EĞİ in oram ai © Sayfa İHMAL eraklıya köprü Üstünde rasgel, dim. Boğaziçi çihetindeki, yaya | — Bana gösterdin ben de gördüm. — Senin görmen işe yaramaz, bir alâ, kaldırımda durmuş, tramvay direğine kadarı görmeli ve hemen yaptırmalıydı, bakıyordu. O kadar dalmıştı ki ben! bils görmedi. Ni — Ne o meraklı, dedim, şimdi de tram. vay direklerine mi merak sardın? Elile direkteki üç taraflı «Yere tükür. meş levhalarını gösterdi: — Şunu merak ettim, — Malöm işle, insanların yere tükü». melerinin ön'inü almak için asılan veci. zeler, — Onu biliyoruz. — Bilmediğin nedir? — Bu üç taraflı levhanın bir tarafın. daki cam kırılmış. — Olur ya kırılır, — Neye kırılır? — Rüzgürdan Jorulır, yaramaz bir ço. cuk taş atar kırar. dikkatsiz bir arabacı. Dın idare etliği arabanın oku çarpar... Hem ben ne bileyim, kırılırken burada değildim yal — Ben de burada değildim amma kırıl. dığı zamanı biliyorum. — İyi ya, bu bilgi hayatta işine yara. yacaksa. kenrline sakla! — Bu bilgi helki işime yaramaz, fakst işe yarayacak tarafı da var... On gün ev. vel buradan geçiyordum, gene kırıktı. — Olabilir? — Bunu benden başka gören olmamış mudır? öyle değil mi? — Belki görmüşleddir. — Neye yaptirmadılar? Bilmem! Lüzum mu görmediler? Bilmem! İki tarafta var ya, onlar da kırılsın da 0 zaman her üçünü birden yaplırırız diye mi bekliyorlar? Bilmem! — Yoksa bunlern Jüzumsuzluğuna kani oldular da. kırıldıysa kırıldı, esa. sen işe yaramıyordu diye mi düşündüler”? — Bilmem! — Böyle düşünmüş olsalar hepsini kal. dırmalıydılar, değil mi? — Bilmem! — İhmal reye derler bilir misin? Bilirim! İyi şey midir? Fena diyorlar. — Bunu bu tarzda bırakmak bir ihmal eseri olamaz mı? — Olur... — Bunu bıf tarzda bırakanların, baş. |Ka işlerde de ihmal gösterecekleri zannı jinsanın ak'ma gelmez mi? — Gelir? — Peki nars bu şehirde yaşıyan şehir. lide böyle bir zan hâsıl olsun! İ ze İlulüsi | Bunları biliyor mu idiniz?” 7 Ayakta uyuyan hayvan Bir İtalyan hayvanat mütehassısı - hin tetkikatına göre hayvanlar içinde ayakta uyuyanlar yalnız atlardır. Atın yatarken uyuması pek enderdir. At yal nız ayakta iken istirahat eder, * Kocasının ölümile varam olan maymun Dünyanın en meşhur dişi gorillerinden Moina hastadır. Kocası ölelidenberi de - rin bir yeis âçinde bulunan Müina, bütün gayretlere rağmen bir türlü neş'eleneme. miş, büyük kederini unutamamıştır. Hep mağarasının (bir köşesinde büzülerek o. turmaktadır, Şimdi de, hastalanarak hay. vanat bahçesi baytarlarını endişeye dü. görmüştür. Son günlerde neşredilen bir tebliğde Möinanım &teş höbetleri içinde kıvrandığı ve sağ ciğerinde hafif bir ve. rem İekesi olduğu anlaşılmıştır. Sigaralı kilise Şayanı hayret şeyler Amerikaya mahsustur. Son zamanlarda A - merikada halkın kiliselere az rağ- bet ettiğini gö - ren başpiskopoş büz! asri müsa - adatta bulunma - ğa karar vermiş- tir. Bu cümleden olarak sigara f- j çenlere mahsus olmak üzere hususi ma bedler vücude getirilmiştir. Halkın vâz dinlerken, mukaddes kitablar okunur- ken sigara içmesine müsaade edilmekte dir. - | a Tekke gibi bir çiftlik Amerikada İndi. anada bir çiftliğin kapısında şöyle bir ilân asılıdır: «Bu çiftlikten ig. tediğinil alabilir. siniz, yemek zilini de işitince yemeğe gelebilirsiniz!» Bir erkek onüç yaş Büyüğile Evlenir mi ? Edirneli okuyucum B. Ö. A. bu se- De liseyi bitiriyor. Henüz 21 yaşın- dadır. Bundan bir sene evvel bir tap- Jantıda otuz dört yaşında bir kızı ta- Dımıştır, sevmiştir. Evlenmek ar - Zusunu göstermiştir. Fakat ailesi o- nun bu arzusunu doğru bulmamış, evlendirmemişler. Okuyucum kız hakkında da malümat veriyor. Zen - gindir. İyi bir ailenin, iyi yetiştiril- miş kızıdır. Ne yapması lâzim gel - diğini bana soruyor. Şimdi okuyucumun vaziyetini tet- kfk edelim. Otuz dört yaşında bir kız görmüş. Otuz dört yaşındaki kız güzel olunca da göze çarpar. Oan İçin beğenilir. Fakat okuyucum her zaman 2! yaşında kalmıyacağı gibi 34 yaşmdaki de her zaman 34 ya şında kalıp ayni taraveti muhnfaza edecek değildir. Okuvucum 39 ya - şına geldiği zaman, yani tam bir genç erkek olduğu zaman 34 yaşındaki 43 yaşını bulmuş. Genç kızlık değil, hattâ orta yaş hayatını da geçirmiş. İhtiyar kadın olacak. Okuyucum O zaman pe yapacak.. Biraz daha yaş - lanır otuz beşine gelirse, kırk sekiz yaşında, iki büklüm olmuş karısını gözü önüne getirmiyor mu? Bu hal kendisi için hiç de hoşa gider bir va- ziyet olmıyacağı gibi karısı için de daha feci olacak. Yaşlı kadın, genç kocasinı tatmin edememenin itıra - bını her zaman hissedecek.. Bana kalırsa okuyucum bü sevda- dan vazgeçsin. Hem henüz gençtir. Daha tahsil etmesi de kendisi için faydalı olur, fiseyi bitirdikten sonra mümkünse üniversitede okusun ve tahsilini tam bitirip hayata atıldık - tan sonra yaşça kendisine denk birile evlensin. Ve otuz dört yaşındaki sey- gilişi de kendisine, yaşı ile mütenasib bir zevç arasın. TEYZE SON POSTA Kadın Köşesi Kadın çamaşırları günden güne güzelleşiyor Kadın çamaşırları günden güne güzel. Jeşiyor, İnce bir zevk sanki durmadan o - nun Üstünde işiyor, Her yıl, hattâ her ay yeni yeni güzellikler buluyor. Bugün a - Vuç içine sığan çamaşırlarile elli hattâ o. tuz yıl evvelki kaba dantelleri, kat kat etekleri değil ölçmek hattâ yanyana ge - tirmek bile mümkün mü? Modeli herhalde beğeneceksiniz: Beyaz ipek muslinden yapılmıştır. Etekleri vo - lanlarla, köorsajı gipür dantelle süslü... Yemek bahsi: Sakızlı mahallebi Bir buçuk kilo süt için bir çay fincanı nişasta ve istenildiği kadar şekerle yüz paralik damla sakız, biraz da gülsuyu lâzımdır. Süt kaynatılır. Nişasta iki çay fincan suda ezilir. Kaynıyan süte azar azar dö. külür, Bir yandan da süt mütemadiyen tahta kaşıkla karıştırılır. Pişinciye kadar karıştınmıya devam edilir. Hattâ arasıra da kaşıkla savuruyor gibi yapılır. İndirileceğine yakın içine, ufak bir çim. dik tuzla beraber dövülüp ince toz haline getirilmiş sakız katılır. Bir iki taşım kay, natıp ateşten alınır. Tsbaklara dökülür. Şeker ayrıca kestirilir. Yerken mahal. lebinin üstüne gülsuyu ile birlikte dökü. lür. Bu mahallebi son derece hafiftir, Süt lü tatlıları sevmiyenlerin bile hoşuna gi - der. açarken saklandığı ew sahibini öldürdü Katil kendisini takib eden memurlara da hücum ettiğinden öldürüldü, Müddelumumilik, © Sultanahmedde, Ahırkapıda vukua gelen ve iki kişinin ölümü, bir kişinin de ağırca yaralarıma- sile neticelenen bir hâdisenin tahkika- ' öle meşgul bulunmaktadır. ayni günkü gazetemizde bir yaralama vak'ası şeklinde yazılan facianın, zabı- ta ve adliyece yapılan tahkikatına na- zaran, mahiyet ve tafsilâtı çudur: Ahırkapıda Kerestecihakkı sokağın - da oluran arabacı Yaşar isminde sabi- kal bir adam 2 aydanberi aranmakta - dır. Nihayet geçen Cuma gecesi, suçlu- nun yeri tesbit edildiğinden tertibat a- hmarak, 5 polis memuru, iki bekçi ve diğer memurlar tarafından, gece saat 12 sularında evin etrafı kuşatılmış - tır. Yakalanacağını anlıyan Yaşar derhal duvarı aşmak suretile komşusu araba - cı Neelbin evine geçmiş, oradan da Ka- | pal rşıda atelyesi bulunan kunduracı | Mehmedin evine atlamıştır. Maznunun firar ettiğini gören memurlar da o ta- rafa koşarak, ev halkına: «— Çabuk, kapıyı açın içeri bira - dam kaçtı.» Diye haykırmışlardır. Gece yarısı yataktan fırlıyan Mehmed, önce ne ol- duğunu anhyamamış, bilâhare o gece yanında bulunan 530 Jira nskid parası ile 2000 liralık bonoyu hatırlamış ve: «— Eyvah, eve hırsız geldi, beni s0- yacak.» Diye aşağı koşmuştur. Bu sırada, suç lu Yaşar da evin kömürlüğüne saklan- maştır. Ev sahibi Mehmed önce memurlara kapıyı açmış, bilâhare suçluyu yakala- mak üzere kömürlüğe girmiş, artık göz leri dönen firari Yaşar, derhal Meh - medin üzerine hücum ederek bıçağın çekmiş ve İZ yerinden bıçaklamak su- retile vücudünü delik deşik bir halde yere sermiştir. Suçlu, bundan sonra avluya çıkarak o esnada içeri giren zabıta memurları- nın üstüne yürümüş ve onları da bı - çaklamağa tesebbüs etmistir. Polis me- murları bu vaziyet karsısında ateş ac - mak zaruretinde kalmışlar. evin küçük avlusu karanlıkta karşılıklı çetin bir Silâh sesleri ve çığlıklar içinde bütün mahalle halkı da yataklarından fırlı - yarak içinde vak'a cereyan eden evin etrafını kuşatmışlardır. Bir tarafta memurlar azı suçlu ile çarpışırken, öbür yanda yaralı Meh - medin anası Fatma, karısı Zehra ve bi- ri 2. diğeri 6 yaşlarındaki iki çocuğu ba balarının kanlar içindeki cesedi etra - a ele lardır. Mücadele sırasında artık yorulan Ya- şar, kamma isabet eden bir kurşunla yere yıkılmıştır. Vak'a yerinde bulu - nanlardan Mevlüd da, bacağından ağır yaralanmıştır. Cerrahpaşa hastanesine kaldırılan kunduracı Mehmed, çok yaşamadan öl- müştür. Mehmedin katili olan ve hâdi- sede kendi de maktül düşen arabacı bir memur yaralandı | Facia kurbunı kunduracı Meh Yaşar da kaldırıldığı hastanede dün müştür. Böylece, başlangıcı küçük ola er iki kişinin ölümü ve bir kişiBin ralanmasile sona ermiştir. na « Hâdisenin tahkikata mü yoğ” mi muavinlerinden Ali Kemal €) çuni muştur. Ölen Yaşarıri kimin K pa ile yaralandığı benüz tesbit ol mıştır. Hâdisede ateş açan memurlar, Sv ce vazifelerini yapmakla borel y tedbirsizlikleri olup olmadığı dilmektedir. oi Hâdisede asıl katile gelince Me ten cezasını bulmuş olduğunda medin ölümüne sebebiyet > mütevellid suç sukut etmiştir. Hapisanenin yıkılır emri resmen bildiri. Yikılması ve yerine yeni sasi rayımn inşası mukarrer olan haki binasının yıkılma emri, Nafa VEM tarafından Nafıa Müdürlüğüne ünal tebliğ edilmiştir. Bugünlerde mi teabii sa açılarak, bu iş yeniden bir mü de havale edilecektir. we Böylece hapisane binası etraf v reyan eden münakaşalar ve bini ag riki kıymeti üstünde yürütülen İT ye ve tahminler de, artık sonâ b bulunmaktadır. rak Ustasının parasını çalan ' mahküm oldu yl Unkapanında ustası fırıncı Mi # nın, kendisi dükkânda yokken gi ra parasın: çalarak kaçan Ni bıtaca yakalanmıştır. Dün, adliyeye verilen suyu Se ahmed 2 nci sulh ceza mahi mü yapılan duruşması sonunda 5 aY yil” detle hapse mahküm ve derhal te” dilmiştir. İrmitte mekteb sergileri bem ük ula yar tatlim par dır. Orta okulda imtihanlar devam dir. gi Grta okulun kız talebeleri tararından “iy lan elişleri sergisi, çok nlâka * Öğretmenleri tasebeli Nadire, Kerim ve yareteller tarafından takdir ve tebrik mektedir. e saman. rini e e m iki ahbab çavuşlar: İntikal