22 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

22 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BULGARİSTAN £ İT Balkan Antantı Yazan: Emekli General H. Emir Erkilet alkan anlaşmasının vücud bul- duğu gündenberi Bulgaristanın etleri bunda sömimi idiler. | at Çünkü, ba opraklarda gözle! fış içinde rul imar etmek i, Balkanlar ve Balkanlı - en geri kalmış yer ve r. Bunun için, medeniyet» nlere yetişmek için, bir ta - calar gibi çalışmak ve diğer n merhale ve mânıleri bir gibi aşarak her on senede bir yüz geriye atmak lâzımdı. Bunu ise, sü - bir barıştan, yani bütün Blkan'ı « n birbirlerile uztaşıp anlaşmalarındın ca ne temin edebilirdi?! Bulgaristan ve Arnavudluk neye haricde kalıyorlar? Filvaki, Balkanlarda görülmemiş olan barışı nihayet temin etmek ve bunun İçin Balkan devletlerinin arslırındaki kör düğümleri çözmeleri, elele ve arka arkaya vererek içeriden ve dışarıdan ge- lebilecek her türlü tehlikeleri önleyip karşılıyabilmek lâzımdı. Balkan ânlaş - temel ve ereklerini zâten bu ar- teşkil etmiyor mu?! O n ve Arnavüdluk ne dik ye hariç kalıyorlar dıye düşünmek elbet gerektir! Ve elbet bunun eşilip deşilmiye lâyık birçok sebebleri de vardır. Yoksa her aklın alması lâzımdır ki, Trans Kaf. kastan Adriyatik denizi ile Macar ve Al Man illerine, kezalik Fırattan Karpatlara Branan koca bir diyarda yaşıyan, tarihin de birbirine az cok kattığı ve takriben 60 milyon Türk, E'en, Rumer ve Yugoslav hissi seliminin yarattığı bağlaşmanın dı- gında kalmak iyi bir şev değildir ve onun faydalarından istifade etmek lâzımdır. O faydalar ki, en mühimmi müstakar bir hüdud içinde emin yaşamak olacaktı. Arnavudluk, hukukça değilse de, pra İkte henüz muayyen faahhüdlere cok ve bu taahhüdleri kaldıracak bir di rumda olmadığı için onun Balkan anlaş - masına girmesi hiç bir tarafın menfast ve ihtiyaçlarına uygun düşmezdi, Fakat Bulgaristan öyie değildi; onun, Balkan Yarımadasının belkemi#' olan Balkan Bağları üzerine k coğrafya durumu, ikti: devleti, tabla tantı ve ya; ku için bi halde Bulg ki muhtemel Balkan bio » ımı gayrimüfi İusu Balkan anlaşmasının vücü Hi muazzam itlesinda mühim bir eksiklik ea fakat ne de olsa tama- mile bir Balkan devleti olan Bulgaris -| #anın Antant dışında kalması Balkan bağ- İanmasını, hem de ehemmiyetliee, nok - San bırakır. Balkan Antantında gizli şartlar var mıdır? Ancak unutmamalıdır ki Bulgarista - ile bir dostluk paktı ve Yu- de bir muahedes; var, Geçen Balkan ko; askeri ba nda Balkan devletle - ilmişlerdi, » devlet - a ve antlaş- Malarını Balkan Antantının sinesinde a - Şilmış birer breş (gedik) olarak tavsif Ve telâkki eden bilhassa Alman muhar- ; çünkü onlar Balkan Paktında Butgurlara katşı gizli bazı şart. mevcud olduğunu farzetmek ve Bul. Baristanın, Balkan devlerinin müşterek cephesine tekrar girişini, Balkan ittifa - kının esasen menetmek istediği bir şey addeylemek istiyorlar. Ancak Bulgarla - rın, her İırsattan istifade ederek, Balkan devletleri ile, peyda ettiği yeni münase- betlerin bu devletlerin arzu ve hattâ te- mennileri dahilinde olması bu nevi fikir, tefsir ve mülâhazaların tarafsız olmadık- larını göstermiye kifayet eder. Bulgaristanın Eye denizine mahreci hikâyesi Bilâkia, Bulgarların, Balkan dış siya - setinde, infiraddan iştirake kademe ka - deme geçmeleri, onların ifratlan iliğale doğru adım adım yürümeleri demektir. Malümdur ki Büyük Harb neticesinde, İulaf devletlerince Bulgarlar için yapı - lan Neulliy .sulh muahedesinin 48 inci), maddesile, onun Trakya üzerindeki bütün iddialarından vazgeçmesine mukabil, E- gede iktisadi bir mahreç edinmesi dik - kate alınmışt Müttefik ve müşarik bü- yük devletler, Bulgaristemn Eçe deni - € iktisadi çıkışının serbestisini tagh-| hüd ederler. Bu garsntinin şartları b hare tesbit olunacaktır ilh.