5 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

5 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gimme anyk Hafif bir ışık ÇK... Yazan: Muhittin Birgen aranlıklar (o srasında, (düşüncemize doğru bize bir yol bulmak üzere et- rafi araştıran gözlerimiz, dündenberi uzakta bir işik görüyor. Bu ışığın aydınlattığı yolda bafif parıltılar arasından hayal meyal #6$- tiğimiz insanlarda bir sulh faatiyeti var. Bu aşık, bir sulh ışığıdır. Gözlerimizin önünde tereddüdle titriyen parıltılar, acaba, kor- doğmak'a olan bir sulh sababinin ilk ay- dınlıkları mıdır, yoksa bu yalancı bir fecir- den, eski tâbirile, bir «fecri kâzibden» başka bir şey değil midir? Bu sünle doğru bir cevab bulmak güçtür, çok güçtür, Bununla beraber, doğru bir cevabını bulamazsak bile, sual ü- zerinde düşünebiliriz. Bay Hitler ve Bay Stalin taraflarından hazırlandığı malm olan «swih taarruzun, esasları ve şekilleri meçhul olmakla beraber, aiyasi bir hareket olarak, bir vakıadır. .Ta- &rrüzs kelimesinin burada delâlet ettiği ma» na, bunun cereyan etmekte olan muharebe- nin bir parçasından, bir safhasından, yahud bir texahüründen ibaret olmasıdır. Bunun- İn beraber, sade muharebenin diplomatik bir cilvesi de olsa, sulh gayesin: güden bir ha- rekettir; iyi bir şeydir. Araba, bu esulh ta- Arrusun bir sulh neticesi verebilecek bir ha- reket olabilir mi? Acaba, buna imkân var mıdır? * Eğer, bu işlere Londra ile Paris gazeteleri tarafından yapılan bazi edebiyat gürül. süne bakarsak Iki gün evvel, sulh için hiçbir mid yoktu. Meğer ki, hiç olmazsa Almanya, Lehistanı işyal eden ordusunu geri çekmeğe razı olsun. Halbuki, Avam Kamarasındaki celseden ve Bay Chamberlain'in beyanatın- dan sonra, böyle düşünenler hem biraz hay- rete düştüler, hem d: bu dünyada siyaset iş- lerinin çok garib şeyler olduğunu, biraz ol- sun, anlamaya başladılar. Çünkü, Londra- daki bugünkü hava, bundan bir ay evvelki hava değildir. İki hava arasındaki farkı an- )amak için şu bir !ki noktaya dikkat etmek kâfldir: 1 — Avam Kamarası bundan bir sy errel, tam bir ittifak iliş, hükümetin etrafında toplanarak, iki dakika içinde, harbin ilânma karar vermişti. Halbuki, ayni Kamara, bu- gün sulh tekliflerinin fevri bir şekilde redde- dilivermemesini hükümete tavsiye ediyor, 2 — İlk günlerde, uzun bir muharebe ile Almanyayı mutlaka mağlöb edeceğini ve Nazizmi yıkacağını söylemekte o kadar wrar| #den İngilterenin ihtiyatlı başvekili, bugün harbin, lüzumundan bir dakika bile fazla devam etmesine taraftar olmadığını açıkça söylüyor. Araba, bu Ilizumun hududu ve de- recasi nedir? Onu da, yalnız kendisi ve ar- kadaşları bilirler. 3 — En mühim nokta şudur: Düne kadar İngütere Ne Fransanın müştereken tekrar ettikleri söz, Lahistanın Versallleş hududları dahilinde ihyası prensipi idi. Bugün öyle #öylenimiyor. Beşvekli diyor ki: eHer ne kadar Lehistan meselesi harbin doğrudan doğrum sebebi olmuşsa da bizim asil mak- sadımız Lehistan değil, Almanyanın bu gibi taarruzlarin bütün milletleri dalm bir korku ve endişe altında tutmasına mâni olmaktır.» Ayni mahiyeti halz diğer bir cümle de, ilk defa olarak İngülz başvekilinin on gün ev- 'velki bir nutkunda, erbabının gözünden kaç- 4 — İkinci Mosxova anlaşmasının flânin- danberi Fransada daha sakin bir-hava esi- yor. Her ne kadar gatelelerde şiddetli ya Jar hâlâ devam ediyorsa da, gazetelerin bü- tün neşriyatı bir araya geldiğ! zaman, Fran- sanın bazi şeyler düşünmekte olduğu histe- diebilir. Bilhassa Bay Daladier'nin müte- Mmadiyen askeri çeflerle