Hatice sultan, bu nazikâne ihtirama gerafetle mukabelede bulunarak sefirin aksaçlı zevcesine büyük bir iltifata bu-| Yunmuş.. lütfen, elini uzatmıştı. z * Mösyö dö Hobeşin cidden büyük bir san'at eseri olan bahçesi, saray kadınla- rına emsalsiz bir neş'e vermişti. Saray- lar, hiç bir yabancı erkek gözünün kendilerini görmesine imkân olmadığı- na kani bulundukları için: feracelerini, yaşmaklarını çıkarıp ağaç dallarına as- mışlar.. zarif çiçek tarhları arasında koşuşmıya, (birbirlerini kovalamıya başlamışlardı. Köşkün önünde, bir İngiliz parkı ha lindeki küçük rheydan içinde büyük bir meharetle vücüde getirilmiş olan bir havuz bulunuyordu. Bu havuzun kena- rında, mini mini kameriyenin altında Hatice sultan oturuyor. etrafındaki be- dii manzarayı hayretle temaşa ediyor- du. Sefirin zevcesi, tercümanlık etmek için sureti mahsusada getirilen bir la- vantin kadın vasitasile konuşuyor. çi- çeklerin cinsleri, neviieri, bunların tarh ve tanzimleri hakkında izahat veriyor- du. Bütün bu güzelliklere meftun olan sultan, hayran nazarların: etrafına 10 laştırırken sordu: — Bu kıymetli eserleri vücude geti - ren kimdir?. Sefirin zevcesi, büyük bir heyecan hararetle cevab verdi: — Evvelâ, talih ve tesadüf. sonra da, bu talih ve tesadüfün elimize geçirdiği genç bir san'atkâr... Bu cevab, derhal sultanın nazar: dik- kâatini celbetmişti. Bunun üzerine, se- firin zevcesi, şu İzahati de vermek lü - zumunu hisseylemişti: — İki sene evvel, bu gördüğünüz bahçe, perişan ve adetâ bir orman ha - linde idi. Bu sırada, İtalyadan henüz gelmiş olan genç bir mimar ve ressam, zevcime müracaat etti. Burada, kendi san'at dehâsını gösterecek bir eser vü- cude getirmek istediğini söyledi. Zev - cim de bu teklifi büyük bir memnüni - yetle kabul etmekte tereddüd göster - medi. İşte, talih ve tesadüfün karşımıza çıkardığı bu genç san'atkârın sayesin - de, sizi hayretlere düşüren bu Jâtafet meşheri vücude geldi. Hetice sultan, sefirin zevcesinin bu izahatın, büyük bir dikkatle dinledik - ten sonra, suallerine devam etti: — Bu genç san'atkâr, şimdi İstanbul- da mıdır? . — Evet. — İsmi nedir?. — Melling. — Arattınlacak olursa, derhal bulu- nabilir mi?. — Zevcime küçük bir haber gönderi- lirse, ressam Melling o dakikadan itiba- ren emrinize müheyya olabilir. Hatice sultan başın. arkasına çevirdi. Kâtibe kalfaya şu kısa emri verdi: — Bu ismi kaydediniz. * İkindi vaktine kadar orada kalan, köşkü ve bahçeyi büyük bir dikkatle te- maşa ve tedkikte bulunan Hatice sul- tan, geldiği gibi muhteşem bir mera - simle âvdet etmişti. Saray kadınları bahçeden uzaklaşır uzaklaşmaz, sefirin kadın hizmetçilerin- den biri koşa koşa köşkün bahçeye na - zır olan kulesinin merdivenlerini tır - manmış.. o küçük odanm kapısını aç - mıştı. Ve, elindeki dürbünü mahfaza- sına yerleştirmekle meşgul olan genç adamın neş'eli tebessümü İle karşılaş- muşta. Hizmetçi, büyük bir merak ile sor - muştu: — Nasıl, mösyö.. size bir faydam do- kunabildi mi?, Genç adam, heyecanını güç zaplede- Tek cevab vermişti: — Maryal. Beni, cidden ihya ettiniz. Pancurlar arasından gizlice temâşa et- tiğim manzarayı tamamile fesbit ede- ve b YA *İvermisti ki, adeta bilecek olursam, emsalsiz bir tablo vü - cude getireceğim. — Yaa?. — Evet. — Demek ki memnunsunuz? — Çok.. pekçok... — Şu halde, sizi daha fazla memnun eğecek bir müjde vereyim. — Lütfen. — Sultan, bahçedeki san'at eserleri - ni pek çok takdir etti. Madam La Ba - ron (1) dan izahat istedi. Ve isminizi, kendi hususi kâtibesine kaydettirdi. Hizmetçi Maryanın bu sözleri, genç ressama o kadar coşkun bir heyecan yapacağını şaşır - miş. Maryanın üstüne atılarak boy * nuna sarılmış. İhtiyar kadını, şapır Ş&- pr öpmiye başlamıştı. Bu çılgın puse tufanına garkolan Mar- ya evvelâ ressam Mel'ing'in kolları a- rasından sıyrılmak ve kaçmak istemiş ise de, coşkun ruhlu genç san'atkârın şu andaki taşkfıylığını hoş (görmiye mecbur kalmıştı. * Mellinğ, 1773 senesinde, (Karlisrohe) şehrinde, dünvaya geimisli. Babası Al- mean, anası İtalyandı. Küçük yasında, ressamlığa ve mimarlığa heves etmiş - ti Bu istidadı birdenbire o kadar inki - ZYA SALIR Hatice Sultanın bahçesi şaf edivermişti ki babası ile anası onu İlalyadaki akrabalarının nezdine gön - dermişlerdi. (b Sefirin zevcesi, Mejlinğ. henüz yirmi yaşıma gelme- den, hocalarımın bile takdirini celbede- cek kadar mühim san'at eserleri gös - termişti. Genç san'atkârm geniş hayal kudreti, o sırada büyük buhranlar geçiren Ay - rupa memleketlerinin kasvetli muhit « lerinde boğulup kalmasına müsaid de. ğildi. Onun bütün hü:yaları, şarkın parlak seması, dillerde destan olan İş- tanbul şehrinin bibede! güzelliklerile Itan saraylarının tantana ve ihtişamı erinde temerküz etmişti. Bunlara dsir işittiği sözlere tahammü! edeme- mişti. Az zamanda kendisine yük bir servet ve parlak bir istikbal temin etmek için, İstanbula gelmişti. O tarihte İstanbuldaki ecnebi muhi- ti.'dar bir sahadan ibaretti. Onun bu genç, dilber ve ateşli san'atkâr, İs- tanbulun mefaisperver ecnebileri ara- sında çarçabuk temavüz etmiş. onun jik büyük san'at eseri, Danimarka sefi- rj mösyö dö Hobeş'in köşkünde ve bah- çesinde kendini göstermişti. YETMİŞ BİN ALTINA MAL OLAN BİR ARZU Hatice sultan, mösvh Hobeş'in köş - künü ziyaretinin ert günü, doğruca Topkapı sarayına 1. Gördüklerini bütün teferrüatile, biraderi üçüncü Se-| Virn'e nakletti. Ve naklettikter sonra da, (Arkası var) İstanbul Peledivesi İlânları Feshane, Evüb ve Dsfterdar, Yavedüd ve Ayvansaray caddeleri, Eyüb Zem. zem. Dipçik sokaklarile Düğmeciler caddesinin ve eski, yeni Camiikebir. Oyun. takçılar caddelerile eski Vakıflar sokağı kaldırım tamiratı kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. Muhammen bedeli 13730 Jira 81 kuruştur. İhale 3/7/939 Pazartesi günü yapılacaktır, Şartnameleri Zabıt ve Müuamelât müdürlüğünde görülebilir. İsteklilerin buna benzer iş yaptıklarına dair simış oldukları vesaikle eksiltme tarihinden 8 gün evvel İstanbul Belediyesi fen heyetine müracaat ede. rek alacakları fenni vesaikle 1939 yılına aid Ticaret Odası vesikasını 1029 lira 81 kuruşluk teminat, makbuz veya mek tublarile 2490 numaralı kanun çevresin. de hazırlıyacakları kapalı zarfları ihale tarihiolan 3/7/939 Pazartesi günü sa 14 de kadar daimi encümene vermeleri. | (4889) Sivas iskân müdürlüğünden Eksiltmeye konulan iş: 1 — Hafik kaza merkezinde yapılacak 100 göçmen evlerinin (keresteleri ha - riç) bilümum malzeme müteahhide aid olmak üzere kapalı zarf usulile yapı - Jacaktır. 2 — Keşif bedeli $5784 liradır. 3 — Bu işe aid şartname şunlardı. A — Fenni şartname, B — İdari şartname. 4 — 12 Temmuz 989 Çarşamba günü saat 15 de iskân müdürlüğü dairesinde. ki komisyonda yapılacaktır. 5 — Teminatı muvakkate miktarı 2883 lira 80 kuruştur. Teminatı muvakkate Son Posta'nın tefrikası: 144 larla karşılaşmak vazifesile geldiği günler burada Fakat muhtelif kervanların himayesi ve yolcuların muhtaç oldukları hususi mu - hafızlar paşanm ve ileri gelen memurla. rın tüccarları vesair halkı tazyik için dai. mA müracaat ettikleri bir vesile teşkil e. diyorlar. Böyle olmakla beraber, Haleb halkı sair şehirlerin hepsinden ziyade ra. hattır. Avrupalılar hiç bir zaman bura - da onların ticaretlerini ürkülecek bir te cavüze maruz kalmamışlardır. Halebde sanayiin inkişafına da bakılır. Sa istibdadın burasını bilhassa gözetiiği. ne hükmedilebilir, Halebde sanayi Hind sanayii ile rekabet edilecek derecede te. kemmül etmişti. Herbage adını verdiği. miz kumaş fabrikalarını dikkatle gezdim. Bu kumaşların Fransaya ithaline müsaa. de etmiyoruz, Halbuki bizde bunların taklidleri yok ki memnuiyetine mahal görülebilsin, Bizde iplik: tarzı ve bu. mun tekemmülüna karşı gösterilen 20r . luklar bu kumaşlar: taklid edebilmek im künindan biri mahrum bırakıyor. Fühakika bu kumaşları taklid edebil . j meyi iplikleri eğiren kadınların maha - retinden beklemek lâzım gelir. Bunda fabrika ustalarının hiç tesiri yoktur. Çün- kü kullandıkları tezgâhlar broşe ku - / maşlar için istimal ettiğimiz tezgâhların aynıdırlar, Halebde iplik eğiren kadın . arın mahareti Lübnan ipliklerini Hin distanın sorgansins lerine faik bir hale sokuyor, Suriyede iplik eğiren kadınlar Haleb pâmukların, «herbago» lerin nes. cini terkib eden bir hale sokuyorlar. Biz ise bunlardan ancak Rouen bezlerini ya. pabiliyoruz. İplik eğirmek sabra müte . vakkıftır. Sabır her şeyin hakkından ge. bir. (1) Ben Halebe vâsıl olduğum zamân, bu şehirde valilik etmiş olan İsetz Achmet Paşa kaldırılmış ve Mekke mabedini ta. mire memur edilmişti. Ahali iyi bir idare adamını fena bir mimar haline kalbeden bu tebeddülden dolayı müteessit bulu . Duyordu, Benim İskenderuna mütevec - cihen Halebden ayrıldığım gün o da yeni memuriyetine gitti. , İskenderunda gemiye binecektim. Ye. Bi vali yüz süvariden mürekkeb bir mu hafiz kuvveti tahsis etmişti, Bu kuvvete bir Ali çavuş ile bir de davulcu ilâve et. ti. Paşalara mahsus olan bu muameleyi kâfi görmliyerek binek hayvanlarından ikisini de verdi. Ben bu nezaket; pek mem muniyetle kabul ettim. Çünkü paşslara verilen hediyelerin kaldırılmasını evvelce teklif etmiştim. Başka devletlerin konso. losları da bu teklifimi kabul eylemişler. di. Teklifimin Avrupalılara karşı göste. rilen riayet ve hürmeti ihlâl edeceği id. idia olunduğu halde bu endişenin varid pakden veya tahvil olarak komisyonca alınamıyacağından bunun daha evvel ma, | 9LMAĞIĞI işte filiyat ile sabit oluyordu. bye veznesine yatırılmış olması ve makbuzunun zarfa konması, 6 — İstekliler fenni ve idari şartnamelerle plânı tatil gürleri hariç her gün Ankarada İskân Umum müdürlüğünde İstanbul, Sivas; Samsun, Kayseri İskân Müdiğrliğklerinde görebilirler, 7 — Teklif mektublarını 4 üncü maddede yazılı saatten bir saat evveline ka dar makbuz mukabilinde komsyon başkanlığına vermeleri lâzımdır. Postada ve müayyen saatten sonra gecikmeler kabul edilmez, Kanunun tarifi dairesinde hazırlanmamış ve mühürlenmemiş olan zarflar kabul edilmez. (— (2524) İstanbul Daimi Encümeninden : Hediyelerin | kaldırılması İset - Ahmet Paşayı şehirden ayrılırken alması mutad olan hediyelerden mahrum bıraktı, Kauthoumanda onun yanında kârar . gâh kuracaktım, Bana karşı hiç bir ne. zaket ibrazma kendisini'mecbur görmi - yeceği zannolunabilirdi. Hakikaten böy. le yapsa da, Şahsına karşı hürmetim bu. lunmakla beraber, hiç müteessir olmaz . dım. Halbuki onun çadırları yanında be. nim çadırlarım daha henüz kurulup bit . Muhammen bedeli 32,000 Jira olan Şehir çöplerini denize dökme işi ilân edi, | İCN birisini göndererek pek iltifat etti Jen günde takibi çıkrınmasından ihale “yapılamamıştır. Şartnamede bazı tadilât ve Halebde beni görememiş olmasının a. yapılarak muhammen bedel 38,000 liraya çıkarılmak suretile yeniden kapalı zarf | “501 Gıkarmayı rica etti. Derhal çadırı. usulü ile eksiltmeye konmuştur. OBunaaid şartname Zabıt ve Muamelât Mü. dürlüğünde görülebilir. İhale 3/7/0939 Pazartesi günlü saat 15 te yapılacaktır. Ta. Mblerin 2890 liralık teminat makbuz veya mektublarile ve vesaiki sairelerile birlikte yevmi ihale olan 3/7/939 Pazartesi günü saat 14 de kadar teklif mek . tublarını daimi encümene tevdi eylemeleri ilân olunur. (4223) jpevlet demiryolları ve limanları işletmesi Umum idaresi ilânları İ Muhammen bedeli 24,854 lira olan atel yelere aid muhtelif avadanlıklar 1/8/ 1999 Salı satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin (1871,95) liralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları ve tekliflerini ayni gün saat 14 de kadar Komisyon Reisli. ğine vermeleri lâzımdır. nâ gittim. Usul ve âdet kilâfında, kalkarak beni istikbal etti. İki saat çadır. da kalarak bu adamla konuştum. Bu es. nada onda o kadar hissi selim ve diplomat syağa (1) Bu tarrda iplik eğirmek, ücretle ip - Ukçi kadın tutan fabrikaların tabii işine gelmez. İşçileri bir araya toplamak her şey- den evvel fizik ve manevi eihetleri muha - fanaya ehemmiyet vercek âkil bir idarenin de hoşüna gitmez. İplik imalâthanelerini günü saat 15 de kapalı zarf usulü ile Ankarada Idare binasında |tekemmül ettirmek ve çoğaltmak için hü - kümete bir tedbir tevesctih edil N yerlerinden trüdizdariiemik DBM tie kılacaktı. Bunun dileneiliğe mâni olmak gi- bi bir faydası da olacaktı, Bunun için de hareket serbestisini bahşotmekten a bir Şartnameler parasız olarak Ankarada Malzeme Dairesinden,, Haydarpaşağa |997e lüzum gösterilmiyordu. Pakat asl fay- Tesellüm ve Sevk Şefliğinden dağıtılacaktir. © (4270) da iplik gösterilecek sabir - sinde elde edilebilir, e Baron de Tott'un hâtıraları Martavan'ın kadınları Burada kadınlar umumiyetle güzeldirler. Yalnız seyyah- mükellef gibidirler. Seyyah adeta bayram yapılır Tercüme eden: Hüsayiı Cahid Yalçın eseri gördüm ki neden dolayı böyle bir nevi menfaya gönderildiği pekâlâ anla « şılıyordu. Ona bu fikrimi bildirdikten son ra, ayrıldık. Çadırlarımızda rabat ettik ve ertesi gün de muhtelif yollardan u« zaklaştık. Küçük grupumuz ertesi akşam Marta. vanda kaldı. Bu köy ahalisinin ahlâk ve âdatının garabeti o kadar göze çorpıyor ki Martavanın Suriyede haiz olduğu şöls ret hakkında malümat vermekten kendk mi alakoyamıyorum. Bana temin edildi. ğine göre, buraya muttasıl olan köy ayni prensiplere göre kendisini idare ederdi, Fakat yol üzerinde bulunmak gibi bir muhassenattan mahrumdu. Onun için ismi ır. Bu iki köy zengin bir Helebliye aiddirler, Bu adam bu köylerin vergilerini alır. Ayni zamanda kendileri. ne bir belediye reisi tayin etmek hakkına. da maliktir. Martavanda herhangi bir dine aid hiç bir nişaneye tesadüf edilmez İnsanlar burada yalnız ziraat ile meşgul görünür. ler. Kadınlar umumiyetle güzeldi”ler, Yalnız seyyahlarla karşılaşmak vazifesile mükellef gibidirler. Seyyahların geldik . leri günler kadınlar için bir bayram gü . nüdür. Pezevenkbaşı için de böyledir. Pe, zevenkbaşı bir «Baillif, otoritesini haz » dir. vazifesi daha itilâfcuyanedir. Bunun evsafmı fransızcaya tercüme edemiyo « rum, İşi gelen yolcuların emirlerini ka . bul etmek ve herkese zevkine göre hiz. met eylemektir. Bana temin edildiğine göre. bu hizmet unvan ile birlikte on kese altına satılmıştır. (Arkası var) Bir doktorun günlük notlarından Kansızlık Umumiyetle «kansızlık» diye kanm ter- kibindeki kırmızı küreyvatın (adedinin azlığına, azalmasına derler, karışık âraz ile kendini mumi düşkünlük, zaaf, iştihasızlık, ha- zim bozuklukları ve ruhi asabi teşevrü- şat başlıca Arazıdır ki bunlar eğer kan - Sazlık devam edecek olursa (odiğer daha yiz alâmetlerdir. Kansızlık malüm olan sebeblerden ileri gelen bir sendrun. rette ârazın şiddeti de artar durur. Kan- sızlık dalma veremi dsvet eder. Bu #e - beble mümkün olduğu kadar kansızlığı #klermek biran evvel küreyvatı hamra - nın yani kırmızı küreyvatın. normal hadde çiksrmak için çalışmalı - dır. Kansışhık tedavisini yarın söyleriz. Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan erzaneler şun - lardır: (Bensason), Aksarayda: (Pertev), Alem- darda: (işref Neş'e), Beyazdda: (Hay- dar), Fatihte: (Vital), Bakirköyünde; (Merkez), Eyöbde: (Arif Beşir). (Galatasaray), Cümhuriyet caddesinde: o (Kürkçiyan), Firuzağada: (Ertuğrul), Şişlide: (Asım), Taksimde: (Kemal), Beşiktaşta! (Vidin), Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler; Kadıköyünde: (Yeni moda, Merkez), Üsküdarda: (İkilbad), Sarıyerde: ri), Adalarda: (Halk),