KAAN Almanyanın Polonya aleyhine müteveccih askeri hareketleri Paris 3 (A.A.) — Fransız matbuatı bu-) Gün bilhassa Danzig vaziyeti ile meşgul| olmaktadır. «Petit Journal da La » Rochassiere di - yor ki: Mihver devletlerinin askeri nümayiş- leri Danzigde ve Macar - Rumen hudu- dunda tesadüfi gibi bir takım hâdiselerle başlamıştır. Bu hâdiseler Macar - Rumen hududunda basil bir seyriseler mesele - sinden çıkmıştır. Bunların hepsi Alman- ların işi gibi gözüküyor ve her şeyden evvel Polonya aleyhine müteveccihtir. Mukabil tedbirler «Excelsior» gazetesinden: Alp dağlarile Renin öte tarafında alı - han askeri tedbirlerin Fransada, İngilte- Fede, Polonyada, Türkiyede ve Rusyada mukabil emniyet tedbirleri alınmasını in- taç edeceğine şüphe yoktur. «Ocuvres gâzetesinde de Büyan Ta - buis yazıyor ve diyor ki: İngiltere hükümetinin de tıpkı Paris “ Ne fazla ne de fazla Lord Halifaks diyor ki: “ hükümeti gibi Polonyaya meşru men - faatlerin himayesinde tamamile müzahe- ret etmeğe hazır bulundukları umumi - yetle kabul olunmaktadır. Danziş Nazi teşkilâtı reisinin nutku Varşova 3 (A.A.) — Danzig Nazi teş - kilâtı reisi Förster, Alman deniz birliği- nin büyük bir tezahüründe söylediği nu- tukta demiştir ki: Danzigin Almanyaya döneceğini bi- liyoruz, Fakat bunun ne zaman vukubu- İacağını bilmiyoruz. o Mukadderalımızı kendisine tam ve mutlak itimadımız 0 - lan Hitlere tevdi etmiş bulunuyoruz. Förster, nutkunda, İngiltere ve Po - Jonya ile alay etmiştir. Danzig'de tevkifler Varşova 3 (A.A.) — Alman polisi Dan- zâgde istihkâmlarda çalışan Il işçiyi $a - botaj yaptıklarından dolayı tevkif et - miştir. Keza üç asker! mühendis te tev- kif olunmuştur. nikbinlik, bedbinlik ,, Daima kuvvetlenmekte olan bir millet istikbale emniyetle bakabilir ,, Londra 3*(Hususi) — Parlâmentonun Yaz tatiline gireceği münasebetile bugün de Lordlar Kamarasında harici siyasete Müteyllik müzakereler yapılmıştır. Bilhassa Moskova ve Tokyo görüşme - eri hakkında cereyan eden bu müzake- telere Lord Halifakş cevab vermiştir. Hariciye nazırı demiştir ki: — Sovyetler, ebilvasıta tecavüz hak- kında İngiltere ve Fransa tarafından tek- W£ edilen formülü kâfi derecede vazih bulmadılar. Biz ise, Sovyet formülünü Psk geniş mahiyetie bulduk. Dahiliye, İktisad v Şimdi. her #htimali göz önünde tutan yeni bir formül aranmaktadır. Word Halifaks nihayet sözlerini şöyle bitirmiştir: — Biz, sulh kuvvetlerini organize ef- mek sifretile harb unsurlarını ortadan kaldırmak için elimizden geleni yaptık. Şimdi lâzım olan şey, sakin ve müttehid bulunmak, şayialara fazla vermekten içtinab etmek ve ne fazla nik- binliğe, ne de fazla bedbinliğe düşme - mektedir. Daima kuvvetlenmekte olan bir millet, istikbale emniyetle bakabilir. e Maarif Vekilleri bu sabah şehrimize geldiler Ankara 3 (Hususi) — Dahiliye Ve - kili Faik Öztrak 'bu akşam saat 19.25 te kalkan ekspresle İstanbula hareket etmiştir. Vekil, istasyonda Vekâlet er u ve dostları tarafından uğurlan - Müştar, Valimiz Nevzad Tandoğan da se -İsonra 24 de İstanbula hareket etmiş. nelik mezuniyetini kullanmak üzere A trenle İstanbula hareket etmiş. ir. ” MEY <i Maarif Vekilinin Eskişehirde tetkikleri |Çakır Ankara Valisi Nevzad Nendoğ; n| Eskişehir 4 (Hususi) — Dün şehrimize geldiğini bildirdiğim Maarif Vekili Hasan İ Yücel liseyi ziyaret ederek, vilâyeti-| Mizin orta tahsil ihtiyacını karşılamak | Üzere alınan tedbirleri tedkik etmişler | Ve bundan sonra beraberlerinde valimiz) Şükrü Yasin ile ilk tedrisat genel di - vektörü İsmail Hakki, Vekâler müfettiş lerinden Osman vilâyetimiz maarif mü Sürü Hamdi Akman olduğu halde oto - #obillerle Hamidiye köyün: giderek bu Yadaki köy öğretmen okulunu ve köy retmeni “yetiştirme kursunun faali «| Yetlerini gözden geçirmişler ve şerefle - € okul ve kurs talebeleri tarafından ib edilen eğlentide bulunmuşlardır. Gördükleri intizamdan dolayı mem- Müniyetlerini beyan eden Vekil gece talebe ve köylülerin çalışmasile mi dani gelen muazzam ve modern öğret- Men okulu binasmda geçirmişlerdir. Sabahleyin talebenin tuğla harman- tında ve inşeat mahallindeki ça! larını teltişten sonra gene otomobi Mesudiye, Mahmudiye, Çifteler, üre ve Mandıra köylerine uğra- Yarak, Mahmudiye “öğretmen yetiştir- kursunu teftiş etmiştir. Vekil eğit- öğle yemeğini öğretmenlerle birlikte yemiş ve tetkik ve teftişirine devam ederek akşama kadar meşgul olmuş ve geç vakit şehre avdet etmiştir. Hasan Âli Yücel burada lise öğret- menlerile hasbihallerde bulunduktan tir, Eskişehir, 4 (Husust) —Dahiliye Ve kili Faik Öztrak İkfısad Vekili Hüsnü Ankara trenile İstanbula geçmişlerdir. Vekiller şehrimize | geldiler Dahiliye Vekili Faik Öztrak, İktısad Vekili Hüsnü Çakır ve Maarif Vekil Hasan Âli Yücel bu sabah Ankara tre- nile şehrimize muvasalat etmişlerdir. Vekiller istasyonda Vali ve Emniyet Direktörü ve şehrimizde bulunan meb uslar ve dostları tarafından karşılan- ışlardır. Bafrayı tekrar Su bastı Samsun 3 (Hususi) — Bugün 16 da başlıyan şiddetli yağmurlar n ticesinde Bafra şehrfnin bir kısmını itekrar su basmıştır. Üç mahalle su İs içinde kalmış ve buralardaki tahliye edilmişlerdir. Bu evlerde ranlar emin yerlere yerleştirilmişi dir. Şiddetli yağmur 2 saat sürmi tür. Tamir edilmekte olan Sitare kön- rüsü suların hücumu karşısında tek rar hasara uğramıştır. Köprüden ara- baların müruru menedilmiştir. Sinobda Sinob 3 (A.A.) — Bugün saat 4'de ler ehemmiyet ! | Rumen - Macar ı Müzakereleri Başlıyor Bükreş 3 (A.A.) — Rador Ajans bil diriyor: ei Macaristanın Bükreş orta elçiliği, Macar hükümetinin Romanya ile bir mukavele aktedikinetye kadar yukarı Tissa üzerinde sandal ve sal nakliyatı nı men için icab eden tedbirleri « olduğunu hariciye nezaretine hildir- miş olduğundan, Romanya hükümeti Sinaia müzakerelerinin tekrar başla - masına müsaade etmiştir. Diğer taraftan Romanya ve Maca zi ristan hükümetleri 'Teceul bâdisesi hakkında tahkikat yapmak üzere muh telit bir komisyon teşkili için mutabık kalmışlardır. ys İngiliz - Japon .. . Görüşmeleri Londra 3 (Hususi) — Tiyençin hak- kında yapılmakta olan İngiliz - Japon müzakemelerinde hiçbir terakki kays dedilmemiştir. Diğer taraftan Şanghay'dan bildi - ildiğine göre İtalyan polisi, İtalyan zlı mmtakasmda bir mekteb nda taha etmiş olan 26 mü - Çin çelecisini Binada, ayrıca büyük miktarda mü - himmat da bulunmuştur. Tevkif edilen Çinliler, bilâhare J a- pon askeri makamlarının talebi üze- rine serbest bırakılmışlardır. Bunların, Japonlara yardım etmek- te oldukları anlaşılmıştır. Londra, 3 (A.A.) — Bu sabahki Londra gazeteleri, Uzukşarkta İngil - tere ile Amerikanın takib etmekte ol- dukları setler arasmda gitgide ba- riz bir şekil almakta olan müvazili fevkalâde mühim ve falihayır addet- mekte müttefiktirler. Ingiliz - Fransız - Rus askeri görüşmeleri Londra 3 (Hususi) — Moskovada ya - pılacak askeri müzakerelerde Sovyet hü- kümetini temsil edecek olan heyet se - çilmiştir. Mareşal Voroşilofun riyaset edeceği bu heyete, erkânıharbiye reisi General Şi- puşinkof, Amiral Kusnetkof ve diğer yük sek rütbeli askerlerde dahil bulunmak- tadırlar. Londra 3 (A-A.) — Moskovaya git mekte olan Fransız askeri heyeti, Cu. ma günü sast 1530 da Londraya gele - cek ve Pâyitahttaki ikameti esnasında İhükümetin misafiri olacaktır. | Fra ve İngiliz heyetleri, Cumar- tesi günü öğleden sonra City of Lxter vapuruna bineceklerdir. Bü vapur, he- yetleri bilhassa Moskovaya nakletme- je tahsis edilmiştir. Asılsız bir haber İ Ankara 3 (AA) — Cümhuriyet ga- İzetesinin 26 Temmuz 1939 tarihli üs. İhasında, sanayi? âid makine ithalinin tahdid ve kontrolü üzerinde, fazlai is tihsal nizamnamesinin verdiği (geniş salâhiyetin, bu işlerle meşgul bir mü- fettiş tarafından suiistimal edilerek bu makinelerin tevzii işinde büyük yolsuzluklar yapıldığının tahakkuk et- öl hakkında bir yazı çıkmıştır. nize göre, böyle bir sulis- mevcud olmadığı gibi eti Leşkilâtında vazifesi” angi bir me- nyar'a 60 kişi Tevbif edildi | rid 3 (A.A:) — Talavera'da ya-| İpilan bir suikasd üzerine 60 kişi tev - l Gi 7 husule ge- trerek tütün mezruatını him mik - vermiştir. Sokakları su bas- se >ki Belgrad elçimizin beyanatı Moskova büyük elçiliğine tayin o - lunan Belgrad elçimiz Haydar Aktay refikasile birlikte dün sabah Semp - lon ekspresile şehrimize gelmiştir. Yeni Moskova sefirimiz Sirkeci pa - rında dostları tarafından karşilanmış ve akşam ekspresle Ankaraya hareket etmiştir; Ali Haydar Aktay dün kendisile gö- rüşen gazetecilere şu beyanatta bu - lunmuştur: — Yugoslavyada memleketimin mü messili olarak İl sene bulundum. Bu müddet içinde pek çok dost kazan- dım. Çok sevdiğim ve kendilerile fev- kalâde iyi teşriki mesai ettiğim bu dostlardan ayrıldığıma çok müteessir oldum. Ayni hissiyatın mütekabil ol- duğunu gördüm. Yugoslavyanın bize dost ve sadık bir müttefik olduğunu umumiyemize temin etmek İs - terim. Balkan Antantı kuvvet ve sa - mimiyetini muhafaza etmektedir. Yugoslavyada mevcud 250 bin ırk- taşımızın Türkiyeye gelmeleri için iki hükümet arasında yapılan müzake- reler neticelenmiş ve mukavele para- fe edilmiştir. Yakında imzalanacak - tır. Yugoslavyadaki Türkler beş yıl içinde ana vatana nakledilmiş olacak. tır. Bu mukavelenin Yugoslavyada sa- yısı | buçuk milyonu bulan diğer Müslüman nüfusa şumulü yoktur.» İngiliz gazetecileri Dün fabrikalarımızı Gezdiler Evvelki gün şehrimize gelen İngiliz sosyalist meb'uslarından M. John Par - kerin riyasetinde gazetecilerden mürek - keb üç kişilik İngiliz heyeti dün şehri - mizde Sümerbank fabrikalarını gezmiş - lerdir. Heyel azaları bugün bazı mek - tebleri ziyaret edeceklerdir. Bu akşam Parkotelde misafir heyet azaları şerefi- ne Ankara meb'usu ve Basın Birliği reisi Falih Rıfkı Atay tarafından bir ziyafet verilecektir. İngiliz heyeti reisi meb'us M, Parker dün Kendisile görüşen gazetecilere şun -| ları söylemiştir: «— İngilterenin büyük dostu ve müt- tefiki olan Türkiye hakkında iki hükü - metin müzaherel ve yardımlle esaslı tet- kikat yaparak büyük bir eser vücude ge- tirmek üzere Türkiyeye geldik. İstanbuldan sonra Ankaraya gidecek ve Reisicümhur İsmet İnönü, Başvekil, Mareşal Fevzi Çakmak ve vekillerle mü- likatlar yapmağa çalışacağız. Ankaradan sonra Kayseri, Konyu ve Edirneyi de zi - yaret edeceğiz. Ankara Parti idare heyeti reisliği Ankara 3 (Hususi) — Cümhuriyet Halk Partisi vilâyet idare heyeti reis- liğine idare heyeti azasından ve bele. diye meclisi reis vekillerinden İbra - him Rauf Ayaşlı seçilmiştir. saasumssasmasazunmnsasanan Sabahtan Sabaha Ha teler pok sudan geçtiler. Halbuki rile ilân etmek lâzımdı: ığ uğurlu bir vak'adır. Bunu günün siyasi hâdise) Eve A EE e Bir kıyas Yazan: Selim Ragıp Emeç ün bir Fransız gazetesinde şu satırlar gözüme ilişti: 1914-1918 harbinin ilânının yirmi bes şinci yıldönümüne ayak basmış bulunu- yoruz. Bu hâdise bizi acı acı düşündürü- yor. Çünkü Almanyanın dört sene süren Cihan Harbine sebebiyet vermesi üzerin- den rubu asır geçmiştir ve bu harble me- deni hayat altüst olmuştur. Bu harbi iti- raz kabul etmez bir surette kazanan memleketler, o tarihtenberi, hakiki sul- hün yüzüne hasret kalmışlar ve müte- madi bir tehlike içinde yaşamışlardır. Mületlerin, bu harbden sonra maziyi u- nutup anlaşmaları icab edeceğine ina- İnanlar da derin bir surette yanılmışlar. dır. Bu mâksadla milletleri birbirine yaklaştırmaya yarayacak olan (o beynel- milel Milletler Cemiyeti dahi kendisin- den beklenen vazifeyi görememiş, tam ve mutlak bir milletlerarası müsavât yaratmaya çalışanların gayreti de boşa çıkmıştır. İkinci bir umumi harbe gir mek korkusu o derece fazlalaşmıştı ki, cüret gösteren herkes düvasını kazanmış ve büyük demokrasiler de, bu harekete * ler karşısında atıl ve sakit kalmışlardır. Avrupanın aklını başına aldığı tarih, mü- temadi memnuniyetsizliğinden bahseden İtalyayı da davasına kazanan bir Alman- yanın Orta ve Şarki Avrupa üzerinde tahakkümünü tesis Için bütün kuvvetle rini tensik ve totaliter bir vaziyete sok- tuğu zamandır, iki sensdenberi nasyonal sosyalizm ile faşizmin silâhlı tehdidi karşısındayız. Bu müddet zarfında harb heyulâsının verdiği dehşetle bu silâhlı tehdidin fiil haline gelmemesi için her. kes hazırlanıyor. Müthiş bir silâhlanma yarışına şahid oluyoruz. Bundan yirmi beş sene evvelki vaziyet ne ise, bugün de ayni bal içindeyiz. Dünya iki zümreye ayrılmıştır. Şu farkla ki hürriyerve de- İmokrasi müdafii milletler, artık gafil Javlanmamak kararındadırlar ve bunun için ellerinden geleni yapıyorlar. 1939 yılında, ufaktefek farklarin 1914 yılı ip- tidalarını yaşıyoruz ve bekliyoruz.» Yukarıya hülâsa olarak aldığım satir- Jar, içinde yaşadığımız günlerin ne ders- ce nazik ve tehlikeli olduğunu bir defa | daha canlı bir surette ifade ediyorlar. Pilvaki 1939 senesi ile 1914 yılı arasında maddi, manevi büyük bir fark yoktur. Dünya ayni sıkıntı içindedir ve ayni bub- rani yaşıyor. Aradaki zahiri ayrılık, o zamanki insanların yakın tehlikeyi pek İarkelmemeleri idi. Bugün, bu tehlike umumen hissolunuyor. ve ızlırabı daha ziysde duyuluyor. Ki Ragıp Gi re, Gelin ve güvey 'lanrı mübarek etsin diye dua etmeliyiz ve bu duada he pimiz samimiyiz. : leri arasında gaze- yüz yetmiş sekiz puntoluk afiş puntola- — Evkaf artık Belediye ile barışmıştır. Bu barışmanın ne ifade ettiğini birkaç satırla izah edeyim; Evkafla Belediye anlaşmış ve elele vermiş demek arlık şehirlerimizi Imar için kaldırdığımız kazmanın sapma yeşil cübbeli, kallâvi sarıklı ve şerti- vâkıf adlı kâbus yapışıp işimize engel olmıyacak demektir. Evkafla Beledi- ışmış demek artık eski ile yeninin gelinle kayratanın, akla karanın kaynaşması demektir. Evkafla Belediyenin şehir plânı üzerinde o mutabık 1 demek dümdüz açmak islediğimiz caddelerin boynu bükük yetim maması dasdoğru çizmek istediğimiz imar plânının Çin yazısı gi- bi eği demek düşmi lip büğrülmemesi demektir. 3 iki ortak, birbirine engel bir şehir hududu içinde birbirine 2:d rkafla Belediyenin "gelin güvey olması iki şehirei, hattâ birbirine iki rakib kalmaması demektir, k istimlâk işlerinde taviz bedelini istiyen, lülesi kopuk, yalağı kırık, abesi çarpuk kupkuru çeşmelere sahib çıkan, türbe, şadırvan, me 1 ese, mezarlık harabeleri gibi elleri vardı şallah desin, nakalât “durmuştur. nüfusça zayiat yek Merlero bidzat tedrisafta o bulunarak başlıyan ve bir saat devam eden sulanaşa | tür. e şehrin yüzünde eski bir yara Ni »nç bir ihtiyar gibi muhafaza etmek istiyen Evkaf yoktur. On &b membaından gençlik şarabı leri hareketin başındaki Belediyeye uzatan genç ve modern Evkaf Bu hayırlı habere şehirciler sevinsin ve şehirlerini sevenler ; imaret, şehrin.imar plânında bir mürekkeb dam- «si gibi sırıtan harabeleri anud ve un yerine çerek taze hayat bulan ve bu kudretle de ma- # Burhan Cahid