>. Bu hü küm ile, ayni zamanda, Yunanistanla Bulgaristan arasında yeni bir Trakva ıoücedelesine tohum atılmıştı. Filvaki, bu muahedenia akd'ndenberi her iki Bal- kan memleketinm politika ve hukuk çular , mezkür 48 inci maddeyi kendi mijlt ihtiyaç ve görüşlerine göre, tefsire başladıklarını görürüz. Bulgarlar, 48 inci maddenin hakikt med lülünün, Yunanistarca ister Dedeağaç, ve isterse Kavala, yahud Selânikte kendi - lerine sadece bir serbest liman gösleril- mesi demek olmadığını söylüyor ve Bul- garistanın «Eğe ienizine iktisadi çıkısının serbestisis daha zıyade, onun Yunan topraklarında bir koridor “edinmesi ile kabil olduğunu iddia ediyorlardı. 1922 de, eski Sevr yerine, Lozanda Tür. kiye ile yeni sulh şartları müzakere olu- nurken, Bulgaristan bunlara mü; fatile iştirak etmiş ve rey hakkı olma - d. kya me » iadeye makla beraber, ke selesinin halli için fırsattan | çalışıyordu. Onun Lozanda ilk teklifi batı 'Trakyanın (Meriçten Strumaya kadar) tarafsiz müstakil bir idare altına könul - ası oldu ve buna kulak bile aşılmadığını görünce işi hiç olmazsa Bulgaristandan, Edirne üzerinden Dedeşğacına inen de-/ miryolile bunun yakınindeki arazinin Jdök y ya çalıştı. Fakat bu ikin- Uf: de yürülemediği için bu mesele o zamandanberı halledilmemiş kaldı ve İşte Bulgaristanın bugüne kadar Balkan Antantına girmemesi sebeblerinden biti ve belki de en mühimmı bu oldu. Çün - kü o, Lozandaki muvaffakiyetsizliğine rağmen, Ege sahillerinde ve meselâ De- deağaçta bir serbest limanın, Bulgaris » tandan bu limana kadar olan demiryolu irtibatı, ayni zamanda ve mutlak surette kendi kontrolu altına konulmadıkça Eze- ye serbest çıkışı temin edemiyeceği mü azasını bir an bile bırakmamıştır. Kezalik iki sene evvel, 1936 senesi sanında, Türkiye cümkuriyeti, Boğaziar meselesini bütün şümulile ortaya attığı nan, Sofyada çıkan Mir gazetesi Bul. garistanın, Egeye çıkış meselesinde fik- rini hiç bir suretle değiştirmediğini ha - tırlatmıya üzüm görmüştü. Fakat Bo - ğszların Türkiye tarafından askerile; rilmesi üzerin?, Atinada, Bulgaristanın Ege mahreci meselesinin nihayet bir hoile buğlanması icab ettiği düşünülmüş ve iç bir şartla bağlı olmaksızın, Yugosl yaya yapıldığı gibi, Bulgarları da £ nikte bir serbest liman ayrılması teklif o luhmuş ve hat*A Petriçten, Selânik £ İna kadar, bir demiryolu inşası teklifine ci tel İkadar ileri gidilmişti, ki Bulgarlar bu sa. yede Sofya ile Selânik arasında doğru bir irtibata malik olacaklardı. Balkanlarda İslâv ittihadı davası olabilir mi? Bu tekli? Bulgaristanca güzel bir ka bul görmedi ve bunun sebebi, pekâlâ, memleketin iktisadi ağırlık merkezinin deha ziyade Filibe bölgesinde bulunduğu olabilir idi. Fakat gene Alman siyasi mu. rirleri, Yunanistanın Bulgaristana Se. nikte bir serbest liman göstermekle, ey. elâ bu devletin görünü Dedeağaç ha ve lâf çıkarmak yolunda bir dış poli- tika takib etmek istediğini ileri sürerek Balkanlarda bir İslâv ittihadından bahset- tiler, Filvaki Bulgaristanda olduğu gib! Yugoslavyada da Karadenizden Adriya - tiğe kadar uzanan bir cenubi İslâvya fik- rini güden mahfellerin bulunduğu yeni (Devamı 10 uncu sayfada) Trakyadan başka yerlere çelmek, ikincisi ristanla Yugoslavya arasında yeni| muhtar bir idare altına konması şekline! tır. İ Sinema san atkârlarına göre insan nasıl bir kadınla evlenmeli? Beyaz perdenin en güzel erkek yıldızları arasında yapılan anket “Erkek sinema san'etkârjarı içinde evlenmek niyetinde bulunanların ne gibi bir kadınla teşriki hayat eylemek istediklerini, kadınlar hakkında ne dü.| şündüklerini öğnenmek herhalde hoş! birşey olsa gerek... Karım tam bir musikişinas olmalı | Yazımıza parlak ve zeki Bakışlı, çok güzel sarı saçlı, tatlı sesli genç san'at-| kâr Nelson Eddy ile başlıyalım. Bu san'atkâr şimdilik fki şeye âşık-| Annesine ve musikiye. Güzel piyano çalar ve güzel şarkı söyler, Piyano çalmadığı ve şarkı söy- lemediği vakit muhakkak gidip kon - serler dinler, Karısının tam bir musikişinas olma- sını ister, Karısının kendisi gibi Wag-| ner, Gouvod, Chopin, Liszi'in eserle 7 rini takdir eylemesini ister. Annesini pek çok sever. Ona musi- ki aşkını aşmıyan annesidir. Evlenecek bu takdirde hiçbir suretle annesi- ni terkeylemiyecektir. Birafında pervane gibi dönmekte o-| lan yüzlerce genç kızın hiçbirine he - t tı Kimsesizler Yurdundan Bir şikâyet Yesildirekteki o Kimsesizler o Yurdunda şehid yüzbaşı Arif oğlu Enver matbaa- mıza gelerek şunları anlattı: Ben üçüncü derecede veremim, Ölüme mahküm olduğumu bülyorum ve bu ha- limde devletin muhtelif teşkilâtlarından yardım görerek haya sürüklüyorum. Uzun” zamandanberi Belediyenin Kimse- sizler Yurdunda yatıp kalkıyorum. Fa- kat burası sırf yoksul ve kimsesizleri ba- rındırmak için açılan bir müessese ol - duğu belde iyi idare edilemediğinden bu mücsseseden faydalananlar hem asa in- hisar etmekte ve bem de barınanlar eza ve cefaya maruz kalmaktadırlar. Bu 0- dalardan yalnız 4 # ami yoksullara tah - 8is edilmişiir. Müdürün 4, kapıcının $ sobarı biç durmadan gürül gürü yan - dığı halde diğer oğalara birer topaş kö - veriliyor ve bizler tltreşip duruyo - Kapıcının muamelesi çok dürüştüür. Ben bakılsam da, bakılmasam da öle - ceğim. Fakat bari bu müseseseden geri kalın vatandaşlar lâyıkı veçhile #nyda- iansınisr. Kısa bir tahkikat söyledikle- i ortaya çıkarır. * Sıvas mezarlığında köpekler Okuyucularımızdanı Sıvama O Mehmed Erlogay yazıyor: Geçenlerde Sıvasm yeni mezbaha çi- varında Halfelik denilen mdrarığımı | hakkında Robert Taylor Düz gönlünü kaptırmamıştır... Karsı. nın kıskanç olmasını da ister Onca kıskanç'ık itidal derecesinde kaydile izdivaç hayatının tuzu bibe - ridir... olması Karım bana tam bir arkadaş olmalı ! Gelelim «Aslan adam» denilen Clark Gable'e Clark Gable'in nasıl kadın aradığı i suale demiştir ki: — Bir kadın evvelemirde kocasına am bir arkadaş olmalıdır. Binaenaleyh icabına göre çok neş'eli bulunmasını bilmelidir. Kocasının sevdiği şeyleri bilme'idir. Onlara itina göstermelidir. Kocasının sevmekte olduğu yemekler- den bir tanesini biç olmazsa haftada bir defa hazırlamalıdır. Kocasının mi- satirlerini hoş görmelidir. Onlara ike ramda kusur göstermemelidi Bir kadın kocasının mali mü ına katflanmağı bilmelidir. Katlanmak ile kalmamalıdır. Bu müşkül devrele. ri bande ile karşılamalıdır. Kocasın şevk, cesaret aşılamalıdır. Erkeği er - (Devamı 10 uncu sayfada) gitmiştik. Burada birçok mezarların de- likdöşlk edilmiş ve birer tiei inline dön - dürülmüş olduğunu gördük. Biraz dik - kat edince ber birinde birkaç köpeğin ö- İüleri didik didik ettiklerini teessürle mü- #ahade ettik. Arkadaşlarımla beraber kö- pekleri defederek bu delikleri kapamağa ağladık. Fakat bu iş bizim başaramıya- cağımız kadar büyüktü. Gerek bütün şehrin sağlığı bakimın - dan ve gerekse. ölülere karşı ifasına meo- bur bulundutumuz medeni ve ahlâki i - cnb'ar bakımından bu hal büyük ve izale edilmez bir teessürle beni sarstı, Alâka- darların şiddetle dikkat nazarını çekme- nizi dilerim. * Çok çocuklu memurlara yardım meselesi Okuyucularımından Fenerde Bay Hak kı yanıyor: Barem kanunu tadılâı lâyihasınin Yüksek Mecliste tetkik edildiğini gaze talerde okadum. Bu esnada çak Çocuklk memurların da nazarı dikkate alınma #çin delâletinizi istiyorum. Ben yedi ço tuk babasıyım. İkisi orta, 9çü ilkmektebi deram ediyor, fakat aldığım iaaşla ço cuklarımı geçindirmekle güçlük çekiyo rum. Yaptığım betkikatta ileri millet » lerde gok çocuklu memurlara yardım & den kanunlar kabul edildiğini gördüm Bizde da çok çocuklulara nakdi mükâ - fat verilmesi ve gene çok gocuklu hâ kimlerin düşlmülmesi gibi mevi ban şeyler yapılıyor. Fakat, bem nüfus artı — mma ve hem de çok çocuklu efelerin ge» çimine müessir olacak daha şümuliğ bazı tedbirlere tevessli olunması için ta- lebimin yazılmasını rica ederim.

Bu sayıdan diğer sayfalar: