu vakit alacaktır. Bı paradan annesi, ne her sene, İaşe için 50.000 dolar verilmek- tedir. Amerikarla muazzam tarihi bir film çevrilecek Holiywooddaki büyük film kumpanyala- rından biri «İstilâs adında pek büyük bir film vöcude getirmete karar vermiştir. Hollywoodda söylenildiğine nazaran bu film, #imdiye kadar çevrilmiş olan filmlerin hep. #inin ferkindedir. «İstilâ, filminin mevruunu Amerikan or- dusunun en değerli kimyagerlerinden yöz- başi Willam FP. Cox hazırlamıştır. Pilm Amerikanın istilâşım tasvir eyliye- cektir. 120 milyon nüfusa malik Bulunan A- merikanın bu istilâ karşısında duyduğu hay- reti, korkuyu, sonradan husule yelecek olan akafilâmeli canlandırmak pek te kolay iş ol. mıyacaktır. Amerikan harbiye, bahriye, hava nasare*- Yeri bu füm ile şimdiden alikadar olmağa başlamışlardır. Hükümetin visi mikyasta San'atkârın bu yüzden çok az dostu var | 1040 senesi basından itibaren annesi haf-| ancak bu gezmeler esnasında unutmaktadır. O, mutlak suretle yalnız olarak gezmelere çikar, Yanına arkadaş almaz. Onun için en İyi hayat, uzaklarda başını dinlendirmektir, Holivudun o hayatından, âdetlerinden (kat'iyen hoşlanmaz. Hollvudda kendisini sah |$e bir muhitte, sıkıntılı bir yerde sanmakta - Jar. İ Diyor ki: «— Ben Holivudun âdetlerini değiştirecek değilim. Bu hiç bir Insanın kudretinde de - Bildir. Böyle bir kudret bende olsa bile de - Biştirecek şey bulamam sanırım. Çok defa insanlardan bile nefret ediyo - rum. O anda kimse ile görüşmek istemem, kimseye tahammili edemem. Bu sırslarda muhakkak yalnız, tek başına kalmalıyım. Ya ir bir insan gelecek olsa kudurmuşa dö - Brenti elinden kaçırmak iatemiyen film kum panyası ona arasıra «dinlenmek. bahanesile iisinler vermektedir. Düyorum.. ! Asker olan Fransız Çok kıymetli bir san'atkâr olan o George Küçük Şirley Temple sinema sanatkârları Geçenlerde gene bu sütunlarda askere &- hınan barı Fransız san'etkârlarından bah - setmiştik. Bugün bu san'atkârların listesini tamamlıyoruz: Tayyare (<siniina (o dahil (o bulunan meşhur san'atkr Albert Prefean tayyare yüzbaşısı olmuştur. Pransada «Deli şarkicis lâkabı ie amlan ve çok sevilen Charlos Trenet tayyare kı - #aatına verlimiştir. Şimdi Fransada ona «U- çan şarkici» adı verlimiştir. Jesn Renotr mülâzimdir, ordu sinemacılık grupü emirine verilmiştir. Derhal davete icabet eden meshur san'at. kâr Tino Rossi birkaç gü hizmet ifa eyle - dikten sonra kadro harici çıkarılmış evine Büyük bir şöhrete malik bulunan san'at - kâr Charles Boyer Agendeki kıt'asma İştirak eylemiştir. Sahib bulunduğu fevkalâde göh- rete binaen Amerikada Fransız propagan - dası İle meşgul olacağı söylenmektedir. Genç Prensi? san'atkârlarmdan Jean .Chevrler piyade eri almuştar. Gilbert Gü tayyareye karşı müdafaa ter- tibatında vazife görmektedir. Sinema prodöktörü olen Raoul Plorium av- cı teğmendir. Berlinde bulunmakla olan bu 'san'aikâr derhal Fransaya avdet ederek va- zifeşi başına geçmiştir. Pierre Blanhar teğmen olmuştur. Askerlikten muaf bulunan Jacgves Gre- tilat radyo kıt'alarında hizme görmektedir. Kadin sam'atkirları gelines: En yaslı san'atk$lardın biri bulunan Fran. gole Rosay kamyon şoförlüğüne talib ol - muştur. Kendisine bir vazife verllinciye ka- dar Paris radyosunda almanca hitabelerde bulunacaktır. —— e ———— yardımda bulunacağı Kuvvetle muhtemeldir. Bu hususta ciddi müsakereler yapılmakta” dır, Amerikan balkı bu film $le şimdiden alâ. kadar olmağa başlamıştır. Filmin paramızla ? mliyon liraya yapıla» cağı tesbit edilmiştir. San'atkârların kim olacakları hentiz beli değildir. Fakat flim, san'attârların rollerin- den ziyade kütle halinde rollerden müteşek. İkll bulunacaktır. dönmüştür. Şimdi Canneste bulunmaktadir. | SON POSTA Gaz m Maske fıkraları Alarm işareti verilmiş, herkes maske İsini takmıştı. Genç bir erkek önü sira yürüyen maskeli kadının yanma gokul- Jdu: — Şurada yakında sığınak olâcâk, Bir İlikte gidelim! Dedi. Kadın kabul etti; kolkola gir - şlerdi. Genç erkek muvaffakiyetinden ndu. Kadınla ahbab olacaktı.Bir- Jiikte sığınağa girdikleri zaman maskele- rini çıkardılar, genç erkek kadının yü - zünü gördü. Kadın çok erkek: — Ne olur, dedi, bu maskeyi de çıka - on! * İki kadın arasında: — Geçen alarmda başıma geleni bir bilser az kalsın çıldıracaktım. — Ne oldu? — İşaret verildi, maskelerimizi tâk - tık. Çocuğum bir yanda, köpeğim bir yanda idi. Biraz sonra köpeğim ağlama - ya, çocuğum da havlamaya başlamasın - lar mı? — Meğer acele ile köpeğimin maske - sini çocuğuma, çocuğumun maskesini kö- peğime takmışım. Çocuğum zannettiğim köpeğim. köpeğim zannettiğim de çocu » Bummuş. * Polis parkta, öpüşen genç bir çifti gör- dü: — Burada öpüşmek yasaktır! Dedi, Polis arkasını dönmüştü. Onlar bir kere daha öpüşlüler, (polis yüzünü onlardan yana çevirdiği zaman öpüşme- leri hâlâ bitmemişti: — Size söylüyorum; öpüşmeyin! 'Tam bu esnada alarm işareti verildi. Genç çift maskelerini taktılar. Polis ses- lendi — Benden size izin şimdi (istediğiniz kadar öpüşebilirsiniz!, * Hesabını bilen adamın evinde, hava - gazı borusu patlamıştı; hesabını bilen a- dam düsündü: — Acaba havagazı borusunu tamir et- tirsem mi, daha ucuz olur, yoksa evde - kilere birer gaz maskesi slsam mı? * Çok çirkin kadın sokağa çıkacaktı, dua etti: — Ah ne olur alarm işareti verilse de maskemi takıp sokağa çıksam! * Amerikadan Avrupaya gelen gazeteci rıhtımda vapurdan indi. Etrafına bakın- dı. Telgrafhaneye koştu, O gazetesine şu telgrafı çekti: «Avrupalıların burunları gayri tabit bir halde büyümüştür. “Aralarında bu - runleri hortum şekline gelmiş olanlar bile mevcuddur.» — Bu sığınağa gel, altı kol is - kambil oynayacağız, bir kişi eksik! çirkindi. Genç| askes Uİ Maske dedikodusu — Kaürşıkilerin kızının maskesini # dün mü? — Gördüm. — Nasıl? — Hiç yakışmamış, zevki yok ves3€ Yâm. — Doğru söyledin, nefti manto üzet ne