ya Mi RİİBATTAL GAZİİİ Yazan ZiXa ŞAKIR İslâm ordusunun hali mit ümidsiz kalan Suryelilerden| Miliyoyia, anları; büyük bir maceraya Ade memleketlerine karadan Yalama geek İçin, dağdan dağa giden Gir, üzülüyorlardı. Bu derecede olmıyanlar in bi Vekkü, iyi ise, derin bir te- İliyoe Beiceyi. ve hattâ, ölümü KE N ir ir tamamile sefil ve perişan Yaşıyorlardı. Ordugâhın ge- Ye iy taşlardan ve ağaçlardan bi- m kurmuşlar. bu kulübe- iy ıyorlar.. topraklarını ği ellerine geçirebildikleri Piyorlaz tohumu bu topraklara ser - k NE kulübelerinin köşesine kemale » ekilen tohumların çarçabuk ermesi içi na ediyorlardı. çin, yana yana Allaha t tabiat, kanım; li unu değiştirmi - a, iş Bal, aa dualar, beklenilen mah- > ilin yetişirmiyonda, ii > mar; merkebler iye ye kesilmiye ve midelere iel er aşi Haktâ bunların atı kar ai *P yi ni değil, derilerini bile Kina yorlardı. Kemikleri de taş- lardan, d za un ediyorlar, bun - ee Pişiriyorlardı, Yirdiş, şerait altında ne yapabi- hiçe, takdir gir, erkesten evvel Battal Gazf Müş, “MİSİL. Ve bir çü Üelimey, da gün kumandan! hale get; Kale; ki; bem, — Ordunun vaziyeti © yalama Kaleden, lr ellerinde ral, asalar.. ve bu ta Gi Mükahey, ? Bİ tek adam bile bun- ki, **te Maruz eniyecek:.. Büyük e tedbirler için bir ta - li, alsak iyi olacak. Manda Mü kya, adar Müslime, Bta, esir bir halde iç öilgy,* İŞ bir kadar mey ide idi ki, şaşkın $eY düşünecek halde de- gibi bir en Müslimenin (mü- da b Vaziyette oldu; i mea, GüYÜk bir salâhiyeti a Ye en tli bir daya- yilağu için de, ona hased e ar bile, adetâ birer ne- z ve İtaat etmekte. bire Battal Gazi, düşün- birer tağbik etmekte Mümey O gekide yeriestirdi ki! zle em kale bedenlerine! Kihdan gı aşmış. hem de, Bizans) » dişarıya kuş bile uçurmı - yete gelmişti... Ayni zaman- Mağ rindk, “busün (Def - Z yerde-en seçme sü- irekkeb bir devriye mer- » Bu süvariler; Eyüb ü - Ye Kâğıdhane deresini ge. sahillerde gezecekler.. hat. danı)na kadar geçecekler. bu cihetten erzak ve esini menedeceklerdi. İ, ordu kararghındaki er- ramaz hafyvanların bü - mı ayırdı. Her dakika va- iluman bu güzide asker- €tti. Bu askerler, müntazam * İyi beslenecekler, aç - iğ yalnız vazife - ilik kuru kalabalık haline Zayif, mâneviyatı bozul - Korkak askerleri; temâmi- » Bunları da; Bizans kale- li Pİ 8 8 g ie lİŞi İri? ETSEK İİ, wv İş ; £igi #* Şi ğ | 35544 lira 77 kuruş olan bu iş 25/4/939 ta rihinden itiba; sinden görülebilecek tepelerin gerile- | büyük bir hararet ve samimiyetle sıkı- rine yerleştirdi aramaz askerler, bulduklari- le geçinecekler.. oralardaki tarlalarda İ yetiştirecekler.. avcılık ve ba- lıkçılık edecekler Bunların da baş- ca vazifesi, bulundukları tepelerde ve | müntazam bir hat üzerinde daima ateş yakarak, Bizans'ılare, ordunun mev -| cudunu çok göstereceklerdi. Daha sonra.. Battal Gazi; Bizanslı- ların, casus kullandıklarını ve bu sa- yede bir havli işlere muvaffak olduk - larını iyi biliyordu. Bu zeki Türk kah- ramenı, Bizans casuslarının ocür'etini kırmak icin, mühim hileler ve tedbirler aldı... Haliç sahillerinde yakalattı bes on Bizanslı Yedikule açıklarına çıkan birkaç Bizanslı Balıkçıv: yaka - lattı. Bunları. Bizans surlarına en va - kın yerlerde #:tırdı. Maksadı, Bizans casuslarına korku ve dehset (o vererek onların ayaklarını bu taraftan kecmek; âz kuvvetle Bi vişlerin içyüzi 1. Sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Diye, söyleniyordu. Bu işe y EMSALİ GÖRÜLMEMİŞ BİR CÜRET Battal Gazinin tedbirleri, yalnız or - dunun bozuk vaziyetini o düzeltmekle almilı. Bizanslılar üzerinde de, ümid edilmiyedek derecede büyük (tesirler yaptı. Evvelâ, muhasara hattının aldığı son şekil üzerine, Bizans kalesine haricden gelen erzak, şârap vesaire gibi şeyle - rin arkası kesildi... E; aşağı yukafı, bir seneyi geçen muhasara dolayısile, şeh- rin depolarında ve halkın ambarların - daki hayat ve gıda mdddeleri de artık tükenmiş. birçok ihtiyaçlar başgös - termişti. (Galata) kalesinde oturan Ceneviz - ler, vakit vakit Bizansldara yardım €- diyorlar.. hariçten getirttikleri erzak, et, şarap, kumaş gibi i nslılara vantı”ı nilma- , onlardan gizlemek- * atlarla koraşularına sal Ptal G'nin bu tedbirleri, de'hal | Battal Gazi evvelâ Cenevizlilere a - tesirini gösterdi. dam gönderdi. Bizanslılara yardımda bulunmamalarını teklif etti. | Cenevizliler, evve! -| , evvel, iaşe meselesi dü - askerler arasındaki si yetler ve isyan tehdidleri azaldı. Son- | etmis ra da, ordunun vaziyeti, büyük bir in - | ce kayıklarla gene Bize tizam halini aldi. » içecek şeyler gönderdiler. > Kumandan Müslime neticesi felâke- | | Batla', bu kahbeliğe son derecede tw doğru sürüklenen feci'bir âkibetten | kelend. Derhal, Deyzade Aşkara at kurtulmuştu... Battal Gabi ile her kar-| 8 tığı zaman onun eller (Arkas, var» i tutuyor. Pazarlık Üs“lile Eksiltme ilânı Nafıa Vekâleti Samsun Su İşleri Sekizirci Sube Mühendisliğinden: Pazarlığa konuran ii 1 — Hamzalı bataklıkları islah; kan yaptırılacak altı adedi betonsrme köy yolu köprüsünün en bi dir, Keşil bedeli ay müddetle pu zarlık suretile eksiltmeye konulmuştur. 2 — Eksiltme vahidi fiyar üzer 3 — Pazarlık 25 Mayıs 939 sunda Su işleri sekizinci şube mühendisliği binasın sında icra edilecektir. 4 — İstekliler: Eksiütme şartnamesi, mu kavele pro; en ve pazarlık usulile yapılacaktır. bayındırlık işleri genel şartnamesi, umum su işleri fenni şartramesi hususi fenni şartnamn ve projeleri 180 kuruş mukabilinde Samsunda Su işleri sekizinci şubs mühendisliğinden ala ler: — Pazarlığı girebilmek ii minat vermesi ve mümasil işler eklilerin 2665 lira 86 kuruşluk muvakkat te- tığını gösterir vesiks ibraz etmesi ve eksil$ x gün evvel ellerinde bulunsun bütün vesika- aat ederek bu işe mahsus olmak Üzere şarttır. Bu müddet içinde vesika ak edemezler, (2951) AAA AAA Türk Hava Kurumu E YUK PIYARGOSU İknci Keşide: 11 / Haziran / 939 dadır. Büyük ikramiye: 45.700 Liradır... Bundan başka: 15.000, 12.00), 10.000 liralık ikramiyelerle 20.000 ve 10.000 liralık iki adet mükâfat vardır... Yeni tertipten bir bilet alarak iştirak etmeği ihmal etmeyiniz. Siz de piyangonun mes'ud ve bahtiyarları arasına girmiş olursunuz. ANAYA AAA Teknik Okulu Satınalma Komisyonu Başkanlığından a almaları ve bu vesrkayı de bulunmayan'ar pazarlığa ANLA AAA ” Tahmini bedeli lik teminat Cinsi, Kalem Lira Lira Jeoloji modelleri 10 800 60 Teknik Okulu ihtiyacı olân yukarıda cins, miktar, tahmin bedeliyle ilk temi. bu teklifi kabul | esviye ile meş ; indüler. Fakat geceleri giZli-| mes'ul bırakabilecek meseleler hakkın - a yiyecek VE! da daima padişabtan emir aldığını, va - ları ile Aptalırmağ; ıslah kanalı üzerine | Muhaverelerimizi ona a matı yazılı Jeoloji modellerinin ihalesi yapılmak üzer 225.099 tarihine rastlı- yan Pazartesi gürü saat (14) de Gümüşsuyunda Yüksek Mühendis mektebinde toplanacak olan komisyonumuzda âçık eksiltmeye konulmuştur. İsteklilerin şart- pameyi görmek ve ilk teminatlarını yatırmak üzere eksiltmeden bir gün evveli- ne kadar Yıldızda bulunan okulumuza ve eksiltme gününde şartnamede yazılı belgeleriyle Yüksek Mühendis mektebine gelmeleri. o (3124) m m e a a a Lİ Süveyş kanalı projesi Mustafa bu işe teşebbüş etmeğe vakit bulacak kadar yaşamış olsaydı, bu en buyük inkılâbı başarabilecek kolaylıklar bulacaktı Tercüme eden: Hüssyin Cahid Yalçın Tek bakışı bile en cesur insanı titrete- bilecegk olan vezir bu mucizleriz her biri” çıktı. Benim hizmetçilerim ona karşı hiç bir hürmet göstermezken ben onun hiz - metçilerinden şikâyet edebilir miydim? Kârakteri hakkında yukarıda muhtasar bir fikir verdiğim bu sadrazam devletin dizginlerini Reis efendinin eline terket » mek suretile mevkiini muhafaza edebi - liyordu. Reis efendinin ince ve kurnaz 76- kâsi hükümeti o kadar lâkaydane idare ediyordu ki bir gün onunla : konuşurken bahis İstanbulun Türkler tarafından Rum lardan zapta ve en kudretli imparator - lukların bile istikrarsızlığına intikal e - dince, bana müvaffakiyetsiz bir harbin kendilerini nasıl bir neticeye isal edebi- leceğini sordu. — Karşıya, dedim. Derhal pencereden baktı, Asya sahilini tetkik etti ve güler bir yüzle başını çe - virerek: Dostum, dedi, çok lâtif vadiler var orada. Güzel köşkler yaptırırız. Bu cevab İsmâil Beyin doğrudan doğ » ruya iştirak etmediği felâketierde! âz teessür duyduğunu, her gürkü olduğunu, zifelerinden ziyade mevkiine ehemmiyet - verdiğini anlamak için kâfidir. İzzet Bey -İile münasebeti onu kseltmişti, Bu mü- nasebet onu mevkünde tutmağa yarıyor- du. İzzet Beyefendisi padişal teveecü- hünden memnun, muvaffskiyellen Fa » hatça istifade ederek harsıcâha kapılmı- yor, entrika yapmıyor, hayır yapmağa çalışıyor, fakst derecede bilgisi ol - madığı için muvaffak olamıyordu. Ben İzzet Beyle pek dosttüm. Efen ile benim aramda bir irti vasıtası idi. dı. Bu saye- de bilvasıta teikinlerde bulunmak imkâ- nni temin ediyordüm. Padişah ta İzzet Bey vası' fikrimi sorardı. Her gün bi gil benim ade - n. İleştiren ve görüşleri mutad ufukları aş » mağa başlıyan bu Padişah Süveyş kanalı vaşıtasile iki denizin birleştirilmesi proje- sini büyük bir alâka ile karşıladı. Hat - tâ bu hususta malik olduğum o malümet Misa gönderilmiş, müterddid komiser - lerin malümatını da i etmek istedi. Bu hatıralar arasında, aşağıda, görüle - çektir ki eğer Mustafa bu işe teşebbüs et-| meğe vakit kalacak kadar yaşamış ol -| ne dörder eseguin: vererek işin içinden | tiğim işçiler, köşelerin bozulmasında men- sağlam bir şekle soktum. Ben bütün bu ameliyeleri yaptığım sırada o talim et « fsatleri olduğu için, işin temizliğine ve iyiliğine itiraz kabili olmamak dolayısile, çeliğe su verme ameliyesini ıslah husü » sunda kullandığım çarelere itiraz etmek istiyorlardı. Onları kullandığı su yerine idrar kullanmamı, bu kadar pis bir mayün, içine sikkeyi batırarak padişahın ismini kirletmek arzusuna hamlediyorlardı. Bu gülünç tahmini etrafa yaydılar ve anuni bir şikâyet şeklinde padişahın kus lağına kadar götürdüler. Bu kadar ma * Rasız bir sözün bir tesir yapması zordu, Fakat batıl fikirler o kadar kuvvetlidir lüzum gördü. İhtimal ki bu itham hü « kümsüz bırakmağa muvaffak olacağım « dan şüphesi yoktu. Meseleyi bana tebliğ etlirerek cevab istedi, Ben bu cevabı beni ithama kalkanların yazılarında bul dum. Vak'anın doğruluğunu ve i torun isminin ehemmiyetini tamamen ta$- dik ve teslim cimekle berber, bu isir ne kadar muhterem olursa olsun, insan* lar için bu isime Allahın isminden ziyade ilhürmet gösterilemiyeceğini anlattım. Çün kü, Allahın ismi her gün bir takım bez parçalarının üzerine yazılıyor ve bun » lar da sonra çamura atılıyordu. Bu cevab padişaha işin içinde kendisine karşı bir hakaret bulunmadığı kanaetini verdi, hattâ iftirayi gülünç ale soktu. Sultan Mustafa idarenin her şubesini berbad eden fenalıklara muvakkaten ça- re bulmak üzere bazı faydalı mefhumler ve malümatlar istiare etmekle iktifa et * miyerek vukuf ve manevi neşir ve ia « mim etmek ve bunları bir riyazi mek» tebinde temerküz ettirmek iste Bu mektebi tesis ve idare işini benden rica etti. Sultan Süleyman tarafından £ © dilmiş olan riyaziyeciler heyet derhal bu bid'at aleyhinde kıyam etti. Çünkü bu ye- ni mekteb mevcud mühendislerin cahil olduklarını tazammun ediyordu. Mühen- disbaşı onların tahsilini temin etmekte idi. Padişah mühendislerin imtihana ka » bul edilmelerine karar verdi. İmtihanı bilhassa komiser olarak tayin edilecek iki vezirin huzurile ben icra edecektim. (Arkası var) Nöbetçi eczaneler saydı, siyasetin müsaid olduğu en bü -| yük bir inkılâbı başarabilecek kolaylık »| ler bulacaktı. Zahiri bir kâr tamahuna kapılarak sik- kelerinin âyarmı tağşiş et şüphesiz ki şimdiki bu vukuf derecesin «| Gen çok aşağıda bulunurdu. o Mustafa - nın saltanat devrinin başlangıçlarında o » nun teveccül kazanmış ve Tophane | eminliğine gelmiş olan Tahir ağa isminde biri ona bu hatayı irtikâb ettirmişti. Öyle| tahmin ediyorum ki hakiki menfaatlerini daha iyi takdir edebilecek bir hale gel -| miş olan padikah sulh devrinde bütün) #likkeleri tekrar erittirecek ve yeniden darbettirecekti. Fakat bu acelenin icab ettiği fedakârlık harb esnasında ihtiyar e dilemezdi. Nasıl olursa olsun paraya ih-| tiyaç vardı. Hazineler e tükenmeğe yüz tutmuştu. Darbhane gece gündüz sikke basıyordu. Gümüş en aşağı âyâra diş - müştü, Haddeden geçme kabiliyeti bu yüzden kayboluyordu. Bu yüzden, ilk darb ameliyesinde, çeliği hazırlanma- mış Ve İyi su verilmemiş köşelerini ezi - Hiç teahhör kabul etmez bir a - n, hattâ durduran bu| mahzur çabuk bir çare bulunmasına lü -| zum gösteriyordu. « Bu çareyi benden istediler. Cahillere karşı, yapılan şeylerden dolayı bir me. ziyet iktisab edilmek isterirse, bilinmiyon işleri de bilir görünmek prensibini tatbik ederek bu vazifeyi kabul ettim. İşin prens | siblerini tetkik ettim ve biraz sonra sikke darbı amaeliyesini arzu edilen derecede Bu gece nöbetçi elan eczaneler şun - lardır; İstanbul cihetindekiler: Şehzadebaşında' (Hamdi), Eminönün- de: (Hikmet), Aksarayda: (Sarım), A - lemdarda: (Sirri Asim), Beyazıdda: (Bel- kis), Fatihte: (Vital), Bakırköyünde: (Merkez), Eyübde: CEyübsultar). Beyoğlu cihetindekiler; İstik'â! enddesinde: (Kansuk), Tepe - başında: (Kinyoll), Taksimde: (Taksim), Tarlabaşında: (Nihad), (o Kurtuluşta: (Necdet), Beşiktaşta: (Nail Hajld). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Kadıköyünde: (Büyük, Yeldeğirme: Üsküdarda: (Selimiye), Sarıyerde: (Nu- ri), Adalarda (Şinasi Rıza)