yaptığı konuşmalara herkes dikkat ediyor. * O balde, acaba sulha doğru mu gidiyoruz? Hayıt, henüz herhangi bir hüküm vermekte &eele etmiyelim. Yukarıdaki hâdiseler, sulh #lâmetleri olduğu kadar olmıyabilirler de, Bunda başka ihtimaller de vardır: 1 — Herhangi bir sulh teklifini, daha tek- Mf vaki olmadan reddeder görünme, sulhct- Dök bakımından, hariç için de fenadir, dahil Için de. Şu halde, teklifi hiç olmazsa yumu- şak yüzle karşılar gibi görünmek bir saru- ii i evvel samimiyet ve elddiyele müta- hazırlanmamak ve hattâ fedakârlıklar ul etmemek, bugünkü Avrupa adam- sığabilir bir şey değildir, N ş z Bununla beraber, son Moskova anlaşma- Mını müteakıb ahvalin yeni bir manzara muhakkaktır. İngiltere ile Pransa Lehistan garanlisini verdikleri sıralarda büsbütün başka hir politika içinde idiler ve hesabları bugünkünden çok başka türlü idi: 1 — Mihver, harbe toptan girecek ve Al- — İtalyan Kuvveti bir arada harbede- veklerâi, O zaman, bugünkü gibi, bunlardan birile uğraşılırken diğeri rahat ve ser- pehlivanların yorulma devrini bekliye- değildi, Bu hesab tahakkuk etmedi. 2 — Rusya, garb devletlerile beraber yü- ve Almanyanın hiç olmazsa yarı kendi üzerine slacaktı. Ayni zaman- garb devletleri, kendilerine daha başka ve yardımcılar bulabileceklerdi. Bu i i kunç, fakat kuma bir harb gecesinden sonra Arkadaşımızdan kocunmak, arkadaşımız tarafından al - danmaktan daha fazla hicabı mucibtir. Vindsör Dükü ei Orgeneral Hergün hir fıkra 0 1000 yerine 999 : : ! : 4 i Hesabını çok iyi bilen bir İskoçyalı $ bir mağazaya girdi. Hiddetii hiddetli $ : : ; : i : İ $ bağırdı: i taz adamlar, giz ticaret yap- : i : myorsunuz, insanları göz göre göre soyuyorsunuz. Sizin Aırsızlığımızı yü- buraya kadar i # zünüze vurmak için geldim, Cebinden bir kutu çıkardı: — Bunu sizden dün aldım, Kutuya yapışık efikette «1000 iğnes yazılı. Evde iğneleri saydım, 999 çıktı, çi re Örümceklerden ipek elde ediliyor Afrikanın cenub muntakasmda bulu - nan büyük «Madagaskar» adasında Ha - Jabes adı verilen muazaam (örümcekler bulunmaktadır. Bu örümcekler ağ ola - rak bir nevi ipek vücude getirmektedir - ler, Halabesleri ehlileştirmek pek kolay bir iş olmamıştır. Müşküldtm birincisi, bunların et yemeleri, fkincisi de çok yır- tıcı olmalarıdır. İpek kozadan değil, ö - rümceğin bizzat kendinden alınmakta - dır, Bin müşkülât ile bunlardan (İstifade temin edilebilmiştir. Bu muazzam örüm ş, cekler ancak bir tanesini alabilecek hu - Üç senelik bir menfa hayatından sOn-İ sesi hücrelere kapatılmaktadır. Kapstıl- Ta ana valarına dönen Vindsör Dükü dıktan bir müddet sonra göğüslerine do- Orgeneral rütbesile orduda vazile al —kunulmakta ve bu dokunuş tesiri İle i - mıştır. Resimde kendisini harbiye ne - pek elde edilmektedir. #aretinden çikarken görüyorsunuz. Bu fpek doğrudan doğruya mükaraya hessbda da bir noksan Çıktı. İsarılmaktadır. 3 — Evvelâ, Rusyanın yalnız bitaraf du-| (OÖrümeeklerin verebilecekleri (o ipek racağı xannedimişti, Rusya buzün de reş-'mikları çok ehemmiyetlidir. Bir ay için- men bitaraf durmakla beraber », Lehiş-'de, bir tek örümcekten 12.500 metre ipek tan işinde Almunya İle muayyer sahada (tel slmabilinmiştir. bir şirket aktetmiş bulunuyor. Acaba, Rusya - İpek ancak örümceklerin yumurtlaya- bu şirketi bu sahaya hasretmekte devam e- cakarı vakit elde edilmektedir. decek mi? Bugün bu nokta ayrıca düşünüle- cek mühim bir mesele olmuştur. Sulh tasr-İzerif bir altın rengindedir. Çok sağlam ruzunu ber İki memleket bir arada yapmak-lolmaktadır. ta olduklarına göre iki memleket arasındaki| (Bunlardan alınan ipek, ipek böcekle - «manevi şirket» - yahud tesanüd diyelim -İrinden alınan ipekten çok daha incedir. Lehistarjı münhasır değidir. Rusya artık! İpek tellerinin kutru bir milimetrenin bitaraf sayılamaz. O, mulaka karşı tarafta-| yedi milyemidir. İpek böceğinde ise ku- dir: Almanya ile veya Almanyasız! tur bir milimetrenin on bir milvemidir. 4 — Bugünün bütün Avrupa için en mü- him meselesi de şodur: Almanyayı mağlüb| ber iki tarafın da bütün hesabları bir daha etmek 'szminde İngiltere ile Fransa muvaf- | Sözden geçirmelerine ihtiyaç vardır. Birkaç fak oldukları takdirde Avrupanın göbeğinde|gündenberi göne çarpan sessizlik herkesin büsüle gelecek olan bu boşluğu hang! kuy» | yeniden hesabla meşgul olmasındandır. Rus- vet doldurmak? OAlmanyayı oparçaladık, Y4, Almanya, Fransa, İngiltere, haltâ İtalya, farzedelim; yerine kimi koyacağız? Nazilişi yeniden hesabim meşyuldörler. Sade hesebla yıktık farzedelim; yerine kim gelecek? Bu deği, «yer altından. konuşmalarla de, bu sualler, bütün Avrupayı alâkadar eder, hesabların ve göze görünmiyen konuşmala- Bu suallerin endişeye İngiltere |Tin neticesi sulh olabilir mi? Güç to olsa iikayıd kala Fransa kalamaz ve 'bitara$ | mümkündür. Harb, hattâ daha şiddetle de- hiç kalamıyacakları, gimdi- | vam edebüir mi? Edebilir. Çünkü, dava bü- den bilaraf matbuattaki yazılarla göze çar-| Yüktür. Zerinedersek, bugün için, her gey yerine #aha müfrit |«Fer altı konuşmalarilee gayri resmi yapıl. makta olar anih tekliflerinin mahiyetine ve şekillerine bağlıdır. Muhittin Bizgen İSTER bir #Yerin gelmesi, betki * Görülüyor ki, bir aylık hâdiselerden sonra, İSTER İNAN, Bir dostumuz söyledi: — «Dün gece misafilrerim vardı. Bira ikram etmek is - tedim, Maçkada oturuyoruz, tabii Maçka bakkallarına uğ - radım, Hiç birinde de yoktu: On beş günde bir gelir, geldiği gün biter, isterseniz is - minizi yazdırınız, sıraya koyalım, gelince yollarız, dediler. İSTER İNAN, iSTER ii yen bir şey! Ya arkadaş edinme, şa, yahud da seçtiğin arkadaşa itimad et! SÖZ ARASINDA Halabes'lerden istihsal edilen ipek çok! & Fransız sözü s aldanmak tehlikesine düşmeden yar Tarih tekerrürden İbarettir! Vindsor Dükünün İngiliz ordusunda general tayin edildiğini biliyorsunuz. Bu resim onu 1914 senesinde Prens Dö Gal olduğu sıralarda, Oksfard'da zabitan ka- rargâhında talim görürken bir yürüyüş! esnasında gösteriyor. Dük, o zamanlar 20 yaşında bulunmakta idi, ibaret değil Lehistan hangi yıllarda taksim edildi? Lehistan şimdiye kadar dört defa tak- İsim edilmiştir. Bu taksimler 1772, 1793, -1795 ve 1815 senelerinde vukua gelmiştir. Bu hallere rağmen oLehistan daima milli karakterini muhafazaya muvaffak olmuştur. Fon Friç: Almanya harbi kaybedecektir! ,, demiş Daily" Express güzetesinin yazdığına bakılacak olursa, geçenlerde Varşova ö- nündeki muharebelerde maktül düşen General Friç, cepheye hareket etmeden evvel: «Almanya harbi kaybedecektir. Vatanımın yeniden parçalanmasını gör mek için yaşamayı istemiyorum. Cep - hede ölmeği tercih ederim! demiştir. INANMA! Adetâ eski Büyük Harbin şeker tevzi usulüne benze - Misafirim var, mutlaka da bira ikram etmek istiyorum. Evvelâ Harbiyeye çıktım, oradan Pangaltıya saptım. Bü - *ün bu semtlerde de ayni cevabla karşılaştım. İlk günlerin karışıklığını müteakib tevzlet yoluna girmiştir, denildiği günden bubüne kadar aylarca zaman geçmiştir! NANMA! Birinciteşrin 5 Sözün kısası Kaçan hedef gemisi E. Ekrem Talu aradenizde sefere çıkan © gemicileği dalgaların arasında bocalyan dör direkli bir gemi görmüşler, İçinde kimsslefi yokmuş. Koca gemi yi üfürdüğü, suyun da götürdüğü istikamette başı bozuk, serseri dolaşıp duruyormuş j Günlerce, bu serazad Leknenin hüviyetini araştırmışlar. Nihayet, bunun, bağlı bulun duğu Ilmandan kaçan bir hedef gemisi o duğu anlaşılmış. Boş gemi kaçar mı? Kaçmış işte! Ben, eş“ İ yanım da birer ruh taşıdıklarını inananlare danım. Bende bu inanç, calınan emektar bif paltomun bana geri geldiği gün hâzü oldi O paltomu ben çoz sever, hırpalamazdım. O da bana karşı ayni muhabbeti besliyormuf KL, çalan adami kendisin! fevren gelirip ise de etmeğe mecbur etti. Mevzuubahs hedef gemisi de öyle. O dük xn bilir hangi ilmanda, mesalâ Tunanıfi yukarı kisımlarındı bir yerde muayyen bif vazife görüyordu. Gene denizciler onun üze“ rinde atış idmanı yapıyorlardı. O bu vazife” den şüpheniz ki şeref duyuyordu. Her isabef eden mermi onun ihtiyar omurgasını gerçi hurpalıyor, zedeliyor, fakat bütün varlı ! da ayri zamanda meserretle, gururla sarsis Gi yordu. l Köhne gemi, kergün” İhtiyarım.. sakatım.. kaba saba, ipti dalyim. Birçok kusurlarım var. Lâkin hep sine rağmen hâlâ bir vazife sahibiyim Men sub olduğum devlet, deniz üzerindeki müs takbel satvet ve seiâmetin! kismen ban medyundur.. Diye kendi sömlt dili İle söyleniyordu Harb çıkınca, ihtiyar görmiyi döven mer miler başka hedef buldular. Her emeksar gir Gİ bi, bu gemi de bir köşeye atıldı. Gıcırdâyan paslı zincirleri, çürür palamar ona muhak” j kir esaret bağları gibi göründü, Ve nihayet o burilar: son bir hamle ile ko” pardı ve denize açıdı. O dan, en modem hömcinslerinin heyecanli hayatını yaşamak, koyalanmak, torpiler- mek, bâsıı tam manasile bir (gemi) gibi şerefli bir âkibete erişmek istiyordu. Bu suretle, uğradığı ihmalin hıncını çıka” racak, Insanlara bir dars veröcekti. Hedet gemisi şimdi bamböş. dört direğinin ve geniş omurgasının olanca heybeti ile yü“ züyor. Belki yarın, muradına eremeden, zorlu bif dalganın o #ağmeslle batassk. yahud Kİ - daha fenası - ufacık bir takanın, bir r0- morkörün yedeğinde gene bir Itmana çeki Tecektir. Ve orada, beşeriyetin nankörlöğünü w hunharlığını düşüne düşüne, tahayyül etti gi şerefli ölüme değil, en basit ve en adi bİr Akıbete ulaşacaktır. Zavallı hedef gemisi! E. Ekrem Cal Adalardan İstanbula göç seferleri ihdas edildi Adalardan İstanbula göç edecekler # İçin yüzde 50 tenzilâtlı seferler ihdas e “ dilmiştir. Selerlere dünden itibaren bag” lanmıştır. , Tesbit edilmiş olan programa © göret göç selerleri haftada (Pazartesi, Çar “ şamba, Cuma ve Cumartesi günleri ol * mak üzere 4 gün yapılacaktır. ; Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri © vapurlar saat 1l de Kınalıadadan kelks* esk, bütün Adalara (uğrayarak ve en sonra olarak Büyükadaya (O uğradıktan © sonra dönüşte yalnız Kadıköye yanaşa * caklar ve doğru Köprüye geleceklerdir. Cumartesi günleri ise göç vapuru Bü“ yükadadan saat 15 de kalkacak, Heybe “ liye uğradıktan sonra doğru Köprüye g€ lecektir. Eroin satan iki kişi yakalandı li Emniyet Müdürlüğü , memurları dü | iki eroin satıcısı yakalamışlardır. Bunlardan biri Küçükpazarlı Ali diğe” " ri de Balatta oturan Nikolaldiz adında bir şahıstır. Her iki suçlu da adliyeye teslim edil * mişlerdir... Matbaa işçilerine Matbaa işçileri Birliğinden: Cemi; merkezi İ Teşrinlevvel (o 939 itibaren Ankara caddesinde Adalet ha nınm 3 üncü katında 20 numaraya nak * içdildiği, muhterem, Aramıza, bildirilir... TAKVİM

Bu sayıdan diğer sayfalar: