14 Sayfa SON POSTA Pe EMİSİRLİNCİSİ Yazan: Hasan Adnan Giz Baybars süvarilerinin hücumile haçlılar perişan bir hale düştüler Aylardanberi rTaz dinlenmek için bir hamama girmiş- ti ki, birden dehşetli bir gürültü ile ha- mamın kapısı açıldı: — Yetişiniz Emir hazretleri! Düşman ordusu baskın yaptı. Türe Fahreddin çırılçıplak yüzü gö- zü sabunlu hamamın sofasına fırladı. Dişarda herkes kendi derdine düş - yriş onunla meşgul olan bile yoktu. E- İine geçirdiği bir harmaniyeye bürü - nerek kapıda bağlı duran atına atladı ve bir hamlede istihkâmlara yetişti. Tanyeri ağarıyordu artık! Haçlılar mü- him yerleri işgal etmiş o devirde boz- gunluk emareleri belirmişti. Türe Fah- reddin yarı çıplak bir halde en ileri saflara kadar atıldı. Kumandanlarını bu vaziyette aralarında gören asker - İer biraz toplanır gibi olmuşlardı ki birden serseri bir ok cesur kumandanın göğsüne saplandı. Kaftan açıldı ve Fah- durmadan ( çalışan|kaç aydanberi heyecanlı ve üzüntülü) bu cesur kumandan, bir seher vakti bi-!anlar yaşıyan Mısır ahalisi birkaç gün-| dür rahat bir nefes almıştı. Zaferden sonra Kahireye gelen Aybey bu akşam tekrar Mansureye döneceğinden Mısır İncisine vedaa gidiyordu. Güzel kadı- nın huzuruna alındığı zaman onu Nil Üzerindeki zarif balkonunda buldu. — Bu akşam dönüyorum sultanım! Size vedaa geldim. — Gidiyor musunuz Aybey? Fakat pek çabuk değil mi? — Hayır sultanım! Asker beni bekli- yor. — Hakkınız var Aybey gitmelisiniz. Şeveretüddür bu akşam pek mah - zundu. Zaten gailei günler harb ve devlet işleri onu çok yormuştu. Aybey- de bunun farkına vardı. — Sizi pek durgun görüyorum. Yok- sa yeni bir üzüntünüz mü var? Genç kadın nermin elini uzatarak reddinin cansız cesedi toprağa yığıldı.|için için kabaran nehri gösterdi. Bu hâdise biraz kendini toplıyan askere | son darbeyi indirmişti. Bundan sonra | mağlübiyet günleri birbirini takib etti. Düşman ilerliyordu artık! * Sen uyuyorsun Baybars! Mısır elden gittit Yiğit Baybars, yattığı yerden fırladı. Kendini sabahın bu saatinde öyle çağı- ran hangi saygısızdı: — Sen kimsin? diye gürledi. Kapıda üç atlı duruyordu. En öndeki yüzündeki peçeyi kaldırdı. — Verdiğin sözü unuttun mu Bay - bars? Genç kumandan sendeler gibi oldu kılıcına giden eli yanına düştü. Gözle- rini uğuşturarak mırıldandı: — Fakat siz Melike hazretleri. Mısır İncisi, sapsarı kesilmişti. : — Evet benim -diye haykırdı. Düş - manın Mansurede ordumuzu bastığını duymadın mı? « - Fakat neler söylüyorsunuz Melike hazretleri? — Size şunu söylüyorum ki eğer en kısa zaman içinde Kölemenleri topla - yıp ordunun imdadına yâtışmezseniz yarına kadar her şey bitecek! —? — Siz beni ve yurdumu böyle mi ko- ruyacaktınız Baybars? Baybars bir anda yerinden fırladı. Duvarda asılı duran davukm tokmağını kaptı. Boğuk bir ses bütün kışlayı in - Jett. — Selâm Melike hazretleri! Kanımız son damlasına kadar sizin ve yurdumu- zundur. — Güle güle Baybars yolunuz açık olsun! Tarihin meşhur kumandanlarından biri ve cihanın en cesur binicileri Nil kıyısından bir kasırga gibi kopmuşlar- dı. * Fakat asıl kasırga Mansurede koptu. Artık düşman son kozunu oynuyordu. Türe Fahreddinin şehadetinden sonra kumandayı ete alan baş Enük Muhsin düşman kılıcmdan kurtulan bir avuç askerle gittikçe artan hücumlara karşı koymak istemişti. Fakat o da muvaffak olamamıştı. Mısır oİncisinin emri ile tam zamamnda yola çıkan Baybarsın Bahriye Kölemenleri, haçlıların zafer hülyasile mest oldukları bir anda yanı başlarında belirdi. Neye uğradıklarını şaşıran hağidar evvelâ bunu Hazreti Mesihin bir gazabı sandılar. Bu şaşkın- ik içinde geçen saatler Baybars ve ar- kadaşlarına ordunun kaybettiği mevki- Teri kazanmak fırsatını verdi. Düşman durdurulmuş ve tehlike atlatılmıştı. “Artık onlara son darbeyi vurmak için Mısıra yaklaşan Turanşahla, Aktayı beklemek lâzımdı. vi Ulukta pembe bir akşam vardı. Bir — Şu nehri görüyor musun Aybey? Şimdi durgun durgun akan şu suyun gönlünde ne coşkun bir varlık gizlidir. | İşte biz de tıpkı bu suyu andırırız. Ne kador şen ve sakin durursak duralım gene gönlümüzde kabaran, coşan duy- gular vardır. — Fakat o duyguları gizlemek ne ka- dar yanlıştır. İnsan dostlarına derd dökmekten çekinmemeli! Bu nehir bi- le vakti gelince taşacak, kabara.“ Ginün Bulmacası 1 28 4 65 6 7 8910 9 — Kaymakamlık. yayla atılan-nefer, 10 — Hüseyin Caliid Yalçının evvelce çı - kardığı güzetetaharri et, Yukarıdan aşağı: 1 — <İnccenin zıddı. 2 — Emeller-bulup ortaya çıkarmak, 3 — Kıymeti fazla-cefa 4 — Etrafı su ile çevrili kara parçasi-afiş. 5 — Behiye. 8 — Aydınlık-ondan bir tane daha olsa Ponpon. 7 — Mudanyaya İşliyen gemi, 8 — Yükselmek, 9 — Anne baba, 10 — Taannüd-siyah, Maya kölen arial ikili Boldan sağa: 1 — Bulaşık-8i, 2 — Usul-âlim. 3 — Lüğat-Y-Ra, 4 — Alaş etmek. 5 — Ş-Tevrat-K. 8 — 1-Trak-Ya, 7 — Kaymakam-B 3 — L-Et-malf 9 — Sirk-Y-inak, 10 — İyi kabile. EGE TİYATROSU Nurettin Genç Dur ve arkadaşlari 20 Haziran Salı skşamı Oaküdar Beyleroğlu bahçesinde İki Süngü Arasında Marul Şamil varyetesi - Bedriye Sibeyli kanseri tır. iy başını Nile doğru çevirdi: ne derin bir benzeyiş var. Mısır İncisi birden lâfı değiştirdi: — Düşman Aybey? tanım. kaldı? mak azmindeyiz. Yeni bir hücum. şah gelinceye kadar böyle ağır le ölüme sürükliyemem. (Arkası ver) larına atfederlerdi. Bir doktorun günlük Had barsak Hastalıklarının Tedavisi Gerek ince ve gerek kalın barsakların had Utihab vak'alarında her şeyden evvel perhiz lâzımdır. Nişasta peltesi, pirinç unu mahallebisi, pirinç suyu, çay, pirinç lâpası, hoşaf suyu bu gibi vak'alarda en esaslı perhiz yemekleridir. Bundan maa- da bu gibi hastalara umumi ishali kes - mek için afyon ruhu ve saire gibi ilâçlar aslâ verilmemelidir. Bilâkis bazı ahvalde zayif müshliler savsiye olunur. Perhiz defitabil düzelinceye kadar tatbik edilir. Ondan sonra az yağlı etler, piliç ve salre e perhiz bozulur. Eğer büyük aptest We kan balgam varsa o zaman dizanteri şekli var demektir. Kan balgam gide- rilnceye kadar hergün hafif bir müshil verilir. Bmetin şiringaları tatbik edilir, ve icabında nişastalı lavmanlar da yapı- labilir. Perhiz dizanleride diğerlerinin hemen hemen aynidir. Dizanteri şekli gö- rüldüğü zaman büyük aplesti lAburatu- varda muayene elirmek ve hangi mik- robun tahtı tesirinde bu arazın meydana geldiğini tesbit ettirmek lâzımdır. Bunun tedavi için ve ilerisi için ehemmiyeti çök- tar, Cevah istiyen okuyucularımın posta pulu yollamalarını rica ederim. Aksi tak. dirde istekleri mukabelesiz kalabilir. Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczameler şunlar içindeki o gizli varlığı etrafa yayacak- —Vekti gelince değil mi Aybey? Bi- ie ki vakitsiz feyezanlar çok zarar — Göz yaşları da ruhumuzun bir fe- yezanı duygularmızın ufak bir taşması değil midir? Bunlar bir zaman kocası- nın ölümüne ağlıyan İzisin göz yaşla - rından taşardı (1) zavallı İzis aramızda — O gündenberi kımıldamıyor sul - — Zavallının kımıldanacak hali mi — Onu büsbütün hareketsiz bırak - — Hayır sabırlı olun Aybey! Turan- bir mes'uliyete katlanamam. Görüyorsu - nuz ki çok büyük tehlike atlattık. Düş- İmanın ilerlemesini küçlükle durdur - i duk. Bu uğurda zavallı Atabey de gitti. Hayır kıymetli adamlarımı kendi elim-! İdar mahdud iken, notlarından (Son Pes | Son Posta| Ss PO R Atletizm kurslarının temi" edeceği Beden Terbiyesi Umumi Müdürlü - ğü pek yerinde bir kararla sporumuz - daki büyük bir boşluğu doldurmak ga- yesile spor mua'limleri yetiştirecek ye- ni bir kurs açmaktadır. 1924 Olimpiyadının hazırlıkları es - nasında memleketimize getirilen antre nörlerden sonra başlıyan antrenör akı- nı bir zamanlar âdeta moda halini al - mış, hüsnüniyetle yapılan bu iş bilâha- re siki bir murakabeye tâbi tutulmadığı için faydalı olmaktan ziyade zararlı hir hale gelmeğe başlamıştı. Nitekim Sleyd ve Pegnam namında- ki iki İngiliz futbol antrenörü: — Burada milli takımın hususi id - man yapmasına imkân yoktur, bize de nahak yere para veriyorsunuz'e de - mişler ve ayda üç yüzer lira aldıkları halde, kendi arzularile Londraya dön - | müslerdi |, Spor bünyemizin o günkü ve bugün- | kü şekline göre, bu kadar yüksek ma - aşlı antrenörlere lüzum olmadığını, id- dia ettiğim zaman, «Besim, kendini ! « leri sürmek için bu iddiaları yapıyor!» idiyen bazı dostlarla mücadele bile et - mişlik Memleketimizde kaldığı 8 sene zar - fında asağı yukarı bir hesabia otuz bin ira kadar para &lan atletizm antrenö - rü Aleksi Abrahamın ortada bırakmış olduğu eseri, bugün mum ile arıyanlar, geç de olsa bana iltihak etmiş bulun - mektadırlar. Henüz muntazam sahalarımız vok « ken, kosup atlıvanlartmız sayılacak ka- avuc dolusu - para sarfile mütehassıs getirmenin boş bir (1) Eski Mısırlılar Nilin feyzanını kocası -| tesebbüs olduğunu takdir eden buzün- bin ölümüne ağlıyan mabud İzisin gös yap kü zihniyet iyi bir görüşle bu ihtiyacı- mızı karsılamak istemis, antrenör ve - tir, Gecen sene Ankarada yapılan futbol kursundan yetisen arkadaşların, mem-- leketin muhtalif köselerinde faydalı faaliyetler göstermektö olduklarını bi- Uyoruz. Birkaç rin sonra Çengelköyünde Ku leli Lisesinde açılacak olan atletizm antrenörleri kursu kabul edileceklerin kabiliyetine göre tam randıman vere - cek olursa büyük bir ihtiyaç ve derdin önü alınmış olacaktır. Altı ay muntazam bir kurs görmüş olacakların yayılacakları yerlerde ip- tidai bir şekildeki faaliyetleri, hiç de - ğilse Türk etletini bugünkü tekniğe uygun olacak bir hale sokacaklarına şüphe yoktur. Antrenör kursunun mesai progra - mı ve işi idare edecekler hakkında esaslı bir fikre sahib olmadığımız için yetişeceklerin vâsıl olacakları tecrübe ve bilginin derecesini tayin etme - mize de imkân yoktur. Kursa müracaat edenler, spor saha - larımızda yetişmiş, parlamış, uzun tec- jrübe kazanmış, ve bu ciddi vazifeyi ü- jzerlerine alanlar da bu hususta ihtisas yapmış kimseler ise, Beden Terbiyesi idevam edilmektedir. fistirme kursları açmağa karar vermiş-| faydalar # umumi müdürlüğünün bu ui rinde ve zamanında yapı. eğip kiyetli bir iş olarak kabul pes | Balkan kır ene ır şaş şet yapılacak Balkan kır koşusu var rimizde yapmağı düşünen A! “| derasyonu, alâkadar milletle”, cant ederek teklifini bil det. Meşhur le al Wooderson mağlüb Dünya bir mil rekoru Wooderson, Amerikada vr a kaybetmiş ve beşinci olmi bakayı kazanan Amerikalı atlet 4 kikada yarışı kazanmıştır. özi” Dünya rekoru ise 4.6.4 Çanuti iLE kl İngiliz milli takımı yl lan İngiliz milli takımı son yapt kez mühacim 3, sağ iç 2 Adliye methalinde Vu diği Geçen hafta adliye methalind€, Hidisede, kendisine göZ gti ii kat derinleştirilmektedir. Ali de, genç kadını bu suça ep Firari Ali, kendisini tekib €' edilmiştir. — Ayşenin suçu işlediği bıssf, bimden kendi atmış. deni Ayi ve tur. ettiği sorulmuş, Al şu al korktum. Belki, bana bir zarâ”” e sorgu hâkimliğine Afrikada 9 - çı 9 - | kazanmıştır. çal tır. yaralama hâdisesinin a yan eden yaralama vak'asi ile karısı Güllüyü yaralıyan # Diğer taraftan, sildi süç Aleti olan bıçağı Ayşey€ Jan zabıta memurları tara Suçlu, isticvabında hakkındaki #1 benimdir. Fakat, bıçağı kendisi? çe lüyü yaralamağa da Demiştir. ür # nur diye, Bu korku saikasile Sami, Alinin ——. karar Wei Cenubi Afrikada turne e İngilizlerden soliç 2, sol va mk kabul" suçlusu da Tm müddelumumilikçe, açılan - halkında sorgu hâkimliğince pe kaçın Ayşenin nikâhsız koci ar, zânn: altında bulunuyordu. nakl # Fatihte yakalanarak , adliyey* ayı kâmilen reddetmiş ve: vermiş değilim. Haberim Benim bu hâdise ile hiçbir di Bunun üzerine maznunâ, — Ayse, bu işi yapınca me Sy Müdek. aça e) tir, yapmış kimseler is, Beden Teebiyesiİlir..—ÇÇ,o|oO|| ( Ankaradaki A. Gücü - gizi maçi Cumartesi günü Ankarada yapılan A'nkaragücü-İngiliz maçında Başvekil Refik Saydam, İngiliz ve Sovyet hazır bulunmuşlardır. Simidi in Si