kırmızı maskenin yakışmıyacağı b& belli bir şey.. Ne akla hizmet etmiş Öl almış — Ben olsam, onu takacağıma hiç mam, — Bitişikler nasıl? — Berbad! — Ne var ki? — Kadın, kocasından şüpheleniyof du. Geçen gün gizliden gizliye takib edi yormuş. Derken alarm işareti o verilmi İerkek maskesini takmış, tabii kadın di | Kadın artık taninmıyacak oya! Hem kocasının yanına yaklaşmış; sesini deği tirerek korktuğunu (söylemiş. Erkeği canına minnet, koluna girmiş, bers yürümeğe başlartışlar, yürürken de mü temadiyen kur yapıyorlarmış. Kadın X olup olmadığını sormuş, erkek: — Kokteyl yapacaksan başka bir kap bul, gaz maskemin kutusunda yapma diye sana tembih - etmemiş miydim?.. «Evliyim amma, öyle fena bir kad Ss düştüm ki, Allah beni ordan kurtarsı tün dememiş mi? a ği Sen misin bunu diyen. kadın yumruğ” ini kafasına indirmiş. Etraftan koşuşmuş! Mar ayırmışlar... O gün bugün konuşmuyor * yerı Ç lar. veri —iİnan bana gardiyan efendi, — Sen hâlâ eski maskeni mi kullanı c kaşmak için yol açıyor zannetme, İyorsun? ş tan Tayyare hücumlarına karşı kendime | — Yenisini yaptırdım, Eskisi biraz kai 'üm bir sığınak yapıyorum. baca idi. Hem bana pek iyi gitmiyordu. m Ti 4 — Niye? itin , — Üzerine geniş kordelâ konulni b — Simdiki nasıl? liz — Eskisinden çok değişik, şekil Mib rile çok zarif. sonra buna kordelâ koy Sm durmadım. i — Sade mi? na n — Yok, üzerinde tüy var. k dan ÜÜ) | Görsem bari, ben de yeni bir ta dır İ (yaptıracağım da, fakat ben şakak © Am larını açık yaptırmak istiyorum. | T — Gürdüm öylesini! Çok güzel olu EE dip yor, açık yerlerden insan saçını çıkara “X eri, biliyor. <a b — İnsan saçını çıkarabiliyor dedin Ö tiktı| aklıma geldi. Bizim üst katta oturan W cek Soğukkanlılik iddiasında bulu - |dınım başına geleni bir bilsen. ce gi nan — Alarm işaretini duyunca, hiç — Ne olmuş? i Cude telâş göstermem, güzelce giyinirim, — Aklıma geldikçe gülüyorum. Geçi di. Maskemi takarım. Elektrik Tâmba - İgün sokakta iken, alarm işareti verilmis Oldu ma elime alırım, sığınağa inerim, (O da maskesini kutusundan çıkarıp t bir , mış, bir müddet sonra tehlikenin geç Muş ii haber verilince maskesini tekrar kutuyfğğ "nd Maskenizin altında $ |kmır sen seçen ora akar gere ii mi m) Ne var, ne yok bilmem ki, > Niye? ini: Ye — 2 olacak, meğer kadının saçlM i dük, ğe takma değil miymiş, yüzünden maskesi. 44 ni alırken, başındaki takma (saçları © tnk1 birlikte alıp maske (kutusuna koymü si, Ya ik en sokakta cascavlak kafa ile dolaşmış, ia Fena mı, iyi mimal, Defa Maskenizin altında. ğ Mind, Siz haklı, ben de haklı, pi Almıyor insan aklı; Siya Bilinmez neler saklı, in Maskenizin altında. bi olak Belki binbir güzellik, 4 Belki burnunuz delik, İL Bilmem ne var üstelik, di; Maskenizin altında. 3 Bu hiç anlaşılmaz mı? 3 Yüzünün kusura az mı?. d.: Arab mıdır, beyaz mı? | Maskenizin altında, — Sığınakda maske takılmaz. N — Sen sus, ne bilirsin, ki, terzim arkamda duruyor. 2